Namazın amacı ne olabilir..

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Din Bilimleri kategorisinde sakal tarafından oluşturulan Namazın amacı ne olabilir.. başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,312 kez görüntülenmiş, 34 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Din Bilimleri
Konu Başlığı Namazın amacı ne olabilir..
Konbuyu başlatan sakal
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan mona

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Allah'ın insanların ibadetine ihtiyacı yoktur..peki neden namaz kılmak yerine insanların veya diğer mahlukatın yararına olacak bir şeyi ibadet olarak emretmedi..mesela namaz vakitlerinde bir mekana toplanıp yatıp kalkmak yerine her müslüman günde bir fidan diksin diye bir emir vermedi..yada her müslüman günde beş vakit veya üç öğün bir fakiri doyursun demedi..tamam zekat farz ama bunu yerine getiren yok,namaz bedava ve bedenen yapılan bir ibadet..

namaz müminin miracı gibi sözleri kabul etmiyorum,düşüncen O'na yönelince zaten manevi olarak miraca çıkıyorsun..yatıp kalkmak niye?

iki takla bir bakla Allah beterinden sakla sözü acaba bu sorunun cevabını bilmeyenler için mi söylenmiştir ?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Buraya karalayıp sildiklerim için özür dilerim, Sanırım yanıt vermekten/sunmaktan çekindim; Oldukça düşüncem karıştı;

Bir bilene sormak lazım bunu?

Ya da benim yanıtlarım, sessiz/sözsüz ve yazımsız olsun olur mu?
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Ya da benim yanıtlarım, sessiz/sözsüz ve yazımsız olsun olur mu?


bence olmasın yazın ki doğru veya yanlış bir fikir ortaya çıksın..bu soru biraz önce yatsı namazını kılarken aklıma geldi sorayım dedim..

ibadeti hafife almak gibi bir düşüncem olamaz,ama bir soru geliyorsa akla bence cevabı aranmalı..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
bence olmasın yazın ki doğru veya yanlış bir fikir ortaya çıksın..bu soru biraz önce yatsı namazını kılarken aklıma geldi sorayım dedim..

ibadeti hafife almak gibi bir düşüncem olamaz,ama bir soru geliyorsa akla bence cevabı aranmalı..

Doğruyu yanlışı ben nasıl ortaya çıkarabilirim ki? Kimse çıkaramaz, Ve herkesin doğrusu, kendi içinde doğrusu; Hayır ben şu nedenle çekindim, Bu soruyu inanç algısı örneğin sizinkine yatkın olanlar mı cevaplamalı; Örneğin benim bakış açımda durum karmaşıklaşıyor; Örneğin ben inanca değer veriyorum ve saygı duyuyorum ama, genel inanış ve düşünüş algım belki sizin ki gibi ya da toplumun genel benimsemesi gibi değil, Ve yine örneğin ben tüm düşüncelerimi ortaya döksem bu sizin yanıt bekleyiş ya da algı persektifinize uygun ya da yatkın olur mu? Tüm bunları düşündüm; Ve bana oldukça çelişkili geldi, yani herkes kendi inanç-düşünüş ve yaşam algısıyla bütündür, Size ya da bi başkasına bu başlık altında çelişkili ya da farklı düşünme kalıpları sunmak istemedim çünkü bu sorunun cevap arayışına da bunun uymayacağını düşündüm; Peki o zaman daha açık konuşmak gerekirse bu soru, sizin algı noktanızla; bu bilgiyi sizin sunduğunuz ve algıladığınız şekilde ve biçimde algılayanlarca yanıtlanmalı;
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
namazdan ziyade ona başlamadan önce ki hazırlık hoşuma giden,her şeyden önce temizlik..bu hazırlık aşaması namaz kılmayan müslümanların ilk engeli..düşünsene malum kış aylarındayız..insanlar değil abdest almak mecbur kalmadıkça dışarı çıkmaz iken, yağmur çamur soğuk demeden şadırvana koşturup buz gibi suda abdest almak..herhangi bir insan günde kaç kere yüzünü yıkar mesela..namaz kılmayan bir insan hadi yüzünü yıkadı,ayağını yıkayan var mı..temiz olmak..neden,çünkü huzura çıkıyorsun tıpkı astların üstlerin yanına çıkarken üstüne başına çeki düzen vermesi gibi..

bu temizlik ve hazırlık faslını geçelim..camide bir hedefe doğru yöneliş,sessizce bekleyiş..tefekkür..kıyam etmek-durmak,boş boş duran adam değil,dinleyen okuyan (çoğu ne okuduğunu bilmeyen) okuduğunu bilen..her gün aynı sözlerin tekrarı niye?rüku niye secde niye?

baş eğmek,inanmayan insanlar da baş eğmiyorlar mı bazılarının huzurunda..orkestrayı yöneten de rükuya eğilmiyor mu dinleyenlerin önünde bu eğilme hareketi niye?
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Örneğin ben inanca değer veriyorum ve saygı duyuyorum ama, genel inanış ve düşünüş algım belki sizin ki gibi ya da toplumun genel benimsemesi gibi değil, Ve yine örneğin ben tüm düşüncelerimi ortaya döksem bu sizin yanıt bekleyiş ya da algı persektifinize uygun ya da yatkın olur mu?

bana göre bir cevap vermenizi beklemiyorum ki,farz edin ben bir dinsizim ve kendi aramızda söyleşiyoruz..meraktan,
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Namazın her bir rüknünün, her bir kısmının ayrı ayrı hikmetleri bulunuyor.

Allah'ın isimlerinden biri de Hakim’dir. Yani yaptığı işte mutlaka pek çok hikmet, maslahat ve hedefleri gözetip yaratmasıdır. Elbette emrinde ve yasağında da binlerce hikmetleri olacağı muhakkaktır. En önemli ibadet olan namazın da her hareketinde pek çok mana bulunmaktadır. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

- Namaz dinin direğidir. Kabenin de kainatın direği olduğu düşünülürse namazımızda kabeye yönelmenin hikmeti anlaşılmış olur.

- Ellerimizi kaldırıp tekbir almak, iki elimle iki dünyamı da arkaya atarak sırf Allah için namaza duruyorum manasına;

- Ayakta durmakla ağaçların, dağların ve sürekli ayakta durarak ibadet eden meleklerin ibadetlerini temsil ediyoruz.

- Rükuda deve, keçi, koyun gibi hayvanların ve sürekli rükuda duran meleklerin ibadetlerini temsil ediyoruz.

- Secdede sürüngenlerin, otların ve sürekli secde de duran meleklerin ibadetlerini temsil ediyoruz.

- Otururken bütün mevcudatın ibadetlerini kendi hesabımıza Allah’a takdim ediyoruz. Sonunda da sağa ve sola selam vermekle bütün kainata selam vermiş oluyoruz.

Ayrıca namaz kılarken bütün vücudumuza ve her bir uzvumuza da ibadet ettirmiş oluyoruz.

- Kıyamda bir anlam ifade ediyor, kiraat da. Kıyamdan sonra rükuya gitmenin de bir hikmeti var, rükudan sonra secdeye kapanip ona en yakin hâle kavusmanin da...

Kâinat çapında icra edilen külli bir ibadetin temsilcisi makamındaki insan kendi vücudunda her an cereyan eden ibadetlerle birlikte canlı ve "cansız" sandigimiz âlemin ibadetlerini de günde beş kez Rabb-i Rahîmi'ne arz etmek durumunda:

1. KIYAM

Önce ayakta dikilip durur (kıyam) ve ellerimizi yukarı doğru kaldırıp, Allahü ekber (Ancak Allah yüce ve uludur) deriz. Böylece insan, O (cc) müstesna her şeyi bir tarafa atıp bırakmakta ve Onun emir ve iradesine tabi duruma geçmektedir. Kulluk ve kölelik bu şekilde tescil edilir. Böylece ayakta duran tüm varlıkların ibadeti de temsil edilir.

2. RÜKU

Insan, Allahin sanina yakisan övgüler serdettikten sonra bu yücelik karsisinda kendini o derece aciz ve zayif hisseder ki, bunu ifade için öne egilir (rüku), saygi isareti olarak basini alçaltir ve, Sübhane Rabbiyel-Azim(Büyüklük ve azamet sadece Ona ait olan Rabbimi bütün noksanlardan tenzih edip yüceltirim.) der. Mü'min bu haliyle, rükû halindeki tüm canlilarin ibadetini de temsil etmektedir.

3. DUA

Sonra yine dogrularak kendisini bu doğru yola ilettiği için Allah'a şükür ve hamdini arz eder. Bir an için Allah'ın yücelik ve büyüklüğü ve kendi hareketinin basitlik ve küçüklüğü karşısında ayakta tefekküre dalıp bundan o derece yılgın ve sarsılmış bir hale gelir.

4. SECDE

Secdeye kapanır ve alnını, tevazu ve acizliğini tam manasıyla hissederek yere degdirir ve şöyle söyler: Sübhane Rabbiyel-Ala (Büyüklük ve Yücelik sadece Ona ait olan Rabbimi bütün noksanlardan tenzih edip yüceltirim).

5. TAHIYYAT VE SELAM

Bu hareketleri bir dizi tekrar etmesinden sonra kişi kendini, arada hiçbir vasıta veya aracı bulunmaksızın doğrudan doğruya şahsen Allah'ın huzurunda bulur ve ondan istimdad edip yardım talep eder.

Iki varlık karşılastıklarında daima bu ikisi arasında bir selamlaşma gerçekleştirilir. İşte namazın bir kısmında (teşehhüd kısmı) namazını eda etmekte olan Müslüman, Mirac esnasında Muhammed (sav) ile Allah arasında teati edilen selamlaşma formüllerini aynen tekrar eder:

"Et-Tahiyyatü lillahi, ves-salavatü vettayyibatü. es-Selamu eleyke eyyuhen-Nebiyyü, ve rahmetullahi ve berakatüh. Es-Selamü aleyna ve alâ ibadillahissalihin
(En mukaddes ve en zahidane hürmet ve tazimler Allah'a aittir. Ey Nebi sana selam, Allah'ın rahmet ve bereketi de senin üzerine olsun. (Allah'ın) selami bizim üzerimize ve Allah karşısında iyi ve mükemmel hareket eden salih kulların üzerine olsun!)"

Namazda beden hareketleri:

Namazda dört hareket vardır. Birincisi kıyamdır. Yani ayakta durmak. İkincisi rükudur. Üçüncüsü birinci secde, dördüncüsü ikinci secdedir. (Fususulhikem, 2/476-477)

Namazda kıyam, baş tarafı Hak, ayak tarafı halk hüviyeti taşır. Kıyamda bu ikisini cem eden insan, bu durumu içinde, farz olan kıraati eda eder. Hem kıyam, hem de kıraatle iki farzı birden eda eder.

Rükua gelince; rüku hayvanın yürürken olan duruşunu namazda yaşamaktır. Hayvanlar bu haliyle, ayakları merkezi arza bakarken, vücut istikameti ufki olur. Yani yerin çekim kuvvetine paralel durur. Hayvanın bu yaratılış şekli, başı itibariyle ne fezaya, ne de yerin çekim kuvvetine bakar. İkisi ortası bir durumdadır. Acaba biz insan olduğumuz halde neden namazda bunu yaşarız? Hayvandan bize ne, diye bir soru aklımızda takıldığı olur. Bunun cevabı şöyle: 18.000 hayvanın özeti olan insan bedeni, ruhu hayvani ile dünya hayatını yaşayan tarafı vardır. Arzular bakımından nefis ismi taşıyan bu ruh, tezkiye görmedikçe ruhu insaniye terakki edemez... Az yiyecek, az uyuyacak, az cinsi ilişkide bulunacak ki dünyaya bağlı hayvaniyattan uzaklaşsın. O zaman tezkiye durumuna girer. Amme bir ibadet olan namaz, bünyesindeki hayvaniyatı yaşamak zorundadır.

Secdenin hikmeti; secde demek; başın ayak seviyesine inmesi demektir. İnsan bu haliyle bitkideki ahvali yaşar.

İkinci secde cemadidir. Zatından hareketi yoktur. Yani kendi bünyesinde, kendi içinden hareketi yoktur. Dış tesirle hareket eder. Taş, toprak içindeki madenler buna dahildir. Maden izabe görmediği sürece cemadat içinde dağınık bulunduğundan, onu muhafaza edenin adresini taşır. Her madenin elementinin zerre itibariyle ruhu vardır.

İkinci secdenin birinci secde gibi olması, bitki ile cemadatın bir arada bulunmaları, hayvanlar gibi gezer halleri olmamaları içindir. Bu feza boşluğunda görülen her küre, yıldız ve emsali hepsi cemadattır. Eşya bakımından ne kadar büyük yekun oluşturuyorsa, secde de o kadar büyük yekun tutar.

Özetlediğimizde; namaz insanı, hayvanı ve tüm mahlukatı içine alan bir ibadettir. Ancak şeklen değil, kalben, manen gerçeğine vakıf olmakla yürütülürse, anlaşılır.

denmiş...düşünelim.zzzzzzzzzzzzzmmmmmmmmmmmm ibni arabi'de tam saçmalamış yani..
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
bana bunların çoğu inandırıcı gelmedi..yakıştırılmış şeyler gibi ne bileyim..bu kadar şeyi düşünebilen insan neden din adına birbirini boğazlar buda cevaplanması gereken bir diğer soru..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
bana göre bir cevap vermenizi beklemiyorum ki,farz edin ben bir dinsizim ve kendi aramızda söyleşiyoruz..meraktan,

Dediğim gibi ben bunu böyle de düşündüm ama farzedin ben dinsizim ya da din anlamım bilinenden çok farklı ya da inanç kavramım tanrı düşüncem, Bu sorunun soruş biçimi ya da sizin algınız bu olguda bi değer/yücelik ya da ölçüt ararken ben bunu yanıtlamak yerine sorunun dışına çıkıp kendi düşünüşümle yazdıklarınızı yorumlamak olurdu bu, Hayır, bunu da yapabilirdim, gerekirse yine de yapabilirim ki sayfalar dolusu da sürse de örneğin ama bu sorunun içine giren bi yanıt olmazdı bu kanımca, Bunun ötesinde sizin ya da bi başkasının inanç algısını değiştirmek, kırmak, incitmek ya da benimkileştirmek asla istemiyorum ve bu durumda baktım ki oluşturmaya başladığım yanıt ya da düşüncelerim çok uymadı bu başlığa gibi geldi bana, Açıkçası ben en başa dönersek namazın amacı ne olabilir örneğin; farzedin ben dinsiz olabilirm demişsiniz? Örneğin bi dinsiz bunu nasıl yanıtlayabilir? yanıtlamalı? Bunu da bi kenara bırakalım, Örneğin gerçekten inancın insanı koruduğunu ve ruhunu yücelttiğini düşünüyorum ama kurmsal/toplumsal din inanç-benimseme algısının gerçekleri tam olarak yansıtmadığını düşünüyorum, Bu çelişki altında nasıl yanıt sunabilirim? Yine örneğin ibadetin, bi derin düşünme-adanma-meditasyon benzeri olarak doğru düşünce odağı ile doğru düşünme merkezine yönelerek yapıldığında kişiye gerçekten fayda sağlayacağını düşünüyorum ama yine de inanç-sistemi ve paradigmaları ile bilgi tabanı olarak uzlaşmazlıkalarım var, Tüm bunları nasıl ortaya dökebilirim; Ben tam olarak şu nedenle yazdım sildim; Başlığı gördüm ve soruyu içeriği tam olarak okumaksızın bile bi soru oluşu doğallığıyla hemen kendimce düşünmeye ve hatta yazmaya başladım ama örneğin siz buna bunca değer atfediyorken ve ben bunun doğru yönelimle size ya da başkasına pozitif sonuçlar getirebilir bir getiride olabileceğini düşünüyorken genel-kurumsal din algısı ile yaşadığım çelişkileri buraya nasıl yazmalıyım, Uymadı gibi bu ki en çok kaçındığımda ben her düşünüyor olursam olayım size ya da başkasına etki etmek olurdu;

Sonuç olarak namazın amacı ne olabilir? sorusunu soyutlarsak? Zeka içinde bi deneyim çeşitliliği ve her deneyim ve deneyim çeşitliliği gibi bi öğrenme çeşitliliği ve aslında öğrenme/öğretme ilişkisinden dolayı dolayısıyla ders çeşitliliği;
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
yanlış veya doğru,inancımın çelik kadar sağlam olduğunu düşünüyorum..siz ne açıklama getirirseniz getirin benim düşünce/inanç direklerimi sarsamaz..bu sarsılmazlık içinde yine kendi içimdeki tezat fikirler sadece yaptığım ibadetin ciddiyetini bozuyor özünü değil..bunu nasıl açıklayım..

inananları incitmeme adına cevaplamaktan imtina ettiğiniz yorumunuz için teşekkür ederim..sağlıcakla..
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Namaz bir ibadet seklidir, her ne kadar bedensel olarak hareketlerle yapiliyor gibi gorunsede tamamen ruhani bir durumdur. Agac dikmekte bir ibadettir. Dunyanin yararina yapilan hersey ibadettir aslinda.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
vesvese çukuruna düştüm şeytana atacak taş bulamıyorum..euzübillahimineşşeytanirraciiiim..
.
.
.
yok gitmedi..kalkanı sağlammış..yada benim taşım pamuktan..en iyisi yatıp uyumak,çarpılacam yoksa :)
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Ben baslangic cumlen icin cevap vermeye calismistim. Hani demissin ya manevi olarak miraca cikiyorsun yatip kalkmak niye? Aslinda yatip kalkmanin anlami yok, aklin baska yerde gozun baska yerde ise. O kendini kandirmaktir sadece. Aslinda mesele Allah'in varligina inanip, O'na yakin olmaktir.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
daha önce bunun tartışmasını yaptık yani vesvesenin...anlatılır;peygamberimiz şeytanın en çok namazda vesvese verdiğini söylediğinde hz. Ali'nin bana namazda hiç vesvese gelmez demesi..o da bunu üzerine eğer vesvesesiz bir namaz kıl sana hırkamı vereceğim demişti..namaz kılarken Ali'nin aklına hırka gelmiş;acaba yeşil hırkasını mı kahverengiyi mi verecek..tabi bu anlatılanın doğru olduğuna inanmıyorum ama herkesçe malum..

yeminle söylüyorum ne kadar namaza kendimi verirsem vereyim daha ilk rekatte rükuya varmadan günlük sorunlar meşgul etymeye başlıyor,çözüme kavuşuyor al takke ver külah birde bakıyorum tahiyyatta oturuyorum..hoca ne okudu kaç rekat kıldık veya yalnızken eksik mi kıldım fazla mı şüpheye kapılıyorum..neyse ki sehiv secdesi var tabi onuda es geçmezsen..

Aslinda mesele Allah'in varligina inanip, O'na yakin olmaktir.

sade namazda mı her an...sanki felsefe yaparken aklımda değil mi..yedi yaşımdan beri namaz kılıyorum ama hala bu hareketlerin ne amacı olduğunu çözemedim..şimdiye kadar okuduğum hiç bir izah ta beni tatmin etmiyor..tibette hacı olmak için kilometrelerce patika yolda yata kalka hacı olan insanlarda ibadet ediyor..bizim yaptığımız ibadet klimalı camilerde alttan ısıtmalı sıcacık halı üstünde onların ibadetine nazaran epey modern...sonuçta bir yaratıcı için yapılan ritüeller..O'na yönelmek ayrı ama neden devamlı aynı şekilde tekrarlanan hareketler...Allah beni bu düşüncelerimden dolayı affetsin..
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Aslinda mesele Allah'in varligina inanip, O'na yakin olmaktir.

Allah'ın varlığına inanmayan zaten O'na yönelmez..tabi riya için yapmıyorsa..biliyor musun bazen şeytan vesvese veriyor,camiye gidip ne yapacaksın şu bu seni orada görecek sanki gösteriş için gidiyor muşum gibi..inanmazsın bir ara sırf bu riya takıntısı yüzünden cuma harici camiden ayağımı kestim..vesvese seni inancın üzerinden bile vuruyor..bu kadar ince düşünen ben,nasıl olur da Allah'a isyan ederim bu ibadeti küçük görebilirim..ama izahı yok,bana göre yok..
 

bsra

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
28 Ara 2013
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
bir ilahiyatçı olarak çok cevap verirdim ama hepsi lafta zoraki çıkarımlar olur..
bence tanrı onun karşısında teslimetle, aciz olmamızı seviyor .
tanrının ihtiyacı yok demek çok içi boş bişey kanaatimce.. övülmeyi seviyor..
bu onu kötü yada iyi yapar mı? bence yapmaz..
niteliklerini sarsar mı? biraz sarsabilir..
münezzeh sıfatlardır ona yakıştırdığımız nihayetinde..
inananlar incinir diye düşünmeyi ve söylemlerimizi kısıtlanmamalıyız bence. kendimizi inciitmekten neden çekinelim..
söylenen herşey bir varsayımdan ibaret olablir.. saçmalıyo olunabilir.. tanrının gerçekten ne istediğini bilmek zor....
burda yapılan yada söylenenler fikir yürütmedir..
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
bir ilahiyatçı olarak çok cevap verirdim ama hepsi lafta zoraki çıkarımlar olur..
bence tanrı onun karşısında teslimetle, aciz olmamızı seviyor .
tanrının ihtiyacı yok demek çok içi boş bişey kanaatimce.. övülmeyi seviyor..
bu onu kötü yada iyi yapar mı? bence yapmaz..
niteliklerini sarsar mı? biraz sarsabilir..
münezzeh sıfatlardır ona yakıştırdığımız nihayetinde..
inananlar incinir diye düşünmeyi ve söylemlerimizi kısıtlanmamalıyız bence. kendimizi inciitmekten neden çekinelim..
söylenen herşey bir varsayımdan ibaret olablir.. saçmalıyo olunabilir.. tanrının gerçekten ne istediğini bilmek zor....
burda yapılan yada söylenenler fikir yürütmedir..


Allah inancı olan biri zaten acizliğinin farkındadır..canlıların hiç birinde olmayan akıl sayesinde insan doğada yaşayabilmektedir..akıl,Allah'ın insanlara bahşettiği en büyük nimettir..onca nimetin kadrini kıymetini bu akıl sayesinde anlayabiliyoruz ve yine yaşantımızı bu akıl sayesinde idame ettirebiliyoruz..ve evreni incelediğimizde yine aklımızla zayıflığımızı ve acziyetimizi idrak edebiliyoruz..aciz olan biziz ve muhtaç olan bizleriz..

yarattığı canlının acizliğini sevmesi diye bir şey düşünemeyiz..bu Allah'ı bir yerde egolarını tatmin etmek için mahlukatı yarattı gibi bir fikri akla getirmez mi..bu tür yakıştırmalar yapıp niteliklerinin biraz sarsılacağını söylemek bizim düştüğümüz bir diğer yanlış..hani O kusursuzdu..yarattığı şeyin acziyeti üzerinden sevinmesi alçaltıcı bir yaklaşım değil mi?
 

bsra

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
28 Ara 2013
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
.) soru işaretleri var ama soru göremiyorum malesef.
yukarıda yazdıklarımı bida okursanız zaten cevapları göreceğiniz kanaatindeyim..
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Allah'ı ego tatmini yaparak sevinmesinin söylemek onu bütün kötü sıfatlardan tenzih etmek midir ?
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
bence tanrı onun karşısında teslimetle, aciz olmamızı seviyor .

aciz olmamızı neden sevsin..

tanrının ihtiyacı yok demek çok içi boş bişey kanaatimce.. övülmeyi seviyor..

övülmeye layık olmak başka bir şey övülmeyi sevmek başka..
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst