kendimizce/aforizmalar

Cevap: Kendimce/aforizmalar

55- Bilgi, kolektif emeğin ürünüdür; mülkiyete konu edilemez; ilki ve sonu yoktur. Onu gün-yüzüne çıkartana atıf yapmak kolektif emeğin özneye bir yönelimi, teşekkürüdür.

Cevap: Kendimce/aforizmalar

Düşüncenin boyutu kurgulamaktan değil,beyindeki bilginin birikimiyle orantılıdır.

Ahlaki değerler,çoğu zaman ahlaklı olmaya engeldirler.(Nietzsche'ye de ait bir aforizma var sanırım buna benzer)

Aynayı düz tutup kişiyi yan görmesi ; kişinin kendi yansımasıdır.

Kavramlari anlamaktan çok olgular öze götürür.

Iyilik cevheri iyiligini cevherinden degil,karşıtından alır.

Ateizme inanmak,diger dinlere inanmakla eşdeğerdir.

Zayifin gücü zorbalıktır.

Istencin ötesi algıyı köreltir.

(Tamamı bana ait ne kadar doğru bilmiyorum takdir sizindir.)

Cevap: Kendimce/aforizmalar

64- en güçlü istenç, red edebilmektir.

Cevap: Kendimce/aforizmalar

İstencine köle olmayan kişi bilgelik yolunda elbette yol katetmiştir ve edecektir velev ki kişi bu yolda her ne kadar kalbini öteleyip Hakikat'e ulaşma istencinde olsa da kalpsiz yola çıkan körebe oyununda ortada olmayı da göze almalıdır.Kalp ve içindeki istenclerimiz bize hem tuzak hem de yegane ışıktır.İstencler red edilmemeli, ötelenmemeli ...Çünkü dünya sahnesinde aşk erbabı hiç bir istencin kölesi değildir.Aşk bizden kendimizi bir alarm saati gibi kurmamızı istemez.Maamafih aşksız bir kalp çorak bir topraktır,ne ekersen ek verim alamazsın. Ancak istencin vesilesiyle akıttığın göz yaşların kalbini çorak bir vahadan yemyeşil kırlara dönüştürüverir.Yeter ki bunu yapmayı düşlesin insan,kalpte bu donanım mevcuttur.

Cevap: Kendimce/aforizmalar

Bilge olan, ne duygudan ne de maddeden kaçınmaz; o, hem duygunun hem de maddenin öz-devinimlerini keşfeder ve tarihsel belleği ile bu devinimi estetize ederek yeninin içinde hem etkiler, hem etkilenir hem katar, hem katılır. Bilgenin ön-görüsü onun ruhunu özgür bırakması ile ilgilidir; ruhu köle/zincirli olan asla bilge olamaz.

Cevap: Kendimce/aforizmalar

Aşk olsun yürek ,fikir emekçilerine ki onlar iğne ile kazarcasına madeni buldular.Onlar ışığı gördüler ...Kalbim sizinle olsun ey cesur ,güzel insanlar...
İşte susmak ve ve belki de gitmek zamanı.Ben hep böyle mahzun olurum bazı zamanlar.Boğazım düğüm düğüm ...Yazmak haykırmak istesem de parmaklarım dermansız.Hayallerim,anılarım paslı,,Düşünceler arapsaçı .Hani bir düşünsem.
Düşünemiyorum düşündüklerim azaltıyor beni....Yazamıyorum çünkü kelimeler uçuşuyor yakalayamıyorum.
Konuşamıyorum boğazım düğümleniyor ,acıyor .Hissedemiyorum kalbim acıyor.İşte ben seni böyle seviyorum ey gerçek.

Allah'ım bizi biz yapan o canımızı yakan her şey için lütfen tahammülümüzü artır!

Cevap: Kendimce/aforizmalar

68 - Şiir-im-sel dil, sezgisel bakıştır; hamuru madde ise öz-ü tin-dir; o, düş-sel-de im-leyendir; yalnızca damıtır.

Cevap: Kendimce/aforizmalar

Teşekkür butonuna basıyorum ama sanki anladığım için mi basıyorum hayır.Yine her zamanki gibi bizi akıl mantık zorlaması ile
dü-şün-ce-ye sevk ediyorsunuz..
Burada damıtılan ve arta kalan nedir,düşünce dünyamızdaki nefret dolu kötü fikirlerin asıl özümüzde olan ve açığa çıkması gereken güzellikler midir..Ve bir cümleye bu kadar ağırlık yüklemek he-ce-le-re işkence değil midir..

Cevap: Kendimce/aforizmalar

Sakalpoz, bu anlamlı yorum için ben teşekkür ediyorum.
../
Her damıtmanın ötesinde/ardında bir takım ögelerin kaldığı biliniyor. Damıtılan sözcükler birer damla gibi aslında geriye ötekini bırakmadan içine alarak ortaya çıkan birer im-dirler. Bu nedenle, şiir-sel-dil kristalize olmuş düş-selidir. Bu kristaller ışığı her renge ayrıştırarak bir güzellik/zenginlik yaratırlar; iç-deki kötüyü de iyileştirebilecek yapıya sahiptirler. Sözcükler im-lenmekten yakınmazlar; "işkence" tanımı çok ağır!
../
sevgi ve saygı ile

Cevap: Kendimce/aforizmalar

İki kişi arasında bir mektuplaşma geçerken,biri diğerine -- Üstadım demiş kusura bakma, anlatmak istediğimi daha kısa bir mektupla dile getirmek isterdim ama o kadar vaktim yoktu..Benim de demek istediğim aslında buna benzer bir şey kelime dağarcığımız bu kadar fakir olunca mesajlarda uzayıp gidiyor işte,

Saygı bizden hocam..

Cevap: Kendimce/aforizmalar

gözden kaçmasın..

68 - Şiir-im-sel dil, sezgisel bakıştır; hamuru madde ise öz-ü tin-dir; o, düş-sel-de im-leyendir; yalnızca damıtır.

Genişletmek için tıkla ...

ve bu incide..

Her damıtmanın ötesinde/ardında bir takım ögelerin kaldığı biliniyor. Damıtılan sözcükler birer damla gibi aslında geriye ötekini bırakmadan içine alarak ortaya çıkan birer im-dirler. Bu nedenle, şiir-sel-dil kristalize olmuş düş-selidir. Bu kristaller ışığı her renge ayrıştırarak bir güzellik/zenginlik yaratırlar; iç-deki kötüyü de iyileştirebilecek yapıya sahiptirler. Sözcükler im-lenmekten yakınmazlar; "işkence" tanımı çok ağır!

Genişletmek için tıkla ...

Dürr'i Sencide..

Cevap: Kendimce/aforizmalar

-Her damıtmanın bir diyeti vardır.
-Şiir her zaman özün aynası ve hakikat değildir.Her şair de ozan değildir.Bu yüzden her güzellik kendi vatanın toprağında can verir.
-Öz'ün güzelliği kişinin koşulşuz teslimiyetine işaret eder.Gerçekten de koşulsuz teslimiyet saf,kendinden olan bir haldir ki hiç bir öğreti,çalışma ve disiplinle ulaşılabileceğine inanmıyorum.
-Her zaman iyi iyidir ,kötü de kötüdür.Kötü'ye yapılabilecek en büyük iyilik onu kendi vatanında bırakmaktır.Kötü kendi dünyasında mükemmeldir oysa iyiliğin vatanında topal ,ağır-aksaktır.
-Allah 'u Teala dilediğine ışığını verir.Kişinin manevi anlamda yücelişi ,yol alması anlamında her türlü ritüel ,mistizm öğretiler ve çalışmalar Allah'ı ile yarattılan arasında bir muhasebedir.
-Bazı ruhlar gerçekten de özel ve donanımlı yaratılmıştır.Onların görme ve işitme kabiliyeti yüksektir.Onlar'a sadece yolu tarif etmek yeterlidir.
-Körler cahil oldukları için kötülüğü tercih ederler.Bilselerdi doğruyu yapabilirlerdi.Çünkü Eşref-i Mahlukat hayatın en güzelini ve en doğrusunu yaşama hakkına sahiptir.

Cevap: Kendimce/aforizmalar

Kötüye yapılabilecek en büyük iyilik ona ayna tutmaktır..Eğer yaptığının zararını göremiyorsa o zaman Körcahil denebilir..Belkide birilerinin onlara ayna tutmamasından dolayı kötülük tercih sebepleridir..

Cevap: Kendimce/aforizmalar

Rasyonel bir beyin kadar duyusal algıları yanıltan başka bir şey yoktur

Cevap: Kendimce/aforizmalar

evrensel genel karşısında öznel tüm tercihlerin kökeni duyu/duygu/algıya dayanır.

Cevap: Kendimce/aforizmalar

Hakikat öylesine güçlü ,görünmez bir aynadır ki,kendini onda görmeye başladığında ne akıl ,ne duygu ,ne istenç ve ne de irade kalır.Saçmalarsın birilerine göre ancak yine de umurunda değildir çevrendeki sahneler .Çünkü Sen Hakikatsın !...ya da Hakikatte Yoksun !....

Cevap: Kendimce/aforizmalar

Nesneler dünyasındaki algı yanılması anlaşılabilir bir durum ; ancak bireye göre duyusal-sezgisel doğrularında yanılması için bir sebep yok gibi görünür.Fakat evrensel gerçeğin çekim alanına giren ve onu kabul eden kalp için artık afallamalar ve saçmalıklar normaldir.Yani Normal -ve Anormal kavramların ehemmiyeti yoktur.Tek şey vardır kişi için: A-N-L-A-M-A-K !

Cevap: Kendimce/aforizmalar

Düşüncelere/fikirlere sarılamayanlar,kişilere/kitlelere sarılırlar

Cevap: Kendimce/aforizmalar

bilgi, özgürlüğün yolunu açan anahtarıdır; şifresi yoktur.

Cevap: Kendimce/aforizmalar

Bilgi ,sözcüklerin kıyafetlerine bürünmeden önce bilinebilir çünkü gerçekliğini özünden alır.
Bilginin yaptırımı-zorlayıcılığı vardır.Bilginin yaptırımı özün gerçeğe bağlılık gücü ve yaşam içinde bilginin kendisini gerçekleştirme süreci ve boyutu ile eşdeğerdir
Bilgi paylaşılabilinir.Ancak bilginin gerçek amacı kendisine varmaktır.
Bilginin yaptırım gücünden kaynaklanan istençlerle asıl öze ait istençler arasındaki farkı farkı bimek bilgiye kanat vermektir.
Bilginin oluşum sürecine emek veren günü gelince o kanatlarla uçmasını kendiliğinden bilecektir.