Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Yok Olan Aranır Mı?

Raphael

Yeni Üye
4 Ocak 2022
189
39
28
Son yazdıklarını anladığımı zanetmiyorum.

Felsefe konusunda da bence hata yapıyorsun. Forum ortamında yapılan felsefe felsefe değildir. Paylaşımdır veya "sokak felsefesi" dediğimiz şeydir.

4-5 sene önce "felsefe ekibi" diye bir yer vardı. Ben hiçbir şey anlamadım. siz (eğer gittiyseniz) orada yazılanları anlıyor muydunuz?

Ama gerçek felsefe öyle bir şey. Ben çok temel düzeyde felsefe yaparım o da daha çok siyasi amaçlı.

Çünkü Türkiye gibi "ülkelerde takım tutar gibi parti tutuyorlar" filan derler.

Neden peki?

- Felsefe bilmedikleri için.

Felsefe bilmek demek, genç yaşta felsefe yapmışındır. Sana dayatılan / ezberletilen şeye değil bazı felsefi ilkelerle yakınlaşman olmuştur. Bu seni belli bir ideolojik duruşa veya duruşlara yöneltmiştir. Bu da bazı siyasi partilere / bazı siyasi yaklaşımlara / ilkelere yakınlık hissetmene yol açmıştır.

Alın size felsefe. Felsefe kömür karşılığı oy satan veya TV'de küfür eden çocuğa bakıp ona göre oy atan boş kafalı insanla bilinçli siyaset yapabilen (her anlamda) insanı birbirinden ayıran şeydir.

Yani siz biraz göklere çıkıyorsunuz. Kendi bilmini yapıyormuşsun. Ne münasebet ben Mac Plank enstitüsü değilim ki.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Son yazdıklarını anladığımı zanetmiyorum.

Felsefe konusunda da bence hata yapıyorsun. Forum ortamında yapılan felsefe felsefe değildir. Paylaşımdır veya "sokak felsefesi" dediğimiz şeydir.

4-5 sene önce "felsefe ekibi" diye bir yer vardı. Ben hiçbir şey anlamadım. siz (eğer gittiyseniz) orada yazılanları anlıyor muydunuz?

Ama gerçek felsefe öyle bir şey. Ben çok temel düzeyde felsefe yaparım o da daha çok siyasi amaçlı.

Çünkü Türkiye gibi "ülkelerde takım tutar gibi parti tutuyorlar" filan derler.

Neden peki?

- Felsefe bilmedikleri için.

Felsefe bilmek demek, genç yaşta felsefe yapmışındır. Sana dayatılan / ezberletilen şeye değil bazı felsefi ilkelerle yakınlaşman olmuştur. Bu seni belli bir ideolojik duruşa veya duruşlara yöneltmiştir. Bu da bazı siyasi partilere / bazı siyasi yaklaşımlara / ilkelere yakınlık hissetmene yol açmıştır.

Alın size felsefe. Felsefe kömür karşılığı oy satan veya TV'de küfür eden çocuğa bakıp ona göre oy atan boş kafalı insanla bilinçli siyaset yapabilen (her anlamda) insanı birbirinden ayıran şeydir.

Yani siz biraz göklere çıkıyorsunuz. Kendi bilmini yapıyormuşsun. Ne münasebet ben Mac Plank enstitüsü değilim ki.

Kabaca ;bana göre

din ;örgütlü dünyayı varoluşu anlama algılama sistemi ya da ilkel kurallar dizgesi
bilim dinin bir gelişmiş mnodeli, üstüne kurulmuşu ve koyulmuşu, yeniden örgütlenmesi yeni versiyonu, üst modeli ya da üst yapısı; yeniden üretimi (modern din)
çağdaş bilimlerin bir kısmı dinin antisinden doğdu, antiparadigma

felsefe -özgürlük ,tek başına ahkam kesebilme yetkisi, kendinden özerk düşünceleri olabilme hakkı ve bir otoritenin bunu aşamaması ve taciz edememesi (boyunduruk altına alamaması, bir kapsamla sıınrlamayamaası, yöntememesi ve deneteyememesi)

çok kısası bu..
çok açığı bu...
basitçe

felsefe de ben yetkiliyim
çekilin ben doktorum var ya.

çekilin ben biliciyim (ya da burası felsefe platosu)

bir otoriteyi üstüne çekemezler,
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Yani siz biraz göklere çıkıyorsunuz. Kendi bilmini yapıyormuşsun. Ne münasebet ben Mac Plank enstitüsü değilim ki.

Hayır ontoloji de bilici sensin

Kaplan örneğindeki gibi avcı sensin. Doğa da her kaplanın avlanma becerisi var. Her biri kendi için avlanır.
Ontoloji de her insanın bilme yetkisi var ve kendi bilici

Din ve bilim bilme yetkinizi elinizden alır

Çok bilindik hikayede Türkiye uçak üretecekken Amerikanya diye bir ülke durun siz üretmeyin biz size veririz der

Çok bilindik diğer öyküde durun siz ontolojiye felsefeye gitmeyin ulaşmayın biz size bilgi üretiriz derler

O forumda bu forumda felsefe yapılıyordu gibi şeyler ayak bağı

Özgürlüğün kavranması, kim olunduğu ne olunduğu üzerine düşünülmesi, varoluşun içten kavranması anlaşılmaya çabalanması ile sıkı bir başlangıç yeterli yeterli.

Bunu yapmayanlar bilim ve din ayetlreri ezberliyor. Bunlara ihtiyacınız yok...

Daha geniş bir yordam ise doğa ve varlık ile bir bütün aynı olunduğu gibi bir kavrama. (aidiyet)
İnsanın ürettiği ayrılık ve farklar (sınıflar) (subjektivite) hayal ürünüdür.
Kendi kendi değildir, (kendi aslında) diğer, öteki, öbür ve hepsidir.
Kendilik insanın mülkiyetinde değil ya da tekilik asla ölümsüz sahip olmayacağı şey

Kaplanı düşün. Tek bilmesi gereken özgür olduğu, doğada avlandığı, yemek tutması gerketiği su içmesi gerektiği vs. Bir karmaşaya gerek yok... Biri ona evrenin sırlarını satamaz. Gerekli değil.
Esaretteysen edinebileceğin/önceleyebileceğin tek bilgi esaretin bilgisi/özgürlüğün bilgisi ve 18 kuşak hayvanat bahçesi deeyimlemiş kaplana bunu veremezdim. bir özgür kaplan tanımalıydı ama sanırım ona şunu derdi. (sistem) Hıı sanırım sen komünizmden felan sözediorsun git başımdan burası iyi...

Kafanıza (bilme hakkınıza da) birini/bir şeyi himaye etmiyorsanız bu özgürlüktür, bilme burada başlar.
ne önce ne sonra. tam orada.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Son yazdıklarını anladığımı zanetmiyorum.


Yani siz biraz göklere çıkıyorsunuz. Kendi bilmini yapıyormuşsun. Ne münasebet ben Mac Plank enstitüsü değilim ki.

Bilme hakkınızı (ve kendi öğrenme hakkınızı) devlet, otoriteler, tanrı ve onun peygamberleri, öğretmenler, din, din kurumları ve din alimleri/otoriteleri, bilim, bilim kurumları ve bilim alimleri/otoriteleri ve tüm diğer yazılıımetin ve kaynakalrdan geri aldığınızda ve kendinize verdiğinizde dediğimi anlardınız

Bilme hakkınızı tüm bunlara devretmekten vazgeçtiğinizde;

Kendinizin otoritesi olarak kendinizi gördüğünüzde, kendinizin amiri olarak ekndinizi görüdğünüzde ve kendinizin otoritesi olduğunuzda, başkalarının sizden fazla bildiği ya da bilme yetkisi olduğunu düşünmekten vazgeçtiğinizde, bilinemeyecek şeyler olduğuna inanca son verdiğinizde

Bilginin birincil öznesi olduğunzuda

anlardınız

Bilinebilecek tek şey özgürlük; ispata ihtiyacı yok, tanıtlar ve ona giden yol zihinizde, hiç bir engel yok. Otoriteleri kafanıza sokmazsanız hiç bir engel yok...

Max Plank ensittüsü size özgülrüğü vermez, altın tepside sunamaz. Kuantum teorisinin her zaman açık ve ispatlanamaz olduğunu söyleyecekler

Madde ve atomu inceleyerek objektivte subjektivite kavramını/bölümlemesini yapılandırıp bunu size altın tepside sunacaklarını sanmam. O halde düşünün, üzerinde durun derim...

O ya da bu forumlarda karmaşık şeyler yazanlar ontoloji ve özgürlük üzerine düşündü mü dersin?
Bana göre özgürlüğü imlemediyse bağımları imlemiştir
 

DemoKratos

Yeni Üye
27 Ocak 2022
170
35
28
Bilim ve felsefe işbirliği ve görev paylaşımı yaptıkları gibi, kendilerini diğerinden bağımsızlaştırmışlardır da. Birbirlerinin işlerine karışmazlar. İkisi de kendi alanlarına giren konuları inceler ve birbirlerinin işine karışmazlar.

Felsefe ve bilim arasında hiç bir çekişme, anlaşmazlık, geçimsizlik yoktur. Var diyenler hayal görmektedir. Canları sorun istiyor, çünkü huysuz ve geçimsizler, onun bunun arasında da geçimsizlik icat etmeye uğraşıyorlar.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Bilim ve felsefe işbirliği ve görev paylaşımı yaptıkları gibi, kendilerini diğerinden bağımsızlaştırmışlardır da. Birbirlerinin işlerine karışmazlar. İkisi de kendi alanlarına giren konuları inceler ve birbirlerinin işine karışmazlar.

Felsefe ve bilim arasında hiç bir çekişme, anlaşmazlık, geçimsizlik yoktur. Var diyenler hayal görmektedir. Canları sorun istiyor, çünkü huysuz ve geçimsizler, onun bunun arasında da geçimsizlik icat etmeye uğraşıyorlar.

Bilimi felsefeyi varlıklaştırdın, kurumlaştırdın

İnsanın tanrıyı kişileştirmesi ve kendileştirmesi gibi

O zaman insan sayısı kadar din insan sayısı kadar bilim ve insan sayısı kadar felsefe olur

Bağımsız işlere şeylere bu dünya herkes ortak düşman anladım
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Bilim ve felsefe işbirliği ve görev paylaşımı yaptıkları gibi, kendilerini diğerinden bağımsızlaştırmışlardır da. Birbirlerinin işlerine karışmazlar. İkisi de kendi alanlarına giren konuları inceler ve birbirlerinin işine karışmazlar.

Felsefe ve bilim arasında hiç bir çekişme, anlaşmazlık, geçimsizlik yoktur. Var diyenler hayal görmektedir. Canları sorun istiyor, çünkü huysuz ve geçimsizler, onun bunun arasında da geçimsizlik icat etmeye uğraşıyorlar.

Arkadaşım felsefe.net ten önce kendini bilimle tanımlayan tartışma grup ve alanları ve forumalr ve ayrıca facebook gruplarına katılım denedim
Düşünce ifade özgürlüğü sorunları, düşüncelere açık saldırı ,sansür baskı yazdırmama yıldırm çarpıtma tüm bunları yaşadık

(( O zamanlar bilim ve felsefe hakkında ben de senin gibi düşünüyordum. bilime sempatim vardı ve bilimi içsellemiş insaların tartışam kültür oalcağı, uygar aklı başıdna insalar olacğaı gibi şeyler. Dindar gibi bir jeyon kulübü. Karşılatırğım. Realite bu. ))

Ne anlayorsanız anlayın

İşinize geleni anlayın sizin sorununuz

ruh, ezoteri, metafizik, okült, uzakdoğu gizmeciliği ya da öğreti ve felefeleri ben felsefede herşeyi tartışırım. bunu bilim sınırlayamaz.

bilim şu an bize tam din gibi bir sınırlama ifade ediyor.
Daha doğrusu bana göre ha bilim ha din. Al birini vur ötekine.
 
T

TENTEN

Ziyaretçi
ruh, ezoteri, metafizik, okült, uzakdoğu gizmeciliği ya da öğreti ve felefeleri ben felsefede herşeyi tartışırım. bunu bilim sınırlayamaz.
Günlük hayatta işime yaramayan bilgiler çöptür. :)
Senin bu saydıklarından sana faydası olan birkaç bilgi verebilirmisin? :)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Günlük hayatta işime yaramayan bilgiler çöptür. :)
Senin bu saydıklarından sana faydası olan birkaç bilgi verebilirmisin? :)

TENTEN ateistforum atığı/kaçkını on kişi daha toplanın/toplayın doluşun herkesi susturun yukarı da kendi kafanızda gayrıresmi bilim.net yazın ya da olmadı burada bilimcilik ateistcilik oynayın eski zihinsel mastrürbasyonunuza devam edin
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Onu bu forumda en iyi yapan sensin. :)
Açtığın iletilere yazılmıyor. Çünkü faydalı bilgi vermiyorsun.

Yahu sanırım beşinci kez yazıyorum ama senin faydalı bilgi algın hem ilgisiz hem ikincisi dindarın faydalı bilgi algısı gibi. Kendi işine gelenle ilgili ve sınırlı
Aynı sınır sen de var bunu kabul etmiyorsun...
Konfor alanını, sınırları terketmelisin ve orada kendin aramalısın/bulmalısın
Yani bu yazarak yazışarak olacak iş değil

Mesela dindara tanrı yok diyerek bunun altına beşyüz sayfa açık uslamalama mantı kdizgesi ayzara khiç bir şey veremiyorsun

Soylunun biri zamanında zihinsel entellektüel yeteneklerini bilgisini artırabilmek için arayışa girmiş. O zaman zihinsle yetenkerli iyi diye Giordiono Bruno'yu bulmuş/bulmıuşlar. Bruno uğraşmışta uğraşmış anlatmışta analtmış yeteneğini verememiş, aktaramamış en son adam Bruno'yu faydalı bilgi vermiyon,bir şey veremiyon diye engizsiyona yollamış....

TENTEN güle güle iyi forumlar bana göre sen dindar XXL sın...
 
T

TENTEN

Ziyaretçi
Yahu sanırım beşinci kez yazıyorum ama senin faydalı bilgi algın hem ilgisiz hem ikincisi dindarın faydalı bilgi algısı gibi. Kendi işine gelenle ilgili ve sınırlı
Aynı sınır sen de var bunu kabul etmiyorsun...
Konfor alanını, sınırları terketmelisin ve orada kendin aramalısın/bulmalısın
Yani bu yazarak yazışarak olacak iş değil

Mesela dindara tanrı yok diyerek bunun altına beşyüz sayfa açık uslamalama mantı kdizgesi ayzara khiç bir şey veremiyorsun

Soylunun biri zamanında zihinsel entellektüel yeteneklerini bilgisini artırabilmek için arayışa girmiş. O zaman zihinsle yetenkerli iyi diye Giordiono Bruno'yu bulmuş/bulmıuşlar. Bruno uğraşmışta uğraşmış anlatmışta analtmış yeteneğini verememiş, aktaramamış en son adam Bruno'yu faydalı bilgi vermiyon,bir şey veremiyon diye engizsiyona yollamış....

TENTEN güle güle iyi forumlar bana göre sen dindar XXL sın...
Örneğin yanlış.
Deneye gözleme dayanmayan bilgi verenler dindardır.
Bruno tanrı yok demedi doğayı tanrılaştırdı.
Tanrısı gözlemlenebilen enginizisyon mahkemesindekilerin hayalinde tanrıya uymayan bir tanrı.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Örneğin yanlış.
Deneye gözleme dayanmayan bilgi verenler dindardır.

Bu bir örnek değil denen şu
Bana göre sen dindar XXL sın...
Buradan öyle algılandığını/ göründüğün açıkça belirtiyor
Bununla ilgili empati antiempati yargıların benimle ilgili değil sana kalmış ya da kalmamış o da benimle değil
Benim tarafımda dürüstlük ve açıklık yazar refleksi bu benimle ilgili
Nasıl ele alacağın seninle ilgili

Yani bir şey yazacağım da şimdi yumak var sarıyrosa sarıyor

Açık söylüyorum TENTEN açığın daha açığı olamaz. Benim bu tarafta görüşüme göre ha Ademle tarıtşmısım ha senle_
Diretme gibi bir şey dışında bir iletişim yok gibi
Buraya yaşattırılan bu.. Verilen bunaltıyı anlatıyorum...
Seninle yazışırken (bana göre yazışmazken sen kendinle yazışırken) beşinci onuncu defa yani forumda sosyal medya gibi yazarı yani beni göremediğin bir engelleme sistemi olmasını diledim

Forumun üst başlığı felsefe.
Deney gözlem ispat bu kavramları nereden niye neden çıkarıyorsunuz?
 

Raphael

Yeni Üye
4 Ocak 2022
189
39
28
Kabaca ;bana göre

din ;örgütlü dünyayı varoluşu anlama algılama sistemi ya da ilkel kurallar dizgesi
bilim dinin bir gelişmiş mnodeli, üstüne kurulmuşu ve koyulmuşu, yeniden örgütlenmesi yeni versiyonu, üst modeli ya da üst yapısı; yeniden üretimi (modern din)
çağdaş bilimlerin bir kısmı dinin antisinden doğdu, antiparadigma

felsefe -özgürlük ,tek başına ahkam kesebilme yetkisi, kendinden özerk düşünceleri olabilme hakkı ve bir otoritenin bunu aşamaması ve taciz edememesi (boyunduruk altına alamaması, bir kapsamla sıınrlamayamaası, yöntememesi ve deneteyememesi)

çok kısası bu..
çok açığı bu...
basitçe

felsefe de ben yetkiliyim
çekilin ben doktorum var ya.

çekilin ben biliciyim (ya da burası felsefe platosu)

bir otoriteyi üstüne çekemezler,

- Din maneviyatla ilgilidir. Bilimden apayrı bir yerdedir.

Bilimsel yöntemde de felsefi bir doktrindir. Ama günümüz şartlarında felsefe d ebilimden ayrı yerdedir.

AYrı şeylerden bahsediyoruz.

Örneğin yanlış.
Deneye gözleme dayanmayan bilgi verenler dindardır.
Bruno tanrı yok demedi doğayı tanrılaştırdı.
Tanrısı gözlemlenebilen enginizisyon mahkemesindekilerin hayalinde tanrıya uymayan bir tanrı.

- Böyle bir şey yok. Kutsal kitaplarda örneğin "Asla ışıktan hızlı yol alamayacaksın" diye bir ayet mi var?

Siz niye dini bilime karıştırmak istiyorsunuz?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
- Din maneviyatla ilgilidir. Bilimden apayrı bir yerdedir.

Bilimsel yöntemde de felsefi bir doktrindir. Ama günümüz şartlarında felsefe d ebilimden ayrı yerdedir.

AYrı şeylerden bahsediyoruz.



- Böyle bir şey yok. Kutsal kitaplarda örneğin "Asla ışıktan hızlı yol alamayacaksın" diye bir ayet mi var?

Siz niye dini bilime karıştırmak istiyorsunuz?

Din eskinin yönetim aracıydı eskidi deşifre oldu ya da kullanılamaz hale geldi ve yerine bilim inşa edildi. kısaca ve kabaca şimdi artık bilim var

Ben bir şeyi birşeye karıştırmıyorum

Bilim sizi kontrol altında tutan şeyin adıdır.

Bilimin ayetlerine güvenmeyin ve sorgulayın .Kendi özerk özgür bilginizi derleyin ve oluşturun herşeyi sınayın ve gözden geçirin kendi aklınıza güvenin
Bilim neyi örtüyor, sansürlüyor saklıyor yasaklıyorsa ve engelliyoras neyi düşünmenizi istemiyorsa ve kısıltıyorsa özellikle oralara daha dikkatlice bakın
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
deney
gözlem
kanıtvs
vs

Basitçe bana göre felsefe
ontoloji (varlık bilgisi, varlığın sorgulanması) ile başlıyor
ve bana göre bu kişinin durup,

ben kimim?
biz kimiz?
burada neler oluyor dönüyor
her kafadan bir ses çıkıyor
doğru bilgi nedir?
hakikat nedir?
gerçek nedir?
tüm bunları nasıl anlayabilirim?
vs vs

deyip herhangi bir şeye taraf (ve angaje) olmadan kendi kafasında kendi içsel yolunu yürüyerek bir sorgulama süreci yürütmesi ve gerçekten o yolu yürümesi ile başlar. İyi ya da kötü gerçek çalılık ve dikenliklere giren gerçek bir dağ yürüyüşü yapılması diyelim.
Burada manzara nakletmekten başkalarının videolarını izlemekten sözetmiyorum
Yazılı kaynaklardan veri derleme dışında kendi kafa patlamasındna sözediyorum. Bana göre biliş birinci eldendir.
Yani basitçe kuantum kuramını üreten kişi gibi, görelilik teorisini üreten einstein gibi olan biteni kendi kafasında birebir anlama yapılandırma sürecinden sözediyorum.

Burada bir yazılı bilgi derleme, onu bunu şunu nakletme dışında bir şeyden sözediyorum.
Yazılı bilgi olabilir. Örneğin ben Parmenides i okumuş olabilirim ama şu var bir matematiksel ispatı okuduğumu ve anlamadığımı düşünelim yani aynı ispatı yapamadığımı düşünelim ve ayın ispatı kendim üretmeyeceğimi düşünelim (ezberlem dışında)

Bir de şunu düşünelim. Parmenides in uslamlamasını aynı yolla tekrar sınayıp gözlemlediğimi düşünelim.
Benm birincil ricam şu olacak. Okunan tüm kaynak ve içerikleri bir kenara bırakarak sıfırdan düşünme gibi bir şey ve sıfırdan bilgi oluşturma ya da sentezi gibi bir şey. Söylenen herşeyi tekrar tekrar kafadan tartma ölme gibi bir şey
Plaform felsefe

Ben bunun herkes için ortada bir ontoloj içelişkisi, bilme çelişkisi, özgürlük çelişkisi (aidiyet sorunu varlık boşluğu hissi vs) bırakmayacağına inanıyorum
Gerisinin detay olacğaıan inanıyorum ve bunu dürüst yapanlar arasında çatışılmayacaktır.

Tanrı yok hemfikiriz özgür irade kavgası veriyoruz. Niye? İkincisi özgür irade var diye ne diyor demek istiyor yo kdiye nne diyor ve demek istiyor? Bunu nbile nası lbelirlenecğei muallak.
Dille yapılan kavramsal tartışmanın sınırı var

Bunun dışıdna geldi geçti ömrüm benim.
Benim öğrendiğim düşündüğüm banaysa mesele ne? kime ne? (yani sana yaramıyorsa bana ne) ama şu var . Tek tip klon gibi düşündürülen sizsiniz yani kusura bakma.
Sizin bugün bilgi bilim dediğiniz yolu tutsak 3 sınıfa bölünmüş 3 tip insan kalır. Kendini hiçleyişi ve yokoluşu kutsardı, otoriteden icazet ve bilgi beklerdi.
Aman kanıt yok ben göle dalamam onu sorgulayamam,
Kanıt yoksa bilemem.

Benim bir kanıta ihtiyacım ya da kanıt beklentim yok. Doğal olarak yaşam boyu nasıl bigi topladıysam öyle bilgi toplamdım. Bir ormanda yürümeyi nasıl öğrendiysem aynı öyle öğrendim yani aynı sistemle. Bulduğum her taşın altına baktım. Herkesi dinledim kendi sonuçlarımı ürettim ya da kendi kararlarımı verdim.

Son olarak anlamıyor paylaşmıyorsanız sizin sornunuz ve çok seslilik olarak görmeli yapılandırmalısın

Şunu biliyorum. Seçme şansları olsaydı sizinle aynı tür, kabile aile vs olmak istemezdim hatta aynı gerçeğin aprçası bile. Yani farklı gerçeklerin üyesi olmak isterdim.

Bir de dil bazında burada iki taraflı bir tartışmayı açıp sonlandırabilecek bir araç yok. Buna dair bir ölçme yok sonuç üretmeeyiz. Bu taraflar arası iletişim ve empatiyle ilgili bir şey.

Ontoloji dağına tırmandığımla ilgili kenimle hemfikirim. Tırmanmadan öncede tıpkı tırmanmış gibi sağdan soldan derlediklerimşe herşeyi biliyormuş gibi atıp tuttuğumla da ilgili kendimle hemfirim. Herhangi birinden hiç bir işe yarar bilgi beklemiyorum. Kendi düşüncelerim çerçevesinde foruma felsefe katkısı sunmaya çabalıyorum..

Mesela uzun yazıları okumalısınız. Mesela ben uzun kısa yazı seçmem. Derdimi anlatmadna bitirmem. Yeterince anlattığıama inanmadan iketişim umudu varsa susmam. -

Yani diyebileceklerim bu. Diğerleri içinde. Gönderi sahibi içinde.
 
T

TENTEN

Ziyaretçi
Örneğin yanlış.
Deneye gözleme dayanmayan bilgi verenler dindardır.
Bruno tanrı yok demedi doğayı tanrılaştırdı.
Tanrısı gözlemlenebilen enginizisyon mahkemesindekilerin hayalinde tanrıya uymayan bir tanrı.

- Böyle bir şey yok. Kutsal kitaplarda örneğin "Asla ışıktan hızlı yol alamayacaksın" diye bir ayet mi var?

Siz niye dini bilime karıştırmak istiyorsunuz?
Tanrı, melek, cin şeytan , ruh ,ölümden sonra yaşam deney ve gözlem dışıdır. Anladın. :)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Tanrı, melek, cin şeytan , ruh ,ölümden sonra yaşam deney ve gözlem dışıdır. Anladın. :)

...
Vikipedi- Felsefe
Felsefe (Yunanca: φιλοσοφία, philosophia, "bilgelik sevgisi" veya "hikmet arayışı");[1][2][3] varlık, bilgi, gerçek, adalet, güzellik, doğruluk, akıl ve dil gibi konularla ilgili özsel sorunlara ilişkin yapılan çalışmalardır.[4][5] Felsefe düşünce sanatı olarak da bilinir. Buna göre, felsefe Yunanlar için, "bilgelik sevgisi" ya da "hikmet arayışı" anlamına gelmiştir. Başlangıçtaki bu özgün anlama göre, her türden bilimsel araştırmacıya "filozof" adı verilmiştir. Filozof, yeni (farklı) sonuçlara varan ve bu sonuçları ifade etmek için yeni tanımlar üreten kişidir. Filozoflar hayata yeni sözler, cümleler ve bilgiler koyarak insan yaşamında önemli bir yer edinmişlerdir. Öğüt verici bilgileri ile insanların hayatlarında daha kolay bir yaşam için uğraş vermişlerdir.

Felsefenin konuları

Yedi liberal sanatın merkezinde duran felsefe, Herrad von Landsberg, 12. yüzyıl.
Filozoflar genellikle varoluş veya varlık, ahlak veya iyilik, bilgi, gerçek ve güzellik konularıyla ilgilenmişlerdir. Felsefe tarihine göre birçok filozof dinî inançlara veya bilime de eğilmiştir. Felsefenin ana omurgası varlık, bilgi ve değer üzerinde şekillenir. Diğer felsefi disiplinler varlık, bilgi ve değer üzerinden temellendirilir. Filozoflar genellikle bilimin dışında kalan bu kavramlarla ilgili kritik sorular sorarlar. Felsefe nedir sorusunun cevabının aranması da bir felsefi uğraştır. Filozoflar genellikle şu soruların cevaplarını ararlar:

Gerçek nedir? Bir ifadeyi nasıl veya niye doğru veya yanlış olarak tanımlarız? Nasıl karar veririz?
Bilgi mümkün müdür? Bildiğimizi nasıl biliriz? Doğru bilginin kökeni ve sınırları?
Ahlaken doğru veya yanlış hareketler (veya değerler, veya kurumlar) arasında bir fark var mıdır? Hangi hareketler doğrudur, hangileri yanlıştır? Değerler mutlak mı, izafi midir? Yani nasıl yaşamak gerekir? Ahlakın kaynağı nedir?
Gerçeklik nedir ve neler gerçek olarak nitelendirilebilir? Gerçek olan şeylerin doğası nedir? * Bazı şeyler algımızdan bağımsız olarak var olabilir mi? Zaman ve mekânın doğası nedir? Düşünme ve düşüncenin doğası nedir? Birey olmak ne demektir?
Güzel nedir? Güzel şeylerin farkı nedir? Sanat nedir? ("L.N. Tolstoy - Sanat Nedir?" adlı kitap)
Estetik izafi midir? Belirli sınırları var mıdır?
Din kavramının kökeni nedir? Tanrı insanların korkularından kaynaklanan bir varsayım mıdır? Tanrı var mıdır?
Varlık, zaman ve mekân arasında ne tür bir bağ vardır? Esasen bu kavramlar arasında herhangi bir bağ var mıdır?
Antik Yunan felsefesinde, yukarıdaki sorulardan ilk beşi sırasıyla, analitik veya mantıksal, epistemoloji, etik, metafizik ve estetik olarak adlandırılırdı. Bunların dışında da konular vardı ve bu tanımlamaları ilk kez kullanan Aristoteles aynı zamanda politika, modern fizik, jeoloji, biyoloji, meteoroloji ve astronomiyi de felsefenin konuları arasına almıştır. Galileo'ya göre ise bilimler ve sanatların genel adı felsefedir. Yunanlar Sokrates'in etkisiyle bir analiz geleneği geliştirmişler ve konuyu daha iyi anlamak için parçalarına ayırmışlardır. Bu yöntem günümüzde bilimde ve sanatta kullanılmaktadır.

Diğer gelenekler bu tip tanımlar kullanmamış veya aynı temaları ön plana çıkartmamıştır. Hint felsefesi Batı felsefesi ile benzerlikler taşısa da, binlerce yıldır felsefe ile ilgilenmiş olsalar da Japonca, Korece ve Çincede felsefe kelimesi 19. yüzyıl'a kadar var olmamıştır. Özellikle Çinli filozofların Yunanlara göre farklı bir sınıflandırması vardı. Tanımlamaları da genel özelliklere değil çoğunlukla metaforikti ve aynı anda birkaç konuya ilintiliydi.[6] Ancak Batı felsefesinde de konular arasında kesin sınırlar yoktur ve 19. yüzyıl'a kadar Batı filozoflarının çalışmalarında konusal bir ayrım yapılmamıştır. Örnek olarak, Aristoteles'in çalışmalarının kendi başına bir anlamı yoktu. Peripatetikçilerin yaptığı da, Aristoteles'in çalışmaları ve konuları arasında bağlantılar kurup, genel yargılara ulaşmaktı. Gerçek felsefe Rönesans sonrası Alman İdealizmi sonrasında doruk noktasına ulaşmıştır.

Amaçları

Platon (soldaki) ve Aristoteles (sağdaki): Raffaello Santi tarafından yılında yapılan Atina Okulu'ndan detay.
Felsefi düşünce insanın evrenin içinde kendi varlığını merak etmesiyle ve bu konuda sorular sormasıyla başlar. Felsefe için merak etmek ve soru sormak yeterli değildir. Sorulara sistemli bir açıklama getirmek de önemlidir. Aynı zamanda getirilecek olan açıklamanın sistemli veya sistemsiz olması gerektiği de felsefenin bir sorusudur. Felsefi düşünüş sıradan düşünüşten tamamen farklıdır. Onun ayırt edici özelliği kavramsal ve/veya soyut olma çabasıdır. Felsefi düşüncenin yöntemleri insana hemen her konuda akıl yürütebilmesi için gerekli temelleri sağlar. Felsefe eleştirel bir düşünüş biçimidir. Felsefi düşünce önceden kazanılmış bilgiler üzerine bir düşüncedir. Temel yöntemdir. Bunun üzerine sorgulama ve açıklama inşa edilir.

Felsefe diğer disiplinlerden sorgulama yöntemiyle ayrılır. Filozoflar; ilginç, harika veya şaşırtıcı buldukları bir konudaki şüpheleriyle ilgili anlaşılır örnekler verebilmek için, genellikle sorularını problemler veya bilmeceler olarak çerçevelendirirler. Bu sorular genellikle bir inanca ait varsayımlarla veya insanların karar vermek için kullandıkları yöntemlerle ilgilidir.

Filozoflar problemleri mantıksal bir şekilde ortaya koyarlar. Tarihsel olarak geleneksel mantığın kıyaslarını, Frege ve Russell'dan itibaren de sembolik mantık kullanır ve daha sonra kritik okuma ve fikir yürütmelerle bir sonuca doğru ilerlerler. Sokrat gibi, tartışmayla veya diğerlerinin ileri sürdükleri fikirlere cevap vererek ya da dikkatli kişisel düşünmeyle cevap ararlar. Filozoflar bu yöntemlerin birbirine göre üstünlüklerini tartışagelmişler, örneğin felsefi "çözümlerin" nesnel, kesin yani gerçeklik hakkında bilgi veren mi; yoksa konuştuğumuz dilin mantığına açıklık kazandıran veya hatta kişisel terapi mi olduğunu sorgulamışlardır.

Dil filozofun en önemli aracıdır. Analitik felsefede felsefi yöntemle ilgili tartışmalar felsefe ve dille ilgiliydi. Kıta felsefesinde de benzer kaygılar vardır. Meta-felsefe, yani felsefenin felsefesi, felsefi problemlerin, felsefi çözümlerin ve problemden çözüme gidişteki yöntemlerin doğasını araştırır.

Felsefe gelenekleri
Birçok toplum felsefi sorunları araştırmış ve bir felsefe geleneği yaratmıştır. Avrupa-Amerikan akademik çevrelerinde "felsefe" terimi genellikle sadece Batı Avrupa medeniyetinin oluşturduğu felsefe geleneği olan Batı Felsefesi yerine kullanılır. Bunun coğrafi olarak karşısında yer alan Doğu Felsefesi çok farklı bir yapıya sahiptir.

Doğu ve Orta Doğu felsefe gelenekleri Batı filozoflarını etkilemiştir. Rus, Yahudi, İslam ve yakın zamanda Latin Amerika felsefe gelenekleri Batı felsefesine katkı sağlamış ve ondan ayrı olarak varlıklarını devam ettirmektedirler.

Uygulamalı Felsefe
Felsefe çalışmaları toplumun temelleri üzerinde etkili olmuştur. Felsefe, eleştirel düşünceyi ortaya çıkaran bir etkinlik olarak fikir temelli gelişmelerin odağında yer almıştır.[7] Tüm bilimlerin anası olmak, felsefeye yakıştırılan genel bir uygulama sıfatıdır.[8][9][10] Felsefi çalışmaların uygulandığı alanların başında etik ve politik felsefe gelir. Konfüçyüs, Sun Tzu, İbn Haldun, İbn Rüşd, Machiavelli, Leibniz, John Locke, Rousseau, Adam Smith, Marx, Mill, Gandhi gibi politika ve ekonomi filozoflarınca topluma uygulanan eserler verilmiştir. Felsefe çalışmaları devlet ve hükûmet hareketlerini, bunların yargılamasını içeren, düzenleyen eserler olmuştur.[11] Eğitim felsefesinde John Dewey, Rousseau, Piaget gibi filozoflar modern temelleri oluşturmuşlardır. Carl von Clausewitz politik savaş felsefesinde eserler vermiş, kamu yönetimini etkilemiştir. Mantık: matematik, dil bilimi, psikoloji, bilgisayar mühendisliği gibi alanlarda anahtar roldedir.[12][13] Teknolojik gelişmenin önemli bir unsurudur.[14] Epistemoloji: bilginin niteliklerini anlamada yardımcı olur. Bu özelliğiyle felsefe; hukuk, ekonomi, iletişim gibi alanlarda çığır açan bir etkinliktir. Bilim felsefesi de bilginin sorgulanmasını sağlayarak bilimin en büyük ve öncelikli özelliğine katkıda bulunur. Estetik: müzik, edebiyat gibi sanat alanlarındaki tartışmaları değerlendirir. Hayatın artistik boyutlarını yorumlar. Bir zamanlar felsefe adı altında yürütülen çabalar bugün başlı başına ihtisas alanı olmuştur. Rönesans'ın bitimine kadar bilim insanlarına doğa filozofu denmiştir.[15][16] Felsefeden bilimleri, özellikle sosyal bilimleri, doğuran bir bilimlerin bilimi olarak bahsedilmiştir.[17][

Meslek olarak felsefe
Antik çağda filozofların halka danışmanlık yaptığı bilinmektedir. İnsanlar filozoflara sorular sorar, tavsiyeler alırdı. Bunun karşılığında da ödeme yapardı.[19] Filozoflar sadece felsefe konusunda değil, hayatı ilgilendiren birçok konuda bilgiliydi. Rönesans'a kadar bilim insanı, danışmanlık, bilgelik gibi unvanlar "filozof" olmakla eş değerdi. Bilim insanı yerine doğa filozofu tabiri kullanılmaktaydı.[20] Filozofluk bir meslek olmaktan ziyade bir yaşam biçimi olarak algılanmıştır. Örneğin filozof Sokrates taş işçisiydi. Emeklilik hayatında felsefi yaşam tarzını tercih etmişti. Platon aile mülklerinden geçiniyordu. Aynı zamanda hocalık yapıyordu. Aristoteles, Büyük İskender de dâhil birçok kişiye hocalık yapmıştı.[21] Zamanla filozoflar eserleriyle de gelir sağladılar. Çoğu filozof sadece felsefe ile meşgul değildir. Yazarlık, öğretmen, gazetecilik, doktorluk, tarihçilik, devlet adamlığı belli başlı uğraşlarıdır.[22] Bugün filozofların yazılı eserleri ve eğitimcilikleri ön plandadır. Felsefe bölümü mezunu kişiler genelde öğretmen, yazar, gazeteci, editör, danışman, aktivist gibi mesleklere yönelmektedir.

Felsefenin dalları[23]
Metafizik
Ontoloji,
Kozmoloji
Epistemoloji
Tümdengelim
Tümevarım
Aksiyoloji
Etik
Estetik
Belli başlı düşünsel akımlar
İdealizm
Gerçekçilik
Yararcılık (Pragmatizm)
Davranışçılık
Varoluşçuluk
Toplumsal yeniden yapılandırmacılık
Perennializm
Felsefenin çeşitleri
Epistemoloji (Bilgi felsefesi-bilgi kuramı),
Ontoloji (Varlık felsefesi),
Estetik (Güzellik felsefesi),
Etik (Ahlak felsefesi,
Hukuk felsefesi,
Eğitim felsefesi,
Bilim felsefesi,
Metafizik (Fizik ötesi),
Siyaset felsefesi,
Din felsefesi,
Zihin felsefesi.
Psikoloji felsefesi.

sitenin alanadı felsefe.net'tir. Anladın
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst