Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egitimi mi?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egitimi mi? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,390 kez görüntülenmiş, 31 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egitimi mi?
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
TC Kurulurken uygulanmaya konulmak icin getirien laiklik, getirenlerin sekuler bir dusunce tasimamasi sonucu, Ulkeyi bir din ve dini kaos icine sokmustur.

Diyanetin, devletin bir kurulusu olmasi ve kurulus amac ve iceriginin sadece sunni muslumanlik anlasyisi/egitimine yonelik olmasi; ulkedeki okullarda okutulan din derslerini de, sunni muslumanlik egitimine donusturmustur.

Dini felsefenin; din dersi olarak; dunyadaki tum dinler ve mezhepleri hakkinda kisa ve oz bilgi vermemesi, teolojik olarak da dini uygulamasi olmayan, deizm, panteizm, panenteizm ve ateizm ogretilerine yer vermemesi ve islam ogretisini de sadece sunnilik ile sinirlamasi; din dersi konusundaki carpikligi gozler onune sermistir. Anayasa da sadece yazida kalan din ve vicdan ozgurlugu, ne dini uygulamalar farki, ne de dinsiz yasam olarak hayata gecirilemedigi gibi, Islam'in diger kollari Alevilik, siilik, vahabilik, Bektasilik v.s. de bu tek yonlendirimli anlayistan hak ve ozgurlukleri kisitlanarak nasibini almistir.

Bilhassa 2000 lerle gelen yeni dini anlayis ve uygulama (evengalizm), ulkeyi iyice kaosa sokmus; kimse ne uyguladigi dinden, ne de dinli/dinsiz yasam ve iliskilerinden memnun olmaz hale gelmistir.

Ayrica ulkemizde, islenen bunca din temelli faili mechul cinayetlerin yaninda; sivas Katliami da halahafizalardadir.

Okullarda okutulan din dersi demek; dunyada mevcut ve gecmis dinler hakkinda kisa ve oz bilgi vermek ve hic bir dine ozel bir icerik yuklememek ve de bu dersi secmeli yapmak, demektir.

Diyanet demek; dindeki dinli/dinsiz, teolojik vicdan ve hak/ozgurlukleri koruyan kolluyan ve onlara hic bir dini mezhep ve inanc tarafina taraf olmadan rehber, ve danisma kurum ve kaynagi olmak demek.

Dini hak ve ozgurlukler demek; ulkede toplumsal olarak, her farkli dini ya da teolojik inanisin ve uygulamanin kurumsal ve kurulussal ozgurlugu uygulamasi demek.

Bugun artik ulkenin din uzerine uyguladigi her turlu uygulama; toplumun hic bir kesimini memnun etmemekle birlikte, ulke toplum ve farkli halklari olarak bir dini kaosa suruklenmektedir.

Anadolumuz, milliyet konusunda oldugu gibi, din ve teoloji konusunda da bir mozaiktir. Tarih istanbul'a ve Anadolu'ya her dini yasam ve iliskiyi tattirmis ve bugun Anadolu da, hem uc ibrahimi din, hem de islam dininin cesitli mezhepleri (alevilik, Bektasilik, Mevlana, Vahabilik v.s.) Anadolunun dini temelini teskil eder.

Herkesin kendine has ideolojik inancsal bir dogrusu olabilir ve bunun icin ayrisabilir. Ama; en azindan bu din kaosunu dini ve teolojik (deizm, panteizm, panenteizm, ateizm) dinli/dinsiz cesitliligin hak ve ozgurlugu temelinde birarada ve birbirlerini algilayarak, saygili bir icerikte beraberce yasam ve iliski surdurmeleri icin, sirf bu temelde bir ortak mucadele sarttir.

Cunku ulke, toplumuyla ve farkli halklariyla, bilincsizce ve yonlendirme ile, buyuk bir kaosa suruklenmektedir. Hem neyin ne oldugunun icerik ve anlam kaosu, hem de herkesin dini ve teolojik dinsiz anlayistaki beraber ve butunluk icinde yasayabilme ve iliski surebilme kaosu.

Sekuler bir zihniyetin yonetip, yonlendirecegi bir zihniyet, ancak bu dini ve teleojik kaosu cozebilir.

Unutmayalim ki, din ve hak ve de ozgurlukleri, kisiseldir ve kisilerin kisilik, kimlik degerleridir. Kimse kimseyi dini konuda zorlayamaz, mudahele edemez ve tum dini ve teleolojik mozaik ve cesitlilik biribirinin hak ve ozgurlugunu tanidigi surece birarada toplumsal yasayabilir.

Sorun diyanet baskanliginin olmasi degil; tarafliligi, tek duzeliligi ve zorlamali/mudaheleci anlayisidir.

TC, Osmanlidan ve onceki kavimlerden, cok buyuk bir dini mozaik kultur ve mirasina sahiptir. Bunu degil bir dini (islam) inanc ve imanina, bunun da bir kolu olan sunnilige indirgemek, bu mozayige ve topluma karsi islenmis bir cinayettir.

Bu cinayeti de, onleyecek olan; ister dini, teleojik, ister dinli, dinsizolsun; yine de toplumun destekleyecegi sekuler bir zihniyet olmalidir.

Dini (dinli/dinsiz), hak ve ozgurlukler de, ancak boyle saglanir.

Kisaca bir ulke idare olarak laik oldugundan bahsediyorsa, o ulkenin devletinin hic bir dini tarafi olamaz. Dini egitimi olamaz. Dini sadece tarihi ve ve cografi/toplumsal olarak dunya dinlerini kisaca tanitma ve bilgilendirme temelinde bir ders olarak verebilir. Ayrica devletin dini tarafinin olmamasi her turlu sadece dini inanis farkinin degil, dine inancsizligin ve dini uygulamak istemeyenlerin de hak ve ozgurlugunu evrensel hukuk guvencesine almasi demektir.

Iste sekuler zihniyetteki bir devlet boyle bir icerikte olmali dinsadece ozel olarak ulkede yer almali toplumdaki farkli inanislar ve inancsizlar da birbiri ile birbirini kabullenerek saygi ve antiayrimcilik temelinde yasamali.

Oyuzden ulkedeki laikligigin sekuler olmadigi ve laikligi yansitmadigi da bir gozlemdir. Ustelik toplumun ne dini uygulayicisi ve inaniri, ne de dinsiz ve dini uygulamasi olmayani bu durumdan hosnut degildir.
 

Gauss

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
14 Ara 2011
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

Yazdıklarınıza katılıyorum. Öncelikle okullarda din dersinin tek taraflılığını çok iyi anlatmışsınız.

Eğer ben yanlış anladıysam lütfen düzeltin. Yazınıza göre eğitim bakımından tek mezhepte kalmış toplumumuzun çok yönlü bakma, sorgulama ve daha da önemlisi kişisel olarak sayabileceğimiz dini seçme özgürlüğü konusunda kısıtlamıştır. Bu sebeptende eğitimini almış olduğumuz tek mezhep yaşamımızı, seçimlerimizi, adalet sistemimizi büyük oranda etkiliyor.

Bu sistemi düzeltmenin en iyi yolu olarak toplumun her türlü konularının sekuler yaklaşmak olarak görmüşsünüz. Bu bencede gereklidir fakat yeterli değildir. Binlerce yıldır uygulanan dinsel sistemi hiçe saymak her ne kadar mantıksız bir düzen olsa da halk için kabullenmesi güç bir olaydır. Baştan oluşan önyargıları kırmak çok zordur ve bunu milyon insan sayısıyla ilişkilendirirsek imkansız olmasada epey zor bir yolla karşılaşırız. Bence eğitim sistemimize din felsefesi dersi koymak ve uğraştığımız işlerde mantığın daha önemli olduğunu vurgulamak gerekir. Yakın bir zamanda üniversite problemleri olarak karşımıza türban meselesini koydular. Bu çok mantıksız ve gereksiz bir tartışmadır ve tabi bu tartışmanın temelinde sunni müslümanlık vardı. Oysa gerçekten üniversitelerimizde mantık ve bilim çok daha önemli olsaydı bu tartışma yerine bir mühendis, daha iyi bir yapı nasıl oluşturabilirim bir eczacı, yan etkisi olmayan bileşenleri çok bulunan ve hızlı iyileştiren bir ilaç nasıl bulabilirim sorularını sorardı ve bunları tartışırlardı. Düşünme alanı sınırlı olan biri için bu sistem işe yaramaz fakat 100 kişide 10 kişi dahi bu sistemin mantığını anlarsa zamanında etkisiyle belki bir sonraki jenerasyonda bu 100 kişide 30 kişi olacaktır. Yani insanlara şuna inanın buna inanın demenin yerine inanma meselesi sizin özeliniz biz size sadece mantığı öğretmekle görevliyiz demenin daha oturmuş bir sistem olduğunu düşünüyorum.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

Mesajda bahsedilen sekulerlik, TC oldugu soylenen laiklik degildir. Zaten TC tarihinde hic bir donem sekuler zihniyet sahibi ve duzeyi bir iktidar ve muhalefet gelmedigi icin, TC de uygulanan laiklik te laiklik degildir.

Cunku laikligi ancak sekuler zihniyet saglayabilir. Bu konuda asagidaki linke bir gozat istersen. Orada laiklik ile sekulerlik farki aciklaniyor.

http://www.felsefe.net/sosyoloji/5420-laik-sekuler-farki-uzerine.html

Turkiyedeki bas sorun, her turlu egitim ve yetistirimin iktidar temelli devlet politikalarinin etik yanli temelinde olmasidir. Bunun yaninda korku felsefesi, suru psikolojisi ve askeri zihniyetin, her turlu mudaheleci, zorlayici ve baskici dusunce ve davranisi toplumumuzun hem bir birey yetistirmesine hem de dusunce temelli ozgur bireyler yetistirmesine engeldir.

Sonucta bir seyin mantigi, verilen icerikteki algi ile paraleldir. En "mantiksiz" olan bile kendi icinde kendi mantigini tasir.

Oyuzden konuya evrimci degilde, devrimci yanasmak ve en azindan bilgi, algi, bilinc ve farkindalik temelinde bu degisime bireyler olarak katkida bulunmak; bu sureci azaltir.

Unutmamak gerekirki, numenal yetinin gelisimi kendi kendine olmamaktadir. Anca bir sorun algisi ve sorgulama bilinci gerektirir. Bu da sorgulayanlarin da yasam ve iliskilerinde sorgulatici dusunce ve davranis sergilemeleri temelinde gerceklesir.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

ilginç.
önce din dersini eleştiren, nasıl olması gerektiğini anlatan ve sonunda da aslında hiç olmaması gerektiğini söyleyen bir yazınız var... belki yanlış anlamışımdır o ayrı...
gene garip gelen başka bir şeyse; haftalık bir saatlik din dersinin insanları sünnileştirmeye yeteceğini ya da her ne yönse o yöne saptırabileceğini savunan bir yazı.
ilginçliklerle dolu bir yazı...
böyle bir başlığın altında "din temelli cinayetler" diye bir tabirin geçmesi. ilginç çok ilginç.
haftalık bir saatlik din dersi kimseye bir şey katmayacağı gibi kimseden bir şey götürmez de. öğrenci olan herkes bilir ki, din dersleri öylesine derslerdir. gün gelecek din dersi müfredattan kaldırılacaktır ya da haftalık altı saate çıkarılacaktır. bunların her ikisi de olumlu durumlardır. en azından o zaman bu gereksiz tartışmalar bitebilir. ne yapacağımızı bilebiliriz.
 

Gauss

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
14 Ara 2011
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

Sekulerlik konusunda verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim.

Toplumsal yaşamımızın tüm ögelerine sekuler yaklaşmak bir manada gerçekçi yada en azından elimizle bulabildiğimiz gerçekler kadar mantıklıdır. Yazınıza göre pozitif bilimler sekuler olmalıdır çünkü din bazen sorulmaması gereken sorular olduğunu söyler ya da sorgulanmaması gereken konular. Bilim temeli felsefe olduğundan her konuyu sorgulamayı, soruya cevap aramayı deniyor.

Tarihimizdeki devrimleri incelersek kan dökülmeden yapılmış devrim çok az sayıda buluruz. Yazınızda bahsettiğiniz gibi Madımak olayları türünden ülkemizde çokça yaşanmıştır. Bu insanları ise hep yönlendirenler vardır. Bana kalırsa zaten kendisi bu konuyu etraflıca düşünen bir insan, birisinin kafir sıfatı koyduğu şahsı öldürme isteminin saçma olduğunu bulur. Şimdiki düzenimizde de çoğu insanımız din adı altında yanlış şeyler düşündürülmekte ve yaptırılmaktadır. Bu konuya felsefi yaklaşamıyorum çünkü mantığım bir inanç için zarar vermeyi, yanlış yönlendirmeyi doğru bulmuyor. Ülkenin çoğu bu şekilde düşünürken ( yada düşündürülürken ) bir devrim yapmak intihar gibi geliyor. Çoğumuz yaşamımızı geçindirmenin yollarını aramakta ve doğru-yanlış, gerçek-yalan konusunda zaman ayırıp düşünmemekte. Dolayısıyla fast food tarzında bizi hastalıklara götüren yemekler önümüze servis ediliyor ve biz kendi yemeğimizi yapamadığımızdan bu fast food ları yemek zorunda bırakılıyoruz. Devrim süreci kısaltır. Bu konuda mutabıkız fakat bu süreçte çok zarar alınabilir. Yanlış anlamayın. Ben zarar almaktan korkup doğru olanı yapmama tarafı değilim. Ancak kendi insanlarına zarar veren bir devrimin yararı, zararına kıyasla çok daha azdır.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Sekulerlik konusunda verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim.

Toplumsal yaşamımızın tüm ögelerine sekuler yaklaşmak bir manada gerçekçi yada en azından elimizle bulabildiğimiz gerçekler kadar mantıklıdır. Yazınıza göre pozitif bilimler sekuler olmalıdır çünkü din bazen sorulmaması gereken sorular olduğunu söyler ya da sorgulanmaması gereken konular. Bilim temeli felsefe olduğundan her konuyu sorgulamayı, soruya cevap aramayı deniyor.

Tarihimizdeki devrimleri incelersek kan dökülmeden yapılmış devrim çok az sayıda buluruz. Yazınızda bahsettiğiniz gibi Madımak olayları türünden ülkemizde çokça yaşanmıştır. Bu insanları ise hep yönlendirenler vardır. Bana kalırsa zaten kendisi bu konuyu etraflıca düşünen bir insan, birisinin kafir sıfatı koyduğu şahsı öldürme isteminin saçma olduğunu bulur. Şimdiki düzenimizde de çoğu insanımız din adı altında yanlış şeyler düşündürülmekte ve yaptırılmaktadır. Bu konuya felsefi yaklaşamıyorum çünkü mantığım bir inanç için zarar vermeyi, yanlış yönlendirmeyi doğru bulmuyor. Ülkenin çoğu bu şekilde düşünürken ( yada düşündürülürken ) bir devrim yapmak intihar gibi geliyor. Çoğumuz yaşamımızı geçindirmenin yollarını aramakta ve doğru-yanlış, gerçek-yalan konusunda zaman ayırıp düşünmemekte. Dolayısıyla fast food tarzında bizi hastalıklara götüren yemekler önümüze servis ediliyor ve biz kendi yemeğimizi yapamadığımızdan bu fast food ları yemek zorunda bırakılıyoruz. Devrim süreci kısaltır. Bu konuda mutabıkız fakat bu süreçte çok zarar alınabilir. Yanlış anlamayın. Ben zarar almaktan korkup doğru olanı yapmama tarafı değilim. Ancak kendi insanlarına zarar veren bir devrimin yararı, zararına kıyasla çok daha azdır.

Kisaca ve dogru algilanmak adina, burada bahsedilen devrim; zihinsel ve numenal devrimdir. Yani etik ideolojik, politik izmler gibi; fenomenal bir icerigi yoktur.

Devrimini de her beyin kendi beyninde yer etmisleri sorgulayarak ve sorununu algilayarak yapacaktir. Buradaki devrim, kisinin birey bilinc devrimi ve her turlu deger farki ile baska bireylerle bir arada antiayrimci olarak birlikte ve hic bir farka mudahele etmeden ve yok saymadan her farkin her bir farki algilayarak hak ve ozgurlugunu taniyacagi zihniyetin beyinlerde algilanmasi devrimidir.

Kimin yazisina yonelerek bu algiyi aldiginizi bilmedigimden, kendi adima yanit vermek istiyorum.

Birincisi etik degerlerin bunyesinde olan dini degerlerin ve uygulamalarin kisilerin kisilik ve kimlik degerleri olmasi vasfiyla hak ve ozgurluk olarak uygulanmasi gerekir. Tabi bu sadece din ve cesitleri icin degil, dinsizlik ve cesitleri icin de gecerlidir.

Yukaridaki cumle bir bilinc ve farkindaligin bir algisidir. Bu da yukaridaki cumleyi dile getiren duzeyin kendisinin birey olarak sadece gozlemini ve konunun bunyesinde bulunmamasini ve kendi gorusu ile tarafkar olmamasini getirir.

Yine ayni sekilde bu bilinc ve farkindalik, insanoglunun numenal insan ve insanligi adina, her turlu ayrimci, cikarci, mudaheleci, nesillerden nesillere aktarilan yonlendirim ve yaptirimlarin dusunce ve davranis olarak insanoglunun birliginin ve beraberliginin saglanamamasindaki bir faktor oldugunun da biliunc ve farkinda olarak, numenal yeti kullanimindaki bu degerlerden kavramsal ve tarafsal arinilmasini ortaya koyar. Bu da bunu numenal yeti olarak basaramayanlarin hak ve ozgurluk olarak uygulamali kabulu anlamina gelir.

Din dersinin ne kadar oldugu v.s. degildir onemli olan din dersini veren zihniyetin ne amac guderek bunu yaptigi ve uyguladigi taraflilik ve ayrimciliktir. Sonucta bu egitim sadece okulla sinirli da kalmamaktadir. Ayrica unutmamak gerekirki cocuk yaslari beyinin direk aldigi ve bilincaltina yerlestirdigi ve yasamda kolay kolay sorgulanamayacak ve caresiz birakan donemdir.

Hic dusundun mu, neden dini egitim, dikkatini cekerim; ogretim degil; cocuk yaslarda verilir?

Ayrica size bir soru daha. Neden ulkemizde dogaln bir kisinin dini karsiligi sorulmadan islam yazilmaktadir?, ya da kisisel bir inanc neden nufus kagidinda yer almaktadir.

Oyuzden eger benim yazimdan bahsediyorsan, yazinin ozu egitim ile ogretim farki ve ulkede olanin ogretim degil, egitim olmasidir ve bunun devlet eli ile yapilmasidir.

Ayrica bu bugunun sorunu da degildir. Osmanli'dan kalma ve TC tarihinde suregelen bir sorundur. Bu da TC tarihindeki tum iktidarlari ve politik devletleri kapsar.

Ayrica konu ile ilgili degerlendirmenizin yaninda, siz de kendi dusuncelerinizi dile getirseniz, memnun olurum.
 

Gauss

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
14 Ara 2011
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

Ben devrim kavramınızı yanlış algılamışım kusura bakmayın. İnsanın kendi zihnindeki devrimden kastınız olduğunu düşünemedim.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

bakın ister katılın ister katılmayın; eğer var olanı eğitim görüp de olması gerekeni öğretim gördükten sonra peşinden "din temelli cinayetler" tabirini kullanırsanız benim de kafam karışır. okuldaki terörist eğitiminden bahsedip ve bunu da ailedeki terörist eğitimine kadar götürüyorsunuz.
ön yargımdan mıdır nedir bilmiyorum,, bunları anlayabiliyorum işte,,
eğitimdeki sorunun dine odaklanarak açıklanmaya çalışılması bir bakıma art niyet gösteriyor bana. siz felsefe dersine odaklanırsanız aynı yere pekala çıkabilirsiniz.
benim konu üzerinde bir fikrim olamaz çünkü konu bence fikir yürütmeye pek müsait olmayan kısır döngüler içinde. ancak söyleyebileceğim şudur. eğitim ve öğretim sistemimiz en azından bir mantık çerçevesine sokulabilirse çocuklar, matematiği de fenni de dini de rahatça öğrenebilirler.
kimliğime islam yazılması en az adımın yazılması kadar tartışılacak bir durumdur. ve normaldir de.
din dersini sorun olarak görmektense edebiyat dersini ve matematik dersini sorun olarak görmeyi daha bir gelişme isteği odaklı görürüm.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

bakın ister katılın ister katılmayın; eğer var olanı eğitim görüp de olması gerekeni öğretim gördükten sonra peşinden "din temelli cinayetler" tabirini kullanırsanız benim de kafam karışır. okuldaki terörist eğitiminden bahsedip ve bunu da ailedeki terörist eğitimine kadar götürüyorsunuz.
ön yargımdan mıdır nedir bilmiyorum,, bunları anlayabiliyorum işte,,
eğitimdeki sorunun dine odaklanarak açıklanmaya çalışılması bir bakıma art niyet gösteriyor bana. siz felsefe dersine odaklanırsanız aynı yere pekala çıkabilirsiniz.
benim konu üzerinde bir fikrim olamaz çünkü konu bence fikir yürütmeye pek müsait olmayan kısır döngüler içinde. ancak söyleyebileceğim şudur. eğitim ve öğretim sistemimiz en azından bir mantık çerçevesine sokulabilirse çocuklar, matematiği de fenni de dini de rahatça öğrenebilirler.
kimliğime islam yazılması en az adımın yazılması kadar tartışılacak bir durumdur. ve normaldir de.
din dersini sorun olarak görmektense edebiyat dersini ve matematik dersini sorun olarak görmeyi daha bir gelişme isteği odaklı görürüm.

Bu algiyi aldiginiz kismi, alintilarsaniz; o zaman sizin algiladiginizi aslinda yazar olarak verilmek istenen algi ile mukayese edebilirim. Ayrica "egitimdeki sorunun dine odaklanarak " aciklandigi kanisina nereden vardiniz.

Konu dini egitim mi, dini ogretim mi idi. Turkiyede verilen dini egitimdir. Cunku dini ogretim tum dunya dinlerini kapsar ve herbiri hakkinda ogrenilmesi icin bilgi verir.

En azindan su "kisir dongu" alginiza bir aciklik getirebilirsiniz.

Oyuzden sorumu bir daha soruyorum. Sizce egitim ile ogretim farki nedir?

Sorun olarak gorulen din dersi degildir. Birincisi bu egitimi devletin vermesidir. Ikincisi dini olarak degil, sadece bir dinin bir mezhebine yoneliktir. Ucuncusu taraflidir ve Anadolu gibi her turlu islami mezhebin ve baska dinlerin ve hatta dinsizlerin bulundugu bir cografya da ayrimciliktir.

Genel olarak ulkemizdeki egitim ve ogretim sorunu ise basli basina farkli bir konudur. Bu baslikta sadece islenen dini egitim sorunudur ve din ogretiminin olmadigidir. Aslinda buna "sunni egitim" demek daha dogru olur.
 

Gauss

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
14 Ara 2011
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

Din dersinin sorgulanması ayıp, yanlış karşılanması bana bir sorun olarak görülüyor. Liseye okuduğum sıralarda din öğretmenime şu tipte sorular sormuştum. Neden Tanrıdan korkuyoruz? Korktuğumuzdan mı günah işlemekten çekiniyoruz? Eğer böyleyse bir varlıktan korkup iyi insan olmak gerçekten samimi bir iyi insan olmak mıdır? Cevap hiç tatmin edici gelmedi çünkü elinde sonunda işin ucu korkmalıyız, mecburuz kavramlarına tıkılıp kaldı. Bu mantığa kolayca inanan bir insan aynı şekilde cihat, haçlı seferi gibi manasız nefret savaşlarını da mantıklı bulur ve tabi bu savaşları kendi dönemine terör olarak uyguluyabilir. Dinin tabu olarak gördükleri sen düşünmeyeceksin, sorgulamayacaksındır. Matematikte ise sorgulamama konuyu tamamen anlamama ve yorumlayamama sorununa yol açar. Alışkanlıklardan çok zor vazgeçilir. Yaşadığımız toplumda birlikte yıllarımızı geçirdiğimiz ailemizde, dinin etkisiyle düşünmemeyi, sorgulamamayı alışkanlık haline getirebilir. Yani asıl sorun ne matematik ne de dindir. Asıl sorun mantık çerçevesinde sorgulamamaktır, bir konuyu verildiği gibi almak etraflıca o konuyu düşünmemektir.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

dikkatli okumadığım yazınız üzerinde bir özürle başlamak isterim
özür dilerim
eğitim ve öğretim kelimelerini dikktali görmediğimi için olacak farklı sonuçlara ulaşmışım.
kısır döngü olarak da gördüğüm de buydu aslında. yani hem dini öğretimi gereksiz bulmanız hem de nasıl olması gerektiği konusunda eleştiriler ve öenermelerde bulunmanız. tabi dikkatsizliğim de burada devreye girdi... eğitim ile karıştırmak.

ayrıca gen de din eğitimini eleştiri altında "din temelli cinayetler" den bahsetmek aklımda ister istemez bozuk bir tat bırakıyor. belki gene dikkatsizliğimdendir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

dikkatli okumadığım yazınız üzerinde bir özürle başlamak isterim
özür dilerim
eğitim ve öğretim kelimelerini dikktali görmediğimi için olacak farklı sonuçlara ulaşmışım.
kısır döngü olarak da gördüğüm de buydu aslında. yani hem dini öğretimi gereksiz bulmanız hem de nasıl olması gerektiği konusunda eleştiriler ve öenermelerde bulunmanız. tabi dikkatsizliğim de burada devreye girdi... eğitim ile karıştırmak.

ayrıca gen de din eğitimini eleştiri altında "din temelli cinayetler" den bahsetmek aklımda ister istemez bozuk bir tat bırakıyor. belki gene dikkatsizliğimdendir.

Rica ederim. Yalniz "din temelli cinayetler" algisinin mesajin neresinde gectigini alintilarsaniz, o konuyu da acikliga kavusturabiliriz.

Eger genel olarak konuya bakarsak, insanoglu etik yonlendirim ve yaptirimin getirdigi inanclarindan dolayi cinayet isleyebiliyor. Buna en guzel ornek, kan davasi ve tore cinayetleri. Eger bir de akilciligin ideolojik olarak uyguladigi cinayetleri goz onune alisak (mesela her turlu teror ve tarihte bilinen katliamlar ve soykirimlar v.s.) inancin aklin kendine dogruladigi, sabitledigi ve kisilik kimlik degeri olarak sahiplendigi temelde insanoglunun yasam hak ve ozgurlugunu degersiz kildigini tarihe bakarak soylememiz, yalnis olmaz. En gozlemsel acidan "faili mechul cinayetlere" bakilabilir. Bunlarin basinda dini olarak Turan Dursun gelir. Sivas madimak katliami hala hafizalardadir ve yer etmistir.

Sonucta kisiye dogumdan itibaren verilen bu tip insanlikdisi degerler, veriler ve tabularin dunya cografyasinda her turlu yasamin hak ve ozgurlugunu her turlu etik konuda (milli, dini, ahlaki, toresel, politik v.s.) hice saydigi ortadadir.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

tek millet,tek bayrak,tek din,tek dil...bu bir devlet politikası..topluma göre devlet mi? devlete göre toplum mu? millet,halk ,toplum,insan,birey ??? bizde işler biraz karışık arada kalmışız resmen..
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

Ayrica ulkemizde, islenen bunca din temelli faili mechul cinayetlerin yaninda; sivas Katliami da halahafizalardadir.
cümlenizden yola çıkarak canım sıkıldı.
sağcı-solcu temelli cinayetler de buna benzetilebilir. hatta ileri gidersek bilimsel temelli cinayetlere bile ulaşabiliriz bu bakış açısıyla... halbuki ideolojiler, idealler ya da inançlar cinayet işlemezler. cinayeti işleyen insanın kendisidir. kişi işlediği suça keyfi olarak dahi her şeyi alet edebilir. suç alette değil aleti kullananda görülmeli.
töreler dahi suçlanamazlar bu yüzden. babanı öldüreni sen de öldür diyen töre değil gene insandır, biraz bu tip olayların yaşandığı bölgelerde ve insanların arasında yaşamışsanız bilirsiniz. islamiyet ile içi içe geçmiş bu kültürlerin nasıl olurda cinayet işleyebileceğini düşünebiliriz ki?bu tip cinayetler neredeyse tamamı ile çirkin çıkarlar üzerine kuruludur!

Eger genel olarak konuya bakarsak, insanoglu etik yonlendirim ve yaptirimin getirdigi inanclarindan dolayi cinayet isleyebiliyor
namus davaları ve kan davaları ya da toplu katliamlar ne din temellidir ne de etik temellidir. bu genellemeler çok yanlış. aynı yörede yaşayıp aynı zinayı yapan kadınların ya da erkeklerin hepsi öldürülmüyor. yedi bölgeli yurdumun her köşe bucağında bulunan türlü imamlar var... kimisi söverek vaaz verir kimi küfrederek, kimi de şakalarla vaaz verir. caminin içinde camiye küfreden imamlara bile rastladım. bu tiplerin hiç biri öldürülmedi. aynı köyde komünist geçinip dokunulamayan ya da duyulduğu anda üzerine saldırılan insanlar da var. öldürülenler bile var bir yanda... bu durum güce bağlıdır. yani ağanın oğlu isen her şey serbesttir ancak garibansan yasaklardan başını kaldıramazsın.

olayın özü de budur.

madımak otelini ne sünniler yaktı ne de bu anlayışta olanlar. ben de bir sünniyim ve herhangi bir yeri yakmadım. çevremdeki kimse de yakmadı.
aslında o otelde yananlar sadece insanlardı. hiç bir ideoloji hiç bir ideolojiyi yakmamıştır. sadece insanlar insanları yakmıştır belli çıkarlar uğruna. midemi öylesine bulandırıyor ki bu durumun böyle düşünülmesi.
önemli olan insan ise bu ülkede yakılan binlerce insan var ve sırf sünniler(ya da sünni mezhep) tarafından yakılmadıkları için önemsizler, hiçler...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

cümlenizden yola çıkarak canım sıkıldı.
sağcı-solcu temelli cinayetler de buna benzetilebilir. hatta ileri gidersek bilimsel temelli cinayetlere bile ulaşabiliriz bu bakış açısıyla... halbuki ideolojiler, idealler ya da inançlar cinayet işlemezler. cinayeti işleyen insanın kendisidir. kişi işlediği suça keyfi olarak dahi her şeyi alet edebilir. suç alette değil aleti kullananda görülmeli.
töreler dahi suçlanamazlar bu yüzden. babanı öldüreni sen de öldür diyen töre değil gene insandır, biraz bu tip olayların yaşandığı bölgelerde ve insanların arasında yaşamışsanız bilirsiniz. islamiyet ile içi içe geçmiş bu kültürlerin nasıl olurda cinayet işleyebileceğini düşünebiliriz ki?bu tip cinayetler neredeyse tamamı ile çirkin çıkarlar üzerine kuruludur!

namus davaları ve kan davaları ya da toplu katliamlar ne din temellidir ne de etik temellidir. bu genellemeler çok yanlış. aynı yörede yaşayıp aynı zinayı yapan kadınların ya da erkeklerin hepsi öldürülmüyor. yedi bölgeli yurdumun her köşe bucağında bulunan türlü imamlar var... kimisi söverek vaaz verir kimi küfrederek, kimi de şakalarla vaaz verir. caminin içinde camiye küfreden imamlara bile rastladım. bu tiplerin hiç biri öldürülmedi. aynı köyde komünist geçinip dokunulamayan ya da duyulduğu anda üzerine saldırılan insanlar da var. öldürülenler bile var bir yanda... bu durum güce bağlıdır. yani ağanın oğlu isen her şey serbesttir ancak garibansan yasaklardan başını kaldıramazsın.

olayın özü de budur.

madımak otelini ne sünniler yaktı ne de bu anlayışta olanlar. ben de bir sünniyim ve herhangi bir yeri yakmadım. çevremdeki kimse de yakmadı.
aslında o otelde yananlar sadece insanlardı. hiç bir ideoloji hiç bir ideolojiyi yakmamıştır. sadece insanlar insanları yakmıştır belli çıkarlar uğruna. midemi öylesine bulandırıyor ki bu durumun böyle düşünülmesi.
önemli olan insan ise bu ülkede yakılan binlerce insan var ve sırf sünniler(ya da sünni mezhep) tarafından yakılmadıkları için önemsizler, hiçler...

Ben zaten bu bu saydigin nedenlerin etigin bunyesinde oldugunu dile getirmistim. Etik bir inanctir ve ya nesilden nesile aktarilan ya da ideolojik aklin kendini dogru olarak inandirdigi ve uygulamali olarak somuta tasimak istedigi degerlerdir. Bunun icine her turlu kisaca "birarada nasil yasanmalidir?" sorusuna yanit olan hersey girer. Politika da bu bunyededir, butun guc ve iktidar temelli izmlerde, ahlakta, dinde tore de v.s.

Iste sorun da tam senin dedigin "oldurulenin insan oldugu" bilincinin bu yonlendirim ve yaptirimi uygulayanlarda algi olarak bulunmamasidir. Cunku bir etik deger, insan yasamindan ve canindan daha kiymetlidir. Dogal zihniyette zaten insan ve onun bilinc ve farkindaligi yoktur. O yuzden insan yasam hakki bu tip degerler ugruna harcanir.

Daha once dedigim gibi, Churchill "Bir damla petrol, bir damla insan kanindan daha degerlidir" diyerek insana "ne kadar deger verildigini" gozler onune sermistir. Cunku ideolojiler, inanclar, toreler, dinler ve her turlu deger insan yasaminin onundedir. Hatta din de olum bile yasamin onune konur ve oteki dunya ile kisiler yonlendirilir.

Konu "hepsi/birkaci" degil, boyle yonlendirim ve yaptirimlar ile buyutulen/islenen beyinler ve bunun nesiller boyu surmesidir. Ben madimak'i sadece bir ornek olarak verdim. Cunku etik her turlu deger, milli, dini, ahlaki, toresel, ananevi, tarihsel, cografi, siyasi, toplumsal her turlu sosyal degeri ve yonlendirim yaptirimi kapsar.

Ayrica su cumlenizdeki "namus davalari ve kan davalari ya da toplu katliamlar ne din temellidir, ne de etik temellidir" derken zaten din etige girer. Sizce temel nedir, peki? Daha dogrusu etik nedir? O yuzden etik derken, ne sadece din ne de sadece sunni mezhebi kastedilmemistir.

http://www.felsefe.net/felsefeye-giris/5272-etik-uzerine-4.html

Oyuzden her turlu yasam ve insan disinda kalan ve insanoglunun yarattigi ayrimci, cikarci degerler ugruna kisilerin yasam haklarinin elinden alinmasini iyi algilamak gerekir. Cunku dogal zihniyetin her kisilik kimlik haline getirilmis her turlu degeri, algi olarak insandan "ustundur" Yoksa insanoglu biribirini bu degerler ugruna harcamazdi. Iste bu degerler, etigin dini, millisi, ahlaki, politikasi ve ideolojik izmi v.s. olsun fark etmez. Hepsinde harcanan insanogludur ve bu harcamadaki degerler insanoglundan onde tutulmustur.

Zaten insanoglu varliginin algisi, bilinc ve farkindaligi beyinlerde yer etse, insanoglu yasami kolay harcanmaz ve insanoglu ya bir madde ya da bir kul yerine konmaz.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

Evrensel ahlak (burada temel olarak insan-hatta canlı- haklarını ve özgürlüklerini kastediyorum), emek, üretim (zihinsel) üzerine inşa edilmeyen hiç bir kurum/ideoloji ayakta kalamaz.İster sunnı müslüman, isterseniz bektaşi öğretilerini dayatın.Sözünü ettiğim altyapılardan yoksun ise, sadece hırgür ve cinayet üretir.Derdimiz öncelikle din/hangi din/hangi mezhep değil, ahlak olmalıdır diye düşünüyorum..
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

glsezinrs evrensel ahlak yasası yok ki? Ahlak derken kastın ne? Hem "Ahlak" konusunu din hocalarına verilmesi kuzuyu kurda teslim etmekten başka bir şey değildir.Bu konuda eğitim ve öğretim verilecekse felsefeciler en uygunu.
Bu arada enkaz, benim dönemimde din dersi 2 dersti.
aslında o otelde yananlar sadece insanlardı. hiç bir ideoloji hiç bir ideolojiyi yakmamıştır. sadece insanlar insanları yakmıştır belli çıkarlar uğruna. midemi öylesine bulandırıyor ki bu durumun böyle düşünülmesi.
önemli olan insan ise bu ülkede yakılan binlerce insan var ve sırf sünniler(ya da sünni mezhep) tarafından yakılmadıkları için önemsizler, hiçler...
Bu konuyu iyice bir araştırmanı tavsiye ederim elbette bir ideoloji, bir inanış/inanmayış yakılmak istendi.Aziz Nesin'i yangından kurtarılmaya çalışırken kullanılan cümleleri iyice dinle sonra bu yorumu yap kabulümdür söylediklerin.(!) Yorumun bana Sülaymen Demirel'in meşhur sözlerinden birini hatırlattı : "Bana sağcılar adam öldürtüyor dedirtemezsiniz."
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

Evrensel ahlak (burada temel olarak insan-hatta canlı- haklarını ve özgürlüklerini kastediyorum), emek, üretim (zihinsel) üzerine inşa edilmeyen hiç bir kurum/ideoloji ayakta kalamaz.İster sunnı müslüman, isterseniz bektaşi öğretilerini dayatın.Sözünü ettiğim altyapılardan yoksun ise, sadece hırgür ve cinayet üretir.Derdimiz öncelikle din/hangi din/hangi mezhep değil, ahlak olmalıdır diye düşünüyorum..

Insanoglunun ahlaki da iceren yonlendirim ve yaptiriminin temeli metafizik ve etige dayanir. Ahlak sadece bunlardan birisidir. Ayrica belirtildigi gibi, evrensel onay almis ve olgulasmis herkesin kabullenecegi bir etik de yoktur. Dogru/yanlis dogruluk adina, iyi/kotu guzellik ve fikirsellik adina v.s. goreceli ve degiskendir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

Insanoglunun ahlaki da iceren yonlendirim ve yaptiriminin temeli metafizik ve etige dayanir. Ahlak sadece bunlardan birisidir. Ayrica belirtildigi gibi, evrensel onay almis ve olgulasmis herkesin kabullenecegi bir etik de yoktur. Dogru/yanlis dogruluk adina, iyi/kotu guzellik ve fikirsellik adina v.s. goreceli ve degiskendir.

Katılmıyorum.Ahlak, bilinçli , sorumluklarının farkında, vicdan sahibi tüm bireyler için türe özgü ortak bir özelliktir.Temeli de metafiziğe dayanmaz.Tamamen dünyevi bir zihinsel/eylemsel faaliyetler bütünüdür. Daha yaşanılır ve adil bir dünya için.lDinsel öğretilerle besleniyor olabilir ama, dinlerden bağımsız, hatta dinler-üstüdür.Korku ya da beklenti değildir insanı ahlaklı olmaya motive eden."insan" olmanın gereğidir.Evrensel onay almış pek çok ahlaki kural vardır ve görece değildir..Aksi takdirde evrensel bir hukuk da olmazdı.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Cevap: Din Dersi mi?, yoksa Sunni Muslumanlastirma Egit

Katılmıyorum.Ahlak, bilinçli , sorumluklarının farkında, vicdan sahibi tüm bireyler için türe özgü ortak bir özelliktir.Temeli de metafiziğe dayanmaz.Tamamen dünyevi bir zihinsel/eylemsel faaliyetler bütünüdür. Daha yaşanılır ve adil bir dünya için.lDinsel öğretilerle besleniyor olabilir ama, dinlerden bağımsız, hatta dinler-üstüdür.Korku ya da beklenti değildir insanı ahlaklı olmaya motive eden."insan" olmanın gereğidir.Evrensel onay almış pek çok ahlaki kural vardır ve görece değildir..Aksi takdirde evrensel bir hukuk da olmazdı.

Birincisi evrensel hukuk yoktur. Sadece hukuka evrensel bir yakjlasim vardir. Mesela bir kisinin bir kisiyi oldurmesi beraatten idama kadar degisebilir. Yani suc ta evrensel onay almaz. Metafizige dayanan varlik ideolojileri temelindeki akilci ideolojilerdir. "yasanilirlik ve adillik" algiya gore degisir. Yoksa emperyalist zihniyetin her turlu politik saldirisi nasil mesru ve makul olarak algilanirdi? Ahlakin dinler ile bir bagi olup olmadigi dunyadaki her cografya ve toplumun kendi tarihsel nesilden nesile aktaRdiklari ile paraleldir.

Daha once dedigim gibi, kavramlar evrenseldir, ama; anlam ve icerikleri algiya gore degisir. Adalet, esitlik, hak ve ozgurlukler, demokrasi, hosgoru, hak hukuk v.s. tum bunlar aklin inandigi ideolojik ve inancsal dogrulara gore degisken anlam ve iceriktedirler.

Senin dedigini her insan ve insanligi her turlu degerin onune koyan ve yasami hic bir degere degismeyen bir algi olarak tum insanlik almis olsaydi, dedigin olurdu.

Maalesef gozlem veren hic te oyle degildir. Asil aci olan herseyin belirleyicisinin her turlu guc ve otorite olmasidir. Cunku bu algiya gore "guclu olan dogru/hakli v.s. dir." Yani kural oyle veya boyle "boyun egdirmek/teslim almak" temelindedir. Bu da zaten konuya fiziksel bakmak ve sekilci mantik olarak insanoglu fenomenini kullanmak ve harcamak temelli teslim almak ve yonlendirmektir.

Dogal zihniyet gozlem verdikce de insanoglunun bir fenomen ve numen degeri olarak bilinc ve farkindaliga cikmasi da neredeyse imkansizdir. Cunku dogal zihniyette insan ve insanlik algisi yoktur. Sadece degerlerin algisi vardir. Maalesef insan yasam degeri bu degerlerin en gerisindedir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst