Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Aklama Defteri

efefel

Yeni Üye
13 Şub 2010
202
1
0
40
Aklanıyor sanki kalbim her itiraf edişimde,
aklansa da yenileri üretiliyor düşüncemde,düşüncemde suç yok tabi
suç düşüncemi harekete geçiren kalbimde...
 
22 Şub 2009
426
0
0
54
:)küçük bir çörek otu kirletiyorsa beyazı ;ak olmak ne zordur. ama beyaz sadece siyahın yanında varsa,karayız hepimiz beyaz gibiymiş davranıyoruz:):confused:
 

fides

Yeni Üye
15 Şub 2008
1,694
5
38
Neden birilerini aklama gereği duyarız ki? Bırakınız, herkes kendi pisliğinde/karasında boğulsun!
 

fides

Yeni Üye
15 Şub 2008
1,694
5
38
sürekli ama sürekli olarak suçluyuz bu yüzden kendimizi ya da sevdiklerimizi aklamak için türlü düşünceler üretiriz

Ayşenur, seven ya da sevilen kendini "kara" konumuna düşürmüşse zaten hak etmez ki aklanmayı. Bırak pisliğinde boğulsun!
Ayrıca neden suçlu olalım ki sürekli? Ben böyle bir ithamı kabul etmem kendime. Elbette hatalarım olmuştur olacaktır da ama bu "kara" boyutunda değildir. Madem seviyoruz madem seviliyoruz kendimizi karaya bulaştırmamak gerekir. Madem kara'ya bulaşıldı o kişi onu hak etmiştir; kendisi istemiştir bunu. Siz ne kadar beyaz atsanız da üstüne siyah baskın olacaktır. En iyisi siz daha kararmadan uzaklaşın siyahtan!
 

Aksiyom

Yeni Üye
4 Tem 2009
569
1
0
33
Ayşenur, seven ya da sevilen kendini "kara" konumuna düşürmüşse zaten hak etmez ki aklanmayı. Bırak pisliğinde boğulsun!
Ayrıca neden suçlu olalım ki sürekli? Ben böyle bir ithamı kabul etmem kendime. Elbette hatalarım olmuştur olacaktır da ama bu "kara" boyutunda değildir. Madem seviyoruz madem seviliyoruz kendimizi karaya bulaştırmamak gerekir. Madem kara'ya bulaşıldı o kişi onu hak etmiştir; kendisi istemiştir bunu. Siz ne kadar beyaz atsanız da üstüne siyah baskın olacaktır. En iyisi siz daha kararmadan uzaklaşın siyahtan!

Fides çok karamsar bakmışsınız.
Bırakınız boğulsun mantığı sevmenin özüne aykırıdır zannımca.
 

efefel

Yeni Üye
13 Şub 2010
202
1
0
40
Bence hiçkimse ak değildir,
herkez karanın farklı tonlarındadır ve kaçırılmaması gereken nokta ise karanın sınırının olmayışı.
Her kara kendisinden daha kara olanları düşünüp karasını küçümseme eğilimindedir.
karaları önce kendine itiraf etmeli insan
 

iuflsfozkn

Yeni Üye
8 Ocak 2011
641
0
16
39
Bence hiçkimse ak değildir,
herkez karanın farklı tonlarındadır ve kaçırılmaması gereken nokta ise karanın sınırının olmayışı.
Her kara kendisinden daha kara olanları düşünüp karasını küçümseme eğilimindedir.
karaları önce kendine itiraf etmeli insan

Elbette doğru söylüyorsun fakat İstanbul da yaşayan biri olarak söyleyeceğim bir sey var
Yolda yürürken omuzlar karşıdan gelenin omuzu ile velev ki çarptı ilk tepki nasıl oluyor ? Hemen özür bekleyen sert bakışlar ardından özür gelmezse ağız dolusu kirli cümleler . bu ornek sanki daha çok mesafemiz olduğunu gösterir.
Neden ilk özür dileyen olmAyayim ki?
 

empati_2

Yeni Üye
26 Ocak 2011
2
0
0
42
akla kara sizin çocuklarınız. onları ayırt etmezseniz iyi birer evlat yetiştirirsiniz. diğer bir deyişle onları nasıl görürseniz size o şekilde hizmet edeceklerdir. kendi akla karanıza sahip çıkın o zaman anlarsınız size hep fayda sağladıklarını. ayrıca başkalarınında akıyla karasını ayırt etmezsiniz onlar ayırt etsede. yoksa hep dualitik sonuçlara çıkar yolunuz. sevgiler
 

fides

Yeni Üye
15 Şub 2008
1,694
5
38
“Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler” Ö.Asaf

Fides çok karamsar bakmışsınız.
Bırakınız boğulsun mantığı sevmenin özüne aykırıdır zannımca.

Ben duruma karamsar ya da pesimist yaklaşmıyorum sadece realist yaklaşıyorum. Ne sevgisi?" Sevgi" kaç parçaya bölünsün böyle olur olmadık her şeye olmayan yanlardan bakılarak? Belki de siz fazla optimistik yaklaşıyorsunuzdur.
Belki hiçbirimiz süt beyazı değiliz ve belki zifir karası da değiliz. Bize bir renk verilmesi gerekiyorsa belki en doğru renk gridir.(Grinin bir renk oluşu ayrı mualla ya...) Ama nasıl bir gri?
Nietzsche diyor ya: " İnsan kirli bir nehirdir, onu kirlenmeden içine almak için deniz olmak gerekir." Siz karayı içinize aldıkça sizin de renginiz kararacak. Milletin karası/kiri/pası neden benim alnımın akı olsun ki ?
 

Aksiyom

Yeni Üye
4 Tem 2009
569
1
0
33
Ben duruma karamsar ya da pesimist yaklaşmıyorum sadece realist yaklaşıyorum. Ne sevgisi?" Sevgi" kaç parçaya bölünsün böyle olur olmadık her şeye olmayan yanlardan bakılarak? Belki de siz fazla optimistik yaklaşıyorsunuzdur.
Belki hiçbirimiz süt beyazı değiliz ve belki zifir karası da değiliz. Bize bir renk verilmesi gerekiyorsa belki en doğru renk gridir.(Grinin bir renk oluşu ayrı mualla ya...) Ama nasıl bir gri?
Nietzsche diyor ya: " İnsan kirli bir nehirdir, onu kirlenmeden içine almak için deniz olmak gerekir." Siz karayı içinize aldıkça sizin de renginiz kararacak. Milletin karası/kiri/pası neden benim alnımın akı olsun ki ?

Sevgi üzerine konuştuğumuzda sizin realiteniz ancak size işler Fides.
Bir başkasının taktığı renge göre hareket etmenin yanlışlığına sığınarak rengimi çok mu belli ediyorum?
Nietzsche: İnsanlar arasında yanıp tutuşmak isteyemeyen herkes mecburdur tüm bardaklardan içmeyi öğrenmeyi; ve insanlar arasında temiz kalmak isteyen her kimse bilmelidir kirli suylada yıkanmayı.
 

fides

Yeni Üye
15 Şub 2008
1,694
5
38
Sevgi üzerine konuştuğumuzda sizin realiteniz ancak size işler Fides.
Bir başkasının taktığı renge göre hareket etmenin yanlışlığına sığınarak rengimi çok mu belli ediyorum?
Nietzsche: İnsanlar arasında yanıp tutuşmak isteyemeyen herkes mecburdur tüm bardaklardan içmeyi öğrenmeyi; ve insanlar arasında temiz kalmak isteyen her kimse bilmelidir kirli suylada yıkanmayı.

Daha gençsin Aksiyom zamanla sevginin yetmediğini öğreneceksin. Lay lay lom ile hayatın realitesi farklıdır.Sevgi ile ne halledilmiş ?Sen elmayı sevdin diye elma seni sevmiş mi? Ya da bülbül gülü seviyor diye gül kurumaz mı? Bütün dinlerin özünde sevgi yok mu?Öyleyse böyle bir dünyada pisliğin ne işi var? Sevgi güzeli beyazı getirir ya... (!)
Renklerin dilini kişi belirler. Ve kendi rengini kendisi verir. Kastımız siyah ya da beyazsa ve İsa'nın dediği gibi: "ilk taşı günahsız olan atsın" misali sanırım kimse kendini ne siyahı ne de beyazı yakıştıracak. Kimsenin elinde taş olmasa da bir rengi olacak insanların. Açıktan koyuya doğru uzanan bir gri olacaktır bu da.
Bir insan siyahın içinden çıkmışsa yani doymuşsa pisliğe ve karaya, artık beyaza/temize hasret kalır ve bunun için her şeyi yapar. Gözü görmez siyahı yani... Siyahı ne gönlüne getirir ne diline... Ama bazı insanlar vardır ki bunlar yedisinde neyse yetmişinde de o olurlar. Kara özündedir. Hem gönlü hem dili karadır.Böyle insanlara neden beyazı layık göresin ki? Bırak karasında can çekişsin.
Dedim ya insanı kirlenmeden içine almak için deniz olmak gerekir. Midesi geniş olan alsın siyahı bağrına ve siyahlaşsın iyice...
 

Aksiyom

Yeni Üye
4 Tem 2009
569
1
0
33
Daha gençsin Aksiyom zamanla sevginin yetmediğini öğreneceksin. Lay lay lom ile hayatın realitesi farklıdır.Sevgi ile ne halledilmiş ?Sen elmayı sevdin diye elma seni sevmiş mi? Ya da bülbül gülü seviyor diye gül kurumaz mı? Bütün dinlerin özünde sevgi yok mu?Öyleyse böyle bir dünyada pisliğin ne işi var? Sevgi güzeli beyazı getirir ya... (!)
Renklerin dilini kişi belirler. Ve kendi rengini kendisi verir. Kastımız siyah ya da beyazsa ve İsa'nın dediği gibi: "ilk taşı günahsız olan atsın" misali sanırım kimse kendini ne siyahı ne de beyazı yakıştıracak. Kimsenin elinde taş olmasa da bir rengi olacak insanların. Açıktan koyuya doğru uzanan bir gri olacaktır bu da.
Bir insan siyahın içinden çıkmışsa yani doymuşsa pisliğe ve karaya, artık beyaza/temize hasret kalır ve bunun için her şeyi yapar. Gözü görmez siyahı yani... Siyahı ne gönlüne getirir ne diline... Ama bazı insanlar vardır ki bunlar yedisinde neyse yetmişinde de o olurlar. Kara özündedir. Hem gönlü hem dili karadır.Böyle insanlara neden beyazı layık göresin ki? Bırak karasında can çekişsin.
Dedim ya insanı kirlenmeden içine almak için deniz olmak gerekir. Midesi geniş olan alsın siyahı bağrına ve siyahlaşsın iyice...

Sevginin yetmemesi?
Herşeyde Tanrı'nın sevgisinin tecellisini gören ben, sanırım bunu zamanla unutmayacağım.
Herşey zıttıyla kaimdir Fides. Özün hakiki anlamına erişmesi için bu pisliğin olması şart.
Kıyaslama, aciz aklımın işleyişi bu üzgünüm.
Şerde dahi hayrı gören bu günahsızlara ne demeli bilemedim.
...
Sözün özü:
'Bırakalım herkes kendi karanlığında yaşasın' yedimde onyedimde yirmiyedimde yetmişimde yüzyetmişimde kabul edemeyeceğim bi görüş.
Karanlıkta aydınlatan Ay'ı, karanlığımı aydınlatan Güneş kadar seviyorum! : )
 

Süreyya Önal

Yeni Üye
16 Nis 2010
469
0
0
50
Değerli fides,

''Daha gençsin Aksiyom zamanla sevginin yetmediğini öğreneceksin'' demişsiniz.

yazdıklarınızı okuyunca bana daha çok, zaman ve bize kattığı bir gerçeklik vakıası olarak gençlik değil de hal edemediğimiz geç kalmak diye bir sorunumuz var, gibi geldi.

Hayatın realitesi!?.. (bence) sebep sonuçtan farklı bir gelişmenin olmadığıdır.

yine..sevgi ile ne halledilmiş demişsiniz önce sevgi nedir? desek...mesela, bana göre sevgi; öncelikle bu sebep sonuç silsilesini kabul edip, yerince/gereğince de haddimi bilebilmektir,Özünde kara olmak yoktur sadece karalama kolaylığı ve herkesin kendi meşrebi-anlayışınca payelendiği, payelendirdiği! liyakat vardır.

böyle bir dünyada (ne demekse) pisliğin!! ne işi var demeden önce, bu pislik dediğim oluşuma sebep ne ve ben bu sebebi nasıl okuyorum-okuyup derinliğini görebiliyor muyum, beni aşıyor mu.. aşıyorsa 'bırakınız boğulsun-lar' mı demeliyim yoksa birlikten doğacak bir çözüm bulabilir miyiz anlayışımı gerekir..sevgi bu olsa gerek diye düşünüyorum ve insana yakışanın (anti parantez)kimi çok bilmişlerin hümanizmden sırf salaklık veya iki yüzlülük çıkarsaması yaptığı bir zamanda hem de

Kimse sütten çıkmış ak kaşık değil, bir tarafta pislik görüyorsak önce, kalite bir zaman ayırıp yani önemseyip içimize bakalım ve mümkünse, içimizdeki O bölge bi t-araf (gri bölge)olsun.

ancak O görüş açısında, dünyanın da siyah-beyaz dan ibaret olmadığı ve/ fakat beşeriyetin ışığı ve O'nun nüansının farkında lığında olmak gereği ...anlaşılacaktır

selam ve saygı ile
 

fides

Yeni Üye
15 Şub 2008
1,694
5
38
Herşeyde Tanrı'nın sevgisinin tecellisini gören ben, sanırım bunu zamanla unutmayacağım.

Aksiyom, zamanla inançlar bile değişiyor.Buna göre de inançlar şekilleniyor. Hayatın statik olmadığı gibi bireyler de statik değildir. Her şey zıttıyla var diye ben ısrarla siyaha beyaz mı ekleyeceğim? Her şerde hayır var mantığıyla boyun eğmeyle geldik bu hale zaten.Bilirsiniz isyanların kaynağını bunu dini açıdan açıkladığımız zaman şükürcü anlayış pek hakimdir bize. Sırf her şey zıtlıklarıyla hakim diye beyazı görmek için siyaha umut bağlamak kendini kandırmaktan başka bir şey değildir.

Sevgi nedir falan açıklamasına girip konuyu içeriğinden uzaklaştırmayacağım. Ama bilirsiniz gündöndü ile sarmaşığın hikayesini... Siz hep güneşe aşık olacaksınız ve siyah size sarmaşık gibi sarılıp sizi boğacak.

Sütten çıkmış ak kaşık olmasak da matematikten bilirsiniz denkliği ya da denk değildir durumunu. Ya da bilirsiniz büyüklük ve küçüklük ifadesini.
A<B<C<D ise 1<2<3<4 A harfi B'ye göre küçük B'de C'ye C'de D'ye göre küçük ise bunları siyahtan(ya da koyu gri) beyaza(ya da açık gri) göre renk tonu olarak ayarlarsak A harfi D harfinin yanında daha çok kirli kalıyorsa D harfi neden A ya göstermediği ya da olmayan güzellikler/beyazlıklar için neden fırsat versin ki?D intiharı tercih ediyorsa versin bakalım(!)
böyle bir dünyada (ne demekse) pisliğin!! ne işi var demeden önce, bu pislik dediğim oluşuma sebep ne ve ben bu sebebi nasıl okuyorum-okuyup derinliğini görebiliyor muyum, beni aşıyor mu.. aşıyorsa 'bırakınız boğulsun-lar' mı demeliyim yoksa birlikten doğacak bir çözüm bulabilir miyiz anlayışımı gerekir..sevgi bu olsa gerek diye düşünüyorum ve insana yakışanın (anti parantez)kimi çok bilmişlerin hümanizmden sırf salaklık veya iki yüzlülük çıkarsaması yaptığı bir zamanda hem de

Zaten pislik insanların örgütsüzlüğünden şükürcülüğünden meydana geldi. Siyaha karşı koymadıkları için hakim oldu dünyaya pislik/siyah. Siyahın baskın bir ton olduğunu kabul edip karşı koymak gerekirdi.

Belki sütten çıkmış ak kaşık değiliz ama D harfi A harfinin yanında sütten çıkmış ak kaşık kalıyor.
 

Süreyya Önal

Yeni Üye
16 Nis 2010
469
0
0
50
Selam,

Doğa-insan -sosyal etkileşim... süreç içinde birbirine etkilerini göz ardı etmeden, travmatik yarılmaları enfeksiyöz hasarları daha fazla yaymadan ama en önemlisi kestirip atmazdan-dışlamak gibi bir sorumsuzluğa düşmezden önce değerlendirme yapmak...

ve bu yönde örgütlü- birleşik (adına her ne diyecekseniz)iyi niyetli, bir planlama-çaba- fiiliyat konusunda hemfikiriz ...yoksa hiyerarşik skalalar kurmanın kimseye faydası yok.
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst