Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

İnsanlıktan Nefret Ediyorum.

Thurgood

Yeni Üye
10 Eki 2012
124
34
28
40
savaşların, fakirliğin, sömürünün bizzat insanlığin fikri olduğunu bilmek bile başlı başına insanlıktan nefret etmem için yeterli.

nasıl nefret etmem? Doğduğumdan beri çektiğim sefaletin sebebinin 1000 senedir dunya'yi düzgün bir yer haline getiremeyen insanoglundan kaynaklandığını biliyorum.
 

bilgisezgi

Yeni Üye
26 Ocak 2022
98
43
18
savaşların, fakirliğin, sömürünün bizzat insanlığin fikri olduğunu bilmek bile başlı başına insanlıktan nefret etmem için yeterli.

nasıl nefret etmem? Doğduğumdan beri çektiğim sefaletin sebebinin 1000 senedir dunya'yi düzgün bir yer haline getiremeyen insanoglundan kaynaklandığını biliyorum.

Böyle dediğin zaman bu sistemden nemalanlar önce çalış senin de olur derlerdi. Daha sonra bu tutmayınca sen de kafanı çalıştır patron ol demeye başladılar.
Bunları günümüzde bir hayli yutturabiliyorlar. Hatta toplumun büyük kesimi o kadar yutmuş ki, bireyselciliğin bahsettiğin dünyayı yarattığının farkında olmadan hepsi bireyselci kesilmiş durumda.
Bireyselcilik kendi zekanı kullanma özgürlüğüdür. Bu bir yere kadar gerçekten iyi birşeydir, ancak bazı değerler kıstas alınmadan bireyselciliğe verilen sonsuz özgürlük kan, gözyaşı, sömürü getirir.
Gerçekte ise herkesin kafası çalışır, herkes bir çok şeyi yapabilir, lakin bunun için bütün insani ve toplum değerlerini bırakman gerekir.
Güce biat edeceksin, çanak yalayacaksın, onların attığı kemiği kemireceksin. Daha sonra toplum ve devlet zaafını kullanarak gelebilirsen bir yerlere geleceksin.
İşte bugünkü dünya hakim sisteminin insanlara verdiği imkan bundan ibarettir.
Ancak dünyanın bugünkü duruma gelmesinde en büyük pay mazlum dediğimiz toplumundur. Zalimin peşinden giderler, celladına aşık olurlar, kendilerine yararlı olanları dışlarlar, iradelerini satarlar, milli değerlere sahip çıkmazlar, kendilerini uyaranları teröristlikle-hainlikle suçlarlar.
Bu nedenle boşver insanlıktan nefret ederek kendine eziyet etmeyi, mevcudiyetin ne ise ondan keyif almaya bak.
 

Thurgood

Yeni Üye
10 Eki 2012
124
34
28
40
Böyle dediğin zaman bu sistemden nemalanlar önce çalış senin de olur derlerdi. Daha sonra bu tutmayınca sen de kafanı çalıştır patron ol demeye başladılar.
Bunları günümüzde bir hayli yutturabiliyorlar. Hatta toplumun büyük kesimi o kadar yutmuş ki, bireyselciliğin bahsettiğin dünyayı yarattığının farkında olmadan hepsi bireyselci kesilmiş durumda.
Bireyselcilik kendi zekanı kullanma özgürlüğüdür. Bu bir yere kadar gerçekten iyi birşeydir, ancak bazı değerler kıstas alınmadan bireyselciliğe verilen sonsuz özgürlük kan, gözyaşı, sömürü getirir.
Gerçekte ise herkesin kafası çalışır, herkes bir çok şeyi yapabilir, lakin bunun için bütün insani ve toplum değerlerini bırakman gerekir.
Güce biat edeceksin, çanak yalayacaksın, onların attığı kemiği kemireceksin. Daha sonra toplum ve devlet zaafını kullanarak gelebilirsen bir yerlere geleceksin.
İşte bugünkü dünya hakim sisteminin insanlara verdiği imkan bundan ibarettir.
Ancak dünyanın bugünkü duruma gelmesinde en büyük pay mazlum dediğimiz toplumundur. Zalimin peşinden giderler, celladına aşık olurlar, kendilerine yararlı olanları dışlarlar, iradelerini satarlar, milli değerlere sahip çıkmazlar, kendilerini uyaranları teröristlikle-hainlikle suçlarlar.
Bu nedenle boşver insanlıktan nefret ederek kendine eziyet etmeyi, mevcudiyetin ne ise ondan keyif almaya bak.

Kuralları zenginler koyuyor. koydukları kanunda da "insanlar yiyecek ekmek bulamasada o onların sorunudur ben param olduğu için istediğim hayati yaşayabilirim" ibaresi var. Tabiki böyle yazmaz kanunda ama işin asli bu.

Artık öyle alistirildik ki zenginin lüks hayat yaşamasını, fakirin çöpten lahana yaprağı almasını normal görüyoruz.

Zenginleri sorumluluktan muaf tutuyorlar.
Aslında dara düşen her fakir için zengine para cezası gelmeli.

Bu yapılmazsa israf eden zenginleri, çöpten ekmek toplayan fakirleri görmeye mecburuz.
 

Thurgood

Yeni Üye
10 Eki 2012
124
34
28
40
Kuralları zenginler koyuyor. koydukları kanunda da "insanlar yiyecek ekmek bulamasada o onların sorunudur ben param olduğu için istediğim hayati yaşayabilirim" ibaresi var. Tabiki böyle yazmaz kanunda ama işin asli bu.

Artık öyle alistirildik ki zenginin lüks hayat yaşamasını, fakirin çöpten lahana yaprağı almasını normal görüyoruz.

Zenginleri sorumluluktan muaf tutuyorlar.
Aslında dara düşen her fakir için zengine para cezası gelmeli.

Bu yapılmazsa israf eden zenginleri, çöpten ekmek toplayan fakirleri görmeye mecburuz.
gönlümden gecenleri söylüyorum.

Kabullenemiyorum ama gerçekten kimse kimsenin umrunda değil.
 

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
12 Şub 2022
950
148
43
savaşların, fakirliğin, sömürünün bizzat insanlığin fikri olduğunu bilmek bile başlı başına insanlıktan nefret etmem için yeterli.

nasıl nefret etmem? Doğduğumdan beri çektiğim sefaletin sebebinin 1000 senedir dunya'yi düzgün bir yer haline getiremeyen insanoglundan kaynaklandığını biliyorum.

İnsanoğlunun/insankızının dünyayı düzgün bir yer haline getirme gibi bir derdi yok, olsaydı daha farklı bir yer olacağını da zannetmiyorum. Aslında mevzu hep aynı yere gelip duruyor. İçinde yaşadığımız doğa buna izin vermiyor, çünkü her canlı farklı özelliklere ve meziyetlere sahip. Hal böyle olunca, senin haklı olarak yakındığın durum oraya çıkıyor kaçınılmaz olarak.

Benim bu mevzu ile ilgili utopik bir hipotezim var. Ne zaman tüm ağır işleri ve insanların tüm ihtiyaçlarını karşılayacak işler, robotlar tarafından yapılmaya başlanılırsa, işte o zaman, insanların iş ve aş kaygısı azalacak. O zaman global bir eşitlik belki sağlanabilecek.
Kulağa çok utopik gelse bile, olmayacak şey değil.
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst