Anlamsızlık krizleri

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde quustion tarafından oluşturulan Anlamsızlık krizleri başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,043 kez görüntülenmiş, 21 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Anlamsızlık krizleri
Konbuyu başlatan quustion
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan The Leo

quustion

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
15 Eki 2013
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bildiğiniz gibi her insan nadiren de olsa anlamsızlık krizlerine girer. Hayatın bir anlamı ve amacı olmadığını düşünür. Duygular bile o anda kişiye boş gelir. Sonra bir şeyler olur ve krizden çıkarız. Sonra hayatın anlamlı olduğunu fark eder ve günümüzü mutlu (ya da herhangi bir şekilde) olarak geçiririz. Peki bu kriz anındaki hissettiklerimiz aslında gerçekler mi?

Çoğumuzun beynin ilkel sistemlerinden olan inkar'ı bildiğinizi varsayıyorum ama açıklamanın da zararının dokunmayacağına inanıyorum. Beyin kaldıramıyacağı kadar stresli bir kararı vermez ve düşünmemeye çalışır.
Örneğin anneniz ya da babanız işkence edilerek öldürelecek ve hangisi olduğunu siz seçeceksiniz. Kimi seçerdiniz?
Böyle bir soru karşısında başka şeylere odaklanırsınız.

Ben bilincin hayatın anlamsızlığını kavradığı zaman bu durumu aşırı stresli geldiğinden bu gerçeği reddettiğini düşünüyorum.
Sizce?
 

DüşünceliKarga

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
12 Eki 2013
Mesajlar
95
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ben bunu boyutsal bir duygu olarak adlandırdım çünkü banada her zaman oluyor bence ruhumuz vücudumuzdan çıkmak istiyor bence gerçekdir.
 

flzf

Filozof
Yeni Üye
Katılım
12 Mar 2009
Mesajlar
850
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
37
Yaklaşımın mantıklı fakat hayatın anlamsızlığının yanında anlamlı olan kısmının bir anlama yönelik olma umudu ki insanoğlunun günden güne gelişerek o anlama doğru gittiği gerçeğini düşündüğümüzde dur bakalım günü geldiğinde bir ihtimal nasılsa öğreniriz diyoruz çoğu insanlar.
 

quustion

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
15 Eki 2013
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaklaşımın mantıklı fakat hayatın anlamsızlığının yanında anlamlı olan kısmının bir anlama yönelik olma umudu ki insanoğlunun günden güne gelişerek o anlama doğru gittiği gerçeğini düşündüğümüzde dur bakalım günü geldiğinde bir ihtimal nasılsa öğreniriz diyoruz çoğu insanlar.
Benim o konu hakkında da bir görüşüm var izin verirseniz açıklayayım.
Bir varlık amacı olduğu sürece anlamlıdır. Yani amaca ulaşılınca varlık anlamını kaybeder. Mesela dünyasal bir barış durumunda askerlerin bir amacı olmaz ve anlamlarını kaybederler. Eğer insan bilinci sonsuza dek var olucaksa öyle bir amaç olmalı ki sürekli peşinde koşulmalı asla ulaşılamamalıdır ve bence böyle bir amaç bulunmamaktadır.
 

flzf

Filozof
Yeni Üye
Katılım
12 Mar 2009
Mesajlar
850
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
37
Ben öyle düşünmüyorum varlık amacı olduğu sürece neden anlamlı olsun ki taş da olsa tuğlada kiremitte o varlık algılanabiliyorsa varsa anlamlıdır ayrıca amacın içeriğine göre de önermeniz yanlışlanabilir eğer varlığın amacı hergün gidip değirmenden (akarsu kenarında olduğunu varsayıyor beynim) su getirmekse o amaç zaten hiç bitmez varlığın amacı gidip ağacı kesmekse gidip kestiği zaman amacı biter diyeeceğim o ki tükenebilecek amaç var var tükenmeyecek amaç var iki yöndende önermeniz yanlışlanıyor.
 

temiz su

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2013
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ölümle birlikte benlikte bir dönüşüm olmalıdır. bu anlam ve amaç sorununu oluşturan hal ortadan kaldırılmalıdır. dinlerde bu nefsin yıkanması olarak anlatılır. sürekli bir amaç tabiki mümkün değilidir.
 

flzf

Filozof
Yeni Üye
Katılım
12 Mar 2009
Mesajlar
850
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
37
Ölümle birlikte benlikte bir dönüşüm olmalıdır. bu anlam ve amaç sorununu oluşturan hal ortadan kaldırılmalıdır. dinlerde bu nefsin yıkanması olarak anlatılır. sürekli bir amaç tabiki mümkün değilidir.

Neden sürekli amaç mümkün olmasın
 

daVinci

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2013
Mesajlar
106
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Benim o konu hakkında da bir görüşüm var izin verirseniz açıklayayım.
Bir varlık amacı olduğu sürece anlamlıdır. Yani amaca ulaşılınca varlık anlamını kaybeder. Mesela dünyasal bir barış durumunda askerlerin bir amacı olmaz ve anlamlarını kaybederler. Eğer insan bilinci sonsuza dek var olucaksa öyle bir amaç olmalı ki sürekli peşinde koşulmalı asla ulaşılamamalıdır ve bence böyle bir amaç bulunmamaktadır.
Bence boyle bir smac vardir. insan bilincinin sonsuza kadar var olabilmesi icin insanin ölümsüz olmasi gerekir. Bence ölümsüz olma amaci insan bilincini sonsuza kadar var edebilir.
 

temiz su

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2013
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Neden sürekli amaç mümkün olmasın

Sonsuz zaman içinde sonsuza kadar sayabilirsiniz. bu teorik olarak mümkündür. çünkü hangi zamanda olursanız olun bir ilerisi vardır. ancak amaç içerik olarak böyle birşey değildir. bir amaç koyabileniz için en son amacı bilmeniz gerekir. yani önceden en son amacı hesaplamanız gerekir. (önceden en son sayıyı bilimeniz gerekir) bu çelişkidir.
 

flzf

Filozof
Yeni Üye
Katılım
12 Mar 2009
Mesajlar
850
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
37
Sonsuz zaman içinde sonzuza kadar sayabilirsiniz. bu teorik olarak mümkündür. çünkü hangi zamanda olursanız olun bir ilerisi vardır. ancak amaç içerik olarak böyle birşey değildir. bir amaç koyabileniz için en son amacı bilmeniz gerekir. yani önceden en son amacı hesaplamanız gerekir. (önceden en son sayıyı bilimeniz gerekir) bu çelişkidir.

Amacım her gün çeşmeden su getirmek.
 

temiz su

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2013
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Amacım her gün çeşmeden su getirmek.

Her gün? birbirinin aynı her gün? bu amaç (ulaşmak istenilen şey) değildir. bunu kabul edecek bir hale gelmeniz ilk mesajımda yazdığım dönüşümü yaşamanız demektir.
 

flzf

Filozof
Yeni Üye
Katılım
12 Mar 2009
Mesajlar
850
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
37
Her gün? birbirinin aynı her gün? bu amaç (ulaşmak istenilen şey) değildir. bunu kabul edecek bir hale gelmeniz ilk mesajımda yazdığım dönüşümü yaşamanız demektir.

Verdiğim örnek sadece bir varsayım ve pekalada olabilir böyle bir durum yada benzeri olabilecek sayısız durum neden amaç olmasın amacın içeriğini bilmeden amaca ulaşınca işin bitiyor diyemezsin.
 

temiz su

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2013
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Verdiğim örnek sadece bir varsayım ve pekalada olabilir böyle bir durum yada benzeri olabilecek sayısız durum neden amaç olmasın amacın içeriğini bilmeden amaca ulaşınca işin bitiyor diyemezsin.

amacın içeriği dediğiniz gibi olsada ,amacın bir belirleyicisinin olması zorunluğu sizin düşünceleriniz ile çelişir.
 

flzf

Filozof
Yeni Üye
Katılım
12 Mar 2009
Mesajlar
850
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
37
Amacın belirleyicisinin olmasıda amacın içeriğine ve amacı taşıyana göre değişir misal tanrının amacını tanrı belirler. Tanrının kul için belirlediği amacı yine tanrı belirler . İnsan kendi amacını bazen kendi belirler. Birçok varsayım olabilir ha tabi bu daha amacı belirleyenin belirsizliği problemi sırada amacın içeriği gibi bir problem daha var bu içerik sonlu yada sonsuzda olabilir. Yada akla gelmeyen diğer bir olasılıkda.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Hayatı anlamsız kılan 2 şey var. biri geçmiş zaman (akan zaman/geçen zaman) diğeride ölüm. bu ikisi ortadan kaldırılmadığı sürece bu kriz bitmez , düşünen adamı da teget geçmez :D

Şimdi geçmişi düşünün..çocuklugunuzu düşünün..o saf aklınızı,saf sevginizi,koşulsuz sevginizi, mutluluğunuzu vb kaybettiniz. zaman geçti ve bunların hepsini elinizden aldı..düşünmeye devam edin..artık biten eski arkadaşlıklarınızı,eski sevgililerinizi yaşadığınız o günleri düşünün..zaman geçti ve hepsini anlamsız yaptı..

ölümle ve zamanla kaybedilen şey; geçmişimizdir...

Önce zaman sonra ölüm tüm geçmişimizi elimizden alır.. ne zamanı ne de ölümü durduramayız..ve bu geçmişimizi kaybetme durumu bizde anlamsızlık algısına yol açar..

Ölüm tüm geçmişimizi kaybetmektir...haliylede herşeyi anlamsız kılar..

ancak burada bir noktaya dikkat çekmek istiyorum; insan genelde doğduğu andan itibaren ki geçmişini kaybetmekten korkar..ama doğumdan önceki sonsuz geçmişini hesaba katmaz.. hepsini hesaba katalım.

sonuç olarak; anlamsızlık krizlerinin doğruyu söylediğini sanmıyorum. çünkü anlamsızlıktan önce anlamlılık olarak algıladığınız şey ile bu anlamsızlık kriz anlarında düşündüğünüz şeyler arasında fark yok bence..çünkü bu şartlar içinde herhangi bir anlam yaratmaya bizim gücümüz yetmez ve koşullarımız elvermez. kısacası; koşullarımız gereği bizi yaratan anlama teslim olmaktan başka bir anlam yaratma seçeneğimiz yoktur.
 

The Leo

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
17 Eki 2013
Mesajlar
18
Tepkime puanı
0
Puanları
0
bu sefil dünyada anlamsızlık krizine girmekten doğal daha ne olabilir ki..
 

istanbul2

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
9 Tem 2013
Mesajlar
33
Tepkime puanı
1
Puanları
0
İnsanın içinde bir başkaldırış bir isyan olur genelde..Bazen geçmişine bazen geleceğine çalışırken da ana takılırsın:) (mecburiyetten)hergünümüz birbiriyle aynı değildir duygu yoğunluğumuzda öyle. hayatı anlama ya da anlamsızlaştırmaya başladığında birazdaha kolay olur herşeyi kabullenmek ve ona göre yaşamak. bazen sıradan rutin bazen hızlı nasıl geçtiğini anlamadan akan su gibi akar sende kapılır gidersin işte:)
 

a380

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
30 Eki 2013
Mesajlar
15
Tepkime puanı
0
Puanları
0
bu anlamsızlık krizleri, çaresizlik duygusu olmasın sakın bana öyle geliyor, bilinç dışına itilmiş ya da bastırılmış çaresizlik duygusu..
Çünkü hayata anlam bireyin elinde ve sorumluluğundadır; amaçların, ilişkilerin hayata anlam katar bunların olmaması bireyi bir anlamsızlık bir boşluk içerisine iter.
 

The Leo

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
17 Eki 2013
Mesajlar
18
Tepkime puanı
0
Puanları
0
bu anlamsızlık krizleri, çaresizlik duygusu olmasın sakın bana öyle geliyor, bilinç dışına itilmiş ya da bastırılmış çaresizlik duygusu..
Çünkü hayata anlam bireyin elinde ve sorumluluğundadır; amaçların, ilişkilerin hayata anlam katar bunların olmaması bireyi bir anlamsızlık bir boşluk içerisine iter.

burada arkadaşın sorduğu geçici anlamlar değil. ölüm yaşarken kurguladığımız tüm anlamları anlamsız kılıyor.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst