Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

21. yüzyılda insan

ranaizm

Yeni Üye
19 Eki 2017
30
15
8
belki de en kendimiz olmamız gerekn yıllardayız. 21. yüzyıl bir geçiş suresi gibi ama bu sureci nasıl gececegiz?

eski anlatılar ve yeni anlatılar arasında sıkışan benligimiz birini mi secmek zorunda yoksa ikisini de alıp yürüyebilir mi? populer kültür mu yoksa kendi akli dengeni zorlayacak olan bir tasavvvuf egitimi mi bizi yeniye götüren? gunumuzde 'boş' addedilen seyler onu yorumlayan nefse gore degisiyor ve kimse akılcı bir yorum yapamaz hale geldi. yapanlara da herkes ulaşamıyor. merak ettigim sey bu devrin gencleri olarak; populer kulturu, tasavuf egitimini, biyoteknolojiyi, bilimi ve gencligi birlestirmemiz bir diyaletiklik ve karakter karmaşıklıgı mı sunar yoksa bizi ' insan' mı yapar?
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
23 Ara 2012
4,763
319
83
Kaynaklar doğru seçilmez ve taraflı bakış açısından sıyrılamazsa insan ki çoğu kişinin takıldığı nokta budur, bazı şeyleri görmek mümkün olmaz.
Bilim olmadan olmayacağı gibi maneviyat da önemlidir ancak ikisi birbirine alternatif değildir.
 

M3CSL

Yeni Üye
30 Ağu 2016
258
30
28
Herşeyi bilmeye çalışırsak her bir kavramın kendi içinde doğru olduğunu görürüz,o zamanda bilmeden düşman olmayız,kendi içimizde dengede yaşar gideriz.
 

ÜstünKişi

Yeni Üye
21 Ocak 2018
744
114
43
İnsanın kişiliği ,kendi seçimleri haricinde, çevresinden öğrendiği, duyduğu, gördüğü, deneyimlediği bilgiler sayesinde şekillenir.

İnsanın kişiliği(benliği) eski ve yeni fikirlerin arasında sıkışamaz; çünkü benliği sıkıştıran bu fikir akımları değil, kişinin hangi fikir akımına yakın olduğunu seçememesidir. Bu seçememezlik durumu her nesilde vardır ancak yakın nesilde iletişim olanaklarının artmasıyla bilgi alışverişi hızlanmış ve eski ile yeni arasındaki fark daha da keskinleşmiştir, dolayısıyla seçememezlik durumu artmıştır.

Doğru'nun eskide mi yenide mi daha fazla olduğu, doğruya ulaşmak için kanıtlara dayalı yolun mu vahye dayalı yolun mu daha elverişli olduğu insanlığın zihninde nesiller boyu tarışılmıştır (örnek: ) Bu yüzden bu konu görecelidir.

Benim tercihim davranışları neslin normaline yakın tutup fazla dikkat çekmemek, düşünceleri ve inanılan doğruyu ise kanıtlanabilir gerçeğe en yakın derecede şekillendirmektir.

Özet:
Kendini başkalarının şekillendirdiği kalıba sokmaya çalışma, zihnini özgür tut. Dış dünyada "genel"in kurallarına uymak zorunda olsan bile iç dünyanda istediğin şeyi yapmakta özgürsün.
 

ranaizm

Yeni Üye
19 Eki 2017
30
15
8
İnsanın kişiliği ,kendi seçimleri haricinde, çevresinden öğrendiği, duyduğu, gördüğü, deneyimlediği bilgiler sayesinde şekillenir.

İnsanın kişiliği(benliği) eski ve yeni fikirlerin arasında sıkışamaz; çünkü benliği sıkıştıran bu fikir akımları değil, kişinin hangi fikir akımına yakın olduğunu seçememesidir. Bu seçememezlik durumu her nesilde vardır ancak yakın nesilde iletişim olanaklarının artmasıyla bilgi alışverişi hızlanmış ve eski ile yeni arasındaki fark daha da keskinleşmiştir, dolayısıyla seçememezlik durumu artmıştır.

Doğru'nun eskide mi yenide mi daha fazla olduğu, doğruya ulaşmak için kanıtlara dayalı yolun mu vahye dayalı yolun mu daha elverişli olduğu insanlığın zihninde nesiller boyu tarışılmıştır (örnek: ) Bu yüzden bu konu görecelidir.

Benim tercihim davranışları neslin normaline yakın tutup fazla dikkat çekmemek, düşünceleri ve inanılan doğruyu ise kanıtlanabilir gerçeğe en yakın derecede şekillendirmektir.

Özet:
Kendini başkalarının şekillendirdiği kalıba sokmaya çalışma, zihnini özgür tut. Dış dünyada "genel"in kurallarına uymak zorunda olsan bile iç dünyanda istediğin şeyi yapmakta özgürsün.
demek istediklerimi cok iyi anlamışsınız. Kendi dusuncelerimi anlatırken duzgun kelimeleri secmedigim icin işin içinden çıkamıyorum belki de.. Çok teşekkür ederim yorumunuz için. Zihnim berraklaştı.
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst