- Konbuyu başlatan
- #1
E
evrensel-insan
Ziyaretçi
TC Kurulurken uygulanmaya konulmak icin getirien laiklik, getirenlerin sekuler bir dusunce tasimamasi sonucu, Ulkeyi bir din ve dini kaos icine sokmustur.
Diyanetin, devletin bir kurulusu olmasi ve kurulus amac ve iceriginin sadece sunni muslumanlik anlasyisi/egitimine yonelik olmasi; ulkedeki okullarda okutulan din derslerini de, sunni muslumanlik egitimine donusturmustur.
Dini felsefenin; din dersi olarak; dunyadaki tum dinler ve mezhepleri hakkinda kisa ve oz bilgi vermemesi, teolojik olarak da dini uygulamasi olmayan, deizm, panteizm, panenteizm ve ateizm ogretilerine yer vermemesi ve islam ogretisini de sadece sunnilik ile sinirlamasi; din dersi konusundaki carpikligi gozler onune sermistir. Anayasa da sadece yazida kalan din ve vicdan ozgurlugu, ne dini uygulamalar farki, ne de dinsiz yasam olarak hayata gecirilemedigi gibi, Islam'in diger kollari Alevilik, siilik, vahabilik, Bektasilik v.s. de bu tek yonlendirimli anlayistan hak ve ozgurlukleri kisitlanarak nasibini almistir.
Bilhassa 2000 lerle gelen yeni dini anlayis ve uygulama (evengalizm), ulkeyi iyice kaosa sokmus; kimse ne uyguladigi dinden, ne de dinli/dinsiz yasam ve iliskilerinden memnun olmaz hale gelmistir.
Ayrica ulkemizde, islenen bunca din temelli faili mechul cinayetlerin yaninda; sivas Katliami da halahafizalardadir.
Okullarda okutulan din dersi demek; dunyada mevcut ve gecmis dinler hakkinda kisa ve oz bilgi vermek ve hic bir dine ozel bir icerik yuklememek ve de bu dersi secmeli yapmak, demektir.
Diyanet demek; dindeki dinli/dinsiz, teolojik vicdan ve hak/ozgurlukleri koruyan kolluyan ve onlara hic bir dini mezhep ve inanc tarafina taraf olmadan rehber, ve danisma kurum ve kaynagi olmak demek.
Dini hak ve ozgurlukler demek; ulkede toplumsal olarak, her farkli dini ya da teolojik inanisin ve uygulamanin kurumsal ve kurulussal ozgurlugu uygulamasi demek.
Bugun artik ulkenin din uzerine uyguladigi her turlu uygulama; toplumun hic bir kesimini memnun etmemekle birlikte, ulke toplum ve farkli halklari olarak bir dini kaosa suruklenmektedir.
Anadolumuz, milliyet konusunda oldugu gibi, din ve teoloji konusunda da bir mozaiktir. Tarih istanbul'a ve Anadolu'ya her dini yasam ve iliskiyi tattirmis ve bugun Anadolu da, hem uc ibrahimi din, hem de islam dininin cesitli mezhepleri (alevilik, Bektasilik, Mevlana, Vahabilik v.s.) Anadolunun dini temelini teskil eder.
Herkesin kendine has ideolojik inancsal bir dogrusu olabilir ve bunun icin ayrisabilir. Ama; en azindan bu din kaosunu dini ve teolojik (deizm, panteizm, panenteizm, ateizm) dinli/dinsiz cesitliligin hak ve ozgurlugu temelinde birarada ve birbirlerini algilayarak, saygili bir icerikte beraberce yasam ve iliski surdurmeleri icin, sirf bu temelde bir ortak mucadele sarttir.
Cunku ulke, toplumuyla ve farkli halklariyla, bilincsizce ve yonlendirme ile, buyuk bir kaosa suruklenmektedir. Hem neyin ne oldugunun icerik ve anlam kaosu, hem de herkesin dini ve teolojik dinsiz anlayistaki beraber ve butunluk icinde yasayabilme ve iliski surebilme kaosu.
Sekuler bir zihniyetin yonetip, yonlendirecegi bir zihniyet, ancak bu dini ve teleojik kaosu cozebilir.
Unutmayalim ki, din ve hak ve de ozgurlukleri, kisiseldir ve kisilerin kisilik, kimlik degerleridir. Kimse kimseyi dini konuda zorlayamaz, mudahele edemez ve tum dini ve teleolojik mozaik ve cesitlilik biribirinin hak ve ozgurlugunu tanidigi surece birarada toplumsal yasayabilir.
Sorun diyanet baskanliginin olmasi degil; tarafliligi, tek duzeliligi ve zorlamali/mudaheleci anlayisidir.
TC, Osmanlidan ve onceki kavimlerden, cok buyuk bir dini mozaik kultur ve mirasina sahiptir. Bunu degil bir dini (islam) inanc ve imanina, bunun da bir kolu olan sunnilige indirgemek, bu mozayige ve topluma karsi islenmis bir cinayettir.
Bu cinayeti de, onleyecek olan; ister dini, teleojik, ister dinli, dinsizolsun; yine de toplumun destekleyecegi sekuler bir zihniyet olmalidir.
Dini (dinli/dinsiz), hak ve ozgurlukler de, ancak boyle saglanir.
Kisaca bir ulke idare olarak laik oldugundan bahsediyorsa, o ulkenin devletinin hic bir dini tarafi olamaz. Dini egitimi olamaz. Dini sadece tarihi ve ve cografi/toplumsal olarak dunya dinlerini kisaca tanitma ve bilgilendirme temelinde bir ders olarak verebilir. Ayrica devletin dini tarafinin olmamasi her turlu sadece dini inanis farkinin degil, dine inancsizligin ve dini uygulamak istemeyenlerin de hak ve ozgurlugunu evrensel hukuk guvencesine almasi demektir.
Iste sekuler zihniyetteki bir devlet boyle bir icerikte olmali dinsadece ozel olarak ulkede yer almali toplumdaki farkli inanislar ve inancsizlar da birbiri ile birbirini kabullenerek saygi ve antiayrimcilik temelinde yasamali.
Oyuzden ulkedeki laikligigin sekuler olmadigi ve laikligi yansitmadigi da bir gozlemdir. Ustelik toplumun ne dini uygulayicisi ve inaniri, ne de dinsiz ve dini uygulamasi olmayani bu durumdan hosnut degildir.
Diyanetin, devletin bir kurulusu olmasi ve kurulus amac ve iceriginin sadece sunni muslumanlik anlasyisi/egitimine yonelik olmasi; ulkedeki okullarda okutulan din derslerini de, sunni muslumanlik egitimine donusturmustur.
Dini felsefenin; din dersi olarak; dunyadaki tum dinler ve mezhepleri hakkinda kisa ve oz bilgi vermemesi, teolojik olarak da dini uygulamasi olmayan, deizm, panteizm, panenteizm ve ateizm ogretilerine yer vermemesi ve islam ogretisini de sadece sunnilik ile sinirlamasi; din dersi konusundaki carpikligi gozler onune sermistir. Anayasa da sadece yazida kalan din ve vicdan ozgurlugu, ne dini uygulamalar farki, ne de dinsiz yasam olarak hayata gecirilemedigi gibi, Islam'in diger kollari Alevilik, siilik, vahabilik, Bektasilik v.s. de bu tek yonlendirimli anlayistan hak ve ozgurlukleri kisitlanarak nasibini almistir.
Bilhassa 2000 lerle gelen yeni dini anlayis ve uygulama (evengalizm), ulkeyi iyice kaosa sokmus; kimse ne uyguladigi dinden, ne de dinli/dinsiz yasam ve iliskilerinden memnun olmaz hale gelmistir.
Ayrica ulkemizde, islenen bunca din temelli faili mechul cinayetlerin yaninda; sivas Katliami da halahafizalardadir.
Okullarda okutulan din dersi demek; dunyada mevcut ve gecmis dinler hakkinda kisa ve oz bilgi vermek ve hic bir dine ozel bir icerik yuklememek ve de bu dersi secmeli yapmak, demektir.
Diyanet demek; dindeki dinli/dinsiz, teolojik vicdan ve hak/ozgurlukleri koruyan kolluyan ve onlara hic bir dini mezhep ve inanc tarafina taraf olmadan rehber, ve danisma kurum ve kaynagi olmak demek.
Dini hak ve ozgurlukler demek; ulkede toplumsal olarak, her farkli dini ya da teolojik inanisin ve uygulamanin kurumsal ve kurulussal ozgurlugu uygulamasi demek.
Bugun artik ulkenin din uzerine uyguladigi her turlu uygulama; toplumun hic bir kesimini memnun etmemekle birlikte, ulke toplum ve farkli halklari olarak bir dini kaosa suruklenmektedir.
Anadolumuz, milliyet konusunda oldugu gibi, din ve teoloji konusunda da bir mozaiktir. Tarih istanbul'a ve Anadolu'ya her dini yasam ve iliskiyi tattirmis ve bugun Anadolu da, hem uc ibrahimi din, hem de islam dininin cesitli mezhepleri (alevilik, Bektasilik, Mevlana, Vahabilik v.s.) Anadolunun dini temelini teskil eder.
Herkesin kendine has ideolojik inancsal bir dogrusu olabilir ve bunun icin ayrisabilir. Ama; en azindan bu din kaosunu dini ve teolojik (deizm, panteizm, panenteizm, ateizm) dinli/dinsiz cesitliligin hak ve ozgurlugu temelinde birarada ve birbirlerini algilayarak, saygili bir icerikte beraberce yasam ve iliski surdurmeleri icin, sirf bu temelde bir ortak mucadele sarttir.
Cunku ulke, toplumuyla ve farkli halklariyla, bilincsizce ve yonlendirme ile, buyuk bir kaosa suruklenmektedir. Hem neyin ne oldugunun icerik ve anlam kaosu, hem de herkesin dini ve teolojik dinsiz anlayistaki beraber ve butunluk icinde yasayabilme ve iliski surebilme kaosu.
Sekuler bir zihniyetin yonetip, yonlendirecegi bir zihniyet, ancak bu dini ve teleojik kaosu cozebilir.
Unutmayalim ki, din ve hak ve de ozgurlukleri, kisiseldir ve kisilerin kisilik, kimlik degerleridir. Kimse kimseyi dini konuda zorlayamaz, mudahele edemez ve tum dini ve teleolojik mozaik ve cesitlilik biribirinin hak ve ozgurlugunu tanidigi surece birarada toplumsal yasayabilir.
Sorun diyanet baskanliginin olmasi degil; tarafliligi, tek duzeliligi ve zorlamali/mudaheleci anlayisidir.
TC, Osmanlidan ve onceki kavimlerden, cok buyuk bir dini mozaik kultur ve mirasina sahiptir. Bunu degil bir dini (islam) inanc ve imanina, bunun da bir kolu olan sunnilige indirgemek, bu mozayige ve topluma karsi islenmis bir cinayettir.
Bu cinayeti de, onleyecek olan; ister dini, teleojik, ister dinli, dinsizolsun; yine de toplumun destekleyecegi sekuler bir zihniyet olmalidir.
Dini (dinli/dinsiz), hak ve ozgurlukler de, ancak boyle saglanir.
Kisaca bir ulke idare olarak laik oldugundan bahsediyorsa, o ulkenin devletinin hic bir dini tarafi olamaz. Dini egitimi olamaz. Dini sadece tarihi ve ve cografi/toplumsal olarak dunya dinlerini kisaca tanitma ve bilgilendirme temelinde bir ders olarak verebilir. Ayrica devletin dini tarafinin olmamasi her turlu sadece dini inanis farkinin degil, dine inancsizligin ve dini uygulamak istemeyenlerin de hak ve ozgurlugunu evrensel hukuk guvencesine almasi demektir.
Iste sekuler zihniyetteki bir devlet boyle bir icerikte olmali dinsadece ozel olarak ulkede yer almali toplumdaki farkli inanislar ve inancsizlar da birbiri ile birbirini kabullenerek saygi ve antiayrimcilik temelinde yasamali.
Oyuzden ulkedeki laikligigin sekuler olmadigi ve laikligi yansitmadigi da bir gozlemdir. Ustelik toplumun ne dini uygulayicisi ve inaniri, ne de dinsiz ve dini uygulamasi olmayani bu durumdan hosnut degildir.