Türkiye'nin seçimi

Türkiye, milletvekili seçimleri için sandık başında. 53 milyon 765 bin 231 seçmenden sandığa gidenlerin oy kullanma işlemi saat 08.00'de başladı...

Seçmenler 17.00'ye kadar sandık başına gidip oy kullanabilecekler. 20 siyasi partinin katıldığı seçimde 165 de bağımsız milletvekili adayı yarışıyor.

Secim bittikten sonra secim sonuclari ile ilgili bilgilendirmeleri bu basliktan yapabiliriz.

Toplam Sandık: 173863

Toplam Seçmen: 53737208

Secim yasagini delen Haberturkten sonar ilk sonuclar geldi.

HDP baraji gecti.

Su an AKP tek basina iktidar olamiyor.

Verilen oy oranlari;

Sandiklarin yarisi acildi.

AKP-%41.3

CHP-%25

MHP-%17.3

HDP- %11.7

AKP dususte, HDP ve CHP de yukseliste.

evrensel-insan' Alıntı:

Su an AKP tek basina iktidar olamiyor.

Verilen oy oranlari;

Sandiklarin yarisi acildi.

AKP-%41.3

CHP-%25

MHP-%17.3

HDP- %11.7

AKP dususte, HDP ve CHP de yukseliste.

Genişletmek için tıkla ...

CHP yükselişte mi bence ciddi oranda oy kaybetmiş Vatan Partisi sağolsun...

dijital' Alıntı:

CHP yükselişte mi bence ciddi oranda oy kaybetmiş Vatan Partisi sağolsun...

Genişletmek için tıkla ...

Vatan partisi zaten diktatorun oyunuydu.

evrensel-insan' Alıntı:

Vatan partisi zaten diktatorun oyunuydu.

Genişletmek için tıkla ...

Nasıl?
Ulusalcı kanat diye tabir edilen oylar CHP'den Vatan'a kaymasaydı durum başka olurdu tabii HDP'ye de kayan oylar da var, hayırlısı artık yapacak birşey yok...

dijital' Alıntı:

Nasıl?
Ulusalcı kanat diye tabir edilen oylar CHP'den Vatan'a kaymasaydı durum başka olurdu tabii HDP'ye de kayan oylar da var, hayırlısı artık yapacak birşey yok...

Genişletmek için tıkla ...

Soyle;

Onlar bu komplo tutuklanmalarindan soz vererek ciktilar.

Verdikleri soz de su idi. "Evet bizler cemaate yuklenecvegiz ve AKP'den bahsetmeyecegiz."

Ben D.Perincek'i taa maocu yillarindan tanirim.

E.U.Tarhan'a ayni sekilde CHP oy kaybetsin diye parti kurdu.

Kisaca dictator CHP'deki ulusalcilari elde ederek kendiner oy cikarmayi hedefledi.

http://www.felsefe.net/siyaset-meyd...kil-hocalariquot-akp'yi-quotyanilttiquot.html

Akp-40.8

chp-25.4

mhp-17

hdp-12.2

AKP 10 ili daha kaybetti Haziran 7, 2015 |

Genel seçimde ortaya çıkan tablo, AKP’nin geçen seçime göre önde olduğu 10 ilde daha gerilediğini ve birinci parti konumunu kaybettiğini gösterdi.

akp ve mhp dususte.

Bir partinin tek başına hükümeti kurabilmesi için, 550 milletvekilinin yarısından bir fazlası olan 276 vekili bulması gerekiyor. Buna göre şu senaryolar ortaya çıkabilir;

SENARYO 1- AKP 276 VEKİLİ, TEK BAŞINA İKTİDAR OLUR

HDP’nin barajı aştığı durumda, bir partinin tek başına iktidar olması için yüzde 45 oy alması gerekiyor. Bu orana en yakın parti, AKP olarak duruyor. Eğer AKP, yüzde 45 ya da üstü oy alırsa, tek başına iktidar kurabiliyor. Ancak bu, açılan sandıktan çıkan oylar çerçevesinde pek mümkün görünmüyor.

SENARYO 2: AKP AZINLIK HÜKÜMETİ

AKP, 276 milletvekilinin altında kalırsa azınlık hükümeti kurar. Dışardan bir partinin desteğini alır. Bu olasılık, seçim öncesinde ulaştırma eski Bakanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Binali Yıldırım tarafından dile getirilmişti.

SENARYO 3- AKP -MHP KOALİSYON HÜKÜMETİ

AKP ve MHP’nin milletvekili sayısı, koalisyon hükümeti kurup, TBMM’den güvenoyu almaya yetiyor. Başta Başbakan Ahmet Davutoğlu olmak üzere, AKP’liler seçim kampanyası sırasında HDP ve CHP’ye çok sert yüklenirken, MHP’ye karşı daha yumuşak bir üslup sergilemişlerdi. Hatta Davutoğlu, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin memleketi Osmaniye mitinginde, mitinge katılanların Bahçeli ve MHP’yi yuhalamalarını bizzat önlemişti.

SENARYO 4- AKP-CHP KOALİSYON HÜKÜMETİ

Üçüncü senaryo, AKP’nin CHP ile büyük koalisyon kurma olasılığı. Ancak seçim kampanyaları sırasında bu soru CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na soruldu. Kılıçdaroğlu, kesin bir dille bu olasılığı reddetti.

SENARYO 5- AKP-HDP KOALİSYON HÜKÜMETİ

Seçim kampanyaları boyunca üzerinde en çok spekülasyon yapılan senaryo buydu. Ancak HDP EŞ Başkanı Selahattin Demirtaş, seçimlerde yüzde 10′u geçmeleri halinde, AKP ile işbirliği yapmayacaklarını birkaç kez açıkladı.

SENARYO 6- CHP-MHP- HDP KOALİSYON HÜKÜMETİ

AKP’nin tek başına iktidar olamadığı parlamentoda, CHP, MHP ve HDP’nin matematiksel olarak koalisyon kurması söz konusu olabilir. Ancak MHP ve HDP’nin böyle bir koalisyonda birarada olmaları az bir ihtimal olarak görülüyor.

SENARYO 7- CHP-MHP AZINLIK KOALİSYONU, HDP DIŞARDAN DESTEKLER

CHP ve MHP’nin, mevcut oy oranları ile koalisyon kurup, TBMM’den güvenoyu almaları mümkün görünmüyor. İki partinin toplam milletvekili sayısı 220 civarında kalıyor. CHP ve MHP koalisyonu ancak azınlık hükümeti olabilir. HDP ya da AKP’nin dışardan desteği ile parlamentodan güvenoyu alabilir.

BAŞKANLIK TARTIŞMASI

Dört partinin yer aldığı TBMM aritmetiğinde, partilerin seçim kampanyalarında halka verdikleri sözler gözönüne alındığında, Başkanlık sisteminin gelmesi tartışmalı hale geliyor. Seçim kampanyasında Başkanlık sistemini savunan sadece AKP olmuştu. Diğer üç parti, bu sisteme kesinlikle karşı olduklarını ifade etmişlerdi. Başkanlık sistemine geçilmesi için Anayasa değişikliği yapılması gerekiyor.

Anayasaya göre, anayasa değişikliklerinin referanduma sunulabilmesi için en az 330 ile 367 arası bir oyla TBMM’de kabul edilmesi gerekiyor. Bu oy aralığında kabul edilen düzenlemeleri, Cumhurbaşkanı ya referanduma sunuyor ya da Meclis’e iade ediyor. Meclis’in yeniden aynı aralıkta bir oyla anayasa değişikliğini kabul etmesi halinde ise düzenleme zorunlu olarak Cumhurbaşkanı tarafından referanduma götürülüyor.

367 ALMAK GEREKİYOR

Anayasa değişikliklerinin referanduma götürülmeden yürürlüğe girebilmesi için, 367 milletvekilinin oyu gerekiyor. Bu durumda, Cumhurbaşkanı, düzenlemeyi referanduma götürebiliyor ya da onaylayarak yürürlüğe girmesine karar verebiliyor. Açılan sandıkların ortaya koyduğu mevcut tabloda, Başkanlık sistemi için anayasa değişikliği mümkün görünmüyor.

seçimin galibi belli: demirtaş... derhal (yani sabaha çıkmadan) istifa etmesi gerekenler : davutoğlu, kılıçdaroğlu ve perinçektir... iki gün sonra istifasını beklediğim lider de, bahçeli'dir... ülkemizi karanlık bir dönemin beklediğini düşünüyorum... uzun, önce loş ışıklı ama giderek daha karanlık bir mağaranın ağzından giriyoruz... yurttaşlar, sakin olmalı ve dostlarını doğru seçmelidir...

aslında cumhurbaşkanı da, seçimlerde taraf olmuş ve 'bu seçimler bir referandumdur' filan diyerek de muhalefete meydan okumuştur... ama muhalefet, 60 civarındadır ve kendisinin yerinde olsaydım (bütün günahlarıyla ve sevaplarıyla yerini almayı kabul edemeyeceğim, bir tarafa...) istifa ederdim; ama kendisi istifa edemez, düştüğü anda hapistedir... çünkü, ara çözüm yok... kendileri ya iktidarda ya hapiste... türkiye, tarihsel bakımdan bir şişe ağzına, darboğaza hızla sürüklenmektedir... kabus devam ediyor...

birazdahaderinmavi' Alıntı:

seçimin galibi belli: demirtaş... derhal (yani sabaha çıkmadan) istifa etmesi gerekenler : davutoğlu, kılıçdaroğlu ve perinçektir... iki gün sonra istifasını beklediğim lider de, bahçeli'dir... ülkemizi karanlık bir dönemin beklediğini düşünüyorum... uzun, önce loş ışıklı ama giderek daha karanlık bir mağaranın ağzından giriyoruz... yurttaşlar, sakin olmalı ve dostlarını doğru seçmelidir...

Genişletmek için tıkla ...

Bence cok kotumser bir yanasim bu.

AKP iktidari bitmistir, dolayisai ile; otokratiklik diktatorluk ve teokratiklik ve de O.Dogu'nunun karanlik ulkeleri olma olanagi bitmistir.

CHP Turkiye'de alinabilecek sol oylari almistir.

HDP, AKP'nin kurd halki uzxerindeki etkisini bitirmis ve de kurd milliyetcisi olmadigini ona destek veren kurd kokenli olmayanlar ile gostermistir.

MHP aldigi oylar ileparlementoda ve kurulacak hukumette kilit parti durumundadir.

Ya AKP ile birlesecek, ya da Turkluk koyu inadini birakip; CHP ve HDP ile birlesecektir.

Kisaca MHP kilit parti olarak asyni zamanda da politikasi olarak bir donum noktasindadir.

Ya Otokratik teokratik bir yapida yer alacak; ya da sol yanini milliyetciligini korelterekTurkiye'deki kurd halki gercegini gorecek ve kabullenecektir.

Burada kazanan Turkiye halklari olmustur.

Bunu da AKP ye once 400 sonar 376 ve en sonunda da 276 vermeyerek gostermistir.

Ustelik onca engele uc kagida baskiya santaja devlet ve hukumet gucune ragmen.

Turkiye ilk donum noktasini atlatmistir.

Atlatacagi nokta ise MHP HDP birlikteliginin gezi bilinci, sosyo-etik bilinctir.

tek tesellimiz, akp'nin tek başına hüküm sürdüğü günlerden biraz uzaklaşmamız oldu.

kötümser olan, benim yorumum değil de, ülkenin içinden geçtiği tarihsel kesit ve türkiye'nin kabul etmek zorunda kaldığı (yahut dayatılan) koşullardır... ab üyesi ülkelerin koşullarında (yani burjuva demokratik koşullarda) herbiri 5 hükümet devirmeye yetecek boyutta belki 10 skandalın patladığı ülkede, ana muhalefet oyunda anlamlı bir artış sağlayamıyor... yalnız kılıçdaroğlu değil, bütün myk derhal (sabaha çıkmadan) istifa etmelidir...

Anket Sirketleri;



ŞİRKET AKP CHP MHP HDP
ANDY-AR 41,9 25,8 16 10,7
KONDA 41 27,8 14,8 12,6
DENGE 44,6 25,5 16,1 10,5
GENAR 44,6 25,8 15,7 9,5
SONAR 41 26 18,1 10,4
METROPOL 41 27,6 16 11,5
KONSENSUS 43,9 26,7 15,8 9,7
ANAR 44 25 16 10
A&G 42 27 14,8 12,6
AKAM 38,9 28,1 17,6 11,8
BENENSON 39 31,6 14,7 10,5
GEZİCİ 39,3 28,5 17,2 2,4
KAMUAR 35,3 27,9 23,1 7,7
ORC 46 25,3 15, 5 9
POLİTİCKS 45,2 26,3 15,4 9,6
VERA 43,5 27,1 16 9,6
MAK 43,6 24,9 16,4 9,9

bırak evrensel, baykal'ın bir kasetle gönderildiği dönemde (o günlerde yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre) chp'nin oy oranı 28 idi... bunca yıl çalıştım; ama 25,5 'a geldim diyorsan; istifa et... manda leşi gibi suyun önünü kapatma... toplumsal dinamiği frenlemeye devam etme.... bu ülkede bir gezi direnişi yaşanmış... polis rakamalarıyla on bir milyon insan, işinden atılmak, yaralanmak ve ölmek pahasına meydanlara çıkmış... ana muhalefet olarak sen kimsin ve neredesin... dur bir düşün... kılıçdaroğlu, genel başkan olduktan sonra; mecliste sayıları yetmediği için önemli bir direnç gösteremediler... ama meclis dışında, halkla birliktr tek bir muhalefete eylemi yaptılar mı... eğitim gericileştirilirken, laiklik yok edilirken, yargı bağımsızlığının ırzına geçilirken; ana muhalefet halkı meydanlara çağırarak tek bir yürüryüş, tek bir miting yaptı mı; yapmadı mı... kılıçdaroğlu, şü soruyu yanıtlamalıdır: eğer meclis içinde etkili muhalefet için sayınız yetmiyorsa, hayatın içinde, meydanlarda hangi muhalefeti örgütledinzi... gezi direnişinin sonunda, bülent arınç demirtaş'a ve bahçeli'ye (örtük olarak da kılıçdaroğluna) yani meclis içindeki muhalefete teşekkür etti... ne diyerek... neden acaba... yalnız iktidar partisi değil; parlamentodaki bütün partiler, abd ve ab tarafından devşirilmiş partilerdir... nokta...

birazdahaderinmavi' Alıntı:

kötümser olan, benim yorumum değil de, ülkenin içinden geçtiği tarihsel kesit ve türkiye'nin kabul etmek zorunda kaldığı (yahut dayatılan) koşullardır... ab üyesi ülkelerin koşullarında (yani burjuva demokratik koşullarda) herbiri 5 hükümet devirmeye yetecek boyutta belki 10 skandalın patladığı ülkede, ana muhalefet oyunda anlamlı bir artış sağlayamıyor... yalnız kılıçdaroğlu değil, bütün myk derhal (sabaha çıkmadan) istifa etmelidir...

Genişletmek için tıkla ...

Su gercegi gormek gerekir.

Turkiye devleti hic bir zaman tarihinde demokratik sosyal hukuk devleti olamamistir.

O yuzden tek partili iktidarlar parti devletine donmustur.

Bu acidan bile koalisyon ulke ve toplumu acisindan cok sesliliktir.

O yuzden yorumun ile reelTurkiye tarihi bir biriner uymuyor.

Turkiye tarihinde sol hic bir zaman %30'u gecememistir, o da bir birlik altinda oldugu zaman.

O yuzden politik bakis ile Turkiye reel tarihi uyusmak zorundadir.

Su anda olan sevindirici durum, geriye gidisatin sekteye ugratilmis olmasidir.

Zaten ilk elde de fazla bir sey beklemek, Turkiye tarihine uymaz.

birazdahaderinmavi' Alıntı:

bırak evrensel, baykal'ın bir kasetle gönderildiği dönemde (o günlerde yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre) chp'nin oy oranı 28 idi... bunca yıl çalıştım; ama 25,5 'a geldim diyorsan; istifa et... manda leşi gibi suyun önünü kapatma... toplumsal dinamiği frenlemeye devam etme.... bu ülkede bir gezi direnişi yaşanmış... polis rakamalarıyla on bir milyon insan, işinden atılmak, yaralanmak ve ölmek pahasına meydanlara çıkmış... ana muhalefet olarak sen kimsin ve neredesin... dur bir düşün... kılıçdaroğlu, genel başkan olduktan sonra; mecliste sayıları yetmediği için önemli bir direnç gösteremediler... ama meclis dışında, halkla birliktr tek bir muhalefete eylemi yaptılar mı... eğitim gericileştirilirken, laiklik yok edilirken, yargı bağımsızlığının ırzına geçilirken; ana muhalefet halkı meydanlara çağırarak tek bir yürüryüş, tek bir miting yaptı mı; yapmadı mı... kılıçdaroğlu, şü soruyu yanıtlamalıdır: eğer meclis içinde etkili muhalefet için sayınız yetmiyorsa, hayatın içinde, meydanlarda hangi muhalefeti örgütledinzi... gezi direnişinin sonunda, bülent arınç demirtaş'a ve bahçeli'ye (örtük olarak da kılıçdaroğluna) yani meclis içindeki muhalefete teşekkür etti... ne diyerek... neden acaba... yalnız iktidar partisi değil; parlamentodaki bütün partiler, abd ve ab tarafından devşirilmiş partilerdir... nokta...

Genişletmek için tıkla ...

Kusdura bakma ama senin yazdiklarin senin politik gorusun, bunlar maalesef Yasanan ve reel turkiye ve tarihi ile uyusmuyor.

Senin Turkiye toplumundan istedigin, Turkiye toplumunun sana sunabilecekleri degil.

Kilictaroglu ilk defa muhalefet degil, alternative olmustur.

Son cumlen zaten kilit noktasi.

Yani turkiye hic bir zaman turkiyeden yonetilmemistir.

Su basliga bir goz at.

http://www.felsefe.net/siyaset-meydani/74511-turkiye'nin-gelecegini-belirliyecek-sorular.html

bırakın solun tarihini filan... bu tarihsel aşamada, türkiye, yeni ve karanlık bir ortaçağın, başlangıcındadır... adamlar, ya sonsuza kadar iktidarda kalacaklar ya müebbet hapsi boylayacaklar... arada başka bir çıkış yok... bunu da çok iyi biliyorlar... boş yere değil; cumhurbaşkanı, parlamanter rejim bekleme odasına alınmıştır (anayasa mülgadır) yahut, kefenimle geziyorum filan diyor... (herhangi bir ab üyesi ülkede, bir içişleri bakanı, hem de meclis kürsüsünden, 'anayasayı tanımıyoruuuuzzzz' diye bağırabilir mi...) üçe bölünmüş bir toplum var: dinci-gerici odak, ayrılıkçı kürt milliyetçisi hareket ve laik demokratik, cumhuriyetçi güçler... ülkenin geleceği bakımından, kaygılıyım...