Pramitlerin Gizemli Enerjisi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Arkeoloji kategorisinde hacker tarafından oluşturulan Pramitlerin Gizemli Enerjisi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,485 kez görüntülenmiş, 2 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Arkeoloji
Konu Başlığı Pramitlerin Gizemli Enerjisi
Konbuyu başlatan hacker
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Ramses

hacker

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
26 Kas 2008
Mesajlar
40
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
İnsan düşmüş bir tanrıdır ve gökleri hatırlar – Lamartin , Meditasyonlar tarafından yapıldığını açıklayamadığı Mısır piramitleri, yüzyıllardır birçok Mısır bilimci, tarihçi ve gizemcilerin kendi alanlarında yaptıkları araştırma sonuçlarının bir araya getirilmesiyle “gizemli puzzle” hep efsanevi ATLANTİS ‘i işaret etmiştir.
Resmen kabul edilen tarih bilgisinde yer almasa da, metafizikçi, teoriysen yada maceracıların birleştikleri ortak nokta antik Mısır’ın Atlantis’in bir kolonisi olduğudur.
Bu bilgiler; “ Osiris’in ölümünden 6 bin yıl sonra Hermes’in, ve günümüz takvimlerinden 16 bin sene önce beraberinde bir güç ile Atlantis’ten Nil deltasına çıkıp, Osiris dinine uygun bir koloni kurduğunu varsayar. Ve bütün bu medeniyet hem Mu, hem de Atlantis’in sulara gömülmesiyle sona ermiştir.
Bugünkü teknoloji ile yapımı mümkün olmayan piramitler, uygarlıkta büyük aşamalar kaydeden bu kıtalardaki insanlar için mümkün olmuştur.. En fazla 6000 sene geriye gidip bulguları değerlendirerek uygarlığımızın başlangıcı olarak kabul edilen tarihten çok önce, büyük tufandan 12000 sene sonra, bildiğimiz tarih insanın atom gücünü kullanabilecek duruma geldiği göz önünde bulundurulursa, on binlerce yıl var olmuş uygarlıkların bilimde hangi aşamada olduğunu ancak hayal edebiliriz.

Maya, Tibet ve Hindu belgeleri ve birçok mistik kitaplar; Mu ve Atlantis arasındaki savaşta kullanılan silahlar hakkında efsanevi bilgiler sunar.
Bugün neler olduğunu bilemediğimiz bu güçlü silahların kullanımı belki de bu iki kıtanın batmasına ve buzulların erimesine neden olacak fiziksel değişimlerin oluşmasına neden olmuştur.
Gize’deki Keops, Kefren ve Mikerinos’un yapılış tekniklerinin saptanması tartışmalı olup ,Eduard Shure gibi ejiptologlar M.Ö. 3000 derken, bazı uzmanlar çok daha önce yapıldığını tespit etmişlerdir. Üç büyük piramidin tufan öncesi teknoloji ile Hermes rahipleri tarafından; bir firavun mezarı olarak değil, inisiasyon törenlerinin yapıldığı birer mabet olarak inşa edildiği kabul edilir.
Piramit Nedir?
Piramit Zirve adi verilen bir noktada kesişen üçgen biçiminde olup, 4 kenarlı , kare tabanlı geometrik bir şekildir ve sebebi bilinmeyen bir nedenle kusursuz bir kare olmaktan sadece 10 santim uzaktır..
Büyük piramit Keops , astronomi, jeoloji, fizik ve matematik bilimlerinde deha olan kimseler tarafından olağanüstü bir teknikle inşa edilmiş olup estetik ölçülere sahiptir. Büyük piramidin birleşik açıları ve oranları, birbirine dik iki çap boyunca dörde bölünmüş dairenin her bir dilimi gibi çözümü imkansız matematik problemlerinin çözülmesi,, evrensel bir ölçüm sisteminin kurulması, enlem ve boylamların hesaplanması ve alan ölçümü için temel prensipleri oluşturmaktadır.
Büyük piramitte kral odası akustik bir araç işlevi görmekte, sesleri toplayıp yaymaktadır. . Büyük piramidin doruğunun geometrisinin (377 ohm da) onu kusursuz bir rezanatör yaptığı bilinmektedir. .Diğer bir tespite göre de Büyük Piramit enerji kanalize eden bir diapazon işlevi görmekte ve radyo frekansı tipi akımları yada henüz keşfedilememiş başka enerji alanlarını yansıtmaktadır.

Mimar ve birçok mühendisinde ilgisini çeken büyük piramidi bugünkü teknoloji ile bile yapmak mümkün değildir. Her bir yanı 230 metre olup gerçek kuzey, doğu, güney ve batıya bakar ki büyük piramidin her biri 2.5 ile 15 ton ağırlığında 2.300.000 taş bloktan yapılmış olup , 6 milyon ton ağırlığındadır. Uzmanlara göre piramidin bir eşi bugün en gelişmiş vinçler kullanılsa bile yapılamıyor . Bu somut veriler insanların aklını karıştırıp, gizeminin ve sırrının peşine düşürmüştür.Matematik, fizik ve mimari sırları çözülemeyen piramitlerde fresklerde resmedilen Orion ve Sirius yıldızları bugünkü gelişmiş teleskoplarla bile görülememesi astronomi açısından da şaşırtıcıdır.
Keops’un yüksekliğinin 1 milyar ile çarpımı, dünyanın güneşten yaklaşık uzaklığı olan 149 milyon kilometreyi vermektedir. Piramidin iki kenar toplamının yüksekliğe oranı pi sayısını oluşturur.. Piramidin tam uç noktasından geçen meridyen, kara ve denizleri iki eşit parçaya bölerken Keops un üzerinde bulunduğu 30. paralel ve dünyanın diğer gizemli noktalarıyla şaşırtıcı bir şekilde birleşir.. Piramidin tepesinden doğuya uzatılan dümdüz bir çizgi, Tibet’in başkenti Lh’assa’ya , bu noktadan 60 derecelik bir açıyla dönüldüğünde Atlantis’in battığı kabul edilen Atlantik okyanusuna, yine bir 60 derece dönüldüğünde ise ulaşılan yer, Yukatan yarımadasındaki diğer bir başka gizemi olan Maya piramitleridir.

Belçika asıllı mühendis ve piramit araştırmacısı Robert Bauval, Keops (diğer adlarıyla Khufu), Kefren( Khafra) ve Mikerinos (Menkaura) piramitlerinin dizilişleri ile ilgili olarak gerçekten önemli bir keşifte bulunmuş ve Orion takımyıldızının kemer yıldızları olan Alnilam, Alnitak ve Mintaka yıldızlarının gökteki konumunun söz konusu piramitlerin dizilişinin izdüşümü olduğunu bulmuştur. Bu üç piramit Orion takımyıldızını işaret etmektir.Ve üç piramitte de peş peşe kral olan kendi adlarıyla anılan Khufu, Khafra ve Menkaura tarafından yaptırılmışlardır.
Üç büyük piramidin sıralanışında bir gariplik fark eden Bauval ilk iki piramit köşelerinden birbirinin tam hizasında yerleştirildiği halde, üçüncü piramit olan Menkaure’nin hafifçe sola kaymış olduğunu fark etmiştir.. Eski Mısır uygarlığında tapınakların belli yıldızlara göre hizalandığını ilen Bauval, 1979 da bir çöl gezisi sırasında gece gökyüzünü incelerken Orion takım yıldızının merkezindeki üç yıldızın aynı Gize piramitlerinde olduğu gibi sıralanmış olduğunu gördü. Bauval bir bilgisayar programı olan (sky globe 3.2 ) yardımıyla Orion ile piramitlerin birebir aynı doğrultuya yerleştiği tarihe yaptığı geri arama çalışması sonunda elde ettiği sonuç ; M.Ö. 10450 idi.

Daha sonra bütün bu heyecanlı araştırma macerasını 1994 de “The Orion Mystery” , ülkemizde de “Tanrıların evi Orion’da” olarak yayınlanan kitapta ayrıntılı bir şekilde yazarak diğer araştırmacıların ufkunu genişletmiştir.
Bu tespitten yaklaşık 50 sene önce 1930 lar da büyük piramidin kimler tarafından neden ve ne zaman inşa edildiği konusunu irdelendiği dönemde, Andre Bovis adlı bir Fransız’da çok ilginç başka bir saptama yaptı. Piramit Odalardan birinde bulunan ölü hayvan artıklarının beklendiği gibi iğrenç olmadıklarını ve uzun araştırmalardan sonra, bunların mumyalandıkları şekilde durduklarını fark etti.
Fransa’ya döndüğünde, Büyük Piramidin bir kopyasını yaparak ne olacağını görmek için, , içine et koyduğu piramitle yapılan bu ilk deneyde et çürümemiş, ancak sanki suyu çekilmiş bir hale gelip herhangi bir kokuda yaymamış.. Bovis, araştırılması için çağının bilim çevrelerine bu ilginç buluşunu açıklamaya kalktıysa da o dönemin bilim otoriteleri bu araştırmayı gülünç bularak üzerinde durulmaya layık görmemişlerdir. Andre Bovis, piramidal yapının içinde bir enerjinin ortaya çıktığını keşfeden ilk araştırmacıdır ve yaptığı piramit modelleri hala aynı şekilde işlevlerini sürdürmeye devam etmektedir.

Rus bilim adamı ve piramit araştırmacı Serge V. King’de piramitlerle birçok deneyler yapmış ve bu deneylerini açıklamıştır. Birçok piramit araştırmacı ve deneycilerin ortak gözlemlerine göre çok ilginç sonuçlar ortaya çıkmıştır.
Piramitlerle yapılan bu deneylerde, filizlerin daha bol ve lezzetli şekilde geliştikleri, uzun süre taze kaldıkları gözlenmiştir..
Piramitlerin enerjisi konusundaki ilk deneyler, yiyecekler ve etler üzerinde yoğunlaşmıştı.. Etlerle yapılan deneylerde, piramidin altına bırakılan et parçalarının yüzeye su zerrecikleri çıkararak küçüldüğü ama çürümediği meyve suları ve yumurtalarında , lezzetlerinde ve tazeliklerini korumada belirgin farklar tespit edilmiştir.
Piramidin altında işlenmiş süt uzun süre taze kalırken ,yine piramit altına bırakılan elma üç ay bozulmamıştır.

Piramidin tat vermesi, tat olayını gerçekleştiren enzimlerin aksiyonunu hızlandırdığı düşünülürken diğer bir olguda dehidrasyon olayının tat oluşumunu hazırlamasıdır.
Diğer ilginç uygulama ise şarap işlenmesindeki fantastik neticelerdir ki yapılan deneylerde çok ucuz şaraplar kullanılıp, piramit altında yaklaşık yarım saat bekletildiğinde ucuz şarap, kaliteli bir şarap kadar iyi tat vermiş, kokusu güzelleşirken sertliği azalmıştır. Piramidin altında şarabın alkol oranında değişiklikler olduğu düşünülüyor.
Piramit enerjisini keşfeden birçok insan meyve ve sebzelerle kuru yiyecekleri korumak için oldukça büyük piramitler kullanmaktadır.. Besin maddeleri taze kalmakta ve zararlı böceklerin istilasına daha az uğradığını iddia edilmektedir.
Hayvanlar da piramitlerden hoşlanıyor. Eğer piramit açık bir yere konursa, kedi ve köpekler orayı, tercih edilen bir dinlenme yeri olarak kabul ediyor..
Bu konuda pek çok üniversite, fareleri iyileştirmek için piramidin etkileriyle ilgili araştırmalar yapmış deneylerde bir kaza sonrasında hayvanların tüylerinin daha kısa sürede büyüdüğünü ve hayvan derilerinde meydana gelen yaralanmaların hızla iyileştiğini gözlenmiştir.
Bill Kerrel ve Kathy Goggin adlı araştırmacılar, karideslerle yaptıkları deneylerde piramit altında daha hızlı büyüdüğünü belirtmişlerdir.

Piramidin enerjisi bedenin hızlı ve etkin biçimde iyileşmesini sağlayarak tedaviye de katkıda bulunmaktadır. Bilinç altında iyileşmeye direnç olmadığı sürece bazı hafif rahatsızlıklar piramit enerjisiyle tedavi edilmektedir. Piramidin adaleleri yatıştırarak baş ağrılarına iyi geldiği biliniyor. 1940 da diğer bir piramit araştırmacısı Çekoslovak Karl Drbal, piramit altında ustura bıçağının keskinleştiğini keşfetmiş , daha sonrada baş ağrılarını dindirmek için piramit şeklinde şapkalar üretmiştir. Bu buluşu için bröve talebinde bulunan Drbal’ın 15 cm yüksekliğinde piramit şapkaları riskleri kullanıcıya ait olmak üzere baş ağrılarına karşı kullanabiliyor. Yara ve kesiklerle yapılan bir çok deneyde piramit kullanılmış, yaralı organ piramidin altında acısının dinerek kısa sürede iyileştiği gözlenmiştir. Burada önemli olan piramidin acıyı hafiflettiği ancak iyileştirmediğidir.
Piramit enerjisi enfeksiyonu etkisizleştirirken piramitten gelen enerjinin hastalığa yol açan bakterilerin hareketini durdurduğu sanılmaktadır.
Bir çok deneyde bir piramidin altında düzenli olarak uyuyan bir kimsenin kendisini huzurlu hissettiği ve kısa süreli bir uykunun yeterli olduğu gözlenmiştir.
Yine gevşemeye yardımcı olarak meditasyon için mükemmel bir araç olduğu söylenirken bir çok kişi piramit altında çalışırken kolaylıkla konsantre olduklarını ifade etmişlerdir. Piramit deneylerinin ortak sonucu kişinin enerjiyle “şarj” olduğu duygusudur. Piramit formunda imgeleme yöntemi ile enerji alanını korumak için yapılan meditasyon teknikleri vardır.
Elektrik ile piramitlerin enerjisi arasında sıkı bir ilişkinin olduğunu bilinmekte olup Piramit enerjisinin kullanılabilir elektriğe dönüştürme işlemi olarak pillerin şarjını örnek olarak gösterilebilir.
Elektrikle piramit enerjisi arasındaki ilişkiyi gösteren en etkin gözlem pillerin şarj olduğu deneyidir ki cep lambalarını piramit altında tutarak deneyler yapılabilir.
Piramit enerjisinin geometrik şeklinin verdiği özellikle yer küredeki manyetik akımları kendi bünyesinde toplayarak bir enerji alanı yarattığı bilinmektedir.Bir köşesinin manyetik kuzeye bakması ile piramitte (+) (-) kutuplar oluşmaktadır.
Mısırolog, bilim adamı ve metafizikçilerin hep merak ve araştırma konusu olmuş gizemli piramitlerin artık sırlarını çözebilecekmiyiz?
Yada araştırmalara milyon dolarlar harcayan devletler işin sırrını çözdü de biz mi bilmiyoruz?
Tamamlayıcı tıpta bir çok hastalığın teşhis ve tedavisinde kolay ve ucuz teknikler bilinip, nasıl henüz herkesin yararlanabilmesi için geçen süre yavaş işliyorsa, her zaman sonsuz ve ucuz bir enerji kaynağı arayışı içinde olan insanoğlu bu arzusuna piramit enerjisini çözüp, herkesin kullanımına sunulduğu zaman mı kavuşacak?
Bilimin sınırları zorlayan kişilerin, karşılaştıkları en büyük güçlüklerden birisi, elde edilen sonuçların yayınlanmasıdır. Robert Bouval yıllarca izlerini sürdüğü gizemi ;1979 da Orion takım yıldızının Gize’deki piramitlere olan izdüşüm tespitini “Ejiptoloji Tartışmaları” dergisinde ancak 6 sene sonra yayınlatabilmiştir.
Bugün “Bilim” dediğimiz somut gerçekler “Bilim olma yolunda” acılı ve zorlu bir yol kat eder. Merak ve hayal gücüyle başlayan araştırma ve çalışmalar önce alay konusu, elde tutulacak kanıtlar oluşmaya başlayınca da eski bilgileri değiştirmek istemeyen otoritelerce aşağılanıp suçlanır. Birçok mucit ve kaşif bu korku tünelindeki ışığı görmeseydi bugün ne telefon olurdu, ne elektrik ve ampul, ne otomobiller ve uçaklar. Cesur ve geniş vizyonlu bilim adamların tarifine göre “ Bilim dünyası da bir ormana benzer ve kendilerine benzemeyen her üye ormandan kovulur. Ancak bilim her zaman her yerde, ister bir garajda ya da bodrum katında hep yoluna devam etmiştir.

Bugün teknoloji dediğimiz her şey, mutfakta pişip önümüze gelinceye kadar maceralı bir dönemden geçer.Eski kardinal ve engizisyonun yerini bugün bazı tröstler aldıysa da güneş de hiçbir zaman balçıkla sıvanamamıştır.
Bovis’in 1930 da etlerle yaptığı deneyden bu yana 76 sene geçmiş. Piramitlerle ilgili gizemi çözmek için oldukça uzun bir süre olsa da, piramitler cazibelerinden hiçbir şey kaybetmemişlerdir.Piramitlerin gizemi çözüldükçe, bilim adamlarının karşısına bir başka gizem çıkmaktadır.
 

Aksiyom

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
Ynt: Pramitlerin Gizemli Enerjisi

Piramitler hala ö görkemini ve gizemini koruyor.Resmini gördüğüm an içimde bişeyler oluyor çok ama çok etkileniyorum.O harika yapısı bize geçmişi tam anlamıyla anlatıyor.Çok ama çok etkilyci.
 

Ramses

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
9 Ara 2009
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Yaş
40
Araştırmanız ve bizimle paylaştığınız bu değerli bilgiler için çok teşekkür ederim. Piramitler tanrının yapıtıdır tanrının yapıtında ise muazzamlık vardır.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst