IŞİD, Kuran’ı mı Uyguluyor?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan IŞİD, Kuran’ı mı Uyguluyor? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,863 kez görüntülenmiş, 29 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı IŞİD, Kuran’ı mı Uyguluyor?
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Su anda Irak'ta teror estiren ISID (Irak/Sam Islam Devleti)'in tum yaptiklarinin rehberi Kuran midir?

Ya da Muhammed, diger halifeler ve sonraki SUNNI/SIA Islam devletlerinden farki var midir?

Kendilerini SUNNI HANEFI diye tanitmaktalar.

Kisaca ISID 7 asir oncesinin dunyasini cografi ve toplum olarak yeniden kurmak mi istiyor?

Eger sunni muslumanlar ISID'a karsi ise, hangi konularda ve neden karsi?

IŞİD ne istiyor?
Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD), Irak ve Suriye’de faaliyet gösteren silahlı bir örgüt. Selefi ideolojiye sahip IŞİD Irak, Suriye, Filistin ve Ürdün topraklarını içine alan bölgede Şeriat’a dayalı bir devlet kurmak istiyor. IŞİD ve lideri Ebu Bekir Bağdadi, ABD, AB ve Türkiye’nin “terörist örgütler listesi”nde yer alıyor.

Selefîyye ya da Selefîlik, (Arapça: السلفية) Temelleri Takiy’ûd-Dîn İbn-i Teymiyyet’ûl-Harrânî tarafından atılmış olan İslâm Dîni İtikadî mezheplerinden biridir. Selef halefin tersidir ve tarihsel olarak önde olanlar anlamına gelir. Selefîyye, dinde selef kabul edilen kişilere hiçbir değişiklik yapmadan tâbi olmayı esas alır.

Eş'ârîlik ve Mâtûridîlik kurulana kadar Sünni Müslümanlar itikadi yönden Selefîyye'ye bağlı sayılırdı. Müslümanlar arasında mezheplerin kurulmuş olduğu 8. ve 9. asırların öncesinde yaşayan sahabe ve tabiin gibi Müslümanlar Selefi kabul edilir ve doğru yolda olduklarına inanılırdı. İslam tarihindeki en eski hareketlerden biri olan Selefi gelenek; Ehli sünnet-i hassa, Ehli hadis, Ashabul hadis gibi isimlerle de anılmıştır.

Hanbeliliğin de kurucusu olan imam Ahmed bin Hanbel ile ilk devresini yaşayan Selefilik, Harranlı İbn-i Teymiyye ile ikinci aşamasını geçirdi. Günümüzde de devam eden üçüncü kuşağın öncüsü, 18. yüzyılın başında doğmuş olan Muhammed bin Abdülvahhab'dır. Selefiyye terimi günümüzde çoğu kez Hanbeli ekolünden Muhammed bin Abdülvahhab'ın öğretilerini benimseyen ve İslam Coğrafyası'nda karşıtları tarafından yaygın şekilde Vahhâbîlik olarak tanımlanan inanç sistemine mensup kişileri tanımlamak için kullanılmaktadır.

Selefîyye itîkâdî konulara aklın karıştırılması konusunda Mu'tezile mezhebinin tam tersidir. Mu'tezile mezhebi aklı birinci sıraya koymakla beraber akıl ile naklin çeliştiği durumlarda aklı kullanarak tevile gider ve genel olarak felsefeci bir tutum benimserken, Selefiyye mezhebi ise itîkâdî konularda akla yer vermez, sadece nakil (Kur'an ve Sünnet) ile hareket eder. Müteşabihler konusunda müteşabihi olduğu gibi kabul ederek, bu ayetlerde kastedilen mânâyı insanların bilemeyeceğini, konunun mânâsını Allah'a havâle ettiklerini belirtirler.

Simdi bu temelde ISID'in eylemleri ile Kuran ayetlerini degerlendirelim.

Yani KALB ILE IMAN ETMEYEN, YA DA AKIL ILE DIL IKRARINDA kurana harfiyen uymayan.

Kuran'dan;
(2-191)öldür,(4-34)döv,(4-89 ve 91)öldür,(5-33)öldür-as-kes,(5-38)kes,(8-12)doğra-parçala,(9-5)öldür,(24-2)sopala-değnekle-kırbaçla,(47-4)boyunlarını vur...

4:93 - Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî olarak kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azab hazırlamıştır.

Demekki ISID'a gore oldurdukleri/katlettikleri muslumanlar mumin degil.

Islam dinine gore/Kuran'a gore kim mumindir.

Eger muminin kim olduguna dair tam bir aciklik yoksa; bu kimin hatasidir?

17:33 - Haklı bir sebep olmadıkça, Allah'ın öldürülmesini haram kıldığı canı öldürmeyin. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine bir yetki verdik. O da öldürmede aşırı gitmesin. Çünkü ona (dinin kendisine verdiği yetki ile) yardım olunmuştur.

Demekki ISID'a gore katlettikleri "Allah'inin oldurmesini helal kildiklari"

5:33 - Allah ve Resulüne karşı savaşan ve yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri veya asılmaları yahut ayak ve ellerinin çaprazlama kesilmesi, ya da yeryüzünde başka bir yere sürgün edilmeleridir. Bu, dünyada onlar için bir zillettir. Ahirette ise onlar için büyük bir azab vardır.

Demekki, ISID'a gore kendi inanclarindan olmayan diger muslumanlar" Allah ve Muhammed'e ve yeryuzunde fesat cikarmaya calisanlar"

Neden digerleri icin ayni degil?

Bunu uygulayanlar mi/ yoksa uygulamayanlar mi Kuran'i uyguluyor?

8:12 - İşte o anda Rabbin meleklere şöyle vahyediyordu: Ben sizinle beraberim, müminlere sebat verin. Kâfirlerin yüreğine korku salacağım, hemen boyunlarının üstüne vurun, parmaklarına, parmaklarına vurun".

Demekki ISID'a gore katlettikleri muslumanlar" kafir"

Digerlerine gore kim kafir?

Bir kafiri oldurmeyen, Kuran'a uymus oluyor mu?

47:4 - Savaşta inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurun. Nihayet onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayıp esir alın. Sonra harp ağırlıklarını atıp, savaş bitince de onları ya karşılıksız olarak, ya da fidye ile salıverin. Allah'ın emri budur. Eğer Allah dileseydi onlardan başka türlü de intikam alırdı. Fakat böyle olması sizi birbirinizle denemek içindir. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmaz.

Iste ISID'da fidye istiyor. Allah yolunda olenlerin Yani ISID'A GORE TERORISTLERININ AMELLERI BOSA CIKMIYOR. ALLAH'ININ EMRINI UYGULUYOR.

2:191 - Onları nerede yakalarsanız öldürün ve sizi çıkardıkları yerden onları çıkarın. O fitne, öldürmeden daha şiddetlidir. Yalnız Mescid-i Haram yanında onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Fakat sizi öldürmeye kalkışırlarsa, hemen onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir.

ISID'in uyguladigi "kafirin cezasi"

4:91 - Diğer birtakım kimseleri de bulacaksınız ki; hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak isterler. Fitne için her davet olunuşlarında onun içine başaşağı dalarlar. Eğer bunlar sizden çekinmezlerse, kendilerini bulduğunuz yerde yakalayın ve öldürün. İşte bunlar aleyhinde size açık bir ferman verdik.

ISID'in verilen emre uymasi.

4:89 - Onlar, küfür işledikleri gibi, sizin de küfür işleyip kendileriyle bir olmanızı arzu ettiler. Onun için, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün; Onlardan ne bir dost, ne de bir yardımcı edinmeyin.

ISID'in uydugu emir.

9:5 - Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekatı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Isid'in uydugu emir. Tovbe edenleri bagislamak ETMEYENI OLDURMEK.

KIM BU KURALLARI NEYE GORE UYGULUYOR/KIM UYGULAMIYOR?

Islam dini mezhepler arasi savaslarin nedeni; BIR MEZHEBIN KENDINCE DIGER MEZHEBI MUMIN GORMEMESI DEGIL MIDIR?/ ONU KURAN'DAN KALB ILE IMANDAN "SAPMIS" OLARAK ALGILAMAK DEGIL MIDIR?

Kuran'in YAZANLARI HARFIYEN UYGULAMAYAN VE DE KALB ILE IMANDAN "SAPANLARA" EMRETTIGI CEZAYI UYGULAMAK/UYGULAMAMAK KARARINI INANIR VEREBILIR MI?

Mezhepler arasi katliamlar "verdigini" gosteriyor. Bu, Kuran'a gore kalb ile imandan sapmak degil mi?

KURAN'IN DEDIKLERINI HARFIYEN UYGULAMAYAN, KALB ILE IMANDAN SAPAN DIL ILE IKRARDA KENDI YORUMUNU YAPAN var.

Isid bunlari neden yapiyor/baskalari yapmiyor?

Yapan mi Kuran'a uyuyor/yapmayan mi?
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
IŞİD'in Kur'an'ı kaynak göstermesi ya da referans alması bu örgütü Müslüman yapmaz. Onlar kendilerini Müslüman tanıtabilirler, iddia edebilirler v.s. ve hatta bir çok insanı da peşlerinden sürükleyebilirler fakat gerçekte ne oldukları ortadadır. Şayet dini duyguları sömürmek gibi bir imkan varsa bunu kullanacak birileri de mutlaka olacaktır. Bazıları kendince İslam'a hizmet ettiklerini sanabilirler fakat çıkış noktasındaki kurnazlar kendilerinin Müslüman olmadığını çok iyi biliyorlar. Başka dinler de aynı sözmürücü gruplar vardır, bundan sonra da olacaktır ve katılım da artacaktır çünkü gerçek İslam anlayışı artk neredeyse unutuldu. Hatırlatacak biri çıkacak olsaydı zaten Kur'an'da bahsi geçen kıyamet hiç kopmazdı. Kıyamet yani uyanış, gerçeklerle insanların karşılaşacağı gün gelene kadar bu tür örgütler olacaktır.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Kimin algisina gore kimin musluman oldugunu belirleyen nedir?
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Kimin algisina gore kimin musluman oldugunu belirleyen nedir?

Kendi yazınız içinde cevapları kendiniz vermişsiniz, onların algısına benim algıma Ali'nin, Veli'nin algısına göre Kur'an çok farklı yorumlanabiliyor fakat IŞİD'in yaptıkları her ne kadar Kur'an'ı referans göstermeye çalışsalar da İslamiyet'in gerçeği ile uyuşmuyor. Karar verecek otorite bu dünyada mevcut değil ne yazık ki o yüzden kıyamet kopacak ki gerçekler ortaya çıksın yoksa bu kandırmacaların sonu gelmez. Gelemez de zaten çünkü son baştan bellidir. Tıpkı Hz. İsa'nın dediği gibi; "Başlangıcı çözen sonu da bilir."

Hep söylüyoruz ya alemlerin aslı "Hayal" ve ayette de geçer "Dünya bir oyun yeridir." Yani insanların tekamül yolunda bu tür yaklaşımlar hep olacak, geçmişte de oldu. Birileri çıktı Yehova Şahitleri dedi, birisi çıktı Tapınakçılar dedi, birisi de çıktı Aydınlanma Hareketi dedi v.s. Sonuçta kitleleri peşinizden sürüklemek ve bir menfaat elde etmek istiyorsanız elinizde çok sağlam bir materyal olmalı ve bu konudaki açıkları çok iyi bilmelisiniz. Tıpkı Hacker'ların site açıklarını bulup saldırmaları gibi. Bu adamların yönetici kademesi bu konuda dersine iyi çalışmış ve zayıf noktaları iyi tespit etmiştir. İslam falan umurlarında değil kendi menfaatleri için bu yola çıktılar, dünyada yaşayacakları zenginlik onlar için önemli öteki dünya ile ilgili bir hesapları yok olmuş olsaydı bu eylemlerin tek bir tanesini gerçekleştirmeye cesaret edemezlerdi. Peşinden sürükledikleri kitle de 15-18 yaş çoğunlukta olmak üzere bugüne kadar yaşamda bir varlık gösterememiş fakat bir şekilde ellerine fırsat geçtiği umuduna kapılanlardır. Sonu ise hem bu dünyada hem öteki dünyada hüsrandır...
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Sorun da zaten "Islamiyet'in gercegi" n de degil mi?

Sonucta her bir islami hareket, kendi hareketinin islami oldugunu savunuyor ve digerlerine savas aciyor.

O yuzden madem her bir islami hareket biribirinden farkli ve ustelik biri biri ile savasir halde; demekki, bunlardan hic birinin kendi algisi disinda "gercek/olmasi gereken islam" oldugunu iddia edemez.

Buda her birinin kendi temelinde islami temsil ettigini ve eger rehber kuran ise de; her birinin ve hepsinin kendi algisinca kuran'i uyguladigini gosterir.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Sorun da zaten "Islamiyet'in gercegi" n de degil mi?

Sonucta her bir islami hareket, kendi hareketinin islami oldugunu savunuyor ve digerlerine savas aciyor.

O yuzden madem her bir islami hareket biribirinden farkli ve ustelik biri biri ile savasir halde; demekki, bunlardan hic birinin kendi algisi disinda "gercek/olmasi gereken islam" oldugunu iddia edemez.

Buda her birinin kendi temelinde islami temsil ettigini ve eger rehber kuran ise de; her birinin ve hepsinin kendi algisinca kuran'i uyguladigini gosterir.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Sorun da zaten "Islamiyet'in gercegi" n de degil mi?

Sonucta her bir islami hareket, kendi hareketinin islami oldugunu savunuyor ve digerlerine savas aciyor.

O yuzden madem her bir islami hareket biribirinden farkli ve ustelik biri biri ile savasir halde; demekki, bunlardan hic birinin kendi algisi disinda "gercek/olmasi gereken islam" oldugunu iddia edemez.

Buda her birinin kendi temelinde islami temsil ettigini ve eger rehber kuran ise de; her birinin ve hepsinin kendi algisinca kuran'i uyguladigini gosterir.

İyi de kimin ne algıladığının çok da önemi yok sonuçta yanlış algılayan kimse onun problemidir, İslamiyet'in değil. Şimdi bildiğiniz üzere din çok hassas bir konudur ve kolay kolay hiç kimse kendi inancını sorgulamaz / sorgulatmaz, bu durum tüm dinler için böyledir. Kur'an'dan bir kaç ayet alır üstüne biraz da ekleme yaparsınız, bir de Allah yolunda savaşıyoruz gelin kardeşlerim dersiniz bir de bakmışsınız ki çevrenizde bir sürü insan var ama bu İslamiyet'i ya da Kur'an-ı Kerim'i bağlamaz.

IŞİD'in yaptıklarını destekleyen kesim tüm İslam camiasını kapsamıyor. Şu son günlerde dünyada haber olan "Suudi müftüden fetva; Şiddetli açlık halinde karınızı yiyebilirsiniz." durumunda olduğu gibi bazen alim görünen kişilerin sapkın düşüncelere sahip oldukları ortaya çıkabiliyor. Müftü olmuş adam daha ötesi var mıdır, kendi ülkesinde dini bir otoritedir. Kur'an ne yapsın şimdi bu adama, bugüne kadar bazı söyledikleri Kur'an ile uyuşuyor diye bazı insanlar bu fetvayı da dikkate alacaktır.

İran haber sitesi Al Aram’da yer alan habere göre, Suudi Arabistan Müftüsü Abdülaziz bin Abdullah’ın yayınladığı fetvada müslüman bir erkeğin belirli koşullarda karısını yiyebileceği belirtiliyor.
Fetvada, bir erkek şiddetli açlık çekiyorsa karısını veya karısının vücudunun çeşitli parçalarını yemesine izin veriliyor.
Fetvanın, kadının kurban edilmesi ve kocasına itaati ile kadının erkeği ile bir olma isteğine kanıt olarak yorumlandığı bildirildi.
Suudi Arabistan Müftüsü’nün fetvası sosyal medyada büyük tepki yarattı.

-Alıntı-

Kısacası IŞİD'in, İslamı referans alan bir örgüt gibi görünmesi tümüyle aldatmacadır.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Kimin neyi algiladiginin onemi, islamin farklari arasi katliamlarda ve emperyalizmin "kaybet kaybet" politik cikarinin islamin farklarini bir biri ile savastirmasinda ortaya cikiyor.

Emperyalizm kendi bunyesinde yasamisa oldugu hristiyanlikfarki savaslarinin tecrubesini, bugun; islam arasindaki farklari bir biri ile savastirarak kullaniyor ve bu savasimdan Karli cikan tek guc durumunda.

Sorun zaten, etik olarak bir inancin her yonu ile ayristirilarak politik cikar temelinde politikaya ve savasima tasinmasi.

Yoksa inanc olarak kalsa, zaten ortada sorun olmayacak.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Kimin neyi algiladiginin onemi, islamin farklari arasi katliamlarda ve emperyalizmin "kaybet kaybet" politik cikarinin islamin farklarini bir biri ile savastirmasinda ortaya cikiyor.

Emperyalizm kendi bunyesinde yasamisa oldugu hristiyanlikfarki savaslarinin tecrubesini, bugun; islam arasindaki farklari bir biri ile savastirarak kullaniyor ve bu savasimdan Karli cikan tek guc durumunda.

Sorun zaten, etik olarak bir inancin her yonu ile ayristirilarak politik cikar temelinde politikaya ve savasima tasinmasi.

Yoksa inanc olarak kalsa, zaten ortada sorun olmayacak.
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Terorun dini olmaz.

Haksiz yere bir insani katleden tum insanligi katletmis gibidir diyor ayet. Yulari kapitalizmin elinde olan, imansiz, inancsiz bir orgut ISID. Basta ingiltere olmak uzere avrupa ulkeleri iclerindeki radikal islamcilari kovalamak icin harika bir masa bulmus.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Aynen hic bir ideolojinin inancin izmin ve de politik cikarin dini yoktur.

Cunku bunlar sadece kendi ideoloji inanc ve izmlerinin cikari temelinde herkesi katlederler, herkesle isbirligi yaparlar.

Iste bu da bizer dini inancin inanc olarak kalmasini ve politik cikara tasinmamasi gerekigini gosterir.
 

Rüzgar

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Canilik, katillik, sadece bizim degil, hicbir dinde helal kilinmamistir. ISİD birilerinin oyuncagi hicbir dine mensup olduklari felan da yok, hele ki islâmiyet asla..
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Burada her turlu politik cikar, inanc temelli kavramlari hesaba katmaz.

Sadece kendi politik/ekonomik ve guc/otorite cikarina bakar.
 

Bora

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
16
Tepkime puanı
1
Puanları
3
Yaş
39
İngilizler dün olduğu gibi bugün de o coğrafyadalar.
 

Ocean

Üye
Yeni Üye
Katılım
1 Nis 2015
Mesajlar
150
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Tamamiyle olmasa da kısmen uyguladığı doğru.

Kuran : Hırsızlık yapan erkek ve kadının yaptıklarına karşılık olmak üzere, Allah’tan bir ceza olarak ellerini kesin. Ve Allah Azîz’dir, Hakîm‘dir (MÂİDE-38 )

Basit bir örnekle; haberlerde sık sık karşılaşırsınız, hırsızlık yapan veya benzeri suç işleyen kişilerin, IŞID' elini kesin diyor, bazen elleri yerine kafaları kesilen adamlar da var tabi. Yani bizzat Kuran'ın söylediğini yapıyorlar. E sonra da gerçek islam bu değil deniliyor. herşey de gerçek islam bu değil deniliyor, biri bana şu gerçek İslam'ı gösterebilir mi, gören var mı onu ?
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
İngilizler dün olduğu gibi bugün de o coğrafyadalar.

Nefis bir teşhisti Azizim. Lawrance nin hocasının bir hatıra kitabında özellikle Suriye, Irak , ve Türkiye konularını işliyordu. şiddetle okumanızı salık veriyorum . Kitabı bulmak bi hayli zordur. Can yayınlarından özel olarak istenebilir .
Çöl Kraliçesi
Orjinal isim: Desert Queen
[h=2]
[/h][h=3] [/h]Arap yarımadasının her yanında 'Çöl Kraliçesi' diye adlandırılan Gertrude Bell, Kraliçe Victoria döneminin seçkin bir ailesi ve ayrıcalıklı sırt çevirip yaşamını Arabistan çöllerinde sürdürmeyi yeğledi. Bölgeyi karış karış gezerek haritalar çıkardı, kazılara katıldı. Çeşitli aşiretlerin ve hiziplerin üyesi olan siyaset adamlarıyla ve dini liderlerle olduğu kadar halka da kaynaştı. Gertrude Bell'in Arabistan'da böylesine benimsenmesi, Birinci Dünya Savaşı'nda İngiliz istihbarat servisinin onu en uygun kişi olarak görevlendirilmesiyle sonuçlandı. Arabistanlı Lawrence olarak bilinen T.E. Lawrence'ı da bir anlamda yetiştiren, ona yol gösteren, akıl hocalığı yapan, onun nüfuzlu kişilerle ilişki kurmasını sağlayan da Gertrude Bell oldu. Bell, savaştan sonra Arabistan'daki yaşamını sürdürdü ve günümüz Orta Doğu'sunun biçimlenmesinde büyük rol aldı. O dönemde İngiltere'nin en güçlü kadını durumuna gelen Gertrude Bell, başta Irak olmak üzere Arap yarımadasındaki ülkelerin sınırlarının çizilmesinde belirleyici oldu. Çöl Kraliçesi, bir anlamda Osmanlıları Arap yarımadasında arkadan hançerleyenin Lawrence'dan çok Bell olduğunu gösteriyor. Bu çabalarının amacı, Arap halklarının özgürlüğü ya da İngiltere'nin petrol yataklarına egemen olması mıydı? Yoksa Osmanlılara (belki de bilinçaltında) beslediği bir öç alma duygusu muydu? Gertrude Bell'in büyük aşkla tutkun olduğu sevgilisinin Gelibolu savaşında öldüğünü okuyunca, insan bunu düşünmeden edemiyor doğrusu.
 

Ocean

Üye
Yeni Üye
Katılım
1 Nis 2015
Mesajlar
150
Tepkime puanı
2
Puanları
18
at çamuru hep başkasının üzerine : ) , tayyip'in, tırlarını nedense kimse söylemiyor ? hep ingiliz amerikan'a at suçu :)
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Adana'da durdurulmak istenen ve durdurmaya calisanlarin gozalti ile sonuclanan olaydan bahsediyor.

Onlar Tayyibin horoz nakliyat Tırları değildi! Devletin legal ya da illegal silah ya da yardım malzemesi herneyse gerektiği yere gerektiği şekilde ulaşması içindi. Bunu sorgulamak Kıçı kırık israil patentli ruhunu ve vicdanını satmış savcı görünümlü vatan hainlerinin işi değildir.!
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst