Stephen Hawking ve çelişkileri

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Diğer Sosyal Bilimler kategorisinde alpi tarafından oluşturulan Stephen Hawking ve çelişkileri başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,225 kez görüntülenmiş, 38 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Diğer Sosyal Bilimler
Konu Başlığı Stephen Hawking ve çelişkileri
Konbuyu başlatan alpi
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
“Kütle çekim diye bir kanun olduğu için, evren kendini hiçbir şeyden yaratabilir ve yaratmıştır da. Hiçbir şeyin olmamasındansa bir şeylerin olmasının, evrenin ve bizim varolmamızın nedeni bu kendiliğinden oluştur.â€￾

Hawking bu kadar çelişki içeren cümleyi kurabilmek için ne kadar uğraştı acaba?

"Kütle çekim diye bir kanun olduğu için, evren kendini hiçbir şeyden yaratabilir" diyor

Küte çekim diye bir kanun nasıl oluştu? sorusuna bir cevap vermiyor. Demek ki evrenden önce var olan birşeyler vardı.

Evren kendi kendini yarattığına göre evren zaten vardı. Olmasaydı kendisini de yaratamazdı. Yoktuysa zaten soru nasıl oluştuğudur. Yok olan bir şey var olan bir şeyi yaratabilmesi için öncelikle kendisinin var olması gerekmez mi?

Daha sonra hiçbirşey, evren ve biz yok olmaktansa var olmayı tercih etmişiz gibi garip bir cümle kurmuş.

Sayın @Nejdet Evren in güzel bir sözü vardı tam hatırlayamadım ama şuna benzerdi
"Yaratıcıyı inkar etmek için yapılan çabaların tümü O'nu ispat ediyor."
 
Son düzenleme:

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
"Kendiliginden yaratilis" Zihniyeti

Ingilizlerin dunyaca unlu, fizik profosoru S.Hawking'in gecenlerde yapmis oldugu aciklamalari, hem bilim hem de felsefe alaninda yanki bulmustur.

Tarihte donem donem ya bilim ya da felsefe dalindan bir karakterin cikarak, dile getirdigi soyleviye, bu insanoglunun iki alanini etkilemesi ilginctir.

Genelde bilimin ya da felsefenin soylevleri kendi dallari bunyesinde olur.

Birincisi, Hawking'in bu aciklamasinin akilli tasarimciliga karsi bir soylem oldugu ve "tanri yok, evren kendi kendini yaratabilir. Istenirse bilim yasalarina tanri diyebilirsiniz" temelli aciklamalarinin bir kac onemi vardir.

Birincisi, aciklama, bilimsel bir icerikten ziyade, inancsal bir icerik tasimaktadir. Cunku Hawking; kisisel bir tanriya inanmadigini yine kisisel olarak aciklamistir, ama yukaridaki soylem, mantiksal olarak onun, bir yaratici aradigini ve bunu da bilimin yasalari ile ozdeslestirdigini acikca ortaya koymaktadir.

Bu dindeki ve tanrisal zihniyetin inanc kanadindaki gelismeyi, Hawking; ayni tanrisal yanasim ile bilime tasimistir.

Bir yerde akilli tasarimcilik cikisina, karsi ortaya konmus bir cikistir.

Hawking'in bu aciklamasi, diyalektik acidan cok onemlidir. Cunku madde kokenli ve tanri kokenli dusunceler, ayni tanrisal yanasim/zihniyetten, dogal zihniyetten kaynaklanir.

Akilli tasarimcilik, bilimi bir cesit karsisina alirken; Hawking, inanca el uzatarak bilim ve inanci bir monizm altinda birlestirmeye yonelik bir soylev dile getirmistir.

Soyle dusunelim. Ortada bir sey varsa ve bu sey ortaya cikmissa; dogal zihn iyetin iki dusunce uretimi vardir. Birincisi, bu sey kendi kendine ortaya cikamaz, o yuzden bunu bir ortaya cikaran vardir. Bu da tanridir. Iste tum inancsal yanasimin kaynagi bu aciklamadir.

Simdi, ayni zihniyetin Hawking'in "acilim getirdigi" bilimsel kanadina, dusuncesin e bakalim. Ortada bir sey varsa, ve bu sey ortaya cikmissa, kendi kendine ortaya cikabilir. Dolayisiyla, tanriya gerek yoktur ve evren kendi kendini yaratmistir.

Iste bu iki farkli gibi gozuken dusunce ayni dogal zihniyetin urunudur.

Ben, evrensel insan olarak; bir gucun yarattigi, ya da kendiliginden yaratilisi, ayni zihniyet altinda ve "kendiliginden beliris" olarak topluyorum.

Yani, sonucta bir sey ol deyip olmus olsa da, yani onu bir olduran varsa; ya da kendiliginden kendisini oldurmussa da, ortada bir kendiliginden beliris vardir.

Iste dogal zihniyetin, tanrisal, inancsal ve bilimsel siniri buraya kadardir. Burdan sonra dogal zihniyetin bir ufku yoktur.

Cunku ha bilimin, doganin yasalari tanri olmus, ha ol deyince olduran bir tanri varmis; bu ikisinin hem bilim ve bilimsellikle ilgisi yoktur. Hem de biri soyutun somutundan, digeri somutun soyutundan yola cikarak, ikisi de tanrilarini bulmuslardir.

Simdi gelelim, evrensel-insan zihniyetinin; insanoglu turu ve biri temelli aciklamasina.

Ortada, bir beliren var ise, bu belirenin belirlenisi ve belirtilisi vardir.

Epistemolojik olarak, kendi de dahil; belireni, belirleyen ve belirten tek tur ve biri, alternatifsiz olarak insanoglu turu ve biridir.

Yani, beyninde belireni, dusunce ile belirleyen ve ifade ile belirten, kendi de dahil; epistemolojik olarak alternatifsiz tek tur ve bir; insanoglu turu ve biridir.

Ustelik, insanoglu turu ve biri, belirenin, belirlenmesini ve belirtilmesini kendi turu ve biri adina, ait, icin, eliyle ve kendi monologuyla yapar. Yani, belirenin, ne belirlendigiden, ne de belirtildiginden bir haberi yoktur. Cunku boyle bir yetisi yoktur.

Iste bu temelde, dogal zihniyet; ister bilimsel, ister inancsal olsun tanrisal zihniyetten, yaratilistan ve inancsalliktan kurtulamaz ve kendi dogal sinirlari icinde de kendini kurtaramaz.

Ister somut, madde ve varliktan yola cikip, kendiliginden yaratilis olarak, ister se, bunlari bir yaratan, tasarliyan vardir dan yola cikip, yaratan, tasarliyan olarak dusunce uretilsin, ikisinin ortak noktasi, yaratilis ve beliristir.

Yani dogal zihniyetin ufku, belileyeni, belirleyisi ve belirteni, belirtisi icermez. Bu yuzden de hem bilimsel, hem inancsal insandisi bir guc arar, bu madde olur, doga olur, evren olur, ya da insanoglunun biliminin, dogasinin, evreninin, maddesinin yasalari, kurallari, kanunlari olur; ya da ortaya konamayan, bilinemeyen, gizemli, mistik v.s. zamasndan, mekandan muaf, evren ustu v.s. bir yaratici olur, akilli tasarimci, planlayici, programlayici olur v.s. farketmez. Cunku sonucta her iki koldan da ayni tanrisal, inancsal, bilimsel zihniyete, dogal zihniyete varilir.

Iste en azindan, dogal zihniyete ve onun her koldan dusuncesine, notr algi ve disaridan bakabilmek ve epistemolojik gerceklik olarak, dogal zihniyetin icinde yer almadan tum resmini sorunsal olarak ortaya koyabilmek icin, insansal zihniyet ve insanoglu turu ve biri temeli gereklidir.

Insanoglu turu ve biri disinda, ciksin, baska bir soyutlama yetisi olan ortaya, rekabetini koysun. Bizde bu turun elemanlari ve birleri olarak degerlendirelim ve rakibimizi taniyalim. Ama, epistemolojik gerceklik olarak boyle bir durum soz konusu degil. Sirf bu nedenden bile, insandisi bir guc aramak ya da insandisi bir guce oznellik ve ozellik, ustelik kendi tur ve bir ozelligimizi vermek, abesle istigaldir.

Oyuzden, ne kendiliginden yaratilisin, ne de bir yaraticinin yaratisinin "kendiliginden belirisi" sadece belireni belirliyerek belirtis.

Bu da epistemolojik olarak ve bizlerinde uyesi oldugu insanoglu turu ve birinin alternatifsizligi.

Oyuzden, ne bir yaratici, ne bir akilli tasarimci ne de "guclu olan ayakta kalir" ile baslayip, "gen bencildir" ile devam eden ve "tanri yok, evren kendi kendini yaratmistir ve isterseniz, bilimin yasalarina tanri diyebiliriz" ile guncellesen ve dogallik ve de bilimsellik kisvesi altindaki, bu emperyalist zihn iyetin, dogal zihniyet aciklamalarini ve de gelecek olanlarini, en azindan turumuz ve birimiz adina, sorgulayarak, irdeleyerek, uzerinde dusunce ureterek v.s. degerlendirelim. "bu aciklama bir bilim adamindan geldiyse, mutlaka dogrudur" gibi, teslimiyet guvencesi yanasim; bizleri hic bir zaman, kendi turu ve birimizin varliginin farkina varilmasina yonlendirmez.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
S. Hawking'in yaptigi aciklama, aslinda anlam olarak yeni bir aciklama degildir. E. Kant'in, fenomen'e karsit olarak yaptigi neomena aciklamasi (thing in itself), bu konuyu gundeme getirmis, ve o tarihlerde, nesnenin oznel ozelligi, algi olarak yaratici olarak algilanmistir.

Hawking'in gundeme getirdigi icerik, anlam olarak, noumen'i yaraticidan alip, nesneye monte etmektir.

Iste bu Hawking' in aciklamasi, bir "yaratim" icerigi olarak;

Kim/ne yaratmistir? Sorusuna yeni bir karsitlik getirmistir. Yani, "yaratici yaratti" yerine, "sey kendiliginden yaratildi" icerigi eklenmistir.

Yani, Tanri soyut oznelliginden, somut oznelligige tasinmis olmaktadir.

Bu aslinda diyalektik monizm tartismasinin da bir ayrimi durumuna gelmistir.

Idealistler "yaratici" oznelliginden, dem vururken;
Hawking'in aciklamasindan sonra, materyalistler, maddenin/nesnenin yaratici oldugunu soyleyeceklerdir.

Bu da aslinda, panenteizmin, tanri=evren iciceliginin dualizmini, yeni bir yaratilis tartismasi boyutunda, yaratici ve madde monizmine indirgeyecektir.

Daha oncei mesajlarimda da belirttigim gibi, bir dusunce yaraticisini ararsa bulmak zorundadir. Hawkihg'de aradigi yaraticisini, madde ile ozdeslestirmekle bulmustur.

Yaratilis konusunda son durak ise, henuz pek dini ve de bilim eliyle dile gelmeyen, insanoglunun kendisini yarattigi konusudur.

Iste, ozneli, nesneli tanrilastirmanin son duragi da, nesneyi ortaya koyan ve nesneye oznellik icerigi ve anlami veren insanoglunun kendisini tanrilastirmasidir.

Aslinda, bilince cikmayan, farkina varilmayan ve algilanamayan konu ise "insanoglunun neden bu yaratilis konusunda, hem bilim hem de inanc olarak israr etmesi ve illa bir yaratilis temelli yaratici aramasidir.

Iste dogal zihniyetin, dogal egosunun; insanoglu turu ve birini hala "ortaya cikarmamak, onemsememek, gale almamak" "inadi" ve insanoglu turu ve birini, baska bir guce teslim etme, mahkum etme, caresiz birakma v.s. bilincalti yonlendirimi aynen devam etmektedir.

Onemli olan bilimin, neden hala bu "oyuna geldigi/getirildigi" bilimin ve bilimselliginin onunun bir insandisi guc ile sinirlanmaya ve bunun da dogallik kisvesi altinda insanoglu turu ve birine empoze edilmeye calisildigidir.

Bu da bize emperyalist zihniyetin ve onun insanoglunu kendi bunyesinde her turlu ayristirarak, bundan nemalanmasinin amac oldugunun ve bu amac icin, bilim ve bilimselligi de alet etmesinin ve arac olarak kullanmasinin bir gostergesidir.

Soru sudur. Neden insanoglu, kendi disinda bir yaratici aramakta ve yaratilis uzerinde illa bir aciklama, ustelik bilim adi altinda bir aciklama yapma geregi duymaktadir?

Konu ne bilimin konusudur, ne de bilimseldir. Boyle oldugu halde, bu Hawking'in aciklamasinin anlam ve icerigi nedir?

Neden bir bilim adami, o kadar felsefe adami dururken, boyle bir aciklama yapmistir?

Bilim ve bilimselligi neden inancsal bir konuya alet edilmektedir?

Insanoglunun epistemolojik olarak tek soyutlama yetisi olan tur olmasi ve kavram yaraticiligi, yapay olarak akilli tasarimciligi algilanmamakta diretilmektedir?

Soru neden bir insanoglu turu ve biri disi, yaratici arandigi, ustelik bunun neden bilimin yaptigidir?

Unutmayin, Hawking gibi, yaratici arayisinda olan yaratici kavramina kendince ateizm temelinde yok dese, bu kavrama karsi ciksa, inkar etse bile; zihniyetinde yaratici kavrami yer ettikce, dusunce uretecek ve kendince bu dusuncesine bir yaratici dayanagi bulacaktir.

Ama, yaratici arayanlara sunu sormak gerekir. Ne maddenin, ilki; ne de yaraticinin yaratan kisir dongusu cozulemez; ancak ve iste boyle, her ikisi monizm altinda odeslestirilir, yani maddenin kendi kendini yarattigi soylenir.

Ne diyelim, kim olursa ve ne duzeyde olursa olsun, yaratilis zihniyetini hala tasiyanlara ve bu zihniyet ile kendinden kanitli dusunce tatminine ulasanlara, bulduklari yaraticilari akil fikir versin.

Benim deginmek istedigim, bir bireyin dogal zihniyetin ve dogal egonun tanrisal zihniyetini tasimasi, onun; olumlu ya da olumsuz bu zihniyete bir dusunce eklemesini ve kendi tanrisal ihtiyac temelinde de, kendi egosunu tatmin edici bir tanrisallik ifade edecegini ortaya koymaktir.

Yalniz bunun bilimin taninmis bir karakterinden ve bilimin bilimselligi adina gelmesi, bize; hem emperyalist zihniyetin, ve onun tanrisal zihniyetinin dusunce ve ifade olarak guncelligini korudugunu, hem de bilim ve bilimselligin; felsefe ve inancsal temelinde hala bezenip, cikar amacli kullanildigini gosterir.

Sonucta amac; insanoglu turu ve birine, kendi birsel ve tursel varligini unutturmak ve bu tursel ve birsel varligin yasamini baska kaynaklara,m degerlere harcatmak.

Iste yukaridaki amac temelinde de yapilmak istenen budur. Yani, bilim ve bilimselligi tanriya adamak, dolayisiyle; bilim ve bilimsellik eliyle/adina insanoglu turu ve birini tanriya adamak.

Bilim ve bilimselligin, dogallik kisvesinde "guclu olan kazanir, gen bencildir" ile baslayan sureci, epistemolojik olarak "bilimin yasalari tanridir" a donusmustur.

Yani, bilim bundan sonraki bilimsel calismasini, yani yeni bulus, gozlem, deney, inceleme v.s. calismasinin soyutlamasi formulunu, teorisini, hipotezini, tezini, antitezini v.s. artik, tanrisini insanoglu turune ve birine; surekli suregelen surec temelinde yasalariyla, daha net tanitacaktir.

Gorevi de, bundan sonra; surekli suregelen bir surec temelinde tanriyi ortaya cikarmak olacaktir.

Ne dediniz, insanoglu turu ve biri mi ne olacak?, cok acik; emperyalist zihniyet tanrisini oynar ve insanoglu turu ve birini;insandisi ve insanlikdisi, ideolojik inancsal dogru temelinde, dogrular arasi "benimki dogru" savasiminda, tartismasinda tutarken ve bunu uygulayan onculeri kendine kul ve onculerin dogrusuna cekme ye calistigi ve cekebildikleri kitleleride kendisine kole yaparken, ve bu kaostan, ayni "kan emici vampir" gibi beslenir ve nemalanirken, insanoglu turu ve biri varligi tabiki rafa kalkacak.

Iste onemli olan; ne duzeyde ve icerikte olursa olsun, insanoglu turunun, insansal zihniyet ve tursel selfi, bilinc ve farkindalik olarak one cikarmis ve cikaracak olan bireyleri; hem bilimin, inancla bezenmesine, hem de insan temelli yasam ve iliskilerin hic bir insandisi ve insanlik disi metafizik ve etik ideolojik inancsal dogru deger, tabu ve verilerine degismeyecegini, kendi turleri ve birlerinden baska da, bir guc olmadiginin algi, bilgi, birikim, bilinc ve farkindaligini dusunce ve davranis olarak dile getirmeye devam edecek.

Sonucta; konu bilim, felsefe, dil v.s. temelli hangi soyutlama olursa olsun, kisinin dogal zihniyeti ve dogal egosu ona, bilinc alti olarak, tanrisa zihniyete yonelik bir dusunce urettirecek ve ona tanri ile ilgili bir ego tatmini ifade ettirecektir.

Bu da zihinlerin insanlasmasini ve de tanri ya da madde yerine insanoglunun kendisini temelalmasini geciktirecektir.

Emperyalist zihniyetin tam da istedigi budur.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ortada bir sey varsa ve bu sey ortaya cikmissa;
mantık ne güzel değil mi? ve dil-düşünce
eğer varsa( if var)
eğer ortaya çıkmışsa (if meydan)
kendini ortaya koyuyor zaten
siz daha düşünedurun
varsayımlarla düşünme egzersizinden sakınınız der babanmem- der Kasyopya

"var ve o halde ortaya çıkmamış"

--
ortaya çıkma, başlama, belirme (ya da olma/varolma) sürecine ilişkin belirtme
ama zaman yanılgısın ilişkin ; Dilimizde tüy bittiğini de ilişkin artık bu saatten sonra

belirtme yok çünkü "var" , var adı zaten zamansız kendinden

hep varlık bu başlama içermez- ve ortaya çıkma başlamaz; içermez-

Orta kendindedir ve onun içinde tanımlanır olan o şey kendi ortadır ve değildir de zaten

Başka bir orta bile yoktur çıkacak; Orta ondadır ve ondandır

--
ortaya çıkma başlama belirme sürecine/olma-varolma ilişkin belirtme
(hiç varken hep olma ) adrian adrian

çok basit görülüyor değil mi? ama neden anlaşılmıyor? zamana soru?
gelecekte okuyunuz lütfen
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ortaya çıkmamış daha ortaya çıkmadığı için değil hep ortada durduğu için; olduğu için

hep ortadır; hiç ortasızlık yoktur;,
ortadasızlık yoktur;
ortadasızlıkta mı uyurdu ve güldü uyandı sevindi bi gün ellerinde çieçeklerle geldik bize?

hiç demek i hiç yapamz; var bir hiç tanımlanır; ve hiç varlanır ki potansiyel benzeri duruma dönüşür hiç adı ve değişmez; O da haklıdır; (HOca N.)
TÜm bu mantık dizgeleri ki Hawkingi'in dediği tüm insanların dediği gelmiş geçmiş toplansın varlanır; Uygun dizgelerle ve düzeltilen anlam yapılarla hepsi geçer ve geçer kılınır hepsi mantıklıdır hepsi tutarlıdır ve hepsi A dır ve hepsi sonuç sınaç sonuç verir;
Tanımlar değiştirilir/genişletir sadece genişletilir; Varlık komik bilmece;
herkes haklı bunu kafanıza sokun daha işimiz var

A-Herkes haklıdır
B-Herkes haksızdır
C-Birileri haklıdır Birileri haksızdır

yine de A ya da B yi tercihe ederim ya da başka bir formül bulurdum bu bilmece de
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
"Üçüncül -l tanık" için, "diğer" için, "o" için herkes haklıdır

Hoca Nesreddin'e kulak verelim; tıkamayalım
İkisi de haklıdır-Sende haklısnın-Sen de haklısın

Haksız haklıdan alsın hak'ı ama kimin hak'ı var
herkesin
haksız kökü bile hak ile kurulur-içinde barındırır-hak
hak'ı olmayanında (haksız) hak ı vardır kökünde

hak'ın varı yok'u ama hak ortada

Kişi kendine haklıdır; A, A ya haklıdır
Kendinde haklıdır-haksızlanmaz;
Walla sen de haklsın demek iyidir bazen

Hiç iyidir; Hİç te gittim yattım üçbinyıl sonra orta gezdim orta alemde-ortacılıkta; varcılıkta yokculukta ben benem
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ortaya çıkmamış daha ortaya çıkmadığı için değil hep ortada durduğu için; olduğu için

orta olmayan yere gitmedi/girmedi;

çıkma için girmek gerekir
girmek için çıkmak gerekir
Şimdi önce hiçe girmiş olmalıdır

ve çıkmaz için girmez girmez için çıkmaz gerekir

ortaya çıkmamış daha ortaya çıkmadığı için değil hep ortada durduğu için; olduğu için

ki bu durumda da "hiç kapısı" "var kapısı" ikisi ayını kapısı olur

hayır canım bi tarafı içeri bi tarfı dışarı gibi
biri hiç'e biri var'a açılan/açılır tek kapı bu
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ortaya çıkmak için (hiçten) hiç'e girmek gerekir önce değil mi?
Hiç boş değil miydi? hiç evinde kim oturur-du?
hiç'e zaten ortadan girmiştir değil mi?

(bir kim dolalşır devri alemde adı kim; kim olduğun bildiler)

--

aksi durumda hiç başlama olur yanıt vermz-hep var olur; hiç
hep varo lna hiçse ve hiç hep varsa hiçtir
hiç durumu hep var olur
var adı hiç'lenir sadece-bilinmezlenir
varlık adıl hiç olur gibi-yakını ama hiç değildir ve hiçolmaz (boş bir hiç değildir;potansiyel doluluk yada olurluk olarak tanımlanır)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
benim adım "kim" olsun amca;

ben doğunca adımı "kim" ver kim koy baba

ben kimim derken herkes ben olduğun diyiversin

--

benim adım "hiç" koy baba
ben hiçim derken herkes ben olduğun diyiversin

--

benim adım "var" koy oğul
var- derken- ben varım derken herkes ben olduğun diyiversin

---

ben büyüdüm -savaştım ve isim kazandım benim adım 'kim'dir
'kim' adını ben kendime kendim verdim-kendim aldım
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
arkadaşlar ben kimim? biz kimiz? ya da ben bu varoluş-biz ne ad veriyoruz ona;
sistem diyelim en açığından

"var" "yok" "hiç" -ben içinde- -sistem içinde tanımlandır; aşar

hiç hiçten ve hiç yoktan yok yoktan tanımlanmadı; göre göre bizim göreler

göre göre gelir; gün olur şahım devr-i devranda iki kere iki kere dört olur

vardan hiçe hiç bakıp yazmaya yazmaya pas tuta pas tuta

vardan tanı -tanımlanan hiç var hiçidir; içidir; var içinde tanılı -tanımlı hiç

bunlar gelir (gün-an) öyle açık olur ki yerle yeksan olur gün-gün günü
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
mantık ne güzel değil mi? ve dil-düşünce
eğer varsa( if var)
eğer ortaya çıkmışsa (if meydan)
kendini ortaya koyuyor zaten
siz daha düşünedurun
varsayımlarla düşünme egzersizinden sakınınız der babanmem- der Kasyopya

"var ve o halde ortaya çıkmamış"

--
ortaya çıkma, başlama, belirme (ya da olma/varolma) sürecine ilişkin belirtme
ama zaman yanılgısın ilişkin ; Dilimizde tüy bittiğini de ilişkin artık bu saatten sonra

belirtme yok çünkü "var" , var adı zaten zamansız kendinden

hep varlık bu başlama içermez- ve ortaya çıkma başlamaz; içermez-

Orta kendindedir ve onun içinde tanımlanır olan o şey kendi ortadır ve değildir de zaten

Başka bir orta bile yoktur çıkacak; Orta ondadır ve ondandır

--
ortaya çıkma başlama belirme sürecine/olma-varolma ilişkin belirtme
(hiç varken hep olma ) adrian adrian

çok basit görülüyor değil mi? ama neden anlaşılmıyor? zamana soru?
gelecekte okuyunuz lütfen

Var insanogluna yansiyan unlem ya da sorunun isaretidir. Var algi olarak daimi pozitiftir. Bir varin kendisi ya da tersi olan yok ise sadece bu var algisinin ifadeye tasinirken dilbilgisi olarak olumsuzlugudur.

Yani insanoglunun algisina yansimayan herhangibir seyden bahsetmek mumkun degildir.

Cunku bahsedebilmek icin var ile isaretlenmis olmasi gerekir.

Ayrica var ile var kilmak var olmak varolus ve varlik farkli seylerdir ve hepside var isaretinin bir algi cesididir.

Vari olduran insanogludur.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
ortaya çıkmak için (hiçten) hiç'e girmek gerekir önce değil mi?
Hiç boş değil miydi? hiç evinde kim oturur-du?
hiç'e zaten ortadan girmiştir değil mi?

(bir kim dolalşır devri alemde adı kim; kim olduğun bildiler)

--

aksi durumda hiç başlama olur yanıt vermz-hep var olur; hiç
hep varo lna hiçse ve hiç hep varsa hiçtir
hiç durumu hep var olur
var adı hiç'lenir sadece-bilinmezlenir
varlık adıl hiç olur gibi-yakını ama hiç değildir ve hiçolmaz (boş bir hiç değildir;potansiyel doluluk yada olurluk olarak tanımlanır)

Hic insanoglunun kendisine yansiyan vara verdigi kavramdir. Bu kavram alinan var algisinin hiclik oldugunu soyler ve hiclikte vardir.

Kisaca yok var algisinin bir cesididir, yok da vardir.

Var olmazsa zaten yoktan ve hicten bahsedilemez.

Bunlar sadece var algisinin ifadesindeki olumsuzlugun kavramlaridir.

Cunku yok zaten kendi basina kullanilamaz. Ne yok sorusunda zaten yok ile ifade edilcek var mevcuttur.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
stefın'da haklıdır bizim stefın

yaramaz stefın düştü oyun oynadı ve çamurda kirlenmedi mi üstü başı stefın

Mendosa'ya bakar tanrı küskünü görürsünüz-ben tanrıya küsmüs bir çocuğum

Cioran'a bakarsınız gizli küsme-çocutan küsme sezebilirsiniz; ki Stephen'da da öyle ;Bir meydan okuma onunkisi; Tekerlekli sandalye de sizinde kamburunuz çıksa ve otuzunda eğilmeye büklümeye başlasanız yere siz de görürsünüz-küsersiniz belki bilmiyorum

Stefın'ın yerine koymak lazım gelir kendini; yerinde olan zaten o'dur-haklılar
Stefın kendi yerine karar vermiş zaten; Stefın'ın zaferi Stefın'a

Zezar'ın h'aklı Zezar'a

Stefın'ın hakkını Stefın'a verin uzatmayın bu işi

kimse sizi iyi edemiyorsa ve bedeninizi kaldıramıyorsa;
neden ben diye soruyor tanrı? neden ben?

aslında aziz gibi fazla iyi ekilmiş tanrı düşüncesi; cezasız mert iyilikçi tanrı düşüncesi-çocuk ekimi;
koruyucu baba imajı; tüm bunlar

küstüm ben küstüm oynamıyorum bi daha
 
Son düzenleme:

sahtekar

Felsefe.net
Uzaklaştırılmış
Katılım
12 Eki 2013
Mesajlar
28
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ustelik, insanoglu turu ve biri, belirenin, belirlenmesini ve belirtilmesini kendi turu ve biri adina, ait, icin, eliyle ve kendi monologuyla yapar. Yani, belirenin, ne belirlendigiden, ne de belirtildiginden bir haberi yoktur. Cunku boyle bir yetisi yoktur
.

''nece'' konuşuyorsun sen çevirmen insan? çeviri yapa yapa türkçeyi unutmuşsun
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
hayır çocukken size bir tanrı tanımlanır; örneğin allah baba; korur o bizi kollar ; İyilerden kötülerden;
Adeletlidir;
bir ilke meleği gibi-dir o;
bir iyi kuşu-gözeticisi-ölçüsü
bir iyilik kuşu ve iyi gözetimcisi; bakın iyi düşünün göreceksiniz;

çocuğa masmavi bir bulut ve pespmebe bir ev örülür (Pepeler-kayyular) ve hiç dünya gerçeği karmaşası ve kötüsü sokulmaz o eve; (+7 yaş olayı)
Ve çocuk büyür dışarı çıkar ve travamlanır dünyada olup bitenleri görünce; Çünkü dünada olup bitenler çizgi filmlere benzemez,
İlk işi Tanrıya/doğaya-sisteme ve topluma ya da küsmektir kişinin ve onu alt edecektir-etmektir

İyi düşüncesi;

ben iyiyim neden ben cezalıyım imajı; bunu iyi düşünün lütfen; insan psikolojisi-genç baskı

Kİişinin bi iyi güdümü vardır ve toplumda iyiler kötüler vardır ve kafsında hep onu iyiye göre kollayan bi tanrı; Aziz kadar tutukundur-ölçülüdür; bi şeyler ters gider, Tanrı denklemi çöker

iyinin başına neden hastalık gelir? ya da kötülü kgelir? bulur? bunu kaç kişi yaşadı;
Hastalığın bile bir illet ve ceza olduğu imajı hep vardır; ki kimi koşullarında öyle

sistem kusurludur çünkü kusurlu olamsa onu hasta etmezdi-bunu açıklayamz; Kişinin yerinden iyi düşünün

bu örnekte olmayabilir bunlar tüm örneklere genişletelim canım-çağrışım yaptı yazdım ben

doğa sabit yasalarla bir sistem kursaydı kusursuzluk devindirirdki -yetkin imajı
ve doğa kusurludur imajı -düşünün;
Bunu hepimiz yapıyoruz-yapardık, çocukluğumuza inelim ve kimimiz daha büyümedik ki hala
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
alıntıladığım kısmı anlayamadım. özetler misin ?

Alıntı:
Ustelik, insanoglu turu ve biri, belirenin, belirlenmesini ve belirtilmesini kendi turu ve biri adina, ait, icin, eliyle ve kendi monologuyla yapar. Yani, belirenin, ne belirlendigiden, ne de belirtildiginden bir haberi yoktur. Cunku boyle bir yetisi yoktur

Bir kisi, ona uyari verenin verdigi bu uyariyi ve bunun dile cevrilmesini sadece homo sapiens sapiens in bir uyesi olarak ve onun diliyle yapar.

Yani ona uyari verenin, ne bu uyariyi verdiginden, ne de verdigi uyarinin homo sapiens Adina dile cevrildiginden haberi yoktur. Cunku homo sapiens yetilerine sahip degildir.

Ornekleyelim.

Insanoglu belireni masa olarak belirledi ve bunu dile getirdi. Masa sadece insanogluna ait bir belirtimdir.

Yani masanin ne insanogluna belirdiginden, ne masa oldugundan ve de masa olarak belirtildiginden bir haberi yoktur.

Cunku masa insanoglunun yetilerine sahip degildir.

Simdi daha iyi anlasilir oldu mu?
 

sahtekar

Felsefe.net
Uzaklaştırılmış
Katılım
12 Eki 2013
Mesajlar
28
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Alıntı:
Ustelik, insanoglu turu ve biri, belirenin, belirlenmesini ve belirtilmesini kendi turu ve biri adina, ait, icin, eliyle ve kendi monologuyla yapar. Yani, belirenin, ne belirlendigiden, ne de belirtildiginden bir haberi yoktur. Cunku boyle bir yetisi yoktur

Bir kisi, ona uyari verenin verdigi bu uyariyi ve bunun dile cevrilmesini sadece homo sapiens sapiens in bir uyesi olarak ve onun diliyle yapar.

Yani ona uyari verenin, ne bu uyariyi verdiginden, ne de verdigi uyarinin homo sapiens Adina dile cevrildiginden haberi yoktur. Cunku homo sapiens yetilerine sahip degildir.

Ornekleyelim.

Insanoglu belireni masa olarak belirledi ve bunu dile getirdi. Masa sadece insanogluna ait bir belirtimdir.

Yani masanin ne insanogluna belirdiginden, ne masa oldugundan ve de masa olarak belirtildiginden bir haberi yoktur.

Cunku masa insanoglunun yetilerine sahip degildir.

Simdi daha iyi anlasilir oldu mu?

özet bu mu?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst