- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 25 Kas 2013
- Mesajlar
- 693
- Tepkime puanı
- 2
- Puanları
- 18
Tartışma Nedir / Nasıl Yapılır?
Haber başlıklarından şikayet edenler nerede??????Laf olsun diye muhalefet yapıyorsunuz, felsefi başlıklara da katılım göstermiyorsunuz. @alpi @odinhan buyrun katılımınızı bekliyoruz.
Tartışma bir konunun daha anlaşılır olması için yapılır yoksa toplumumuzda yaygın şekilde gözlemlendiği üzere kavga etme amaçlı değildir. Karşıt görüşleri dinleyebilmek, katıldığımız veya karşı çıktığımız noktaların neden-niçinlerini ortaya koymak ve olaylara çok yönlü bakıp daha sağlıklı analiz yapabilmek açısından çok faydalıdır. Öncelikle tartışılacak konu hakkında yeterli bilgi düzeyi gereklidir. Sağdan-soldan duydukları ile insan tartışmada ilerleme kaydedemez. Karşı tarafı dinlemek, açık-anlaşılır bir dil kullanmak gerekir. TV programlarında gördüğümüz üzere süre ve katılımcı sayısı da çok önemlidir. Çok fazla katılımcı ve sınırlı zaman birçok kör noktanın tespit edilememesine ve tartışmanın amacına ulaşmadan yarım kalmasına sebep olmaktadır.
Ruh, bilinç, tin nasıl tanımlarsak, tanımlayalım maddi üretim ilişkilerinden, genel olarak hakim olan üretim biçiminden/kapitalizmden ve o ülkedeki sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyinden bağımsız değildir. Felsefede bu maddi temelin üzerinde şekillenir.
Diyalektikten bahsedilmiş, diyalektik özünde felsefenin bir yöntemdir. Tarihselliğini eski çağ yunan filozoflarından alır, hegelde tin üzerine dünyayı yorumlama çabasını görsekde, kavrama hayat katan, marxdır. Tarihin ilerleyişi felsefi yorumlar üzerinden değil sınıfların savaşımı üzerinden açıklanabilir. Tin/bilinç; soyut düşünce yığınından, dünyayı değiştirme gibi derdi olmayan ‘filozofların’, dört duvar arası kalmış teoriden değil sınıf mücadelesinin canlı pratiğinde anlam kazanabilir.
Dostlukla.
Sondan başlayalım, marx kapitalizmi eleştirmiştir.Burjuva iktisatçıları dahi her krizde kapitali harıl harıl incelendiği, insanlığın çoğunun aleyhine işleyen bir sistemi soluk aldırma peşindeler.
Marx’ın geçmişte ve günümüzde fayda olmadığını söylememiz, yaşadığımız sistemden memnun olduğumuzla eş anlamlıdır. ya da kapitalizmi eleştiriyorsak ve marx’a katılmıyorsak, onun; artı-değer, sınıflar savaşımı, tarihsel materyalizm, yabancılaşma, kadın sorunu, ulusal sorun… yazmakla bitiremiyeceğimiz konularındaki fikirlerinin teşhiri ve eleştirisi olması gerekir.
Verilen alıntı oldukça dar bir alıntı yazarın marx üzerine getirdiği eleştirileri daha ayrıntılanırsa, marxın hangi soruya cevap vermeye çalışmadığı belirtilirse alıntı üzerine daha geniş konuşulabilir. Buna rağmen, alıntıdan anlaşıldığı kadarıyla marxı aşırı öznelci, iradeci başka deyişle maddi koşulların üzerindeki insanı marx’a atfedilmiş. Halbuki marx eleştirilerinin çoğu marxın determinist, olgucu, nesneci olarak atfedilerek insan faaliyetinin önemini yok saymakla eleştirmişlerdir. Marx’a göre tarihi sınıfların mücadelesi şekillendirdiğini, insan faaliyetini ancak verili koşullar üzerinde ona yön veren bir iradeciliğe de sapmaz ne de faaliyetin önemini tamamen yoksayar.