Eğer her bir kavramı, ideolojik veya felsefi kalıplar içine sıkıştırıp, insani motivasyonlardan, yani değer ve taktir'den soyutlamaya kalkarsak, öncelikle en büyük saygısızlığı emeğe yapmış, hatta emeğe karşı insanlık suçu işlemiş oluruz.
Felsefenin temeli de insan ve yaşam, bu çerçevede de bilgelik sevgisi ise; böyle bir konu dahilinde, insanı sahip olduğu duyguları da, tüm işlevlerini de dikkate almadan değerlendiremeyiz.
Yetenek alanında; aslında her insanda değişik yetenekler vardır tezinden yola çıkarsak, pek çok örneklerine rastlanıldığı gibi, emek verip , çalışarak yeteneğini geliştiren veya var olan yeteneğini bilinçli ve doğru kullanarak insanlara yararlar sağlayan bir birey ile tembel, gününü gün etmekten başka bir şey düşünmeyen miskin, bohem birini kıyaslayamayız. Zengin baba parası ile doğru düzgün çalışmadan özel üniversitede okuyup diplomasını alan biri ile, zor şartlarda dirayet göstererek, çalışarak diploma alan birini, sınıfsal fark kabul etmiyorum diye aynı başarı değerinde göremem.
Sınıfsal farklılık bana da komik geliyor, parası olan, ama pek çok erdemden yoksun birinin, parası olmayan ama pek çok erdeme sahip birini aşağı sınıftan görenlerin varlığını inkar edebilir miyiz? Ben asıl o zihniyeti aşağılık olarak görüyorum.
Bazı kavramaları değerlendirirken mutlaka belli dar kalıpların içine sıkışıp kalamayız.
Bu konu da (salt başlık olarak olmasa da) içerik olarak böylesine önemli bir konu.
Asıl üstünlük ve özellik vasıflarının başında ERDEM gelir, erdem dahilinde verilen her emek üstündür, özelliktir. Hemen itiraz etmeden önce (çalmak da emek gerektiren bir eylemdir ama,) hırsızlık yaparak edinilen para ya da başarı ile (fikir hırsızlığı, yapıt hırsızlığı da mevcuttur) emek verilerek, alın teri akıtılarak elde edilen başarı bir olabilir mi? Biri aşağılıkken, diğeri taktire değer bir özelliktir. Şunu diyebiliriz, zaten insan özel bir varlıktır ve yakışan erdemdir. Doğrudur, ama idealler, gerçekleri değiştirmiyor yazık ki.
Felsefenin temeli de insan ve yaşam, bu çerçevede de bilgelik sevgisi ise; böyle bir konu dahilinde, insanı sahip olduğu duyguları da, tüm işlevlerini de dikkate almadan değerlendiremeyiz.
Yetenek alanında; aslında her insanda değişik yetenekler vardır tezinden yola çıkarsak, pek çok örneklerine rastlanıldığı gibi, emek verip , çalışarak yeteneğini geliştiren veya var olan yeteneğini bilinçli ve doğru kullanarak insanlara yararlar sağlayan bir birey ile tembel, gününü gün etmekten başka bir şey düşünmeyen miskin, bohem birini kıyaslayamayız. Zengin baba parası ile doğru düzgün çalışmadan özel üniversitede okuyup diplomasını alan biri ile, zor şartlarda dirayet göstererek, çalışarak diploma alan birini, sınıfsal fark kabul etmiyorum diye aynı başarı değerinde göremem.
Sınıfsal farklılık bana da komik geliyor, parası olan, ama pek çok erdemden yoksun birinin, parası olmayan ama pek çok erdeme sahip birini aşağı sınıftan görenlerin varlığını inkar edebilir miyiz? Ben asıl o zihniyeti aşağılık olarak görüyorum.
Bazı kavramaları değerlendirirken mutlaka belli dar kalıpların içine sıkışıp kalamayız.
Bu konu da (salt başlık olarak olmasa da) içerik olarak böylesine önemli bir konu.
Asıl üstünlük ve özellik vasıflarının başında ERDEM gelir, erdem dahilinde verilen her emek üstündür, özelliktir. Hemen itiraz etmeden önce (çalmak da emek gerektiren bir eylemdir ama,) hırsızlık yaparak edinilen para ya da başarı ile (fikir hırsızlığı, yapıt hırsızlığı da mevcuttur) emek verilerek, alın teri akıtılarak elde edilen başarı bir olabilir mi? Biri aşağılıkken, diğeri taktire değer bir özelliktir. Şunu diyebiliriz, zaten insan özel bir varlıktır ve yakışan erdemdir. Doğrudur, ama idealler, gerçekleri değiştirmiyor yazık ki.
Son düzenleme: