Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Inançlar

efefel

Yeni Üye
13 Şub 2010
202
1
0
40
Bildiğimiz üzere Dünya üzerinde (sayı veremiyorum) birçok inanç ''din,felsefi görüş,ideoloji...'' var.
Birçok inancın bulunulan coğrafyaya göre tam bağlantılı sayılmasada farklılık gösterdiği açık.
örn.Türkiye genelinde (inanç ismi vermek istemiyorum) ''X'' inancı hakim İngiltere genelinde ''Y'' inancı hakim,Japonya genelinde ,''z'' inancı ... ve bu inançları takip eden diğer inançlarda var yanısıra.
Çok açık olan birşey daha var kişi Dünya'ya geldiği ailenin yaşadığı inançla doğar ve yetişir.
Bu sahip olunan inanca karşı duygusal bir bağ geliştirir.Bunun nedeni dünya üzerinde en çok güvendiği anne ve babasının bu inanca sahip olmasıdır.Yani kişi inanmayı öğrenir ve hayatının her alanında ya doğrudan yada dolaylı olarak inancını yaşar.
Ben kişisel olarak inancı duygusal bağ açıdan ikinci bir anneye benzetirim.Kişi öz annesiyle bağını sürdürürken ikinci annesiylede bağını güçlendirir.
Kişinin yaşadığı aile ve çevre bu ikinci annenin kişiye ait olduğunu bilir ve birgün kişi ya kendisi kendisine yada dışarıdan biri kişiye ''senin bu annen gerçektende var ve senin annenmi DNA testi yaptırmak istermisin'' sorusunu yönelttiğinde kişi muhtemelen şaşkınlık,sinirlilik gibi birçok duyguyu aynı anda yaşıycaktır.Kişinin tepki olarak sükuneti seçtiğini ve bu sorunun kişiyi düşünmeye ittiğini varsayalım.
DNA testi yapmaya karar verdi,test için hastaneye gitti ve uzun bir çalışmadan sonra kişinin şizofreni olduğu ve annesinin sadece bir hayal ürünü olduğu tespit edildi.Bu sonuç kişiye tedavi ile birlikte açıklandı.Duygusal boşluğu doldurma adına annesinden pek farkı olmayan bu ikinci annesinin boşluğunu uzun bir süre hissetti.
İhtimallerden biri kişi ikinci annesi ile kuvvetli bir bağ kurmadığı için onu çabucak unutabilir diğer ihtimal annesinin başkası olduğunu anlar ve yeni annesiyle yaşar yada bağı çok kuvvetlidir ve inancı gereği bilime güvenmez bu bağlamda tedaviyi kabul etmeyip annesi ile yaşamayı seçer yada hiç test bile yaptırmaya gerek duymaz ihtimallerin çoğaltılabilmesi mümkün.
Sonuç olarak eğer tüm insanların ortak bir ikinci annesi var ise bu anne birçok sayıda olamaz.Dünya üzerindeki ikinci annelerin biri gerçek diğerleri hayal ürünü olmalı.
Peki hangisi gerçek.
''Benim annem gerçektende var ve hakikaten benim annemmi''
kulağa hiç hoş gelmiyor değilmi.
Bu soruyu kendisine soracak olan varsa kolay gelsin çünki bu yolun sonunda annesini kaybetme riskini göze almalıdır.
 
  • Beğen
Tepkiler: ls2

CaN

Yeni Üye
15 Eyl 2010
4
0
0
33
Çok isabetli bir benzetme. Ancak düşünmek de biraz cesaret işi değil midir?
Bana göre yalnızca özgür dimağların seçme şansı olabilir.
Düşünemiyorsan, eleştiremiyorsan, harekete geçemiyorsan özgür değilsin. Bu cesaret her bireye aşılanmalı.

Annelerden ikincisinin gerçek olmaması onu tamamen unutmak ya da ondan nefret etmeyi gerektirmez. Çocukken anlatılan masallara inanmaz mıydık, çizgi film karakterlerini hiç mi gerçek sanmadık? Bunlar benim zihnimde yer kaplayan en güzel şeylerden biridir. Çürütülmüş inançlar, mitolojiler, efsaneler de böyle olmalıdır. Onlar insanlığın edebi-kültürel zenginliğidir.
 

Ate

Yeni Üye
10 Ara 2010
17
0
0
35
Yorumlarınız çok güzel. Fakat insanoğlu binlerce kez yaşadı ve öldü. İnsanoğlu sürekli düşündü. İnsanoğlu sürekli yeni bir fikir üretti ve ürettiği fikri destekledi. Günümüzde insanoğlu artık bir çıkmaza dayandı. Ya eskisi gibi fikir üretecek (yani düşünecek) ya da yeni yeni yerine oturttuğu bilimi sırtlayıp hayatına öyle devam edecek.

Açıkcası, insanoğlu korkuyor. Ölümü düşünmekten korkuyor. Korkulan düşünmek değil, ölümü düşünmek.

Ve kendilerini koruyacak bir şeylere ihtiyaç duydu. Onları sevecek ve çıkmazda kaldıklarında onlara yol gösterecek. Bu da Tanrı olarak adlandırıldı.

Yapmak istediği tek şey acizliğini unutmak. Ölümü unutmak ve sadece yaşamak. :)

Duygusal bir metin. Ama saçmalık... Çaresiz ve aciz. Ölümsüzlüğü arıyor asırlardır. Ve artık hiç olmadığı kadar yakın...

İnsanlar hasta. Şizofreni hastası. Bunu yavaş yavaş keşfediyorlar...
 

efefel

Yeni Üye
13 Şub 2010
202
1
0
40
Annneeee! Sen'i kaybetmek istemezdim. :(
Annemi kaybetmem yaklaşık sekiz yıl oldu
çevremdeki birçok kişi annesiyle birlikte gayet mutlu bişekilde yaşıyor ama benim annem yok
kişiler anneleriyle çatışsada onun varlığı bile yetiyor bazen.
İnsan herzaman bir anneye muhtaçmı dersiniz? (2)
 

ayşenur

Yeni Üye
25 Ağu 2010
236
0
0
33
insan annesini sever ve tanrıya inanır

İnsan annesini sever ve tanrıya inanır

bir orta noktası yoktur dünyanın

garip şekiller çizilebilir.

değişim bir yerde mutlaka gereklidir

su beyaz ama yalnız beyaz değil

yanında ötekiler var

yeryüzü dar dünya küçük mü neymiş

herkes sefertasını alsın

bozuk paralar hazır olsun diyorlar

sen mi konuşuyorsun kim konuşuyor

benim bildiklerimi de sen bilmiyorsun

ben boşlukları dolduruyorum

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

bazı boşluklar dolmuyor

üstünü çizdiğim yerler doğruymuş

mesela Türkiye'yi kimse sevmiyor

çünkü Ginsberg yalancının tekidir

(ama o kadar yalanı boşuna mı söyledi?)

sevgilini dağa kaldırmış haydut bile gelsin

ona da güleryüz göstereceksin

felsefesinden hareket ediliyor

ölü kırlangıçlar bulunuyor yolda

insan gülerken gömecek sevdiğini çukura

nasılsa herşey bir gök altında

bir gökyüzünde güleryüz gösterir

ışık kırılır... Toprak ağırdır... Su beyaz

başkası nereye kadar gitmişti

oraya kadar gösterdin bana

herkesin elinde tuttuğu kağıtları

yanındakine göstermeden okuması

zor biliyorsun ama ben bilmiyordum

gösterdim ona ve sana niye ben bilmiyordum

nasıl duruyor yerli yerinde

diye bir soru sormuştuk bir kubbenin altında

belki kendime doğru bakarak bir konuşsam

bir yerde sakallarıyla Fidel

bir yerde sakallarıyla İmam

ve Kaddafi rengi gözlerin senin

nereye doğru bakacaklar?

diye de sorulabilirdi

şimdi yalnız soruları kaldırsam

kendimi görebilirim yalnız

çığlıklar atarak geçen gençliğimi

bile bir yere kaldırıyor sorular

orada o var sen varsın

burada kendini ayıklayan ben

yine de kaçmıyorum

sığınacak bir yer de aramıyorum

bir hain var aramızda ona yer açıyorum

ne de olsa sonuna kadar ihanete açığız

artık iyice anladım

insan yalnız annesini sever

ve tanrıya inanır yalnız

İbrahim Kiras
 

efefel

Yeni Üye
13 Şub 2010
202
1
0
40
Şu insanı aşağılık buluyorum;
Önce annesini yitiren ve sonrasında diğer herkezin annelerini aşağılayan...
 

iuflsfozkn

Yeni Üye
8 Ocak 2011
641
0
16
39
neden ???inan- mal-ı- yım

mesajlarınızı okudum yani cogunu anne kaybına üzüldüm efefel kardeşimin.(bu tabirden rahatsuz olmayacagunu umarum) neden inanc konusnda bu kadar kiliitli kaldun? kilitli kelimesi önemli çünkü elbet bir gün her kilit açılıyor.
zenon u bilir misiniz? adamcağız bir ok paradoksu atmış ortaya belki de kendi bile inanmadığı bir şeydi bilemiyorum ..zenon a göre an lar arasında kesinti olmaması ok un hareketini imkansızlaştırmıstır.ya da sunu soyleyelim bir uzunluğun hep yarısını yürürsek hiçbir zaman son noktaya varamayacgımızı iddia etmiştir..ne kadar saçma olduğu açık sanırım!!!
zenon ne derse desin bizler istediğimiz yere gidip gelebilmekteyiz.
gerçek su ki annemiz sahte bile olsa kacınılmaz olan bir ölüm var.insanoğlu buna hazırlanmalı yani madem öleceğiz o halde varlığımızın bir anlamı olmalı ve sanırım bu anlam her nasıl kazanılacaksa bizim tarafımızdan aranıp bulunmalı.arayan rehbere ihtiyaç duyacaktır bu da aşikar..o halde herkes rehberine sorsun ölümden sonra memleket nire????
 

iuflsfozkn

Yeni Üye
8 Ocak 2011
641
0
16
39
zenon dan neden bahsettiğimi anlatmayı unuttum ...zenon kendi uydurduğu şeye kendi inanır mıydı bilemiyoruz bir şey biliyorum ki o da zenon pisagora karşı bir fikir ortaya atmaya çalışmış ki pisagor da o zamanın dindar adamlarından...pisagor sayılara mistik kutsallık yüklermiş ve bir inziva hayatı yaşamış denebilir..peki soralım simdi zenon neyle anılıyor ve pisagor neyle anılıyor...ve sonra soralım nasıl anılmak isterdik öldükten sonra.???peki bu nasıl a cevabı rastlantısal bir hayat yaşayarak cevaplayabilir miyiz? yoksa hayatımıza belli bir ölçüt seçip o ölçüte göre yön vermek mi cevaplarız nasıl anılmak isteriz sorusunu?illa bir ölçüt gerekse ölçütü kimden almalıyız_???
 

efefel

Yeni Üye
13 Şub 2010
202
1
0
40
zenon dan neden bahsettiğimi anlatmayı unuttum ...zenon kendi uydurduğu şeye kendi inanır mıydı bilemiyoruz bir şey biliyorum ki o da zenon pisagora karşı bir fikir ortaya atmaya çalışmış ki pisagor da o zamanın dindar adamlarından...pisagor sayılara mistik kutsallık yüklermiş ve bir inziva hayatı yaşamış denebilir..peki soralım simdi zenon neyle anılıyor ve pisagor neyle anılıyor...ve sonra soralım nasıl anılmak isterdik öldükten sonra.???peki bu nasıl a cevabı rastlantısal bir hayat yaşayarak cevaplayabilir miyiz? yoksa hayatımıza belli bir ölçüt seçip o ölçüte göre yön vermek mi cevaplarız nasıl anılmak isteriz sorusunu?illa bir ölçüt gerekse ölçütü kimden almalıyız_???
bunu ölçüt olarak alamayız
ben öldükten sonra nasıl anılacağımı önemsemiyorda olabilirim
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Güzel bir giriş ama gelişme ve sonuç farklı bağlanabilirdi, öyle hissettim ama bir gün Tanrı'yı kaybetmenin ebeveyn kaybı gibi açıklanabileceğini ya da yetim olduğunu öğrenme gibi bir travma ve değişim dönemi gerektirebileceğini (kişiden kişiye değişir) bazen yorumlarız..
 
Son düzenleme:

ls2

Kahin
Onursal Üye
1 Kas 2012
2,737
180
63
Keşke sümerlerde olduğu gibi aile tanrılarımız veya aile dinlerimiz olsaydı, işte o zaman 2 ci annemizi hiç kaybetmezdik..duygusal olarak çok etkilendim yazdıklarından@efefel, insanın annesi ölür mü? ben böyle dünyanın ...!

anneler tanrıçadır, hem can verir hemde seni besler, korur ve ölmemeni sağlar.. o vakit ölüm istediği kadar var olsun ve ben burdayım diye bağırsın! farketmez, anneler ölümsüzdür,tüm sevdiklerimiz ölümsüzdür..
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst