İnsanlar çıldırmış mı?

Dinlemeden, anlamadan yorum yapanlar.
Durmaksızın dedikodu yapanlar.
Parası ile kendini sevdirebileceğini sananlar.
Küçümseyenler.
Aşağılayanlar.
Adam muamelesi görmek için ellerinde ne varsa kullananlar, buna kişiliklerini eklemeyi unutanlar.
Kendileri suçlu olduğu halde suçlayanlar.
Düşünmeden kurallara bağlı olanlar, bu da yetmezmiş gibi başkalarına da dayatanlar.
İnsanı hayattan soğutanlar.
Kısacık hayatını fevkalade bir şekilde yaşanamaz hale getirenler.
"Benim dediğim doğru"dan başka laf bilmeyenler, kulakları tıkalılar.

Delireceğim. Ama hayır, delirtmezsin, delirmekten korkmak ile ölememezliğin birleşimi olan o iğrenç hissi yaşatır da yaşatırsın!

Bilgisayarın başından kalk,mümkünse dışarıya çık ve insanlardan uzaklaşabildiğin kadar uzaklaş.Sadece ağustos böceklerinin o kulak tırmalayan seslerini dinle.Bir ağacın dibine otur ve karıncalar üzerinden geçsin.Oturduğun yerdeki çalı çırpı seni rahatsız etse de aldırma,ne olsa insanların saçma sapan sözleri kadar rahatsız edemezler.Derin derin nefes al ve oksijeni sıcak bir günde içtiğin buz gibi soğuk su kadar ciğerlerinde hissetmeye çalış.Kafanı boşalt ve hiçbir şey bilmeyen anlamayan bir cahil gibi kafandaki bütün sorunları at..!Yok öyle saçma sorunlar..Dinlen ve ne yapacağına yeniden karar ver.Yalnız bu arada karıncaları ezmemeye dikkat et...Sakin ol...

Olması gerekende bu değil mi,ahmaklar olmasa akıllılar nasıl var olacak dünyada,yani dünyanın diyalektik süreci bu şekilde işliyor,her inişi bir çıkış bekler,elektron/pozitfon,madde/anti madde .. falan işte

Kesinlikle katılıyorum insanlar kendi kafalarında yaşıyorlar.Bazıları onlara verilen düşünme anlama kabiliyetini fark edememiş sanki.Hani şarkıda da diyor ya "ölmüş insanlar insansızlıktan" aynen öyle.Bari herkes umursamaz olsa başkalarının hayatına müdahale etmese herkes kendinden sorumlu olsa ama yok herkesin kendine göre doğruları var tabi.Evet insanların hepsi çıldırmış.Ama şu da bi gerçek ki sende insansın bende, belki sende fark etmeden bunlara ortak olmuşsundur bende çıldırmış olabilirim yani.

Belli bir yerden sonra insanları anlamaya çalışmayı bırakmanızı tavsiye ederim. çünkü bazıları gerçekten anlaşılabilecek gibi değil. zaten dikkat edin sizin için değerli olanlar anlayabildiklerinizdir.

Sorun insanlar degil; onlarin beyinlerinde yer etmis, alisilagelmis sorgulanmaz ve bilincalti sartlanmisligin getirdigi dusunce ve davranislardir. Her turlu savasim ve ayrimcilik gorunurde insanoglu vucudu olsa bile, arka planda beyinlerde yer etmis bilincaltisartlanmisliginin vucudu yonlendirmesi ve yonetmesi ve de kontroletmesi vardir.

Cildiran insanoglu degil; onun beynini teslim almis degerlerdir.

evrensel-insan' Alıntı:

Cildiran insanoglu degil; onun beynini teslim almis degerlerdir.

Genişletmek için tıkla ...

bu değerler nasıl yerleşiyor beyine peki? yine başka insanlar yani başka değerler tarafından bunun bi sonu yok başlangıcıda..Yani herkesin hamurundamı var?Bu durumda kişi nasıl sorumlu tutulabilir davranışlarından?Bu onun elinde olmaz ki.

sheid' Alıntı:

bu değerler nasıl yerleşiyor beyine peki? yine başka insanlar yani başka değerler tarafından bunun bi sonu yok başlangıcıda..Yani herkesin hamurundamı var?Bu durumda kişi nasıl sorumlu tutulabilir davranışlarından?Bu onun elinde olmaz ki.

Genişletmek için tıkla ...

Dogumdan itibaren ulker, toplum, devlet, sistem, aile, cevre, okul, egitim, medya v.s. eliyle verilerek. Zaten kisi sorumlu tutulmuyor, daha dogrusu tutulmamasi gerekiyor. Yalniz goruntude olan kisinin vucudu oldugu icin degerlendirilenm o oluyor.

Burada elinde olan kendi beynindeki bu onu insanliktan cikaran, ayrimci kilan her turlu degerin kisinin kendisince sorgulanmasi ve zararlilarindan kendini arindirmasi.

Bunun icin de once kendinibir madde ya da kul olarak gormekten vaz gecmesi ve kendinin bir insanoglu oldugunun farkina varmasi ve algilamasi gerekiyor.

Yani beynindeki degerlerin onu degil; onun beynindeki degerleri yonetmesi, yonlendirmesi ve kontrol etmesi gerekiyor.

Ben de çıldırmış'lı hallere düşüyorum zaman zaman. Bunu görebiliyorum demenin bile önemli olduğunu fark ettim, çünkü otomatikleşmiş artık çoğu insan. Sadece konuşuyorlar ve aksini düşünmek akıllarından bile geçmiyor. "Bu neden böyle?" diye bir kere bile sormaz mı insan?

Eğmeç' Alıntı:

Sadece konuşuyorlar ve aksini düşünmek akıllarından bile geçmiyor. "Bu neden böyle?" diye bir kere bile sormaz mı insan?

Genişletmek için tıkla ...

Kimbilir sormaktan korkuyorlar belki alacakları cevaptan belkide sürünecekleri bilinmezlikten..Sadece konuşmak ve aksini düşünmek işin kolay tarafı ve ben zoru seçen pek fazla insan tanımıyorum.

sayın eğmeç,, insanlar derken siz de insansınız. insana getirdiğiniz her eleştiri ya da övgü doğal olarak kendinizedir. bu yüzden çevrendekilere ne gözle bakıyorsan kendin de öylesindir...
çevrende dedikodu yapan biri varsa önce sorgulaman gereken onun neden dedikodu yaptığıdır? derdi nedir? bunu bilebilir misin? şuan sen çevrendekileri bize bu şekilde anlatıyorken dedikodu yapmış olmuyor musun?!
işin aslı kendine bakmak gerekir önce.
sayın faust size söyleyecek çok söz bulamadım... sizce ahmaklar kim, ahmak olmadığınıza nasıl karar verebiliyorsunuz, diyelim ki ahmaksınız o zaman yaptığınız saptamanın doğruluğuna nasıl güveneceksiniz... bu kadar tepeden bakan bir görüşe ancak din olsa kabul gösterilebilir...

Buna çıldırmak mı denir bilmiyorum ama artık hissiz ruhsuz bencil egoist birer birey olmaya namzetiz.Dün bir arkadaşla mesajlaşırken onunda mahallemizden bildiği kendi halinde yaşayan birinin vefat haberini duyurdum.O ise bu mesajımla ilgili bir yorum yapmadan kaldığı yerden yazmaya devam etti,garipsedim bir tepki vermemesine ve üstelemedim.Yüz yüze geldiğimizde de aynı mesajdan bahsettim hayır farkında değildim dedi,halbuki o mesajı yazdıktan sonra bir müddet beklemiştim mesajına karşılık vermeyerek belki yazdığım ölüm haberini fark eder diye..Fark edememiş garip..!?Ve garip olan bir şey daha ölüm...Artık mahallemizde sahipsiz kedileri besleyen ilgilenen biri yok artık..Biri mi ölmüş yoksa insanlık mı belli değil, kedilere sormalı..

İnsanlar çıldırmış mı?
yok yahu!!!
çıldırma falan yok,sadece olması gereken oluyor...
bilinen en basit fizik kuralı;boş kabı sen doldurmaz isen birisi gelir doldurur...

su dolunca bardaktaki hava dışarı çıkar...
hani islam da anlatılır ya;iman gidince küfür,küfür gidince iman gelir diye...
Yani!!!
yanisi şu; "insan olmanın erdemleri terk edilince sonuç bu..."

Sayın enkaz, ben de insanım, eleştirim ve övgüm banadır aynı zamanda evet. Ben zaten kendimde fark ettiğim şeylerin çoğunu başkalarında da görerek sorgulamaya başladım. Sorun şu, neden en azından iki dakika durup düşünmüyorlar? Ben yakınımdakilere uğraşıyorum farklı açılardan göstermek için ya da beraber düşünelim diye, ama yok.

Kendime bakıyorum her defasında. Bir insandan nefret ettiğim zaman, acaba ben de mi öyleyim diye soruyorum. Fazlası da kötü etkiliyor insanı gerçi.

Dedikodu böyle olur mu emin değilim. Birinin yaptığı bir başkasını ilgilendirmez sonuçta, ta ki adama hayatı zindan edene kadar. Bazı şeyleri öylesine abartmışlar ki, şaşırmamak mümkün değil! Eskiden ben de öyleydim, ama yüklerden kurtuldukça, daha çok gözüme batar oldu.

Birisi öyle düşünüyor diye, diğeri de onun düşüncesine göre yaşamak zorunda değil, zorlamalarla yaşatmanın anlamı ne?

Herkes istediği gibi yaşasın, istediği gibi düşünsün bana ne! Karışmasınlar, bulaşmasınlar, saygı duysunlar. Mümkün değil mi?

Toplumsal hayatın getirdiği sıkıntılar iyice artıyor. Biz nasıl bir organizmaysak toplum da öyle bir şey ve gitgide yaşlanıyor. Elbette çoğu şey kötüye gidecek ve bir sonu olacak ani veya yavaş yavaş.

Düşüncenin temelinde 'ben' olması sıkıntıları tetikliyor. Ama kimsenin iç yüzü bilinemez. Dışarıda kötü görünen insanlar bizim ideal kavramımıza yakın olup dışarıya iyi davranmamayı da kendilerince 'ideal'leştirmiş olabilirler. Bu yüzden kimseye güvenmemeli kimsenin düşüncelerinde derinlik aramamalıyız.

İnsan tek başına insanlık ürünü olmayan işlerde daha verimli olacaktır.

İnsanlarda hayvanlar gibi bazı sebeplerden ve nedenlerde dolayı çıldırtılabilir. Bu durum davranışlara ağır sözlere sert tepkilere kırıcılığa sebebiyet verebilir.

‎"kendini bulan insan kendini sefalete uğratan şeyden kurtulmuş olur." demiş, matthew arnold... şu sıralar herkes sefilleri oynuyor, bu ya bir yalan bir rol ya da cidden içler acısı durumdayız. bana kalırsa oyun oynuyoruz. her şey rolden ibaret. tembelliğin eylemsizliği bizi utançsız bir isyana sevk ediyor. utançsız diyorum çünkü caddeleri, sosyal paylaşım sitelerini dolduran bu kimliksiz karşı duruş acaba insanlığın çıldırmışlığının bir sonucu mudur yoksa tamamı ile bir rol müdür? çıldırmışlığa karşı durmak ayrıca bir soru... kim çıldırmış? herkes bir diğerinin çıldırdığını iddia ediyor oldu...

Teşekkür ediyoruz güzel bir anlatım güzel bir konu.