Forumumuza Hoş Geldiniz
Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!
"ELMAS YONTULARAK, İNSAN ACI ÇEKEREK MÜKEMMELLEŞİR"demişti adını hatırlayamadığım bir düşünür veya yazar..Acıdan öğrenilecek çok şey vardır bence..Ama her insan elmas değildir ki yontulabilsin..Bazıları acıyla tuz-buz olur, bazıları duyarsızlaşıp acı verene dönüşür...
Acı nedir nasıl hissedilir, biyolojik olarak bunun farkındalığı nasıl oluşur, bilen var mı...
Bir başka deyişle beyin acı algılamasını hangi gereksinimi sonrası üretmeye başlamıştır, özünde acı denen bir olgu sadece bir dürtümü dür, narkoz konusu incelendiğinde sanırım biraz açıklık kazanma şansı bu konuda vardır... Bıçak altına yatacak bir hasta hangi uyutma süreçlerinden geçer ve neden... bu acıyı acının ne olduğunu nasıl oluştuğunu ortaya koymada fayda sağlar...
Bir başka deyişle beyin acı algılamasını hangi gereksinimi sonrası üretmeye başlamıştır, özünde acı denen bir olgu sadece bir dürtümü dür, narkoz konusu incelendiğinde sanırım biraz açıklık kazanma şansı bu konuda vardır... Bıçak altına yatacak bir hasta hangi uyutma süreçlerinden geçer ve neden... bu acıyı acının ne olduğunu nasıl oluştuğunu ortaya koymada fayda sağlar...
Eğer fiziksel acıları kastediyorsanız yanıt çok basit...Bedenimizi kaplayan derimizde sayısız duyarlı reseptör vardır ve sinir sistemimiz sayesinde bu uyarıcılar beyne iletilir.Belli bir eşik değerini aşarsa bu uyarıcılar, beyne işlenerek acı algısına dönüştürülür.Organizma acı veren uyarıcıdan kurtulmaya güdülenir ve bu tamamen hayatta kalma motivasyonudur.Bu yüzden yanan sobaya elimizi kolumuzu yapıştırmayız-bundan kaçınırız-İç organlarımızın hepsi derimiz kadar uyarıcılara hassas değildir.Bu yüzden ilerleyen ölümcül bir hastalığı farkedemeyebiliriz.Çok kullanılan el ayak gibi organlarda deri kalınlaştığı için acıya duyarlılık biraz azalabilir.Sırtımızın en az duyarlı bölgelerden olduğu biliniyor.Fiziksel acı, ağrı, sızı vb. farklı tanımlanabilen türlerde kendini hissttirir.Narkoz, sinir sistemini lokal ya da total işlemez hale getirdiği için acıyı duymayız(duyumu algıya çeviremeyiz).Yani beyin uyarıcılara tepki vermediğinden acıyı hissetmeyiz.Her insanın acı eşiği farklıdır.Kadınların bu konuda erkeklerden daha dayanıklı(duyarsız) olduğu saptanmış.Sadece sıcak, soğuk, darbe vs. değil, yüksek frekanslı sesler de insana acı verebilir.Söz ettiklerim sadece acının fiziksel uyarıcılarla ilgili kısmı...
- 19 Haz 2011
- 2
- 0
- 0
- 41
mistisizmde ıstırap önemlidir ve yaşanması gerekir. sufizmde metafiziği düşünerek çekilen beyin acısı, yerini tefekkür (derin düşünerek, gerçek bilgiye şuura varmak), meditasyon ve kendini arıtma yollarıyla yenilebilir. sufizmde Allah a akıl yoluyla değil, sezgi yoluyla ulaşılmaya çalışılır. Nitekim güncel filmlerdeki, zikir sahneleri çekilen acıyı dindirme uzaklaşma kendinden geçme yöntemi olarak bakılabilir, aynı keza mevlana nın seması, güncel meditasyon yöntemleriyle uzaklaşılan acılar, en basitinden herhangi bir müzikte dans etmek veya spor yapmak bile insanı rahatlatır. Hiç olmadı yürümekte iyidir.
- 31 Ara 2010
- 926
- 1
- 0
- 31
"Beni öldürmeyen herşey beni güçlendirir." Nietzsche
Konu bu alıntıyı yapmam için açılmış gibi...
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Konu bu alıntıyı yapmam için açılmış gibi...
- 31 Ara 2010
- 926
- 1
- 0
- 31
Hatta ikisinin olabileceği gibi de ikisi de olmayabilir.
- 18 Kas 2009
- 531
- 2
- 18
- 35
- 23 Nis 2011
- 57
- 1
- 6
acı nasıl bir şey kaç çeşit kimler nasıl çekerler
Acı, bizatihi bakış açısına bağlı bir duygudur.
Duyguların anasıdır.
Beş çeşit "bakış açısı" ve buna bağlı olaraktan bir o kadar da "acı" çeşidi vardır;
Acı çekmek şart değildir, hoptirilaylaylom bir hayat sürmek,
pekaalaa da mümkündür.
1- TAM AÇI/ACI
2- DOĞRU AÇI/ACI
3- DİK AÇI/ACI
4- DAR AÇI/ACI
5- MUNDAR AÇI/ACI
1- TAM AÇI/ACI:
Acıların babası.
Tastamam/360 derecelik bir bakışlarla ve doludolu görüşlerrle gelen ömürlük acı.
Sadece ve özeline siyasetçilere tahsis edilmiş bir acı çeşitidir.
Onlardan başka kimsecikler dayanamaz ve çekemez, bu acıyı.
"Lan n'apim yarımyamalak acıyı, ben de tamından isterim.." demee..
Oturtmazlar, yedirmezler, çektirmezler. Kıyamazlar sana.
Kalıcıdır. Kişinin iliği ciğeri dalağı bıngıldağı apandisiti mesaanesi poposu piposu dahil tekmil bünyesine işlemiştir.
Yumuşak ceylan derisi koltuklarda seylan çayı içerekten çekilir.
Bu acıyı çekenler, bütün hayatlarını politikaya adamışlardır.
Memleketin sadece siyasetle imar olunabileceğine doğuştan inanmışlar, halkın bütün, "ilerleme gelişme, eğitim.. vb." meselelerini gönüllü olarak sevabına yüklenmişlerdir.
Halka, lüks arabalarla gezmek, avm ler, cep tel klavye tv kumandası, feyspuk yutup parmaklayıp, yutup yutup yatmak kalmıştır.
Bu asli görevlerini gayretle memnuniyetle yüklenen, layıkıyla vazifesini yapan halk, memnundur, herhangi bir şikayeti yoktur.
Tam acı erbabı;
"Yüksek maaş+ucuz yemek+ellenmezlik+dürtülmezlik" reçetesiyle zaar zor ayakta durabilirler.
2- DOĞRU AÇI/ACI
Acıların manitası.
..........
üff bu ne yaa.. acı.. ıyy.. tüylerim tikentiken oldu..
dur sana tatlı kaymaklı kadayıflı profiterollü kazandibili sütlaçlı nuuriyeli
aşuureli bir şeyler yazayım..
Acı, bizatihi bakış açısına bağlı bir duygudur.
Duyguların anasıdır.
Beş çeşit "bakış açısı" ve buna bağlı olaraktan bir o kadar da "acı" çeşidi vardır;
Acı çekmek şart değildir, hoptirilaylaylom bir hayat sürmek,
pekaalaa da mümkündür.
1- TAM AÇI/ACI
2- DOĞRU AÇI/ACI
3- DİK AÇI/ACI
4- DAR AÇI/ACI
5- MUNDAR AÇI/ACI
1- TAM AÇI/ACI:
Acıların babası.
Tastamam/360 derecelik bir bakışlarla ve doludolu görüşlerrle gelen ömürlük acı.
Sadece ve özeline siyasetçilere tahsis edilmiş bir acı çeşitidir.
Onlardan başka kimsecikler dayanamaz ve çekemez, bu acıyı.
"Lan n'apim yarımyamalak acıyı, ben de tamından isterim.." demee..
Oturtmazlar, yedirmezler, çektirmezler. Kıyamazlar sana.
Kalıcıdır. Kişinin iliği ciğeri dalağı bıngıldağı apandisiti mesaanesi poposu piposu dahil tekmil bünyesine işlemiştir.
Yumuşak ceylan derisi koltuklarda seylan çayı içerekten çekilir.
Bu acıyı çekenler, bütün hayatlarını politikaya adamışlardır.
Memleketin sadece siyasetle imar olunabileceğine doğuştan inanmışlar, halkın bütün, "ilerleme gelişme, eğitim.. vb." meselelerini gönüllü olarak sevabına yüklenmişlerdir.
Halka, lüks arabalarla gezmek, avm ler, cep tel klavye tv kumandası, feyspuk yutup parmaklayıp, yutup yutup yatmak kalmıştır.
Bu asli görevlerini gayretle memnuniyetle yüklenen, layıkıyla vazifesini yapan halk, memnundur, herhangi bir şikayeti yoktur.
Tam acı erbabı;
"Yüksek maaş+ucuz yemek+ellenmezlik+dürtülmezlik" reçetesiyle zaar zor ayakta durabilirler.
2- DOĞRU AÇI/ACI
Acıların manitası.
..........
üff bu ne yaa.. acı.. ıyy.. tüylerim tikentiken oldu..
dur sana tatlı kaymaklı kadayıflı profiterollü kazandibili sütlaçlı nuuriyeli
aşuureli bir şeyler yazayım..
