On gün, on ay, on yıl... insan ömrü ne kadar da kısacık. Alışılagelmiş olan sorgulanmıyor, oysa ki çoğu takdir edilen insan ve de çokça dinler aynı şekilde şimdi gelseler, takipçilerinin çoğu tarafından reddedilirler. Uzunca bir süre sonra az kişi kabül eder, zamanla yayılır. Yine çoğunluğa bakıp karar alındığından sorgulanmaz hale gelirler. Herkes tarafından kabül görülmüş olanı okumak farklıdır, kendi aklını kullanmak farklı.
İnsan ömrü neyi yapmak için kısa, on günde az şey başarılabilir; on ayda bir kısım şeylerde başarı sağlanılabilir, on yılda ise doğru yöntem ve belki şansla her şer başarılabilir. Neyse ki 500-600 yıl yaşayan kimseler yok da çok yaşayınca nelerin değişeceğini bilmiyoruz. Çocukluk, gençlik, yaşlılık, dedelik. Çocukken daha çok kendi dünyamızda yaşarız, yaşın, görmüşlüğün verdikleri topluma dahil olup kendi dünyamızdan çıkıp toplumun dünyasına adım atmamızı sağlar. Liseli gençler de daha kendilerinin farkında olma yolunda olduklarından çocuk kategorisine girerler. Gençlik de ise kendisinin ve toplumun farkına varıldığından artık düzen kurulmuş, kendini bir yere koymuştur. Yaşlılık da bir şeyler gerçekleştirilmiş, kendi halinde bir insan olunmuştur; daha münzevi bir hayatın tercihi muhtemeldir. Dedelik, bir insanın son zamanları, bilge insan mutlu bir yaşam sürdüğünden huzurludur. Dedelik eğer son zamanları olmasaydı, yaşlılık dedeliğe yakın sayılmasaydı, gençlik ortalarda değil yolun başlarında olsaydı. Aynı olgunlukta farklı psikolojilere sahip insanlar doğardı. 90 yaşına gelmiş, ancak önünde daha nice doksan yıllar var... Birçok yanlış yapmış, kendisinin farkına iyi varmış... sıradan bir insan için çok şey değişmezdi, o yine düşünmeden, oyalanarak yaşardı ömrünü. Ancak akıllı bir insan iki yüz yaşına geldiğinde gözleri parlardı, sorunlarını aşmış, ne yapacağını bilir bir halde olurdu. Diyelim ki 3000 sene yaşayan akıllı bir insan 2900 yaşına gelmiş. Bu düşünce sizi heyecanlandırmıyorsa idrak edemiyorsunuzdur. Böyle bir insanın gözlerinden bilgelik akar. Davranışları, hisleri... Çok şeyden tatmin olmuştur...
Genelleme yaparsak belirli yaşlar, çocukluk, gençlik, yaşlılık, dedelik yaşlarıdır. Ancak genellemeye lüzum yok. Ben kendimi dedelik çağını yaşayabilecek bir olgunlukta görüyorum. Bazı yaşlılar ise çocuklar gibiler.