Paylaşıldıkça artar ...

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Gündem (Dünya\/Türkiye) kategorisinde meyelan tarafından oluşturulan Paylaşıldıkça artar ... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,184 kez görüntülenmiş, 9 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Gündem (Dünya\/Türkiye)
Konu Başlığı Paylaşıldıkça artar ...
Konbuyu başlatan meyelan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan elbisss

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Merhaba ,

Her gündeme geldiğinde hep aynı soru aklıma gelir.Biz şiddet haberlerini paylaşarak artırıyor olabilir miyiz?Kötü örnek örnek değildir kavramı sağlıklı bireylerde yankı bulur.Hayvana ,kadına ,çocuğa ,doğaya şiddet haberleri kitle iletişim araçlarında yayıldıkça ,oluş tarzı itibariyle yenilerini peşpeşe görmeye başlıyoruz.

Ama bir diğer sağduyulu kitle yaptığı eylemlerle farkındalık oluşturuyor derseniz,müeyyide karşılığını lütfen bulunuz derim.
 

Kara Kalem

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
1 Haz 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
17
Puanları
8
Şiddet haberlerini paylaşımının onu arttırması arasından doğrudan bir ilişki olduğunu düşünmüyorum. Diğer yandan bu haberler neler yapılması gerektiği üzerine düşünen, hareket eden ve ortak bir programda buluşmayı hedefleyen insanlar açısından süreci hızlandırıcı bir görevi olabilir. Maalesef şiddet sistemin bir parçası, ataerkilliğin toplumda halen azımsanamayacak etki sahibi oluşu ve 'kadın erkek eşitliğine inanmıyorum', 'kadın için en önemli kariyer anneliktir' , 'kadınların erkeğe emanetidir' gibi söylemler gerek halkın bir kesiminin gerekse siyasilerin fikirlerini özetliyor. Yani şiddeti ortadan kaldırmak istiyorsak, onu yaratan süreçleri,kurumları ve fikirleri de ortadan kaldırmalıyız.

''Peki ya tecavüzler? Onlar da söz konusu hakkın şiddet vasıtasıyla kullanımı değil mi? Tecavüzcünün zevk aradığı ya da zevke ulaştığı falan yok: O boyun eğdirmeye ihtiyaç duyuyor. Tecavüz bir mülkiyet damgasını kurbanın kalçasına kızgın demirle dağlıyor ve dünya var olduğundan beri ok, kılıç, top, tüfek, füze ve diğer ereksiyonlarla ifade edilegelen kudretin erkek cinsel organıyla özdeşliğinin en kaba ifade biçimi. Birleşik Devletler'de her altı dakikada bir kadın tecavüze uğruyor. Meksika'daysa her dokuz dakikada bir. Bir Meksikalı kadın şöyle diyor: "Daha sonra adamların sana hoşuna gitti mi diye sormasının dışında, tecavüze uğramakla bir kamyonun çarpması arasında bir fark yok." 'Eduardo Galeano
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Normalleştirdiği ve bu haberlerin yapılmaması gerektiği uzmanlar tarafından sürekli vurgulansa da haber dünyası bu sayede ayakta kaldığı için maalesef önlem alınmıyor. Detay da verilmemesi gerekiyor ancak ne yazık ki haberler vermese bile örneğin cinayet vakalarında internet üzerinden otopsi raporlarına kadar her bilgiye ulaşabiliyorsunuz. Hayvana-kadına-çocuğa şiddet sosyal medyadan yapana küfretmekle ya da görsel paylaşmakla çözülmez ki tam tersi birilerinin aklına iş düşürüyorlar. Yetkili mercilere iletmek yeterli bana kalırsa.
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Şiddet haberlerini paylaşımının onu arttırması arasından doğrudan bir ilişki olduğunu düşünmüyorum. Diğer yandan bu haberler neler yapılması gerektiği üzerine düşünen, hareket eden ve ortak bir programda buluşmayı hedefleyen insanlar açısından süreci hızlandırıcı bir görevi olabilir. Maalesef şiddet sistemin bir parçası, ataerkilliğin toplumda halen azımsanamayacak etki sahibi oluşu ve 'kadın erkek eşitliğine inanmıyorum', 'kadın için en önemli kariyer anneliktir' , 'kadınların erkeğe emanetidir' gibi söylemler gerek halkın bir kesiminin gerekse siyasilerin fikirlerini özetliyor. Yani şiddeti ortadan kaldırmak istiyorsak, onu yaratan süreçleri,kurumları ve fikirleri de ortadan kaldırmalıyız.

Şiddet haritası çıkarılırken,şiddet haberlerinin bu konuda aktive edici etkisi olup olmadığını araştırmak gerek,Nevzat Tarhan Hocamın bunu da ele alması için kendisine enerjimi gönderiyorum.

Ataerkil toplum yapılanmasının bu konuda baskın azmettirici olduğu gerçeğinin genel kabulu kafi benim için.Çare' yi sistemin radikal değişimi ütopik olduğundan;kişisel savunma ve kişisel bilinçlenmeye indirgemek ve bu alanda ilerlemek olarak görüyorum.
Vicdanlı bir birey ol, vicdanlı bireylerin yetişebilmesi için etkin bir birey ol,ve gençlere mutlaka elin uzanabilsin.Bir kısa ömür için oldukça makul bir kullanım klavuzu sanırım.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Testere filmi sonrasında dünya genelinde yaygınlaşan testere cinayetlerini araştırıp bulabilirsiniz. Gerek film gerek dizi gerekse de kitaplarda yer alan şiddet, herkesi değil ama bazı insanları ve özellikle gençleri-çocukları olumsuz yönde etkiliyor. Bilgisayar oyunları sebebi ile işlenen cinayetleri bu sitede daha önce tartışmadık mı?

Her insanda elbette etkisi aynı olmuyor ancak şiddete eğilimli insanları kolayca tetiklediği de bir gerçek...

Rusya'da PUBG Cinayeti
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Suç, o suçu işledikten sonra ceza görmek için yapılmaz. Bahsi geçen videoları izleyip, aynı durumda aynı suçu işleyecek kişi de videoyu izlerken suçlu düşünceyi üstüne alınmaz.

Kısıtlı gözlemlerime göre ülkemizdeki cinayetlerin çoğu yoğun duygusal sebepler üzerinden yapılıyor. Örneğin ülkemizdeki vahşetler, Yeni Zelanda'daki cami saldırısı gibi planlı, amaçlı, hazırlıklı değil; Emine Bulut cinayetindeki gibi çekememezlik, kıskançlık, onura yedirememe, intikam alma gibi kısa süreli duyguların üzerine kuruluyor.

Ülkemizde vahşetin önünü açan bir diğer unsurunu ise Arap etkisinde kalmış Türk kültürünün savaşmayı yüceltmesi, kadını yerini erkeğin doğal hizmetkarı olarak belirlemesi olarak görüyorum.

Yani; vahşeti ortaya çıkaran şey aslında, kültürümüzde öldürmenin olağan bir şey olarak görülmesi ve yoğun duygu anında yasanın pek önemsenmiyor oluşu.

Çözüm olarak, çocuklukta verilecek eğitimin yararının büyük olacağını düşünüyorum..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Çift yarık deneyi gibi mi ya da zihin kontrolü ya da kitle gerçekliği ve ortak realite...
Gerçeklik ya da realite (ortak realite) kitlenin TV'si meydanı...
Ben haber izlemeyi bırakalı çok oluyor. Bir tane yedek sosyal medya hesabım var ve bu tip bir hesapla sanal dünya da bazı facebook gruplarını örneğin takip ediyorum. Bu da olmasa hiç bir şey duyacağım yok. Keşke olmasa...
Şimdi rüyalar bilinçaltının dışavurumuymuş. Kitle gerçekliği kitle bilincinin dışavurumu, özü gibi bir şey... Sosyolojik kimi olayların modellenebileceğini, ölçülebileceğini ya da kestirilebileceğini söyleyen Elliot Dalga Teorisi gibi şeyler de var... Ama şunu söyleyebiliriz toplum berbat durumda, çözülmüş durumda, destek gerekiyor ama bu açıdan yakalanırsa geleceğin habercisi olmalı, önsesi olmalı.. Yani çok kötü bir noktaya gidiyoruz, gidiyor olmalıyız ve bugün önlem alınmalı...
Yani şiddet olayları denenlerle birlikte çanlar ya da sirenler çalıyor tabiri caizse...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Burda herkes birilerini ve yetkili otoriteyi suçluyor öyle suç bastırıyor ya da rahatlatıyor kendini.. Bazılarımızın yaşanacak bir ülkesi bile kalmayacak. Biz bunları neden görememeşiz dediğimiz bir noktadayız.. Toplumsal çözülme ve diğerlerini umursamama ile ilgili. Toplumun ne kadar bencil, uzak, kopuk ve ayrışmış ya da ayrıştırılmış, diğerlerini umursamaz oluşunu olacağını gözler önine seriyor. Orda bir avuç elit makamından eleştirerek kimse kurtulamayacak ilk onlar terkedecektir gemiyi. Su alıyoruz...

Orta ve alt sınıflar denilenler kaderini sahiplenmeli. Üst sınıftakilerden ya da konfordakilerden onlara fayda yok yani oy atmasaydınız diyecekler ve diyorlar o halde dinsel toplumsal eleştiri ve değişim dahil, kaderini sahiplenme ve yapma dahil o sınıfa bırakılıyor.. Yani ya güçlü bir aydınlık yaşayacaklar ya dibe çökecekler.

Doğu ve Batının arasında sıkışmış bu toplum kendi değerlerini inşa edemedi. Kendi modernitesini inşa edemedi. Gücünü bir avuç elite bıraktı...
Kadını ya da güçsüzü korumuyoruz ama koruyamıyoruz. Modern kuramlar arasında uçurumlar var. Kastlar arasında uçurumlar, bölünmeler var. Toplumsal tabakalar arasında uçurumlar var. Bir yanı çöl bir yanı medeni hukuk.
Efendi, sahip diyalektiği sürüyor. Kadın erkeğin malı, cinsiyetçilik had safhada. Modern evlerde bile cinsiyetçilik var, yapılıyor. Cinsiyetçilik ırkçılık kadar lanet bir beladır. Bu toplum kara çağda farkında değil. Din obsesine el atılamıyor. Rahatı konforu yerinde olan ya da yerli gibi doğal uyum sağlamış bireyler dışında travma eşiğindeyiz. Ekonomik konjonktür berbat. Herşey berbat. Şiddet olayları artarak sürecektir. Toplum kendine çekidüzen vermedikçe.
Kadınların uyanışı gerekiyor ama dinsel kurumların ve kuramların eleştirmesi ve haylice dinsel eleştiri özgürleştirme..
Kadın, erkeğe kendine himaye hakkı veren dini eleştirmiyor. Bu orta tabaka da bile yok suskun. İşte Cumhuriyet değerleriyle edinilmiş haklar. Burda iyi sahip kötü sahip gibi bir seçim var..
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İnternette rastladığım bir örneği aktarmak istiyorum. Bir kadın, sanıyorum ki dindar da, çocuğunu -oğlunu- görememiş yıllar yılı. Boşanmış boşandırılmış. Eşi 15 günlük evliyken aldatmış, duygusal olarak içselleyememiş, kavga verememiş, karşılık verememiş. Daha sonra sözlü, fiziksel hakaret, şiddet, aşağılamaya maruz kalıyor, sözde psikoz geliştiriyor. Tek yaptığı bazen evde eşya kırıp dökmek. Adam bunu tanıdık bir doktora götürüp rapor ve ilaçlar alıyor, dayıyor. Kendi ailesine de karşı tarafın ailesine de hasta deli diye küçük düşürüyor. Adamın parası var gücü var. Kadın iki kez intihara kalmış ve internette bir hasta dayanışma grubuna yazıyor, intihar fikirlerine karışık bir şekilde. Aldığı tavsiyeler şu. Üzülme geçer, hepimiz aynı haldeyiz, allah sabır versin, eyüp sultana git bol bol dua et bilmem ne. Çocuğun yani oğlunun bir telefonu yok. Nerde yaşadığını bilmiyor. 4 yıldır hiç görmemiş.
Birileri şiddet görmüş bunu tek başına haber mi sanıyoruz? Bu kadından kimsenin haberi yok...
Kadın normalde hapsedilmiş ya da işkence gören bir öznenin durumunda ve benzer çaresizlik içinde bir acı deneyimliyor. Cimer'e yazıyor destek göremiyor . Karşı velayet davası açıyor barodan aldığı avukatla diğer taraf güçlü. Oğluna zarar verme şüphen raporun var deyip velayet talebi reddediliyor. İddialarını aldatma, aldatılma dahil kanıtlayamıyor.
Tüm bunlar modern dünyanın göbeğinde bu ülkenin içinde cerayan ediyor. Bildiğiniz duygusal işkence süreci deneyimliyor ve sadece bir örnek.
Bu kadının bir erkekle görüşme şansı ya da ufku belki de yok.
Bu kadının tekrar evlenmeye dair hiç bir umudu öngörüsü ya da beklentisi ve ufku da yok.
Diğer taraftan toplumsal dayılık nedeniyle bireyin kendi gücünü hukukunu dayatması nedeniyle kadına kimse aday bile belki olmaz. Kadının tek isteği oğlunu düzenli görüş ya da velayeti. Hayatı çalınmış bir birey.
Müge Anlı'dan sıra almış bekliyor tüm bu işleri çözebilmek için tek umudu o kaldırılmış..
.
Şiddet örüntüsü her ne kadar ekonomik olsa da gözükse de ya da modernite ve başka şeyler burada suçlansa da dinsel ikilem ve baskı adı altında da kadının aşağılanması devam ediyor edecek...
.
Eğer bu kadının çaresizlik için de topluma ya da insanlara karşı öfkesini ve tepkisini duysaydık sanırım belki kulaklarımız açılırdı. Herkes bireysel mücadele verebilecek ya da hakkını koruyabilecek ve savunabilecek durumda değil..
 
Son düzenleme:

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
Şiddet haberleri aslında adı itibari ile insanları gerçektende şiddet konusunda bunaltan durumlardır fakat yanlış olan şeylerin gün yüzünde gerçekliği ile ortada olabilmesi önemlidir bu haberler sosyal farkındalığı ve birlikteliği bir arada tutan etmenlerdir Dünyadan olan bitenden insanların haberdar olması ve yanlış olan şeylerin daha hızlı dönüşe tepki verebilmesi oldukça önemlidir..

Yakın zamanda hepimizin üzüntüyle karşıladığı vahim ve vahşice yaşanan bir emine bulut olayı hatta vakası yaşadık bir insanın bu kadar vahşi bir rol almış olması hem insanlık adına utanç verici bir durum hemde bu olayda yardım isteyen bir insana karşı o insanın video çekmesine devam etmesi kadar kötü ve içler acısı bir olay yaşadık..

İnsan yaşamı ve hayatı video çekmek ugruna bu kadar degeersizleşmemesi gerektiğine inanan biriyim.. önce insan olmalı devamında ise bir su bin hayat misali olmalıyız bizler önce su gibi olmalı ve sonrasında ise binlerce hayata can verebilen olmalıyız..

TV lerde ki şiddet içerikli yayınlar ve dizilerin yeniden elden geçirilmesi ve düzenlenmesi gerektiğine inanıyorum...Haber kısmı ise haber kanallarında sansurlu bir şekilde montajlanmış bir şekilde olması haberin kitlelere ulaşması ve sosyal farkındalık bilinçlenmesi adına iyidir yoksa şiddetin hertürlüsüne insanlık olarak hep birlikte karşı olmak gerektiğini iyice hatırlamak gerekiyor..

Emine Buluttan sonra bir kaç vaka daha kadına yönelik gerçekleşti bu süreçlerde insanların hapiste yatarım sözleri ise içler acısıdır...Bu tarz vakalar için özellikle kadına yönelik kasten adam öldürmeyi tasarlamaya yönelik suçlarda mahkemece kanıtlanmış suçlarda İDAM yasasının biran önce getirilmesi ve bu idamın Mecliste uyarlanarak sadece kadına yönelik suçlarda uygulanması oldukça önemlidir Mahkemece hükmü onaylanmış insanların İGNE ile İDAM edilmesi toplumsal suçların ve organize işlerin işlenmesine ve cinayetlerin önlenmesine oldukça önleyici caydırıcı bir sübap olacaktır ...

Böyle.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst