Popülerlik Denen Saçmalık

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe.Net Arşiv kategorisinde OnlyBlack tarafından oluşturulan Popülerlik Denen Saçmalık başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 7,146 kez görüntülenmiş, 40 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe.Net Arşiv
Konu Başlığı Popülerlik Denen Saçmalık
Konbuyu başlatan OnlyBlack
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan birazdahaderinmavi

OnlyBlack

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
11 Eyl 2015
Mesajlar
67
Tepkime puanı
0
Puanları
6
öncelikle herkese merhaba. Bu konuda artık o kadar çok kafam karıştı ki müdahale etmenin vakti geldiğini düşünüyorum. bir popülerlik mevzusu almış başını gidiyor ve insanlar günden güne değişiyor kim çıkardı bu saçma sapan populer olma merakını hiç bilmiyorum ama gidişatın iyi olduğunu da hiç düsünmüyorum.Buna diğer havalı bi dilde de fame diyorlar.Eminim bu daha havalı.Kısacası insanlar artık ôzgür değil.Kimisi özgür olmanın gecenin 12sinde dısariya cikabilmek oldugunu dusunsede ; ki bu da populer olma cabalarinin disina cikmaz. Belli ki genclik bunu bilincsizce yapiyor o anda ona hersey guzel geliyor ve hicbisey anlayamadan kendini bi arkadas grubunun icinde buluveriyor .Arkadas gruplariniysa ben mayinli bi bolge olarak goruyorum tabi bu herkese gore degisir.Bugün oturup baktim da paten bindigim bolgede o kadar cok insan var ki cogu akranlarim zaten. Hepsinde olmayacak küfürler ve benim yaşlarimda kizlar kendinden buyuk oğlanlardan sigara istiyorlar.En utanç verici yanida bu zaten akranim olmalari. Oturup kendimide orda bulmaktan korktum bi anda. Gelecegimiz gidiyor birinin buna dur demesi gerekmiyor mu? İnsanlar sosyal paylasim sitelerinde birbirlerini tanimadan ekliyorlar artik. Cunku begeni sayisi yada takip daha önemli hale gelmis.Durum şu ki insanlar birbirlerini taniyip tanimadigina degil daha cok begeninin gelip gelmeyecegine bakiyorlar. Korktugum bi konu da benim yasitlarim olmalari 14yasinda bi gencin ve ustelik kiz bi gencin sigara icmesi normal mi sizce ? Kendimi her an o ortamlarin birinde bulabilmenin endişesindeyim.Artik kimse ben ne seviyorum diye değil de arkadaslarim ne sever dalga gecerlermi beni o arkadas ortamina nasil kabul ederler derdinde. Bilinçlenir misiniz bilmiyorum ama bence bi an önce herkesin önlem almasi gerekli artık gerçekten dostluklar gerekli bu benim fotograflarimi beğeniyor diye kesinlikle tanimadigimiz insanlarla diyaloğa girmeyelim.Uymayanlarada Allah akil fikir versin diyorum. Bi anda herkes gider famelik falan kalmaz en kotusu de kendinizi ona kaptirip dersleri ihmal etmeniz bu işler geçici işsizliğin ortasinda kaldiginizda fameliğiniz sizi kurtarmaz keske okusaydim dersiniz....Ve en cokta yanlizligima yaniyorum hala icinde su kadarcik fame olma meraki olmayan insanlarla tanisabilecek miyim diye sadece mutlu olmak icin yasayan ve sevdikleri icin herkesi karsisina alan insanlar olmadigi surece yanliziz bence.Cünkü insanlar sevdiklerini bile secerlerken arkadas ortamlarina bakiyorlar sevdigi kisi kendisi gibi fame degilse siliyorlar hemen arkadaslari dalga gecer cunku.Ne saçma.....
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
hoşgeldiniz
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Hoşgeldin ,burada kal bence :) farklısın,sanırım farkındasın aynı zamanda .Değerlerin doğru seçilimi ve yerleştirilebilmesi sistemli okuyarak olur.Dünya ve gerçeklerini farkedip mutlu olma yolunu bulmanı dilerim.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
öncelikle herkese merhaba. Bu konuda artık o kadar çok kafam karıştı ki müdahale etmenin vakti geldiğini düşünüyorum. bir popülerlik mevzusu almış başını gidiyor ve insanlar günden güne değişiyor kim çıkardı bu saçma sapan popi olma merakını hiç bilmiyorum ama gidişatın iyi olduğunu da hiç düsünmüyorum.Buna diğer havalı bi dilde de fame diyorlar.Eminim bu daha havalı.Kısacası insanlar artık ôzgür değil.Kimisi özgür olmanın gecenin 12sinde dısariya cikabilmek oldugunu dusunsede ; ki bu da populer olma cabalarinin disina cikmaz. Belli ki genclik bunu bilincsizce yapiyor o anda ona hersey guzel geliyor ve hicbisey anlayamadan kendini bi arkadas grubunun icinde buluveriyor .Arkadas gruplariniysa ben mayinli bi bolge olarak goruyorum tabi bu herkese gore degisir.Bugün oturup baktim da paten bindigim bolgede o kadar cok insan var ki cogu akranlarim zaten. Hepsinde olmayacak küfürler ve benim yaşlarimda kizlar kendinden buyuk oğlanlardan sigara istiyorlar.En utanç verici yanida bu zaten akranim olmalari. Oturup kendimide orda bulmaktan korktum bi anda. Gelecegimiz gidiyor birinin buna dur demesi gerekmiyor mu? İnsanlar sosyal paylasim sitelerinde birbirlerini tanimadan ekliyorlar artik. Cunku begeni sayisi yada takip daha önemli hale gelmis.Durum şu ki insanlar birbirlerini taniyip tanimadigina degil daha cok begeninin gelip gelmeyecegine bakiyorlar. Korktugum bi konu da benim yasitlarim olmalari 14yasinda bi gencin ve ustelik kiz bi gencin sigara icmesi normal mi sizce ? Kendimi her an o ortamlarin birinde bulabilmenin endişesindeyim.Artik kimse ben ne seviyorum diye değil de arkadaslarim ne sever dalga gecerlermi beni o arkadas ortamina nasil kabul ederler derdinde. Bilinçlenir misiniz bilmiyorum ama bence bi an önce herkesin önlem almasi gerekli artık gerçekten dostluklar gerekli bu benim fotograflarimi beğeniyor diye kesinlikle tanimadigimiz insanlarla diyaloğa girmeyelim.Uymayanlarada Allah akil fikir versin diyorum. Bi anda herkes gider famelik falan kalmaz en kotusu de kendinizi ona kaptirip dersleri ihmal etmeniz bu işler geçici işsizliğin ortasinda kaldiginizda fameliğiniz sizi kurtarmaz keske okusaydim dersiniz....Ve en cokta yanlizligima yaniyorum hala icinde su kadarcik fame olma meraki olmayan insanlarla tanisabilecek miyim diye sadece mutlu olmak icin yasayan ve sevdikleri icin herkesi karsisina alan insanlar olmadigi surece yanliziz bence.Cünkü insanlar sevdiklerini bile secerlerken arkadas ortamlarina bakiyorlar sevdigi kisi kendisi gibi fame degilse siliyorlar hemen arkadaslari dalga gecer cunku.Ne saçma.....

Gençler arasında popüler olmak her zaman önemli olmuştur. Teknoloji bu kadar ilerlememişken de okulun popüler kızı/erkeği olmak büyük önem taşırdı. O zamanlar basketbol-voleybol takımında olmak ya da okul korosunda görev almak popülerlik kabul edilirken şimdi Facebook / Twitter sayfandaki takipçi sayın ile popüler kabul ediliyorsun.:smile: Böyle olması tabii ki doğru değil ve internet ortamında yabancı kişilerle tanışmanın genç / yetişkin olsun çok ciddi riskleri var.

Popülerlikten benim anladığım yokluğu hissedilen, kültürlü, bilgili ve vakit geçirmekten zevk alınan kişiler-arkadaşlar olabilir yoksa takipçi sayısı yüksek birisinin popüler kabul edilmesi boş bir düşünceden ibarettir.

Gençler sürekli resim paylaşmayı, attıkları her adımı netten duyurmayı çok önemsiyorlar fakat bu davranışı sergileyen yetişkinlerin olduğu da dikkate alınırsa, ortaya "teknolojinin yarattığı sahte bir dünya" çıkıyor.

@OnlyBlack dediğin gibi "içi boş bir balon" bu sanal popülerlik ve insanın psikolojisini de bozuyor. Benim çevremde de resim paylaşan ve o resime yorum gelmezse morali bozulan arkadaşlarım var yani genç/yetişkin fark etmez aşılması gereken ciddi bir sorun ile karşı karşıyayız, çözüm de insanların bilinçlenmesi ile mümkün olacaktır.
 

Melodram

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2011
Mesajlar
60
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaşıtların içinden sıyrılıp bu şekilde düşünmeni hayranlıkla okudum ama maalesef teknoloji insanı nereye sürüklerse, insan kendini istemeden orada buluyor. Şartlar neyi gerektiriyorsa onu yapmanın kendi için daha iyi olacağını düşünüyorlar. Sosyal medyada çok takipçisi olursa, kendini daha önemli hissediyorlar çünkü hayatta kendini önemli hissettirecek hiçbir şey yapmamışlar. Çok beğeni alırlarsa daha güzel, daha yakışıklı olduğuna inanıp mutlu oluyorlar çünkü aynalarla yüzleşmekten korkuyorlar. Tabii bu sorunlar sosyal medyayla da sınırlı değil, dediğin gibi küçük yaşta olanlar eskiden beri sigara içmeyi kademe atlamak olarak görüyorlar. Neyin ispatı bu? Kime neyi ispat edecek bunlar? Büyüdüklerini mi? Saçma. Saçma diyoruz ama bu devranın içinden de kurtaramıyoruz onları. İnstagram da bir fotoğrafın altına ''acil beğeni, kankammış gibi yorum yap lütfen çok acil'' yazıldığını gördükten sonra bende gençlerin akıl sağlığından endişe etmeye başladım. Gençlerin diyorum da bunlar 14-15 yaşında çocuklar olmuyor her zaman, 25 yaşında insan da böyle bir aciliyete sahip. Eskiden fotoğraf makinenle gittiğin yerin fotoğrafını çekip albümlerde saklarken, şimdi gittiğin yerleri gezmek için değil popülerliğe bir araç olarak kullanıyorlar. Saatlerce fotoğraf çekip içlerinden en güzelini seçip, herkese ''bakın ben buradayım'' bilgilendirmesi yapıyorlar. Çekmesinler mi? Tabii ki çeksinler, teknoloji bazı kolaylıklar sunuyorsa bundan faydalanalım elbette ama bu kadar kontrolsüz davranmak ciddi problemlere yol açar.
Sen bunların farkına erken varmış biri olarak endişelenmek de haklısın ama bu endişelerin seni dışarıya karşı kapatmasın. Ne olursa olsun insanları tanı, gerekirse birileriyle kötü ol, birileri arkandan konuşsun, birileri dalga geçsin. Bu yollardan geçmeden nasıl bir insan olduğunu bulman zor olur, çok insan tanıyıp, o çoklar içinden kendine en yakın olanlarını bulduğun zaman kendi adına bir şey yapmış olmanın mutluluğu da sana bir süre yetecektir. Bu arada merhaba, hoş geldin bence.
 

OnlyBlack

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
11 Eyl 2015
Mesajlar
67
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Haklisiniz yorumunuz icin cok tesekkur ederim.Gercekten çok mutlu oldum yorumlarinizi duymaktan hepinize ayri ayri tekrar tesekkur ediyorum :))Bu benim bir sayfadaki ilk yazım,ilk düşüncelerim.Evde yazardım hatta kitap falan da yazmaya başlamıştım ama ilk defa bir sayfaya attim ve bu yorumlar gerçekten çok mutlu etti beni :smile:
 
Son düzenleme:

Kara Kalem

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
1 Haz 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
17
Puanları
8
Popülerlik, popüler olma isteği sistemin bize dayattığı bireyciliğin, egoizmin, yabancılaşmanın bir parçasıdır. Bu biçim bir bireycilik ideolojisi maddi zenginliğin ufak bir azınlık elinde bulunduranlar tarafından besleniyor. Varlıklı sınıfların çocuklarını yaşam tarzları, hobileri, gezdiği mekanlar, kullandığı arabalar ve lüks tüketim malzemeleri, emekçi ailelerin çocuklarında ona benzeme, onun gibi yaşama dürtüsü gençlerimizin stratejisi oluyor. Özellikle genç kuşağın önemli kesiminde sosyal medyaya gereğinden oldukça fazla bir zaman harcanıyor. Yüzlerce fotoğraf video paylaşmının yanında beğeni/takipçi artması için tanımadıkları kişileri eklenmesi gençlerimizi popülerizmin ‘kölesi’ yapıyor. Durumun traji-komik yanıda başın sıkıştığında ya da konuşacak, içini dökecek biri birini aradığında; dostluğun, ortak kederleri paylaştığın insanlarla aranda kopmaz bir toplumsal bağ olduğu ve bu bağın yüzeysel bir kalabalığa her zaman yeğ tutacağı hayat bize öğretiyor. Konuyu açan arkadaşımıza da ayrıca teşekkür ediyorum.

Gençlerimiz üzerindeki en büyük tuzakların biri de uyuşturucudur, uyuşturucu evrensel düzeyse milyarlarca dolarlık yıllık bir endüstri halini almıştır. Son yıllarda uyuşturucu gençler arasında yayılma eğiliminde. Gençlerimizin uyuşturucu etkisinde olması; toplumsal yaşama düşünmeyen , sorgulamayan, apolitik, amaçsız bir prototip yaratıyor. Bu gençlik modeli de kapitalizmin sürekli olduğu savını işleten bir avuç insanın elini güçlendiriyor.

Sosyal medya üzerinden popüleritenin etki alanı genç kuşağın önemli bir kesimini etkisine alsada, bireycilik, egoizm, yabancılaşma, para tutkusu, emprati eksikliği.. sayabileceğimiz sapkın davranış normları tüm yaş gruplarında görebiliyoruz.

Gençliğin bu durumunda bizim de sorumluluğumuz yok değil, bizler yaşamda onlardan birkaç adım önce olduğumuza göre tecrübelerimizi, sevgimizi, dostluğumuzu, karşılaşacağı zorlukları, çözüm yöntemlerini aktararak onları yaşam kavgasına hazırlamak zorundayız.

Dostlukla
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
insan, biyo-psiko-sosyal bir varlıktır... hele yetişme ve özgün bir kişilik kazanma sürecindeki genç bir insanın sosyalleşme ihtiyacı, en az biyolojik ve psikolojik ihtiyaçları kadar doğaldır... süreç, ilk bakışta göründüğünden daha karmaşıktır... sosyalleşmenin yeni yollarına ve olanaklarına 'karşı çıkmak' için, acele edilmemelidir...
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
çok önceleri tüketim maddeleri dayanıklı ve dayanıksız diye ayrılırdı, şimdilerde ise teknolojinin tükettiği insanlardan söz etmek yanlış olmayacaktır...
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
belki... kimin kimi tükettiği o kadar da (açık biçimde) belli değildir... çünkü, felsefi bakımdan insan, kapitalizmi ve dolayısıyla onun tüketim kültürünü aşabilir...
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
elbette, fakat bunun bilincinde olması ve bunu gerçekten istemesi gerekir; bunun içinde, kapitalist canavar ile yüz-yüze gelmeli, tırnaklarını hissetmeli ve yok-oluşunu görebilmelidir....
 

Kara Kalem

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
1 Haz 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
17
Puanları
8
Konu altında irdelenen/eleştirilen gençlerin teknolojiyle ilgilenmeleri değil, onu kullanma biçimidir. Gençlere teknolojik aygıtların, tüm sorunların kaynağı olduğunu ve bu aygıtları kullanmamaları gerektiğini söyleyemeyiz. Ki böyle bir talep dahi yaşamda bir karşılığı olmaz. Doğru şekilde kullanım sosyalleşmenin aracı olabileceği gibi , aksi durumlarda asosyal bir yaşama yol açabilir. Misal Gezi direnişinde, Özgecan eylemlerinde ve diğer demokratik kitle gösterilerinde genel olarak interneti özelde sosyal medyanın etkisi tepkinin kitleselleşmesi ve iletişim açısından önemlidir.

Başlıkta konuştuğumuz gençlerin sorunları, toplumsal portreden bağımsız olamaz. Fabrikada, tarlalarda, işletmelerde emeğimizin sömürülmesi olgusu, bilincin yabancılaşmasına yol açıyor. Gençliğin en önemli sorunuda; okullardaki senelerce süren eğitimin, birkaç saatlik sınavla değerlendirildiği, fırsat eşitsizliğin hakim olduğu/sermaye sınıfına mensup olan ailenin çocukları özel okullarda okuyabildiği, emekçi ailenin çocuklarının büyük bir kısmının üniversite kapılarının kapalı olduğu, sonrasında milyonlarca işsizin bulunduğu, şanslıların %80inden fazlası asgari ücrete sahip emekçiler dünyasında 65 yaşlarına kadar sürecek zorlu ‘çalışma’ hayatı dolu gelecek bekliyor.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
teknik kendini yaratanın ötesine düşer, onu kullanmak onu yaratanın amacını aşar...sorun teknolojinin kullanılması değil onun kolektif üretilmesidir; eğer teknoloji kolektif üretime konu olamıyorsa onun kullanımı her hal ve şartta tek-ellerde olacaktır; bu da kapitalizmin tekelci aşamasından başka bir şey değildir..
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
elbette, fakat bunun bilincinde olması ve bunu gerçekten istemesi gerekir; bunun içinde, kapitalist canavar ile yüz-yüze gelmeli, tırnaklarını hissetmeli ve yok-oluşunu görebilmelidir....
... acele etmeyin, görür zaten... çünkü insan (bir bakıma), bir aşma becerisidir, kendisi dahil herşeyi / durumu aşabilir... ne firavunlar, ne imparaotorlar, ne efendiler gördü... insan yeterince uzun bir sürecin ürünüdür ve kapitalizm, daha dünkü çocuktur... acele etmeyin... 'daha biz insana yeni geldik'...
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
aceleden değil, umutsuzluktan hiç değil; paradigmaları yeniden üreten görsel iletişim aygıtlarının yığınlar üzerindeki olumsuz etkilerinin silinmelerinin o kadar kolay olmadığını görmek adınadır...
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
teknik kendini yaratanın ötesine düşer, onu kullanmak onu yaratanın amacını aşar...sorun teknolojinin kullanılması değil onun kolektif üretilmesidir; eğer teknoloji kolektif üretime konu olamıyorsa onun kullanımı her hal ve şartta tek-ellerde olacaktır; bu da kapitalizmin tekelci aşamasından başka bir şey değildir..
teknoloji de, insanın ürettiği başka herşey de, üretim süreci açısından, toplumsal bir karakter taşır... daha iddialı biçimde söyleyecek olursak, üretim dediğimiz şey, ancak ve ancak sosyal bir süreçle olanak alanına girebilir... ve zaten çelişki, üretimin sosyal karakteriyle, onun sonuçlarına özel olarak, bireysel olarak, işveren sıfatıyla el konulabilmesi arasındadır... ama bu da aşılır... tarih, acele etmeden ilerler...

---------- Mesajlar Birleştirildi at 23:20 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 23:15 ----------

aceleden değil, umutsuzluktan hiç değil; paradigmaları yeniden üreten görsel iletişim aygıtlarının yığınlar üzerindeki olumsuz etkilerinin silinmelerinin o kadar kolay olmadığını görmek adınadır...
her ağacın kurdu, kendi özündendir... iletişim olanaklarının genişlemesi, kendi ürettiği sorunları çözer; (ve hatta aramızda kalsın) ötesine bile geçer... bir eski solcunun deyişiyle, 'enseyi karatmayalım'...
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
doğru, kolektif emek olmadan üretim olmaz...onun, üretilenin mülk edinilmesi kolektifleştirilmelidir. ancak, sermaye yoğun üretim kolektif emek ürünü olsa da kolektif emeği bir araya getirenin sermayedar olması onu kolektif üretim olmaktan çıkarır...sermayenin kendisi kolektifleştirilmedikçe bu çelişki aşılamaz...Gezi olaylarındaki teknoloji Cizre'de iflas etmiştir...bunun sebebi teknolojinin tek-elden ve fakat söylediğiniz gibi kolektif üretilmesindedir...

---------- Mesajlar Birleştirildi at 23:32 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 23:23 ----------

başlığın dışına çıktım, konuyu açan arkadaşımın anlayışına sığınıyorum...
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
evet... cizre'de bir haftayı aşan bir süredir sokağa çıkma yasağı var; ve bu durum için sosyal medyada yeterli yansıma oluşturulamıyor... felsefi bakımdan, egemen olan egemenliğini sürdürebilmek için, ya o alanı ele geçirecek ya da (olmuyorsa) o alanı yok edecektir (şu anda bizde geçerli durum, budur) ... muktedir, ikisini de denemiş ama ikisini de başaramamıştır... şimdilik... ama kendi payıma ben, başaramayacağını düşünüyorum... bana göre, tarihin nereye doğru aktığı bellidir...
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
ayrıca, popülizmin çarpıklığını genç yaşta duyumsayarak forum açan arkadaşa teşekkür ediyorum. hem konu ve içerik açısından hem de önceki dostlarla atışmamı/tartışmamı sağladığından...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst