- Konbuyu başlatan
- #1
öZDEŞLİK,BENZERLİK,YAKINLIK KAVRAMLARININ NELİKLERİNİN TARTIŞILMASI BİR YANA;
Kategorik açıdan bakıldığında varlıklar içinde insan denilene en yakın olan tür hayvanlardır.Bu benzeştirmede kullanılan en yakın unsurlar da, hayvanlarda da insanlar gibi duyusal ve "sinirsel" yapıların olmasıdır.
İnsan denilen,hayvana yöneldiğinde,yoğunluğuna bir kavram kargaşasını yaşıyor.Bazen hayvani olan dünyayı "olması gerekenin" ölçütü olarak ortaya koyuyor,bazen de "en-aşağılık" olanı anlatmak için,HAYVANİ/HAYVANCA sıfatını kullanıyor.Örneğin karıncaların,arıların oluşturduğu o muhteşem "organizasyonlar" karşısında "apışıp" kalıyoruz.Biz insan denilenler onca aklımıza,bilgi-bilim ve bilincimize rağmen ve onca tarihsel deneyime rağmen böylesi "sistemleri" kurmayı başaramadık.Doğanın "tek-kusurlu" varlığı olarak İNSAN-DENİLEN gözüküyor.
Dünya ve insan dışı bir varlık dünyaya gelse ve bu dünyanın en iyi-akıllı varlığı hangisidir sorusu üzerine bir araştırma yapsa acaba hangi sonuçlara ulaşırdı.Onca fabrikalar-bilgisayarlar-uçaklar yapıp da "bir-türlü" anlaşamayan insanı mı yoksa hayvanları mı seçerlerdi.Kuşkusuz seçimde "ölçüt" önemlidir.Onların ölçütü ne olacak sorusuna bize,benzediklerini ve ölçütlerinin de bizimkilerle aynı olduğunu varsaydığımızda bile seçimleri insandan yana olmazdı...
Bazen de,bazı insanları ve davranışlarını yermek için "düpe-düz" hayvanlık bu ya diyoruz... Bunu derkende "düşünmeyen-acımasız olan-kontrolsuüz insan ve davranışlarını böylesi bir sıfatla itham ediyoruz...
Oysa "kötü" davranışlar sergileyen bir insana "hayvan" demek,hiç-bir şekilde hayvanlar dünyasıyla "örtüşmüyor".. Çünkü hiçbir hayvan hiçbir zaman söylendiği ve imlenmeye çalışıldığı gibi "hayvanca" davranmaz... HAYVANCA davranan bunu başarabilen yine İNSANIN-KENDİSİDİR...
Peki bu durumda aynı varlık aynı anda nasıl oluyor da hem olması gereken ideal kalıp hem de en olmaması gereken "aşağılık" bir unsur haline dönüşü-veriyor.
Hayvan dünyasına yöneldiğimizde hangi yaklaşım biçimi doğru...Ve insan denilenin,hayvanlar karşısında bu karmaşayı yaşamsının nedeni nedir?
Bu karmaşa aslında İNSAOĞLUNUN HENÜZ KENDİSİNİ TAM OLARAK TANIMLAYAMAMIŞ OLMASINDAN kaynaklanıyor...Kendinde bu karmaşayı yaşayınca doğal olarak hayvan dedikleri karşısında da bocalıyor...
Bu temellendiriş doğrultusunda bir soruyla tartışmaya açmak istediğim konu şu:
Dünyaya "bırakılmanız-fırlatılmanız veya yaratılmanız" sırasında,size bu dünyadaki varoluş-biçiminizi seçme hakkı sunulsaydı,şu andaki bilinçlilik durumuna göre,bu dünyaya bir hayvan olarak mı yoksa bir insan denilen olarak mı gelmeyi seçerdiniz,NİÇİN?
alıntı..
Kategorik açıdan bakıldığında varlıklar içinde insan denilene en yakın olan tür hayvanlardır.Bu benzeştirmede kullanılan en yakın unsurlar da, hayvanlarda da insanlar gibi duyusal ve "sinirsel" yapıların olmasıdır.
İnsan denilen,hayvana yöneldiğinde,yoğunluğuna bir kavram kargaşasını yaşıyor.Bazen hayvani olan dünyayı "olması gerekenin" ölçütü olarak ortaya koyuyor,bazen de "en-aşağılık" olanı anlatmak için,HAYVANİ/HAYVANCA sıfatını kullanıyor.Örneğin karıncaların,arıların oluşturduğu o muhteşem "organizasyonlar" karşısında "apışıp" kalıyoruz.Biz insan denilenler onca aklımıza,bilgi-bilim ve bilincimize rağmen ve onca tarihsel deneyime rağmen böylesi "sistemleri" kurmayı başaramadık.Doğanın "tek-kusurlu" varlığı olarak İNSAN-DENİLEN gözüküyor.
Dünya ve insan dışı bir varlık dünyaya gelse ve bu dünyanın en iyi-akıllı varlığı hangisidir sorusu üzerine bir araştırma yapsa acaba hangi sonuçlara ulaşırdı.Onca fabrikalar-bilgisayarlar-uçaklar yapıp da "bir-türlü" anlaşamayan insanı mı yoksa hayvanları mı seçerlerdi.Kuşkusuz seçimde "ölçüt" önemlidir.Onların ölçütü ne olacak sorusuna bize,benzediklerini ve ölçütlerinin de bizimkilerle aynı olduğunu varsaydığımızda bile seçimleri insandan yana olmazdı...
Bazen de,bazı insanları ve davranışlarını yermek için "düpe-düz" hayvanlık bu ya diyoruz... Bunu derkende "düşünmeyen-acımasız olan-kontrolsuüz insan ve davranışlarını böylesi bir sıfatla itham ediyoruz...
Oysa "kötü" davranışlar sergileyen bir insana "hayvan" demek,hiç-bir şekilde hayvanlar dünyasıyla "örtüşmüyor".. Çünkü hiçbir hayvan hiçbir zaman söylendiği ve imlenmeye çalışıldığı gibi "hayvanca" davranmaz... HAYVANCA davranan bunu başarabilen yine İNSANIN-KENDİSİDİR...
Peki bu durumda aynı varlık aynı anda nasıl oluyor da hem olması gereken ideal kalıp hem de en olmaması gereken "aşağılık" bir unsur haline dönüşü-veriyor.
Hayvan dünyasına yöneldiğimizde hangi yaklaşım biçimi doğru...Ve insan denilenin,hayvanlar karşısında bu karmaşayı yaşamsının nedeni nedir?
Bu karmaşa aslında İNSAOĞLUNUN HENÜZ KENDİSİNİ TAM OLARAK TANIMLAYAMAMIŞ OLMASINDAN kaynaklanıyor...Kendinde bu karmaşayı yaşayınca doğal olarak hayvan dedikleri karşısında da bocalıyor...
Bu temellendiriş doğrultusunda bir soruyla tartışmaya açmak istediğim konu şu:
Dünyaya "bırakılmanız-fırlatılmanız veya yaratılmanız" sırasında,size bu dünyadaki varoluş-biçiminizi seçme hakkı sunulsaydı,şu andaki bilinçlilik durumuna göre,bu dünyaya bir hayvan olarak mı yoksa bir insan denilen olarak mı gelmeyi seçerdiniz,NİÇİN?
alıntı..