özgür erkek mümkün mü

meraklı · 21 Eki 2009

siteyi izlememe rağmen ilk kez görüşlerim paylaşma gerekliliği duyuyorum. eğer bu iletime cevap gelirse daha geniş bir şekilde görüşlerimi paylaşmak ve tartışmak istiyorum.
özgürlüğün bir kadın sorunundan daha fazla erkeklerin sorunu olarak görüyor ve sistem eksenli düşüncelerin yaratmaya çalıştığı cinsiyetçi toplum karşısında özgür erkek çıkışının gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
bir zamanlar duyduğum bir söz vardı. erkekliğin öldürülmesiyle ilgili. bunun mümkün olup olmadığı, sistemin kanımıza kattığı erkeklik zehrini atıp atamayacağımız konusunda tartışılması gerektiğini düşünüyorum. çünkü sistemden zarar gören herkesin her şeyden önce kendisinde gizli olan erkekliği görüp onunla savaşması gerekiyor. bunun için kadın ya da erkek olunmasının bir fark arz etmediğini düşünüyorum. düşüncelerle, pratiklerle yaşama farklı perspektiflerden bakarak, farklılıkların zenginleştiriciliğini hissederek yaklaşma gerekliliğinin bir sonucu olarak bizlerin yani düşünen ve tartışan insanlar olarak sistemden zarar görenler olarak belli bir yoğunlaşma içine girmemiz gerekiyor.
işin özünün erkeklikte gizli olduğunu düşünüyorum. bir erkek olarak eğer erkekliğimle mücadele edip tarihin derinliklerinde gizli olan uyumlu ve tamamlayıcı erkeği bulursam kendim ve toplum için hayırlı bir iş yapacağıma inanıyorum.
bu konularda tarihsel ve felsefik tartışmalar yapmak için bu siteye kayıt oldum. bu konuda gösterdiğiniz ilgi için şimdiden teşekkür ederim. saygılarımla.

köle · 22 Eki 2009

Benzer başlıktan 2 tane açmışsınız, ben buna yazmayı tercih ettim. Sizin erkeklerin özgürlüğü üzerine sıkıntılarınız nelerdir, erkeğin kadına karşı konumu nedir, iki cinsiyet birbirlerinin özgürlüklerini nasıl kısıtlar, bunlar üzerine fikirlerinizi söylerseniz ben de üzerine yorum yapabilirim. Bir erkeğin hayatı ve özgürlüğü adına en önemli şeyin kadınlar olduğunu düşünüyorum,(kadınlar için de erkekler) eğer aynı şeylerden bahsediyorsak ben de bunları paylaşacağım.

meraklı · 22 Eki 2009

erkeğin değişmediği bir toplumda kadınlar köle olarak kalmaya devam edecektir diyordu bir yazar. ben de tam da bu noktada sistemin hakimi, yaratıcısı ve besleyicisi olan erkeğin dönüşmediği, erkek sisteminin zararlarını yaşayan ama farkında olmayan erkeklerin değişmesi gerektiğini düşünüyorum. sorunu salt kadın karşısında erkek olarak yorumlamadığım gibi bu ikilemi salt cinsler boyutu ile de değerlendirmiyorum. önemli olan sistem tarafından biçilen roller ve bu rollere karşı direniş gösterebilen birey ve toplulukların yapacaklarıdır. erkeğin kendisiyle, kendi içindeki erkek sistemi ürünü karakter yapılanmalarını aşmadıkça kadınla eşit ve özgür bir ilişki kurabileceklerini zannetmiyorum. neticede bir erkek için kadın kategorileştirilmiştir. ya ana, kızkardeş, ya sevgili ya da cinsel meta konumundadır. kadının her şeyden önce insan kimliğinin ön planda olmamasından kaynaklı olarak ne yazık ki kadın layık olduğu yaklaşımları erkekten göremiyor. bir bakıma körler döğüşü de diyebiliriz kadın erkek ilişkisine. çünkü kendilerine verilenle yetinip, popüler kılınan ilişkilerin ağında debelenip duruyorlar. ben bir erkek olarak afemine olmamama rağmen kadın ile iliki kurabilmek için herşeyden önce kendi içimdeki erkekliği öldürmem gerektiğini düşünüyorum. bu oldukça geniş bir çerçeve ama şimdilik kısaca bunları söyleyebilirim. ilgin için de teşekkürler. ha bu arada köle bir gerçekliği yansıtsa da bir nick name olarak bence hiç iyi değil. yargıladığımı sanma ama köleliği kabul etmek doğru değil bence...

köle · 22 Eki 2009

Kölenin kendi içimde daha farklı özel bir anlamı var.

Kadınla ilişki kurabilmem için içimdeki erkekliği öldürmem gerek cümlesini açar mısın? Sistem erkeklere ve kadınlara ilişki içindeyken (cinsel ilişki de olabilir) hangi rolleri biçiyor ?

meraklı · 25 Eki 2009

öncelikle cevapta geciktiğim için özür dilerim.
çocukluğumuzdan itibaren fiziksel olarak yaşardığımız ayrılık bir yana binyılların içselleştirdiği bir sistem yaratımı söz konusu. sistem erkeği üstte, kadını da altta görmeye, göstermeye alışmıştır. bizler bunun dışında değiliz. ben bir erkek olarak binyılların üzerimdeki etkilerini yaşıyorumu. bunun dışında küçüklüıümüzden beri erkek avantajları ve olmamız gereken şekilleriyle yaşıyoruz. bu da haliyle kadının küçümseyen, kadını hakir gören, her türlü haksızlığı uygulayabildiği bir mahlukat gözüyle bakıyor. bu durumda elbetteki ben de bir erkek olarak bundan payımı almışım. kadını sistemin yarattığı bu rolüyle her ne adına olursa olsun kabul etmiyorum. ne analık, ne kardeşlik, ne dostluk ne de sevgililik boyutunda, hatta cinsellik boyutunda da sistemin aşıladığı düşünceler eşliğinde ikili ilişkilerin birbirini geriye çekmekten başka bir sonucu yoktur. ben bu yüzden sistemin bana vermiş olduğu erkeklik özellikleriyle savaşarak, içimdeki sistem erkeğini öldürerek gerçek erkek özüne dönmek istiyorum. özcülük felsefesi yapmıyorum ama inanıyorum ki tarihin bir köşesinde erkeğin özgürlük adına yaptıklarının takipçisi olmam için onların savunduklarını geliştirebilmek ve gerçek onurumu yakalayabilmek için bunu yapmak zorundayım. erkeği bu anlamıyla öldürmeden, özgürlüğü yakalayamam. özgür değilsem de hiçbir kadınla ilişkilenemem. tabii bunu söylerken tam bir ilişkisizlikten söz etmiyorum ama en azından bana verilenler tarzında bmir ilişkilenme olmayacaktır. inan bu çok uzun bir mevzu ama istersen sana ayrıntılı geniş yazabilirim. tşk.

köle · 25 Eki 2009

Şu anki düşüncelerinizle bunları düşünüyor olmanız doğal, ama ben olaya objektif bakamıyorum. Eğer sistemin çizdği erkekten sıyrılırsanız bir süre sonra sistemle ilgilenmemeye ve o eski erkek kimliğini büyük ölçüde unutmaya başlıyorsunuz. Dolayısıyla ben sistemin nasıl bir erkek ve kadın yarattığını şu an göremiyorum. Siz ne iseniz, etrafı da öyle görürsünüz.

Ben içimdeki öze ulaşmaya çalışırken malesef çoğu zaman kadının altına bile düşmekteyim. Ve düştüğüm zamanlarda tüm dünyayı kadınların yönettiğine ve erkeklerin acımasızca ezildiğine bile inanıyorum. Yani anlatmak istediğim bir erkek olarak öze ulaşmak ve genel kalıplardan kurtulmak, ulaşması zor ve çok güç bir iş.

Nejdet Evren · 25 Eki 2009

tüm şiddet türlerinden uzak durmayı deneyin

meraklı · 26 Eki 2009

Kendimdeki erkeği öldürmekle neyi kastediyorum

Belki de yüzlerce kez kendime sorduğum bu soruyu bir başkasından duymak bambaşka bir sorgulamaya itiyor insanı. Belki net cevaplarım ve tanımlarım var ama yine ve yeniden düşünmekten alamıyorum kendimi. Buna ilişkin cevap ve tanımlardan daha çok bu konu hakkındaki soruları sıralamak sorunun anlamını daha da arttıracaktır sanırım.

İkili ilişkiler içinde erkek ve kadın özgür tercih seçeneğine sahip midir? Yani bir ilişki kurmak istediklerinde “işte bu” diyebilecekleri kişi tercihini neye ve hangi ölçülere göre yapıyorlar?
Kurulu ilişkiler düzeneği içinde kadına ve erkeğe biçilen misyon nedir?
Toplumda yaşayan herkes kendi seçimini yapabiliyor mu?
Kaç kadın ya da erkek gerçek anlamda sevgiyi yaratabiliyor?
Özenti dışında gerçekten kişiye ait olan duygu ve düşüncelerle kaç kişi seviyorum diyebilir?
Sevdiği insanları kırmak ve onlarla arasında sürekli bir perde bırakmak neden insanlara çekici geliyor?
Bir erkek sevdiği kadın için birçok şeyi yapabileceğini iddia ederken ilişkide olduğu insanın dışında neden her güzele gönül verebilecek potansiyeli taşıyor?
Erkeklerde çok rağbet gören çok eşlilik kadınlar için neden orospuluk anlamına geliyor?
İlk yaşlarından itibaren ayrılan erkek ve kız çocuklarının kendi kişiliklerini yaratma sorunu sonraki yıllarda yaşanan ilişkilere nasıl yansıyor?
Tam bir kaos halini almış olan toplum ve toplum ilişkileri içinde bağımsız ya da sistem dışı olmak mümkün müdür?
Kendini toplumdan soyutlamaya çalışan bireylerin –ki çoğunluğu gençlerden oluşuyor- bunu başarı oranları nedir?

İstersen daha somuta geleyim?
Toplumda verilen görevleri gözetilerek erkeği tanımladığımızda karşımıza çıkan nedir?
Bir erkek neden her zaman savunma psikolojisinin yansıması olan saldırgan tutumlar içine girer?
Erkekler kendi aralarında neden en fazla “şeyler” üzerine tartışır?
Erkekler için (her yaş için) bir güzel kadınla ilişkilenmek dışında popüler olan istem nedir ya da var mıdır?
Savaş, rekabet, güç gösterisi gibi haller neden erkeklerde mevcut?
Bir kadını elde edene kadar ona kölelik yapabileceğini iddia eden bir erkek ilişki başladığı andan itibaren neden kadını bir hiç olarak görür ya da ondan uzaklaşmaya, mesafe koymaya başlar?
Bir kadın karşısında erkek neden empati gücüne sahip değildir?
Bir erkeğin en çok korktuğu şey neden birisi tarafından düzülmektir?
Kabalık, bayağılık ve sıradanlıkla bezeli yaşamını ahım şahım gösterme yarışında neden erkek bu kadar ısrarlıdır?
Neden erkekler her konuda abartı ve yalana baş vururlar?

İstersen biraz da erkek sistemi boyutunda ele alayım?

Anaerkil aşamanın mirası üstüne kurulan ilk devletli toplum olan “Sümer” isminin Kürtçede “erkek gölgesi” anlamına geldiğini biliyor musun? (-si=gölge, -mêr=erkek, birleştirilince gramer olarak erkek gölgesi anlamına geliyor. Ve bu benim yaptığım araştırmalarımda çıkardığım bir sonuç, istersen sen de araştırabilirsin)
Kadın eksenli bir sistemin yaratımlarını erkek neden kendisine ait kılmıştır?
Erkek için çok önemli olan ve uzun bir süre kadın tarafından kendisine karşı bir tabu olarak korunan cinsellik neden en zayıf yanıdır?
Kadının bu konuda uyguladığı yöntemlerden intikam alırcasına erkek şehir devletleri kurulduğunda neden ilk kurumlaşmalarında musakaddim adı altında genel evleri popülerleştirmiştir?
Bin yıllardır erkeğin zevk nesnesi haline getirilen kadın günümüzde bu rolünden ne kadar uzaklaşmıştır?
Kapitalist sistem özgürlük adına kadının kendini ifadelendirmesinde bazı sözde imkânlar sunmasına rağmen neden karşısında en çirkin porno kültürünü bu kadar yaymaktadır?
Bir kadın olarak sistem içinde cinsel bir meta dışında kaç erkek tarafından bir düşünce gücü ya da irade olarak görülmektedir?
Neden bundan rahatsızlık duyan kadınlar duymayanlardan sayıca çok daha azdır?
Sistem neden önce kadını vurun demektedir?

Tüm bu sorular ve de daha da çoğaltabileceğim sorularla aklınızı karıştırmak değil niyetim. Ama sorduğunuz erkeğin öldürülmesinin anlamını ancak böylesi soruları çoğaltarak gerçekleştirebildiğimden yaşadığım değişimin anlamına ulaşmanızı sağlamak amacım. Bir iki cümle ile ifadelendirilmeyecek kadar kompleks olan bu olguyu biraz daha anlaşılır kılmaya çalışıyorum. Tabii dediğim gibi bu sorular sizin tarafınızdan da çoğaltılabilir. Benim felsefeden anladığım sorulan soruların çokluğunun aydınlığa daha da yakınlaştırdığıdır. Cevaplar bir yere kadar tatmini yaratsa da soruları çoğaltmayan cevaplar ise insanı tatmine, o da sıradanlaşmaya götürür. Sıradanlaşma, yani kanıksama da felsefenin ölümü anlamına gelmektedir. İşte sistemin yaptığı da tam da budur. Yani kanıksamak, her şeyi olduğu gibi kabul etmek ve sorulardan uzaklaşmaktadır. Yaşadığım tecrübeler göstermiştir ki bir erkek ve kadın arasına sistemin verdiği böylesi anlayışlar dışına taşmak çok zor. Erkek hazırken kadın hazır değil, kadın hazırken erkek hazır değil. Birçok ikili ilişki ile bunu birçok yöntemle denememe rağmen hep aynı yere döndüğümü gördüğümden beri sorunun iki insan arasında olmadığını gördüm. Sorun bin yılların döşediği bir ilişkiler düzeneği, bir alışkanlıklar zinciri, bir kolaya kaçma. Lütfen bir bak etrafına bir gencin hayallerini süsleyen şeylere bir bak. Bunca sorun ve toplumsal sorumluluk varken bir gencin yarınına dair kurduğu düşüncelere bak. Sence böylesi bir yaşamı yaşamak daha mı iyi? İşte bunların hepsi erkek egemen sistemin biz erkeklere biçtiği misyon? Bizim için hazırladığı düzenek?
İşte tam da bu yüzden bu düzeneği yıkmanın bireyin kendi içindeki sistemi yıkmasından geçtiğine inanıyorum. Sistemin sahibi erkektir. Erkek ismi altında yer alsak da sistem karşısında duran yanlarımız olduğundan biz de sömürülen kesimler oluyoruz. Bunun için bir muhaliflik pozisyonu mevzu bahis olan. İyi bir muhalif de kendi içindeki düşmana karşı başarı elde edemediği müddetçe dışındakilere güç getiremez. İşte bu yüzden ben kendi içimdeki erkeğin bin bir yüzünü deşifre ederek ona karşı galibiyet kazanmaya çalışıyorum. Bunu başardığım kadar bir kadınla gerçek aşk ve sevgiye dayalı bir ilişkiye layık olabilirim. Onun dışındaki her şey kadını da erkeği de birbirine bağımlılaştırmaktan başka işe yaramaz. Bağımlılaşmak da sadece sistemin değirmenine su taşımak anlamına gelir. Bundan kurtulmanın yolu dediğim gibi kadın olsun erkek olsun sistemin, erkek egemenlikli sistemin biçtiği rollerden kurtulmaktır.
Ne kadar cevap verebildim bilmiyorum. Umarım bazı cevaplara ulaşmışsındır…
Saygılarımla

köle · 26 Eki 2009

Çok fazla sorular.

Bence izlemen gereken yöntem hem hayatın içinde hem de bu forumda, etrafındaki erkeklerin bu bahsettiğin maskeden ne kadar kurtulabildiklerini sorgulamak olmalı. Eğer sen bir aşama kaydetmek istersen, bunu öncelikle karşı tarafın sahteliğini yakalayarak yaparsın. Hem kadınların hem erkeklerin.

Bu yüzden bu soruları direk olarak bizlere yöneltmeni beklerim, belki daha da şahsi sorularla.

Örneğin böyle bir soruyu ben sana yöneltiyim, aşkı -sevgiyi ve bunlardan yola çıkarak kadınları fazla yücelttiğini ve cinsel arzulara az değer verdiğini düşünüyorum. Ya da seçtiğin kadınları daima kafandaki yanlış şablona göre seçip, suçu da dünyaya ve geçmişe atıyorsun.

meraklı · 26 Eki 2009

"aşkı -sevgiyi ve bunlardan yola çıkarak kadınları fazla yücelttiğini ve cinsel arzulara az değer verdiğini düşünüyorum. Ya da seçtiğin kadınları daima kafandaki yanlış şablona göre seçip, suçu da dünyaya ve geçmişe atıyorsun "

KADINLARI YÜCELTTİĞİM VE BU YÜCELTMEYE LAYIK OLDUKLARINI DÜŞÜNDÜĞÜM DOĞRU. FAKAT BUNUN NEDENLERİ YOK DEĞİL. FAKAT GÖSTERDİĞİM YÜCELİK ONLARI ULAŞILMAZ NOKTAYA KOYMAK DEĞİL, AKSİNE ONLARA GÖSTERİLECEK SEVGİ VE SAYGININ GELİŞTİRİLMESİ İLE İLGİLİ BİR YÜCELTME.
CİNSEL ARZULARA GELİNCE BUNA DEĞER VERMEMEM MÜMKÜN DEĞİL. BİR KADIN VE ERKEK ARASINDA HATTA EŞ CİNSLER ARASINDA DA CİNSELLİĞİN YÜCE BİR KAVRAM OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM AMA CİNSELLİĞİN BİR PAZAR OLARAK KULLANILMASINA KARŞIYIM. BİREYLERİ BAĞIMLI HALE GETİREN BULUŞMALARA KARŞIYIM. SEVGİ VE TUTKUNUN BİRLEŞTİRDİĞİ İKİ BEDEN AŞKIN VE SONSUZLUĞUN BİR KÜÇÜK ÖRNEĞİNDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL. İLK GECE BEKARET GİBİ ŞEYLERE ASLA TAKILMIYORUM. İNSANLARIN ÖZGÜR TERCİHLERİYLE GİRECEĞİ İLİŞKİLERE DAHA FAZLA ANLAM BİÇİYORUM. VE İNAN BÖYLESİ BULUŞMALARLA İNSANLARIN GÖKLERE ÇIKABİLECEĞİNE GERÇEKTEN İNAIYORUM. AMA CİNSELLİK SADECE SONLANDIRAN YA DA BAŞLATAN BİR TÖREN ONUN DIŞINDA İLİŞKİLERİ BELİRLEYEN İKİ CİNSİN BİRBİRİNE BİÇTİĞİ ANLAM VE YARATTIĞI DEĞERLERDİR. YOKSA BİR CİNSEL İLİŞKİ İÇİN BİTİRİLEN YAŞAMLARIN ANISINI NASIL ANLAMLANDIRABİLİRİZ. TÖRE VE NAMUS ADINA YAŞANANLAR CİNSELLİĞE BİÇİLEN ÇARPIK ANLAMIN SONUÇLARI DEĞİL Mİ?
UZUN ZAMAN KORKTUĞUM OLDU , DOĞRU. BİR KADINLA CİNSEL İLİŞKİYE GİRMEMİN ONUN YAŞAMINI, İLİŞKİLERİNİ ZORLAYACAĞINI DÜŞÜNDÜM. AMA BUNA RAĞMEN YAŞAMADIM. HALEN DE BEKARETİMİ KORUYORUM. AMA BU CİNSELLİK KARŞITI OLDUĞUM YA DA BİR MASTÜRBASYON MANYAĞI OLDUĞUM ANLAMINA GELMİYOR. ONLARSIZ DA YAŞANABİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜMDEN TERCİHİMİ BU NOKTADA YAPIYORUM. YAŞAYANLARA MUTLULUKLAR DİLEMEKTEN BAŞKA YAPABİLECEĞİM BİR ŞEY YOK. ANLIK MUTLULUĞU DEĞİL, SONSUZ HUZURU ARIYORUM.
AYRICA İLİŞKİLERİMDE SUÇU DÜNYAYA ATMAK ZORUNDAYIM. ÇÜNKÜ İNSANLAR KENDİ ÖZGÜR TERCİH VE İRADELERİ DOĞRULTUSUNDA SEÇİMLER YAPMIYORLAR. NEREDEN BİLİYOR O KADIN BENİM ONUN İÇİN EN İYİ OLDUĞUNU. DİZİLER VE FİLMLERDEN ESİNLENEN, ROMANLARDA OKUNAN TRAJİ KOMİK AŞK HİKAYELERİNİ KENDİ YAŞAMLARINA UYARLAMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY YAPMIYORLAR. BÖYLESİ İLİŞKİLERİN SONUCU NE YAZIK Kİ HER İKİ TARAF İÇİN DE HÜSRANDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL.
AYRICA SANA SORUYORUM. GERÇEKTEN MUTLULUKLA BİTEN İLİŞKİN OLDU MU HİÇ. ŞEBNEM FERAH'I DİNLER MİSİN BİLMİYORUM AMA BİR KAHVE İÇİM SARILARAK AYRILSAYDIK OLMAZ MIYDI DİYOR. SEN BÖYLESİNE BİR ŞEYİ YAŞADIN MI. İLİŞKİYE GEÇTİĞİN HER KİM İSE TÜM İLİŞKİ ZAMANI BOYUNCA DUYGULARINI NE KADAR TATMİN ETTİ, NE KADAR SENİ BASKI ALTINDA TUTTU...
ÇOK ŞAHSİ OLUYOR AMA BİR SONUCA ULAŞMAK İÇİN GEREKLİ.

köle · 27 Eki 2009

meraklı' Alıntı:
"aşkı -sevgiyi ve bunlardan yola çıkarak kadınları fazla yücelttiğini ve cinsel arzulara az değer verdiğini düşünüyorum. Ya da seçtiğin kadınları daima kafandaki yanlış şablona göre seçip, suçu da dünyaya ve geçmişe atıyorsun "

KADINLARI YÜCELTTİĞİM VE BU YÜCELTMEYE LAYIK OLDUKLARINI DÜŞÜNDÜĞÜM DOĞRU. FAKAT BUNUN NEDENLERİ YOK DEĞİL. FAKAT GÖSTERDİĞİM YÜCELİK ONLARI ULAŞILMAZ NOKTAYA KOYMAK DEĞİL, AKSİNE ONLARA GÖSTERİLECEK SEVGİ VE SAYGININ GELİŞTİRİLMESİ İLE İLGİLİ BİR YÜCELTME.
CİNSEL ARZULARA GELİNCE BUNA DEĞER VERMEMEM MÜMKÜN DEĞİL. BİR KADIN VE ERKEK ARASINDA HATTA EŞ CİNSLER ARASINDA DA CİNSELLİĞİN YÜCE BİR KAVRAM OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM AMA CİNSELLİĞİN BİR PAZAR OLARAK KULLANILMASINA KARŞIYIM. BİREYLERİ BAĞIMLI HALE GETİREN BULUŞMALARA KARŞIYIM. SEVGİ VE TUTKUNUN BİRLEŞTİRDİĞİ İKİ BEDEN AŞKIN VE SONSUZLUĞUN BİR KÜÇÜK ÖRNEĞİNDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL. İLK GECE BEKARET GİBİ ŞEYLERE ASLA TAKILMIYORUM. İNSANLARIN ÖZGÜR TERCİHLERİYLE GİRECEĞİ İLİŞKİLERE DAHA FAZLA ANLAM BİÇİYORUM. VE İNAN BÖYLESİ BULUŞMALARLA İNSANLARIN GÖKLERE ÇIKABİLECEĞİNE GERÇEKTEN İNAIYORUM. AMA CİNSELLİK SADECE SONLANDIRAN YA DA BAŞLATAN BİR TÖREN ONUN DIŞINDA İLİŞKİLERİ BELİRLEYEN İKİ CİNSİN BİRBİRİNE BİÇTİĞİ ANLAM VE YARATTIĞI DEĞERLERDİR. YOKSA BİR CİNSEL İLİŞKİ İÇİN BİTİRİLEN YAŞAMLARIN ANISINI NASIL ANLAMLANDIRABİLİRİZ. TÖRE VE NAMUS ADINA YAŞANANLAR CİNSELLİĞE BİÇİLEN ÇARPIK ANLAMIN SONUÇLARI DEĞİL Mİ?
UZUN ZAMAN KORKTUĞUM OLDU , DOĞRU. BİR KADINLA CİNSEL İLİŞKİYE GİRMEMİN ONUN YAŞAMINI, İLİŞKİLERİNİ ZORLAYACAĞINI DÜŞÜNDÜM. AMA BUNA RAĞMEN YAŞAMADIM. HALEN DE BEKARETİMİ KORUYORUM. AMA BU CİNSELLİK KARŞITI OLDUĞUM YA DA BİR MASTÜRBASYON MANYAĞI OLDUĞUM ANLAMINA GELMİYOR. ONLARSIZ DA YAŞANABİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜMDEN TERCİHİMİ BU NOKTADA YAPIYORUM. YAŞAYANLARA MUTLULUKLAR DİLEMEKTEN BAŞKA YAPABİLECEĞİM BİR ŞEY YOK. ANLIK MUTLULUĞU DEĞİL, SONSUZ HUZURU ARIYORUM.
AYRICA İLİŞKİLERİMDE SUÇU DÜNYAYA ATMAK ZORUNDAYIM. ÇÜNKÜ İNSANLAR KENDİ ÖZGÜR TERCİH VE İRADELERİ DOĞRULTUSUNDA SEÇİMLER YAPMIYORLAR. NEREDEN BİLİYOR O KADIN BENİM ONUN İÇİN EN İYİ OLDUĞUNU. DİZİLER VE FİLMLERDEN ESİNLENEN, ROMANLARDA OKUNAN TRAJİ KOMİK AŞK HİKAYELERİNİ KENDİ YAŞAMLARINA UYARLAMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY YAPMIYORLAR. BÖYLESİ İLİŞKİLERİN SONUCU NE YAZIK Kİ HER İKİ TARAF İÇİN DE HÜSRANDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL.
AYRICA SANA SORUYORUM. GERÇEKTEN MUTLULUKLA BİTEN İLİŞKİN OLDU MU HİÇ. ŞEBNEM FERAH'I DİNLER MİSİN BİLMİYORUM AMA BİR KAHVE İÇİM SARILARAK AYRILSAYDIK OLMAZ MIYDI DİYOR. SEN BÖYLESİNE BİR ŞEYİ YAŞADIN MI. İLİŞKİYE GEÇTİĞİN HER KİM İSE TÜM İLİŞKİ ZAMANI BOYUNCA DUYGULARINI NE KADAR TATMİN ETTİ, NE KADAR SENİ BASKI ALTINDA TUTTU...
ÇOK ŞAHSİ OLUYOR AMA BİR SONUCA ULAŞMAK İÇİN GEREKLİ.

Bu yaşta bekaretini saklamış olmanın sana bir hayli etkisi var. Cinsel ilişkinin hayatı, evrendeki görevinizi, kadınlığı-erkekliği, aşk sevgi yalnızlık ve nefret gibi duyguların gerçek anlamlarını kişiye gösterme gibi yüce bir özelliği var. Bunun için cinsel ilişkide bulunmak gerekiyor. İnsanların potansiyellerini, bir yandan cinselliklerini yaşayarak gerçekleştirdiklerine inanıyorum. Bu deneyim yabana atılmamalı.

En iyi erkek ya da en iyi kadın diye bir şey yok, ama bizim "en iyi" bir halimiz var. Amaç ona ulaşmaktır, bunun farkında olmaktır, bunu istisnasız herkese karşı ifade etmektir. Sizi anlayan ve anlaşıldığınızı hissettiğiniz her kişi o an için size göre en iyi insandır. Fakat hep daha fazlasının olduğunu unutmamak gerekli ve bundan korkmamak.

mertnegal · 31 Eki 2009

özgür erkek mümkün mü? sorusuna cevap toplumda var zaten. Özgür erkekler toplumda var.Kadın erkek ilişkilerini ters bir şekilde yaşamayan erkeklik rölünün farkında olan erkekler özgür erkeklerdir.Eğer bir kadının erkeğe davranacağı gibi gidip bir kadına öyle davranıyorsan sen özgür erkek değilsin demektir.Özgür erkek olunmak istenilıyorsa cinsiyetlerinin farkında olsunlar yeter.

ÇOK AĞIR MI KONUŞTUM?

berattan · 31 Eki 2009

sayın meraklı

konuyu ben anlayamadım. tam olrak acarmısın. şimdi konu başlıgı özgür erkek mumkunmu? bişi anlamadım ne acıdan yani. özgürlük. biraz daha kücültmeni bekliyorum konuyu.

sokak siircisi · 31 Eki 2009

Erkek milletinin özgürlüğü..

.. evli olup olmamasıyla ölçülür.. Demiş, Tai Tai Çai

BEN ERKEK DEĞİLİM

Efendim
Sözüm hem meclis dışıdır
Hem kişi işidir

Laf aramızda
Ben.. var ya
Ben.. şeyy.. erkek.. değilim

Öğlenleyin şöyle kurulup masaya
Garsoon bakarmısın aslanım
Bir buçuk iskender
Tereyağını bolca döküver
Künefe de veriver

Diyebilmeli erkek dediğin..

Benerkekdeğilim

Akşamleyin caddede
Sarı boyalı cici köpekli
Mini etekli gülen göbekli
Güzellikleri çaktırrmadan
Kalbini de bozmadaann -

Süzebilmeli erkek dediğin..

Benerkekdeğilim

Tıraş gıravat giyinip kuşanıp
Havalı afilli cakalı fiyakalı
Bir barda çakırrkeyif olmalı
Ve ceyylann sürüsüne dalan aslan gibi -

Dalabilmeli gecelere errrkek dediğin

Sabahleyin gerine gerine uyanıp
Sonra bir daha bir daha uyumalı
Bak berbere gidicem para bırak
Diyen sesi duyymamalı erkek dediğin

Benerkekdeğilim

Domates soğan cigara
İki de ekmek bitti para
Gözümün rengini bilmez
Kapıyı açınca elime bakar ‘o’
Ev taşınacak yediyüz kaparo
Babaaa.. babaaa.. babaaaa...

Ben.. var ya..
Benerkekdeğilim..
Evimin direğiyim
Ben herifin birisiyim
Aaile reisiyim................

meraklı · 1 Kas 2009

bir sevindim bilemezsiniz....

yani doğrusu özgür erkek mümkün mü sorusunu daha derinine dalabilelim diye bu kadar genişletmiştim.
yani kim ne anlarsa atsın şöyle ortaya da bakalım neredeyiz diye.
özgür erkek yoktur diyenlerdenim. tıpkı özgür kadının olmadığı gibi.
özgürlüğü kendinden uzaklaştıranlardan değilim ama. ya da bilinmez ve gizemli tanımlara boğulmuş özgürlük arayıcılarından da.
yapmak istediğim tam da erkeğin kendinin bir özgürlük problemi olduğunun farkına varması.
yok diyenler çok çünkü...
hani sistem erkeğin ya, sokak, ev, spor, siyaset, kültür, felsefe v.b. her şey erkeğin ya o zaman her şey onunsa ve her şey üzerinde söz hakkına sahipse o zaman özgürdür diyenler çok.
ama biliyoruz ki iktidarın cinsiyeti yoktur arkadaşlar.

kadınlar sokaklarda haklarını arıyor. yüzyıllardır arıyor ve mücadelesini yürütüyorlar. ama erkeklerin bırakın mücadelesini farkındalığı bile oluşmamış. hani kabasından erkek değilim ya, kadını incitmiyorum ya, kibarından bir ilişkim de var ya tamamdır diyen kibarcıklar da maalesef özgürüm yanılsamasında.

kadın dövmeyen özgürlük karşıtları da var.
kadına çiçek vererek sömürenler de var.
onu -sözde- sevgisiyle boğup, yaşamını kafeslere sokanlar da var.
hep kibar konuşup kendisine dokunulduğunda aslan kesilen küçük burjuva özgürlük arayışçıları da var.

velhasıl kadını ezmeyen erkek yoktur.
kadını ezdikçe kendi insani özünden uzaklaşan erkek olduğunu kabul etmeyen erkek var.
kadını ez, erkeği ez, hayvanı ez, doğayı sömür, tek renklileştir,
velhasıl erkek dediiğin araştırılmayı bekleyen koca bir derya
felsefesi de yapılmalı. ama kim yapar
kim yapmıştır şimdiye kadar?
bilmiyorum, bilen varsa paylaşsın.
bir sevinirim anlatamam...

sadrus · 12 Ocak 2010

öncellikle herkese merhaba
meraklı arkadaşın konu ile ilgili yazmış oldukları ilgimi çekti doğrusu, çok iddalı sözler bunlar çünkü; tabi yaşamda anlamını bulduğu sürece...
ve mümkünse ERKEĞİ ÖLDÜRMEK konusunda önerileriniz varsa paylaşmanıza isterim
birde bu fikre göre eksik kalan bir yan var diye düşünüyorum.
kadın burda eksik kalmıyormu. bugün için tipik kadın karakteri özgür diyebilirmiyiz, diyemiyorsak kadınıda öldürmek gerekmezmi ?

flzf · 23 Eyl 2013

Konu başlığı itici içeriği anlamsız taraflı sanki herşey çözülmüşte erkek ayrı kadın ayrı bir benlik sadece erkekler varmış gibi bilmiyorum bana çok saçma geldi. Hastalıklı insanların edebiyat yapmak için zırvaladıkları saçmalıklardan seçipmi getirip yazdınız nedir şimdi bu

ihaveanidea · 21 Şub 2017

Seksist bir başlık ama dengeyi tutturmaya özen göstereceğim.

İnsanlar ikiye ayrılır:Erkek ve Kadın.

Nedir bu tür içi çeşitlilik?

Duygusal,fiziksel,zihinsel anlamda farklı(!) özelliklere sahip cinsiyetler olarak bilinir.

Yanlış.

İnsandır insan.Kadın ve erkek neden çeşitli sebeplerle birbirinden ayrılmaya çalışılıyor,araya bir sınır çizilmeye çalışılıyor?

Bir kadına selam vermekle,erkeğe selam vermek;bir kadınla ekmeğini bölüşmekle,erkekle ekmeğini bölüşmek arasında hiçbir fark yoktur.Olmaz da.Doğası gereği eşittirler.Sadece pırıl pırıl beyinler yüzünden bu gerçek biraz buğulanıyor.

Sadece sevin ve insanların gözlerine bakın.

belki · 22 Şub 2017

Belki...

trance · 24 Şub 2017

meraklı' Alıntı:
İkili ilişkiler içinde erkek ve kadın özgür tercih seçeneğine sahip midir? Yani bir ilişki kurmak istediklerinde “işte bu” diyebilecekleri kişi tercihini neye ve hangi ölçülere göre yapıyorlar?
Kurulu ilişkiler düzeneği içinde kadına ve erkeğe biçilen misyon nedir?
Toplumda yaşayan herkes kendi seçimini yapabiliyor mu?
Kaç kadın ya da erkek gerçek anlamda sevgiyi yaratabiliyor?
Erkeklerde çok rağbet gören çok eşlilik kadınlar için neden orospuluk anlamına geliyor?
İlk yaşlarından itibaren ayrılan erkek ve kız çocuklarının kendi kişiliklerini yaratma sorunu sonraki yıllarda yaşanan ilişkilere nasıl yansıyor?
Bir kadını elde edene kadar ona kölelik yapabileceğini iddia eden bir erkek ilişki başladığı andan itibaren neden kadını bir hiç olarak görür ya da ondan uzaklaşmaya, mesafe koymaya başlar?
Bir kadın karşısında erkek neden empati gücüne sahip değildir?
Bir erkeğin en çok korktuğu şey neden birisi tarafından düzülmektir?

Çok hastalıklı düşünceler bunlar ciddi anlamda mide bulandırıcı ifadeler var, bu tip düşünce üreten birisi sağlıklı biri olamaz büyük ihtimalle ayrıca başlıkla sonrasında yazılanlar hiç uyuşmamış. Bu ne iğrenç sorular böyle kafa yoracak başka şey bulamadın mı? Erkek ile kadın yapı olarak farklıdır. Erkeğin toplumda öne çıkması kadının savunmasızlığından kaynaklanır. kadın kolay incinir.

özgür erkek mümkün mü

Konu İstatistikleri

Felsefe.net

Üye

Felsefe.net

Üye

Felsefe.net

Üye

Kahin

Felsefe.net

Üye

Felsefe.net

Üye

Felsefe.net

Felsefe.net

Felsefe.net

Felsefe.net

Felsefe.net

Filozof

Filozof

Felsefe.net

Felsefe.net

Giriş yap