- Konbuyu başlatan
- #1
Bildiğiniz gibi her insan nadiren de olsa anlamsızlık krizlerine girer. Hayatın bir anlamı ve amacı olmadığını düşünür. Duygular bile o anda kişiye boş gelir. Sonra bir şeyler olur ve krizden çıkarız. Sonra hayatın anlamlı olduğunu fark eder ve günümüzü mutlu (ya da herhangi bir şekilde) olarak geçiririz. Peki bu kriz anındaki hissettiklerimiz aslında gerçekler mi?
Çoğumuzun beynin ilkel sistemlerinden olan inkar'ı bildiğinizi varsayıyorum ama açıklamanın da zararının dokunmayacağına inanıyorum. Beyin kaldıramıyacağı kadar stresli bir kararı vermez ve düşünmemeye çalışır.
Örneğin anneniz ya da babanız işkence edilerek öldürelecek ve hangisi olduğunu siz seçeceksiniz. Kimi seçerdiniz?
Böyle bir soru karşısında başka şeylere odaklanırsınız.
Ben bilincin hayatın anlamsızlığını kavradığı zaman bu durumu aşırı stresli geldiğinden bu gerçeği reddettiğini düşünüyorum.
Sizce?
Çoğumuzun beynin ilkel sistemlerinden olan inkar'ı bildiğinizi varsayıyorum ama açıklamanın da zararının dokunmayacağına inanıyorum. Beyin kaldıramıyacağı kadar stresli bir kararı vermez ve düşünmemeye çalışır.
Örneğin anneniz ya da babanız işkence edilerek öldürelecek ve hangisi olduğunu siz seçeceksiniz. Kimi seçerdiniz?
Böyle bir soru karşısında başka şeylere odaklanırsınız.
Ben bilincin hayatın anlamsızlığını kavradığı zaman bu durumu aşırı stresli geldiğinden bu gerçeği reddettiğini düşünüyorum.
Sizce?