Türkiye'den Haberler

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Gündem (Dünya\/Türkiye) kategorisinde birazdahaderinmavi tarafından oluşturulan Türkiye'den Haberler başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,075 kez görüntülenmiş, 33 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Gündem (Dünya\/Türkiye)
Konu Başlığı Türkiye'den Haberler
Konbuyu başlatan birazdahaderinmavi
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
soL yazdı, Bayraktar teyit etti: Yolsuzluk talimatı Başbakan'dan!

Bakan Bayraktar'ın istifa ederken yolsuzluk talimatlarının Başbakan'dan geldiğini açıklaması gündemi sarstı. soL Pazar günü üç ayrı haberle yolsuzluk skandalının arkasındaki ismin Başbakan Erdoğan olduğunu ortaya koymuştu.

(soL - Haber Merkezi) Adı yolsuzluk ve rüşvet iddialarına konu olan Bakan Erdoğan Bayraktar'ın istifa ederken sarf ettiği sözler hükümette deprem etkisi yarattı. Bayraktar soruşturma dosyasında yer alan işlemlerin büyük çoğunluğunu Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla yaptıklarını, dolayısıyla Erdoğan'ın da istifa etmesi gerektiğini belirterek, kendisine istifa açıklamasının yazılı olarak verildiğini ve bu yolla Başbakan'ı rahatlatmak için istifaya zorlandığını iddia etti.

soL olarak gündemdeki yolsuzluk ve rüşvet skandallarının ucunun Başbakan Erdoğan'a kadar uzandığını dile getirmiştik. 22 Aralık 2012 günü yayınladığımız haberlerde Zorlu Center'daki kaçak yapının açılması, Ağaoğlu'nun inşaatındaki imar izninin genişletilmesi ve Şişli'deki kilise arazisinin peşkeş çekilmesinin ardında Başbakan Erdoğan'ın talimatı olduğunu vurgulamıştık.

Bakan Erdoğan Bayraktar'ın istifasını açıklarken dile getirdikleri de, soL'un haberleriyle gündeme getirdiği gerçekleri doğrular nitelikte.

İşte soL'un yolsuzluk ve rüşvet skandalının arkasındaki ismi açıkladığı o haberler.

Başbakan'dan Zorlu'nun kaçak yapısı için 'açın' talimatı!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yönelik operasyonda, Beşiktaş’taki Zorlu Center’ın 86.000 metrekaresinin kaçak olduğu sonradan yasadışı olarak ve sahte raporlarla kılıfına uydurulduğu ortaya çıktı. Başbakan'la gizli bir toplantının yapıldığı ve Başbakan'ın "kaçak yapıyı açın" talimatı verdiği iddia edildi.

Ağaoğlu imar değişikliklerini bizzat Başbakan'la halletmiş!
Ali Ağaoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinden geçiremediği imar değişikliklerini bizzat Başbakan Erdoğan ile görüşerek hallettiği iddia ediliyor. İddianın sahibi, bizzat Ali Ağaoğlu. Ağaoğlu'nun şok telefon görüşmeleri, teknik takibe takıldı.

Kilise vurgununda 200 trilyonluk 'özel' talimat Başbakan’dan!
Bulgar Kilisesi Vakfına verilen Şişli'deki 60 dönümlük arazinin Özel Proje Alanı ilan edilmesi için 17.07.2013 tarihinde Ankara’da Başbakan Erdoğan ile görüşüldüğü ve Başbakanın, ÇŞB Bakanı Erdoğan Bayraktar’a talimat vermesi üzerine işlemlerin tamamlandığı iddia ediliyor.


(sol portal)
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
Çarşamba, 25 Aralık 2013 - 17:14
Ankara'da TCDD'ye soruşturma şoku!

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TCDD'nin yaptığı bazı ihalelerle ilgili ihbarlar üzerine bir soruşturma yürütüldüğünü ancak konu hakkında kamuoyuna yansıyan iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında TCDD'nin de soruşturulduğu iddialarıyla ilgili bir açıklama yayınladı. Kamuoyuna yansıyan iddiaları yalanlayan savcılık, soruşturmayı ise kabul etti.

Açıklamada TCDD'nin yaptığı bazı ihalelerle ilgili ihbarlar üzerine bir soruşturma yürütüldüğünü ancak konu hakkında kamuoyuna yansıyan iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
Yolsuzluk operasyonuna adı karışan Çevre ve Şehircililk Bakanı Erdoğan Bayraktar, hem bakanlıktan hem de milletvekilliğinden istifa etti... Bayraktar istifa açıklamasında oldukça önemli ifadeler kullandı:

Ben müsaadenizle basın açıklaması şeklinde çok kısa ifadelerde bulunmak istiyorum. 17 Aralık tarihinde yapılan operasyon dosyasında şahsımı rencide edecek veya izah edemeyeceğim hiçbir husus yok. Ancak Sayın Başbakan'ın istediği Bakanla çalışmak veya istediği bakanı görevden almak en tabi hakkıdır ve yetkisidir. Fakat rüşvet ve yolsuzluk ifadelerinin bulunduğu bir operasyon sebebiyle istifa ediniz ve beni rahatlatacak deklarasyonu yayınlayınız şeklinde tarafıma baskı yapılmasını kabul etmiyorum. Etmiyorum çünkü, soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan'ın talimatıyla yapıldı. Bu minval üzere bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa ettiğimi açıklıyorum. Bu milleti ve vatanı rahatlatmak için sayın Başbakan'ın istifa etmesi gerektiğine inandığımı ifade ediyor, yüce milletime saygılar sunuyorum. (sol..)
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
Başbakan Erdoğan yeni kabineyi sunmak üzere Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne çıkıyor. Erdoğan'ın listesini Cumhurbaşkanı Gül'ün onaylayıp onaylamayacağı merak konusu. Gül'ün Erdoğan kabinesine onay vermemesi durumunda Ankara'da iktidar koltuğu büyük krize düşecek.

Gül'ün Erdoğan'ın listesini reddedeceği iddiaları iktidar kulislerinde konuşuluyor.

Meselenin aslı kısa süre sonra anlaşılacak.

İşte Erdoğan'ın yeni kabinesindeki isimler:

Efkan Ala İçişleri Bakanı

Numan Kurtulmuş Ekonomi Bakanı

Mustafa Şentop Adalet Bakanı

İsmet Yılmaz Ulaştırma Bakanı

Ömer Çelik AB Bakanı ve Başmüzakereci

Mahir Ünal Kültür ve Turizm Bakanı

Alpaslan Kavaklıoğlu Milli Savunma Bakanı

Ayrıntılar geliyor...

Odatv.com
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
AKP'nin 'Gafçı' Bakanı olarak bilinen eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin istifa etti. AKP Ordu milletvekili Şahin istifasını hem TBMM'ye hem de AKP Genel Merkezi'ne gönderdi.

Ayrıntılar geliyor...
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
Türkiye'yi sarsan operasyon dalgasına bir yenisi ekleniyor.

Edinilen bilgiye göre; Savcılık aralarında çok ünlü isimlerin de olduğu listeyi İstanbul Emniyeti'ne gönderdi. Ancak Emniyet'in nasıl hareket edeceği merak konusu. İddiaya göre; Emniyet "direniyor" ve Savcılık ile aralarında bir kriz var.

Bu "direnme" nedeniyle; İstanbul Valisi, yeni atanan İstanbul Emniyet Müdürü ve İstanbul Emniyeti Mali Şube Müdürü hakkında da savcılık soruşturması başlatıldığı belirtildi.

İstanbul'daki tüm emniyet müdürlerinin Vatan Emniyet'te toplandığı da iddia ediliyor.

Geçen hafta da İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet Arıbaş şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırılmıştı. Ancak Emniyet, Arıbaş'ı ifadeye göndermemişti.

KİMLER GÖZALTINA ALINACAK

Gazeteci Ercan Gün, Twitter hesabından; 2. dalga soruşturmasını TMK savcısı Muammer Akkaş'ın yürüttüğünü ve gözaltı için 30 kişilik bir liste verildiğinin iddia edildiğini, söyledi. Gün, "2. dalganın gözaltı talimatının başsavcı tarafından İstanbul polisine iletildiğini doğruladım. Kesin bir dille ikinci dalga operasyon başladı" dedi.

Gün, "Bu yeni dalga ikinci değil...Yeni bir soruşturma olduğu belirtiliyor..Yani yeni bir soruşturma ile karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.

AHMET ŞIK LİSTEYİ YAYINLADI

Gazeteci Ahmet Şık twitter hesabından gözaltına alınmak istenenlerin listesini yayınladı.

Gazeteci Şık'ın tweet'leri şöyle:

- Bugün savcılık tarafından başlatılmak istenen ancak polisin emre uymadığı operasyonlar ve gözaltı lisetis de YHT yolsuzluğuyla ilgili
- Gözaltına alınması istendiği öne sürülen isimler şöyle: TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, Emlak İnşaat Daire Başkanı Suat Altın,
- TCDD YHT Bölge Müdürü Erol Tuna Aşkın, TCDD Vakfı Genel Müdürü Yavuz Kıran, TCDD Gen. Müd. Özel Kalem Müd. Baykal Tul
-TCDD Genel Müdür Yardımcısı Erol İnal, TCDD Limanlar Daire Başkanı Muhsin Yılmaz, TCDD Teftiş Kurulu Başkanı Nuğman Yavuz ile Duran Yaman
- Kamil Kahyaoğlu, Mehmet Karakoyun, Arif Tezel, Şükrü Çelikyürek,Başar Karaman, Hakan Kocak ,Talih Çelebi, Yusuf Kenan Güner
- ŞÜPHELİ FİRMA SAHİPLERİ VE ÇALIŞANLARI: Hasan DAĞCI: Belen İnşaat Taahhüt ve Turizm Ticaret Limited Şirketi ortaklarından)
- Cemalettin HABERDAR: (Indeks Firması adına hareket eden (Ulaştırma Bakanı Yıldırım’ın bacanağı),
- Mehmet CENGİZ: Cengiz İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı, Orhan NURDUHAN: NURSOY Şirketler Grubu Sahibi
- Mahmut Can BAYOĞLU: İNDEKS Elek. Elektronik Mak. İnş. Ve Mal. Turz. Oto. Nak. Deniz Araç.San.Tic.A.Ş.sahibi,
- Nursel SÖKEL: İKO Proje ve MAH İnşaat Peyzaj Ticaret yetkilisi, Ferit RIZVANOĞLU: FERMAK İnşaat Taahhüt A.Ş sahibi,
- Necip ATEŞ: (Demiryapı firması çalışanı), METSE Yapı Firması hissedarları Muhittin IŞILDAK ve Serdar IŞILDAK,
- NURSOY Şirketler Grubu sahibi Orhan NURDUHAN ve aynı firma çalışanı Hikmet KIZILCA, MİLENYUM ve ANTİ İnşaat Firmaları sahibi Hasan YÜKSEL,
- 2M Makine şirket yetkilisi Aytuğ YÜKSEL, BAHA İnşaat Firması sahibi Hasan BALCI, OBA İnş.San.Ltd.Şti sahibi Binali BORAN,
- TOPAKTAŞ Firması Sahibi Mürşit MAHMUTOĞLU ve ortağı Hatice Nurdan ÇELEBİ ve çalışanı Sungur GÖKTEPE,
- DEMİR Yapı Firması sahibi Raşit DEMİR ve Hayrullah DEMİR, TELEMOBİL BİLGİ İLETİŞİM firması yetkilisi Umut ALTINAY,
- MAH İnşaat Peyzaj Ticaret firması yetkilisi Nursel SÖKEL, TUR İnşaat sahibi Turgut TÜRKEŞ, FERMAK İnşaat sahibi Ferit RIZVANOĞLU
- OMF Yazılım şirketi sahibi M. Sami ÖZDEMİR, BİTMEK Teknik Hizmetler firması sahibi İdiris DEMİRCİ,
- İNDEKS firması sahibi Mahmut Can BAYOĞLU ve çalışanı Hakan DAMAR
- Emniyet ve savcılık kulislerinde dolaşan iddialara göre gözaltı listesindeki isimleriden en önemlisi ise RTE'nin oğlu Bilal Erdoğan
- Polis dosyalarında Yasin El Kadı'ın isminin geçtiği de kulislerde gazeteciler söyleniyor.
- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ekonomik büyüklüğü 100 milyar Doları bulan, uluslararası çapta çok büyük bir karapara aklama, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma ve yolsuzluk dosyası hazırlandı.Mart 2012’de başladığı öğrenilen soruşturmada 28 adet dev ihalede usulsüz işlemler tespit edildi. 100 Milyar Dolarlık bir kamu zararı ve haksız kazanç sağlanarak hazinenin büyük zarara uğratıldığı belirlendi. Soruşturma kapsamında Başbakanlık, Ulaştırma Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Başbakanlık Kalkınma Ajansının onlarca şüpheli işlemi izlenerek tespit edildi.
- Soruşturmada ismi geçen kritik isimlerden bazıları: Başbakan Erdoğan’ın oğulları Necmettin Bilal ve Burak Erdoğan, Erdoğan’ın danışmanı Hasan Doğan, Başdanışman İbrahim kalın, Latif topbaş, İBB Genel sekreteri Adem Baştürk, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, Binali Yıldırım’ın danışmanı Ömer Sertbaş, İsmet Yıldırım, işadamları Yasin El Kadı, Celal Koloğlu, Mehmet Cengiz, Fatih Saraç, İbrahim Çeçen, Adnan Çebi, Abdullah Tivnikli, Üsame Kutup, Orhan Cemal Kalyoncu.
- Soruşturulan Kurum ve Kuruluşlar: Turkuaz Grup, (Sabah ve ATV), Bosphorus 360, BİM, Başbakanlık Kalkınma Ajansı, Kolyoncu Grup, KİPTAŞ, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Al Baraka Türk, TÜRGEV.

İSTANBUL BAŞSAVCILIĞI YALANLADI AMA...

Karapara ve yolsuzluk soruşturmasında listede bakanlar, çok sayıda milletvekili ve ünlü kişilerin olduğu söyleniyor. Şüpheliler için Yasin El Kadı'ya mali destek sağladığı iddiası da konuşuluyor. Yani "terör finansmanı"nın da suçlamalar arasında olduğu belirtiliyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan ilk açıklamada, "İstanbul'da Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında yürütülen bir soruşturma veya operasyon yok" denildi.

Ergenekon davası sürecinden bildiğimiz gibi; dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'den habersiz operasyonlar da yürütülmüştü.

Zira İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı ikinci açıklamada özetle şöyle dedi:

“Görev ve yetki kurallarına uyulmayarak mevzuata aykırı olarak soruşturma bilgilerini medya organlarına verilerek oluşturulan tartışma ortamında soruşturmaların sağlıklı yürümeyeceği öncelikli soruşturma makamlarınca bilinmesi gerekir”.

Kuşku yok ki; Başsavcılık bu açıklamasıyla, soruşturmanın başındaki isim olan Muammer Akkaş'ı hedef alıyordu.

Bununla birlikte...
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise, TCDD'nin yaptığı bazı ihalelerle ilgili ihbarlar üzerine bir soruşturma yürütüldüğünü ancak konu hakkında kamuoyuna yansıyan iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı.

Odatv.com
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
İkinci dalgada inanılmaz yolsuzluk iddiaları
Yeni yolsuzluk soruşturmasının boyutunun 100 milyar dolar olduğu öne sürülüyor

Canan Coşkun/CumhuriyetYayınlanma tarihi: 25 Aralık 2013 Çarşamba


Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ikinci dalgasıyla ilgili iddialar dün gündeme bomba gibi düştü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ekonomik büyüklüğü 100 milyar doları bulan, uluslararası çapta “kara para aklama, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma ve yolsuzluk” iddiaları ile gizli bir soruşturma yürütüldüğü iddia ediliyor. Savcılığın aralarında işadamlarının da bulunduğu çok sayıda isim hakkında gözaltı ve arama kararı verdiği; İstanbul Emniyeti'nin bu karara direndiği öne sürüldü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ise İstanbul’da Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yapılacak yeni operasyon iddialarını yalanladı.

2012 yılının Mart ayında başladığı öne sürülen soruşturmada 28 adet dev ihalede usulsüz işlemler yapılarak kamunun 100 milyar dolar zarara uğratıldığı iddia edildi. Soruşturma kapsamında Başbakanlık, Ulaştırma Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Başbakanlık Kalkınma Ajansı’nın yaptığı şüpheli işlemlerin tespit edildiği de iddialar arasında yer alıyor. Terörle Mücadele Kanunu ile yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş’ın yürüttüğü öne sürülen yolsuzluk soruşturmasında isimleri geçen şirketlere “tedbir uygulanacağı” iddia edildi. Soruşturma dosyasında yolsuzluk yapıldığı iddia edilen şüpheli işlemler ve ihaleler şöyle sıralandı:

. Etiler Polis Okulu arazisi.

. Sultanbeyli maden arazisi.

. Kadıköy 3. İcra İflas Müdürlüğü arazisi.

. Mecidiyeköy Mahmutbey metro hattı ihalesi.

. 14 termik santral ihalesi.

. Marmaray’da büfe ihalesi.

. Çanakkale Karayolu ihalesi

. İstanbul Ankara Hızlı Tren Projesi

. Viranşehir-Kızıltepe yol ihalesi

Soruşturmada 2001 yılından bu yana ABD, BM ve AB tarafından uluslararası alanda El Kaide finansörü olduğu gerekçesiyle aranan ve mal varlığı dondurulan Yasin el Kadı’nın da isminin geçtiği öne sürülüyor. Soruşturma dosyasında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın yönetiminde bulunduğu TÜRGEV'in de soruşturulan kurumlar arasında yer aldığı iddia ediliyor.


Vatan'da büyük 'kriz'

Operasyon kararının nöbetçi Terörle Mücadele Kanunu hâkimi tarafından alındığı ve dün sabah saat 09.00’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne ulaştırıldığı öne sürüldü. Yeni İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok’un ise operasyon için polise izin vermediği ve mahkeme kararında adı geçen 42 şüphelinin isimlerinin deşifre edildiği iddia edildi. Şüphelilerin aldıkları bilgi üzerine ikamet ve ofislerinde tedbir alarak delilleri yok etmeye çalıştığı yönünde Savcı Akkaş’a bilgi geldiği kaydedilerken Akkaş’ın bu gelişme üzerine Emniyet Müdürü ve İstanbul Valiliği hakkında soruşturma açmaya hazırlandığı savunuldu.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
Savcı: Soruşturma yapmam engellendi
Savcı Muammer Akkaş, "Tarafınca yürütülen soruşturmada karşılaştığım baskılar nedeniyle bir açıklama zarureti ortaya çıktı. Bugün itibariyle, dosyada yer alan arama, el koyma ve gözaltı kararlarıyla birlikte uhdemden alındı" dedi.

DHAYayınlanma tarihi: 26 Aralık 2013 Perşembe

Tarihi rüşvet ve yolsuzluk operasyonları ile tutuklamalarının ardından varlığı ortaya çıkan 2'nci soruşturmayı yürüten Savcı Muammer Akkaş yazılı bir açıklama yaptı. Akkaş, yazılı açıklamasını saat 16.00 sıralarında bizzat kendisi Adliye kapısına kadar getirdi ve habercilere de kendi dağıttı.



Muammer Akkaş açıklamasında şunları kaydetti:

"Tarafımca yürütülen soruşturmada, karşılaştığım baskılar nedeniyle aşağıdaki açıklamayı yapma zarureti hasıl olmuştur.



Uzun bir süredir, içinde kamuoyu tarafından yakından tanınan kişiler ile bir kısım kamu revüleri hakkında önemli iddiaların bulunduğu, çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet, nüfuz ticareti, sahtecilik, tehdit, 2863 sayılı yasaya muhalefet gibi suçlara ilişkin 2012/656 sayılı soruşturmayı yürütmekteydim.

Kanunun emri gereği gizli olarak yürütülmesi gereken soruşturmanın deşifre edilip basına yansımaya başlaması ve delillerin karartılmasına yönelik olarak önlem alındığını tespit etmem üzerine harekete geçmeden önce dosyayı 24.12.2013 günü sayın Başsavcım Turan ÇOLAKKADI ve Başsavcı vekilim Oktay ERDOĞAN'a ayrıntısı ile arz ettim.

SAVCI AKKAŞ AÇIKLAMA METNİNİ İŞTE BÖYLE DAĞITTI


Suçlarla ilgili delillerin karartılmadan bir an önce toplanabilmesi için Nöbetçi Hakimlikten soruşturma ile ilgili alınan arama ve elkoyma kararları ile gözaltına alma kararım dün sabah itibariyle İstanbul Emniyet Müdürlüğüne, gereğinin yerine getirilmedi için gönderdim.

Bilahare basın yayın organlarında ve internet sitelerinde gözaltına alınacak bazı isimlerin yer aldığını ve delillerin karartılmaya başladığını tespit ettim. Aynı gün saat 19:00 sıralarında operasyonda görev alacak Şube müdürleri ile adliye binasında yaptığım görüşmeye rağmen mahkeme kararının ve gözaltına alma kararının yerine getirilmediğini belirledim.

Bugün itibariyle bu soruşturma dosyasının, içerisinde yer alan arama, elkoyma ve gözaltı kararları ile birlikte gerekçe gösterilmeden uhdemden alındığını öğrendim. Bundan sonra sorumluluk İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcı Vekilindedir. Tüm meslektaşlarım ve kamuoyu bilmelidir ki; bir Cumhuriyet Savcısı olarak soruşturma yapmam engellenmiştir.

Dolayısıyla hem Başsavcılık üzerinden hem de yargılama kararlarını uygulama durumunda olan Adli Kolluk üzerinden yargıya açıkça baskı yapılmış ve mahkeme kararlarının uygulanması önlenmiştir. Mahkeme kararlarını uygulamayarak sıralı amirler suç işlemiştir. Şüphelilerin önlem alması, kaçması ve delil karartmasına imkan verilmiştir.

Devletin üç temel erkinden biri olan, bağımsız ve tarafsız bir şekilde görev yapması beklenen yargı erkinin bir mensubu olarak bizlerden beklenen, mevzuatın bize vermiş olduğu yetki çerçevesinde işlenen suçlar ve suç işleyenler hakkında gereğinin yapılmasıdır. Görevimiz, baskılardan korkarak ve çekinerek milletin hukukunu çiğnetmek değil, milletimizin hukukunu koruma yolunda görevimizi hakkıyla yerine getirmeye çalışmaktır.

Bu zorlu süreçte, en başta meslek büyüklerimiz olmak üzere bütün hukuk camiasından yargı bağımsızlığına sahip çıkmalarını bekliyorum.Saygılarımla.Muammer AKKAŞ Cumhuriyet Savcısı"
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
HSYK'dan önemli açıklama!

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, yolsuzluk operasyonu sonrası AKP tarafından çıkarılan ve soruşturmaya müdahale olarak yorumlanan Adli Kolluk Yönetmeliğinde yapılan değişikliklere tepki gösterdi.

(soL - Haber Merkezi)

Açıklama şu şekilde:

Kamuoyunda yargıya ilişkin yapılan tartışmalar ve Adli Kolluk Yönetmeliğinde yapılan değişiklikler HSYK Genel Kurulunda görüşülerek aşağıdaki açıklamanın yapılmasına 25.12.2013 tarihinde oyçokluğu ile karar verilmiştir.

Kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü demokratik hukuk devletinin olmazsa olmaz temel esaslarıdır. Kuvvetler ayrılığı yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirinden bağımsız, birinin diğerine üstün olmadığı, medeni bir iş bölümü ve iş birliği içerisinde görev yaptığı sistemdir.

Anayasamıza göre herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet organları ve idare makamları da bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

Yasama ve yürütme organlarına karşı bağımsızlığı korunan yargı, yönetenlere karşı yönetilenlerin güvencesidir. Hukuka aykırı eylem ve işlemlerde bulunulması halinde yönetenlerin de herkes gibi yargı tarafından denetlenmesi demokratik hukuk devletinin bir gereğidir.
Anayasamızda savcıların adli görevleri ile hâkimlerin idari görevleri yönünden teftiş, denetleme ve genelge düzenleme yetkisinin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na ait olduğu belirtilmiştir.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 157, 160, 161 ve 164 üncü maddelerinde de; soruşturmanın gizli olduğu; ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle doğrudan doğruya her türlü araştırmayı yapabileceği; adli kolluk görevlilerinin el koydukları olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri emrinde çalıştıkları Cumhuriyet savcısına derhal bildirmek ve bu Cumhuriyet savcısının adliyeye ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlü oldukları; adli kolluk görevlilerinin adli görevlerin haricindeki hizmetlerde üstlerinin emrinde oldukları, ancak soruşturma işlemlerinde sadece Cumhuriyet savcısının emirlerini yerine getirecekleri; Cumhuriyet savcılarının sözlü veya yazılı istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kolluk amir ve memurları hakkında da Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılacağı hususları açıkça vurgulanmıştır.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 167 nci maddesinde Adalet ve İçişleri Bakanlıklarınca çıkarılacak Adli Kolluk Yönetmeliğinin kapsamı düzenlenmiş olup, Cumhuriyet savcılarının adli görevlerine ilişkin hususların bu Yönetmelik kapsamında bulunmadığı izahtan varestedir. Ayrıca adli görevi bulunmayan mülki idare amirlerinin de bilgilendirilmesini içeren 21.12.2013 tarihli “Adli Kolluk Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in 2 nci ve 3 üncü maddeleri yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkeleri ile Anayasanın ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili hükümlerine açıkça aykırıdır.

Diğer taraftan Anayasamızın 159 uncu maddesi ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu’nun 4 üncü maddesinde hâkim ve savcıların görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun görevleri arasında sayılmıştır.

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Anayasanın ve Kanunun kendisine verdiği yetki ve görev çerçevesinde, hâkimler ve savcılar hakkında bugüne kadar gelen tüm ihbar ve şikâyetleri titizlikle değerlendirmiş ve ilgili kanunlarda yer alan disipline ilişkin hükümleri uygulamıştır. Nitekim 2013 yılı içerisinde Kurulumuza gelen ihbar ve şikâyetler üzerine 13.500 hâkim ve savcıdan 331’i hakkında soruşturma izni verilmiş ve 19’u meslekten çıkarma cezası olmak üzere toplam 288 hâkim ve savcıya değişik disiplin cezaları verilmiştir.

Görüldüğü üzere HSYK, hâkim ve savcıların görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sıfat ve görevlerinin icaplarına uyup uymadığını titizlikle araştırmakta ve eylemleri sabit görülenler hakkında gereken disiplin cezalarını uygulamaktadır.
Bu itibarla; hâkim ve savcıların yasalara aykırı davranışta bulunduğunu veya sıfat ve görevlerine uygun davranmadığını düşünen herkesin HSYK’ya şikâyette bulunması mümkündür. Görev sınırlarını aşan veya suç teşkil eden eylemlerde bulunan hâkim ve savcı varsa o hâkim ve savcılarla ilgili bugüne kadar gereğine tevessül edildiği gibi bundan sonra da edileceği izahtan varestedir. Soruşturmaların yürütülmesine ilişkin yetki aşımı veya usulsüzlük olması durumunda bu konularda da 2802 sayılı kanunun disiplin maddeleri gereğince işlem yapılacağı açıktır.

Ancak; özveri ve titizlikle görev yapan yargı mensuplarını zan altında bırakan beyan ve yazıların da, hukukun üstünlüğü ve çağdaş demokrasinin unsuru olan bağımsız yargıya zarar vereceği hususu gözden ırak tutulmamalıdır.

Bu nedenle; yargı bağımsızlığını ihlal etmeden, yargıya duyulan güveni zedelemeden varsa yanlışlıkları ortaya çıkarmak ve gereğini yapmak başta HSYK olmak üzere tüm yargı kurumlarının görevidir. Bu görevlerin yerine getirilmesi sırasında tüm yetkililerin, basın mensuplarının ve kamuoyunun yargıyı yıpratacak ve töhmet altında bırakacak tutumlardan kaçınması da yargı camiasının ortak beklentisidir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Haklı ile haksızın ayırt edilemeyeceği bir noktada olmalıyız ki ortalık bu kadar karıştı daha doğrusu karıştırıldı.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Sendikalar yolsuzluğa karşı eylem yaptı



KESK, DİSK, TMMOB ve TTB üyeleri bugün Ankara Güvenpark'ta toplanarak, "Bozuk Düzende Sağlam Çark Olmaz! Bu Pisliği Halk Temizler" dedi.

Ankara'da yolsuzluk protestosu

ANKARA (ANKA) - DİSK, KESK, TTB ve TMMOB'un çağrısıyla Ankara'da Sıhhiye meydanında "Özgürlük, Barış, Demokrasi, Adalet ve Emek Mitingi" düzenlendi.

Türkiye'nin dört bir yanından yola çıkan ve sabah saatlerinde Ankara'ya ulaşan eylemciler, Hipodrom'da toplandı, ardından Sıhhiye'ye yürüdü. Kortejin en önünde "Bozuk düzende sağlam çark olmaz, bu pisliği halk temizler" yazılı pankart açıldı. CHP milletvekilleri, HDP, EMEP, ÖDP, Halkevleri, TKP, DHF, Halk Cephesi, Eryaman Halk Dayanışması, Konyaaltı Çapulcuları, Yenimahalle Yunus Emre Forumu, Uludere aileleri, Gençlik Muhalefeti ve Kaos GL ile kadro isteyen geçici karayolu işçileri de pankart ve bayraklarıyla mitinge katıldı. Karayolu işçileri, güzergahın bir bölümü çıplak ayaklarla yürüdü. Fenerbahçe taraftarı, "Ali İsmail Korkmaz, Fenerbahçe yıkılmaz" pankartı açarak alana girdi. Arama noktasında geçmek istenmeyen gruplar ile polis arasında küçük çaplı arbedeler yaşandı.

Sıhhiye Meydanı'na doğru yürüyen on binler sık sık, "Hırsız var", "Din, iman dediler, memleketi yediler", "Faşizme karşı omuz omuza", "Yaşasın sınıf dayanışması", "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam", "Bu pisliği devrim temizler", "Polis defol bu sokaklar bizim" sloganları atıldı.

Mitingde ilk olarak KESK Genel Başkanı Lami Özgen söz aldı. Özgen, hangi taş kaldırılsa altından yolsuzluğun, kokuşmuşluğun, kirliliğin sahipleri AK Parti ve Cemaat çıktığını öne sürerek, "Çürüyen düzen kurumları bir bir dökülüyor. Anayasa ve yasalar rafa kaldırılıyor. Bütün devlet kurumları tek kişinin iki dudağı arasından çıkan talimata göre harekete geçiyor. Bir iktidar ortaklığı çatırdarken yeni ittifaklar dizayn ediliyor. Padişah yetkilerini kullanan başbakan ve süper yetkili bakanlar ile fiili sıkıyönetim uygulanıyor. AK Parti, bir yandan yolsuzluk dosyalarını gizlemeye, bir yandan faşizmi tahkim etmeye çalışıyor" dedi.

-"BİRBİRLERİ HAKKINDA SÖYLEDİKLERİ DOĞRU"-

Hükümetin akşam yatıp sabah kalkıp "paralel devlet"ten dem vurduğunu dile getiren Özgen şunları kaydetti:
"Hükümet hukukun, adaletin, siyasetin, demokrasinin, düşünce ve ifade özgürlüğünün, çalışma yaşamının, örgütlenme özgürlüğünün katledilmesinde suç ortaklığı yaptığı paralel devleti 17 Aralık'ta mı keşfetti ki şimdi şikâyet ediyor? Paralel rantlar oluşturmadılar mı? Gezi direnişine silahla, gazla, tomayla birlikte saldırmadılar mı? Yedi gencimizi katledenleri 'destan yazdılar' diyerek bizzat Başbakan kahraman ilan etmedi mi? Berkin'i ölüm uykusuna birlikte yatırmadılar mı? Sırf yolsuzluğu ve rüşvet batağını örtmek için malumu ilan ederek kendinizi kurtaramayacaksınız. Şunu açıkça belirtelim ki, her iki tarafın da birbirleri hakkında söyledikleri doğru, kendileri hakkında söyledikleri ise yalandır."

-"GASP EDİLEN BİZİM ALINTERİMİZDİR"-

"Tepemizdeki her çete savaşında gasp edilen bizim alınterimizdir" diyen DİSK Genel Başkanı Kani Beko şunları kaydetti:

"Onlar bizim geleceğimizin, bizim haklarımızın üzerinde tepişmektedir. Onların kavgası içinden milyonlar çıkan ayakkabı kutuları kimin olacak kavgasıdır. Bizim kavgamız ise bizden çalınanları geri alma kavgasıdır. Çünkü ayakkabı kutularından çıkan bizim alın terimizdir, bizim emeğimizdir. Bir ayakkabı kutusundan çıkan 10 bin asgari ücrettir. Onların çocuklarının milyarlık servetleri için ülkenin tüm polislerinin yeri değiştiriliyor. Üç kuruş yevmiye için yola çıkan bizim Uludereli çocuklarımız bombalanıp paramparça edilince kusurlu yetkili bulunamıyor. Geçtiğimiz sonbaharda leş kargaları 13 milyonun üzerinde işçinin kıdem tazminatına da göz koymaya kalktılar. Sandılar ki herkes susacak, biat edecek, teslim bayrağı çekecek. Ama fena halde yanıldılar. Çünkü DİSK'i hesaba katmadılar. Çünkü Haziran ayından beri bu halkın eski halk olmadığını kavrayamadılar."

-"BİZİM KASALARIMIZ, MİLYON DOLARLARIMIZ YOK"-

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, yoksulluk zulüm düzeninden hesap sormak için bir araya geldiklerini dile getirerek, "Bizde onlarınki gibi kasalar, milyon dolarlar, para sayma makineleri yok. Bizde onlara bu ülkeyi yağmalatmamak için bilimin yol göstericiliğini hazırlanmış raporlar var. Bizde bulacakları tek şey bu ülkenin gerçekleri olur. Bu örgüt bu ülkenin vicdanıdır. Bu örgüt asla 'padişahım çok yaşa' diyenlere saf tutmayacak, 'kral çıplak' demeye devam edecek" dedi.

-"SAVAŞLAR ÜLKEMİZE HASTALIKLAR GETİRDİ"-

TTB Merkez Konsey Başkanı Özdemir Aktan halkın bu şekilde yaşamak istemediğini Hatay'da, Gezi'de ve tüm meydanlarda haykırdığını söyledi. İnsanların bu meydanlarda gaz bulutları arasında yok edilmeye çalışıldığını belirten Aktan, birçok vatandaşın da böyle öldürüldüğünü ifade etti. 2013'ün savaş çığırtkanlıklarıyla geçtiğini dile getiren Aktan, savaşların Türkiye'ye kızamıklar, adı bile geçmeyen çocuk felcini getirdiğini vurguladı. Hekimlerin halk sağlığına zararlı olan savaşlara karşı çıktığını belirten Aktan, savaş değil barış istediklerini söyledi. Aktan, önümüzdeki yılın da daha iyi bir yaşam ve ülke için mücadeleyle geçeceğini ifade etti.

 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Tek TİB internet geliyor


Torba kanun tasarıyla birlikte Türkiye’de internetin kaderi artık hükümetin kontrolüne geçiyor. 5651 sayılı kanuna eklenen maddelerle artık internet siteleri herhangi bir mahkeme kararı olmadan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve Ulaştırma Bakanlığı’nın emriyle 4 saat içinde kapatılabilecek.

11-01-2014 10:20:46

TORBA yasa tasarısıyla gündeme gelen internete yönelik kanun değişiklikleri büyük tartışma yarattı. Kanuna eklenen maddeyle artık internet sitelerinin herhangi bir mahkeme kararı olmadan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından kapatılmasının önü açıldı.

Böylece sanal alemdeki içerikler ‘özel hayatın gizliliği’ kapsamında mahkeme kararı olmadan bile engellenebilecek. Tasarıda dikkat çeken diğer bir noktaysa internetteki içeriklerin sayfa bazında engellenebilecek olması. Buna göre artık internet sitesi yerine internet sayfaları erişime engellenebilecek. Başka bir deyişle, ‘uygunsuz’ bulunan bir tweet veya YouTube videosu engellenecek, ancak söz konusu sitedeki diğer içerikler görüntülenmeye başlayabilecek.

Eklenen kanun maddesine göre kurulacak Erişim Sağlayıcılar Birliği, tüm mobil ve sabit internet servis sağlayıcı şirketlerinin çatı örgütü olacak. Bu birlik TİB veya Bakanlık tarafından alınan engelleme kararını 4 saat içinde uygulamaya geçecek. Buna ek olarak Erişim Sağlayıcılar Birliği, abonelerin internet trafiği bilgilerini 2 yıl boyunca tutacak.

Böylece Türkiye’deki 34 milyon internet abonesinin internette hangi sitelere girdiği veya akıllı telefonlardan hangi uygulamaları kullandığı tespit edilebilecek. İndeksleme ve süzgeç sisteminin kullanıcılacağı bir çalışma sayesinde internet abonelerinin profilleri oluşturulabilecek. Bu çalışmalar internet servis sağlayıcıların üzerine ek bir maliyet yükleyecek. Söz konusu sistem internet hem pahalandıracak hem de yavaşlatacak.

İçerikleri kimler engellenecek?

Daha önceki kanunda internet içeriklerinin veya sitelerinin engellenmesi mahkeme kararıyla gerçekleşiyordu. Tasarıdaki değişikliğe göre artık içerik engelleme işi mahkemelerin yanı sıra TİB ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılacak.

Nasıl engellenecek?

Uygunsuz içeriklerin TİB veya Ulaştırma Bakanlığı tarafından tespit edildikten sonra bir ‘tedbir’ kararı alınacak. Bu karara göre internet servis sağlayıcı şirketler 4 saat içinde uygunsuz içeriği engelleyebilecek.

Engelleme nasıl kaldırılacak?

TİB veya Ulaştırma Bakanlığı tarafından engellenen internet içeriklerinin kaldırılabilmesi için site sahiplerinin veya kullanıcıların yargıya gitmesi gerekecek. Başka bir deyişle mahkemelerin engelenen içeriği suçsuz bulması sonucunda yasak kaldırılabilecek.

Engelleme kararı neyi kapsıyor?

Tasarıyla beraber internetteki ‘uygunsuz’ içerikler için engelleme kararı alınabilecek. Buna göre özel hayatın gizliliğinin ihlal eden yayın, kısım, bölüm, resim ve videolar kapsam dahilinde tutulacak. Hakaret gibi kişilik haklarıyla ilgili konularda da mahkeme kararı beklenmeyecek.

Engellenmiş içerikler görüntülenebilecek mi?

Yasa taslağında yer alan maddeye göre engellemeler artık IP adresi üzerinden yapılacak. Bu yüzden ‘DNS’ numarası veya VPN servisi kullanmak işe yaramayacak. Başka bir deyişle engellenmiş sitelere arka kapılardan bile girilemeyecek.

İnternet siteleri filtrelenecek mi?

Engellemeler internet sayfaları üzerinde yapılacak. Siteler açık görünse bile engellenen içerikler kullanıcılara gösterilmeyecek. Böyle engellenen içerikler kullanıcılar gizlenecek.

Hangi internet siteleri engellenebilecek?

Uygunsuz içeriklerin olduğu sayfalar ‘URL’ yani alan adı bazında engellenebilecek. Örneğin, YouTube’un tamamen kapatılmasın yerine söz konusu videoya erişim engellecek. Sosyal medyada ise kullanıcıların attığı tweetler de bu kapsam dahilinde tutulacak.

İnternet servis sağlayıcıları ne yapacak?

TTNET, Superonline, D-Smart, Turkcell, Vodafone ve Avea gibi mobil ve sabit internet servis sağlayıcılar Erişim Sağlayıcılar Birliği’ne katılmak zorunda kalacak. TİB, Ulaştırma Bakanlığı veya mahkemede tarafından verilen erişim engelleme kararları birliğe bildirilecek ve en fazla 4 saat içinde erişim engellenecek.

Fişleme yapılacak mı?

Taslakta yer alan Erişim Sağlayıcılar Birliği’ne yönelik maddede, abonelerin 2 yıllık internet trafik bilgisini tutmak zorunda kalacak. Yani kullanıcıların hangi internet internet sitelerine girdiği veya akıllı telefonlardan hangi uygulamaları kullanıdığı kaydedilecek. Böylelikle kullanıcılar hakkında bir profil oluşturulabilecek.

İnternet pahalanacak mı?

Tüm internet servis sağlayıcıları, 34 milyon abonenin 2 yıllık internet trafiği verilerini saklayacağından dolayı şirketlerin üzerindeki maddi yük artacak. Şirketler daha büyük kapasiteli sunucular satın almak zorunda kalacak. Bu yüzden kısa vadede olmasa bile uzun vadede son kullanıcılara ulaşan internet fiyatı artacak.

Bakanın kararı yargılanamayacak

KANUN değişikliği tasarısının en önemli maddesinin özel hayatla ilgili olan 9A maddesi olduğunu söyleyen Bilişim Avukatı Burçak Ünsal, başkan veya bakan tarafından verilen bir erişim engelleme kararının yargı dışına itilmeye çalışdığını dile getirdi.

Ünsal, “Bu madde, mağdur kişiye mahkemeye değil, başkanlığa gitme imkanı sağlıyor. Bu karar verildikten sonra itiraz hakkı tanınıyor. Ama aynı madde içinde son bendte TİB başkanı veya Bakan erişime engelleme emri verebilir deniliyor. 4 saat içinde yerine getirilmek zorundadır deniliyor. Ve bu emre ilişkin bir itiraz öngörülmüyor. Bu hayati bir detay” dedi.

Sansür aracı

Erişim engellemelerinin kimin, neye göre karar vereceği meçhul olduğunu söyleyen Bilişim Avukatı Gökhan Ahi, yürütmenin yargıya müdahelece edeceğini ifade etti. Ahi, “Yürütme organı olan Bakanlığın kararı ile erişim engelleme yapılabilecek olan bu tasarı, yürütmenin yargıya müdahale etmesine açıkça imkan tanımış, imtiyaz niteliğinde bir tasarı düzenlenmiştir. Tasarıda ‘tüzel kişilerin’ de bu hakka sahip olacağından bahsedilmiştir. Ancak tüzel kişilerin özel hayatı olmadığı gibi, kanunla korunan bir hak da değildir. Bu bakımdan tasarı hukuken temel hatalar içermesi bir yana, sansür aracı olarak kullanılmaya da müsaittir” diye konuştu.

 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Batık krediler Cemaat'e gitti

Son dönemde sürekli genel müdür değiştiren Bank Asya'da batık krediler de artıyor. Bankanın cemaate yakın işadamlarına kredi vermesi için baskı yapıldığı ve bu paraların geri dönmediği iddia edildi.

Gülen Cemaati'nin bankası Bank Asya ile ilgili iddiaların sonu gelmiyor. Yönetimi sürekli değişen bankada cemaate yakın firmalara kredi verilmesi yönünde baskı yapıldığı ve bu kredilerin çoğunun geri dönmediği iddia ediliyor. Bankanın son 3 yıldaki batık kredileri ise sürekli artıyor. 17 Aralık operasyonunu önceden haber alıp, dolar aldığı iddiaları öne sürülen Bank Asya'dan tepki olarak paraların çekildiği de gündeme geldi.

Ciddi miktarda çekilen mevduat yüzünden rasyoları bozulan bankayı kurtarmak için, cemaat mensuplarına tüm mal varlıklarını satıp, paraları bankaya yatırma çağrısı yapıldığı belirtiliyor.

Evini arabasını satanların olduğu gibi bileziklerini yüzüklerini bozdurup parasını Bank Asya'ya yatıranların da bulunduğu fakat yine de yeterli mevduata ulaşılamadığı ifade ediliyor.

Öte yandan cemaate yakın işadamları, banka adına açıklamalar yaparak para çıkışının önüne geçmeye çalışıyor. Vergi denetimi yapılan Tüpraş konusunda Koç Holding'e verdiği destekle dikkat çeken Boydak Holding Başkanı Mustafa Boydak, Bank Asya haberlerine de tepki göstererek, bankalarla ilgili haber yapılmamasını önerdi.


ASIL PANİK BAŞKA

Uzmanlar, Bank Asya'da yaşanan paniğin nedenini, mevduatı kurtarmaktan çok, TMSF'nin el koymasının önüne geçmek için olduğunu belirtiyor.

Mevduatı boşalan, sorunlu kredileri sürekli artan banka yükümlülüklerini yerine getiremezse TMSF el koyarak yönetimi devralıyor. Sermayede aşınma olduğunda, mudiler paralarını çekmek istediğinde banka karşılamıyor
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Halkbank, kara para aklıyor”. “Kara para” derken neyi kastediyor savcılık? Şunu: “Türkiye, İran’a kaçak yoldan altın satıyor”.

Önce şu “İran-Halkbank-Altın-Doğalgaz” meselesini açalım: Türkiye, doğalgaz ithalatının %20’sini İran’dan karşılıyor. Pek tabii ki İran bunu bedava vermiyor.

Türkiye nakdi ödeme yapamıyor, çünkü başta ABD, İran’a ticaret ambargosu uyguluyor.

Türkiye bu durumda ne yapıyor? Millet doğalgazsız kalmasın diye bir formül üretiyor. Hatta gizli saklı bir iş yapmış olunsa örneğin Ali Babacan 2 ay önce TBMM’de şunu söyleyebilir miydi?

Babacan resmen dedi ki: “Türkiye, İran’a para gönderemiyor. Biz de nakit para yerine altın gönderiyoruz. Borcumuzu böyle ödüyoruz.”
“Kara para” aklansa, bir başbakan yardımcısı böyle bir resmi açıklama yapabilir mi?

Dolayısıyla, Genel Müdür’e yapılan operasyonu dışarıda tutarak söylüyorum: Halkbank’ın tüzel kişiliğine yapılan böyle bir operasyon ABD ve İsrail’in “temenni” ettiği, hatta “temin” ettiği bir operasyondur
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Ne de guzel kendi kendinizi desifre ediyorsunuz, aynen devam. Iktidar kanadi olarak diktator ve cemaat yeyin birbirinizi.

Sen Ayakkabi kutusundan cikan 4.5 milyonun hesabini var.

Hayir masntik ta almiyor, sen koskoca banka muduru. Bari kendine bankaanda bir kasa kiralayip caldigin paralari aldigin rusveti oraya saklasaydin.

Eee banka muduru olmak ile cagdas akilli mantikli v.s. olmak farkli seyler. O anne annesinden "oglum para sakliyacaksan hali altina yastik icine v.s. sakla" ogudunu, Ayakkabi kutusuna saklamasyi dusunmus.

En azindan "yahu anne annemin dedigini yapsam ilk bakacaklari yerler orasi diye" dusunebilmis te, parayi banka da saklamayi dusunemememis.

Ne de olsa beyin 14. yuzyildan kalma, dogru ya o zaman banka mi vardi; paralar kimbilir nerelere saklaniyordu?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113

Rahatsız etmeyen felsefe, iktidar borazanıdır​


Felsefenin ve filozofun serüveninin, bir rahatsız etme ve bir huzur kaçırma tarihi olduğunu görüyorsunuz ya; işte bugün bizim felsefemiz, bu tarihle ne kadar bütünleşmiş durumdadır sizce?​

Bizim felsefemiz, kimi, ne kadar rahatsız ve huzursuz ediyor?​


 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bu ülkenin muhalefetinde de cacık olmaz

Isparta da elektrik yok/yokmuş. Elektriği kim dağıtıyor? Sanırım özel bir şirket. Belediye başkanı niye acıklama yapıyor? Valiyle bunun ne ilgisi var?
Belediye küçük, imkanları sınırlı olabilir. Elektrik şebeke altyapısı berbat olabilir. a değil b iktidarı olsa da aynı olabilir.

Herkes eline almış bir kamera esnaf ziyareti ve faturaları gösteriyor. Millet zaten görüyo mera ketme.

Bir de herkes sanırım Isparta da halkını ziyaret etmiş. Malzeme için.
CHP li sanırım bir yetkili Isparta'ya gitmiş. Telekomun telefon direğini gösteriyor kadıınn birine ne işi var ahşap direğin diyor. Direk elektrik direği değil. Şebeke yeraltına alınmaycaksa o direğin ömrü senden uzun merak etme. Sen iktidar olsan da Telekom'dan telefon altyapısını mı alacaksın? Milleti dinliyorsan dinle arkadaş derdini alıyorsan al, orada oluyorsan ol...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bu ülkenin muhalefetinde de cacık olmaz

Isparta da elektrik yok/yokmuş. Elektriği kim dağıtıyor? Sanırım özel bir şirket. Belediye başkanı niye acıklama yapıyor? Valiyle bunun ne ilgisi var?
Belediye küçük, imkanları sınırlı olabilir. Elektrik şebeke altyapısı berbat olabilir. a değil b iktidarı olsa da aynı olabilir.

Herkes eline almış bir kamera esnaf ziyareti ve faturaları gösteriyor. Millet zaten görüyo mera ketme.

Bir de herkes sanırım Isparta da halkını ziyaret etmiş. Malzeme için.
CHP li sanırım bir yetkili Isparta'ya gitmiş. Telekomun telefon direğini gösteriyor kadıınn birine ne işi var ahşap direğin diyor. Direk elektrik direği değil. Şebeke yeraltına alınmaycaksa o direğin ömrü senden uzun merak etme. Sen iktidar olsan da Telekom'dan telefon altyapısını mı alacaksın? Milleti dinliyorsan dinle arkadaş derdini alıyorsan al, orada oluyorsan ol...

Bu %127 telefon ve doğalgaz zammını bir olaslık ücretten kalkan gelir vergisi yükü yerine gelmiş olabilir ama diğer olasılıkta Sedat Peker'in toplumsal ayaklanma, milleti sokağa çekecekler dediği gibi düşünmeye başlamadım değil. ya da gerçekten danışmanları uyuyor... Muhtemelen bunu 2.800 den 4.250 ye çıkan asgari ücetin tolere edeceği bunun/bunların fakirden çok zengine bineceği düşünüldü ama ücret geliri olmayan başka geliri olan var, emeklisi var bilmem ne?
Neden doğalgazla eşzamanlı yani havalar ısınınca elektrik gelse bu kadar toplumsal hezeyan/galeyan olmazdı.

İkincisi Cumhurbaşkanın ve genel kurmay başkanının bir testle (pozitifle) ev de oluşu?

Bekleyeceğiz...

Hiç sevmedim... Zaten açık (ayan) olanı tekrar gösterme için muhalefet çığırtkanlık yapmamalı. Olayı hiç sevmedim...

Urfa Antep doğu karışık, sevmedim , kim nasıl çıkt? Kim çıkardı?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bugün twitter da gündem taglarında twitter ın bana üçüncü sırada önerdiği gündem tagı

#MehmetAzimliHesapVer

Kişinin (ilahiyatçı Mehmet Azimlli nin) 2013 tarihli "Siyeri Farklı Okumak" adlı kitabında islam peygamberin anne ve babasına (cinsel toplumsal yaşamı deşifre etme ve kimi yorumlar üzerinden) hakaret ettiği öne sürülüyor ya da yorumlanıyor. Derininde özne olarak peygambere karşı hiçbir saldırı vb olmamasına rağmen toplumsal tabanda peygambere karşı yazıldığı algısı üretilmiş.

İşin ilginci şu. Bu kitap 2013 basımı. Aradan 9 yı lgeçmiş. Bunları kim neden nereden bulup sosyal medyada gündem yapıyor.?

Bunların tamamen politik manipülasyon olarak belirli bir seçmen tabanı ve politik tabanı uyuşturma, kitlesel politik ekonomik gerçekten uzak tutma yalıtma, yemleme amacıyla bilinçli yapıldığını düşünmeye başladım.

İşin diğer ilginç yanı ise muhfazakarlar kendi içinde bölünüp ayrışıp kendi kendilerine saldırıyor.

Daha derin bir yorumda ise umarım ders çıkarırlar ve kendi içinde şunda ible uzlaşamadıklarını ve dindar olarak referanslanan bir ilahiyatçıya karşı bile istenenler yazılmadığında sosyal medya da geniş çaplı şiddet bilinci üretitklerini farkedebilirlerdi.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ayçiçekyağı 200 TL yi geçmiş

Türkiye yağlık tohum ekim-dikimini tartışmalı ve gerekirse ayçiçeğini muadillerini de.


Trakya Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği, ayçiçeği ön alım fiyatını açıkladı. Buna göre, yüzde 40 yağlı baz ürün için ön alım fiyatı ton başına 5 bin 400 lira olarak belirlendi.1 Eki 2021

Ondan sonra bu hale gelirsiniz . Normal.

7-8 TL'ye bile alınsa hala 150 TL altı yağ maledilmesi gerekir ve eminim o tohuma o para verilse ekimi artardı.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst