- Katılım
- 13 May 2014
- Mesajlar
- 88
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
İnsanı ilgilendiren gerçeklikler insanın kendi doğası ve Tanrı’dır. Bilim adamlarının kendi doğalarını anlamadan nesnelerle ilgilenmelerini ve onların arasında ilişki kurmaları anlamsızdır.
..
Yemek yemek bile, mikroskop yardımıyla sindirim hakkında tahmini fikirler ileri sürmekten daha akıllıcadır. Tanrı’ya dua etmek, yemek yemek gibi,gözlemden daha aşağı bir şey değil, bütün herşeyin en yücesidir.
@Thetoyman için. işte bir başka filozofta böyle diyor. Örneğin şimdilerde kendilerine modern felsefeciler diyen guruh Tanrı kavramını konuşmayı boş sayıyorsa kieerkegaarda onları boş sayıyor.
Kierkegaard bunları dediyse tanrıyı öğrenmenin de münferit olacağını söylemek zorunda. Orada ki başlık neydi ? " Tanrının varlığı veya yokluğuna dair somut kanıtlar" Somut diyorsa kollektif olmak zorundadır. Tabi ki Kierkegaard'ı severim rolativ düşünceyi severim. Özne her zaman ön planda olmalıdır.
Kierkegaard dua etmenin bilimin istatistiki doğrularından üstün olduğunu söyleyebilir. Bir postmodern bilimin kollektif doğrularını insan hayal gücünü sınırlandırdığı gerekçesiyle reddebilir. Bu kişiler kendi içlerinde haklı da olabilirler. Fakat dediğim gibi ben başlığa cevap verdim.
"Tanrının varlığı veya yokluğu üzerine somut argüman" sunulamaz...Çünkü orada yazdıklarım