kendi yokluğunuzu düşünebilir misiniz?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde Pyramos tarafından oluşturulan kendi yokluğunuzu düşünebilir misiniz? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,252 kez görüntülenmiş, 37 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı kendi yokluğunuzu düşünebilir misiniz?
Konbuyu başlatan Pyramos
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Sağolun üstadlar..yazılarınız sayesinde zihnimdeki yokluk kavramı bayağı bir biçim degiştirdi.. ben felsefe eğitimi almadım sosyoloji okudum ama felsefeye çocukluktan beri ilgiliyim ama sizin seviyenizden oldukça uzağım bunuda belirterek şunu sormak istiyorum; İnsan zihninin yokluğu kavramakta çok zorlandığını düşüyorum..mesala bir trafonun ürettiği elektrik enerjsi varlığını trafoya borçlu trafo bozulunca yada durunca elektrik dedimiz enerjisi varken yok olmuyor mu? ben bu durumu yokluğun üc farkli algisi olarak tanımladığınız durumların hiçbiriyle örtüştüremedim zihnimde..

Senin bahsettigin yokluk, absence temelindeki yokluktur. Yani epistemolojik o anlik, durumluk sartlik yokluktur.

Ayrica enerjinin sakimi kanunu vardir "hic bir sey yok edilemez ve yoktan da var edilemez" yani ortada bir yansi varsa (gozlemsel ya da akilsal) o zaman ortada bir algi vardir ve bu pozitiftir, bunun olumsuzlanmasi asagida acikladigim uc cesitten biridir.

Kendi basina yokluk olmaz. Cunku yok ve yokluk var isaretinin olumsuz algisidir, inancidir,ideolojisidir, ifadesidir, anlamidir v.s.
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
basitçe düşünürsek ölüm 2 ihtimal sunuyor; bir beyin ölümünün gerçekleşmesiyle bilinç kapanır benlik yok olur..2 cisi aynı şey olur ancak benlik ruh ile bedenden kurtularak devam eder ,ölüm sonrası boyuta geçer.. şimde sorum birinci ihtimal üzerine.. Freud; '' insan kendi yokluğunu düşünemez'' tespitinde bulunmuştur..sizin tespitiniz,görüşünüz nedir?

"Kendi yokluğumu düşünmek "; evet, düşünebilirim ama bilincimle düşüneceğim için paradoks olabilir. 1800 yılında yoktuk mesela."Hiç" tik.Biz doğmadan önceki zamanlar hep "hiçtik" ve yoktuk. Hiç bir duyu organımızla hiç bir şeyi hissedemedik, göremedik, tadamadık, duyamadık,koklayamadık . Şimdi buradan da bir soru çıkar mı "hiçlik" ve "yokluk" aynı kavramlar mıdır?
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
Cogito ergo sum (Descartes)
Düşünüyorum o halde varım. Yokluğumu düşünüyorum o halde yine varım. Aslında ben hep varım, ben hiç olmadım ki, öyleyse ben ne düşündüm? İnsan, kendi yokluğunu düşünmeye çalışır ama beceremez.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Doğumumu ben seçemedim, ölümümüde..

Aklımı ben seçmedim..duygularımıda...

..ama burdayım..

Gerçekten var olmak ne demekti? ben varım ama varlığımı ben seçmedim..

şimdi...seçmediğim varlığımla... varolduğum şeklimle..var oluşuma anlam vermem nereye kadar anlamlı ki?

Vereceğim tüm anlamlar; bana verilen varlığıma bağımlı sonuçta..

Dilediği kadar seçenek üretebilmek..ama bu seçeneklerin hiçbirine de bağımlı olmamak..işte !! gerçekten var olmak bu olmalı!!

var olduğun/var edildiğin şeklinle, dogmalara / öğretilere karşı durmayı marifet mi sayıyorsun?

hepsini reddet bakalım başka bir -var- mı olacaksın? ...sonunda en fazla kendi doğmalarını üreteceksin !

Özbenlik,kendinden biliş,kendini gerçekleştirmek vs vs nereye kadar! var olduğun formata bağımlısın işte, bu anlamda elbette hür değilsin !

...ve Yaratıcı sordu; ben sizin Rabbiniz değil miyim?

ne demekti Rab bir diğer anlamı ile; ÖĞRETİCİ

Camus; Kötülük varsa Tanrı yoktur .der..

kötülük niçin var? Tanrının kötülüğe ihtiyacı mı var? ya da iyiliğe?

ama belki bizim vardır...Öğrenmemiz için..

Tanrıya ,varoluşsal kadere,doğmalara öyle kolayca rest çekmekle olmuyor..

bana ; aşarak(!) geldiğiniz noktadan varoluşa/hayata bakışınızı söyleyin ki.. sizi daha iyi anlaya bileyim..

Camus gibi metodlaştırarak gelin ki..anlayabileyim...

o öyle, bu böyle diyerek ahlam keserek tutarsızlık dolu felsefeler haliyle bende anlam bulamıyor..

Not: genele sesleniştir kimse üzerine alınmasın efenim ..
 

byReveal

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Nis 2012
Mesajlar
37
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Var olan şeyin yokluğunu düşünmek biraz garip olurdu. Sonuçta yok olsaydı düşünemezdik ve bir şeyin yokluğunu düşünmek bile onun varlığına işarettir. Yok olan bir şeyin bile yokluğunu düşünemezken, var olanınkini düşünmemiz mümkün değildir.Yokluk, var olduktan sonra silinmek değil; başından beri var olmamaktır.
 

IdeaFante

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
21 Kas 2011
Mesajlar
76
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
30
Evrenin yokluğuna odaklanmaya çalışın, daha ilginç bir durum olacak.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Düşünmek, kavramsız gerçekleştirilemeyecek bir eylem.Açıkçası, kavram olmaksızın düşünemeyiz.Yokluğu düşünmek demek, "yok/yokluk" kavramı üzerinde odaklanmaktır ki bunu ancak "var/varlık" karşıtı olarak kavramlaştırarak becerebiliriz.Karşıtsız bir yokluk kavramı oluşturamayız.Descartes" düşünmüyorum, öyleyse yokum" demiş olsaydı keşke..:)
 

felsefegunlugu

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
20 Ara 2011
Mesajlar
25
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
çok ilginç bir soru diyebilirim. ara ara aklıma gelmiyor değil. hani bazen sinirlenince düşünürüz (neyseki böyle bir durumum yok) herşey zihninizdedir der bilge. eğer böyleyse kendi yokluğumuzu düşünebiliriz ancak bu sadece düşüncede kalır. yani bizsiz olamaz dünya gibi. buda egoya yol açıyor :)
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Duygusal zekası sıfır veya sıfıra yakın olan insanlar bence kendi yokluklarını gayet net düşünebilirler çünkü kendileri zannettikleri şey yoktur aslında ve onlar bu yokluğu kendileri zannetmektedirler.



Duygusal zeka; Duygusal zeka veya yaygın İngilizce ifade edilişiyle EQ (Emotional Quotient), bir insanın kendisine veya başkalarına ait duyguları anlama, sezinleme, yönetme ve yönlendirme yetisi, kapasitesi ve becerisinin ölçümünü tanımlamaktadır. Vikipedi.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Bunda düşünemeyecek bir şey yok..insanoğlu milyon yıldır dünya üzerinde, bir insanın hayatı ise ortalama (misal ) sadece 60 yıl..zaten çok açık bi şekilde fark edilebileceği gibi, büyük kısmında kendin olarak yoktun zaten..bunu anlaşılmayacak bişey olarak görmeye şatlanırsan illaki anlayamazsın... bir önceki gece yattığın rüyasız bir uyku gibidir yok olmak ..her gece geçici olarak yok oluyoruz zaten aşağı yukarı...için bir tuhaf olmadan kendi yokluğunu düşünebilirmisin gibi bir soru daha makul geliyor kulağa...
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Bunda düşünemeyecek bir şey yok..insanoğlu milyon yıldır dünya üzerinde, bir insanın hayatı ise ortalama (misal ) sadece 60 yıl..zaten çok açık bi şekilde fark edilebileceği gibi, büyük kısmında kendin olarak yoktun zaten..bunu anlaşılmayacak bişey olarak görmeye şatlanırsan illaki anlayamazsın... bir önceki gece yattığın rüyasız bir uyku gibidir yok olmak ..her gece geçici olarak yok oluyoruz zaten aşağı yukarı...için bir tuhaf olmadan kendi yokluğunu düşünebilirmisin gibi bir soru daha makul geliyor kulağa...

varlığımız daima şimdide ve burada (olduğumuz yer) , doğmadan önceki zamanla (geçmişte) olmamamız/yokluğumuz ile şimdi arasında rasyonel bir bağlantı kurulamaz.

ama gelecekle belki:)
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
varlık olmaz ise yokluk olmaz ...yok olmayan birşey var olamaz ...var olmayan birşey de yok olamaz...kişinin var olabilmesi için yok olması bir ön şarttır...tabi tanrı değilsen...haliyle kişi yok olmanın nasıl bir şey olduğunu kestirebilir...tarihin belli bir anında hayata kendi olarak dahil olduğunu ve bunun geçici bir durum olduğunu bilen kişi yokluğu da bilir...yokluk da varlık gibi vardır...yokluk yok değildir..insan kendinden bağımsız bir gerçekliğin olduğuna inanmış ise kendi yokluğunu düşünebilir...ben düşünebiliyorum vallaha....
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
varlık olmaz ise yokluk olmaz ...yok olmayan birşey var olamaz ...var olmayan birşey de yok olamaz...kişinin var olabilmesi için yok olması bir ön şarttır...tabi tanrı değilsen...haliyle kişi yok olmanın nasıl bir şey olduğunu kestirebilir...tarihin belli bir anında hayata kendi olarak dahil olduğunu ve bunun geçici bir durum olduğunu bilen kişi yokluğu da bilir...yokluk da varlık gibi vardır...yokluk yok değildir..insan kendinden bağımsız bir gerçekliğin olduğuna inanmış ise kendi yokluğunu düşünebilir...ben düşünebiliyorum vallaha....

tamam düşündüğünüz şeyi anlatın soru bu, nası bişi düşünüyorsunuz ? varsın ama yoksun ,nasıl *:) :)
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
sen yaşarken aynı zmanda da yok olursun..şu an yavaş yavaş ölüyorsun ,ölebiliyorsun zira yaşadığın için...tez anti tez sentez denilen şey....yaşamak ve ölmek, yahut yokluk ve varlık birbirinin uzlaşmazı şeyler değildirler, bunlar birdirler ve ayrılamazlar...senin içinde seni hayatta tutan yaşam ile seni yok edecek olan ölüm arasında şu an bir mücadele söz konusu ..ve bu mücadele zaman ilerledikçe ölümün lehine sonuçlanacak..yaşama gücün bu mücadeleyi kaybedecek..ve aralarındaki zıtlaşma sona erecek böylece...bu diyalektik düşüncedir......biz metafizik düşünmeye alıştığımızdan ki toplum geneli bunu öğretir... varlık ve yokluğu birbirinden uzakta ve uzlaşmaz bir şekilde algılamaya alıştırılmışızdır...diyalektiğin aksine burada bu kavramların bir aradalığı yoktur...bu metafizik düşüncedir..herhangi birşeyi belli bir şekilde yapmayı öğrenmiş ise insan bu kalıbın dışına çıkması da zorlaşır...yani kişinin kendi yokluğunu düşünememesi işin doğasından değil şartlandırılmasından kaynaklanır...rüyasız bir uyku gibi olacağını düşünüyorm diye yazmıştım....öyle olacağını zannediyorum ...
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
sen yaşarken aynı zmanda da yok olursun..şu an yavaş yavaş ölüyorsun ,ölebiliyorsun zira yaşadığın için...tez anti tez sentez denilen şey....yaşamak ve ölmek, yahut yokluk ve varlık birbirinin uzlaşmazı şeyler değildirler, bunlar birdirler ve ayrılamazlar...senin içinde seni hayatta tutan yaşam ile seni yok edecek olan ölüm arasında şu an bir mücadele söz konusu ..ve bu mücadele zaman ilerledikçe ölümün lehine sonuçlanacak..yaşama gücün bu mücadeleyi kaybedecek..ve aralarındaki zıtlaşma sona erecek böylece...bu diyalektik düşüncedir......biz metafizik düşünmeye alıştığımızdan ki toplum geneli bunu öğretir... varlık ve yokluğu birbirinden uzakta ve uzlaşmaz bir şekilde algılamaya alıştırılmışızdır...diyalektiğin aksine burada bu kavramların bir aradalığı yoktur...bu metafizik düşüncedir..herhangi birşeyi belli bir şekilde yapmayı öğrenmiş ise insan bu kalıbın dışına çıkması da zorlaşır...yani kişinin kendi yokluğunu düşünememesi işin doğasından değil şartlandırılmasından kaynaklanır...rüyasız bir uyku gibi olacağını düşünüyorm diye yazmıştım....öyle olacağını zannediyorum ...

ölmeyi bayılmak mı zannettin diye argo bir deyim var:) uykuya dalma ya da bayılmadan farklı olacağını düşünüyorum ama dediğinize karşı çıkabilecek bir fikrimde yok, hakkımızda hayırlısı diyelim, canımız sağolsun:)
 

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
Yokluğum varlığımdan sonra mı geliyor? Yoksa hiç var olmadım mı?

Var olmamışsam özümden kaynaklanan kötülük ve iyilikleri karşımdaki(ler) tatmamıştır.Bu o kadar zor olmasa gerek.Yoktu ve olmayacakta.

Bir anlık da olsa bu dünyanın kendi çapımda ekseriyetini yönlendirmişsem.Devir 1 tur atıp yine bana geldiğinde bana ihtiyaç duyulur.Yoksam doldurulmaya çalışılır da benim gibi denge sağlayabilir mi?

Varsam da yoksam da var olanlar yok bende.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
başkaları benim yokluğumu düşünür
ve ben kendimi başkalarına göre yok ederim /başklarına göre yok olurum
diğerlerine göre kaybolurum ortalıktan...

yerim dolmaz yani
yerim dolmazsa, kocaman boşluğumdan (hiç-lik) tanınırım
yok yok değil

başkalarına yokluğumu düşündürürüm-hissettirim
yoksa kendime hissettiremem
ben başkaları üzerinden ,,, gideririm bunları..

bak beni kaybedersin sonra koskoca hiç evren.. ayağını denk almakta olsan iyi edersin sen
-
çekip gitmekle tehdit ederim varlığımı
onu bensiz-onu yalnız ve bunu şunsuz bırakmakla, tehdit ederim
tehdit ederim varlığı ,kendimsiz bırakmakla
ben gidersem bir eksilir-kendi eksilir -ne çöptüm ben ki

varlığı bensiz bırakmakla tehdit ölüm
,
çocukları mı babasız bırakmakla
annemi oğulsuz, karımı kendisiz ve dilsiz
beni kendisiz ve kendiyi kendisiz bırakmakla tehdit mi ölüm
--
yalnızlığı öfkeli ve asılsız bırakmakla; çekip gitmekle tehdit ölüm
--

bu ölümler ne zaman son bulacak,
bu ölmeler ne zaman
ve bu kalmalar ne zaman can acıtmayacak

başka birine sarılmak-darılmak için çekip gitmemi bekleyen ölümsü yalnızlıklar sıradalar
ölmemi kaç kişi tasarladı bilemem ama yokolmamı isteyen de çoktur...

--
ölüp gitmeme sarılan yürekler
ölüm çözgünü, ölüm azgını -düş- yürek
çekerek kürek
çözgünde boğuş-azgında döğüş

-
ölüm her derdi çözer meret ve kabahattir ölüm
kaskıdır yaşamın

*--
kalım olmakta ayıp değil-
kalım kalmakta
yani kalamamak bir yana -bir nebze
yani kalamamak ayıp değil

--
evde kalmak gibi kimse hayattan boşanmamak ister mi?
ölümü bin kere istediğim/özlediğim yerler tanığımdır...

---
BEN, YOKOLMAMAKTAN KORKUYORUZ
BİZ YOKOLMAMAKTAN/YOK-OLAMAMAKTAN
var kalıp, acı çekmekten (yokken var kalıp bir karanlıkta esir olmaktan . ölüm korkusu yergisi yargısı budur ölüm dediğimiz, sandığımız. bizim aslında. yüreklere bahar açan bir ölüm gülüşü yoktur.)
-ölüm karanlığından-ölüm korkusundan hiçinden ve bilinmezliğinden korkuyoruzdur..
ve ölüm yergisinden bilinmezliğinden korkuyoruz

YOKOLMAKTAN DEĞİL YOKOLMANIN ACI Bİ YER OLMASI -karanlıklı bilinmez bir meret/hapis olması_hissettirmesi ve öyle düşünülmesi nihayetinde bizi zorlayan
VE YOKOLACAKLIĞIN ACI DÜŞÜNDÜRMESİ KORKUSU, korkulu tutuklama ve hapis kalam hisleri ile boğu-l-ş-uyoruz

"Bir yokolma görmediğimiz/anlamadığımız için karanlık bir kuyuya atlıyoruz"
ölüm çoğumuzun zihninde karanlık bir kuyu-çukurdur.bilinmez bir karanlık atlayıştır...ya da hapistir-
"bir bilinmez karanlık kuyuya- hapsedilmek, düşmek ve yokolmamak (orda yaşamak gibi) gibi ölüm düşünüyoruz"


bir karanlık yere, ölüm varlığını/yaşam varlığını, götürüyoruz ve karanlıktan hiç çıkmayacak gibi bir çukura defnediyoruz/atıyoruz onu.varlığı
bir karanlık bilinmeyen çukura-şimdi ona bakmanı istiyoruz
orda ışık var-mı?

hapsedilmek-bir karanlığa yokluğa hapsedilmek tutuk /yutuk yer
bu korkusu ölüm benzeri yerin..

((karanlıkları boğazlayan-lar ya da karanlık boğarlar çıkarsa üşür ölüm bile
ışır ölüm algısı (ya da yeri) bir gün-öyle umuyoruz-))
--

bunu söylüyorum hep çünkü
karanlık cezalar-karanlıkta kalışlar, ölü yaşıyışlar ve ceza beklemi öğretildi bize aşılandı
bunlar yalan mı şimdi
,değil mi şimdi!

--
ruhun yaşaması ve yaşatması her neyse ve o varsa buranın kimliğiyle sanırım ölçülemezdi
ölümden sonra arka yaşam düşünenlere söylüyorum, ön yaşam neden düşünmüyorsunuz..
başka şeyler ya da -diğer yaşam umut..
ön ve arka
arka taraf düşünüyorsunuz /arka karanlık bilinmeyen taraf yer-bakılmaması

---
yine ön taraf düşünün
ne var bunda
başka bir ön gerçeklik ve taraf -yeni taraf başka yaşam ve dünya umudu
başka bir yeni ön bu yüz ve taraf
---

ölüm arkası denilen, yer? karanlığı?. unutulur mu?

"ölüm arkası denilen yer karanlığı uykusu" yerine tam tersi

gözlem der ki ben alayım

gözlem derki yap-boz. parçalar tam değil

-
kesinlikle başkaları için/başkalarına göre yokolabilirdim

eğer konuşmazsam duyurmamış; şakımamışsam ötmemişimdir

ne arıyoz biz-canım sıkkın -ççokkk
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst