Arama sonuçlarınız

İş gücü var ancak istihdam yok. Parası olan sadece kendisi için harcadığından, para dağılımı ise adaletsiz olduğundan... Kalkınmak için gereken tek şey istihdam iken, aç gözlü insanlar o paraların bankada durmasını tercih ediyorlar. Boş evleri satın alıp fahiş fiyatlara veriyorlar. Çok çalışıp...

Sızlanmanın bir faydası oluyor, sızlana sızlana bıkkınlık geliyor, sonunda iyi bari ne olacaksa olsun denilebiliyor. Böyle bir durumda ya kabüllenilir, ya da artık o şekilde davranılmaz. Faydalı olsa da kötü hissettirdiği su götürmez bir gerçek. Gelgelelim insanlar için fayda iyi hissetmekten...

Birlikte göğsünü gere gere çarpışanlar, iyi dostlar oldular. Gelgelelim savaş olmadan bu kadar iyi dost olamadılar. Savaş pekiştirdi. Birlikte yaşanılanlar niteliğe göre dostluğa değer katar, nitelik için illa bir savaşın çıkmasına gerek yok. İnsanlar sadece gülüp eğlendikleri başka insanları...

Dünyada bir zamanlar... Bir zamanlar insan olmak... Neden bir zamanlar, süregitmez, kadına, erkeğe, doğaya bakış değişir. Dinler bu değişimden etkilenir. Reformistler ortaya çıkar, iyiki de çıkar. Komşuya, kadına vs. bakış toplum içinde başkalaştıkça, kurallar da değişir. Kendini geçindiren...

Evrenin tüm sırları bu düşünce üzerine toplanmış gibi bir düşüncenin varlığına inanmıyorum, ancak beni sevindiren çok keşfim oldu kendimce. Artık hayatım aynı olmayacak dedim çok kez, olmadı da. Birçok fikrim başka insanlardan etkilenmedi. Etkilenenlerde var. Sonuçta yalnız yaşamıyorum, başka...

Köyümün bakkalı, köyümün bahçesi, köyümün çocukları... içselleştirilirler. Mahalleler gibi değildirler. Az kişiye aid olduklarından, sanki bize aittirler. Bakkal sanki özel şoför gibidir. Kısacası ayasofya evinin dibinde olsa da senden değildir.

Annemin köyü olur da annemin şehri olmaz. Köyler özerktirler, bakkalı, komşuları iç içedir. Köydeki insan bir bütünün parçasıdır, köyü o oluşturur. Milyonlarca parça küçücük olduğundan pek değeri kalmıyor. Nasıl düşünürseniz düşünün, vazgeçilmez olmadıkça aid olamazsınız. Köyün bir tane bakkalı...

İlk açtığımda gözlerimi; Ben ağlamadım, Anneme sorular sordum; Dinlerken gözlerimi kapamadım. Az bir zaman oldu, başkalarının sözlerinden tatmin olamadım. Yüzümü semaya döndüm; Gözlerim parladı, Tabiatı dinledim, Kötülüklerinden yılıp da caymadım.

Allah'a şükür bir tanıdığım coronavirüse yakalanmadı. İnsanlık olarak zor zamanlar geçirmiyoruz, birçok kişiden coronadan memnuniyet belirtisi gördüm. Hatta bazıları bıyık altından gülüyor. Ruh hali, aile ortamı, meşgaleler sayesinde bazıları biraz daha huzurlu. Bu demek olmuyor ki coronanın bitmemesini istiyorlar.

Allah'ın varlığı maddeden bağımsız olmak zorunda değil, maddenin sırrını çözdüğümüze inanmıyorum. Atom en küçüktü, şimdi kuarklar var, kim bilir daha neler var. Ufku her zaman son sanıyoruz. Mantıken ister inançlı olsun ister inançsız olsun hep var olan birşey olmalı. Çünkü diğer seçenek...

Çalışın. Çalışamıyor musunuz? Çalışıyor da yeteri kadar kazanamıyor musunuz? O zaman çözüm üretemiyorum. Bakın bana, müstakil kralıyım, para parayı çekmiş. Sizde olmadığı için çekemiyor, bu da bir öneri, paranız olsun para parayı çekince fakir kalmazsınız... Altmış tane dairem var, aa senin hiç...

Mutluluk nedir? Sahip olmakmı? Ona sahip olursam mutlu olacağım... Sahip olunmadan da mutlu olunabilir dersem, gülermisiniz? Mutluluğa bir başka tanım getirecek olursak, işlerin yolunda gitmesidir. Sıkılmak işleri rayından çıkartır. Hem işler yolunda olacak, sıkıntı olmayacak. Nasıl olur da...

Kelimeyi nasıl anlamlandırdığını bilmiyorum, ancak benim zihnimdeki hak kavramı çoğunluktan bağımsızdır, emek ile kendisi sebebiyle elde edilir. Kendindendir. Suudi Arabistan'da bile, yabancıların dilediği gibi gezip alkol içebileceği ortamlar yapılmış. Başkasının özgürlüğü diğerine zarar...

Yasaları ortaya çıkartan iyiliğin kendisidir. Yasalar hakkı korur, ancak bazı yasalar azınlığı ezer, yine de çoğunluğa aykırı yasalar bulmak çok çok zordur. Çoğunluğu koruyan, onların yararına olan yasalar çoğunluğa görece yasalardır. Yasalar azınlığı da gözettiği zaman orada gerçek iyilikten...

Pelikan 2 Uçma alçaktan, senin gibi değil; Yakalar bacağından, kırar kanatları Benim gibi değil, sevinmez başkası için; Kıskanır köpekçesine, elimde değil.

Bence bulmuşsun ki dini terk etmişsin. Cevap açık çünkü: İyilik yerine inanç daha önemli olamaz. Yine bence aynı yerde olurlarsa inancın esamesi bile okunmaz.

Tabii ki de; herkes kendince yorumlar. Soru her ne kadar tanrı gerçekten konuşsaydı olsa da. Kimisi Kuran'dan anladığı şekilde, kimisi öfkesiyle, kimisi açık yüreğiyle... Kuran'dan çıkardığım bir şey yok. Ancak bir tanrı varsa kesin olan şu ki, hislerimizi, vücudumuzu, evreni her şeyi o...

Tertemiz olunca, Yüzü kızarmış ailesinin... Arkadaşları terk etmiş, Temizliğiyle kalmış bir başına. Dilemişler kirli olsun; Bize benzesin dilemişler. Kimisi temizliğiyle alay etmiş, Diğeri ona üzüldüğünden dur demiş. Temizliği sevdiğinden sanmış, şaşırmış, Anlamış kendisini sevdiğinden...

Mevlana'yı doğduğum ortam nedeniyle seviyordum, sonra fikirler değişince, sevmemeye başladım. Şimdi yine seviyorum. Yazdığı bazı menkıbelerden çok eleştirilen bir isim, ancak çok güzel yazıları da var. Güzel yazıları ağır basıyor bence. Yazdıklarından yola çıkarak karakterli bir insan olduğuna...

Ancak ölüler ölümsüzlüğün tadını çıkarabilir. Ancak körler körlüğün tadını çıkarabilir, ancak sağırlar... Körlerin, sağırların hayatları da dolu dolu. Başa gelmeyince korkutucu oluyor. Onlar bizim kadar korkmuyorlar. Mutluluk gözde ve kulakta değil. Korkan mutsuzluktan korkuyor. Nice körler...