Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Herseyi sorgulamalı miyiz?

iuflsfozkn

Yeni Üye
8 Ocak 2011
641
0
16
39
ey sayfacık.....
hiç anlayamıyorum insanın insana zulmünü...zulüm nedir? karşındakini yok saymak olmalı, değersiz kabul edip ezip geçmek...neden? ezenin rahatı bozulmasın ve devam etsin diye ...mazlum olan ne yapmıştı ki rahatını bozacak? pay istemiştir olsa olsa hayattan...ee istememeliydi tabi...
korkutuyor beni insanlardan olan canavarlar....birbirine tahammül edemeyen insan kılıklılar...dinlemek çok mu zor senden farlı bir şey söyleyeni? kabul etmek ne kadar zor hakikat olanı...yunan kültü ne zaman sokrates i katletti işte o zaman bitti onların büyüsü...bize yeni sokratesler lazım katiller canavarlar değil...3-5 kitap okuyan kendini tüm meseleleri halletti sanıyor...başlıyor sınıflamaya insanları şu cu , bu cu , ıvır zıvır....bunu kim yapsa doğru değil...aynı oksijeni solumak zorunda olduğun , aynı metroyu kullanmak zorunda olduğun insana nefret duymanın ne anlamı var...kendini haklı görüyorsun diye haksız ilan mı etmelisin birilerini? diyelim ki haklsın, haksızın canına okumak niye ?
ey sayfacık belki bir gün tanışırım diyordum ya gercek fikir adamıyla...tanıştım artık onunla....
 

cemozen

Yeni Üye
18 Nis 2011
240
0
16
48
Mesele şu;

Cemaat falan değil derdim. Zaten çözümü orda aramak saçma. Yani zamanında Erbakan'ın dediği gibi "Besmele'yi kaldırdınız yerine -Türküm, doğruyum-u koydunuz böyle oldu" bakış açısıyla bu işin hallolacağını hiç düşünmüyorum. Herkese yeniden besmele çektirsen ne olacak? Tüm sorunlarımız bitecek mi?

Sorun temelde ülkedeki demokrasi algısında bence. Bu durum Atatürkçülerde de aynı, siyasal islamcılarda da. Fark yok aralarında bu konuda.

Her iki güruh da çoğulcu demokrasi diye bir kavramdan bi-haberler. İkisinin de demokrasi dendiğinde anladığı; çoğunluk demokrasisi.

Bu sorunların çözümünün çok basit bir yolu var bence. Bu da demokrasinin çok beğendiğim aslında liberal olmayan bir tarifinden geçiyor.

Kısaca tanım şu; Bir ülkedeki çoğunluk, sayıca en fazla olan "azınlık"tır. Egemenlik anlayışının bu şekilde olduğu yönetim biçimlerine doğrudan demokrasi denir.

Bu zihniyet içselleştirilirse -ki bizim ülkede neredeyse imkansız olduğunu düşünüyorum- bugün konuştuğumuz sorunlar yada ülkücüler veya Atatürkçüler gibi kimi grupların halı altına süpürerek, konuşulmasından bile rahatsız oldukları konuların çok rahatlıkla aşılacağını düşünüyorum.

Hani konu başlığı "herşeyi sorgulamalı mıyız" ya. Konu başlığı ile de ilişkilendirererk son sözlerimi söyleyeyim; Kanaatimce yukarıda yazdığım algı konusunda herkes dürüstçe uzlaşsa bu sorgulamalardan kimse rahatsız bile olmaz. Bu konular da konuşulmaz bile. Gülümseyerek geçilir.
 

iuflsfozkn

Yeni Üye
8 Ocak 2011
641
0
16
39
Yeni sorun? Kızlar neden pembe giyer , neden pembe oyuncaklarla oynar vs vs neden pembe?
İngilterede bu konu üzerine çalısmalar yapılmış ve pembenin daha erken yaslardayken küçük KiZ cocuklarında kadınsi duygu ve dürtülerin gelişmesine neden oluyormuş !! Yani daha küçücük kiz cocuğu , çocukluk nedir bilemeden kadınlık alemine dalmaya başlıyor ,,,, gibi bir sürü Olumsuz sonuclara ulaşmışlar !!! Ne dersiniz artık pembeye hayır mı??
Ayrıca her tür pantolonun altına pembe çorap giymek guZel görünmüyor haberiniz olsun !!!
 

glsezinrs

Yeni Üye
12 Ara 2010
1,358
0
0
64
Yeni sorun? Kızlar neden pembe giyer , neden pembe oyuncaklarla oynar vs vs neden pembe?
İngilterede bu konu üzerine çalısmalar yapılmış ve pembenin daha erken yaslardayken küçük KiZ cocuklarında kadınsi duygu ve dürtülerin gelişmesine neden oluyormuş !! Yani daha küçücük kiz cocuğu , çocukluk nedir bilemeden kadınlık alemine dalmaya başlıyor ,,,, gibi bir sürü Olumsuz sonuclara ulaşmışlar !!! Ne dersiniz artık pembeye hayır mı??
Ayrıca her tür pantolonun altına pembe çorap giymek guZel görünmüyor haberiniz olsun !!!

İngilterede'ki araştırmaya ve sonuçlarına dair bir fikrim yok ama, kız bebeklere pembe, erkek bekeklere mavi giysiler/oyuncaklar alınır.Yani renk seçimi bebeklerin/çocukların değil ebeveynlerin tercihidir.Bu seçim, büyümeye başlayan çocukları da etkiliyor pekala...Yetişkin erkeklerin pembeyi kadınsı bir renk olarak algılayıp tercih etmemesinin temelinde küçük yaşlardan itibaren dayatılan şartlanma var.Renk/cinsiyet ilişkisi tamamen sosyo-kültürel değerlere bağlı olarak kurulur ve toplumlara göre görecedir.Üstelik değişkendir.Eskiden sarı/kızıl saçlı kadınlara hoş bakılmazken, (anımsayalım, eski Türk filmlerinde esmer kız erdemi, sarışın kız fettanlığı temsil etmiştir hep...)bugün bu yargı hükmünü yitirmiştir.Renk algısında medyanın ve tüketim araçlarının da rolünü önemsemek gerekir.Pembe barbi oyuncak setleri ve barbi bebekler, sarışın mavi gözlü bebeklerin ,( avrupalı sarışın bebeklerin) en "güzel" en "modern", en "zengin"olduğunu vurguluyor tüm dünya çocuklarına.Oyuncak sektörü de emperyalizmin çok önemli bir aracı.
 

iuflsfozkn

Yeni Üye
8 Ocak 2011
641
0
16
39
İngilterede'ki araştırmaya ve sonuçlarına dair bir fikrim yok ama, kız bebeklere pembe, erkek bekeklere mavi giysiler/oyuncaklar alınır.Yani renk seçimi bebeklerin/çocukların değil ebeveynlerin tercihidir.Bu seçim, büyümeye başlayan çocukları da etkiliyor pekala...Yetişkin erkeklerin pembeyi kadınsı bir renk olarak algılayıp tercih etmemesinin temelinde küçük yaşlardan itibaren dayatılan şartlanma var.Renk/cinsiyet ilişkisi tamamen sosyo-kültürel değerlere bağlı olarak kurulur ve toplumlara göre görecedir.Üstelik değişkendir.Eskiden sarı/kızıl saçlı kadınlara hoş bakılmazken, (anımsayalım, eski Türk filmlerinde esmer kız erdemi, sarışın kız fettanlığı temsil etmiştir hep...)bugün bu yargı hükmünü yitirmiştir.Renk algısında medyanın ve tüketim araçlarının da rolünü önemsemek gerekir.Pembe barbi oyuncak setleri ve barbi bebekler, sarışın mavi gözlü bebeklerin ,( avrupalı sarışın bebeklerin) en "güzel" en "modern", en "zengin"olduğunu vurguluyor tüm dünya çocuklarına.Oyuncak sektörü de emperyalizmin çok önemli bir aracı.
Sözü gecen araştırma bir İngilizce dersinde konuşuldu öğretmen bir makale getirmiş ve okumuştuk! Genel kanı sizinki ile ayniydi yani bir tür yönlendirme ve dayatma olduğunu bunun da elbette maddi kazanım yoluyla hızlandığı dusunulmustu! Belki de cinsellik dürtülerini körüklemek isteyen bir güruha da hizmet ediyor ! Bununla bağlantılı olarak alkol , sigara ve uyuşturucu tacirlerine uzatabilirim ben bunu !!
 

iuflsfozkn

Yeni Üye
8 Ocak 2011
641
0
16
39
"hepsi benim suçum" ile " hepsi senin suçun" arasında ne kadar fark var? suç isnat edilen aynı kişi olmak şartıyla!!!!!
sizler ne düşünürsünüz merak ediyorum....
 

iuflsfozkn

Yeni Üye
8 Ocak 2011
641
0
16
39
1.durak-kainatın oluşumu
2.durak- diriliş
3.durak- aşkla harekete geçmek
4.durak- insan-ı kamil....

eğer ateş düştüğü yeri yakıyorsa sadece, biz ateşten uzak olanlar yanmak için sırasını bekleyen odunlardan değil miyiz?
dünya üzerinde bir tek insan üşüyorsa sen ısınma hakkına sahip misin ?
insan dediğin daldaki meyva gibi değil, bedendeki uzuv gibi olmalı...bir elma olursan daldaki diğer elmanın koparılması seni üzmez, ama bir el gibi olursan ayağına diken battığında canın acır yumruk olursun..


hepsi benim suçum """"""sen beni suçlu ilan edebilirsin artık izin veriyorum....daha önce " hepsi senin suçun " dediğinde kızıyordum ama artık kızmıyorum...
 

iuflsfozkn

Yeni Üye
8 Ocak 2011
641
0
16
39
Bugünkü sorumuz bir sorun aslında....Hani gazete köşelerinde olur ya " efendim ben 18 yaşında bir kızım sevdiğim kişi beni seviyor mu!? biliyor musunuz" tarzında sorulardan bugünkü sorumuz..soruya geçelim:p
sizi sevdiğini anladığınız biri var yani karşı cinsinizden biri.Ama sizi sevdiğini söylemeye cesaret edemeyeceğini de biliyorsunuz..Ayrıca siz ona karşı birşeyler hissetmiyorsunuz , notrsünüz.Burada etik olan nedir ? ne yapmalısınız?
1-sevgisinden faydalanır , gururumu okşamak için sev ama yaklaşma taktiği uygularım
2- saygı çerçevesi içinde ret ederim
3-hiçbir şey yapmam
4-şansımızı deneriz ..
5-hadi başka kapıya derim
 

Feylesof TeCe

Yeni Üye
31 Ara 2010
926
1
0
31
Bugünkü sorumuz bir sorun aslında....Hani gazete köşelerinde olur ya " efendim ben 18 yaşında bir kızım sevdiğim kişi beni seviyor mu!? biliyor musunuz" tarzında sorulardan bugünkü sorumuz..soruya geçelim:p
sizi sevdiğini anladığınız biri var yani karşı cinsinizden biri.Ama sizi sevdiğini söylemeye cesaret edemeyeceğini de biliyorsunuz..Ayrıca siz ona karşı birşeyler hissetmiyorsunuz , notrsünüz.Burada etik olan nedir ? ne yapmalısınız?
1-sevgisinden faydalanır , gururumu okşamak için sev ama yaklaşma taktiği uygularım
2- saygı çerçevesi içinde ret ederim
3-hiçbir şey yapmam
4-şansımızı deneriz ..
5-hadi başka kapıya derim

"Başkalarının hayatlarında hep başka birileri varsa biz niye başkalarının hayatındaki başka birisi olamıyoruz?" (Feylesof TeCe)
Sorun bu hep başkaları sevilir, biz kimiz? Niye yalnızım! Daha kaba bir tabir vardır: Seveni döverler*, döveni* severler.
 

iuflsfozkn

Yeni Üye
8 Ocak 2011
641
0
16
39
Bir tutum olarak felsefeci eleştirici yapıdadır.Eleştiri neye göre yapılır? Şimdiye kadar en fazla karşıma çıkan sorunlardan biri "değer sistemleri- kriterler- standartlar- yasalar" sorunu.İnsan bir şeyi içselleştirmeden önce yargılama süreci başlatır.aklın çalışma sistemi ya da beynin.hücrelerde olan seçici geçirgenliği andırıyor öyle değil mi?Kötü mü ? değil elbette.sorun şurda ortaya çıkıyor var olan sistemle sisteme dahil olmayanları yargılamak ve haliyle öteki kavramını ortaya atmak, çıkarmak.Başka deyişle ayrımlar üzerinde yoğunlaşmak sonucu kaçınılmaz oluyor..mesela benim ahlak ölçütlerime göre evlilik kutsal bir mevzu iken modern sistemlerde birlikte yaşama ahlakı yeni oluşum gibi ve güçlü de geliyor.toplumlar kendi ahlak sistemlerine bağlı olsaydı bu modern ama bir o kadar aile kavramını çökertecek yaşam tarzı toplumlarca ret edilirdi.aileler bu kavrama şimdilik yabancılar fakat yaygınlaştığında maalesef ayrımlar eşdeyişle ailelerde parçalanmalar baş gösterecek gibi görünüyor.çünkü ailenin değer sisteminde modern ahlakın yeri yok ..aslında modern ahlaksızlık desem de olur.böyle bir örnek üzerinden gitmek elbette kolay değil fakat değer yargıları insanlar için herşeydir..nasıl davranacağımızı , ne kadar tolere edebileceğimizi kısacası sınırlarımızı bu ölçütlerle belirleriz..ama buraya şöyle bir şerh düşmek gerek , başkalarına bu ölçütleri uygulamak ,mesela bir amerikandan bir türk gibi yaşamasını beklemek pek hoş değildir..elbette insan gittiği ortama ayak uydurmaya meyillidir fakat birşeylerin değişmesi için dikte etmek tabiri caizse mahalle baskısı kurmak aksul amel olacaktır.
o halde yargılamadan önce tanı , konuş, zaman geçir ve sonunda da aradaki uçurumlardan değil ortak değerlerden dem vur ve dost ol..
modern ahlaksızlığa karşı da böyle davrnılır mı? elbette sen bildiklerini yaşa eğer mevcut olandan daha güzelse emin ol sana danışılacak ve senin fikirlerin , ölçütlerin hayat bulacaktır...ama ölçütlerin kaynağı sağlam değilse seninkiler de çökmeye mahkum olacaktır..
 

iuflsfozkn

Yeni Üye
8 Ocak 2011
641
0
16
39
Çarpıklıklar serencamesinde sürüncame içinde insan...çarpıklık sadece kentin orasında burasında yabani otlar gibi peyda olmuş evlerde mi sanıyorsun?? keşke öyle olsa..şehrin yere inat göğe nispet yükselen yeni yüzü bizleri sanki daha da yalnız bıraktı rahat ve lüks getirecekken sanki tam tersi oluyor..o yüksek binaların o balkonu olmayan yüksek fiyatlı evlerinden ,yüksekten bakmaya alıştıkça yeryüzüne , yüzüne bakmaz olduk bizden bir el bekleyenin.asansör bizi göklerden aşağı indirirken sanki
aşağı inen sadece vüdumuz değil insanlığımız, yüreğimiz ve vicdanımız da asansörle birlikte iniyor aşağılara doğru...kırmızı ışıkta camımı kirleten kızın hiç mi suçu yok onu sefil görmemde?? ya suyu 500 krşa satan otoban sucularının ???ya elindeki çiçekleri zorla pencereden içeri koyan çingene ablanın hiç mi suçu yok?hem neden anlamıyorlar ki her elini uzattıklarının her el uzatana 1 tl vermelerinin mümkün olmadığını???hem hiç mi suçu yok cami kapısında bugün hasılat pek fena diyen ablanın???
onlar neyse bir de zararlı tipler gaspçılar , yankesiciler, pezevenkler vs vs hepsi suçlu ..biz onlar yüzünden yerden yükseklere kaçtık metrelerce yükseklere kaçmamız yetmezmiş gibi bir de kapılara güvenlik elemanları satın aldık hatta o da yetmedi şifreli kapılar ve kameralar koyduk hiç uyumayan..biz rahat ve konforlu yaşayacaktık çünkü biz hakediyorduk.
bilmem neden ? artık göremez olduk kırmızı ışıkta arabamızın camını kirleten kızı .aslında kız yine ordaydı hatta sayıları çoğalmıştı fakat biz göremez olduk görmez olduk gözlerimiz yakını göremez oldu deldiğimiz göklerdeki konutlardan yere bakarken...
amca mendil almak istemiyorum teşekkür ederim..peki amca neden hala buradasın istemiyorum dedim ya...amca neden kızıyorsun yardım edemem sana dedim ya ...kredim var amca , aracın benzini , evin aidatı , mutfak masrafları amca sayamam sana yeşil yanacak şimdi ...amca hem sen neden ısrar ediyorsun? isteyen zaten alır...
görmezden gelmek çözecek mi bu çarpıklığı merak etmekteyim...
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst