- Konbuyu başlatan
- #1
Hristiyanlıkla geçen sene tanıştım ve çok şey öğrendim. Hayata farklı bir açıdan bakmaya başlıyorsunuz eğer kendi felsefi birikiminizle harmanlarsanız. Belki de bu inancın felsefeye bu kadar çok yakışmasının nedeni geçmişte felsefeyle birlikte öğretilmesiydi. Hristiyanlık teolojisi İslam teolojisine göre daha anlaşılır ve daha sade. Tabii ki bu sadeliği onu diğerlerinden daha az çelişkili yapıyor. Hikaye anlatım tarzıyla yazılmış kutsal bir kitap. Konusu: Tanrının insana olan sonsuz sevgisi. Hala başucu kitabım ve arada sırada okuyorum. Dinleri araştırmak benim panteizme yakın olan felsefemi sarsmıyor aksine ufkumu genişletip beni daha mistik bir inanca sürüklüyor gibi... Gnostisizm gibi hissediyorum ama o kadar ''heretik'' olacağını sanmam. Bu daha farklı bir his. Tanrıyı bulmak Hristiyanlık kadar sade mi? Yoksa sembollerle dolu ayetlerde geleceği görebilme çabası mı? Kanımca Tanrı her zeka seviyesine uygun olarak kitap göndermiş olmalı. Sadece derinlere inip kendimizi fazla oyalıyoruz. Gizli ayetleri tespit edip ''zekasıyla Tanrıyı bulmak'' kavramının günümüzde ortaya çıkması aramayla ortaya çıkan bir yozlaşmadır. Tanrı her yerdedir ve onu bulmak için bir kitaba ihtiyacınız varsa O size kitabı göndermiştir.