Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin dilinde neden o isim yok?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Güncel ve Son Dakika Haberler kategorisinde asil tarafından oluşturulan Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin dilinde neden o isim yok? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 960 kez görüntülenmiş, 3 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Güncel ve Son Dakika Haberler
Konu Başlığı Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin dilinde neden o isim yok?
Konbuyu başlatan asil
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Giriş notu: Sevr adım adım hayata geçiriliyor; ve medya sadece Abdullah Öcalan’ın HDP Milletvekili yeğeni Dilek Öcalan’ınmagazin haberleriyle ilgileniyor.
Kürt meselesinin salt aktüel boyutuyla ele alınması psikolojik harbin başarısıdır..!
Evet başlayabiliriz…
Tel Abyad…
Suriye PKK’sı PYD’nin eline geçti.
Tel Abyad’ın Kürtçe adı;
“Gire Spi”…
Peki…
Ayn El Arap’a Kürtçe “Kobani” diyenler; Tel Abyad’a neden Kürtçe “Gire Spi” demiyor?
Sebebi belli; “etnik temizlik yaptıkları intibasının” oluşmasını istemiyorlar.
Evet.. Bir “PKK aklı” var.
Ve ne yazık ki bir “Türkiye aklı” yok!..
Çünkü… Türkiye bölünmüştür. Türkiye’de sadece ak ve kara vardır. Gri tonlar konuşulmamaktadır bile…
Bakınız… Erdoğanlar, Kılıçdaroğulları, Bahçeliler gelir geçer.
Ama bugün yanı başımızda Türkiye’yi yakından ilgilendiren/gelip geçmeyecek tarihi olaylar yaşanmaktadır. Bu konularda “particilik” olmaz! Bu vatan görevidir.
Fakat…
Duygusal siyasi değerlendirmeler ve; merkez medyanın kişiyi aptallaştırmasıyla bu yüce görev görülmemektedir/görülmek istenmemektedir.
Şunu demek istiyorum…
Tarih: 11 Haziran 2015.
Erdoğan diyor ki: “Tel Abyad’da Arapları ve Türkmenleri uçaklarla vuran Batı, onların yerine terör örgütü PYD ve PKK’yı yerleştiriyor. Buna biz nasıl olumlu bakabiliriz? Bu Batı’ya, biz nasıl samimi olarak bakabiliriz?..”
İki gün sonra…
Erdoğan diyor ki: “Bölgeden 15 bin Arap ve Türkmen, Türkiye tarafına geçti, boşalan yerlere PYD ve PKK yerleştiriliyor. Bu pek hayra alamet değil…”
Bir hafta sonra…
Hollywood yıldızı Angelina Jolie, Türkiye’ye gönderilerek Erdoğan’la görüşmesi sağlandı.
Kim kimi ikna etti, göreceğiz!..
Ancak… Üzerinde durmak istediğim konu; Angelina Jolie’nin, Erdoğan’ı ikna etmesine izin vermemek gerekir. Erdoğan’ın bu sözlerinin arkasında durmasını sağlamak gerekir.
Yapılabilir mi? “Particilik olmaz bu konularda” diyorum. Peki…
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’den Tel Abyad ile ilgili bir tek cümle duydunuz mu? Hayır.
Devam edelim…
ERDOĞAN’IN REFLEKSİ
Suriye yıllarca PKK’yı koruyup kolladı.
Konjonktür değişti; PKK bugün Esad’a karşı!
Erdoğan; Batı’nın Libya/Kaddafi saldırısına önce karşı çıktı sonra geri adım atmak zorunda bırakıldı.
Erdoğan; Batı’nın Suriye saldırısında ön almak/öncülük yapmak istedi; başaramadı. Kaddafi gitti ama Esad hâlâ koltuğunda oturuyor.
Peki… Erdoğan, konjonktür değişmesine rağmen Esat’la uzlaşmaya hala neden yanaşmıyor?
Sınırımızda Esad’sız bir çözümün olmayacağı ortada değil mi?
Erdoğan neden refleks göstermiyor/gösteremiyor? Bu, kişilik özelliklerinden mi kaynaklanıyor, Batı’nın baskısından mı?
Bunun sonucu; Türk Dışişleri tarihi boyunca hiç bu kadar zavallı durumu düşmedi.
Çocuk oyunu evcilik gibi diplomasicilik oynuyor:
“PYD’nin Suriye ile ilgili kırmızı çizgileri aşmasına göz yumulmayacak.”
Vay.. Vay… Çok korkutucu!..
Ardından diyorlar ki; “Türkiye’nin şartları PYD’ye en üst düzeyde iletildi.”
Neymiş bunlar:
- Esad rejimi ile işbirliği yapmayacaksın!
- Suriye’nin toprak bütünlüğüne aykırı hareket etmeyeceksin!
Şaka gibi…
Aslında… Türk Dışişleri güçsüzlüğünün farkında; bunu şu cümleden anlıyoruz:
“PYD’nin bölgedeki Türkmen ve Arap nüfusun boşaltılması, yerlerine Kürtlerin yerleştirilmesi gibi eylemlerine duyulan tepki ABD yönetimine, BM’ye, BM Güvenlik Konseyi’ne, Avrupa Birliği Komisyonu’na ve NATO Genel Sekreteri’ne iletildi. ABD Dışişleri, Türkiye’yi haklı buldu ve PYD’ye en üst perdeden iletti. ABD, Türkiye’nin Tel Abyad başta olmak üzere Kuzey Suriye’deki Kürt bölgesine ilişkin görüş ve isteklerine açık destek veriyor…”
Acıklı halimiz budur.
Türkiye olanları seyrediyor; aynı Angelina Joe’nin “filmlerini” seyrettiği gibi…
LAİK KÜRT KADIN GERİLLALAR
Demek…
Irak Ordusu’nun gücünün yetmediği IŞİD’i, Suriye PKK’sı yendi?
Çocuk olmayınız.
Tel Abyad’dan Türkiye’ye gelmek zorunda kalan öğretmen Halil İbrahim, IŞİD ile PYD’nin tüm Tel Abyad halkının gözleri önünde danışıklı dövüş yaptığını söyledi: “Kimse IŞİD’le çatışmadı bile. Bombardıman başladı, IŞİD çekildikçe adım adım PYD yerleşti.”
ABD uçakları IŞİD’i vuruyor. PYD toprak kazanıyor.
Ve Batı medyası “Kürt gerilla kadınlarının” fotoğraflarını-videolarını dünyaya servis ediyor: İşte canları pahasına dinci-yobaz IŞİD’i yenen laik kadın gerillalar!
Yakında Angelia Jolie “Kürt laik gerilla” rolünde film çevirir artık!
Hep yazıyorum… IŞİD’in görevi “Kürt koridoru” açmaktır! “Kürt petrolünün” Akdeniz’e ulaşması gerekiyor!
Sadece “koridor” açmak yetmiyor.
Kerkük’te Musul’da yaptıkları gibi nüfus yapısını da değiştirmek gerekiyor. Bu nedenle…
Tel Abyad’dan 20 bini aşkın sürgün sınırdan Türkiye’ye geldi.
“Sürgün” diyorum; çünkü bu kadar savaşın ortasında kalmış ve kaçmamış binlerce insan PYD’nin topraklarına girmesi ardından Türkiye’ye sığındı.
Diyorlar ki, “bizi PYD sürdü.”
Bu bilinçli etnik temizlik mi?
Soruya şöyle yanıt vereyim:
Ayn El Arap’tan/Kobani’den gelenleri karşılayan HDP’liler vardı.
Tel Abyad’dan gelenleri karşılayan bir tek HDP’li yok!
Söylemek istediğim şudur:
Yok IŞİD’miş…
Yok PKK/PYD’miş…
Yok demokrasi imiş, yok özgürlük imiş, yok ezilen halklar imiş…
Birinci Dünya Savaşı’ndan beri bu böyle…
Bugün, salt “Erdoğan nefreti” sağlıklı siyasal değerlendirme yapılmasını engelliyor.
Tehlikenin farkında mısınız?

Soner Yalçın


Odatv.com
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Ak partiye bakiyorum, secimden sonra kardeslik edebiyatini "bekleme odasina" almislar.. Gecen mesur yandas nagehanda akpye cozum sureci kaybettirdi diye zirvaliyordu. Cozum oy getirmeyince milliyetci damarlar devreye girmis :) bu pokitika daha fazla oy kaybindan baska birsey getirmez.. Sevilayla abdulkadir selviyi ornek alsinlar biraz..
 

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ak partiye bakiyorum, secimden sonra kardeslik edebiyatini "bekleme odasina" almislar.. Gecen mesur yandas nagehanda akpye cozum sureci kaybettirdi diye zirvaliyordu. Cozum oy getirmeyince milliyetci damarlar devreye girmis :) bu pokitika daha fazla oy kaybindan baska birsey getirmez.. Sevilayla abdulkadir selviyi ornek alsinlar biraz..

İyi güzel de başlığı düzeltiver :)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
çözüm süreci miydi? ekonomik refkleslerle atılmış bir adım mıydı?
amaç çözüm müydü? neyin çözümüydü?
ülke arasında konuşulur, kahve de bile konuşulur? -du
bütçenin şu kadarı savunmaya gidiyor- GAP'a gidiyor, oraya buraya gidiyor ve buraya akan parayla şu kara şu yapılabilir;

Önünüze rakamlar gelir ve (belki de iyiniyetle ve iyiniyetlerle de olabilir)
evet araba alıyoruz, Bİlmem kaç milyar yad a milyon dolar, Araba üretirsek şu olur-bu olur;
Uçak alıyoruz-üretirsek şu olur;
dış savunma girdisi şu kadar,
iç harcama bu kadar
şurdan kırp-burdan kes
Şurdan kısarız burdan veririz,
Ah bu terörü çözersek, ah bu sorunu çözersek
ah bu terörü bir bitirirsek
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst