- Konbuyu başlatan
- #1
1) bildiği bir din yoktur
2) bildiği din onun için doğru din değildir
3) dinler arasında tercih yapamıyordur... tanrı ile pazarlığa tutuşmuştur
4) inancı yoktur.
5) inanmayı ruh çağırmak ile karıştırıyordur.
6) yaratıcılığı gelişmemiştir.
7) bulunduğu ortama uyum sağlamak zorunda kalmıştır.
8) beyni yıkanmış olabilir.
..) vs....
sayın evrensel insan, benim söylediklerim olmayacak şeyler değil ve aynı şekilde sizin söyledikleriniz de olmayacak şeyler değil. yani bir insanın, bir dine inanmayışına sayısız sebep bulunabilir.
ve sayın faşist, haklı olabilirsiniz. sonuçta kendi yaratısı da onun için bir din olabilir zamanla...
bir dine inanmak ya da inanmak kişinin zeki ya da salak olduğunu göstermez. sırf zaman ayıramadığı için de insan dini dışlayabilir. bilemeyiz yüzlerce neden olabilir.
insanın yapabildiği en kolay şey uydurmaktır. ben de kafamdan bir din uydurup tüm inançları onunla yok sayabilirim-ezebilirim. uydurduğum şeyi en yüce makamlara getirebilirim, daha kolay olanı nedir ki?
insanlar zaten her şeye bilimsel olarak bakarlar. yaşamımızı sürdürebilmemizin-gelişebilmemizin şartı zaten budur. bu belki de tek şarttır. inançlarımızı, kültürümüzü hep bilimsel yollarla savunuruz ve geliştirebiliriz. yani bilimi geliştiremezsek eğer inancımızı da koruyamayız. çok nettir bu.
o kadar çok şey sayılabilir ki bununla ilgili. mesela akıl sağlığımızı, beden sağlığımızı rahat ve sağlıklı tutmamızın temel yolu bilim ile mümkün olabilmektedir. hiç bir dua ya da sure bizi tedavi etmez ne maddi ne de manevi bakımdan. uzaya da gönderemez. normal akla sahip biri rahatlıkla bunları söyleyebilir.
din bir yaşam biçimidir ve bilim zaten onun içerisindedir. daha doğrusu ben inançlı olduğumdan bunu böyle görürüm. bilimsel bir buluşu nasıl kullanacağımı bana hayata bakış açım söyler.
temelinde ne olursa olsun her insan bilimi kullanmak için bir yol kurar. ve bu yol kimine göre dindir kimine göre bakış açısıdır. eğer derseniz ki bilimi kullanmanın en verimsiz şekli, bilimi dini kurallar altında ilerletmektir, ben de o zaman yanıldığınızı söylerim.
insanın yapabildiği en kolay şey uydurmaktır. ben de kafamdan bir din uydurup tüm inançları onunla yok sayabilirim-ezebilirim. uydurduğum şeyi en yüce makamlara getirebilirim, daha kolay olanı nedir ki?
Kolay görüyorsanız bir deneyin.Sizin inandığınız gökte ki tanrıyı ezin bakalım yeryüzünde kolay olabiliyor mu ? İnsan kolayı seçer,kaç insan sizin o uydurma dediğiniz değerleri yaratıp yaşıyor.Bireylerin yüce değerlerini uydurma diyerek tanımlayamazsınız.
Ayrica dine inancin da, bilimsellik ile ilgisi yoktur. Cunku din bir inanctan ziyade, verilen dini uygulamalari yerine getirmektir. Bilim ile arastirmaktir. Bir seyi yerine getiriyorsaniz, ona arastirma geregi duymazsiniz.
ortada kaynakları net olan bir din var mı?
insan o uyguamaları inandığı için yerine getirir...
bir şeyi yerine getiriyorsam ve bu inandığım içinse insan olduğumdandır. bir kunduz olsa idim yaptığım barajı sadece ve sadece bilimsel baktığım için inşaa ederdim.
mesela dünya üzerinde ağaçkakanlar kadar bilimsel yaşayan canlılar yoktur belki de bakterilerdir en bilimsel canlılar...
evet bakteriler... bilimde o kadar ilerlemişlerdir ki, mikroskoba ihtiyaç duymazlar,,, karıncalardan bahsetmeme gerek yok sanırım.
evet evet evren üzerinde ki inanmaya niyetlenen tek canlı türüyüz ve henüz karıncalar kadar olamadık...
Kolay görüyorsanız bir deneyin.Sizin inandığınız gökte ki tanrıyı ezin bakalım yeryüzünde kolay olabiliyor mu ? İnsan kolayı seçer,kaç insan sizin o uydurma dediğiniz değerleri yaratıp yaşıyor.Bireylerin yüce değerlerini uydurma diyerek tanımlayamazsınız.
Farkta buradadir. Bilimsel bakis acisina sahipo olan inandigi icin degil; bilmek istedigi icin yerine getirir. Sadece inanmaya niyetlenen degil, ayni zamanda bilmeye niyetlenen ve bildigini/inandigini da bildiren tek canli turuyuz.
Iste canli turu olarak numenal insanligimiz da, inanmaya niyetlenmekten ziyade, bilmeye niyetlenmek ve inandigimizi degil; bildigimizi bildirmekle paraleldir. Cunku inanclar bizleri insandisi ve insanlikdisi dusunce ve davranisa iter ve tur olarak gecinmek yerine teslim olmayi/almayi, savasmayi ve inandiklarimiza inandirma baskisi yapmayi getirir.
Insanoglunun tum tarihi bu mucadele icinde gecmis ve gecmektedir. Guce ve otoriteye tapmanin altinda da yonetmenin altinda da insanoglunu bu teslim alma zihniyeti yatar. Sistem ve duzenler ve her turlu yasa hukuk ta bunun uzerine insa edilmis, suc ve ceza da buna endekslidir.
inancı insandan çıkardığınızda ortada bir şey kalmıyor.