Ütüsüz Yeşil Örtü (--Deneme--)

Arkadaşlar yazdığım bir diğer deneme.Sizinle paylaşmak istedim.Görüşlerinizi bekliyorum.

Egsoz kokularının, suratsız insanların, sevip okşayamadığın yeşil kağıdın, arşa hile ile yükselen beton yığınlarının ve nice ahmaklıkların arasında yaşamak zorunluluğunun verdiği saf acı...Ne berbat birşeydir bu.Halbuki yağmurun teması ile toprak kokularını, tini besleyen benzersiz manzaraları, onun için canını vereceğin ütüsüz yeşil örtüyü, arşa yükselirken çabasının sonucu olarak aynı miktarda toprağa gömülen sabır abidelerini ve nice mucizenin arasında yaşamanın verdiği yalaın ve anlaşılmaz mutluluk...Budur mavi gezegenin hakikati.Burada sürdürmeli sürüden olmayan ömrünü.Gitmemeli asla oraya, pazaryerine.Kan emicilerin arasına.Hakikat düşmanlarının inine.Onların mekanında yağmur değilde çamur yağar, atıkları yüzünden.Dudakları ile kulakları arasına tel çekip zorla gülümserler anca.Gözlerinin önüne yeşil kağıdın gölgesi inmiştir.Zalim ve acımasız.Halbuki yaşam sebebidir ütüsüz yeşil örtüde yağmur.Toprağın abisi.Yeşil kağıt yerine karışık yeşil yeryüzü inmiştir hakikat arayıcısının gözlerine.Hakikatin kanıtları ile yaşar radaki tek dostu, ilham aldığı ve kıskandığı sabır abideleridir.Ait olduğumuz yere gitmeliyiz dostlarım.Kırmalıyız bizi mezar odalarında yaşamak zorunda bırakan zincirleri.Yoksa eğer gücünüz yardım edin birbirinize.Bekliyor sizi hasretle hakikatin mekanı...

daha önceki denemelerinde güzeldi buda güzel,zevkle okudum..yalnız bir nefeste okunan değil de biraz daha uzun olsa kahveyle başa baş bitirir ve belki üstüne bir de tütün sarardım...yağmurla gelen toprak kokusu,ne güzeldir o koku ve nergis çiçeği,sedir ağacının kozalağı ve ciğerlere nakşeden buram buram dağ kekiğinin kokusu..ütülü yeşilin satın alamayacağı kadar bol çeşit ve zenginlikte,her biri birbirinden eşsiz doğa harikaları,hangi birini sayayım...renkleri ise ayrı bir cümbüş..

güzeldi güzel...eline yüreğine sağlık..

Teşekkür ederim öncelikle.Denemelerimi takip ettiğine sevindim.Umarız bir gün insanoğlu anlar oradaki gerçek cevheri ve taşınırız hep beraber beton yığınlarını bırak oraya.Doğdumuz zamanlardaki gibi...Yalnız ve hür.