Beslenme Karmasasi Uzerine

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde "ictenlik" tarafından oluşturulan Beslenme Karmasasi Uzerine başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,368 kez görüntülenmiş, 8 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Beslenme Karmasasi Uzerine
Konbuyu başlatan "ictenlik"
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Mantıksız2022

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Açlık başlığından çıkıp hemen google a “dogru beslenme” yazdim ve objektif dürüst bir okuma yapmaya karar verdim
Birinci link bir pdf doayasiydi o inerken iknci linki okumaya koyuldum
ve bu paylaşımı açlık basligina eklesem altta kalacakti. Bunu istemedim cunku yazanlar bi hayli ilginc...

Doğru Beslenme

Önsöz:

Önce bu yazının başlığını Beslenme ve Spor koymuştum. Sonra düşündüm ki spor beslenmeden sonra geliyor. Öyle ya; düzgün beslenmeden düzgün spor yapamazsınız. Zaten eğer olimpiyatlara veya dünya şampiyonasına hazırlanmıyorsanız burada yazılanlar tam size gore.. Kaldı ki; öyle olsanız bile yazının genel mesajı pek değişmeyecektir. Bu yazıyı okuyup da etkilenecekler varsa aranızda; merak etmesinler; tarif edilen beslenme ile (günde 2 kere 1 öğün miktarı kadar yemekle) mesela ben (yaşım 55) yorulmadan 100 km. yüksek sayılabilecek bir tempoyla gidebiliyorum. Nerdeyse durmadan 9 saat pedal bastığım zamanlar oluyor. Sağlıklı olmak ve onu devam ettirmek aslında o kadar kolay ki, ama maalesef bu durum günümüzde bilinçli olarak zorlaştırılıyor.. Ben aşağıda yazan beslenme şeklini kendimde ve yakınlarımda 6 yıldır uyguluyorum ve 20 sene öncesinden çok daha sağlıklı hissediyorum kendimi.. (Hatta 3 yıl once de 35 sene önce bıraktığım sırıkla atlama sporuna geri döndüm) Yazılanlar uzun süredir öğrendiklerimin ve deneyimlerimin bir özetidir.


Artık biliniyor ki, insanların maruz kaldığı hastalıkların %60’ı beslenme kaynaklıdır. Doğru ve sağlıklı beslendiğiniz sürece, “dejeneratif hastalıklar ” diye adlandırılan, yani organlarınızın işlevini zaman içinde bozan veya çalışmaz hale getiren bir süreci yaşama olasılığınız oldukça düşüktür.

Ayrıca kanıtlanmıştır ki, doğru beslendiğiniz sürece hastalık veya sağlık sorunları yaratabilecek ; soğuk hava, salgın hastalıklar, besinlerdeki toksinler vb. gibi etkenler de sizi daha az etkileyecektir.

Nasıl Beslenmeli?

“Sporcular İçin Paleo Beslenme” (Paleo Diet For Athletes) kitabının yazarı Dr. Loren Cordain’e gore, bundan 35 sene öncesine kadar insan beslenmesi konusunda bir kargaşa ve kafa karışıklığı vardı. Bir çok pozitif bilimde, formüller , kurallar olmasına karşın, beslenmede genelde kabul görmüş bir şablon yoktu.

Devami icin

.

--

Tahıllar
İçerdikleri gluten ve lektini sindirim sistemimiz işleyemez. Gluten; glutenin ve gliadin olarak 2 molekülden oluşur. Gliadin beyin hücrelerine saldırır ve öldürür. İleri yaşlarda büyük ölçüde Alzheimer hastalığının nedenidir. (Bkz. Dr. David Perlmutter- Grain Brain) Aslında dünya gezegeninde yaşayan insanların büyük bir çoğunluğunda gluten duyarlılığı vardır ama bunun farkında bile değildir. Vücuttaki bir çok sorunun kaynağını başka yerde ararlar. Bunu batı tıbbı da göz ardı eder çünkü işlerine gelmez.

başka bir yazım için;

 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İnsanı ve neslini seven/sayan herkes, görülüyor ve anlaşılıyor ki ;
buğdayı ve buğday gerçeğini (gluten varlığını ve 43 müdahalesini -görmezden gelemez ve buğday gerçeğini açık objektif araştırmalı ve) anlamalı ve buğdaya karşı (başta -kendi de- yemeyerek ve eşe dosta da bilgi vermeye başlayarak ta) savaş açmalı!


--
buğday bir karşı silahtır! nesil düşmanıdır

buğday bir açlık manipülasyonu, buğday bir kontrol manipülasyonu ve buğday hasta et kurtul! ilaç sanayine bağımlı kıl/yap ve kontrol altında tut manipülasyonları toplamıdır...

Buğday bir hastalık yapıcıdır
buğday bir insan metabolizması düşmanıdır!

buğday insan metabolizmasına -bu haliyle -uygun değildir
insan buğday tüketilmemelidir. İnsan buğdayı bırakmalı ve tarihin tozlu raflarına gömmelidir! anlamalıdır

Zararlı sayılacaklardan ve sanılanlardan çok zararlı olup hemen piyasadan toplatılmalı ve evlerden uzaklaştırmalıdır. Çocukların ulaşmayacağı yerlere /tarihlere gömülmelidir...

Medeniyetin kontrol araçların biri de öyle anlaşılıyor ve görülüyor ki ne yazık ki buğdaydır...buğday başağıdır...

buğday dediğimiz şey genetiğiyle oynanmış bir ot tohumunun adıdır
ve ekmek dediğimiz, bu yönüyle, başta nörolojik yıkımın ve fizyolojik yıkım ve hastalıkların ve daha sayamayacaklarımızın yanında temel enflamasyonun (ağrılanmanın ve uyuşmanın da) diğer şeker ve karbon türevleriyle de birlikte temel sebeplerinden biridir

Aksini iddia edenler hiç diyet yapmadı. inanın- sanırım bilmiyorlar ve Gerçek bir keto süreci ve bunun ne olduğunu bile anlamıyorlar-bilmiyorlar henüz ve kafaları karışık bu konuda..
ve diyet deneyimleri yok muhtemelen . Beslenme tarzlarını -hiç- değiştirmediler /denemediler ve bilmiyorlar anadan doğmuş gibi olmayı ve dünyaya şimşek -gibi çakmayı ve gibi direnmeyi! sabahları aç değil direnik ve enerjin uyanmayı bilmiyorlar ya da unutturuldular...

---

diabet diye bi şey yok!
kalp hastalığı diye bi şey yok
metabolizmaya uymayan besin tüketimi dayatımı var!

glukoz ihtiyacı diye bi şey yok
beyin glukoz sentezliyor-vücudun glukoza ihtiyacı var yalan yanlış bilgi
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Madem ramazan ayi biz de dunayada uygun bir diyet ve oruc bilinci ve sistemi kurulana kadar devam edelim...

Günümüzdeki buğday, taş devri dönemine göre çok çok farklıdır. Hayır genetiği değiştirilmemiştir ama o zamandan bugüne dek çok sayıda çapraz melezleme, hibridizasyon yöntemi ile ayara tabi tutulmuştur. Bu ayarlama sonucunda örneğin şu an bazı türlerde gluten oranı eskisine göre %50 fazladır (1). Bültenimizde daha önce glütenin ne gibi sorunlara yol açabileceğinden bahsetmiştik. Bu bölümde yine bir başka tahıl proteini olan lektinlerden bahsedeceğiz.


Bir arkadaşım var, 45 yaşlarında erkek, son 1 yıldır ciddi kabızlık, karın şişkinliği, obezite, kronik yorgunluk, depresyon, intihar eğilimi yakınması ile doktor doktor dolaşıyordu. En son dayanamayıp endoskopi, kolonoskopi, gıda entolerans testi yaptırdı. Çölyak hastalığı ile ilgili tetkikleri negatifti. Panik atak tanısı aldı. Nasıl beslendiğini sorduğumda Ahmet Hocanın taş devri diyetine bire bir uyduğunu, karbonhidrat olarak her öğün 2 dilim tam buğday ekmeği yediğini söyledi. Ekmeği de bırakmasını söyledim. Bırakması ile birlikte ilginç bir şey oldu. Bir ayda 6-7 kilo birden verdi ve tüm yakınmaları kayboldu. Altı dilim ekmek nasıl oluyor da 6 kiloya ve bu yakınmalara sebep olur bu durum bana ilginç geldi. Arkadaşıma 2 günlüğüne ekmeğe tekrar geçmesini söylediğimde ekmek yemesi ile birlikte gücünün tükendiğini, karnını şiştiğini, tüm yakınmalarının aniden geri döndüğünü, ekmeğin kendisini zehirlediğini söyledi.

Şimdi bu küçük hikaye ışığında lektinlerden bahsedelim.
......

Sanirim Aziz Nesin in Urtiker hikayesi burda gercek oldu...

Son olarak sözlerimi sevgili Prof Dr Ahmet Aydın hocamızın bir söylemi ile bitirmek istiyorum.

Taş Devri Diyeti’ni anlamak için ise evrim sürecini çok iyi bilmek gerekiyor. Maalesef insanlar ”ağızlarından girip bağırsaklarından çıkan her ürünü” besin sanıyorlar ve her şeyi tüketebileceklerini sanıyorlar. Bu tamamen yanlıştır. Bizler birer primat türüyüz ve primatların anatomik ve genetik yapısına uygun düşecek şekilde beslenmeliyiz. Biz kanarya değiliz. Tahıl bize faydalı değil zararlıdır.


 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Anlaşılan o ki gerek metabolik uyumsuzluk gerek bağısak florası sorunlari gerekse vucutta ağır metal birikmesi vb bilinmeyen nedenler ve katmanlarla birlikte vucutta yeterince sindirilemeyen süt ve bugday proteinleri herkes icin bir olcu de tehdit cunku bu durumda kaninizda morfin benzeri bir yapi dolasiyor.
Bunun disinda da bugday da beyinde morfin reseptorlerine baglanip bagimlilik ureten ayrica bir amino asit yapi varmis...

Herneyse ben tıpçı değilim ve yanlis anliyor ve anlatiyorda olabilirim...
Ama anlasiliyor ki!

Bugday ve karbonhidrat birakma olgusu ya da sut proteininden vazgecme ve arinma da gerekirse bir bagimlilik patolojosine ve protokolune tabi tutulmalidir
Hastaneler ve saglik kuruluslari bu konuda yardimci olmali ve cozumler sunmalidir


Karbonhidrat bagimliligi acilen bir bagimlilik olarak tanimlanmalidir
Yasal islev gormelidir. Yesilay in bir benzeri felsefe insan hayatina verilen deger uzerine burda bu alnda islevsellestirilmeli ve karbonhidrat karsitligi halk sagligina verilen deger uzerinden yesillenmelidir.
Bunun disinda kazein ve gluten-lektin birakma protokolleride genel saglik kuruluslarinca yardim gormelidir
Saglik alanindaki ozbilincsizlik ve yikim ve kaos buralara donerek ve akitilarak tamir gormelidir
Ve belirtilen surec ve olgu eroin esrar alkol ya da sigara birakma benzeri protokole tabi tutulmalidir
Hatta sigara birakmaya yapilan yatirimlar son 6 yilda yapilan ve nikotinin norolojik tamir ve yardim islevini gosteren calismalar nedeniyle acilen bu alana kaydirilmali

Kamu da karbonhidrat zararli spotlari donmelidir. Kosan amca kalp krizi gecirdiginde bunun sebebi ekmek olmalidir....
Kusura bakmayin ama siz halk sagligi umursuyorsaniz derme catma degilseniz ve oyle de kalmayacaksaniz Kamu Spotlarinda sigara degil ekmek donmelidir...

Karbonhidrat birakma ve karbonhidrat bagimliligi sigaradan ve alkolden bile kat be kat oncelikli sorun ve bagimlilik ve hastalik ve sorun dizgesi olarak taninmali gorulmelidir...

Karbonhidrat iceren urunlere uyarici yazilar yazilmali ve bagimlilik yapici oldugu ve gunde 35 -50 ya da her neyse belli miktarin uzerinde tuketiminin agir metabolik hasarlara ve norolojik yikima goturebilecegi kanser diyabet gibi hastaliklarinda bas aktoru olabilecegi belirtilerek eklenmelidir

Aşırı karbonhidrat tuketimi sigara ve alkol tuketiminin cok oncesinde saglik sorunu olarak ve sagligi ve yasam kalitesini tehdit edici unsur olarak benimsenmelidir

Karbonhidrat yemek kusura bakmayin ama sigara kullanimindan daha fazla fazla tiksinti uyandirmalidir

Ve nikotinin onuru geri verilmeden once bunlar bilinmelidir...

Bugday bir bagimlilik protokolu olarak taninmalidir

------

Sekere dayali gida uretim tuketimden acilen vazgecilmeli ucuncu dunya halklari uyarilmalidir
Devletler birincil gorevli ve sorumludur
Halk sagligini umursamayanlar ve gorevlerini yerlerine getiremeyenler bos yere oralari isgal etmesinler ya da cozum bulsunlar ve uretsinler.
Sekere dayali ve glukoza dayali uretim tuketim beslenme mantigi askidadir...

Bilim kimsenin tekelinde degildir!

--------

Sacma sacma adlar hastalik adlari uydurmaktan vazgecin . Hepsi ayni yakinlasik kokene yaslanan ve dayanan belirli belirli sacmaliklar belli ki .bir cogu icin boyle..

Tıp adi onurlu bi addir


Tıp sektoru turizm otelcilik ve hizmet ya da uyusturma sektoru mudur.
 
Son düzenleme:

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
Manik,bunu Karatay söylüyor.Sadece bu değil ben şimdiki mısır,pamuk,besi hayvanlarına da güvenmiyorum.

Ekstansif ve intansif yöntemler arasında ciddi bir karşıtlık var.İntansif,hayvanları ahırda küspe gibi besinlerle beslemeyi içerirken;ekstansif,mera hayvancılığını hala devam ettirmek istiyor.

Çiftçiler ziraat mühendislerinin birkaç ders seanslarıyla üstünkörü eğitilmemeli.Gerekirse her köye küçük bir tarım bakanlığı ofisi kurulmalı ve çiftçilerle ile ziraat mühendisleri kolektif hareket etmeli.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
bunu Karatay söylüyor.

o değil de; anlaşılıyor ki;
aşağıdakine benzer bir örnekleme insan vücudunda karbonhidrat ,yağ fazı olgusu için de geçerli
ve çözümlenmeli;
bu durumda tarım bir hayal/kendini avutma (ya da tembelcilik vb.) olabilir;

"miskin Adem Oğlanını benzetmişler ekinciye! -İnsanı ekinciye/ekimciye ve tarım oğlanına dönüştürmüşler -Yunus Ozan"
"Miskin Adem oğlanı,nefse zebun olmuştur. Hayvan gibi,otlamağa kalmıştır."


Mazot icin uretilmis motor yağ da yakiyor ve benzin icin uretilmis motor metan gazi da yakiyor.. farki cok iyi anlayabilirsiniz.

Yag demek, karbonhidrat demek, ne demektir?

Karbonhidrat demek kotu ve düşük kalite enerji demek midir ?
ya da dusuk kaliteli ve çok hızlı /çabuk yanan ve dolayısıyla çabuk sönen, bu yüzden metabolizmanın aslında birincil ya da zorda kalmadıkça tercih etmediği ve ilk etapta başka forma (yağ formuna) dönüştürdüğü ve hücre ve dokulara da aslında kanda yeterince yağ ve yağ sentezleyici olan ketonu glukozun matabolik varlığı ve baskılamasından dolayı üretemediği ve bulamadığı için zorunlu olarak ilettiği bir tip düşük yakıt mıdır?

Bunlar aydinlamali tanimlanmali insanlara bilgi iletilmelidir
----
"Şimdi eğer yukardaki ifadenin aslı vacibi varsa, tıp bilimi tıp tarihi yeniden yazılabilir--"

Tum okumalarimdan sonra öyle anlıyorum ki; karbonhidrat dusuk oktanli ya da cok dusuk oktanli bir yakit benzeri olarak algilanmaktadir
Glukozu vucut direkt kandan toplayip yağa ceviriyor. Bu demektir ki .Bu bir bir saçmalık.. bunu açıklamak bu kadar mı zordur. Bir enerji mekanizmasini anlamak ve açıklamak bu kadar mi zor
.
Bunun yaninda bitkisel proteinleri (ve belki sut proteinlerini de) sentezlemek ve sindirmek vucut için oldukca yorucu ve zor gibi.. yani onlarda dusuk oktan protein gibi

Fizyoloji zor yakıtı da çözümlüyor ya da düşük kalite yakıttan da enerji cozumluyor gibi oysa tabiri caizse zorlana zorlana ancak uygun ya da ideal yakit degil gibiler
..

yukarıdakilerle insanlık er-geç yüzleşmeli! çünkü kendi nesilleri yaşayamaz ya da doğayla başedemez duruma gelebilecektir!

--
tarım sanırım tarmak kökünden geliyor
çiftçilik sanırım çift sürmek- çift öküz ve çifte öküz

her neyse etimolojisine baktım
insan tembelhayvanı =
--
Burda Karatay'ın (da) bir adım ilerisi var idi- Daha büyük bir sorgulama;

Biz şimdi aslında direkt olarak, yağ sentezli vücut aksiyonu ve glukoz sentezli vücut aksiyonu ikilemine odaklandık. Bunu tam olarak anlamak çözümlemek istiyoruz öncelikle. Buradaki gerçek nedir? Yani insanın orjini ketojenik ve yağ çözümlemeci yatkınlıkta mıdır ve buysa eğer karbonhidratlar bizim için gerçekten zehirli midir? bunu tam olarak anlamak çözümlemek istiyoruz...

Sonra bu tarım felsefesini değerlendirebiliriz- Burada netleşmeden ileri gidemiyoruz ama şunu/şunları diyebilirim ki;

--
Karatay direkt Ketojeni kavramını savlamıyor ya da birinci elden bildirmiyor ve bahsetmiyor . Bu farklı bir kavram/kavrama ve olgu yumağı
Ketosis durumu kavramın tam anlamıyla/açılımıyla tam olarak sunulmalıdır ve açıklanmalıdır
Belirtilmemiş ikilem
Belki kafakarışıklığı üretmemek ya da başka bir neden bilmem?
Ama olguda boşluk var gibi-tam aktarılmalı
Ama Karatay da ve bulunduğu akım da glutensiz kazeinsiz doğal beslenmeyi öneriyor
Ha dediği beslenme biçimi bizi zaten ketoza sokar/sokabilir ancak ketoz -denilen- gerçekte nedir? ve birebir tanımlanmalıdır

Çünkü ben kendim sorguluyorum ve kendi diyetimi oluşturacağım ve karbonhidrat ya da diğer (gluten kazein) eğer kötüyse tanımlanabilirse, bırakmak üzereyim (bırakma vazgeçme evresindeyim) ve ben asıl bunun zorluğu ve getireceği fiziksel zihinsel yük-travma stres ile ilgiliyim ve bunun üzerinde duruyorum çünkü (belirtilen proteinlerin) ürettiği bağımlılık ya da morfinatif etki tam çözümlenebilmiş/belirtilebilmiş değil gibi!

BEnim asıl ilgilendiğim konu ya da burda tam üzerinde durduğum cümle şudur. İnsan karbonhidratı tam olarak bırakabilir mi? Bu ne kadar zor olabilir? Tam olarak bırakmak gerekli mi ya da iyi midir? Karbonhidratsız tam/tüm beslenme de ne olur? Tam bir genel bir sağlık ve yenilik mi ortaya çıkar yoksa önceki alışkanlık ve ileri bağımlılıktan dolayı bir fiziksel yıkıma girer ve ileri zorlanmış ve bağımlılık atma süreci mi deneyimleriz?
Yani karbonhidratsız olarak yaşanabilir ve aslında ideali de budur ancak bırakmak oldukça çilelidir (ya da tehlikeli) demek mi doğrudur? Tam ikilem nedir? Onu arıyorum daha çok burda
Paylaşmalar bunun üzerine yapıldı.

örn. doğru ifade şu mudur?
karbonhidratlar bizim için neredeyse tam anlamıyla gereksizdir ancak insan varlığınca uzun vade de kullanım geçmişi ve insan vücudundaki (geçmişsel ve genetik ) morfinik varlığı (ve birleşimi) nedeniyle de bırakılması (neredeyse imkansız ve ) bırakılma protokolü tam olarak ele alınmalı ve eroin bağımlılığı benzerindeki zorluğu bilinmeli kavranmalıdır , doğru bir ifade midir?


yukardaki benzer cümle için açılım ya da doğrulama , yanlışlama, düzeltme, cevap arıyorum. gerçek sorunumu bu şu anda. son paylaşmam da

Başka şeyler de var tabi;
gerisi okuyucuya/araştırıcıya kalmış
benim sorgum o yönde

--------------

---------- Mesajlar Birleştirildi at 11:08 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 07:32 ----------

Anlasilan o ki ve oyla anlasiliyor ki gluten ve kazein duyarliliklarini kisiler kendileri deneme yanilma tuketmeme ve diyetlerle olcmeli ve belirlemelidir

Modern tip ise ancak ileri derecede hasta olursaniz tuhaf kimyasallar sunmaktan ve baska hastaliklar one surmekten ileri yardim yapmayacaktir
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Etçile ulaştıktan sonra bu başlığımın anlamı kalmamıştır.

İnsan için doğru beslenme %80-90 yağlı (çok yüksek yağlı) etin kendi yağıyla et yenen bir diyettir.
Bu diyet tüm metabolik hastalıkları tersine çevirir. Tablo çok ağırsa bu beslenme %100 uygulanır yani tamamen yağlı et ve organ et yenir.
Hiç bir tıp bilgisine sağlık protokolüne gerek yoktur.
Hastane ve doktorluk hizmeti kitle kontrolünden başka bir şey değil! Ellerinde hiç bir şey yok....
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Yeni düşüncelere açığız
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst