Bilgi Felsefesi(Epistemoloji)

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde fides tarafından oluşturulan Bilgi Felsefesi(Epistemoloji) başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 9,374 kez görüntülenmiş, 14 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Bilgi Felsefesi(Epistemoloji)
Konbuyu başlatan fides
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evadne_Ss

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Doğayı meydana getiren ana öğe (arkhe)’nin ne olduğunun merak edilip araştırılmasından itibaren ortaya çıkan felsefeye önceleri İlkçağ Felsefesi daha sonra Metafizik denilmiştir. Metafiziğin başlıca problemlerinin (Varlık, Tanrı, Ruh) duyu organlarımızın sağladığı bilgilerle çözümlenemeyeceği anlaşılınca; bu problemlerin akıl ve sezgiye başvurularak çözülebileceği görüşü ortaya çıkmıştır.
O halde bu yetiler (akıl ve sezgi ) gerçekten insan zihninde var mıdır? Varsa,varlığın gerisindekileri bilmemizi sağlar mı? Türünden sorular ortaya çıkmıştır. Bu ve buna benzer soruların cevaplarının araştırılması,bilgi felsefesini ortaya çıkaran en önemli gelişme olmuştur. Çünkü bu tür problemler bilgi felsefesini ilgilendirmektedir.
Bilgi Felsefesi;
1-Bilgi Kuramı(Epistemoloji) 2-Mantık alanlarından oluşur

1-BİLGİ KURAMI (Epistemoloji):


Bilgi Kuramının Konusu:
Bilginin; kaynağı,yapısı,metodları,imkanı,sınırları ve değeri (doğruluğu) ile ilgili problemlerin eleştirici bir gözle araştırılmasıdır.

Bilgi Kuramının Temel Kavramları:
Bilgi kuramının temel kavramları“suje”,”obje”, ve “bilgi” kavramlarının yanında; “doğruluk(hakikat,verite)”, ”gerçeklik(realite)”,”temellendirme” dir.

Doğruluk(hakikat,verite):
Algılar,kavramlar,bilimsel kuramlarla nesnel gerçek arasındaki uygunluktur.Yani bir ifadenin nesnesine uygunluğudur.Dünyadaki şeylerin ve olayların (olup bitenlerin)doğru ya da yanlış olması söz konusu değildir.Doğruluk, sadece düşüncelerin, yargıların,önermelerin özelliğidir.

Gerçeklik (realite):
Zamanda ve mekanda var olanların tümüdür.Gerçeklikle hakikati (doğruluğu) birbiriyle karıştırmamak gerekir.Çünkü gerçeklik, somut olarak var olanların bütünüdür.Hakikat (doğruluk)ise, var olana (ister gerçek var olana ister düşünsel var olana) ilişkin bilginin özelliğidir.
Örneğin;Pamuğun yumuşaklığı-Gerçeklik
Yer çekimi kanunu-Hakikat(doğruluk) tur.
Matematik ve mantık kuralları da bir hakikattir.

Temellendirme:
Bir düşüncenin, bir yargının,önermenin doğruluğunu gösterme,bu doğruluğun dayanaklarını gerekçelerini ortaya koyma demektir.
Doğrulama daha çok deneysel bilimlerin,Temellendirme ise formel bilimler ile felsefenin başvurduğu bir yoldur.
Örneğin:Felsefede önermelerin yargıların deney ve gözlem yoluyla doğrulanması söz konusu olmadığından gerekçe ve dayanak göstererek temellendirme yoluna gidilir.Bilgi Kuramı temellendirmek istediği kavram ya da soruları derinliğine,genişliğine araştırır ve aydınlatmaya çalışır.Bunu da genellikle çözümleme (analiz) ve betimleme (tasvir etme) yoluyla yapar.


Bilgi Kuramının Temel Soruları:
1-Bilginin değeri ile ilgili sorular;
Varlığın doğru bilgisi var mıdır?
Varsa bu bilgiler gerçek midir?
Elde edilen bilgiler kesin midir?
Kesin ve doğru bilgilerin ölçütü nedir?
Hakikat var mıdır?
Zihnimiz hakikate erişebilir mi?

2-Bilginin kaynağı ile ilgili sorular:
İnsanın elde ettiği bilgilerin kaynağı nedir?
Bilgilerimiz doğuştan mıdır?


Bilgi kuramının problemleri arasında, genel-geçer doğru bilgi var mıdır? sorusunun önemli bir yeri vardır.
Bu soru birbirinden farklı cevaplarverilmiştir. Bunlar:
Akla dayanan bilgi doğru bilgidir (Rasyonalizm,İnneizm,Apriorizm)
Deneye,tecrübeye dayanan bilgi doğrudur.(Empirizm)
Fayda ve başarı sağlayan bilgi doğrudur (Pragmatizm)
Olgulara dayanan bilgi doğrudur. (Pozitivizm)
Duyulara dayanan bilgi doğrudur. (Sensüalizm)
Sezgiye dayanan bilgi doğrudur. (Entüisyonizm)
İnsanın iç tecrübesinden elde ettiği bilgi doğrudur.(Mistisizm)
Vahye ve İmana dayanan bilgi doğrudur. (Fideizm)
Saf fenomenlere dayanan bilgi doğrudur. (Fenomenoloji)


2-MANTIK

Mantık;insan aklının kendi hakkındaki bilgisidir.Dar anlamda doğru düşünme kurallarını öğreten bilgidir.

Bilgi Kuramı–Mantık ilişkisi;
-Bilgi Kuramı bilginin objesi ile uygunluğunu temellendirirken mantığın kural ve ilkelerine dayanır.
-Mantık,düşüncenin akıl yürütme yoluyla ilgilenir,yargılar arası ilişkilerin doğruluğu önemlidir,
Bilgi kuramı için ise, içeriklerin doğruluğu önemlidir.



BİLGİ KURAMININ TEMEL PROBLEMLERİ

Bilgi Kuramının temel problemi Doğru bilginin imkanı (mümkün olup olmadığı) problemidir.
İlkçağ filozofları bilginin kaynağını sorgulamadan önce,bilginin değeri yani kesin doğru bilginin olup olmadığı üzerinde durmuşlardır.Bu soruya iki şekilde cevap verilmiştir:

1-Doğru Bilginin İmkansızlığı :

İlkçağ felsefesinin ilk dönemi bir doğa felsefesi niteliği gösterir.O dönemin filozofları sadece duyularla evrenin açıklamasını yapmaya çalışmışlardır.Yani naif (yöntemsiz,sistemsiz) bir empirizm (deneycilik) ile evren hakkında kesin bilgilere varılabileceğini sanmışlardır.
Evrenin oluşumu ve varlıkların kökeni ile ilgili sorulara cevap verilirken çelişkili görüşlerin ortaya çıkması,her filozofun kendi görüşlerinin doğru,diğerinin yanlış olduğunu iddia etmeleri,bu tür görüşleri şüphe(kuşku) ile karşılayan sofist denilen yeni bir grup düşünürün ortaya çıkmasına neden olmuştur. Sofistler genel-geçer doğru bir bilginin varlığından ilk kez şüphe edenlerdir

SOFİSTLER SEPTİKLER



2- Doğru bilginin İmkanı

Doğru Bilginin mümkün olduğunu ileri sürenlerdir. Burada bilginin değeri ve kaynağı konusu birleştirilmiştir. Bunlara Dogmatikler de denilebilir. Dogmatizm: Bir takım ilkelerle insan bilgisinin mutlak hakikate ulaşabileceğini iddia eden anlayışa denir. Septisizmin tam zıddıdır

RASYONALİZM EMPRİZM KRİTİSİZM ENTÜİSYONİZM

POZİTİVİZM ANALİTİK FELSEFE PRAGMATİZM FENOMENOLOJİ
 

Nietzsche

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
8 Eyl 2009
Mesajlar
54
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
44
Epistemoloji Uzerine

Aslinda cogunuzun epistemoloji'nin ne oldugunu bilmediginizi dusunerek on yargilarima engel olamadan bu makaleyi yaziyorum. Nietzsche nickinin arkasina saklanarak sizlere anlasilmasi guc cumleler kurup kafanizi allak bullak etmek niyetinde de degilim. Zaman zaman karsi ciktigim seyi aslinda savundugumu veya savunuyormus gibi yaptigim seye aslinda karsi cikiyor yahut oyle bir izlenim vermem; tamamiyle mecazi soylemlere ve alayci bir dile basvurmamdan, sistematik bir tarz felsefe olusturmaktansa, tepkisel, elestirel cikislar yapmayi tercih etmemden oturudur.
Bir kisinin epistemolojisinin yani bir bilgi teorisinin veya bir bilgi felsefesinin olmadiginin veya olamayacaginin dusunulmus olmasi aslinda bu epistemolojiye yuklenen sinirli rolden yahut alandan kaynaklanmaktadir. Epistemolojinin asil cikis noktasi ve varlik sebebi skeptisizimdir. Bu alanin dar yada rolun sinirli olmasinin sebebi tamamiyle skeptisizimi hedef haline getirmekten onu gelistirmek ve ona bagli olarak epistemik bir bakis acisi ortaya koymamaktan kaynaklanmaktadir. Skeptik argumanlari olusturduktan sonra onlarin uzerine farkli bir epistemoloji insaa etmek yerine onlari teori disi birakmayi hedef haline getiren bir cok filozof bulunmaktadir. Bu sebepledir ki epistemoloji de kesinlik veya olasilik gibi temellerin ustune oturmayan bir bakis acisi halini almistir.
Oysa epistemoloji daha esnek daha genis bir bakis acisina sahip olabilmeli. Bilgi nedir? sorusunun yani sira Bilgi var midir? Bilgi nasil elde edilir? hatta bu tur sorularin yani sira Bilginin temelleri olabilir mi? Nesnel bilgiye nasil ulasilir? Nesnel bilgi olasi mi? sorularini da samimiyetle sorabilmeli ve bu sorulari sormakla kalmamali, bu sorulara verilecek olumsuz yanitlari asilmasi zor olan bir engel olarak gormekten kurtulmalidir.
Bir bilgi teorisinin yanlis olarak elestirilmesi yahut bu teoriye aykiri bir sey soylenmesi o teorinin yanlis oldugu anlamina gelmez. Eger teoriyi atanin bazi tutarsizliklari bazi anlasilmazliklari varsa da bu o teorinin yanlis oldugu anlamina gelmez. Kaldi ki herseyi ile anlasilir ve tutarli bir teori bir gun gelistirilse bile bir teoriyi teori yapan sey suphesiz ki anlasilir ve tutarli olmasi degildir.
Kisacasi diyebilirim ki kisinin epistemolojisi nesnel bir bilgi anlayisina yonelik bir tepkidir. Bu tepki insan aklindan, ruhundan, perspektifliginden bagimsiz bir gercekligin oldugunu, insan dusuncesinin ve deneyiminin de bu gercekligi yakalayabilecek yapida ve guce oldugunu varsayan bir bakis acina yonelik bir tepkidir.
 

SenexIratus

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Kas 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
77
Epistemoloji

kafaniz karismis. Okumalariniza tekrardan Antik Yunandan baslarsaniz daha saglam temelleriniz olur.Hangi yabanci dili bildigini soylerseniz kaynak onerebilirim. Bu arada hazir Epistemolojinin ismini vermisken, kendi bilgi kuraminizi da ortaya koyarsaniz seviniriz. Madem Epistemoloji basligini actiniz, Epistemoloji kursusunu baslatmis durumdasiniz; o halde bu kursunun icini doldurmak da size dusuyor.

Bir de "epistemolojinin ne oldugunu bilmediginizi dusunerek" diye konusmaya baslamissiniz, bu da sizin konuya hakim oldugunuzu gosteriyor. O halde sorularimla sizin epistemolojinizi tanimaya baslayalim:

1) epistemoloji-gnoseoloji-noetik kelimelerinin kokenleri nedir, kendi donemlerinde hangi baglamlarda kullanilmislar simdi ne anlama gelmektedirler? (sozlukte yazan ilk anlamlarini degil de bir felsefeci gibi dusunerek, yan-mecaz kullanimlariyla birlikte en ilk anlamlarini paylasmani bekliyorum.)

2) bilmek nedir? nasil olusur? Bilgi nedir? bilginin imkani nedir? Anlamak kavramak gormek ile bilme eylemleri arasindaki baglanti nedir?

3) Cesitli Bilgi Kuramlari uzerine genel hatlari ile konusmaniz mumkun mu? ornegin;
Bilgi olanagini yadsiyan kuramlar hangileridir?
Epistemolojik realizm nedir? Hangi dallara ayrilir?
Epistemolojik yansitma kuramlari nelerdir?
Nominalizm nedir?
Epistemolojik idealizm nedir?
Neopozitivizm icinde bilgi fenomeninin yeri nedir?
Pragmatist bilgi kuramlari hangileridir?

4) Bilgi kuraminin gorevi nedir? (yazinda cevaplamaya calismissin sanirim ama eksiklerini tamamlamani da bekliyorum.)

5) Bilgi kuraminin tarihi hakkinda bilgi verebilir misiniz? Parmenides kimdir? Onun bu surecteki yeri nedir? Neden onemlidir? Ayrica uzmani oldugunuz donem hakkinda biraz ayrintiya da kacarsaniz seviniriz.

6) Bilgi ugraklari (bilgi instanslari) hakkinda ne diyebilirsiniz? Kant mi Aristoteles mi yoksa guncel bilgi kuramlarini mi destekliyorsunuz yoksa bu konuda kendinize ait gorusleriniz mi var?

7) Bilgi sureci, bilgi yapici ogeler, bilginin sinirlari, gerceklik bilgisi gibi konularda ne dusunuyorsunuz?

8) tek degerli, 2 degerli, cok degerli bilgi kuramlari hakkinda bilgi verebilirmisiniz?

9)Benim icin en onemli soru da su: Nietzschenin adini kullanacak kadar kendisini sevdiginizi goruyorum. Nietzschenin paradigmasindan epistemolojinin mahiyetini bizimle paylasir misiniz? Size ipucu verecek birsey de ekleyebilirim, buyuk ihtimalle vereceginiz cevap Nietzschenin neden bir filozof olmadigini da kanitlar nitelikte olabilir.
 

Nietzsche

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
8 Eyl 2009
Mesajlar
54
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
44
ben kendi düşüncelerimi yazdım epistemoloji üzerine, sende kendi düşüncelerini yaz bu konu hakkında daha sonra sorulara geçeriz ve karşılıklı olur. böyle soru yağmuruna tutup benim konu üzerindeki bilgimi ölçme girişimin hoş değil. ayrıca sorduğun sorular öyle iki cümle ile açıklanacak sorular da değil ve bunuda kesinlikle kaçış olarak algılamanı istemem. sadece nominalizm üstüne benim okuduğum 4 adet kitap var. gerçekten bu soruların cevabını merak ediyor ve öğrenmek istiyorsan e-mail adresini yazarsan sana bir ay içerisinde hazırlayıp gönderebilirim ama yok ben sadece bakalım bilgili misin değil misin elindeki terazi ile benim bilgimi ölçmekse tekrarlıyorum hoş bir yaklaşım değil.

çok merak ettiğin sorunun cevabına gelince nietzschenin epistemolojisinden daha cok epistemolojinin sorunları ile uğraştığını bilmediğini düşünüyorum. nietzschenin yazdıklarında etiğin daha ağır gelmiş olması etikden daha çok bahsetmiş olması onun bilgi teorisine sahip olmadığı anlamına gelmez. en az kant kadar aristotales kadar görüyorum ki mitoloji ile alakalısın en az pironistler kadar sekstus kadar teori geliştirmiştir. bana şunu diyebilirsin nietzsche tutarsızdı anlaşılmazdı evet doğrudur ama çoğu filozofta böyle değil mi? Über Wahrheit und Lüge im Aussermoralischen Sinne adlı yazısında ayrıca nietzschenin epistemoloji ile ilgilendiğini görmekteyiz. size bir örnek cümlesini yazacağım daha iyi anlamanız açısından
''insan totoloji biçimindeki doğruyla tatmin olmazsa yani içi boş kabuklarla yetinmezse her zaman doğruları ilizyonlarla değiştircektir.'' bu cümlesinden de nietzschenin epistemoloji ile ilgilendiğini görmekteyiz. ayrıca sorunuzun sonunda geçen Nietzschenin neden bir filozof olmadigi cümleniz felsefe adına yapılmış cok büyük bir hakarettir.
 

Nietzsche

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
8 Eyl 2009
Mesajlar
54
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
44
akıl yürütme nedir konusundaki tavrından ötürü sana dediğim eğer istersen bu soruların cevaplarını hazırlayıp sana email ile gönderirim cümlemi unutmanı istiyorum. araştır kendin bul. başkalarının düşüncelerine saldıran bir insan görmedim.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Nietzsche cumlelerinizi daha dikkatli kurmanizi ve hakaret, argo, kufur icermemesinin gerekli oldugunu hatirlatirim.
 

Nietzsche

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
8 Eyl 2009
Mesajlar
54
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
44
ağdalamışşın işte geçen cümlemi sorun yok daha dikkatli olurum.
 

SenexIratus

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Kas 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
77
bir epistemoloji basliginin bu sekilde sonuclanmasi ne uzucu, tartisma kulturu turkiyede neden yok diye sorgulanir, tartisma kulturunden once konusulmasi gereken sey su: birey-birey arasi eylemlerin temelinde ahlak yatar. ahlaki bir zemin olmadiginda birey-birey iliskisi bu sekilde sekteye ugrar. utopik duzenleri bilemeyiz fakat bizim icinde yasadigimiz guncel toplumda ahlaki degerleri isletmemiz insan olmanin bir geregi gibi gorunmektedir. Bu yuzden her turlu problemden once bu turden bir zemini icsellestirmeye calismamiz gerekiyor.
 

Nietzsche

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
8 Eyl 2009
Mesajlar
54
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
44
ya bırak şimdi tartışma kültürünü falan gördük neler yaptığını tartışmanda. sen epistemoloji hakkında yazabiliyor musun bir şeyler?
 

SenexIratus

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Kas 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
77
yazmak isteseydim zaten yazardim, "Aslinda cogunuzun epistemoloji'nin ne oldugunu bilmediginizi dusunerek on yargilarima engel olamadan bu makaleyi yaziyorum." dediniz ben de sorular sordum ve bize bu sorular uzerinden yuruyerek epistemolojiyi ogretmenizi bekliyoruz hep birlikte. Sorularin cevaplari cok da zor degil, eger konuya hakimseniz birkac saat icinde cevaplayabilirsiniz. Eger felsefe.net gibi bir sitede epistemoloji diye bir baslik aciyorsaniz birkac saatlik emek sarfetmeyi de goze almalisiniz, zira felsefe dusunulmeden verilen cevaplarla is gormez.
 

Nietzsche

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
8 Eyl 2009
Mesajlar
54
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
44
sen nasıl birşeysin anlamadım ki ben zaten bu yüzden üzerinde duruyorum ya. akışkanlığın ve kıvraklığın bana zeytin yağını hatırlattı. epistemolojiden önce senin öğrenmen gereken bir çok şey var. eğer dikkatli okusaydın sana sorularından sonra ceap yazdım ve gerçekten bunu hakedecek biri olsan seve sevede yaparım ama görüyorum ki buraya öğrenmeye/öğretmeye değil ona buna hava atmaya gelmiş iki üç süslü cümleler ile milletin kafasında yer etmeye çalışıyorsun. görüyorum ki forumda moderatörsün madem epistemolojinin bu kadar önemli bir konu olduğunu biliyorsun ve bu kadar çok soru yöneltebildiğine göre bu konuda bilgin var neden açmadın bu konuyu benden önce? bırak şimdi herşeyi. epistemoloji üzerine yazı yazacaksan yaz yoksa diğer başlıkta verdiğin öneriyi sana hatırlatmak durumunda kalacağım.
''akil yurutme hakkinda konusamayacaksaniz veya konunun ana sorusu olan soruya cevap veremeyecekseniz susma hakkinizi da tercih edebilirsiniz, herkesin her konuda yorum yapmasini zaten beklemiyoruz. Herkes bildigi konular uzerine konustugunda paylasim daha anlamli olur.''
ama ben sana bu kadar kibar olmayacağım epistemoloji üzerine birşey yazacaksan yaz yazmayacaksan susda birşey sanalım
 

SenexIratus

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Kas 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
77
1) epistemoloji-gnoseoloji-noetik kelimelerinin kokenleri nedir, kendi donemlerinde hangi baglamlarda kullanilmislar simdi ne anlama gelmektedirler? (sozlukte yazan ilk anlamlarini degil de bir felsefeci gibi dusunerek, yan-mecaz kullanimlariyla birlikte en ilk anlamlarini paylasmani bekliyorum.)

2) bilmek nedir? nasil olusur? Bilgi nedir? bilginin imkani nedir? Anlamak kavramak gormek ile bilme eylemleri arasindaki baglanti nedir?

3) Cesitli Bilgi Kuramlari uzerine genel hatlari ile konusmaniz mumkun mu? ornegin;
Bilgi olanagini yadsiyan kuramlar hangileridir?
Epistemolojik realizm nedir? Hangi dallara ayrilir?
Epistemolojik yansitma kuramlari nelerdir?
Nominalizm nedir?
Epistemolojik idealizm nedir?
Neopozitivizm icinde bilgi fenomeninin yeri nedir?
Pragmatist bilgi kuramlari hangileridir?

4) Bilgi kuraminin gorevi nedir? (yazinda cevaplamaya calismissin sanirim ama eksiklerini tamamlamani da bekliyorum.)

5) Bilgi kuraminin tarihi hakkinda bilgi verebilir misiniz? Parmenides kimdir? Onun bu surecteki yeri nedir? Neden onemlidir? Ayrica uzmani oldugunuz donem hakkinda biraz ayrintiya da kacarsaniz seviniriz.

6) Bilgi ugraklari (bilgi instanslari) hakkinda ne diyebilirsiniz? Kant mi Aristoteles mi yoksa guncel bilgi kuramlarini mi destekliyorsunuz yoksa bu konuda kendinize ait gorusleriniz mi var?

7) Bilgi sureci, bilgi yapici ogeler, bilginin sinirlari, gerceklik bilgisi gibi konularda ne dusunuyorsunuz?

8 )tek degerli, 2 degerli, cok degerli bilgi kuramlari hakkinda bilgi verebilirmisiniz?

9)Benim icin en onemli soru da su: Nietzschenin adini kullanacak kadar kendisini sevdiginizi goruyorum. Nietzschenin paradigmasindan epistemolojinin mahiyetini bizimle paylasir misiniz? Size ipucu verecek birsey de ekleyebilirim, buyuk ihtimalle vereceginiz cevap Nietzschenin neden bir filozof olmadigini da kanitlar nitelikte olabilir. (Zira kendisi oncelikle bir klasik filologtur ve bir filozoftan cok bir edebiyatcidir, felsefenin ne oldugunu bilenler icin bunu eserlerinden anlamak da guc degildir. Sanat ile felsefenin cizgilerini ayiramayacak durumda iseniz zaten bunlari hic konusmamis olmayi dilerim ve okumalariniza geri donmenizi tavsiye ederim.)

Bu sorular zaten epistemoloji baglamindaki sorulardir, "tezgahta kac karpuz vardir?" demiyoruz, zaten epistemoloji baglaminda konusuyoruz. fakat konusabilmemiz icin oncelikle sizin tutarli bir zemine sahip olmaniz gerekiyor o yuzden de size yardimci olmasi acisindan bu sorulari yoneltiyoruz.

Diger konu ise sizin Nietzschenin ahlaksizligini yanlis anlamis olmaniz. Onun ahlaksizligi ustinsan olmakla ilgili bir durumdur, yani oylesine bir bilince varilir ki ahlak gereksiz bir yapinti haline gelir. Fakat siz bunu yanlis anlayarak herkese hakaret edebileceginizi saniyorsunuz. Ve bunu binlerce insanin gorebildigi bir yerde yapiyorsunuz. Bu binlerce insanin onunde tuvaletini yapmak kadar utanc verici olsa gerek sizin icin? Utanmiyorsaniz da bilincsiz oldugunuzdan suphe etmek gerek?!
 

Nietzsche

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
8 Eyl 2009
Mesajlar
54
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
44
1) nietzsche'nin yazının başında filozof olmadığını söyledin iki cümleden sonra filozoftan cok edebiyatçıdır dedin bunun sebebi nedir? google filozoftur aman dikkat et mi dedi?

2) tezgahta kaç karpuz var demediğini görebiliyorum tıpkı tezgahtar kimliğini görebildiğim gibi.

3) ahlaksızlığımın sebebi nietzsche'nin ahlaksızlık anlayışı ile alakalı değil konu ve konum gereği senin ahlaksızlığın ile doğrudan alakalıdır. başkalarının savunduğu düşünceleri alıntı yaparken orasından burasından kesip çıkarmak sonra o kişiyi düşüncesiyle çeliştirmek ve bunu tabirin ile binlerce insanın görebileceği yerde yapma ahlaksızlığını; bırak tuvaletini yapmanın ahlaksızlığını çünkü bu bir ihtiyaçtır ve an gelirki çok zorunlu kalırsınız bununda diyalektiğini ayrıca yapabilirim (başkasıyla senle değil) yeni doğmuş bir bebeği herkesin gözü önünde öldürme ahlaksızlığı ile aynı tutmaktayım.

4) sana sanatçı filozofları saymamı ister misin? yada matematikçi? yada din bilimci? yada şair? yada hiç bir okulu bitirmemiş? hatta hiç okula gitmemiş?
 

SenexIratus

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Kas 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
77
1) nietzsche'nin yazının başında filozof olmadığını söyledin iki cümleden sonra filozoftan cok edebiyatçıdır dedin bunun sebebi nedir? google filozoftur aman dikkat et mi dedi?

2) tezgahta kaç karpuz var demediğini görebiliyorum tıpkı tezgahtar kimliğini görebildiğim gibi.

3) ahlaksızlığımın sebebi nietzsche'nin ahlaksızlık anlayışı ile alakalı değil konu ve konum gereği senin ahlaksızlığın ile doğrudan alakalıdır. başkalarının savunduğu düşünceleri alıntı yaparken orasından burasından kesip çıkarmak sonra o kişiyi düşüncesiyle çeliştirmek ve bunu tabirin ile binlerce insanın görebileceği yerde yapma ahlaksızlığını; bırak tuvaletini yapmanın ahlaksızlığını çünkü bu bir ihtiyaçtır ve an gelirki çok zorunlu kalırsınız bununda diyalektiğini ayrıca yapabilirim (başkasıyla senle değil) yeni doğmuş bir bebeği herkesin gözü önünde öldürme ahlaksızlığı ile aynı tutmaktayım.

4) sana sanatçı filozofları saymamı ister misin? yada matematikçi? yada din bilimci? yada şair? yada hiç bir okulu bitirmemiş? hatta hiç okula gitmemiş?


1) filozof oldugunu siz savunuyorsunuz, sizden baska da onun eserlerini felsefe niteliginde ele alacak biri yoktur kanimca. filozoftan cok edebiyatcidir, filozof degil edebiyatcidir, eserleri felsefe yerine edebiyat alaninda yer bulabilir, vs. bu ifadeleri anlamak o kadar da zor olmasa gerek, yani temelde ayni seyden bahsettikleri acik degil mi?

3) O konuda olan o konuda kalir, ayrica o alintida hakli oldugumu son yazimda kanitladim, okuyunuz ogreniniz. her filozofu bir mottosu kadar bilen sizin gibi insanlar simdi kalkmis bana bir cumleyi cekip cikarma butunu gor diyorsunuz, o halde hic bir filozoftan alinti yapilamaz; yapilmasi gereken filozofun tum felsefe eserini alintilamaktir?! Bu durumda yazimizda bir filozoftan alinti yapmak istiyorsak 400 ila 1000 sayfa arasinda bir alinti yapmamiz gerekecek?! 1 sayfa yazi icin sadece 1 filozoftan 1000 sayfa alinti ne kadar makul? Bir ana cumleyi, temel fikri alintilamak kadar dogal bir durum olamaz, bunu besleyen fikirlerin beyan edildigi konusmalariysa alintilayip alintilamamak, alintilayanin takdirine kalmis birseydir, ozgur iradeye saygi duyunuz.

4) hem sanatci hem filozof olabilmenin sarti hem sanat eseri hem de felsefe eseri yazmis olmaktir.

2nin cevabini aldigim ahlaki egitim dolayisiyla vermiyorum ve sizi seviyeye davet ediyorum cunku bu forumlarda bana karsi en az 7 hakaretiniz birikti bile simdiden.
 

evadne_Ss

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
27 May 2010
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Epistemoloji.

Epistemoloji, bilginin doğası, kapsamı ve kaynağı ile ilgilenen felsefe dalıdır. Bilgi felsefesi olarak da adlandırılmaktadır. İlk çağlarda Thales gibi filozoflar metafizik ile ilgileniyorlardı. Evrenin salt maddesinin bulunması temel bir amaç olmuştu. Ama bu konularda herkesin vardığı farklı fikirler, fikirler arasındaki çelişkiler filozofların insana, dolayısıyla akıl ve bilgiye yönelmesine yol açtı. Bu da insanın bilgilerinin doğruluğunun sorgulanmasına neden oldu. Böylece bilgi felsefesi doğmuş oldu
Terimler değişiktir: episteme, bilgi ve gnosis, bilim ve logos, öğreti kelimelerinden epistemoloji, bilgibilim ve gnoseoloji, bilginin bilgisi terimleri; bilgikuramı (theory of knowledge) anlamında kullanılır, bazen philosophy of knowledge, bilgi felsefesi olur. Bilginin doğasını, kaynaklarını, kökenlerini, değerini araştırır. Bilgisizliğin ne olduğunu araştıran bilgi dalına agnoioloji denir. Bilgisizlik örtüsü kavramıyla cehaletbilimi ilgilenmektedir. Platonun bilgi nazariyesinin (kuramının) yetersizliği 1963de Edmund Gettier tarafından kanıtlanmıştır. Aynı dönemde Michel Foucault, bilginin kazıbilimini, bilgi ve iktidar biçimlerini araştırmıştır.
Temel Kavramlar Doğruluk Bilgi, öznenin nesne ile kurduğu bağdan çıkan üründür. Bu bağa ise bilgi aktı denir. Bilinç sahibi bir varlık olan insanın nesneye yönelmesi ile bilgi oluşur. Bilginin, bilginin alındığı nesne ile çakışması ve uyumu doğruluktur. Doğruluk; algılar, kavramlar, bilimsel kuramlarla nesnel gerçek arasındaki uygunluktur. Fakat doğru bilginin imkânlılığı felsefe tarihinin en büyük sorularından biridir....Burada bir örnekle konuyu izah etmek gerekirse "altın sarıdır" ve "altın madendir" diye iki önermemiz var burda ilk önermede altının sarı olması doğru veya yanlış olabilir ama altın madendir önermesi doğrudur zira nesnenin uygunluğu söz konusudur. Bir de bir nesnenin doğru olabilmesi için aranan iki şart vardır. anlamlılık ve tutarlılık/geçerlilik. Anlamlılık: Önermenin anlamlı olması bir nesneye işaret etmesidir.
Mesela "koyun moyun" ikileminde "koyun" anlamlı bir kelimedir ama "moyun" anlamsızdır zira bir nesneye işaret etmez ondan doğruluğundan veya yanlışlığından söz edilemez. Tutarlılık: bir önermenin bir defada doğrulanabilir olması yani yargıya bir defa uygunluğudur. geçerlilik ise; tutarlı olan önermenin her durumda doğrulanabilir olmasıdır. Mesela "madenler metaldir" önermesi tutarlıdır zira metal olan madenler vardır ancak tüm madenler çin geçerli değildir bu önerme. "madenler yer kaplar" önermesi ise hem tutarlı hem de geçerlidir. Gerçeklik Gerçeklik bilinçten bağımsız olarak nesnel dünyada bulunan varlıklardır.
Yani nesnenin kendisidir.Genellikle doğruluk kavramı ile aynı anlamda kullanılmaktadır fakat felsefede bu iki kavram farklıdır. Doğruluk bilgiye ait bir özelliktir ve özneye bağımlıdır ama gerçeklik ancak nesnel dünyaya ait bir varlığın özelliği olabilir. Nesnel dünyada var olan ama bir insan tarafından algılanmamış bir şey yine de gerçektir. Bilgi ile gerçeğin uyumu bilginin doğruluğunu sağlar. Temellendirme Ortaya atılan bilgilerin dayanak noktasıdır.Felsefede bir çok bilgi ortaya atılır bu bilgilerde çeşitli yollarla temellendirilir. Mantık Ana madde: Mantık İçinde bulunduğumuz evrenin, doğanın henüz tamamını keşfedemediğimiz ilkeleri ve yasaları vardır. Aynı şekilde bilgiler arasında da bu tür bir ilişki vardır. Düşüncelerin de arasındaki ilişkiyi düzenleyen ilke ve yasalar vardır. Mantık düşünmenin temel yasalarını arar ve saptar.
Mantık bilginin içeriğinin doğruluğu ile ilgilenmez, bilgiler arasındaki ilişkilerin doğruluğu ile ilgilenir. Epistemolojik Teoriler Sofizm Ana madde: Sofizm Sofistler herşeyin merkezine insanı aldıklarından dolayı görecelilikten bahsederler. Bu nedenle İnsanların hepsinin üzerinde birleşeceği bir bilginin olamayacağını savunurlar. Sofistlerin en ünlülerinden biri Protagorastır. Ona göre İnsan her şeyin ölçüsüdür.
Diğer bir sofist de Gorgiastır. O düşüncesini şu sözleriyle özetler "Gerçek yoktur, olsaydı bilinemezdi, bilinseydi bile başkasına bildirilemezdi." Akılcılık (Rasyonalizm) Ana madde: Akılcılık Akılcılık, bilginin kaynağının akıl olduğunu; doğru bilginin ancak akıl ve düşünce ile elde edilebileceği tezini savunan felsefi yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre deney yolu ile elde edilen bilgi kesin bilgi değildir, geçicidir. İnsan duyum ve algıları geçici, doğruluğu kesin olmayan bilgiler verir. Eski Yunanda rasyonel bilgi ile duyu organlarımızın sağladığı duyusal bilgi arasında fark olduğunu belirten ilk filozoflar Herakleitos, Parmenides, Sokrates, Platon ve Aristotelestir.
Yeni çağ akılcıları ise Descartes ve Hegeldir. Deneycilik (Empirizm) Ana madde: Deneycilik Deneycilik, bilginin duyumlar sayesinde ve deneyimle kazanılabileceğini öne süren yaklaşımdır. Deneyci yaklaşıma göre insan zihninde doğuştan bir bilgi yoktur. Bu nedenle akılcılık yaklaşımına karşıdır. Akılcılığın insan aklında doğuştan ilkeler varolduğu varsayımına karşıdır. Doğru bilgi duyular vasıtasıyla deney yolu ile elde edilebilir. Bütün bilgilerin ilk kaynağı duyudur. Deneycilik yaklaşımının önemli filozofları John Locke ve David Humedur.
Yani sezgilere yer yoktur. Varlığın gözleme dayandığını ifade eder. Gözlemleyemediğimiz hakkında bilgi elde edemeyiz. Ve her şey nedeni içinde sonucunu bulacaktır Analitik Felsefe Ana madde: Analitik felsefe Felsefeyi düşünsel bir etkinlik olmaktan çıkarıp bir dil analizi olarak algılayan felsefi akımdır. Bilimlerin dilini çözümlemeye ve onların kavram yapısını araştırmaya öncelik verilir. Ludwig Wittgenstein akımın önde gelen temsilcilerindendir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst