İnsan-Şempanze Benzerliği ve Evrim Üzerine

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Bilimsel Makaleler kategorisinde fides tarafından oluşturulan İnsan-Şempanze Benzerliği ve Evrim Üzerine başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 14,629 kez görüntülenmiş, 92 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Bilimsel Makaleler
Konu Başlığı İnsan-Şempanze Benzerliği ve Evrim Üzerine
Konbuyu başlatan fides
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Boraa

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Duruma genelden yaklaşarak konuyu saptırmak istemiyorum bu yüzden toparlayayım ve sorumu sorayım:

Somut kanıtları olmayan dinlerin canlı hayatını açıklamada evrimden çok daha fazla tutulması ve daha derinde, evrim ve dinin karşı karşıya getirilmesi, birbirine zıtlaştırılması nelere bağlanabilir? Evrimin çok az şeyi açıklaması, evrimi mantıklı bulmamak, aile ve çevrenin kişiye kazandırdığı tanrıyı sorgulama korkusu, dinlerin daha köklü olması ... Bunlar arasında sivrildiğini düşündüğünüz nedenler var mı?
Bilimin karşılığı bilimdir.Din değildir. Bilim düşünmeyi gerektirir ve din dogmadır sorgulanmaz kabul edilir. Evrimin zıttı din değil ve evrimi şarlatanlar çürütemez. Çürütülürse de bunu sadece bilim yapar. Evrimi mantıklı bulmayan nedir? Din mi mantıklı bulmuyor? Pardon ama din mantık işi değil iman işidir. Burada bir tezatlık var soru kendisini çürütüyor zaten.
Not : Ideafante çok rica edeceğim gene konuyu numenal vs gibi muhabbete çevirmeyin de tartıştığımız bilim olsun. Bunun dışında özellikle o konuyu paylaşmak isterseniz gerekli konular var. Gına gelmiş durumda şu konuyu her alakalı/alakasız her yerde görmekten.Cıvkı çıkmadan bir konu hakkında görüş bildirme taraftarıyım.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Dünyada ve ülkemizde evrim teorisine olan inanç ile ilgili araştırma;



Beyin sadece dışarıdan aldıklarıyla yetinirse kısmen robot olur. Beyne dışarıdan verilenler beyni geliştirmeye yönelikse veya beynin kimyasal yapısı beyni geliştirmeye olanak verecek düzeyde gelişmişse o zaman sorgulama gücü gelişir ve dışarıdan neyi alacağına kendi karar verir, bu konuda ustalaşır

Aslında işin sırrı biraz burda, insan beyni hard disk değil bilgiyi istifleyerek çalışmaz..öyleyse dışardan neyi alacağına karar verirken, neye göre karar verecek? bir taban olmadan nasıl olacak? o taban neye göre sorgulanacak? öznellik sanırım burda başlar..
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Bizi leylekler getirdi :)

Dünyada ve ülkemizde evrim teorisine olan inanç ile ilgili araştırma;


Yazına bakarken evrime mi inanç kastedilmiş diye bir afalladım linke bakınca anladım tabi. Yaradılışa inanan kasıt edilmiş. Bunda 2.sırayı Türkiye alıyor. Eeeh normal Türkiye de Evrim sansürlenmeye çalışıyor sürekli.Düşünen sorgulayan nesiller hep iktidarlarca problem olmuştur. TUBİTAK'ın en son Darwin ve Evrim'e karşı tutumunu biliyoruz. Bebekleri de leylekler getirdi zaten(!)
Yazıyı beğendim istatiksel bir alıntı yapalım:

EVRİME DEĞİL YARADILIŞA İNANIYORUZ
Araştırmada evrim de konu edildi. Dünya genelinde evrimin doğru olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 41. Bu oran İsveç’te yüzde 68’e, Almanya’da yüzde 65’e, Çin’de yüzde 64’e, Belçika’da ise yüzde 61’e çıkıyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 19.
Dünya genelinde insanların yüzde 28’i kendisini yaradılışçı olarak tanımladı. Bu oran Suudi Arabistan’da yüzde 75, Türkiye’de yüzde 60, Endonezya’da yüzde 57 oldu.
Tanrıya en çok inanan 10 ülke
1- Endonezya %93
2- Türkiye %91
3- Brezilya %88
…. …
Evrim teorisine olan inanç:
1-İsveç %68
2- Almanya %65
3- Çin %64


21- Türkiye %19
Efendim şöyle bir itirazım var Evrim'e inanmamak ya da bunu bir inanç gibi göstermek aslında saçmalık. Bu bir din değildir ve" Evrim'e iman edin" durumu ortada mevcut değildir.Evrim bilimdir ve ve bilim saklı gizli değildir. Evrim kendini yüzyıllarca geçmesine rağmen bilimsel olarak ayakta tutuyorsa vardır bir bildiği. Evrim bilim olarak ortadaysa bunu :"maymundan mı geldik biz" demek cehalettir. Haa ben okudum evrimi vs. diyorsa kabul etmiyorsa olan bir gerçeği bu da inkardır. Bilim kişinin değerlerine, dini inanışlarına, dinine, ırkına, kültürüne bakmadan bağımsız bir şekilde vardır. Ve öyle de ilerler.
Evrim'i çürüten geçerliliği bilimsel çevrelerce onanmış tek bir makale bile yoktur . Aksini iddia eden buyursun söylesin "Evrim çürütülmüştür kaynak bu yayı bu." Haa yok böyle bir şey diyorsa kendi ni kaynak olarak görüyorsa yazsın bir şeyler göndersin bilim dergilerine/bilim çevresine onlarca da geçerli oy alsın biz de" hee haklısın "diyeli. Öyle "senin atan maymun puhaha "gibi yorumlar evrim gerçeğini balçıkla sıvamaya çalışmaktan, maval okumaktan öteye gitmiyor.Bakın ben bilimi konu ediyorum felsefeyi değil.Bilim felsefe gibi subjektif değil objektiftir madem bilimi çürüten verileriniz var hani nerde demezler mi insana? Hadi konu felsefeyken" sana göre bana göre" diyoruz.
Enkaz, özellikle merak ettiğim bir üyesin yani şöyle ki yazı yazdıktan sonra dönüp kendi yazısına "saçmalamışım " diye yeri geldiğinde objektif davranan samimi bir üyesin. Bu yüzden cevabına inananacağım . Şöyle ki "evrimi okudun mu gerçekten?" okuduysan"neresini mantıksız bilimsel bulmadın?" "Kaynağın neydi?" Alıntılayıp aktarırsan buraya biz de ona göre eleştirel bir bakış açısı geliştiririz.
Son olarak da sanatçılar Evrim'in sansürlenmesine karşı durup tepki vermişlerdi. Aşağıdaki link sanatçı tepkisi:
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Çoğu aile ve toplumda kişiye, çocukluğundan itibaren hazır düşünceler tek yönlü dayanaklarla çivileniyor. Hazırlanmış ve kalıplaşmış görüşler yerine seçenekler ve objektif bulgular sunulursa kişinin beyni daha çeşitli ve daha verimli kombinasyonlar üretir.

Beyin sadece dışarıdan aldıklarıyla yetinirse kısmen robot olur. Beyne dışarıdan verilenler beyni geliştirmeye yönelikse veya beynin kimyasal yapısı beyni geliştirmeye olanak verecek düzeyde gelişmişse o zaman sorgulama gücü gelişir ve dışarıdan neyi alacağına kendi karar verir, bu konuda ustalaşır (beynin numenal devrimi :)).

Duruma genelden yaklaşarak konuyu saptırmak istemiyorum bu yüzden toparlayayım ve sorumu sorayım:

Somut kanıtları olmayan dinlerin canlı hayatını açıklamada evrimden çok daha fazla tutulması ve daha derinde, evrim ve dinin karşı karşıya getirilmesi, birbirine zıtlaştırılması nelere bağlanabilir? Evrimin çok az şeyi açıklaması, evrimi mantıklı bulmamak, aile ve çevrenin kişiye kazandırdığı tanrıyı sorgulama korkusu, dinlerin daha köklü olması ... Bunlar arasında sivrildiğini düşündüğünüz nedenler var mı?

Aslinda guzel bir soru ve belki de farkinda olmadan kendince acikladin. Once senin cumlen uzerinden gidelim.
"Somut kanitlari olmayan" bu belirli bir bilincin algisidir. Inanir acisindan zaten kanit aranmaz. Evrim ve dini karsi karsiya getiren bilim degil, inanctir. Evrimin "cok az seyi" aciklamak kullaniminda, bilimsel bakis icin yeterlilik, inancsal bakis icin yetersizlik yatar. Buradaki yetersizlik, inancin "saglamliginda ve acabasizliginda" yatar.Evrimin "mantikli bulunmamasi" konusu akilci bir yanasimdir, bilimsel degildir. Daha dogrusu, burada inanci degistirecek kadar bir bilimsellik algisi olmadigidir. Dinlerin daha "koklulugu" Tarihsel oncelik olarak gecerli degildir. Cunku felsefe dinden degil; akilciligin gozlemi ile baslar ve daha sonra taki ronesansa kadar da gelismesine meydan verilmez. "Tanriyi sorgulama korkusu" zaten dini ve teolojik yapilanisin korku felsefesi ve suru psikolojisidir.

Simdi de mesela kisi bazinda olaylara bakalim.

Kisinin dogdugu cografya
Kisinin dogdugu toplum
Kisinin cografi ve toplumsal olarak yetistirimi, ogrenimi, egitimi.
Kisinin kendi kendini yetistirme, egitme, ogrenme olanagi, algisi ve bilgisi
Kisinin kendi kendine bir sey yapabilme hak ve ozgurluk olanagi
Kisinin cevresi, ailesi, akrabasi, sulalesi v.s.

Butun bunlara paralel olarak ve dogal olarak olan;

Kisinin verileni otomatikman almasi
Kisinin verilene sarilmasi
Kisinin toplumsal distalanma korkusu
Kisinin asilik korkusu
Kisinin aile, cevre v.s. korkusu
Kisinin toplum korkusu
Kisiye sunulan olanaklar
Kisinin kendisinin yonlendirdigi olanaklar
Bunlar da siralanabilir. Yalniz sonucta ve kisaca lolan sudur. Insanoglu hep genelde baskalarini copya eder, kendini kendince deger verdiklerine benzetmek ister, kisi buyuklerini "kirmak" istemez. Kisi verilenlerin dogru olduguna inanir. Kisi verilenlerden baska seyler oldugunu dusunmez, kisi dusunmez ve dusunce uretmez, kendisinden istendigi gibi dusunur. Kisaca kisi taklitcidir. Iste butun bu dogal ve evrimciligi ortadan kaldiracak olan kisinin verilenleri kabul/red yerine onlari sorgulamasi, kisaca beyne ve verilene teslim olmak yerine, beynini kendi yonlendirmesidir.

Birey bilinci ve kisinin kendi varlik bilinci, insan bilinci v.s. tamamen dusunce uretimi ve dusunme istemi ile paraleldir.

Aci olan ise hala 21. yuzyilda boyle temelde ve kendi matematiksel/mantiksal ve ozgun beynini kullanan insanoglu sayisi cok cok azdir.

Yalniz su vardir ki; hangi toplum ya da cografya da kisi dogarsa ya da yasarsa yasasin, birincisi teknik dunyayi kisinin ayagina getirir, bilim ve bilimsellik su son 2 asoirda bugune kadar insanoglunun bilim ve teknikte almadigi yolu katetmistir ve artik bu alisilagelir bir duruma gelmektedir. Tabi bunun birey olma temelindeki olumlu tarafi buna yonelimdir. Iste sistem kisinin buna yonelimini onlemek ve bu bilinci almamasini saglamak ve de almislari yollarindan dondurmek icin elinden geleni yapar. Iste bugun dunya bu gelismislikte, inancli beyinler yerine, umursamaz, bananeci, bencil robot beyinler yetistirmektedir.

O yuzden insanoglunun kendi beynine yaptiracagi numenal devrim kitlesel olarak henuz dunyadan belki de bir 300 yil daha uzaktadir. Bu da gelismis ulkeler ile ilgili bir rakamdir.

Tum bunlarin sonucu sorgulamayan robot ya da toplumsal kisilik duzeyindeki beyinlerin boyle olmasinin tarihsel olarak zaman ile bir ilgisi yoktur. Bu konuda zaman ancak insanoglu beyin devrimine hatiri sayilir bir duzeyde yonelirse zaman baslar.

Inanclar "ders cikarmaz" eski devrimciler soyle dusunurdu "halk artik bu olaydan sonra ayaklanir ve hakkini arar" iste bu iyiniyetli dusunce sadece bunu dusunene aitti. Cunku halkta boyle bir dusunce olmadigindan, daha dogrusu hak aramayi bilmediginden, sen ne kadar haksizlik yaparsan yap; halk bundan bir "ders cikarmaz" Cunku verilene inanc ve onun yonlendirim ve yaptirimi sorgulanmaz ve yasanan sorunlar da bu sorgulanmayanlatra baglanmaz. O yuzden de "ders cikarmak" algisi yoktur.

Iste din felsefelerinin, teolojinin ve hatta insanoglunun yuzyillardir tartistigi varligin birden bire bir sihirli degnek gibi sorgulanacagini dusunmek, utopyadan baska bir sey degildir.

Zaten senin sordugun bu sorunun da herkes tarafindan sorulacagini beklemek mantikli degildir. O yuzden bu soru ve bunyesindeki mukayese bir bilinc ve farkindalik urunudur ve bunun da herkes tarafindan bu sekilde sorulacagini dusunmek hayalcilik olur.

Unutmamak gerekir ki, sorgulamayan icin zaman konusu yoktur. Onun icin dini ve inanci tarihsel ilk ciktigi zaman gibi tazedir ve gecerlidir. Birak sorgulamayi cagdas bir mukayese bile bilinc isidir.

Ayrica iki kutupsal mukayese olarak sunu da aciklamakta yarar var.

Beynin gelismesini insanoglunun durdurmasi ya da degistirmesi toplumsal ve yonlendirme ile mumkun degildir. Beynin degisimi ve gelismi, ancak ve ancak turun biri eliyle, istemiyle v.s. kisaca kendi kendini bilinclendirerek ve sorgulayarak mumkundur. Bilirsin bir atasozu vardir "tasima su ile degirmen donmez"

Bau atasozunu tarih soyle dogrular.

Karanlik cag o kadar uzun zaman surmesine ve bilimin gelismesinin onune gecmesine ragmen; ronesansi onleyememis ve onun cagdasliginin 20. yuzyilla birlikte gelen beyin firtinasi onunde hemen hemen her dalda onlemede sinifta kalmistir.

Bunun aynisi inanc icin gecerlidir. SSCB toplumunu zoraki inancsiz yapmaya ugrasmis, ama bu bilinci alacak duzeyde gelismemis beyinlere bunu kabul ettirememis tekrar inancin ulke ve toplumunda yesermesinin onunu alamamistir.

Yalniz aci olan esitlik konusudur. Gelismis ulkelerde inanc ve bilim hic bir mudaheleye ugratilmaz ve kisinin secimine birakilirken; gelismemis ve bilhassa din ile yonetilen ulkelerde, bilimin inanc tarafindan onu kesilmekte ve hatta hic tanistirilmamaya olanak taninmamaya calisilmaktadir.

Iste inancin bu hak ve ozgurluk kisitlayici yapisi; kisilere bilimi ve bilimselligi ya da inanca karsi cikmayi olanak olarak sunmamaktadir.

21. yuzyilda asil cag disi olan da budur. Bunun yanina inanci bilimin ve bilimselligin onune koyan ulke ve toplumlari da ekledigimizde, senin sorunun cevabi biraz daha aydinlanmis olur.

Bu konuda ABD eyaletleri ve eyaletler arasi farkla ilk sirayi alir. Dunyanin en sinirsiz beyinlerinin yetistigi ulke de, ayni zamanda inancin da koyulugu bir yaris halindedir. Bu acidan belki de ABD insanoglu bilinc duzey farki ucurumu olarak gozlem veren ana ulkelerden ve toplumlardan biridir.

Iste bu temelde umursamazlar ve dindar inanclilari bir tarafa birakirsak; dinin ve inancin guncel tutulmasi dinciler ve antidinciler arasinda bir savasim halindedir. R.Dawkins bu isi ustelik profesyonelce yurutmektedir. Cunku burada bilinc degil; biz/oteki temelli bir karsitlik ve biribirini kabullenememe soz konusudur. Bu savasimin bunyesinde olan beyinlerin, dusunmesi ve dusunce uretebilmesi de mumkun degildir. Cunku her iki tarafindan tek bir amaci vardir, biri birine kendini kabul ettirmek ve gerekirse de birinin digerine yasam hakki tanimamasi. Bu savasim, felsefede, bilimde ustelik din ve teolojisi bilimin konusu olmamasina ragmen, surmektedir.

Burada emperyaslist zihniyetin toplumlari istedigi gibi yonetmesinin bilhassa bilim adamlarini bir cesit satin almasi ve onlara bilimdisi aciklamalar yaptirmasidir. Ya da sirin gorunme adina, dine bilimden ozur diletmedir. Cunku emperyalist zihniyetin amaci bu savasimi tek yone biutirmek degil; devamli gunncel ve taze tutmaktir.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
fides, ben evrim teorisini saçma bulmuyorum, böyle bir şey söylemedim söylemişsem saçmalamışımdır tabi. sadece evrimcilerin saçmaladığını söylüyorum. bu konu başlığı altında aşağı yukarı kendimce açıklamıştım bir şeyler...
Sanatçıların evrimin sansürlenmesine karşı verdikleri tepkinin samimiyetine inanmıyorum... komiik buluyorum. sanatçının en güzel tepkisi kendi uğraşısıdır. eğer uğraşısı ile tepkisini veremiyorsa saçmalıyordur, doğru-güzel-şirin-iyi görünse de saçmalıyordur,, en azından bana göre öyle...
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Cevap: Bizi leylekler getirdi :)

Efendim şöyle bir itirazım var Evrim'e inanmamak ya da bunu bir inanç gibi göstermek aslında saçmalık. Bu bir din değildir ve" Evrim'e iman edin" durumu ortada mevcut değildir.Evrim bilimdir ve ve bilim saklı gizli değildir.
İşte budur..Evrim, yani değişen koşullarla birlikte organizmanın uyum sağlamak yönündeki devinimi bilimsel bir veridir.İnsanın nasıl/ne şekilde evrildiği veya başka bir memeliden evrilip evrilmediği ise hala tartışılan bir "kuram" dır.Kuram, henüz doğruluğu ya da yanlışlığı kesin olarak gösterilemeyen teoridir.Bilimsel kuramlar, "inanıyorum-inanmıyorum" bağlamında ele alınamazlar..Kuram doğrulanır ve "yasa" haline gelir, veya çürütülür, başka paradigmalarla yer değiştirir..Evrimi ille de şempanzeye bağlama eğilimini iyi niyetli, en azından tarafsız bulmuyorum..Bilim adamları bu konu ile ilgili yığınla genetik vb.araştırma yaparak doğruyu arıyorlar.Primatlarla pek çok ortak özelliğimiz olmasına rağmen, hiçkimse maymundan evrimleştiğimizi de söylemiyor zaten..Memelilerin ortak genetik yelpazesi analiz edilmeye çalışılıyor.Şunu unutmamalıyız; bilim, ancak bilimle çürütülür/doğrulanır.. bu kuramı, lehte/aleyhte inanç meselesi yapıp, felsefeye dökmek zaman kaybıdır..
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
dünya öküzün boynuzunda dönüyor derken çok komik geliyor değil mi? acaba bu teori de ileriki bir zaman da "çok komik" gelecek mi? bu teoriye karşı falan değilim; ne karşı olmaya ne de savunmaya yetecek kadar bilgim var,,, zoruma giden sürekli olarak bana dayatılmaya çalışılması. evet din de bana dayatıldı... evrim teorisi de dayatılabilirdi...
herne kadar maymundan gelmiyoruz dese de bu teori aslında bir aldatmaca var bu işte... halk dilinde "maymun gibi bir şey" manasına gelen bir şeyden geldik diyor :D ... o maymun gibi bir şeyler birbirlerine bir şeyler dayatarak şu zamana kadar gelmişler... her maymun gibi topluluk, maymun gibi çocuklarına da bir şeyler dayatmış sonra o maymun gibiler insan gibi olmaya başlamışlar...
az bilgimle görüyorum ki bu teori hep "nasıl"ı soruyor, "neden" sorusuna verebilecek tek bir cevabı yok ya da ben göremedim... o yüzden islamiyet bana en iyi gelen, çünkü neden geldiğimi biliyorum. ha unutmadan eklemek isterim ki, "evrim teorisi" din düşmanlarının ellerindeki tek silah ve bence ciddi bir silah... bu yüzden aşırı itici geliyor şahsıma :)

Halk arasınndaki kulaktan dolma şeylere inanarak güvenerek nasıl böyle bir düşünceye sahip oluyorsun ki? Sana şuna inan buna inan demiyorum kulaktan dolma şeylerle kendi fikrini neden bu kadar basite indirgersin ki. Bu mesajın dikkatimden kaçmış görseydim "evrimi okudun mu?" diye sormazdım. Ki şu son yorumun da hala okumadığın yönde.
Evrim, din değil ki inanç/iman beklensin. Bağımsız bir şekillde var. Şimdi ben sana desem ki forumda mitoslar var Zeus,Afrodit,Ares vs var.Onlara inanır mısın? ya da Dünyanın oluşumu mitolojik olarak anlatılmış. Link veriyorum evrenin yaratılışı var söyle sonra bana inandıysan neden, inanmadıysan neden inanmadın?Nasıl düşündün de yorumu yaptın düşünce yapını merak ediyorum.Okuduktan sonra yorumunu yazar mısın?

http://www.felsefe.net/mythos/226-evrenin-yaratilisi-ve-tanrilarin-dogusu.html

Şimdi gelelim son yoruma "Evrimciler saçmalıyor." demişsin. Evrim Teorisine "saçma" demeyip, Evrimi savunan bilimsel yazılara "evrimciler" deyip onları "saçmalamak"ile ithamında nasıl bir mantık var onu da anlamış değilim ya. Evrim'den başka neyi anlatıp saçmalıyor hele onu da hiç anlamış değilim.Evrimin bilimselliğine kabullenmiş biri olarak ben de senin tabirinle "saçmalayan" grup içine giriyorum. Evrime iman edin demiyorum ki din olarak da görmüyorum evrimi dinle çürütemezsiniz diyorum. Bilimle çürütebilirsiniz diyorum. Şimdi Evrim'i okumuş, iyi kötü bilimsel makale vs. takibi yapmış biri olarak evrime bakarken diyorum ki bu benim mantığıma aklıma yatkın bilim de diyor ki:"evriminin nasıl gerçekleştiğini onlarca farklı mekanizmasının, binlerce alt detayı ile birlikte, çok net bir şekilde açıklanmış,bu açıklamalarını laboratuvar ortamında sayısız defalar test ederek deneysel olarak da doğrulamışlardır." Son yapılan araştırmalar buluntular da hepsi Evrimi savunan/destekleyen cinstten.Yani yüzyıllardır deney ve gözlemlerle bilimselliği kabullenmiş bir şey nasıl saçma olur?Şimdi ben mi saçmalamış oluyorum evrimi çürüten tek bir tane bilimsel makale/bilimsel veri vs. yokken evrim bilgisini kabul eden biri olarak yoksa var olan gerçeği kabul etmeyen inkarcılar mı?Dedim ya 2 seçenek veriyorum ya "cehalet" ya da "inkar" seçin beğenin.
Bana inanın gibi bir görüşü savunmuyorum okumayan etmeyen insanlara tepkim. "maymun mu puhahaaa zuuhaaa" diyenlere. Evrim bilim yani var olan bir şeyin neyini inkar edersin ki. Bilime inanmıyorsan tıp da bilimdir hastalanınca gitmeyin doktora o zaman mantık budur yani.

Pardon ama Enkaz, sanatçılar iki üç forum elemanını etkilemek için bu tepkiyi göstermiyor.Bunları milyonlar izliyor ve takip ediyor. Savundukları şey bilim dikkatini çekerim hurafe değil. Orada gördüğün adamlar bilinçli ve haksızlık karşısında alanlarda da halkla birlikte kendilerini ifade etmiş insanlar. Öyle tribünlere oynayan tipler olsalardı Türkiye'nin evrime inanan %19'luk kısmınının dışında kalan inanmayanlara yaranmak için tepki göstermezdi. Samimiyetsizlik evrimin dışında kalanlara yaranmak için susmakla oluyor.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Ataturk, 1930'larda ilk okul kitaplarinda evrimi okul mufredat programinda uygulamis. Basit anlatimlarla, canlilarin olusumu ve sudan karaya ordan da havaya evrimi bu kitaplarda islenmis.

Bugun mu...... nerden nereye?
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
fides, evrimi okumak ne demektir bilmiyorum. tonlarca yazıyı analiz etmek... bunlar zor iş. benim inancım hakkında bildiklerim, evrim hakkında bildiklerimden belki biraz fazladır. sorun şu ki, ben tarihi yapılar ile uğraşırım ve neredeyse tüm zamanımı bu yönde harcarım. farklı bir yöne harcayacak çok enerjim yok. tarihi eserlere, meydanlara, şehirlere ve belki biraz da sanata karşı olan merakımı, ilgimi kimseye dayatmıyorum...
bilimsel bir teoriyi kabul etmem için bilimin içine biraz gömülmem gerekir ki buna zamanım yok. aksi durumda nasıl samimice yazıp konuşabilirim.
bir bilim adamından evrim teorisini dinlemek hoşuma gidiyor, bir şeyler öğreniyorum,, ne zaman ki dine bulaşıyor işte o zaman beynim de midem de bulanmaya başlıyor ve aynı şeyi din adamlarını dinlerken de yaşıyorum. bu saçmalamaktır. başka neydir?
işim dolayısıyla yapının evrimini çok net görebiliyorum. en azından bu konuda ciddi deneyimler edinebiliyorum. ama hiç bir zaman dinin yapı evrimi üzerindeki etkisini küçümseyip, aşağılamıyorum. tam tersi her etki ne olursa olsun beni büyüleyebiliyor.
evrimciler saçmalıyor derken kastettiğim biraz da buydu. tabi biraz da ortadaki o dayanılmaz dayatma...
tekrar etmek isterim ben evrimi inkar etmiyorum fides. benim insanın evrimini inkar edebilecek bir donanımım yok. sadece,, evrimci tayfasına ya da din düşmanlığı yapan bu bilim(bilim adamı değil) dalkavuklarına "gıcık" oluyorum. en doğal hakkımdır...

sanatçılara gelince,,, eğer sanatçı eserinde bir şeyi dile getiriyorsa,, dediğini sayarım. ki sanatçının dili eseridir. başka bir dili yoktur. ha resim için elini değil de ayağını kullanmaya kalkışırsa o zaman saçmalar diyorum. isterse bin tane sanatçı olsun fides, eğer tepkilerini eserleri ile veremiyorlarsa açıkça saçmalıyorlardır.
evrimin sansürüne karşı film, senfoni, resim, heykel,,, ne olursa yapabilirler ama yapmıyorlar. neden? iki sebebi olabilir! birincisi aç kalmak. ikincisi becerememek!!! korkaklık ve tembellik!
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
tarihi eserlere, meydanlara, şehirlere ve belki biraz da sanata karşı olan merakımı, ilgimi kimseye dayatmıyorum...
Sanatla ilgili zevkini ilgini başkasına dayatırsan evet haklısın bu dayatma olur.Sanat subjektiftir.

bir bilim adamından evrim teorisini dinlemek hoşuma gidiyor, bir şeyler öğreniyorum,, ne zaman ki dine bulaşıyor işte o zaman beynim de midem de bulanmaya başlıyor ve aynı şeyi din adamlarını dinlerken de yaşıyorum. bu saçmalamaktır. başka neydir?
Şimdi şöyle bir şey sen diyorsun ki benim inancıma laf etmeyin ne halt ederseniz edin:) "Ezber bozmak" deyiminin anlamını bilir misin?



işim dolayısıyla yapının evrimini çok net görebiliyorum. en azından bu konuda ciddi deneyimler edinebiliyorum. ama hiç bir zaman dinin yapı evrimi üzerindeki etkisini küçümseyip, aşağılamıyorum. tam tersi her etki ne olursa olsun beni büyüleyebiliyor.
evrimciler saçmalıyor derken kastettiğim biraz da buydu. tabi biraz da ortadaki o dayanılmaz dayatma...
Ben zaten senin mesleğini biliyorum. Sen hoşuna giden mimari bir yapıyı görünce onun mucizevi şekilde oraya gökten kondurulduğunu mu düşünürsün yoksa inceler hangi usta/mimar mı yapmış dersin? Ya da şöyle ki Mısır Piramitlerini uzaylılar mı yaptı? Biliyorsun "uzaylılar yaptılar" diye pek rivayet dolanır.Bir şeyin nasıl oluştuğunu, nasıl meydana geldiğini kim yaptığını bilmeyince böyle hurafe inanışlar çıkmaz mı? Oysa burada sorgulanması gereken bu piramitlerin nasıl yapıldığını anlatan kitapların bulunduğu dünyada sayılı en büyük kütüphanenin neden yakıldığıdır. Sen bilimin olduğu şeyleri yakıp yıkıp yok edersen sonra saçma sapan şeylere inanıp mucize dersin.
Demem o ki sence de evrimin böyle dışlanmaya çalışması bilim dolu bir kütüphaneyi yakmak değil midir?


benim insanın evrimini inkar edebilecek bir donanımım yok. sadece,, evrimci tayfasına ya da din düşmanlığı yapan bu bilim(bilim adamı değil) dalkavuklarına "gıcık" oluyorum. en doğal hakkımdır...
Ya işte ben de onu diyorum evrim hakkında bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olup; "dalkavukluk " diye adlandırdığın şeyin de "evrimi bilelim" diyen insanların mantığı mıdır?Bilim sana neyi dayatmış evrimi mi? Bilim dayatmacı değildir ama "din, dayatmacıdır,dogmadır eleştiriye kapalıdır,sorgu sual yoktur kabullenmişlik vardır " ama bilim değişebilirliğini kabul ettiği bir şeyi nasıl dayatsın ki? Yani yanlış bir bilgi varsa sen bunu çürüten bilgiye sahipsen sana bu yanlışı empoze ediyorlarsa o zaman derim "dayatmacıdır" diye. Yani dalkavukluk yapılacaksa bırak da bilime yapılsın aman enkaz ne diyorsun? Evrimi öğretmeye/anlatmaya çalışan ne kadar insan var sanıyorsun? Bu azınlık mı dayatmacı olmuş?Sen bilimin Türkiye'de ne halde olduğunu bilmiyor musun? Neden bu kadar geriyiz ?Bilimi böyle sansürlersen...Eğer ben şu an dayatmacıysam beni çürütme alternatifin var diyeyim. Ama nesnel yaklaştığımı düşünüyorum. En ılımlı tanımım: küçük çocuklar gözlerini kapayınca ortadan yok olduğunu görünmez olduğunu sanırlar ya birilerinin evrime karşı gözlerini kapamasıyla evrim yok olmuş olmuyor.Büyüyün artık!
Hatta şu bilim ve din konusunu açıp şunu da hatırlatayım.Bilimsel Bilginin Özelliklerini:
1) BİLGİNİN TANIMI VE TÜRLERİ

İnsanın zihinsel faaliyetleri sonucunda elde ettiği ürünlere bilgi denir.bilene suje (öznel bilinmesi gereken nesneye obje adı verilir)

a) Gündelik Bilgi:insanın gözlem ve denemeler sonuncunda elde ettiği ürüne bilgidir.Hayatımızı kolaylaştırır.

b) Teknik Bilgi:İnsanın doğayla mücadelesinden çıkmıştır.amacı fayda sağlamaktır.

c) Dini Bilgi :Varlığı inanç aracılığıyla kavrayan inanç bilgi çeşididir.

d) Sanat Bilgisi anat olaylarıyla ilgilenir sübjektiftir.

e) Bilimsel Bilgi:Akıl ve deneye dayanır Belli bir metodu olan bilgidir .

özellikleri

-sonuçları kesindir
-akıl ve mantığa dayanır
-evrenseldir
-yığılan ve ilerleyen bir bilgidir

Din ise dogmadır, eleştiriye kapalıdır.

Bilmem hatırlıyor musun biz matbaayı gavur icadı gören bir tarihten geliyoruz. Yüyıllar boyunca bilgiyi rahatlıkla paylaşamamışız zaten.Eğer bilgiyi" benim inanışlarıma, benim görüşlerime, benim tabularıma ters "diye böyle "gavur icadı" gibi bir mantıkla itelersen sonra bu ülke neden böyle dersen bir daha düşün derim.

sanatçılara gelince,,, eğer sanatçı eserinde bir şeyi dile getiriyorsa,, dediğini sayarım. ki sanatçının dili eseridir. başka bir dili yoktur. ha resim için elini değil de ayağını kullanmaya kalkışırsa o zaman saçmalar diyorum. isterse bin tane sanatçı olsun fides, eğer tepkilerini eserleri ile veremiyorlarsa açıkça saçmalıyorlardır.
evrimin sansürüne karşı film, senfoni, resim, heykel,,, ne olursa yapabilirler ama yapmıyorlar. neden? iki sebebi olabilir! birincisi aç kalmak. ikincisi becerememek!!! korkaklık ve tembellik!
"Sanatçının dili eseridir" sözüne geleyim.Şimdi sana yüzlerce isim sayabilirim sanatını icra ederken hapse atılmış isimler:) Bence bu konuyu bir araştır eserini icra ederken hapise giren sinamacıları/şairleri/şarkıcı/türkücüleri/yazarları. Dünya ve Türkiye gündeminden bayağı uzak kalmışsın konuyu bir araştır sonra konuşalım.Sanatta iktitar yanlısı oldun mu başına bir şey gemez. Ama ne zaman ki bilimden yana oldun mu iktidarı eleştirdin mi yani muhalif oldun mu yalana dolana düzensizliğine o zaman tukaka olursun. Senden daha şerefsizi senden daha ahlaksızı bulunmaz. Bizim toplumumuz linç toplumudur bakınız basit bir örnek Aziz NESİN Sivas Katliamı'nda neden linç edilmeye çalışılmıştır?

Geçen birisiyle konuşuyordum. Şöyle bir laf etti : "Ben insanlara pozitif yaklaşırım, ilk başta herkes çok güzel çok iyidir benim için. Zamanla kendini gösterir ve ne ise o kişi zamanla konumunu veririm. Değersiz işe yaramaz birisiyse daha sonra o konumda kendine yön alır. " Ben de bu durumun tam tersi ben de ilk başta insanlara mesafeli yaklaşırım tanıdıkça konum kazanırlar bende. Şimdi ne alaka diyeceksin ben de üniversite de "bilim" okumuş insanlara pozitif bir ön yargıyla yaklaşırım. Onların bilimi benden daha iyi bildiklerini bana çok şey katacağını onlardan çok şey öğreneceğimi düşünürüm. Bu yüzden formel,doğa,yer,yaşam bilimleri mezunları ve öğrencilerini bilimin/geleceğin temsilcisi olarak görürüm. İtiraf etmeliyim ki benim bu düşüncem Türkiye koşullarında pek işe yaramıyor.
Buralar benim kişisel düşüncemdi gene devam edeyim subjektif değerlerime genel olarak da üniversite mezunlarının yüzyıllarca deney gözlem ve labaratuvar ortamda sınanan bir evrim'i ve bunun bilinmesi gerekliliğini savunanları kendi cehaletleriyle "puhaha" demesini yakıştırmıyorum. Ya biz zaten eğitim düzeyi düşük bir ülkenin insanlarıyız.Üniversite mezunları böyle bilmeden okumadan etmeden bilimi itiyorsa halk nasıl bilimden yana olsun.
Evrim sansürüne karşı film mi yapmalı bu belgeselcilerin işi enkaz. Evrimle ilgili belgeselleri veya bilim adamlarının açıklamalarını izlemek varken okumak varken gidip de bu insanlara : "Kıvanç Tatlıtuğ evrimi anlatan film de oynamış, izleyin "demek :) bak işte bu saçmalık" Senfoni mi yapsınlar :) Vivaldi'nin eserleriyle bu halka belki çiçek böcek "dört mevsim" hissini uyandırabilirsin ama evrimi anlatamazsın!!Al bakalım eline bağlamayı da anlat bakalım!" Buradan bir maymun geçtiii valla yaralarımı deldi geçtiiii" mi diyeceksin :))Sen bu insanlara şarkıyla türküyle özgürlüğü anlatırsın ama evrimi anlatamazsın!!!!! Resme gelince şimdiye kadar bildiğim ve bilimin bildiği kadarıyla insan 26 araform geçirmiş sen bu hale gelene kadar senden geriye doğru gidersek 26 tane başlangıca doğru kamburlaşan adam figüri çizmek gerekiyor.Yani hadi bunu bir sanatçı yaptı diğeri ne çizecek?Hadi diğeri de baştan sona doğru çizsin. Etti 2 sanatçı. Malum bilim dışına çıkamaz ya :) Heykelle nasıl anlata yım ben bu süreci? En fazla sembolik bir şey olabilir muhtemelen altına da evrimi anlatan sayfalarca dökümanı pano/tabela şekilde çakılması gerekiyor. Yapma mantıklı bir çözüm bulmalısın!
Evrim'in ne Atatürk'e ne sanatçıya ihtiyacı vardır.Bunlar savunduğu için evrim yok ortada.Ama bilim desteklenmeli gerekli proje ve maddi kaynaklarla.İktidar deve kuşu gibi kafasını kuma gömerek bunu inkar edemez, etmemeli! Karşı çıkılmalı , bilim sansürlenmemeli! Şu an ki iktidar Evrim'in bilinmesini engelliyorsa ve buna bilim okumuş üniversite mezunlarımız ülkemizin okumuş kesim dediğimiz(ki bu eğitim de tartışılır ya) susuyorsa, duyarlı sanatçılarımız ses çıkarıyorsa bu benim için samimiyettir. Hele ki %19'luk kısmın bildiği bir gerçeğin dışında kalan kısma hitap etmek istiyorsa bunlar aptal değil ya ekmeğiyle oynanacağını bilmediklerini mi sanıyorsun. :)
Din, evrime alternatif değildir. Evrimde dini bir değer bulamazsın!Bilimdir çünkü ve çokça tekrarladım biliyorum ama bilimi bilimle çürütebilirsin.Evrimin gerçekliğini savunurken felsefe tartışmıyoruz burda subjektif değerlerimi dayatayım. Varsa aksi yönde bilimsel bilginiz/veriniz/kaynağınız yazın da okuyalım öğrenelim.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
Sanatla ilgili zevkini ilgini başkasına dayatırsan evet haklısın bu dayatma olur.Sanat subjektiftir.
Şimdi şöyle bir şey sen diyorsun ki benim inancıma laf etmeyin ne halt ederseniz edin:) "Ezber bozmak" deyiminin anlamını bilir misin? [/B]
benim sanatla ilgili olan zevkim senin ya da başka birinin evrimle olan ilgisiyle pek de farklı değil, sanmıyorum,, tabi bilimadamlarını buna dahil etmiyorum. sorarım sana, “bu gün evrim teorisi için ne yaptın” : )
Şimdi şöyle bir şey sen diyorsun ki benim inancıma laf etmeyin ne halt ederseniz edin:) "Ezber bozmak" deyiminin anlamını bilir misin?
hata yapanı gösterin diyorum. aleti, ideolojiyi ya da fikri değil…

Ben zaten senin mesleğini biliyorum. Sen hoşuna giden mimari bir yapıyı görünce onun mucizevi şekilde oraya gökten kondurulduğunu mu düşünürsün yoksa inceler hangi usta/mimar mı yapmış dersin? Ya da şöyle ki Mısır Piramitlerini uzaylılar mı yaptı? Biliyorsun "uzaylılar yaptılar" diye pek rivayet dolanır.Bir şeyin nasıl oluştuğunu, nasıl meydana geldiğini kim yaptığını bilmeyince böyle hurafe inanışlar çıkmaz mı? Oysa burada sorgulanması gereken bu piramitlerin nasıl yapıldığını anlatan kitapların bulunduğu dünyada sayılı en büyük kütüphanenin neden yakıldığıdır. Sen bilimin olduğu şeyleri yakıp yıkıp yok edersen sonra saçma sapan şeylere inanıp mucize dersin.
Demem o ki sence de evrimin böyle dışlanmaya çalışması bilim dolu bir kütüphaneyi yakmak değil midir?

fides ben yapının evriminden bahsediyorum, nasıl böyle düşünürsün. Bahsettiğim evrimin bilim dışı hiçbir yanı yok. Mağaralardan, çukurlardan, barınaklardan, çadırlardan… günümüze… ki işimde bilimin azıcık dışına çıksam rezil rüsva olurum, caminin imamı bile ciddiye almaz beni : ) yapı raporlarında bazen tıkanıp kalırsın, bir şeyler eksik kalır. Sen de bunu belirtirsin ama uzaylılardan ya cinlerden bahsetmezsin…
tabi bazı evrakları belgeleri yok etmek kötü niyet barındırır. mesela tarihi bir yapınız var. Eğer bu yapı ile ilgili tümbilgileri yok ederseniz ve keyfi bir destan yazarak yapıyı türbeye çevirirseniz alın size kandırmaca ve para kazanmaca… bu ülkede çok örneği vardır bunun. Piramitlere gitmeye gerek yok : )
belirteyim ben dalkavukların dayatmalarından bahsediyorum. din de bilim de dayatmacı değildir. kişiler dayatma yapar, çok mu yanlış düşünüyorum. kişileri suçlayın….


"Sanatçının dili eseridir" sözüne geleyim.Şimdi sana yüzlerce isim sayabilirim sanatını icra ederken hapse atılmış isimler..Bence bu konuyu bir araştır eserini icra ederken hapise giren sinamacıları/şairleri/şarkıcı/türkücüleri/yazarları. Dünya ve Türkiye gündeminden bayağı uzak kalmışsın konuyu bir araştır sonra konuşalım.Sanatta iktitar yanlısı oldun mu başına bir şey gemez. Ama ne zaman ki bilimden yana oldun mu iktidarı eleştirdin mi yani muhalif oldun mu yalana dolana düzensizliğine o zaman tukaka olursun. Senden daha şerefsizi senden daha ahlaksızı bulunmaz. Bizim toplumumuz linç toplumudur bakınız basit bir örnek Aziz NESİN Sivas Katliamı'nda neden linç edilmeye çalışılmıştır?

benim bu söylediklerine itirazım yok. Uzakta kaldığım çok fazla şey var ama bu konuda bilgili sayılırım…
bilimi reddetmiyorum evrimi de reddetmiyorum yalnızca dayatmayı reddediyorum dolayısıyla inancımla dalga geçilmesini, dogma olarak görülmesini, yok edilmeye çalışılmasını hele de bunun bilimle yapılmaya çalışılmasına karşı çıkıyorum. Üstüne üstlük bana bunun kabul ettirilmeye çalışılmasına karşı çıkıyorum.
evrimin öğrenilmesine karşı bir duruşum yok. öğrenilir, öğretilir ki bunun önüne geçmeye çalışmak durumu daha da körükler. öğretilirken bir şeyler ezilmeye başlanıyorsa, yok edilmeye çalışılıyorsa karşı dururum sadece. keşke dindarlar da evrimi savunsa. bu savunma işi genelde bizim asalak sanatçılarımıza ya da solcularımıza ya da ateistlerimize kaldı mı yaptıkları ilk iş, o nefret ettikleri, düşman oldukları inançsal öğretileri hedef almak oluyor. bu da beni güldürüyor bir yandan da gıcık oluyorum.

Evrim sansürüne karşı film mi yapmalı bu belgeselcilerin işi enkaz. Evrimle ilgili belgeselleri veya bilim adamlarının açıklamalarını izlemek varken okumak varken gidip de bu insanlara : "Kıvanç Tatlıtuğ evrimi anlatan film de oynamış, izleyin "demek :) bak işte bu saçmalık" Senfoni mi yapsınlar :) Vivaldi'nin eserleriyle bu halka belki çiçek böcek "dört mevsim" hissini uyandırabilirsin ama evrimi anlatamazsın!!Al bakalım eline bağlamayı da anlat bakalım!" Buradan bir maymun geçtiii valla yaralarımı deldi geçtiiii" mi diyeceksin :))

fides ben böyle bir şey mi dedim şimdi… söylemek istediğim sansürün anlatıldığı bir film yapmak. İyi bir sanatçı bu konuyu fevkalade anlatabilir… toplumu bilinçlendirebilir. Eğer sanatçı özellikle evrime karşı bir ilgi duyuyorsa bunu çok rahat eserine yansıtabilir. yapamıyorsa sussun zaten. Bir ney sesi ile insanda tanrı hissini yaratabilen kişi neden evrimi hissettiremesin.
bağlama ile evrimi anlatmak ya da sansürlenen evrimi anlatmak… yapılabilir bir şeydir. ifade edilemeyecek bir şey yoktur diye düşünürüm.

ha bir de sorayım sana... bu senin sanatçılar toplanıp duyuru yaptıklarında evrim teorisini baştan aşağı ele alıp konferanslar mı verdiler... : ) en basiti odur ya.. onu bile yapamazlar...
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
evrimin öğrenilmesine karşı bir duruşum yok. öğrenilir, öğretilir ki bunun önüne geçmeye çalışmak durumu daha da körükler. öğretilirken bir şeyler ezilmeye başlanıyorsa, yok edilmeye çalışılıyorsa karşı dururum sadece. keşke dindarlar da evrimi savunsa.
İdeoloji konusuna girmeyeyim diyorum ama sen açtın : "Urfa'da Oxford vardı da biz mi gitmedik" misali Sağcı,teist, imam,müezzin bir örgütlenme içerisine girip evrimin öğretilmesi gerekliliğini savundu da biz mi bakın böyle güzel tepkiler veriliyor demedik?
Enkaz şunu anlamıyorsun "din dogmadır." Ya sen A dinini ya da B dinin kabullenmişsen bu zaten bir dogmayı kabul etmişsindir anlamıdır. Yaf forumda felsefenin bilimin dinin özellikleriyle ilgili bir sürü güzel yazı makale vs var ben demiyorum ki bunu sana. Felsefe diyor bilim diyor. Yani matbaayı gavur icadı görmek bir düşünsel dogmadır. Bu zamanla üzülerek söylüyorum ki yüzyıllar sonra eleştirilip bunun kullanılması gerekliliği ortaya çıkıyorsa belki senin de düşüncen böyledir. Bunu eleştirmek sana saygısızlık senin düşüncene inanışına saygısızlık mı demek oluyor? Belki de sen de(senin gibi düşünenler) bir düşünmeli. Ya inan benim için utanç verici bu ülkenin üniversite mezunları bilim mezunları bunu savunmaları gerekirken sanatçıların ses çıkarması. Ama bu da bir gerçek ki bunları milyonlar izliyor belki sen demezsin ama bir diğeri evrim ne demek,neden fen bilimleri dersinde olmalı diye.

bu savunma işi genelde bizim asalak sanatçılarımıza ya da solcularımıza ya da ateistlerimize kaldı mı yaptıkları ilk iş, o nefret ettikleri, düşman oldukları inançsal öğretileri hedef almak oluyor. bu da beni güldürüyor bir yandan da gıcık oluyorum.
Asalak dediğin adamları iyi araştır öncesinde dedim bu adamlar halkın haksızlığa uğradığı durumlarda alanlarda olan tepki gösteren insanlar. Bunların ateist ve ya solcu olmasını yargılamadan önce bu tepkinin neden sağcılardan gelmediğine bir cevap bul bakalım. Ayrıca solcu olmak, ateist olmak birilerinin inançlarına saygısızlık mı yapmayı gerektiriyormuş? Sen bu insanlara asalak ,dine düşman demekle, inananlardan nefret ediyor demekle ne kadar peşin hükümlüsün ve hoş görülüsün onu de bakalım!?

Amacın bilimin mağduriyetini dile getirmek değil bu insanlara hakaret etmekse ki yapıyorsun şu an ondan sonra başkalarından hoş görü bekleyip, benim inanışıma saygı duy deme!

Bayağı tezatsın yani. Kendi içinde hoşgörü yakalamayan insanın başkasından hoşgörü beklemesi... Bu ne yaman çelişki ?

fides ben böyle bir şey mi dedim şimdi… söylemek istediğim sansürün anlatıldığı bir film yapmak. İyi bir sanatçı bu konuyu fevkalade anlatabilir… toplumu bilinçlendirebilir. Eğer sanatçı özellikle evrime karşı bir ilgi duyuyorsa bunu çok rahat eserine yansıtabilir. yapamıyorsa sussun zaten. Bir ney sesi ile insanda tanrı hissini yaratabilen kişi neden evrimi hissettiremesin.
bağlama ile evrimi anlatmak ya da sansürlenen evrimi anlatmak… yapılabilir bir şeydir. ifade edilemeyecek bir şey yoktur diye düşünürüm.

ha bir de sorayım sana... bu senin sanatçılar toplanıp duyuru yaptıklarında evrim teorisini baştan aşağı ele alıp konferanslar mı verdiler... : ) en basiti odur ya.. onu bile yapamazlar...
Sansürün yapıldığı film nasıl yapılır? Adamlar zaten evrimi sansürlüyorlar bunu da sansürlemezler mi? Ya ben evrimi anlatan film nasıl yapayım? Gideyim Darwin'i anlatayım olmadı budur film yani bitti. En mantıklısı belgesel o da yapılmış/yapılıyor/yapılacaktır da.Adamlar yapmış yapacağını ya sen bir sinamacıdan nasıl beklersin belgesel dışında bir evrim filmini. İyi bir sanatçı nasıl anlatsın?Sanatçı evrime karşı neyin ilgisini duysun enkaz bu insan mı bir aşk filminde anlatılsın : )
Enkaz, neyi dinlemeyi severim. Ama şöyle ki ben Tanrıyı bilmesem daha önce hiç bir yerden duymasam, hiç bir kitapta okumasam milyarlarca ney sesi duysam hiçbir ney, hiç bir tanrıyı hissettiremez bana : ) Eminim sana da hissettirmez gerçekçi ol ! Ney senin içine hakkında hiç bir bilgi sahibi oladığın Tanrının varlığını üflemez.

Evrimi bağlamayla mı anlatacaksın yaf Alice Harikalar Diyarında çizgi filminde oynamalısın sen. Yaf bu kadar türkü dinlemişim bu kadar şarkı dinlemişim hiç birinde de bilimsel bir veri bilimsel bir deney duymadım. Hadi çok uğraşsan tarihten başlarsın "1071 yılında Malazgirt savaşında Alpaslan orduları yenmişler bizansları." diye başlayan fıkrayı bilirsin : )
ha bir de sorayım sana... bu senin sanatçılar toplanıp duyuru yaptıklarında evrim teorisini baştan aşağı ele alıp konferanslar mı verdiler... : ) en basiti odur ya.. onu bile yapamazlar...
Yok arkadaş yok şaka yapmalısın :) Sanatçılar benim değil toplumundur onu ifade eder ne yaparsın bizim bilim mezunlarımız tırıvırı şeylerle aklını uğraştırdıkları için. Bu bir örgütlülüktür, bir tepkidir ve verdikleri tepki bilimin hiçe sayılmasınadır.Bunun eğitimdeki sansürünedir.Senin benim yazım her eve girmez ama her ailenin evine televizyonda girer.Sen ben 3-5 kişiye yazarken bunlar milyonlara hitap ediyor.Doğalında etki alanları geniş. Konferans dediğin şey için para gerekir.Bunun için bütçe lazımdır.Benim bildiğim ODTÜ Biyoloji ve Genetik Topluluğu var oldukça işin ehli eğitimli insanlar. Mesela bu insanlar Evrimi anlatan konferanslar,seminerler,sempozyumlar veriyor. Sence bu insanların ulaşımı hangi parayla oluyor? Bunlara ödenek hazırlamazsan nasıl gidip anlatsınlar Sarıkamıştaki insanlara? Sanatçı duyarlılığı dediğim şey aynı zamanda böyle insanlara ödenek ayırmasını duyurma,teşvik, ya da yardımsal bir konser olabilir. Bu sanatçılar zaten gelin ben size evrimi anlatayım demiyor ki. Zaten ODTÜ Biyoloji ve Genetik Topluluğu gibi bir topluluk varken neden Bulutsuzluk Özlemi bana anlatsın ki evrimi? Sen işin ehli olmayan insanların Evrimi anlatmasını bekliyorsan Harun Yahya'dan okuyup dinlemelisin :) Bak bak onun kanıtlarına evrim olmamıştır derkenki fotoşoplarına :)
Sen lazdın değil mi : ) Bu saatler sana uygun değil :)
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
fides ya inadına yazıyorsun ya da bilinçli olarak yazdıklarımı çarpıtıyorsun. hala matbaadan dem vuruyorsun bana ne,, hepsi cehenneme gitsin cennete gitsin.. onlar yüzünden neden inancımı yargılama hakkı buluyorlar... anlamadım şimdi,, bilimi bu kadar göklere çıkarıp bu kadar evrenselleştirmenin neresi dogma değil... ha "adamım isa" ha "adamım darwin" ... :)

fides inançlara hakaret eden, insanları koyun gören her kişi gözümde asalağın önde gidenidir. böyle düşündüğüm için ben de asalaksam asalağım... buarada oradaki sanatçılardan bazıları, fazlaca sevdiğim sanatçılardan... ama gene de hepsinin bu hareketini aptalca görmek en doğal hakkımdır.

fides ben de senin gibi konuşmak zorunda kalacağım şimdi ve yazıyorum: temel sanat eğitimi hakkında olarca türkçe ve yabancı kaynak var, basit sanat teknikleri ile ifadesi anlaşılır, gizli ya da oldukça etkili eserler verilebilir. bence önce anlatım-ifade teknikleri ile ilgili bir şeyler okumalısın diyemeyeceğim,, hem okumalı hem de pratik yapmalısın... bu tip eğitimler veren onlarca atölye ve okullar var...

şu noktada haklısın.. ülkede bilim adamlarının yapmaları gerekeni sanatçılar, santçılarınkini de bilimadamları yapıyorlar. zaten o yüzden saçmalıyorlar... :) sanatçıları resmen dublör ettin ya,,, son paragrafına fazla bir şey diyemeyeceğim...
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
onlar yüzünden neden inancımı yargılama hakkı buluyorlar... anlamadım şimdi,, bilimi bu kadar göklere çıkarıp bu kadar evrenselleştirmenin neresi dogma değil... ha "adamım isa" ha "adamım darwin" ... :)

fides inançlara hakaret eden, insanları koyun gören her kişi gözümde asalağın önde gidenidir. böyle düşündüğüm için ben de asalaksam asalağım... buarada oradaki sanatçılardan bazıları, fazlaca sevdiğim sanatçılardan... ama gene de hepsinin bu hareketini aptalca görmek en doğal hakkımdır.

Koyu yazılı yere dikkat bilim zaten evrenseldir :) Daha da ne diyeyim sana. Bilimsel bilginin temel özelliklerine de laf ediyorsunuz ya.

e) Bilimsel Bilgi:Akıl ve deneye dayanır Belli bir metodu olan bilgidir .

özellikleri

-sonuçları kesindir
-akıl ve mantığa dayanır
-evrenseldir
-yığılan ve ilerleyen bir bilgidir

Sana ya da başkasına evrimi dayatmıyorum. Ben zaten 2 olasılığı kabul etmiştim öncesinde:)

Aptal olanlar evrimi inkar yoluna gidip cahilce basın/yayın yapıp bunu millete yutturmaya çalışanlar. Buna inanların da zekası ayrı teşhis edilmelik durum ya...
Ben insanları tabulaştırmıyorum ha Darwin, ha başka bir bilim adamı. Bu adamların teşhisi yüzyıllar sonra da geçerliliğini koruyorsa bilimsel olarak kanıtlarla destekleniyorsa Harun Yahya gibi hocaları bunu inkar ediyorsa yani ezberleri bozuluyorsa millet din kisvesi altında sömürülmeye çalışıyorsa ve kendini bilim okumuş sanan sivri zekalar ses çıkarmıyorsa kaşını gözünü eleştirecek değilim ya elbette aklına/zekasını eleştiririm.
Şuna inan buna inan gibi değil ki bu durum. Dinime dogma demeyin, bilim evrensel değil(ya evrimi kastediyorsun anlamadım ama ne farkeder evrim bilimse kastın bilimin evrenselliğidir.Bunun anlamı yoksa istediğim bilimsel veri evrenseldir istemediğimde değildir mi ne? ) Sanat olarak belki yani subjektif değerler olarak tavsiyene uyup bir şeyler edinebilirim ama o her zaman "öznel" kalacaktır.
Din dogma değil diyorsun ya yada senin dinin dogma değil diye düşünüyorsun forumdan bir kaç alıntı ekliyorum. Bilimin de felsefenin de dinin de özelliklerini/temellerini yıllar öncesinde öğrenmiş biri olarak (herkes gibi olduğumu düşünsem de) bu niye tartışma konusu anlamış değilim.

felsefe ve din, birbirine karşıt iki düşünüş ve davranış biçimidir. İlkel dînlerde olduğu gibi gelişmiş dînlerde (Musevilik, Hıristiyanlık, Müslümanlık) de, inanç yani îman temeldir. Herhangi bir dini benimseyen kişi, evren (kâinat) ve insanoğlunun hayatı hakkında belli birtakım görüşleri ve yargıları (hükümleri) kabul etmiş; bunlara inanmış kimsedir. Başka bir deyişle, hakikatin kendisine verilmiş olduğunu ve hakikate sahip bulunduğunu sanan kimsedir; evreni ve insanoğlunu bu hükümler, bu dogmalar (naslar) açısından gören kimsedir. Dinde, «bu, acaba böyle midir?» diye sorulmaz. Çünkü dinde, her şeyin cevabı verilmiş ve inanç sahibi kimse, bu cevaplara inanmış; onları doğru diye bellemiş ve benimsemiştir. Evreni kim yaratmıştır? insanoğlu nereden ve nasıl türemiştir? İnsanoğlunun dünyadaki yeri, tanrı ve hemcinsleri ile ilişkileri nelerdir? İnsanoğlu mutluluğa nasıl ulaşabilir? «İyi» ve «kötü» nedir? Ölümden sonra ruhlarımız ne olacaktır? giibi sorulara, dinlerde (özellikle, gelişmiş dinlerde) inceden inceye cevap verilmiştir. Bunlar, her dinin kutsal kitabında ve din öğretisinde açıklanmıştır. Dindar kimse, bu sorulara verilecek cevapları hazır olan kimsedir. Oysa felsefe, bunlara ve bunlara benzer bütün öteki sorulara, mantığa ve akılgücüne dayanarak cevap vermeye çalışır. Hazırlop cevapların hiçbirini kabul edemez; dinleri, inançları, peşin hükümleri, gelenekleri sürekli olarak irdeler ve eleştirir, işte bundan ötürü, bu iki tavır, yani din ile felsefenin tavırları, birbirleriyle bağdaşması mümkün olmayan iki ayrı düşünce tarzıdır. Dinin, neden, nasıl ve ne için ortaya çıktığını ve neden ötürü etkili olduğunu felsefe araştırabilir ve açıklayabilir. Bu tür bir Inceleme, din felsefesinin konusunu teşkil eder. Ama din ve dinî düşünüş, felsefeyi kapsayamaz ve açıklayamaz. Dîn, felseye karşı, sadece, belirli bir tavır takınır.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Koyu yazılı yere dikkat bilim zaten evrenseldir :)

Haklısınız.Verilen özelliklere bir kaç tane de ben yazayım:
-Nesneldir (kişiye göre değişmez, herkes suyun 100 derecede kaynayıp kaynamadığını test edebilir örn..)
-Deneylere dayanır
-Eleştiriye ve gelişime açıktır
-Yöntemli (Tümevarım veya tümdengelimi kullanır, bilimin konusuna göre)ve sistemli bilgi birikimine dayanır.
-Olgulardan yola çıkar
Bilimsel yöntemin aşamalarını (biraz ilkokul bilgisi olacak ama) da anımsayalım yeri gelmişken..:)
-Araştırılacak konunun tespiti (her bilim, kendi alanına giren olgularla ilgilenir)
-gözlem
-deney
-Hipotez (varsayım)
-Kuram (teori)
-Yasa
-Öngörü
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
bilimin evrensel olduğunu nereden biliyorsun. yapma. daha dünyanın bucaklarını bilmeden gidip evrenin tüm bucaklarının araştırıp bilimin her yerde geçerli olduğunu söylüyorsun. kendinle çelişmek diye buna derim :) rica ederim nereden biliyorsun?
akla mantığa dayanır derken ben bir çok şeyi aklıma mantığıma dayandırabiliyorum :) bilimsel olması şart değil...
sonuçları kesin?miş? sürekli kendini çürüterek ilerleyen bir şeyden nasıl kesin sonuçlar alabiliyorsun... matematikte bir çok işlemin sonucu kesin değildir... kesin sonuçlar bulmak ya da bir şeyi mutlak gerçek kabul etmek bilime aykırı değil miyidi yahu........
yığılan ve ilerleyen bir bilgidir de tüm bilgiler öyle değil midir?

evrimin inkar edilmesini, aptallık olarak görmek de bir çeşit dogmadır o zaman? bilimsel bilgi çürütülemez mi? nedir bu (cem yılmaz geldi aklıma :) ) karbonfiber mi bu yahu :) her şey çürür... doğanın kanunu... bilim dinsel bir bilgiyi çürütebiliyorsa (ki bence bu saçmalığın daniskasıdır) din de bilimsel bir bilgiyi çürütebilmelidir... karşılıklı bu işler. düello mu var ortada...
adamın biri çıkmış evrim teorisi hakkında saçma sapan bir şeyler söylemiş. e söylesin bana ne? dinimin suçu nedir burada. adamın suçu...

yüyıllar boynca (merak ettim kaç yüz yıl?) geçerliliğini koruyan bilimsel bilgi hangisidir?

dogma tanımı itibari ile insana ya da insanın ürettiği herhangi bir ideolojiye yakıştırılamaz. tanımı itibari ile saçmadır zaten. şunu kaçırmayın,, insan robot değildir. bilimin dogma olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim çünkü robot gibi ilerler.

ben hep aynı örneği veriyorum. "aşk" mesela. bilim adamları bir ara baya bir şeyler söylediler hakkında araştırıp yazdılar... ne bileyim o bilimsel dergileri alıp okuduğumda içimden şöyle geçti,, ya bu adamlar bildiğin salak, ya da ben öküzün önde gideniyim. öküzün önde gideni isem eğer yapacak bir şey yok herhalde... ben ve benim gibiler için kimse boşuna uğraşmasın, boşa çaba çünkü... :)
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
insanın ezelden beri uçmaya karşı bir özlemi var.hadi ne duruyoruz kuşlar gibi kanat çırpar gibi yapalım hangimiz önce evrim geçirip uçacak veya ne zaman kaç milyon yıl sonra.bak benim kanat kaslarım şimdiden gelişmeye başladı bile.:)
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
insanın ezelden beri uçmaya karşı bir özlemi var.hadi ne duruyoruz kuşlar gibi kanat çırpar gibi yapalım hangimiz önce evrim geçirip uçacak veya ne zaman kaç milyon yıl sonra.bak benim kanat kaslarım şimdiden gelişmeye başladı bile.:)

Evet evet kaslarınız gelişmiş, kanatlarınız da çıkmış aman allahım o da ne bir kuş değil hayır hayır bir kuş değil ! Evet, evet siz evrimle bir sivrisineğe dönüşmüşsünüz. Aman bu sahalarda dolaşırsınız ya biri elleri arasına sıkıştırıp ya da sivrisinek ilacıyla öldürecek. Malum sivrisinek kan emer ve dişi erkek demeden öldürülmek istenir! Evriminizin sizin istediğiniz doğrultuda ilerlemediği için üzgünüm:(

Amaaaa Umarım siz de bir gün ergenlik evriminizi tamamlarsınız(!) yukardaki yorumunuza "puhaaahaa" dememi de beklerseniz dedim bile :)



bilimin evrensel olduğunu nereden biliyorsun. yapma. daha dünyanın bucaklarını bilmeden gidip evrenin tüm bucaklarının araştırıp bilimin her yerde geçerli olduğunu söylüyorsun. kendinle çelişmek diye buna derim :) rica ederim nereden biliyorsun?
akla mantığa dayanır derken ben bir çok şeyi aklıma mantığıma dayandırabiliyorum :) bilimsel olması şart değil...
sonuçları kesin?miş? sürekli kendini çürüterek ilerleyen bir şeyden nasıl kesin sonuçlar alabiliyorsun... matematikte bir çok işlemin sonucu kesin değildir... kesin sonuçlar bulmak ya da bir şeyi mutlak gerçek kabul etmek bilime aykırı değil miyidi yahu........
yığılan ve ilerleyen bir bilgidir de tüm bilgiler öyle değil midir?

evrimin inkar edilmesini, aptallık olarak görmek de bir çeşit dogmadır o zaman? bilimsel bilgi çürütülemez mi? nedir bu (cem yılmaz geldi aklıma :) ) karbonfiber mi bu yahu :) her şey çürür... doğanın kanunu... bilim dinsel bir bilgiyi çürütebiliyorsa (ki bence bu saçmalığın daniskasıdır) din de bilimsel bir bilgiyi çürütebilmelidir... karşılıklı bu işler. düello mu var ortada...
adamın biri çıkmış evrim teorisi hakkında saçma sapan bir şeyler söylemiş. e söylesin bana ne? dinimin suçu nedir burada. adamın suçu...

yüyıllar boynca (merak ettim kaç yüz yıl?) geçerliliğini koruyan bilimsel bilgi hangisidir?

dogma tanımı itibari ile insana ya da insanın ürettiği herhangi bir ideolojiye yakıştırılamaz. tanımı itibari ile saçmadır zaten. şunu kaçırmayın,, insan robot değildir. bilimin dogma olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim çünkü robot gibi ilerler.

ben hep aynı örneği veriyorum. "aşk" mesela. bilim adamları bir ara baya bir şeyler söylediler hakkında araştırıp yazdılar... ne bileyim o bilimsel dergileri alıp okuduğumda içimden şöyle geçti,, ya bu adamlar bildiğin salak, ya da ben öküzün önde gideniyim. öküzün önde gideni isem eğer yapacak bir şey yok herhalde... ben ve benim gibiler için kimse boşuna uğraşmasın, boşa çaba çünkü... :)

OOO bakıyorum da artık enkaz, sıvama işlemine geçmişsin:) Sen de "troll" akımına kaptırmışsın kendini:) Yaf biliyor musun nette bazı sayfalar falan çıkıyor "caps" denilen olaya böyle yorum yazılarını ekleyip altına da "Einstein" diye de janjanlı bir başlık atıyorlar. Bak ben inanıyorum sana senin bu yorumun seni çok ünlü edecek:) Sahnelere oynuyorsun adamım geleceğin parlak senin :) Ün şöhreti kaldıramam diye düşünüyorsan kendi kendine nefesini tutup ölmeni tavsiye ederim:)
Bilmem farkında mısınız "glsezinrs" inceden bir dokunuş yaptı ilkokul seviyesine inip bilimin evrenselliğini tartışma konusu yapılmasına. Ve bilimin özelliklerine ilkokuldan kalma bilgisiyle eşlik etti.
Ya enkaz bak yeminlen diyom eğer sağlıklı, ilköğretimi bitirmiş bir evladım olursa böyle bir konuyu bu şekilde "bilim evrensel değil" gibi saçmalarsa o evlat erkekse okul hayatını bitirip balta küreğe göndereceğim, yok kız evlat ise direk kocaya vereceğim gitsin Tayyip'e 3 çocuk yapsın belki içlerinden biri vatana millete hayırlı çıkar o da olmadı cami avlusuna bırakacağım :)
Ya anlamıyorum ki hadi sen bilemedin anlamadın orta okula nasıl geçtin, o da olmadı liseyi nasıl bitirdin? Yani sizde hiç fen ya da felsefe dersleri falan yok muydu?Bu özellikleri hiç bir zaman öğrenemedin. Hadi onu geçtim bu nasıl bir üniversiteymiş arkadaş bilimin özelliklerini sindirememiş birine kapılarını açmış (!) Yanlış anlama sana sözüm yok ama senin o hocalarının hepsi taş olsun!!! Bakma sen olmayan evladıma tepkimi anası bensem zihni sağlığı yerinde bir evladın bu halleri anasının bağrını deler.
Ya sen bilimin evrenselliğini kabul etmiyon demek. Sana sadece 1 basit(!) deney yapmanı önereceğim eğer bilimin evrenselliğini kesinliğini çürütürsen seni sırtımda Edirne'den Kars'a kadar taşımazsam neyim(ne dersen oyum kabul yani) Ya bu deneyi yapamazsan ?????
Mesela tıp (TTB) bilimi diyor ki:
Siyanür: 150-300 mg. alımı 15-20 dakika içinde ölüme yol açar. Etkisini dokularda oksijenasyon işlemini sağlayan sitokrom oksidaz enzimini inhibe ederek gösterir. Cilt tuğla renginde olabilir. Mide ve barsaklarda kanamalar görülebilir.


Sen bu deneyi çürüt bak ne istersen. Şart yok koşul yok istediğin yerde çürüt olmadı sana beşibirlik falan alırım yeterki şu nalet bilimi çürüt. İnsanlık seni kurtarıcı olarak bekliyordu şimdiye kadar :)


Bilimin özellikleri neledir

1. Bilim olgusaldır. Çünkü doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak gözlenebilen olguları
ve olayları konu edinir. Örneğin, “ısıtılan demirin genleşmesi” olgusal bir durumdur.
Her ne zaman metalleri ısıtsak, metallerin genleştiğini gözleyebiliriz.
2. Bilim mantıksaldır. Çünkü ulaşılan sonuçlar her türlü çelişkiden uzak olup birbirleriyle
tutarlıdır. Bilim mantıksal düşünme sürecinde “tümevarım” ve “tümdengelim”
yaklaşımlarından yararlanır. Tümevarım yaklaşımında örneklerden kurallara,
tümdengelim yaklaşımında da kurallardan örneklere varılmaya çalışılır.
3. Bilim objektiftir. Ancak bilimdeki objektifliği, mutlak anlamda değil, sınırlı ve özel
anlamda bir objektiflik olarak algılamak gerekir. Bu da, bilimsel nitelik taşıyan her
sonucun güvenilir olması, kişi ya da grubun tekelinde değil, kamunun soruşturmasına
açık ve elverişli olacak bir biçimde ifade edilmesi demektir.
4. Bilim eleştiricidir. Bilim ne denli akla yatkın görünürse görünsün, ileri sürülen her
iddia karşısında eleştirici yaklaşımdan vazgeçmez. Bilimdeki her kuram ya da görüş,
olgular tarafından desteklendiği sürece “doğru” olarak kabul edilir
. Yeni olguları
açıklama gücü gösteremeyen ya da bazı gözlem verilerinin doğrulamadığı bir
kuram daha önceki statüsüne bakılmaksızın eleştirilir. Eleştiri sonunda söz konusu
kuram, ya bilinen tüm olguları kapsayacak biçimde değiştirilir ya da buna olanak
yoksa bir yana itilerek yerine daha güçlü bir kuram konmaya çalışılır. Örneğin,
Newton’un yer çekimi kuramı 200 yıl boyunca geçerli kabul edildiği halde, geçen
yüzyılın sonlarına doğru bazı olguları açıklamada yetersizliği görülünce, eleştirilmiş
ve yerini daha güçlü kanıtları bulunan Einstein kuramına bırakmak zorunda
kalmıştır. Bilimin bu kendi kendini eleştirme özelliği ona kendi kendini düzeltme
olanağı sağlamaktadır.
5. Bilim genelleyicidir. Bilim tek tek olgularla değil olgu türleri ile ilgilenir. Eldeedilen sonuçlar genel olarak ifade edilir. Örneğin, “Metaller ısıtılınca genleşir”, “Sıvılar
bulundukları kabın şeklini alır” gibi önermeler tek tek olguları değil, kapsamı sınırsız olgu sınıflarına ilişkin özellikleri ifade eder.

6. Bilim seçicidir. Bilim evrendeki olup biten bütün olguları değil, önemli gördüğü olguları
konu edinir. Evrendeki bir olgunun bilimsel değer taşıyabilmesi onun, ya inceleme konusu bir problemle ilgili olmasını ya da bir denence veya kuramın sınanmasında
kanıt özelliği göstermesini gerektirir.

7. Bilim birikimli bir süreçtir. Yeni bilgiler daha önceki bilgiler üzerine inşa edilir. Bu
durum bilimde devamlılığı ve gelişmeyi sağlar.
8. Bilim evrenseldir. Bilim adamı yaptığı deney, gözlem ve elde ettiği bulguları, diğer
meslektaşları tarafından doğruluğunun kontrol edilebilmesi ya da araştırmanın aynen
veya kısmen tekrarlanabilmesi düşüncesiyle açık seçik olarak raporlaştırır.
Böylece bilim adamı yaptığı çalışmaları evrensel düzeyde tartışmaya açmış olur. Bilim
bu özelliği nedeniyle bütün ulusların paylaşabilecekleri ortak bir yaşama biçiminin
koşullarını hazırlar.


Alıntıyı dikkatli okumanızı öneririm. Zira dikkatsiz ve fütursuzca yazdığınız yorumlar çamur atma, balçıkla sıvamadan başka bir şey değildir. Akıntıya kürek çekiyorsunuz! "Dünya, düz." ya da "Dünya, öküzün boynuzları üstünde" demenizle aynı doğrultuda yorumlarınız. Bugün dünyanın tepsi gibi düz olmadığını sizin gibi düşünen bilim insanları ortaya çıkarmamıştır. Özellikleri, yöntemi sistemi belli. Kişilerin keyfi yorumlarında cehaletten başka bir şey yok ortada.
Son olarak "gerçek ve doğru"nun ne olduğunu bilmeyenlere bir link vereceğim. Öğrenmek isteyenler için güzel bir yazı.

http://www.felsefe.net/genel-tartisma-alani/4760-gercek-ve-dogru.html#post23256
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
doğrudur fides,
ben asosyal, tek kalmış, ((("""ne sevenim var ne soranım, öyle yalnızım kiii"""))), facebook u da sildim zaten kimse bağlantılarımı beğenip yorum yapmıyor diye, dedim şansımı bir de burada deneyeyim... işte senin gibileri de bana cevap verip en azından gururumu okşuyorlar... cevap vermeniz bile bir lütuftur efenim... ne yapayım akşama kadar tek başıma evde pc başında artık canım sıkılıyordu zaten... :)

ben gene konumuza döneyim...

Mesela tıp (TTB) bilimi diyor ki:
Siyanür: 150-300 mg. alımı 15-20 dakika içinde ölüme yol açar. Etkisini dokularda oksijenasyon işlemini sağlayan sitokrom oksidaz enzimini inhibe ederek gösterir. Cilt tuğla renginde olabilir. Mide ve barsaklarda kanamalar görülebilir.

ya böyle karışık şeyler söyleyip benim örümcek beynimi zorlama... basitçe suyun buharlaşmasını, kaynamasını örnek verebilirsin.


Sen bu deneyi çürüt bak ne istersen. Şart yok koşul yok istediğin yerde çürüt olmadı sana beşibirlik falan alırım yeterki şu nalet bilimi çürüt. İnsanlık seni kurtarıcı olarak bekliyordu şimdiye kadar : )

ya beşibirlik nedir bilmem ama beşi bir yerde diyorsan delikanlı adamız nihayetinde :) yakışmaz bana...

:) fides başından beridir yazdıklarımı ya çarpıtıyorsun ya da bilinçli olarak ortalığı karıştırmaya çalışıyorsun... ya hu,, en başından beridir ben bilimsel çoğu veriyi değil çürütmek, eleştirecek bir donanımım olmadığını söylüyorum zaten, neden bu kadar üstüme geliyorsun. benim uzmanlık alanım farklı ve merak etme alanımda son derece bilimsel çalışıyorum. yani evrimi inkar etmiyorum merak etme... sadece inançlı olmak beni daha huzurlu kılıyor. evrimi kabul edip bir yola çıktığımı düşünüyorum bazen ve kendimi aptal gibi hissediyorum :) cidden öyle. ne yapayım huyumdandır belki.

ileride olacak olan çocuğuna şimdiden üzüldüm... şu hiç tanımadığın adama bile bu kadar şeyi dayatmaya çalışıyorsan, çocuklarını ne hale getireceğini hayal bile edemiyorum :)
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Sende mi bilim testeresi kullanıyorsun Fides:) o zaman açık konuşalım; evrim teorisi kanunlaşamasada kanun gibidir diyor belli çevreler ideolojik yönüde yadsınamaz bu teorinin nese şunu sormak istiyorum diyelim evrim teorisi kanunlaştı sen bunu neye yorarsın? bunu temel alırsan insana ve evrene bakış açın ne olur?
Kısaca elimizde herşeyi açıklayan bir teoriyi geçtim tezimiz bile yok ama evrim kanunlaştı diyelim bu sende neleri değiştirir?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst