- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 1 Kas 2012
- Mesajlar
- 3,434
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 68
HDP: Müstafi Başbakan Davutoğlu'nun yapmamızı istediği tercihi yaptığımızı bildiriyoruz: 'Size savaş yaptırmayacağız'
ANKARA (DHA) - HDP, DBP, HDK ve DTK eşbaşkanları ve İmralı müzakere heyeti, son siyasal gelişmeler ve alınacak tutum konusunda olağanüstü bir araya geldiklerini belirterek bir basın açıklaması yayımladı.
Yaptıkları değerlendirme sonrası yazılı olarak açıklama yapan HDP, mevcut hükümetin savaş kabinesine dönüştürüldüğünü savunarak "Müstafi Başbakan Davutoğlu'nun yapmamızı istediği tercihi yaptığımızı bildiriyoruz: 'Size savaş yaptırmayacağız'. Bütün bu gelişmeler ışığında, ülkeyi savaş ve şiddet sarmalından çıkarmak için, Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını sağlayarak, müzakereleri derhal başlatmak üzere bütün demokrasi güçlerini barış ve demokratik siyaset yolunda seferber olmaya çağırıyoruz" dedi.
HDP, DBP, HDK ve DTK eşbaşkanları ve İmralı müzakere heyetinin konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklama, şöyle:
"Türkiye, Tayyip Erdoğan'ın özel örgütünce yönetilen bir darbe ile karşı karşıyadır. Müstafi hükümet Erdoğan tarafından bir 'ara rejim' ve savaş kabinesine dönüştürülmüştür. 7 Haziran itibarıyla halk tarafından görevden uzaklaştırılan AKP hükümeti, yönetme ehliyetine dahi sahip değilken ülkeyi içeride ve dışarıda savaşın eşiğine getirmiştir.
Savaşa giden yol, bu özel örgütün düzenlediği, Adana, Mersin, Diyarbakır, Ardahan ve en son olarak Suruç'taki katliamlarla açılmış, Erdoğan'ın başkanlık rejimi hayalleri önünde engel olarak gördüğü başta Kürt halkı olmak üzere yakın tarihimizin en büyük demokrasi, barış ve emek bloku hedef alınmıştır. IŞİD Suruç'ta yaptığı gibi, demokrasi güçlerini hedef alarak katlederken AKP darbe yönetimi de IŞİD ile ittifakını siyasi soykırım operasyonlarıyla sürdürmektedir. AKP hükümeti, Suruç katliamından birinci dereceden sorumlu olduğu halde katliamı demokrasi güçlerine yönelik saldırıların gerekçesi haline getirmiş, yüzlerce tutuklamayla devam eden operasyon ve infazlarla IŞİD'e karşı aktif mücadele yürüten kesimler hedef alınmıştır.
Toplantı ve gösteri yasakları, basın ve sosyal medya üzerindeki sansür ve benzeri uygulamalar darbenin halkın muhalefetini önlemek üzere aldığı tedbirler arasındadır. Erdoğan ve özel örgütü, tek parti iktidarının sona ermesiyle yolsuzluk ve cinayetlerinin hesabını vermek zorunda olduklarının bilincindedirler. Sırf iktidarı sürdürmek ve pekiştirmek için sonunda kurtarıcı rolü oynamayı umdukları bir güvenlik krizini binlerce gencimizin yaşamları pahasına kasten yaratmaktadırlar. Kürt siyasal hareketine karşı açılan savaşın anlamı budur. Bu ara rejim kabinesinin saldırıları karşısında başta, TBMM olmak üzere, siyasetin ve yaşamın her alanında geliştirilen darbe ve savaş politikalarına karşı barış ve demokrasi mücadelesini yükseltme kararlılığındayız. Katliamların, savaşın ve soygunların sorumluların adil ve tarafsız bir yargı önüne çıkarılmasını sağlayacağız. Müstafi Başbakan Davutoğlu'nun yapmamızı istediği tercihi yaptığımızı bildiriyoruz: 'Size savaş yaptırmayacağız'. Bütün bu gelişmeler ışığında, ülkeyi savaş ve şiddet sarmalından çıkarmak için, Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını sağlayarak, müzakereleri derhal başlatmak üzere bütün demokrasi güçlerini barış ve demokratik siyaset yolunda seferber olmaya çağırıyoruz"
...........................................................................................
HDP'den operasyon açıklaması!
HDP'den operasyon açıklaması "Konuşarak ve müzakere ile çözülemeyecek hiçbir sorunumuz yoktur." dedi.
ANKARA (ANKA) – HDP Merkez Yürütme Kurulu, “Askeri saldırılar ve bombalamalar, siyasal gözaltı operasyonları ve baskılar bir an önce durdurulmalıdır. Konuşarak ve müzakere ile çözülemeyecek hiçbir sorunumuz yoktur” açıklaması yaptı.
Halkların Demokrasi Partisi Merkez Yürütme Kurulu son günlerde yaşanan terör saldırıları, operasyonlar ve yapılması gerekenlere ilişkin görüşlerini yazılı açıklamayla duyurdu. 24 Temmuz itibariyle Türkiye’nin sonu belirsiz bir sürece itildiği belirtilen açıklamada, AK Parti hükümetinin, devlet kurumları ve ordunun, çözüm ve barış sürecini ve fiili ateşkesi sona erdiren adımlar attığı belirtildi.
Mesajda, HDP ve bileşenlerini kapsayan siyasal gözaltılar, Kuzey Irak'a yönelik ağır bombardıman, İstanbul’da düzenlenmek istenen “Büyük Barış Mitingi”nin yasaklanması, çeşitli basın ve iletişim kuruluşlarına yönelik engellemeler, Eğitim Sen başta olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşlarına yapılan polis baskınlarının, önümüzdeki günlerin Türkiye toplumu açısından son derece sıkıntılı geçeceğinin göstergeleri olduğu belirtildi.
24 Temmuz itibariyle Cumhurbaşkanı ve Ak Parti’nin, bir erken seçime kadar ülke yönetimini güvenlik politikaları üzerinden, ordu ve emniyet aracılığıyla yürütme anlayışını devreye koydukları iddia edilen açıklamada şunlara yer verildi: “Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin son yıllardaki Türkiye-Ortadoğu politikaları, toplumdaki barış, çözüm ve huzur beklentilerine vurulmuş çok ağır darbeler yaratmıştır. Girilen yol, çözüme ve barışa yönelme imkânlarını kesinlikle tahrip edecek, ağır bir toplumsal maliyet yaratacaktır. Bir kez daha ve güçlü bir biçimde, Türkiye’nin barışa ve çözüme ihtiyacı olduğunu vurguluyoruz. Şiddet sarmalının büyütülmesi ve sürdürülmesi hiç bir taraf ve toplumun hiçbir kesimi için kalıcı, demokratik ve eşitlikçi bir çözümün yaratılmasına hizmet etmeyecektir. Türkiye toplumunun geleceği, MİT’in koordinasyonunda, Emniyet’in içte, ordunun da dışta sürdüreceği operasyonlara teslim edilemez.”
HDP, Erdoğan ve AK Parti'nin koalisyon kurulmasını imkansızlaştırarak, seçim yenileninceye kadar tek başına iktidarda kalma planının olduğunu iddia etti bunun da ülkeyi felakete sürükleyeceğini öne sürdü.
“İktidar için ülkeyi yakma planı olduğunu” iddia eden HDP, “Erdoğan-Ak Parti iktidarının, Kürt halkına yönelik mücadeleyi, IŞİD’le mücadelenin içine sokması asla kabul edilemez” dedi. Bombalamaların, siyasal gözaltı operasyonları ve baskıların bir an önce durdurulması gerektiğini kaydeden HDP MYK konuşarak ve müzakere ile çözülemeyecek sorunun bulunmadığını bildirdi. Türkiye demokrasi ve barış güçlerine, vicdan ve sorumluluk sahibi tüm yurttaşlara bir kez daha çağrı yapılan açıklamaya şu sözlerle son verildi: “Bugün susma ve bekleme günü değildir. İzledikleri politikalarla Türkiye’yi adım adım büyük bir çatışmanın içerisine sürükleyen Cumhurbaşkanı ve AKP’nin yaklaşımlarını kaygı ve endişe içinde izlemekle yetinemeyiz. Gelin hep birlikte barış, çözüm, adalet, demokrasi ve müzakere mücadelesini güçlendirelim. Kaybedilen her dakika atılacak adımların biraz daha zorlaşmasına yol açacaktır.”
ANKARA (DHA) - HDP, DBP, HDK ve DTK eşbaşkanları ve İmralı müzakere heyeti, son siyasal gelişmeler ve alınacak tutum konusunda olağanüstü bir araya geldiklerini belirterek bir basın açıklaması yayımladı.
Yaptıkları değerlendirme sonrası yazılı olarak açıklama yapan HDP, mevcut hükümetin savaş kabinesine dönüştürüldüğünü savunarak "Müstafi Başbakan Davutoğlu'nun yapmamızı istediği tercihi yaptığımızı bildiriyoruz: 'Size savaş yaptırmayacağız'. Bütün bu gelişmeler ışığında, ülkeyi savaş ve şiddet sarmalından çıkarmak için, Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını sağlayarak, müzakereleri derhal başlatmak üzere bütün demokrasi güçlerini barış ve demokratik siyaset yolunda seferber olmaya çağırıyoruz" dedi.
HDP, DBP, HDK ve DTK eşbaşkanları ve İmralı müzakere heyetinin konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklama, şöyle:
"Türkiye, Tayyip Erdoğan'ın özel örgütünce yönetilen bir darbe ile karşı karşıyadır. Müstafi hükümet Erdoğan tarafından bir 'ara rejim' ve savaş kabinesine dönüştürülmüştür. 7 Haziran itibarıyla halk tarafından görevden uzaklaştırılan AKP hükümeti, yönetme ehliyetine dahi sahip değilken ülkeyi içeride ve dışarıda savaşın eşiğine getirmiştir.
Savaşa giden yol, bu özel örgütün düzenlediği, Adana, Mersin, Diyarbakır, Ardahan ve en son olarak Suruç'taki katliamlarla açılmış, Erdoğan'ın başkanlık rejimi hayalleri önünde engel olarak gördüğü başta Kürt halkı olmak üzere yakın tarihimizin en büyük demokrasi, barış ve emek bloku hedef alınmıştır. IŞİD Suruç'ta yaptığı gibi, demokrasi güçlerini hedef alarak katlederken AKP darbe yönetimi de IŞİD ile ittifakını siyasi soykırım operasyonlarıyla sürdürmektedir. AKP hükümeti, Suruç katliamından birinci dereceden sorumlu olduğu halde katliamı demokrasi güçlerine yönelik saldırıların gerekçesi haline getirmiş, yüzlerce tutuklamayla devam eden operasyon ve infazlarla IŞİD'e karşı aktif mücadele yürüten kesimler hedef alınmıştır.
Toplantı ve gösteri yasakları, basın ve sosyal medya üzerindeki sansür ve benzeri uygulamalar darbenin halkın muhalefetini önlemek üzere aldığı tedbirler arasındadır. Erdoğan ve özel örgütü, tek parti iktidarının sona ermesiyle yolsuzluk ve cinayetlerinin hesabını vermek zorunda olduklarının bilincindedirler. Sırf iktidarı sürdürmek ve pekiştirmek için sonunda kurtarıcı rolü oynamayı umdukları bir güvenlik krizini binlerce gencimizin yaşamları pahasına kasten yaratmaktadırlar. Kürt siyasal hareketine karşı açılan savaşın anlamı budur. Bu ara rejim kabinesinin saldırıları karşısında başta, TBMM olmak üzere, siyasetin ve yaşamın her alanında geliştirilen darbe ve savaş politikalarına karşı barış ve demokrasi mücadelesini yükseltme kararlılığındayız. Katliamların, savaşın ve soygunların sorumluların adil ve tarafsız bir yargı önüne çıkarılmasını sağlayacağız. Müstafi Başbakan Davutoğlu'nun yapmamızı istediği tercihi yaptığımızı bildiriyoruz: 'Size savaş yaptırmayacağız'. Bütün bu gelişmeler ışığında, ülkeyi savaş ve şiddet sarmalından çıkarmak için, Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını sağlayarak, müzakereleri derhal başlatmak üzere bütün demokrasi güçlerini barış ve demokratik siyaset yolunda seferber olmaya çağırıyoruz"
...........................................................................................
HDP'den operasyon açıklaması!
HDP'den operasyon açıklaması "Konuşarak ve müzakere ile çözülemeyecek hiçbir sorunumuz yoktur." dedi.
ANKARA (ANKA) – HDP Merkez Yürütme Kurulu, “Askeri saldırılar ve bombalamalar, siyasal gözaltı operasyonları ve baskılar bir an önce durdurulmalıdır. Konuşarak ve müzakere ile çözülemeyecek hiçbir sorunumuz yoktur” açıklaması yaptı.
Halkların Demokrasi Partisi Merkez Yürütme Kurulu son günlerde yaşanan terör saldırıları, operasyonlar ve yapılması gerekenlere ilişkin görüşlerini yazılı açıklamayla duyurdu. 24 Temmuz itibariyle Türkiye’nin sonu belirsiz bir sürece itildiği belirtilen açıklamada, AK Parti hükümetinin, devlet kurumları ve ordunun, çözüm ve barış sürecini ve fiili ateşkesi sona erdiren adımlar attığı belirtildi.
Mesajda, HDP ve bileşenlerini kapsayan siyasal gözaltılar, Kuzey Irak'a yönelik ağır bombardıman, İstanbul’da düzenlenmek istenen “Büyük Barış Mitingi”nin yasaklanması, çeşitli basın ve iletişim kuruluşlarına yönelik engellemeler, Eğitim Sen başta olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşlarına yapılan polis baskınlarının, önümüzdeki günlerin Türkiye toplumu açısından son derece sıkıntılı geçeceğinin göstergeleri olduğu belirtildi.
24 Temmuz itibariyle Cumhurbaşkanı ve Ak Parti’nin, bir erken seçime kadar ülke yönetimini güvenlik politikaları üzerinden, ordu ve emniyet aracılığıyla yürütme anlayışını devreye koydukları iddia edilen açıklamada şunlara yer verildi: “Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin son yıllardaki Türkiye-Ortadoğu politikaları, toplumdaki barış, çözüm ve huzur beklentilerine vurulmuş çok ağır darbeler yaratmıştır. Girilen yol, çözüme ve barışa yönelme imkânlarını kesinlikle tahrip edecek, ağır bir toplumsal maliyet yaratacaktır. Bir kez daha ve güçlü bir biçimde, Türkiye’nin barışa ve çözüme ihtiyacı olduğunu vurguluyoruz. Şiddet sarmalının büyütülmesi ve sürdürülmesi hiç bir taraf ve toplumun hiçbir kesimi için kalıcı, demokratik ve eşitlikçi bir çözümün yaratılmasına hizmet etmeyecektir. Türkiye toplumunun geleceği, MİT’in koordinasyonunda, Emniyet’in içte, ordunun da dışta sürdüreceği operasyonlara teslim edilemez.”
HDP, Erdoğan ve AK Parti'nin koalisyon kurulmasını imkansızlaştırarak, seçim yenileninceye kadar tek başına iktidarda kalma planının olduğunu iddia etti bunun da ülkeyi felakete sürükleyeceğini öne sürdü.
“İktidar için ülkeyi yakma planı olduğunu” iddia eden HDP, “Erdoğan-Ak Parti iktidarının, Kürt halkına yönelik mücadeleyi, IŞİD’le mücadelenin içine sokması asla kabul edilemez” dedi. Bombalamaların, siyasal gözaltı operasyonları ve baskıların bir an önce durdurulması gerektiğini kaydeden HDP MYK konuşarak ve müzakere ile çözülemeyecek sorunun bulunmadığını bildirdi. Türkiye demokrasi ve barış güçlerine, vicdan ve sorumluluk sahibi tüm yurttaşlara bir kez daha çağrı yapılan açıklamaya şu sözlerle son verildi: “Bugün susma ve bekleme günü değildir. İzledikleri politikalarla Türkiye’yi adım adım büyük bir çatışmanın içerisine sürükleyen Cumhurbaşkanı ve AKP’nin yaklaşımlarını kaygı ve endişe içinde izlemekle yetinemeyiz. Gelin hep birlikte barış, çözüm, adalet, demokrasi ve müzakere mücadelesini güçlendirelim. Kaybedilen her dakika atılacak adımların biraz daha zorlaşmasına yol açacaktır.”