Suyun Akışı.

Derya olur vecdi gönül Sur eyler kapleri hani bunun güzellikleri..

Hayat akan su misali gibidir...bir bakmışız hayatın en derin noktasında yer almışızdır bir bakmışızdır herşeyden çok daha uzaktayızdır...

Su misali uzaklara akmak gidebildiğin en icra noktaya insan gitmek ister ama akan suyun da bir varış istikameti vardır bazen ince derinliklerden akarsın bazense bolca suyun arasından akıp kendine yol bulursun...

Yol, aslında hepsinde tek bir varış noktasında buluşur ama son durak a gelmek mesele olandır...

Hayatımızda bir su misali gibidir hayatımızda didiniriz daha iyi bir yaşam için serüven yaşarız daha iyi bir yaşam için olabildiğince kazanmaya çalışırız

Neticede rahata feraha erdik derken bir bakmışız ki akan suyumuz son yerde son durakta buluşmuştur sonrasından veryansın agıtlar bbaşlar evlerin içinde çok iyi suyunuz akmışsa arkanızdan çok iyi insandı derler olurda suyunuz bulanık yerden etkilenmişse arkanızdan ne agıt yakan bulursunuz nede samimi feryat figan ağlayan biri...

Hayat mücadeleyi oldukça fazla istiyor ama mücadele edelim derken özümüzü degerimizi kimliğimizi de bozmamak gerekiyor suyun ilk aktıgı gibi berrraklığını olabildiğince korumamız gerekiyor...

Su bir çok birleşme noktalarına uğrayabileceği gibi aslında bir çok sıkıntılarıda engelleride birbiri ardına getirebileceğidir....

Yaşamda birer halkamız oluşur bu halkamız bizim seçim halkaları gibidir suda ise bunlar yönlerdir Akan suda yön bulabilmek zordur yönü buldugumuzda suyun üzerine tozlar düşürmemek esas olandır..

Bilirsiniz su bazen öyle bir çalkanır ki neredeyse su bugün kızgın oldu denilir oysaki suyun çalkanlanması kızgınlıgından degil temizlendiğindendir denir...

Bugün su misali akıp giden ömrümüze değerler katabiliyorsak Bugün su misali gibi akıp giden yaşantımıza anlamlar katabiliyorsak kim bilir belki bir gün suyun bitiş ve varış noktasında yüzümüz gülüyor olacak ama bilinmez su bu insanı her yere götürebilir o halde suda yön seçebilmek oldukça önemli olsa gerek...,

Böyle.

zıtlıklar birbirini yükseltiyor

herkes kendini tanımlar, ailesine ya da bir arkadaşına göre düzenliyim yada ders çalışıyorum gibi tanımlarla kendini başkasından üstünden tanımlıyor.
şunu demek istiyorum, eğer ben düzenliysem yada çok spor yapıyorsam bu kime göre; sorumluluk sahibi olan biriysem bu sorumsuz birinin yanında kat kat artarken benden saha sorumluluk sahibi birinin yanında benim sorumluluğumun lafı bile olmayabilir.
iki insan düşünün, bunlar birbirlerine zıt hareket ediyorlar biri düzeniyse biri de düzensizse bu düzenin sınırını kim belirliyor? belirli bir sınırı var mıdır düzenli olmanın? belki de o dağınık olduğu için ben kendime düzenli diyorum yada tam tersi.
sadete gelicek olursam o düzenli olmasa sen dağınık olmayacktın. polis varlığını suçluya borçluudur bi nevi yani kısacası karanlık olmasaydı aydınlık olmazdı. (yazım hataları için tekrar özür dilerim ilk yazım)

Bu yazını çok sevdim maalesef bazılarımız suya kendini kaptırıyor ben dahil-bari su varken bir abdest alsak-

Sayın ranaizm

Öncelikle ilk yazın için tesekkur eder sonrasında aramıza hoşgeldin demek istiyorum...

""herkes kendini tanımlar, ailesine ya da bir arkadaşına göre düzenliyim yada ders çalışıyorum gibi tanımlarla kendini başkasından üstünden tanımlıyor.""

Evet küçükken bak felancanın oglu ıyı notlar alıyor o daha basarılı ama senın notun bıraz daha dusuk derlerdı...Lakin o ıyı not alsada ben ondan bır tık asagıda not alsamda netıcede okulumu ona ragmen bırlıkte hıc kayıp olmadan bıtırdım... Maksat ustunluk degıl maksat yarış ıcerısınde aynı kulvarda başa baş mucadele edebılmektır dıye dusunuyorum..

""Eğer ben düzenliysem yada çok spor yapıyorsam bu kime göre; sorumluluk sahibi olan biriysem bu sorumsuz birinin yanında kat kat artarken benden saha sorumluluk sahibi birinin yanında benim sorumluluğumun lafı bile olmayabilir.""

Eğer sen düzenliysen ve çok spor yani eğzersiz yapıyorsan Rakiplerin adına bu senin kazanımındır...Devamında Sorumluluk sahibi biri üzerine yük almıştır ve bu yükte sırtında semer gibidir semere ne kadar yük yüklersen o kadar fazla sorumlulugun artar üzerine semer yüklemeyen biriyle semer yükleyen biri arasında oldukça farklılık olur ....

Sen üzerine semer yüklediğin halde ve yük aldıgın halde bir başkasıda üzerine semer alıp senin yükünden daha fazla yük yuklediğinde senden daha fazla yük yüklemiş olacak lakin ikinizinde birbirinizden farklı olmayacak ikinizde sorumluluk sahibisiniz burasda ölçüt yok önemli olan sorumluluklarınızı en kısa sürede yerine getirebilmenizdir...

Nasrettin hocanın dedigi gibi gölden maya alıyorum misali...

""iki insan düşünün, bunlar birbirlerine zıt hareket ediyorlar biri düzeniyse biri de düzensizse bu düzenin sınırını kim belirliyor? belirli bir sınırı var mıdır düzenli olmanın? belki de o dağınık olduğu için ben kendime düzenli diyorum yada tam tersi.""

Her ne kadar iki insan zıt olsada iki insanın ortak bir noktada birleşmeleri mevcuttur yani düzenli bir insan mutlak sonsuz düzenli olacak diye bir kaide yoktur aynı şekilde düzensiz bir insan içinde geçerli bir durum...

Düzenli olupta başarısız olanlarda olabiliyor yada düzensiz olupta başarılı olanlarda olabiliyor düzen tertip anlamındaysa kişi kendini nasıl mutlu hissediyorsa tertip manasında öyle yaşar lakin düzenli olunca evde herşeye ulaşabilmek mümkün dahilindedir düzensiz olunca çorap nerde şu pantalon nerde diye kişi kendi arar...

Düzenli ile Düzensizi belirleyen en temel etmen kişilerin seçim tercihleridir..Herhangi bir ölçüt yoktur kanaatimce.

""sadete gelicek olursam o düzenli olmasa sen dağınık olmayacktın. polis varlığını suçluya borçluudur bi nevi yani kısacası karanlık olmasaydı aydınlık olmazdı."""

Düzenli olan biri mutlak dogrudur diyemeyiz mutlaka düzenli olan biride hatalı olacaktır Düzenin sürekli bir zamanı yoktur seçim kişinin elindedir istediği anda düzensiz de olabilir....

Polis olmadan da Düzen olur lakin bu sefer herkes kendi adaletini saglamak ister buda karışıklık oluşturur

Karanlık gelmeden AYDINLIK olmaz diyorsun bence Karanlıklar olmadan AYDINLIKLAR ulaşmalıyızı daha çok dilemeliyiz..

Aydınlık özveri ister çaba ister gayret ister amaç ister hedef ister daha iyisi için uğrası ister Aydınlık geçmişlerden dersler alıp daha iyi bir hazırlanmayı ister...

Karanlık buhran öncesi AYDINLIK semere yük yüklemeyi ister....hemde en ağır yukleri yuklemeyi ister...

Burada amaç gaye ve prensip YAŞATMA VE VARETME olması gerektigidir....

Başarmak için kişinin kendisi inanması gerektigidir...

AYDINLIK ÇAĞ ALTIN ÇAĞLARI birlikte getirmektir....Hedef belirlemektir...ALTIN ÇAĞ gibi güzel bir hedef dilemektir...

Karanlıklar birer ölçüttür ama Kutsal Metinler esas REHBER olandır İnsanın Rehberden çıkarması gereken bir çok dersi olması gerektigidir..

İNSANI diri tutan inancıdır imanıdır insanı düzenli tutan ibadetleridir....İnsanı özel kılan Sevgisi ve Merhametidir...İnsanı benzersiz kılan Düşünme gücüdür...

Saglıklı bireyler olmak için daha saglıklı hep birlikte düşünmek gerektigidir...Lakin iyi ve kötü insan tabirleri dünyada hep olacak önemli olan ortak yanlarımızla karanlık buhrana girmeden dünyada yaşam sürdürebilmektir diye düşünmekteyim..

Böyle.

---------- Mesajlar Birleştirildi at 13:45 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 13:38 ----------

tazmanyayahnisi' Alıntı:

Bu yazını çok sevdim maalesef bazılarımız suya kendini kaptırıyor ben dahil-bari su varken bir abdest alsak-

Genişletmek için tıkla ...

Tesekkürler Katılıyorum.

Konu devam edebilir aslında. Teşekkürler