Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egitimi mi?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egitimi mi? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,397 kez görüntülenmiş, 31 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egitimi mi?
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

fides, din dersini ister matematikçiye ister coğrafyacıya ister bedenciye(lise ağzı) ver, sonuç değişmeyecektir. içeriğin ne olduğunun ya da eğitim-öğretim şeklinde verilmesinin önemi de olmayacaktır. hatta ders din dersi olmasın beden eğitimi dersi olsun,, hoca deli olduktan sonra tüm sınıfı koyun sürüsü gibi peşine takıp uçurumdan bile yollayabilir.
haftalık dört saat beden dersi kimsenin (en azından gördüğüm ve hatırladığım kadarıyla) kimsenin göbeğinden bir parmak yağ eksiltmedi, haftalık iki saat din dersi mi bu öğrencileri yoldan saptıracak. hayır şu okul hayatımda din dersini ciddiye almış bir öğrenciyi hatırlasam tamam derim.
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

Ya yapma enkaz kaç beden eğitimi dersinde gerçekten spor yapılmış ki gram yağ bünyeden gitsin? Çoğu öğretmen bir kenarda çayını yudumluyor öğrencilerde koyun misali bir köşede oturuyorlar. Lisedeki din dersim böyle değildi sürekli dua ezberletmeye çalışılır ona göre de sözlü notu verilirdi. Her hafta sözlüydük.Hatta bıraktığı öğrenciler de vardı hocanın.Kabus gibiydi din dersleri.Bu mu "Din eğitimi" yani? Bunun yerine "Din felsefesi" öğretilse aynı şeyleri mi düşünürdüm?Zorunluluk değil de bir şeyleri anlamaya çalışmak. Din felsefesi kadar zevkli bir konu var mı? Din dersinde sadece şu duaları ezberle, islamın kurallarını iman kurallarını ezberle yazılıda çıkacak denildi ama hiç bir zaman islam felsefesinden bahsedilmedi!Bu mu dini öğretmek? Sadece İslamiyet anlatıldı onda da sadece sünnilik/hanefilik olarak anlatıldı. Söylesinize kaç tanenizin sınav sorusunda bektaşilik ile ilgili bir soru vardı?Sadece İslam anlatıldı ama onda bile başarısızdılar. Bir sürü dua ezberledim anlamını bilmeden. Hiç anlamını bilmeden arapça yazılar ezberlemişim bu mu din eğitimi?
Bir insanı dine çekmek bu değil. Bizde inan felsefe fazlasıyla eksik.
Bana Hallac-ı Mansur'dan bahsetmemiş bir din dersini "eğitim/öğretim" olarak kabul etmiyorum mesela...
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

Birincisi evrensel hukuk yoktur. Sadece hukuka evrensel bir yakjlasim vardir. Mesela bir kisinin bir kisiyi oldurmesi beraatten idama kadar degisebilir. Yani suc ta evrensel onay almaz. Metafizige dayanan varlik ideolojileri temelindeki akilci ideolojilerdir. "yasanilirlik ve adillik" algiya gore degisir. Yoksa emperyalist zihniyetin her turlu politik saldirisi nasil mesru ve makul olarak algilanirdi? Ahlakin dinler ile bir bagi olup olmadigi dunyadaki her cografya ve toplumun kendi tarihsel nesilden nesile aktaRdiklari ile paraleldir.
Evrensel hukuk yaklaşım bile olsa, doğru bir yaklaşımdır.Demokrasi kavramının içeriği farklılaşsa da yönetimlerde, bu , demokrasinin kendi "öz-kavramı" olmadığını göstermez.Suç, evrensel bir kavramdır.Suça verilen cezada "niyet" göz önünde bulundurulmak zorundadır.İyi niyetle başlayan bir eylem de suça dönüşebilir.Günümüzde gözlenen ve çoğunlukla yaşanmakta olanlar olumludur denilemez.Yanlışı binlerce kişi hep birlikte hayata geçiriyor diye, yanlış yanlışlıktan arınmaz.Burada, seçilmeyen "doğru"nun yoksayılması, göreceleştirilmesi ve görmezden gelinmesi de doğrunun değerinden ve geçerliliğinden bir şeyler eksiltmez.Sadece seçimini yarardan/çıkardan yana kullanan insandan, insan yaşamından eksiltir doğal zihniyete sahip dediğimiz insanlar neyi niçin yapıp/yapmadıklarının da bal gibi farkındadırlar.Teslimiyet , burada başlar.Kendisiyle yüzleşmekten kaçınan, gizli gizli suçluluk duyan insan , teslimiyet duygusuna sığınarak yanlışlarının bedelini ödemeye hazır olduğunu ( en azından bir psikolojik savunma mekanizması olarak) kendine ve topluma yansıtarak rahatlamaya çalışır.Bu da iktidarların arayıp ta bulamadığıdır.(bulduğudur..)
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

yani bizler az /çok felsefi bakabiliyoruzda noluyor..bakın üzgünüm ama bu konuda yazılanların her tarafından Alevi/Sünni bakış açısı fışkırıyor..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

Evrensel hukuk yaklaşım bile olsa, doğru bir yaklaşımdır.Demokrasi kavramının içeriği farklılaşsa da yönetimlerde, bu , demokrasinin kendi "öz-kavramı" olmadığını göstermez.Suç, evrensel bir kavramdır.Suça verilen cezada "niyet" göz önünde bulundurulmak zorundadır.İyi niyetle başlayan bir eylem de suça dönüşebilir.Günümüzde gözlenen ve çoğunlukla yaşanmakta olanlar olumludur denilemez.Yanlışı binlerce kişi hep birlikte hayata geçiriyor diye, yanlış yanlışlıktan arınmaz.Burada, seçilmeyen "doğru"nun yoksayılması, göreceleştirilmesi ve görmezden gelinmesi de doğrunun değerinden ve geçerliliğinden bir şeyler eksiltmez.Sadece seçimini yarardan/çıkardan yana kullanan insandan, insan yaşamından eksiltir doğal zihniyete sahip dediğimiz insanlar neyi niçin yapıp/yapmadıklarının da bal gibi farkındadırlar.Teslimiyet , burada başlar.Kendisiyle yüzleşmekten kaçınan, gizli gizli suçluluk duyan insan , teslimiyet duygusuna sığınarak yanlışlarının bedelini ödemeye hazır olduğunu ( en azından bir psikolojik savunma mekanizması olarak) kendine ve topluma yansıtarak rahatlamaya çalışır.Bu da iktidarların arayıp ta bulamadığıdır.(bulduğudur..)

Sorun kavramlarda degil ki! Kavramlarin yazari yoktur ve sadece algi olarak ortaya atilmis evrensellerdir. Iste o yuzden de evrensel/bilimsel onayi yoktur. Her cografya ve toplum kendi algisi temelinde bu kavramlari ifade eder, yani tanimlar ve tarif eder.

20. yuzyilin basina kadar insanoglunun her ortaya koydugu sabitlik, kesinlik v.s. temelinde algilanir ve genel yanasim "bu budur/bu bu degildir" temelli baskici ve kabul ettirici bir zihniyetti. Ne zaman bilgi, dil insanoglunun her ortaya attiginin koken ve temelini teskil etti. Iste bu kesinligin sonu, rolativizmin bilincli ve farkina varilan baslangiciydi. Sonucta kavramlar insanoglu arasindaki iletisimi saglayan tek ogedir. Iste o yuzden de her beyin kendince yukledigi anlam ve icerikle bu kavramlari yine kendi algiladigi ya da kendi aklina uyarladigi sekilde kullanir.

Dunyada hic bir kavram yoktur, her beyin tarafindan ayni anlam ve icerik verilen. Bunun bir sorunsal nedeni de, kavramin dil yapilanisi ve isleyisine bagli olarak noktalanma olmak zorunda olmasidir.

Cunku gozun gordugunu dil ifade edemez. Sadece ifade edilecek olan her beynin kendince yogunlastigi noktasidir.

O yuzden insanoglu 21. yuzyil ile birlikte kendi bunyesinde bile ifade edememe sorunu yasadigini ve dialog kuramamadaki karsilikli monologun emirsel ve kesinlik iceren ve karsitlik iceren yapisinin farkina ve bilincine varmistir.

Iste bu temelde son zamanlarda bilhassa teknige ve bilime paralel olarak hatta diplomasi ve ekonomiye paralel olarak dunyanin her cografyasinda gecerli olan kavramlar ortaya cikmaya baslamistir. Bu da dunyanin ortak temelli bir tek dialog diline yoneliminin ve emperyalist zihniyetinin merkeziyetciliginin ve kuresel yayilmaciliginin bir parcasidir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

20. yuzyilin basina kadar insanoglunun her ortaya koydugu sabitlik, kesinlik v.s. temelinde algilanir ve genel yanasim "bu budur/bu bu degildir" temelli baskici ve kabul ettirici bir zihniyetti. Ne zaman bilgi, dil insanoglunun her ortaya attiginin koken ve temelini teskil etti. Iste bu kesinligin sonu, rolativizmin bilincli ve farkina varilan baslangiciydi. Sonucta kavramlar insanoglu arasindaki iletisimi saglayan tek ogedir. Iste o yuzden de her beyin kendince yukledigi anlam ve icerikle bu kavramlari yine kendi algiladigi ya da kendi aklina uyarladigi sekilde kullanir.
" Kavramlar insanlar arası iletişimi sağlayan tek ögedir."
Önemli olan bu.İçeriklerin az ya da çok sığ/derin/eksik,abartılı vb.olması ayrıntıdır.Yine insanlar, kavram içeriklerinin farklı olmasının "farkındalığıyla", ortak bir içerikte,temelde uzlaşmayı deneyebilirler.-nitekim hala yazabiliyor, anlaşabiliyor ve anlatabiliyorsak bu yapılıyor demektir-Ayrıca, örn:suç kavramı görece değildir."yapılmaması/işlenmemesi gereken"i ifade eder.Hangi toplumda neyin suç olup, olmadığı elbette farklılık gösterecektir.Ama genel "suç" kavramından tüm insanlar aynı çıkarımı yaparlar önce...Tıpkı "giysi" kavramından aynı ifadeyi anlayıp, farklı nesnelerin (elbise, kazak, şal..vb..)giysi çatısı altında kategorize edilmesi gibi...Bundan dolayı, kavram içeriklerinin keyfiliğinden sözedemeyiz.Bazılarımız için "redingot" , giysi kategorisine dahil edilmiyorsa, bu bilgi/ilgi eksikliğindendir.
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

yani bizler az /çok felsefi bakabiliyoruzda noluyor..bakın üzgünüm ama bu konuda yazılanların her tarafından Alevi/Sünni bakış açısı fışkırıyor..
Ne bekliyordun, hanefi inancından mı yaklaşsaydık? Zaten sistem bu anlayıştan bakmıyor mu? Din derslerindeki eğitim ve öğretimden mağdur olan birileri varsa bu alevilerdir. Bunu kim inkar edebilir? Ve bu konu alevilersiz ele alınmaz. Konuya felsefik yaklaşmak isteyen zaten bu konuyu da ele alır.
Ama ben diyorum ki "Din Dersi "yerine keşke "Din felsefesi" verilseydi.İlla "İslam"ın içinde baskın mı olması gerekiyor?O zaman "İslam Felsefesi"ni anlatsalardı. Bunu da beceremiyorlarsa hiç ele almasalardı. Elde var sıfır!
Biliyor musun "Din felsefesi" ders kitaplarında(felsefe) en son konudur. Neden acaba? Çoğu zaman işlenmez, ertelenir hatta yaza doğru okulların kapanmasına denk gelir.Bu kadar öcü muamelesi görür.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

" Kavramlar insanlar arası iletişimi sağlayan tek ögedir."
Önemli olan bu.İçeriklerin az ya da çok sığ/derin/eksik,abartılı vb.olması ayrıntıdır.Yine insanlar, kavram içeriklerinin farklı olmasının "farkındalığıyla", ortak bir içerikte,temelde uzlaşmayı deneyebilirler.-nitekim hala yazabiliyor, anlaşabiliyor ve anlatabiliyorsak bu yapılıyor demektir-Ayrıca, örn:suç kavramı görece değildir."yapılmaması/işlenmemesi gereken"i ifade eder.Hangi toplumda neyin suç olup, olmadığı elbette farklılık gösterecektir.Ama genel "suç" kavramından tüm insanlar aynı çıkarımı yaparlar önce...Tıpkı "giysi" kavramından aynı ifadeyi anlayıp, farklı nesnelerin (elbise, kazak, şal..vb..)giysi çatısı altında kategorize edilmesi gibi...Bundan dolayı, kavram içeriklerinin keyfiliğinden sözedemeyiz.Bazılarımız için "redingot" , giysi kategorisine dahil edilmiyorsa, bu bilgi/ilgi eksikliğindendir.

Iste konuda bu zaten. Oyuzden ben mesajlarimda kavramlari isliyorum, onlara verilen varlik/yokluk, dogru/yanlis, iyi/guzel'i v.s. degil.

Burada onemli olan da kavramlarin hangi ....e goreye gore dile getirildigidir. Bu konuda da ben insanogluna gore ve onun numenal insan ve insanligina gore kavramlari dile getiriyorum.

Ama "Dogrular ve yanlislar uzerine" basliginda da belirttigim gibi; ifadeden once eger ortak ...e gore temelinde bir kavram algisi yoksa sorun devam eder. Bu konuda da her zamanki demokrasi ornegini verebilirim.

Kisaca kavramlari bir ...e goreye gore ortaya koymak baskadir, sahiplenip, sabitleyip kendi kisisel gorusu ile ifade etmek baskadir. Sorun kavramin ortak ...e goresi algilanmadan ifade edilisidir. Yani "A=A dir/degildir" den once "A nedir/kimdir ve neye/kime gore odur?" sorusu A yi verir. Ilkinde A sabit ve sahipli olarak ifade edilmektedir, de Hangi ..e goreye A?
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

Kisaca kavramlari bir ...e goreye gore ortaya koymak baskadir, sahiplenip, sabitleyip kendi kisisel gorusu ile ifade etmek baskadir. Sorun kavramin ortak ...e goresi algilanmadan ifade edilisidir. Yani "A=A dir/degildir" den once "A nedir/kimdir ve neye/kime gore odur?" sorusu A yi verir. Ilkinde A sabit ve sahipli olarak ifade edilmektedir, de Hangi ..e goreye A?

Bu konuda kavramların ..e göre içeriklerine takılırsak, işin içinden çıkamayız.Tanımlardan yola devam etmek daha tutarlı görünüyor..En azından az-çok bir sınırlama/çerçeve getirilmiş olur..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

Bu konuda kavramların ..e göre içeriklerine takılırsak, işin içinden çıkamayız.Tanımlardan yola devam etmek daha tutarlı görünüyor..En azından az-çok bir sınırlama/çerçeve getirilmiş olur..

Sorunda orda. Eger kavramlari tanim, tarif, anlam ve icerik olarak sabitlersen ve sahiplenirsen; kavramlari degerlendirmek, onlari sorgulamak mumkun olmadigi gibi, bu sorgulanmaz kavramlarsabitliginde ifade tartismasi yapmanin da bilgi, bilinc ve farkindalik adina bir icerigi yoktur.

Zaten dogal zihniyeti sorgulanma ve kalici kilan bu kavramsal sabitligin ifadesel tartismasidir. Yani var/yok, iyi/kotu, guzel/cirkin, dogru/yanlis v.s. ve -lu/suz tartismalarinin kavramsal sabitlik kisir dongusunden ve bilgi sabitliginden baska bir islevi yoktur.

Ayrica unutmamak gerekir ki, kavramlarin goresinin ne temeli , ne de kokeni; onlari insanoglu ortaya koydugu halde, insandisi ve insanlikdisi olarak insanoglunun her turlu yonlendirim yaptirimli kabullu/redli tartismasindan baska bir icerik tasimaz. Bu da ister istemez, guclu ve otoriter olani "hakli/dogru/iyi v.s." kilar.

Yani ifade kabul ettirmenin temeli alisilagelmis, yerlesmis ver otomatiklesmis olarak nesilden nesile aktarilir ve kavram kisir dongusu ifade olarak kendini tekrar eder. Bu da insanoglu beyin ufkunun numenal yeti olarak yeni degerler uretememesine ve dusuncenin korlesmesine ve numenal yeti ufkunun sinirlanmasina v.s. kisaca inanca mahkumiyet ve bilimsellige sabitligi getirmektir.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Mesajda bahsedilen sekulerlik, TC oldugu soylenen laiklik degildir. Zaten TC tarihinde hic bir donem sekuler zihniyet sahibi ve duzeyi bir iktidar ve muhalefet gelmedigi icin, TC de uygulanan laiklik te laiklik degildir.

Cunku laikligi ancak sekuler zihniyet saglayabilir. Bu konuda asagidaki linke bir gozat istersen. Orada laiklik ile sekulerlik farki aciklaniyor.

http://www.felsefe.net/sosyoloji/5420-laik-sekuler-farki-uzerine.html

Turkiyedeki bas sorun, her turlu egitim ve yetistirimin iktidar temelli devlet politikalarinin etik yanli temelinde olmasidir. Bunun yaninda korku felsefesi, suru psikolojisi ve askeri zihniyetin, her turlu mudaheleci, zorlayici ve baskici dusunce ve davranisi toplumumuzun hem bir birey yetistirmesine hem de dusunce temelli ozgur bireyler yetistirmesine engeldir.

Sonucta bir seyin mantigi, verilen icerikteki algi ile paraleldir. En "mantiksiz" olan bile kendi icinde kendi mantigini tasir.

Oyuzden konuya evrimci degilde, devrimci yanasmak ve en azindan bilgi, algi, bilinc ve farkindalik temelinde bu degisime bireyler olarak katkida bulunmak; bu sureci azaltir.

Unutmamak gerekirki, numenal yetinin gelisimi kendi kendine olmamaktadir. Anca bir sorun algisi ve sorgulama bilinci gerektirir. Bu da sorgulayanlarin da yasam ve iliskilerinde sorgulatici dusunce ve davranis sergilemeleri temelinde gerceklesir.

Yukaridaki link yerine baska bir baslik cikiyor.

Verilen link;

http://www.felsefe.net/sosyoloji/4241-laik-sekuler-farki-uzerine.html
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Ben zaten bu bu saydigin nedenlerin etigin bunyesinde oldugunu dile getirmistim. Etik bir inanctir ve ya nesilden nesile aktarilan ya da ideolojik aklin kendini dogru olarak inandirdigi ve uygulamali olarak somuta tasimak istedigi degerlerdir. Bunun icine her turlu kisaca "birarada nasil yasanmalidir?" sorusuna yanit olan hersey girer. Politika da bu bunyededir, butun guc ve iktidar temelli izmlerde, ahlakta, dinde tore de v.s.

Iste sorun da tam senin dedigin "oldurulenin insan oldugu" bilincinin bu yonlendirim ve yaptirimi uygulayanlarda algi olarak bulunmamasidir. Cunku bir etik deger, insan yasamindan ve canindan daha kiymetlidir. Dogal zihniyette zaten insan ve onun bilinc ve farkindaligi yoktur. O yuzden insan yasam hakki bu tip degerler ugruna harcanir.

Daha once dedigim gibi, Churchill "Bir damla petrol, bir damla insan kanindan daha degerlidir" diyerek insana "ne kadar deger verildigini" gozler onune sermistir. Cunku ideolojiler, inanclar, toreler, dinler ve her turlu deger insan yasaminin onundedir. Hatta din de olum bile yasamin onune konur ve oteki dunya ile kisiler yonlendirilir.

Konu "hepsi/birkaci" degil, boyle yonlendirim ve yaptirimlar ile buyutulen/islenen beyinler ve bunun nesiller boyu surmesidir. Ben madimak'i sadece bir ornek olarak verdim. Cunku etik her turlu deger, milli, dini, ahlaki, toresel, ananevi, tarihsel, cografi, siyasi, toplumsal her turlu sosyal degeri ve yonlendirim yaptirimi kapsar.

Ayrica su cumlenizdeki "namus davalari ve kan davalari ya da toplu katliamlar ne din temellidir, ne de etik temellidir" derken zaten din etige girer. Sizce temel nedir, peki? Daha dogrusu etik nedir? O yuzden etik derken, ne sadece din ne de sadece sunni mezhebi kastedilmemistir.

http://www.felsefe.net/felsefeye-giris/5272-etik-uzerine-4.html

Oyuzden her turlu yasam ve insan disinda kalan ve insanoglunun yarattigi ayrimci, cikarci degerler ugruna kisilerin yasam haklarinin elinden alinmasini iyi algilamak gerekir. Cunku dogal zihniyetin her kisilik kimlik haline getirilmis her turlu degeri, algi olarak insandan "ustundur" Yoksa insanoglu biribirini bu degerler ugruna harcamazdi. Iste bu degerler, etigin dini, millisi, ahlaki, politikasi ve ideolojik izmi v.s. olsun fark etmez. Hepsinde harcanan insanogludur ve bu harcamadaki degerler insanoglundan onde tutulmustur.

Zaten insanoglu varliginin algisi, bilinc ve farkindaligi beyinlerde yer etse, insanoglu yasami kolay harcanmaz ve insanoglu ya bir madde ya da bir kul yerine konmaz.

Mesajda verilen link;

http://www.felsefe.net/felsefe'ye-giris/4102-etik-uzerine.html
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst