Ömer Hayyam

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde M'den Ö'ye kategorisinde fides tarafından oluşturulan Ömer Hayyam başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 16,678 kez görüntülenmiş, 38 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı M'den Ö'ye
Konu Başlığı Ömer Hayyam
Konbuyu başlatan fides
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan kestanmis

Epilogue

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Ara 2009
Mesajlar
279
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Geçmiş günü beyhude yere yâd etme

Geçmiş günü beyhude yere yâd etme,
Bir gelmemiş an için de feryat etme
Geçmiş gelecek masal bunlar hep
Eğlenmene bak ömrünü berbat etme.

Niceleri geldi, neler istediler,
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler.
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.

Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek,
Bir gün gelecek ki can bedenden gidecek,
Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün ...
Zira senin üstünde de otlar bitecek


Ömer Hayyam
 
F

faust

Ziyaretçi
Ömer Hayyam'a Ait Özlü Sözler

Seçmeler


Seni aramaktan dünyanın başı dertte;
Zengine de göründüğün yok, fakire de;
Sen konuşursun da biz sağır mıyız yoksa,
Hep kör müyüz, sen varsın da görünürde.
***
Şarap içip güzel sevmek mi daha iyi,
İki yüzlü imamları dinlemek mi?
Sarhoşla aşık cehenneme gidecekse,
Kimselerin göreceği yoktur cenneti.
***
Toprak olup gitmişlere sorarsan
Ha gavur olmuşsun ha müslüman.
Kimler bu dünyada eğlenmemişse
Ötekinde yalnız onlar pişman
***
Camiye gittim, ama allah bilir niye
Ne namaz kılmaya, ne dua etmeye.
Eskiden bir kilimi aşırmıştım camiden
O eskidi gittim yenisini yürütmeye.
***
Sensiz camide, namazda işim ne?
Seninle buluşma yerim meyhane.
Benim sevmem de böyle, yüce tanrı
İstersen kaldır at cehennemine.
***
Öldürmek de, yaşatmak da senin işin;
Bu dünyayı gönlünce düzenleyen sensin.
Ben kötüyüm diyelim, kimde kabahat?
Beni böyle yaratan sen değil misin?
***
Beni özene bezene yaratan kim? Sen!
Ne yapacağımı da yazmışın önceden.
Demek günah işleten de sensin bana:
Öyleyse nedir o cennet cehennem?
***
Sen içmiyorsan, içenleri kınama bari,
Bırak aldatmacayı, iki yüzlülükleri,
Şarap içmem diye övünüyorsun, ama,
Yediğin haltlar yanında şarap nedir ki?
***
Bilmem, tanrım, beni yaratırken neydi niyetin,
Bana cenneti mi, cehennemi mi nasip ettin;
Bir kadeh, bir güzel, bir çalgı bir de yeşil çimen
Bunlar benim olsun, veresiye cennet de senin.
***
İmam fahişeye demiş ki: – Utanmaz kadın;
Her gün sarhoşsun, onun bunun kucağındasın.
Doğru, demiş fahişe, ben öyleyim; ya sen?
Sen bakalım şu göründüğün adam mısın?
 
F

faust

Ziyaretçi
Sefa Sür
Geçmiş günü beyhude yere yâd etme,
Bir gelmemiş an için de feryat etme
Geçmiş gelecek masal bunlar hep
Eğlenmene bak ömrünü berbat etme.

Niceleri geldi, neler istediler,
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler.
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.

Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek,
Bir gün gelecek ki can bedenden gidecek,
Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün...
Zira senin üstünde de otlar bitecek
Ömer Hayyam
 
F

faust

Ziyaretçi
1 nolu Rubai
1
Dünyayı süslediler, bir şey kalmadan.
Bu süslere inanma, akıl olmadan.
Giden de çok dünyadan, gelen de ama;
Sen payını al ondan, seni almadan!
Ömer Hayyam
 
F

faust

Ziyaretçi
2 Nolu rubai
Temiz bir can gelmiş; ne toz, ne toprak.
O dünya konuğuna, burda iyi bak.
Otur, biraz sohbet et; sabah şarap sun;
Birazdan diyecek ki: Sonrası; yasak!
Ömer Hayyam
 
F

faust

Ziyaretçi
6 Nolu rubai
Şu Feleğin çarkında, akıl şaşırır.
Bir kavanoz içinden düşler aşırır.
Güneş bir ateş olmuş, dünya kavanoz;
Döndürür simge, şekil; bizi taşırır!
Ömer Hayyam
 
F

faust

Ziyaretçi
7 Nolu rubai
Dünya ömrü masaldır, bir de soruyor.
Demek malı, mülküyle gurur duyuyor?
Bu fırtınalı yerde mum yakmış demek?
Hem bu sel yatağına ev mi kuruyor?
Ömer Hayyam
 

Danté

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
21 Şub 2010
Mesajlar
28
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Kim demiş ki haramı bilmez Hayyam;
Ben haramı helâle karıştırmam;
Seninle içilen şarap helâldir;
Ve sensiz içtiğim su bile haram.
 

Epilogue

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Ara 2009
Mesajlar
279
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
"Dünyada akla değer veren yok madem,
Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı, alsın aklımızı :
Belki böyle beğenir bizi el alem!"

Ömer Hayyam
 

lepisma sakkarina

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Nis 2011
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
beni özene bezene yaratan kim? sen
ne yapacağımıda yazmışsın önceden
demekki günah işletende sensin bana
o halde nedir o cennet cehennem?
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Hayyam tutkunu olarak ben de katılmalıyım :

"Bu uçsuz bucaksız dünya içinde, bil ki,
Mutlu yaşamak iki türlü insana vergi:
Biri iyinin kötünün aslını bilir,
Öteki ne dünyayı bilir, ne kendini."
 

telrunya

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Kas 2009
Mesajlar
531
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
33
Dünya yıldıramazsın beni ne yapsan.
Ölümden de korkmam, er geç ölür insan.
Ölmemek elimizde değil ki bizim,
İyi yaşayamamak beni tek korkutan.
 

Goethe

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
28 Nis 2012
Mesajlar
18
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
27
Ömer Hayyam'ın birkaç tane rubaisi:

İnsan bastığı toprağı hor görmemeli:
Kim bilir hangi güzeldir, hangi sevgili.
Duvara koyduğun kerpiç yok mu, kerpiç?
Ya bir şah kafasıdır ya da vezir eli.

Yel eser, umutlar savrulur gider;
Sensiz, bensiz kalır bağlar behçeler;
Altın gümüş nen varsa harcamaya bak!
Ölür gidersin, düşmanın gelir yer.

Dünyada akla değer veren yok madem,
Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı, alsın aklımızı:
Belki böyle beğenir bizi el alem.

Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde:
Senden ayığız bu sarhoş halimizde.
Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:
İnsaf be sultanım, kötülük hangimizde?

Dün özledim de seni coştum birdenbire;
Çıktım senin yerin dedikleri göklere.
Bir ses yükseldi ta yukarda, yıldızlardan:
Gafil, dedi; bizde sandığın Tanrı sende!
 

muratkarahan

Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Tem 2010
Mesajlar
169
Tepkime puanı
4
Puanları
18
Yaş
30
Gençlik bir kitaptı, okuduk bitti;
Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi.
Hani sevincin, o cıvıl cıvıl kuş?
Nasıl, ne zaman geldi, nasıl gitti?
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Bu dünyadan mı korkar sanırsınız beni,
Ölmekten mi korkar sanırsınız,
Canımın, bırakıp bedenimi gitmesinden mi?
Ölüm gelmiş gelmemiş, umurumda değil.
Yolumu kesen, insanca yaşayamamak.
 

nefha

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
86
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Hayyam tutkunu olarak ben de katılmalıyım :

"Bu uçsuz bucaksız dünya içinde, bil ki,
Mutlu yaşamak iki türlü insana vergi:
Biri iyinin kötünün aslını bilir,
Öteki ne dünyayı bilir, ne kendini."
biri velii biri deli yani hoş:)
 

kestanmis

Üye
Yeni Üye
Katılım
21 Tem 2011
Mesajlar
110
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Düşünüyorum da şu devirde yaşasaydı hakkında ne denilirdi. Tahmin ediyorsunuz değil mi? Alkolik! Ayyaş! Bunlar sanatı toplum için yapmazlar! ve daha da fazlası... İyi ki yaşamamış diyorum. Zaten yaşasaydı da güçleri yetmezdi yıldırmaya. Bir kulağından girer diğer kulağından çıkardı söylenenler. Çünkü onun için hayat kadın ve şaraptan ibaretti.

Ömer Hayyam'ı tanımak istiyorsanız Amin Maalouf'un Semerkant'ını okuyun kesinlikle. Dayanamadım, kitabı açtım ve şansıma çok güzel bir bölüm çıktı, paylaşmak isterim:

(Ömer Hayyam'ın sevgilisi Cihan, sarayda önemli bir konuma sahiptir. Saray kritik bir dönemde iken Ömer Hayyam'dan yardım istemektedir.)

Ömer Hayyam: Beni bu kavganın uzağmda tut Cihan, sen de uzağında kal.
Ona acıyarak baktı.
— Bir Türk sultanının veledi bir başka veledin yerine geçiyor, bir vezir, bir diğerini deviriyor, Tanrı aşkına Cihan,
ömrünün en güzel yıllarını bu canavarların kafesinde nasıl geçirirsin? Bırak birbirlerini boğazlasınlar, birbirlerini
öldürsünler. Güneş daha mı az parlayacak, şarap daha mı tatsız olacak?
Cihan: Yavaş konuş Ömer, çocuğu uyandıracaksın. Yan odalarda dinleyen vardır.
Ömer diretti:
— Beni görüşümü almak için çağırtmadın mı? Açıkça söylüyorum işte: bu odadan çık, bu saraydan çık, arkana
bakma, veda etme, eşyanı bile toplama, gel, elini ver, evimize dönelim, sen şiirlerini yazarsın, ben yıldızlarımı
incelerim. Her gece, çıplak, koynuma girersin, şarabın kokusu bize şarkılar söyletir, bizim için dünya durur, onu
görmeden, onu duymadan üzerinden geçeriz, ne çamuru ne de kanı bulaşır ayağımıza.
Cihan'ın gözleri buğulandı.
— O masum günlere geri dönebilsem, tereddüt eder miydim? Ama artık çok geç. Çok ileri gittim. Yarın,
Nizamülmülk'ün adamları İsfahan'ı ele geçirecek olurlarsa, beni bağışlamazlar. Kara listelerinin en başında benim
adım var.
— Nizam'ın en yakın dostuydum. Seni korurum, evime girip karımı almazlar.
— Gözlerini dört aç Ömer. Bu adamları tanımıyorsun sen, tek düşünceleri öç almak. Dün, Hasan Sabbah'rn
kellesini kurtardığın için suçladılar seni; yarın Cihan'ı sakladığın için suçlarlar ve benimle birlikte seni de öldürürler.
— Olsun, yine de birlikte oluruz, kendi evimizde! Kaderimde seninle ölmek varsa, buna katlanırım.
Cihan doğruldu:
— Ben katlanmam! Ben bu sarayda, bana sadık adamlarla birlikte artık bana ait olan bir kentte yaşıyorum. Sonuna
kadar savaşacağım, öleceksem bir sultan gibi ölürüm.
— Sultanlar nasıl ölürlermiş? Zehirlenerek mi, boğularak mı, boğazlanarak mı? Yoksa doğururken mi? Şatafat,
felaketi önlemez.
Uzun süre sessizce bakıştılar. Sonra Cihan yaklaşarak Ömer'in dudaklarına, ateşli olmasına çalıştığı, bir buse
kondurdu. Kısa bir süre onun kollarında kaldı, ama Ömer kendini çekti. Buna benzer veda sahnelerine
dayanamıyordu. Son bir kez yalvardı:
— Aşkımıza en ufak bir önem vermeye devam ediyorsan, benimle gel Cihan. Bahçede sofra kurulu, Sarı
Dağlar'dan kopup gelen hafif bir esinti var. İki saat içinde sarhoş olup gider yatarız. Hizmetçilere, İsfahan sahip
değiştirirken bizi uyandırmamalarını tembih ederim.
O gece İsfahan rüzgârları kayısı kokuyordu. Ama sokaklar ölüydü! Hayyam rasathanesine kapanmıştı. Genelde,
oraya girer, gözlerini gökyüzüne diker, usturlabının pürüzlü tekerini eline alıp dünyayı unuturdu. Ama bu kez öyle
olmamıştı. Yıldızlar sessizdi, ne bir müzik sesi, ne bir mırıltı, ne de sır verme...
Ömer ısrar etmedi, susmaları için bir nedenleri olmalı idi. Eve dönmeye karar verdi, ağır adımlarla yürüyordu.

Bu arada fides'e paylaşımlarından ötürü çok teşekkür ederim. Bende bir ekleme yapayım:

ferman sende ama güzel yaşamak bizde
senden ayığız bu sarhoş halimizle
sen insan kanı içersin biz üzüm kanı
insaf be sultanım kötülük hangimizde
 

kestanmis

Üye
Yeni Üye
Katılım
21 Tem 2011
Mesajlar
110
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
9.
Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim;
Ceyhun nehri kanlı göz yaşımızdır bizim;
Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler,
Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.

---------------

Zamanın iki boyutu vardır. Uzunluğu güneşe, genişliği tutkulara göre ayarlanmıştır..

------------------

Dünya üç beş bilgisizin elinde
Sanırlar ki tüm bilgi kendilerinde
Üzülme eşek eşeği beğenir
Bir hayır var sana kötü demelerinde

------------------

Şaraba taparmışım, evet, taparım
Ama senin gibi kendime tapmam...

------------------

Yüreğinde sıkıntı varsa esrar iç,
Ya da birkaç kadeh gül renkli şarap iç.
Onu içmem, bunu içmem der durursun:
Ahmak herif, git zıkkımın pekini iç.

------------------

Kim senin yasani cignemedi ki soyle
Gunahsiz bir omrun tadi ne ki soyle
Yaptigim kotulugu kotulukle odetirsen sen
Sen ile ben arasinda ne fark kalir ki soyle

-----------------

Felek doğruyu eğriyi tartaydı
Her işine güzel demek kolaydı
Böyle mi yaşardı iyiler dünyada
Evrenin özü doğruluk olaydı
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst