Kendi aşk felsefeniz!

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde ToruN tarafından oluşturulan Kendi aşk felsefeniz! başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 12,301 kez görüntülenmiş, 70 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı Kendi aşk felsefeniz!
Konbuyu başlatan ToruN
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
akıntıya kapılıp gidersin, felsefen melsefen hikaye..
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
ama herhangi bir akıntıya değil... sizi kendi okyanusunuza götüreceğini duyumsadığınız akıntıyı (kendiniz) seçiyorsunuz zaten... hissederek... insanın, olanaklı en tam kendisini kazanabilmek için, zaten (olmuş) olan kendisini, gereğinde feda edebileceği kadar, güçlü bir iradeyle bir başkasına (ama tümüyle değil de, eylemli yani fiili olarak -henüz- başkası olduğu halde, aslında potansiyel bakımdan sevenin bir parçası olana) yönelmesi olarak aşk, insan için, kendini kazanma/üretme/varlama sürecinde devindirici, harekete geçirici ve kışkırtıcı bir etkendir...
 

seridea

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2010
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
aşk, kapıyı hazır olduğunda çalar...
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
aşkın felsefesi mi olur hiç,yıldırım gibi düşer bir an yanar geçersin..

düşünerek aşık olan birine rastlamadım bu güne kadar,düşünüyorsan zaten aşık değil başka bir şeysin..
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
aşkta felsefe yoktur. eğer felsefe varsa aşk yoktur. hala aşıkken ondan kopabilmenin tek yolu sevilme umudunuzun olmadığını anlamış olmanızdır. ister ona güvenmeyin ister değerlerinize ters biri olsun bu birşeyi değiştir(e)mez. dediğim gibi önemli olan tek şey sizi sevip sevmediğidir. Ondan kopmayı böyle başardım.bundan güç alarak uzaklaştım. bu iradeyi gösterebildiğim için kendimi tebrik ediyorum :) ayrılalı 3 ayı geçti. onu hala özlüyorum. hatta bazen çok özlüyorum..ama farketmez .bana ulaşma çabalarını katı biçimde reddettim tüm yolları kapadım, olasılıkları sıfırlayamasam da minimize ettim. artık oyun bitti game over:)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
bu soruya yanıt verdik mi bilmiyoruz ancak daha önceki denemlerimzide bunu arzu-şehvet/tutulum-tutulma ve belki de cinsellikle ilgili yorumladık;
Gerçekten bilmiyorum
Ama ilk bakışta daha çok sevgisizlik gibi durmuyor mu? bağımlı bi ilişki ve duygu biçimi/duygu durum;
takılma-obsesyon ve yönelme çağrıştırıyor hatta-kendini bilmeme ve teslim olma-adanma;
iki kişilik her şeyden önce ve özne seçiyor ve bi bağlılık ise eğer herkese göre mi? ve subjektif değil mi? kişi kadar tanımı ve tanımsızlığı var?
daha çok bi arayışı ve özlemi yansıtıyor olmalı ve onu ortaya çıkarma/koyma yansıtma ve yaşama gösterme biçimi vb. olmalı
ve neden bitiyor/sönüyor ya da geçiyor? sevgi geçer mi ve biter mi ?

insanların uydurduğu ve arayışların abarttığı ve kendi ortaya çıkardığı bi şey olmalı bu; bi ihtyacı gidermek ve bi tamlık -doyum anlam yüklemek ve aramak için;
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
uydurma değil , abartı yok,ihtiyaçta olduğunu sanmam Sanalmanik. yakın zamanda hissetmemiş olsam belki bu yorumlarına itiraz etmezdim ama şimdi ediyorum:) hani birde yorum yapmak olaya dışardan bakanların lüksüdür diye bir söz var ya. aşkta kesinlikle böyle. içine düştüğünde ise out of control :)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
acının can yaktığını biliriz ama
ya arabesk bi hayat içinde
ölümün acıttığını biliriz ama,
ya arabesk bi hayat içinde
kimileri el sallar kimi günlerce yıkılır çuvala döner- her şey subjektif;
ben de kendi geçmişimde paylaşırım aynı şeyi hatta belki geleceğimde de aynı ve yakını olabilir ama aynı değil sanmam
şimdi biri bana çıkıp her neyse benim bu yazdıklarımda subjektif ve yazacaklarımda tepki çekici olmalı
aşk dediğimiz dedikleri bi şey var ama felsefe giriyorsa işin içine bilmiyorum ne yapmalı;
baştan çözümlemeli
ve a-başlar;
kime duyulur? kime duyulur aşk?
her neyse böyle işte
ne arar aşk?
ne sonuç doğurur aşk?
ve bi aşk enformasyonu yok mu?
herkes-herşey hayatının aşıkını arıyor ve aşk arıyor- bi aşk enformasyonu ve yaratılmış bi his balonu beklenti balonu
ve önceden programlama yok mu?
kusursuz hayat geçirme öznesi arayışı-anlam yükleme öznesi arayışı ve partner ya da hayat partneri-duygusal eş-koca ya da her neyse arayışı ve arayışlarıylarıyla birleştirilen
düşsel şeylerle birleştirilen arayışlar

birileri çıkıp kırk yaş sarsıntısının ya da andropuzun çok zor oldğunu söylebilir
birileri çıkıp ergenlik bunalımının ve menopozun
birileri 29 ların da ya da yirmiyedilerinde derin hayat sorgularından ve kişilik bunalımlarından-çözümlemerinden aşımlarından ve depresyonlarından-çıkmazlardan ve zorlu zamanlardan-anlardan-olaylardan ve duygulardan geçtiğini/yaşadığını ve krizlerle başettiğini söyleyebilir;
hatta diz ağrısı siyatik ve kimsenin nasırdan çekmekdiği kadar çeken adam; veli şiirindeki;
birileri tüm hayat umutlarının bitişini ya da başka şeyleri anlatabilir; elinde koskoca bi hayatla kalmış olabilir
aşk tüm bunların içinde bi yerlerde olmalı-sıradan-sade ve beadity(basit)
yo küçümsemiyorum-bilirim-
birilim de söylemem

aş balonu uçar seyahat eder; sabun köpüğümü bilinmez; kim üfledi-şişirdi bilinmez
patayan kadar uçar-uçmalı-mavi baloncuk;
var mı yok mu o da bilinmez; bi şeyler var-ateş olmayan yerden duman çıkmaz; ve görmesem aynısını ya da yakınını bende bilmezdim
ama bugünkü aklımla aynı ateşe düşmem gibi -olmaz gibi neden? sorulmalı?

o zaman aklı başında en yaşlılara ve bilgelere -görmüşlere-gün geçirmişlere soralım bakalım

bi anlam yüklemesi ve kondurma ve abartma var yine de olmalı- ya da hayatın tokadı bilinmeyen-adı değiştirilmiş
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Öyle sanıyor insan evet ;aşığın muhtemelen duyusal duygusal bir boşluğu ,bulduğu bir tamlanma alanı,belki biyokimyasal etkileşim noktası ne bileyim mutlaka açıklanır bir yanı var sanıyor.Böyle bir denklem bulup yarasını sarabilen kullar kaçtanedir bilmem.Bence hepsinin dışında .Despot bir tanrının ,alakasız bir vur emri :)
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Bilgeleri seviyorum eyvallah. ama hani deriz ya ''alanımın dışı'' . yok mudur şimdi ''bilginin bilgenin alanının dışı'' işte aşk bilgenin alanının dışıdır. aşk duygusu geçtikten sonra bilgelik başlıyorsa bu bence aşkı ''bilmek'' değildir.

Zaten dikkat edilirse bilgelerin hakkında en az konuştukları veya tersinden ifade edersem hakkında en fazla sustukları konudur aşk. (bana göre tabi)

Tanrıyı bilmek gibidir belkide aşk. Tanrıyı bilmek diye birşey olabilir mi. bilgi Tanrıyı bilene kadardır. bildikten sonrası histir. hiç geçmeyen, zayıflamayan hatta giderek güçlenen bir aşk düşünün. hiç geçmediği için hiçbir zaman oturup analizini yapamayacaksınız. bu durumda bu his; bilginiz ve gerçeginiz olmaz mı .(ilahi aşk böyle birşeydir belkide)

Gerçek her neyse akılla kavranamayacak olduğu açıktır. Bir Tanrının da akılla kavranamayacak olduğu açıktır. öyleyse bilgelikte her zaman aklı öne çıkaran ve daima aklın onayına ihtiyaç duyan birşey olmamalıdır. öyleyse geçip gitseler bile ve biz geçip gideceklerini bilsek bile hisler neden bilgi karşısında bu kadar mağlup gösteriliyor ?

***

Ya nerden nereye bağladım. aşk adama neler yaptırıyor:)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
insan pasta yememek için bile savaşırken ve ağzının suları akarken insan
arzunun doğası başkadır
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst