Sevgi

Biz sanirim Eric Fromm`un yaptigi sevme tanimlarini seviyoruz ya da daha yakın buluyoruz ama kisiye göre değişir.

ne hissediyorsan o dur.

gerçek?anlamda?

hislerin soru işareti yoktur ya vardırlar ya yokturlar

tekrar düşündüm de benim bir tanımım var mı? bana ne ifade eder-
bir bulut - bulamadım sanırım,

- yapmayı - sevdiğin şeyi seviyorsundur -bildiğim tek tanım bu
sevdiğin ve katlandığın durum içinde olmak

istenmeyen şeyleri varlığından uzaklaştırmak -uzaklaştırabilmek
ve ya da bir tür özgürlük -kısıtlanmamak
kısıtlandırıcı durumlardan uzaklaşmak -kaçınmak ya da gidermek ve bu durumları yaşamamak
bu durumların olmaması ve oluşmaması da olabilir
bir barış hali ya da istenmeyen durumların yokolması -olmaması

sevgi her an -sevdiğin -olabildiğin bir durumda olmak gibi

Erich Fromm un yaptığı sevgi tanımlarını burada kısaca özetlermisiniz üstüne konuşalım eğer okuduysanız zahmet olmayacaksa

(fromm için)
internette bolca (fromm için tanım ve alıntı da) bulunabiliyor
fromm'un tanımladığı sevgi anladığım kadarıyla, edilgin ve çekinik bir davranış (ya da tutum ve olma ) değildir
bir edim eylem/duruş gibi bu
ve bir şeyin gelişimine-gelişmesine olan etkin/etken (ve pozitif) ilgi ya da katkı
bi tür sorumluluk ve pozitif sorumluluk ve duruş

cinsel sevgiyle özellikle bunu ayrırır -genelleştirir , Sevgi üzerine düşünür ve kafa yorar, değişik sevgi biçimleri tanımlar
Değişik zamanlarda alıntılarda paylaşmıştık bundan
(ve bu kendi yorumum olucak ama- kendini iyi ve hoş hissetme balonundan mutlaka ayırır bunu anladığım kadarıyla ve yetişkin ve olgun bir sevgiden sözeder)

bende internetten bolca okudum aslında fromm'un "sevme sanatı"nı -(alıntı ve yorumlarla daha çok)

"sevgi peygamberi" diyorlar ona -sevginin tanımını yeniden yapan insan -sevgiyi tanımlayan insan
gerçek sevgiyi/sevmeyi gerçek tanımlayan olmalı

etkin bir sevme karşılıksız (etken) tutum ve verme üzerine kurulu ki bu bireysel ve bencil bir ilişki için özellenemez sanırız-genel olarak
bir tür olgunluktan sözediyor sanırım- zihinsel olarak

"Sevgi, sevdiğimiz şeyin yaşaması, geIişmesi için duyduğumuz etkin iIgidir."
diyor fromm



alıntılar-yorumlar





pdf kitap

Ben karşı cins sevgisinden konuşmayacağım çünkü orada cinsellik ve sevgi karmaşık duygular,bir anaya -babaya duyduğumuz sevgiden de bahsetmek istemiyorum çünkü onlarda bu dünyaya geliş sebeplerimiz annemiz olmasak o bize bakmasa nasıl var olurduk,din Tanrı sevgisinden de bahsetmek istemiyorum onlar olmasa nasıl Cennete gideceğiz,toplumsal kurallar nasıl oluşacak ve bizi boyunduruk altına alacak ve şekillendirecek,Arkadaş dost sevgisinden de bahsetmek istemiyorum onlar olmasa nasıl vakit geçireceğiz,dertlerimizi kime anlatacağız bize kim çay ısmarlayacak ben karşılıksız sevgiden konuşmak istiyorum değerlere duyduğumuz sevgiden mesela kan dökmemeye yemin etmekten,bir yaşlı teyzenin kömürünü taşıyıp sobasını yakmaktan,karşılıksız sevgilerden konuşalım,evlilik dışı cinselliğe karşı olmaktan aşkın en güzelini eşinle yaşamak için onu beklemekten,işçileri sevmekten,kendi çocuğunu ve diğer çocukları sevmekten,bir düşünce adamını sevmekten,bir edebiyatçıyı şairi sevmekten belkide bir kızı sevmekten hiç kavuşmayacağını bilerek,babanı sevmek *** sevmek çünkü onlardan öğrenmek hayatı değerleri ....Karşılıksız sevgilerden konuşalım insanları sevmekten.....Her ne kadar evimizi yıksalarda gönül evimizi her gün yarıştığımız insanları canlıları...

---------- Mesajlar Birleştirildi at 12:54 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 12:51 ----------

Sevgi kimin kimi hangi gözle sevdiğine göre değişir,yalansız sevgilere...

Sevgi, duyguların zihindeki karanlık gölgeleridir. Agape: Kutsal, karşılıksız sevgi. İnsan söz konusu olunca sevginin de çeşitleri oluyor haliyle. Soru; sevgi kelimesinin sizdeki veçhesi ne oluyor şeklinde olabilirdi tabi.
Bu tür soyut terimlerin somut bir şekilde anlatılması asla beklenemez. Ama en azından Ezoterik bir dil ile siluetlerini çizebiliriz.

seven kişi sevgiye ilişkin kesin bir tanım görmek istemez/ister mi? /istiyor musunuz? bu başlığı açan arkadaş gerçek anlamda sevgi falan diyerek ne duymak istiyor merak ettim. ne kadar seviyorsunu duydum da sevgini tanımla diyen birini hiç duymadım dostlar

frommun bu tanımını forumda bir kaç yerde paylaştım ama buraya da eklemek istiyorum

Erich Fromm, insanın büyük yalnızlığından ve bu yalnızlığından kurtulmak için kendi dışındaki dünyayla bütünleşme arzusundan söz eder. Şöyle ki; İnsan doğunca, ana karnında belirli olan bir durumdan, belirsiz, tanımsız ve açık bir duruma gelir. İnsan, kendinin, diğer insanların, geçmişin ve geleceğin farkında olan bir varlıktır. Kendi iradesi dışında doğmuştur, iradesine rağmen ölecektir. Doğal ve toplumsal güçlerin karşısındaki çaresizliğinin farkında olması, doğadan kopuk varoluşunu dayanılmaz bir hapishaneye çevirir. Ayrılık yaşantısı kaygı yaratır. Ayrı olmak demek insanca güçlerini kullanma kapasitesinden yoksun bir şekilde dışarıda kalmak, çaresizlik ve dünyayı aktif bir şekilde kavrayamamak demektir.

İnsan, dışa yönelmediği, kendini şu veya bu şekilde dış dünyayla bütünleştiremediği takdirde delirme noktasına gelecektir. İnsanın en derin ihtiyacı, ayrılığın üstesinden gelme, yalnızlığından kurtulma ihtiyacıdır. Her çağın ve kültürün insanı, bu ihtiyaca çeşitli şekillerde karşılık vermiştir. Hayvanlara tapınma, insan kurban etme, askeri fetihler, lüks düşkünlüğü, çileci bir yaşam seçimi, işkoliklik, sanatsal yaratım, tanrı sevgisi, insan sevgisi bunlardan bazılarıdır.

Yalnızlıktan kurtulma ve bütünleşme ihtiyacının bir yolu da her türden esirikçe durumlarda yatmaktadır. Bu durum (esiriklik), bazen ilaçların yardımıyla, bazen ritmik seslerle yaratılan translarla, bazen tütün, alkol ve uyuşturucuyla, bazen “sürüye uyma” ve işkoliklikle, bazen seks(sevgisiz) ve orgazmla, bazen sanatçı veya zanaatkâr olsun yaratıcı etkinlikle sağlanabilir.

Ancak bu tür esirikçe durumlar, bireyler arası bir birlik değildir. Esirikçe kaynaşmayla ulaşılan birlik geçicidir. Bunlar, varoluş sorununa sadece pratik çözümler getirir. Bu sorunun tam çözümü, bireyler arası birleşmeyle, başka bir insanla “sevgiyle” kaynaşma yoluyla çözülür. Bireyler arası kaynaşma arzusu, insandaki en güçlü özlemdir. Çünkü insan sevgisiz bir gün bile yaşayamaz.(Sevgi konusu Erich Fromm’un, “Sevme Sanatı” adlı eserinde bilimsel olarak incelenmiştir.)

Alkol - Seks tartışmaları ve Erich Fromm'a saygı / Psikoloji / Milliyet Blog

Genişletmek için tıkla ...

bu başlığa dönmek istedim-bu alıntıyı yine paylaşmıştık forumda
bunu yeniden sunmak istedim

Sevgi istiyorum ben diyenlerimiz var. Seven birini arıyorum. seveni arıyorum. Sevgi istiyorum-arıyorum. Seviyorum gibi türevler-sevmem lazım da...
İyi bir anlama, iyi bir örtüşme istiyorum

bunun dışında ,ağacı, kuşu ve yaptığım işi ya da hayatı seviyorum gibi sevgiler var.
Bunların bazıları; zevk alıyorum, mutlu hissettiriyor/mutluluk duyuyorum- iyi hissettiriyor ve keyif veriyor/alıyorum anlamlarına geliyor.

Birinden öznel olarak alınan/beklenen sevgi var. (özel olarak ya da öznel olarak beklenen/yoğunlaşan)

hepsi sevgi ve sevgiden genel ve özel olarak daha çok, karşı cins, insan ve yakın , eş dost aile akraba sevgisi gibi sevgiler öncelikle kastediliyor gibi ama insanın aradığı sevgi/ilgi ne?

(bu alıntıyı seviyorum. yukarıdaki
Farklı yorumlamalar getirilebilir-genişletilebilir. Durum bundan farklı da tanımlanabilir kimbilir ama güzel bi sunum.)

Bi aşk ve sevgi karmaşası var dışarda
Aşk romanları ve sevgi felsefeleri de

forumdan fromm örneklemeleri;
http://www.felsefe.net/felsefe-makaleleri/4009-erich-fromm-sevme-sanati.html
http://www.felsefe.net/psikologlar/1084-erich-fromm.html

Kasyopya diyor ki ; İnsanlar bireysel ilgi için can atıyor!
işte sevgi bu-genel olarak sevgi dediğimiz bu; her türden bireysel ilgi ve ilgi yaklaşımı

bireysel ilgi için can atıyoruz.
Ve insanlar hayvansı (nerdeyse bir dokuyla evcil hayvanınla ilgilenilmek gibi) bi sevgi ve ilgi bekliyorlar ve (temel olarak) ilgiyi (bireysel olarak sunulmuş yoğun ilgiyi ve sımartılmış hatta abartılmış -ilgiyi de) sevgi olarak algılıyorlar
ya da algılayanlarımız var

-bizi büyüten/bütünleyen bi şey (var hissettiren) - umursayan biri- değer ve sevgi koyan-saygı koyan-aklı bizde olan

Birebir eşit özgür ilişkiyi tanımlayamıyoruz ve geliştiremiyoruz bizler
Birbirimiz üzerinden geliştirilmiş, dıştan geliştirilmiş
-Saygı ve değer/değerler üzerinden geliştirilmiş toplumsal ilgiyi de tanımlayamıyoruz. Birey olduğumuz için saygı görmeyi
ama değerlerimiz olmalı-Kutsanmış değerlerimiz- Hepimizin üzerine yayılan ve hepimizi koruyan-kuşatan besleyen eşit ilgiler
toplumsal uyulan düzenler ya da yasalar gibi
eşit ilgi görmek

bireysel ilgiyi sevgi olarak algılıyor muyuz? bireysel yoğun

eğer bunda bir kadın/erkek sevgisi ve onun ne aradığını (arıyor olabileceğini) soruyorsak kişinin dediğine/istediğine/beklediğine yönelelim
ve oan başka bir sevgi de tanımalamak sanırım işe yaramayacak -ne bekliyosa o
sevginin evrensel bi tanımı var burda demekte işe yaramayacak

çünkü ona sorarsanız (an'da sizle/onla ilgilenilmek ve dikkatin ve algının (ya da bir kulağın en azından) sizde-onda ve üzerinde/üzerinizde olması size/ona yoğun dikkat ya da farkındalık-lı) sevgi/ilgi görmek istediğini söyleyecek- sizde yok!

hayran bakmak ya da tapmak yakını etkinlik isteyenlerimiz/bekleyenlerimiz var

onun dertleriyle ilgilenmek-aktif dinlemek-dediklerini umursamak
yargılamamak,anlamak,paylaşmak, ihtiyaçlarını gidermek
yani genel hayat ilkelerinin dışında kişiyi bireysel olarak paylaşmak-bir ikinci olarak paylaşmak-yaşamak ve yadırgamamak ve benimsemek
dertleriyle ve yaşamıyla birebir ilgilenmek-mutlu etmeye çalışmak-mutluluk üretmek ve sunmak, değer ve ilgi sunmak
derin benimseme/benimsenme içeriyor bu!
sahiplenmek ya da sahiplenilme izni vermek-
her olanı biteni danışmak ya da kalbini ve duygularını paylaşmak-geçirmek -anlamak
,paylaşacak ikincinin o olması-sırlar olması gibi şeyler
bekleyenlerimiz var
benim yerime sen yap bu
benim kendim ol

---
bi kedi narin bi ilgiyi sevgi sayarken bi köpek üzerinde hakimiyet kurulması ve sahipli bi ilişkiden doğan hisleri sevgi olalak benimseyebilir/belirleyebilir
-insan karakterinde var

---

çizgi filmler var kurgu mekanik hayvanlar canlılar ve süper kahramanlar var
bunlarla dolu yeni kafalar

sevgi yargılanmamaktı-anlanmaktı
varlığının batmamasıydı
-istemlerinin çatışma doğurmadan, e güçlük-güç doğurmadan ve kullanmadanda giderilemsi ya da uyuşturulmasıydı

karalama defteri pasajları;
http://www.felsefe.net/142594-post1566.html

"subjektif olarak ;varlık neyi sevgi olarak algılıyorsa ve hissediyorsa (ya da ne ona istediği ve verdiği algılayacağı biçimden bir sevgi deneyimletiyorsa) o sevgidir"

(obejktif bir sevgi büyük bir soru işareti?)

ve sevginiz sevgi uyarmıyorsa/doğurmuyorsa der fromm o sevgi değildir ya da bencil sevgidir

köpeklerin başını okşamak gibi çocukların başını da okşamanın (sevgi olduğunu iddia edenlerimiz var.
Oysa bu davranışın itaaat aşıladığını ve yanlış bir ilgi biçimi ve eylem olduğunu belirten bi söz vardır. Bi edebiyat kişisi ya da benzeri.

-sevgi özgürleştiricidir değil mi?. bu bir önkoşul mu?

---
kişinin sevgi olarak istediği
bu şey bi anlam ifade ediyor mu?
Mutlak bi anne ilgisinin yerini hiç bi şey tutamaz-
İnekler yalıyorlar yavrularını eğer yanına korsanız
Baba ya da anne ilgileri farklı -parçalanmış düşlerimiz var!

--
sevilmeyi isteme biçimi ve neyi sevgi olarak /sevme olarak algıladığı

-----
Jung'a dair bi film izledim (sevmedim bunu her neyse konu o değil)
jung'a bir hastası/danışanı gelir, getirilir. Genç bir psikiyatr-(ist) adayıdır da bu hanım
jung her gün kadının poposunu şapşaklamaktadır filme göre ve sonuçta kadın tedavi olur
kadın her gün o yazıhaneye koşarak gidiyordur-eminiz- bunu anlıyoruz şimdi biz
tedavi olmaya
-(cinsel bir sapma ve eğrilme bu /ceza alımına yönelik-zor görmeye yönelik item)
tedavi olmuştu
jung bu bir sevgi biçimi değil demedi sanıyoruz
ve bunu zevk almak içinde yapmadı sanırım (bundan emin değilim ben )
(araştırma-keşif ve merak ve ilgi peşinde olmalı! kendi gerçeğinin ve kuramlarının koşullarının peşinde ')

(kişi varlığının yanında/yakınında (her türden benimsenmiş ilgiye ve pozitif tatmine ve uyarana yönelik) yüceltilebilir bir özne arıyor-bir kusursuz arıyor.)

bazıları-mız güç ve hakimeyet özlüyor
kendi üzerinde güçlü bir varlığın denetimi

sevecenlik sadece sevecenlik değildir

sevmenin değişik biçimleri olmalı
ve var ve kesinlikle "umursamak bir sevme (ya da sevmeye başlama) biçimi-"
umursamak en yüce sevme biçimlerinden /tezahürlerinden ve arketiplerinden biridir biri olmalı

durumu umursamak ve aktif başedegenlik , üstesinden gelme gücü (ya da tutumu)

---
genel olarak insanların söylediği-aradığı ya da beklediğini söylediği sevgi
/bireysel ilgi, evcil hayvan sevimi yaklaşımı temelli nerdeyse bağımcıl ya da bağımsı yaklaşımlar

sevgi aktif olarak ilgilenmek ve farkında olmaktır

karalama defteri pasajları;
http://www.felsefe.net/142594-post1566.html

sanalmanik' Alıntı:

Birebir eşit özgür ilişkiyi tanımlayamıyoruz ve geliştiremiyoruz bizler
Birbirimiz üzerinden geliştirilmiş, dıştan geliştirilmiş;
-saygı ve değer/(ve toplumsal ya da evrensel inanılan kabul gören) değerler üzerinden geliştirilmiş toplumsal ilgiyi de tanımlayamıyoruz. Birey olduğumuz için saygı görmeyi
ama değerlerimiz olmalı-Kutsanmış değerlerimiz- Hepimizin üzerine yayılan ve hepimizi koruyan-kuşatan besleyen eşit ilgiler/değerler
toplumsal uyulan düzenler ya da yasalar gibi
eşit ilgi görmek

bireysel ilgiyi sevgi olarak algılıyor muyuz? bireysel yoğun

Genişletmek için tıkla ...

daha bir insan /insan birey (toplum birey ve üyesi) olduğumuz için bir öz saygınlık ve onur duydurulmalı bize -duymalıyız kendimize
Hiç bir karşılık vermeden ve kazanmadan ve iyi biri de olmadan itaat etmeden ve özgürlükten karşı duruşa duruşa kadar hepsinde (kendini kanıtlamaya ya da tersine de ihtiyaç duymaksızın) (bir özsavaştan) arınmış-arındırılmış bir öz saygı/aygınlık onuru (toplum duydurmalı bize) ve varlık onuru en kötümüze bile -en iyimize bile konulmalı-tanınmalı ve içerlenmelidir

varlık koşullarımızdan tek başına-tek başımıza sorumlu değiliz /hayat koşullarımızdan da
kendimizden -de- /bile

daha bir insan /insan birey (toplum birey ve üyesi) olduğumuz için (ve özvaroluş koşullarımızdan ve kendiliğimizden tek başına sorumlu kılanmayacağımız için) kendiliğimizin tüm yükü bize verilmemeli baştan
Baştan toplum birey olarak kabul görmeliyiz ve bizi oluşturan koşulların bir üyersi ve eksiği olarak /(parçası olarak) tanımlanmalıyız.
Üzerimzideki toplumsal sorunalr önce toplumsal yapıya mal edilmeli. Suç varsa bireysel değildir-Toplumun malıdır baştan. Suç toplumun malı-birey bölüşüyor. Kusursuz olmayan toplumlar kusursuz mu yaratacaktı?
Toplum ben kadar bendir-Toplumun diğer üyeleri ben kadar bendir-bunu söylüyoruz
doğa ben kadar bendir- diğerleri de bunu ben haykırıyorum bugün yaşam ağrımdan
bir öz saygınlık ve onur duydurulmalı bize

Hiç bir karşılık vermeden
Kendini kanıtlamadan ve büyük işler yapmadan

Toplum insanın kendini kanıtlama çabasında vazgeçmelidir

bir tanrıya yaranmanızı reddediyorum
tanrınızı ve kullarınızı kulluğunuzu ve diğer felsefelerinizi- insan olmanızı hatta birey olmanızıyeri gelsi- da sıkıca ve şiddetle reddediyorum
biz toplumuz ve topluluğuz-bireysel yükler değiliz

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:30 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:29 ----------

kendimin kendim olduğunu reddediyorum,
ben
nasıl oluyorsa?
bunu ben yapıyorum şimdi-bu da bir paradoks ama?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:32 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:30 ----------

benliğimi feshettim az önce ya da istifa ettim
bunu ben yaptım bu ilginç -ben olamam lazım sanırım-catch 22

değer kazanma ve değersizlik duyguları insanı yiyip bitirecek-
suç ve ceza kuramları incelenmelidir

sağlıklı toplum yetiştirmenin temelinde (baştaki ifade var) "sağlıklı toplum" yani toplum ifadesi var-birey değil

toplumun sorunlarıyla ilgilenmek ve toplumsal olaylarla
bu bireyse suç var ama bu bireyde suça yönelik itkiler var toplum ya da düzenin kendi içerdiği sorunlar bunlar
hayır gerçeğin sorunlarından ben bireysel olarak yüklü ve kınal-kınanmış olamam daha baştan,
benim kınalı ve kınanmış kınanacak eylemlerim;
bunlardan suçlar değil ancak hatalar olarak sözedilebilir

her türlü suç topluma ve tüm toplum bireylerine -ne yazık ki- bi ölçüde- maledilmelidir de
bu olmadı toplusmal düzene de
bir toplumsal düzen suç üretiyorsa o sorumludur
bunu mu diyelim ama (anlayıp tanımlayamama çukuru)