- 1 Kas 2012
- 3,434
- 1
- 0
- 70
- Konbuyu başlatan
- #21
Neden o tirlarda ne oldugu ve tirlarin nereye gittigi gizlendi?
Ustelik "Turkmenler'e yardim" yalani atildi.
Bunun yalan oldugunu Turkmenler soyledi
Forumumuza Hoş Geldiniz
Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!
IŞİD, Kuran’ı mı Uyguluyor?
- Konbuyu başlatan evrensel-insan
- Başlangıç tarihi
-
- Etiketler
- isid kuran’i uyguluyor
Neden o tirlarda ne oldugu ve tirlarin nereye gittigi gizlendi?
Ustelik "Turkmenler'e yardim" yalani atildi.
Bunun yalan oldugunu Turkmenler soyledi
Herkes herşeyi bilmek zorunda değil! Sen yada ben Geneş kurmay başkanının başkakanın , yada cumhurbaşkanın bildiklerini bilmek zorunda değiliz, Bilmemizde gerekmiyor. Herkes kendi işini yapacak . Ayrıca Türkmen cephesi açıklama yaptı bu konuda. Yapmasada bi anlamı yoktu. İngilizler şamda operasyon yaparken ingiliz savcılar gelin bakalım buraya mı diyorlar. Bu ne saçmalıktır.
- 1 Kas 2012
- 3,434
- 1
- 0
- 70
- Konbuyu başlatan
- #23
Dogrudur. Demokrasinin olmamasi da zaten budur.
Ben seni secerim, sen bana haber vermeden "her turlu halti yersin."
Kusura bakma da millet "koyun" degil, "gudulsun"
Ulke ve gelecegi ile ilgili her turlu girisim aciklanmalidir.
En azindan o silahlarin kime neden gittigi aciklanmalidir.
Ayrica buradaki toplumun ulkenin cikarina olan nedir?
- 1 Kas 2012
- 3,434
- 1
- 0
- 70
- Konbuyu başlatan
- #24
Basına yansıyan haberlere göre, 19 Ocak 2014 tarihinde sabah saatlerinde içinde bomba, silah ve mühimmat olduğu ihbarını değerlendiren emniyet güçleri, savcılığın verdiği talimatla Adana-Ceyhan otobanında plakaları 06 EU 2115, 06 M 9903 ve 06 DZ 2798 olan 3 TIR'ı durdurmuştur. TIR’lar Seyhan İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürülmüştür. Yapılan aramada tıbbi malzemeler içine gizlenmiş 6 çelik kasa içerisinde kilitli, havan, roket başlığı ve çeşitli cins ve miktarda mühimmat ele geçirildiği iddia edilmektedir. Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla yapılan operasyonda belirlenen silah ve mühimmatın Suriye’ye sevk edilmeye çalışıldığı ve TIR'ları takip eden MİT’e ait bir Audi araç olduğu iddia edilmiştir.
Adana Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, "19 Ocak 2014 günü Adana-Ceyhan istikametinde seyreden 3 araçta, Cumhuriyet Savcılığının talimatı ile yapılan kontrollerde, Milli İstihbarat Teşkilatının rutin görevlerini ifa eden personelin bulunduğu anlaşılmıştır. Söz konusu personel gerekli incelemeyi müteakip, rutin görevlerini ifa etmek üzere kontrol noktasından ayrılmışlardır" ifadesi yer almaktadır.
AK Parti sözcüsü Hüseyin Çelik, CNN Türk’te yayınlanan ‘Ankara Günlüğü’ programında olayla ilgili “Galiba buradaki savcı arkadaşların niyeti savcılıktan çok daha öteye bir şeydir. Devletin bir kurumu, istihbarat kurumu MİT. MİT’in yasası belli, görevleri belli. MİT Yasası’nın 26. maddesine göre eğer MİT’e ait herhangi bir işlem yapılacaksa Başbakan’dan izin alınması gerekiyor. Uluslararası politikada bazı dengeler var, devletin kendine göre bazı sırları var. Eğer yargı devletin bir parçası ise yani yasama, yürütme, yargı devlet yönetiminin üç ayağı ve gücüyse… Yargı devletin menfaati, milletin menfaati, kamunun menfaati ve o ülkenin topyekün politikaları konusunda ben canımın istediğini yaparım, istediğim zaman gider durdururum, üstelik 300 jandarma ve polisle giderim diyemez. Ben 300 jandarma ve polisle bir TIR’ın durdurulduğunu ilk defa duyuyorum. Sen kendini devlet içerisinde bir başka devlet falan olarak mı görüyorsun? Bana göre bu haddini bilmezliktir. Bu başka bir şey değildir. Burada yapılanları doğrusunu isterseniz kelimelerle izah etmek mümkün değil. Daha önce de buna benzer bir olay oldu biliyorsunuz ve evet bu MİT’e ait bir TIR’dır. Bunun içinde ne olduğu seni ilgilendirmez. Bu ülkede Anayasa var, yasalar var ve hiç kimse Anayasa’dan, yasalardan almadığı bir gücü kullanamaz. Anayasa’da, yasalarda MİT diye bir kurum ve görevleri belirlenmiştir. Hangi sınırlar içerisinde hareket edileceği, soruşturma, kovuşturma yapılacağı bellidir. Hayır ben canımın istediği gibi yaparım. Böyle bir şey olamaz.†ifadelerini kullanmıştır.
Daha önce Adana'da, 7 Kasım 2013'te üzerine Metal Sanayi'ye yaptığı baskında aranan TIR'da ilk açıklamaya göre 935 adet roket başlığı olduğu, bir kısmının Konya'da, bir kısmının da Adana'da üretildiği, mühimmatın Suriye'ye gönderilmek istendiği iddia edilmişti.
Yeni yılın ilk gününde Reyhanlı yolu üzerinde durdurulan TIR’da çok sayıda silah ve mühimmat olduğu iddia edilmiş, ancak jandarmanın arama yapmak istemesine MİT görevlileri “devlet sırrı niteliğinde malzeme bulunduğu†gerekçesiyle izin vermemiş, olayın hemen sonrasında polis müdürleri görevden alınmış, arama isteği yapan savcıdan önce dosya alınmış ve sonra da görev yeri değiştirilmişti.
Yine Tarsus – Adana - Gaziantep Otoyolu İncirlik Parkı'nda 10 Ocak'ta uygulama yapan Narkotik Şube Müdürlüğü ekiplerince durdurulan 2 otobüste yapılan aramada, yüklü miktarda mermi olduğu saptanmış, otobüslerde yapılan aramada 40 metal kasa içinde çok sayıda biri makineli tüfek, Doçka uçaksavar ve Kanas keskin nişancı tüfeği mermisi ele geçirilmişti.
Bu gerekçe ile;
1. 19 Ocak’ta durdurulan TIR’ların askeri mühimmat taşıdığı doğru mudur? Bu mühimmat nerden nereye gitmektedir?
2. Milli İstihbarat Teşkilatı’na ait olduğu kabul edilen bu TIR’lar dışında Türkiye’den Suriye’ye MİT tarafından nakledilen askeri mühimmat taşıyan kaç tane daha TIR kullanılmıştır? Toplam nakledilen askeri mühimmat ne kadardır?
3. Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından taşındığı iddia edilen bu askeri mühimmat Başbakan olarak bilginiz dahilinde midir?
4. Suriye’ye nakledildiği iddia edilen askeri mühimmat Suriye’de kime, hangi gruba ya da kişiye teslim edilmektedir?
5. Milli İstihbarat Teşkilatı sözkonusu askeri mühimmatı Suriye’ye götürürken hangi uluslar arası anlaşmaya veya yasaya dayanmaktadır?
6. Sözkonusu silah ve mühimmat nakliyesi Devlet İstihbarat hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun görev, yetki ve sorumlulukları maddelerinin hangisine dayanılarak yapılmaktadır?
7. Daha önce Adana’da, Reyhanlı’da ve Tarsus-Adana-Gaziantep yolunda Suriye’ye sevkedildiği iddia edilen silah ve mühimmatlarla bu olayın bir ilgisi var mıdır?
Adana Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, "19 Ocak 2014 günü Adana-Ceyhan istikametinde seyreden 3 araçta, Cumhuriyet Savcılığının talimatı ile yapılan kontrollerde, Milli İstihbarat Teşkilatının rutin görevlerini ifa eden personelin bulunduğu anlaşılmıştır. Söz konusu personel gerekli incelemeyi müteakip, rutin görevlerini ifa etmek üzere kontrol noktasından ayrılmışlardır" ifadesi yer almaktadır.
AK Parti sözcüsü Hüseyin Çelik, CNN Türk’te yayınlanan ‘Ankara Günlüğü’ programında olayla ilgili “Galiba buradaki savcı arkadaşların niyeti savcılıktan çok daha öteye bir şeydir. Devletin bir kurumu, istihbarat kurumu MİT. MİT’in yasası belli, görevleri belli. MİT Yasası’nın 26. maddesine göre eğer MİT’e ait herhangi bir işlem yapılacaksa Başbakan’dan izin alınması gerekiyor. Uluslararası politikada bazı dengeler var, devletin kendine göre bazı sırları var. Eğer yargı devletin bir parçası ise yani yasama, yürütme, yargı devlet yönetiminin üç ayağı ve gücüyse… Yargı devletin menfaati, milletin menfaati, kamunun menfaati ve o ülkenin topyekün politikaları konusunda ben canımın istediğini yaparım, istediğim zaman gider durdururum, üstelik 300 jandarma ve polisle giderim diyemez. Ben 300 jandarma ve polisle bir TIR’ın durdurulduğunu ilk defa duyuyorum. Sen kendini devlet içerisinde bir başka devlet falan olarak mı görüyorsun? Bana göre bu haddini bilmezliktir. Bu başka bir şey değildir. Burada yapılanları doğrusunu isterseniz kelimelerle izah etmek mümkün değil. Daha önce de buna benzer bir olay oldu biliyorsunuz ve evet bu MİT’e ait bir TIR’dır. Bunun içinde ne olduğu seni ilgilendirmez. Bu ülkede Anayasa var, yasalar var ve hiç kimse Anayasa’dan, yasalardan almadığı bir gücü kullanamaz. Anayasa’da, yasalarda MİT diye bir kurum ve görevleri belirlenmiştir. Hangi sınırlar içerisinde hareket edileceği, soruşturma, kovuşturma yapılacağı bellidir. Hayır ben canımın istediği gibi yaparım. Böyle bir şey olamaz.†ifadelerini kullanmıştır.
Daha önce Adana'da, 7 Kasım 2013'te üzerine Metal Sanayi'ye yaptığı baskında aranan TIR'da ilk açıklamaya göre 935 adet roket başlığı olduğu, bir kısmının Konya'da, bir kısmının da Adana'da üretildiği, mühimmatın Suriye'ye gönderilmek istendiği iddia edilmişti.
Yeni yılın ilk gününde Reyhanlı yolu üzerinde durdurulan TIR’da çok sayıda silah ve mühimmat olduğu iddia edilmiş, ancak jandarmanın arama yapmak istemesine MİT görevlileri “devlet sırrı niteliğinde malzeme bulunduğu†gerekçesiyle izin vermemiş, olayın hemen sonrasında polis müdürleri görevden alınmış, arama isteği yapan savcıdan önce dosya alınmış ve sonra da görev yeri değiştirilmişti.
Yine Tarsus – Adana - Gaziantep Otoyolu İncirlik Parkı'nda 10 Ocak'ta uygulama yapan Narkotik Şube Müdürlüğü ekiplerince durdurulan 2 otobüste yapılan aramada, yüklü miktarda mermi olduğu saptanmış, otobüslerde yapılan aramada 40 metal kasa içinde çok sayıda biri makineli tüfek, Doçka uçaksavar ve Kanas keskin nişancı tüfeği mermisi ele geçirilmişti.
Bu gerekçe ile;
1. 19 Ocak’ta durdurulan TIR’ların askeri mühimmat taşıdığı doğru mudur? Bu mühimmat nerden nereye gitmektedir?
2. Milli İstihbarat Teşkilatı’na ait olduğu kabul edilen bu TIR’lar dışında Türkiye’den Suriye’ye MİT tarafından nakledilen askeri mühimmat taşıyan kaç tane daha TIR kullanılmıştır? Toplam nakledilen askeri mühimmat ne kadardır?
3. Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından taşındığı iddia edilen bu askeri mühimmat Başbakan olarak bilginiz dahilinde midir?
4. Suriye’ye nakledildiği iddia edilen askeri mühimmat Suriye’de kime, hangi gruba ya da kişiye teslim edilmektedir?
5. Milli İstihbarat Teşkilatı sözkonusu askeri mühimmatı Suriye’ye götürürken hangi uluslar arası anlaşmaya veya yasaya dayanmaktadır?
6. Sözkonusu silah ve mühimmat nakliyesi Devlet İstihbarat hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun görev, yetki ve sorumlulukları maddelerinin hangisine dayanılarak yapılmaktadır?
7. Daha önce Adana’da, Reyhanlı’da ve Tarsus-Adana-Gaziantep yolunda Suriye’ye sevkedildiği iddia edilen silah ve mühimmatlarla bu olayın bir ilgisi var mıdır?
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
- 1 Kas 2012
- 3,434
- 1
- 0
- 70
- Konbuyu başlatan
- #26
Hangi silahlari?
Ayrica burada HDP nin ne onemi var?
Onemli olan bu Tirlarin nereye gittigi neden gittigi ve ne goturdugu, kime goturdugu.
- 10 Nis 2015
- 64
- 2
- 6
- 31
Dinlerin, Tanrı ve akılla hiç bir ilgisi yok.
Hepsinin dininde, sözde Tanrı, özünde rab edinmiş insanlar var.
İnsanları Rab, idol edinmiş akıl fukarası insanların, insanlığa yarar sağladıkları tarih boyunca görülmemiştir.
Din, sadece semavi değil, beşeridir de. En tehlikeli olan beşeri dinlerdir.
İnsanlığa zulm eden, insanlığı felakete sürükleyen de bu dindir.
Din'in bugün ki anlamı, ideoloji, idol, taraf, tutku, alışkanlık ve ilimdir.
Tanrı var ya da yok, bu ayrı bir mevzuu..
Ama ilim var, bilim var, bilgi var.
Hepsini kavrayacak ve uygulayacak bir akıl var.
Doğru ve güzel söz söyleyenin o doğru sözü alınıp incelenmesi gerekirken,
tersi yapılıyor. Kişi kutsallaştırılıyor.
Batı dünyasında normal insan için geçerli olan sözler ve davranışlar islam dünyasında etkisiz ve işlevsiz kılınmıştır.
Kadının köle ve sadece erkeğin keyfi için yaratıldığına inanılan islam dininde ve kültüründe insan-i sözün hükmü yoktur..
Şart ve biat ile donmuş olan algıların olguları cehalete demir atıyor.
Kadın önce insandır olgusu bile günahtır yani.
Erkek ve dişi olgusunu yaratan cehalettir, erkek kadını baskılarken erkek sonuçtur.
Bu cehalet ile savaşmak için önce cehaletin farkına varmak gerekir?
Ne kadar sorgulama değişme cesareti var ki?
İŞİD,El Kaide, Talban vs. gibi aşırı radikal dinci olarak tanımlanan bu örgütlerin,
din ile ilişkisini sorgulamanın lüzumu bile gereksiz.
Hepsinin dininde, sözde Tanrı, özünde rab edinmiş insanlar var.
İnsanları Rab, idol edinmiş akıl fukarası insanların, insanlığa yarar sağladıkları tarih boyunca görülmemiştir.
Din, sadece semavi değil, beşeridir de. En tehlikeli olan beşeri dinlerdir.
İnsanlığa zulm eden, insanlığı felakete sürükleyen de bu dindir.
Din'in bugün ki anlamı, ideoloji, idol, taraf, tutku, alışkanlık ve ilimdir.
Tanrı var ya da yok, bu ayrı bir mevzuu..
Ama ilim var, bilim var, bilgi var.
Hepsini kavrayacak ve uygulayacak bir akıl var.
Doğru ve güzel söz söyleyenin o doğru sözü alınıp incelenmesi gerekirken,
tersi yapılıyor. Kişi kutsallaştırılıyor.
Batı dünyasında normal insan için geçerli olan sözler ve davranışlar islam dünyasında etkisiz ve işlevsiz kılınmıştır.
Kadının köle ve sadece erkeğin keyfi için yaratıldığına inanılan islam dininde ve kültüründe insan-i sözün hükmü yoktur..
Şart ve biat ile donmuş olan algıların olguları cehalete demir atıyor.
Kadın önce insandır olgusu bile günahtır yani.
Erkek ve dişi olgusunu yaratan cehalettir, erkek kadını baskılarken erkek sonuçtur.
Bu cehalet ile savaşmak için önce cehaletin farkına varmak gerekir?
Ne kadar sorgulama değişme cesareti var ki?
İŞİD,El Kaide, Talban vs. gibi aşırı radikal dinci olarak tanımlanan bu örgütlerin,
din ile ilişkisini sorgulamanın lüzumu bile gereksiz.
- 10 Tem 2012
- 120
- 0
- 0
Bu konu hakkında çok şey yazılabilir.
1. Bir terör örgütünün Allah'ın bize "okuyun, görün, öğrenin" dediği şeyden kendisine pay çıkartıp insanları katletmeye çalışması din çatısı altında örtüşemez..
2. Bu adamlar Din'i araç olarak kullanıp bazı cahil kesimlere amaç olarak göstermeye çalışan katil insanlar.
3. Allah böyle bir şeye engel olmuyorsa şayet, "Kuran-ı Kerim'de de" adı geçen kavimlere nasıl ki, lanet yapmış ise belki de bunu bütün dünyaya göstermek içindir.
Bence Kuran-ı Kerim çatısı altında kendilerini saf dışı bırakıp kitabı karalamak adına, dinleri birbirlerine düşürme adına yapılan insan karmaşası yaratmayı yeğleyen bir şeyler.
Ancak, şöyle bir de husus var.
Madem bizim kaderimiz önceden yazılıyor, Ölüm saatimiz hiç şaşmıyor, Azrail canımızı salisesini şaşırmadan alıyor. Peki bu olan şeyler acaba olması gereken ancak Azrailin bize katliammış göstermeye çalıştığı şeyler mi.
Yalnız bir yere kadar düşünebiliyoruz, gerisi gelmiyor.
Ne de olsa biz "Allahın bize bildirdikleri" dışında hiçbir şeyi bilemeyiz.
Uzun lafın kısası, bu kişiler Kuran-ı Kerimi, amaçtan ziyade araç olarak kullanmaya çalışan aciz yaratıklar.
1. Bir terör örgütünün Allah'ın bize "okuyun, görün, öğrenin" dediği şeyden kendisine pay çıkartıp insanları katletmeye çalışması din çatısı altında örtüşemez..
2. Bu adamlar Din'i araç olarak kullanıp bazı cahil kesimlere amaç olarak göstermeye çalışan katil insanlar.
3. Allah böyle bir şeye engel olmuyorsa şayet, "Kuran-ı Kerim'de de" adı geçen kavimlere nasıl ki, lanet yapmış ise belki de bunu bütün dünyaya göstermek içindir.
Bence Kuran-ı Kerim çatısı altında kendilerini saf dışı bırakıp kitabı karalamak adına, dinleri birbirlerine düşürme adına yapılan insan karmaşası yaratmayı yeğleyen bir şeyler.
Ancak, şöyle bir de husus var.
Madem bizim kaderimiz önceden yazılıyor, Ölüm saatimiz hiç şaşmıyor, Azrail canımızı salisesini şaşırmadan alıyor. Peki bu olan şeyler acaba olması gereken ancak Azrailin bize katliammış göstermeye çalıştığı şeyler mi.
Yalnız bir yere kadar düşünebiliyoruz, gerisi gelmiyor.
Ne de olsa biz "Allahın bize bildirdikleri" dışında hiçbir şeyi bilemeyiz.
Uzun lafın kısası, bu kişiler Kuran-ı Kerimi, amaçtan ziyade araç olarak kullanmaya çalışan aciz yaratıklar.
