Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Anlamsızlık krizleri

quustion

Yeni Üye
15 Eki 2013
10
0
0
Bildiğiniz gibi her insan nadiren de olsa anlamsızlık krizlerine girer. Hayatın bir anlamı ve amacı olmadığını düşünür. Duygular bile o anda kişiye boş gelir. Sonra bir şeyler olur ve krizden çıkarız. Sonra hayatın anlamlı olduğunu fark eder ve günümüzü mutlu (ya da herhangi bir şekilde) olarak geçiririz. Peki bu kriz anındaki hissettiklerimiz aslında gerçekler mi?

Çoğumuzun beynin ilkel sistemlerinden olan inkar'ı bildiğinizi varsayıyorum ama açıklamanın da zararının dokunmayacağına inanıyorum. Beyin kaldıramıyacağı kadar stresli bir kararı vermez ve düşünmemeye çalışır.
Örneğin anneniz ya da babanız işkence edilerek öldürelecek ve hangisi olduğunu siz seçeceksiniz. Kimi seçerdiniz?
Böyle bir soru karşısında başka şeylere odaklanırsınız.

Ben bilincin hayatın anlamsızlığını kavradığı zaman bu durumu aşırı stresli geldiğinden bu gerçeği reddettiğini düşünüyorum.
Sizce?
 

DüşünceliKarga

Yeni Üye
12 Eki 2013
95
0
0
Ben bunu boyutsal bir duygu olarak adlandırdım çünkü banada her zaman oluyor bence ruhumuz vücudumuzdan çıkmak istiyor bence gerçekdir.
 

flzf

Yeni Üye
12 Mar 2009
850
2
0
38
Yaklaşımın mantıklı fakat hayatın anlamsızlığının yanında anlamlı olan kısmının bir anlama yönelik olma umudu ki insanoğlunun günden güne gelişerek o anlama doğru gittiği gerçeğini düşündüğümüzde dur bakalım günü geldiğinde bir ihtimal nasılsa öğreniriz diyoruz çoğu insanlar.
 

quustion

Yeni Üye
15 Eki 2013
10
0
0
Yaklaşımın mantıklı fakat hayatın anlamsızlığının yanında anlamlı olan kısmının bir anlama yönelik olma umudu ki insanoğlunun günden güne gelişerek o anlama doğru gittiği gerçeğini düşündüğümüzde dur bakalım günü geldiğinde bir ihtimal nasılsa öğreniriz diyoruz çoğu insanlar.
Benim o konu hakkında da bir görüşüm var izin verirseniz açıklayayım.
Bir varlık amacı olduğu sürece anlamlıdır. Yani amaca ulaşılınca varlık anlamını kaybeder. Mesela dünyasal bir barış durumunda askerlerin bir amacı olmaz ve anlamlarını kaybederler. Eğer insan bilinci sonsuza dek var olucaksa öyle bir amaç olmalı ki sürekli peşinde koşulmalı asla ulaşılamamalıdır ve bence böyle bir amaç bulunmamaktadır.
 

flzf

Yeni Üye
12 Mar 2009
850
2
0
38
Ben öyle düşünmüyorum varlık amacı olduğu sürece neden anlamlı olsun ki taş da olsa tuğlada kiremitte o varlık algılanabiliyorsa varsa anlamlıdır ayrıca amacın içeriğine göre de önermeniz yanlışlanabilir eğer varlığın amacı hergün gidip değirmenden (akarsu kenarında olduğunu varsayıyor beynim) su getirmekse o amaç zaten hiç bitmez varlığın amacı gidip ağacı kesmekse gidip kestiği zaman amacı biter diyeeceğim o ki tükenebilecek amaç var var tükenmeyecek amaç var iki yöndende önermeniz yanlışlanıyor.
 

temiz su

Yeni Üye
13 Eki 2013
12
0
0
Ölümle birlikte benlikte bir dönüşüm olmalıdır. bu anlam ve amaç sorununu oluşturan hal ortadan kaldırılmalıdır. dinlerde bu nefsin yıkanması olarak anlatılır. sürekli bir amaç tabiki mümkün değilidir.
 

flzf

Yeni Üye
12 Mar 2009
850
2
0
38
Ölümle birlikte benlikte bir dönüşüm olmalıdır. bu anlam ve amaç sorununu oluşturan hal ortadan kaldırılmalıdır. dinlerde bu nefsin yıkanması olarak anlatılır. sürekli bir amaç tabiki mümkün değilidir.

Neden sürekli amaç mümkün olmasın
 

daVinci

Yeni Üye
14 Eyl 2013
106
0
16
Benim o konu hakkında da bir görüşüm var izin verirseniz açıklayayım.
Bir varlık amacı olduğu sürece anlamlıdır. Yani amaca ulaşılınca varlık anlamını kaybeder. Mesela dünyasal bir barış durumunda askerlerin bir amacı olmaz ve anlamlarını kaybederler. Eğer insan bilinci sonsuza dek var olucaksa öyle bir amaç olmalı ki sürekli peşinde koşulmalı asla ulaşılamamalıdır ve bence böyle bir amaç bulunmamaktadır.
Bence boyle bir smac vardir. insan bilincinin sonsuza kadar var olabilmesi icin insanin ölümsüz olmasi gerekir. Bence ölümsüz olma amaci insan bilincini sonsuza kadar var edebilir.
 

temiz su

Yeni Üye
13 Eki 2013
12
0
0
Neden sürekli amaç mümkün olmasın

Sonsuz zaman içinde sonsuza kadar sayabilirsiniz. bu teorik olarak mümkündür. çünkü hangi zamanda olursanız olun bir ilerisi vardır. ancak amaç içerik olarak böyle birşey değildir. bir amaç koyabileniz için en son amacı bilmeniz gerekir. yani önceden en son amacı hesaplamanız gerekir. (önceden en son sayıyı bilimeniz gerekir) bu çelişkidir.
 

flzf

Yeni Üye
12 Mar 2009
850
2
0
38
Sonsuz zaman içinde sonzuza kadar sayabilirsiniz. bu teorik olarak mümkündür. çünkü hangi zamanda olursanız olun bir ilerisi vardır. ancak amaç içerik olarak böyle birşey değildir. bir amaç koyabileniz için en son amacı bilmeniz gerekir. yani önceden en son amacı hesaplamanız gerekir. (önceden en son sayıyı bilimeniz gerekir) bu çelişkidir.

Amacım her gün çeşmeden su getirmek.
 

flzf

Yeni Üye
12 Mar 2009
850
2
0
38
Her gün? birbirinin aynı her gün? bu amaç (ulaşmak istenilen şey) değildir. bunu kabul edecek bir hale gelmeniz ilk mesajımda yazdığım dönüşümü yaşamanız demektir.

Verdiğim örnek sadece bir varsayım ve pekalada olabilir böyle bir durum yada benzeri olabilecek sayısız durum neden amaç olmasın amacın içeriğini bilmeden amaca ulaşınca işin bitiyor diyemezsin.
 

temiz su

Yeni Üye
13 Eki 2013
12
0
0
Verdiğim örnek sadece bir varsayım ve pekalada olabilir böyle bir durum yada benzeri olabilecek sayısız durum neden amaç olmasın amacın içeriğini bilmeden amaca ulaşınca işin bitiyor diyemezsin.

amacın içeriği dediğiniz gibi olsada ,amacın bir belirleyicisinin olması zorunluğu sizin düşünceleriniz ile çelişir.
 

flzf

Yeni Üye
12 Mar 2009
850
2
0
38
Amacın belirleyicisinin olmasıda amacın içeriğine ve amacı taşıyana göre değişir misal tanrının amacını tanrı belirler. Tanrının kul için belirlediği amacı yine tanrı belirler . İnsan kendi amacını bazen kendi belirler. Birçok varsayım olabilir ha tabi bu daha amacı belirleyenin belirsizliği problemi sırada amacın içeriği gibi bir problem daha var bu içerik sonlu yada sonsuzda olabilir. Yada akla gelmeyen diğer bir olasılıkda.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
1 Kas 2012
2,737
180
63
Hayatı anlamsız kılan 2 şey var. biri geçmiş zaman (akan zaman/geçen zaman) diğeride ölüm. bu ikisi ortadan kaldırılmadığı sürece bu kriz bitmez , düşünen adamı da teget geçmez :D

Şimdi geçmişi düşünün..çocuklugunuzu düşünün..o saf aklınızı,saf sevginizi,koşulsuz sevginizi, mutluluğunuzu vb kaybettiniz. zaman geçti ve bunların hepsini elinizden aldı..düşünmeye devam edin..artık biten eski arkadaşlıklarınızı,eski sevgililerinizi yaşadığınız o günleri düşünün..zaman geçti ve hepsini anlamsız yaptı..

ölümle ve zamanla kaybedilen şey; geçmişimizdir...

Önce zaman sonra ölüm tüm geçmişimizi elimizden alır.. ne zamanı ne de ölümü durduramayız..ve bu geçmişimizi kaybetme durumu bizde anlamsızlık algısına yol açar..

Ölüm tüm geçmişimizi kaybetmektir...haliylede herşeyi anlamsız kılar..

ancak burada bir noktaya dikkat çekmek istiyorum; insan genelde doğduğu andan itibaren ki geçmişini kaybetmekten korkar..ama doğumdan önceki sonsuz geçmişini hesaba katmaz.. hepsini hesaba katalım.

sonuç olarak; anlamsızlık krizlerinin doğruyu söylediğini sanmıyorum. çünkü anlamsızlıktan önce anlamlılık olarak algıladığınız şey ile bu anlamsızlık kriz anlarında düşündüğünüz şeyler arasında fark yok bence..çünkü bu şartlar içinde herhangi bir anlam yaratmaya bizim gücümüz yetmez ve koşullarımız elvermez. kısacası; koşullarımız gereği bizi yaratan anlama teslim olmaktan başka bir anlam yaratma seçeneğimiz yoktur.
 

istanbul2

Yeni Üye
9 Tem 2013
33
1
0
İnsanın içinde bir başkaldırış bir isyan olur genelde..Bazen geçmişine bazen geleceğine çalışırken da ana takılırsın:) (mecburiyetten)hergünümüz birbiriyle aynı değildir duygu yoğunluğumuzda öyle. hayatı anlama ya da anlamsızlaştırmaya başladığında birazdaha kolay olur herşeyi kabullenmek ve ona göre yaşamak. bazen sıradan rutin bazen hızlı nasıl geçtiğini anlamadan akan su gibi akar sende kapılır gidersin işte:)
 

a380

Yeni Üye
30 Eki 2013
15
0
0
bu anlamsızlık krizleri, çaresizlik duygusu olmasın sakın bana öyle geliyor, bilinç dışına itilmiş ya da bastırılmış çaresizlik duygusu..
Çünkü hayata anlam bireyin elinde ve sorumluluğundadır; amaçların, ilişkilerin hayata anlam katar bunların olmaması bireyi bir anlamsızlık bir boşluk içerisine iter.
 

The Leo

Yeni Üye
17 Eki 2013
18
0
0
bu anlamsızlık krizleri, çaresizlik duygusu olmasın sakın bana öyle geliyor, bilinç dışına itilmiş ya da bastırılmış çaresizlik duygusu..
Çünkü hayata anlam bireyin elinde ve sorumluluğundadır; amaçların, ilişkilerin hayata anlam katar bunların olmaması bireyi bir anlamsızlık bir boşluk içerisine iter.

burada arkadaşın sorduğu geçici anlamlar değil. ölüm yaşarken kurguladığımız tüm anlamları anlamsız kılıyor.
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst