Hayal kurma dersleri (Yönetimden)

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde faust tarafından oluşturulan Hayal kurma dersleri (Yönetimden) başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,466 kez görüntülenmiş, 18 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Hayal kurma dersleri (Yönetimden)
Konbuyu başlatan faust
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan SenexIratus
F

faust

Ziyaretçi
Çocuklara farklı düşünceler üretmeyi öğretmek amacıyla ilköğretim müfredatına konulan 'oku, düşün, paylaş' dersi, yeni neslin hayal kurmayı bilmediğini gösteriyor..

(Kaynak: )



Böyle bir uygulama türkiye için sağlıklı olabilirmi yoksa sadece akp zihniyeti için mi sağlıklı olabilir,bu konuda düşünceleriniz nelerdir?
 

kalliope

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
727
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Ynt: Hayal kurma dersleri (Yönetimden)

Bu uygulama, sorunun altını bir kez daha çizmekten öteye gitmez. Çocukların hayal dünyasını geliştirebilmek için kendilerini keşfedecekleri, yenileyecekleri, düşünüp üretebilecekleri ortamların arttırılması gerekiyor. Bunun en kolay ve yerinde uygulanabileceği mekanların başında okullar gelir. Çocuklar okullarda hangi sosyo-ekonomik düzeyde olursa olsun bu ortamlardan faydalanabilirler. Ne yazık ki yarış atı gibi görülen çocukların bütün yaşamı sınavlara endeksli. Bırakın okullarda kültür-sanat mekanlarını, eğitim programlarında ki eksik ve yetersiz uygulamalar nedeniyle çocuklarımız hayallerinden çok daha fazla uzaklaşıyor. Örneğin ilköğretim okullarında görsel sanatlar ve müzik dersi tek saat (40 dakika)... Bu sürede bir çocuğun diyelim ki görsel sanatlar dersinde yapacağı çalışmayı gerçekten hayal edip, uygulamaya geçirip, tamamlaması mümkün mü?... Uygulama süresi haftalara yayıldığında kopukluklar oluyor... Evde baskı var; "uğraşma böyle şeylerle, S.B.S'yi düşün"... Dersaneler, etüd merkezleri neredeyse okulun üstünde görülüyor... Çocukların rahatlayıp, nefes almaya zamanları yok ki...
"Doktor, mühendis ol, şunu ol...bunu ol..." Olmak istediği mesleğin hayali bile ebeveynleri tarafından belirlenmiş bir çocuk nasıl hayal kurabilir...
Göz boyamak için yeni eğitim programına eklenen uygulamaların hayata tam anlamıyla geçirilemeyeceğini biliyorlar aslında... 50-60 kişilik sınıflarda, ikili eğitimle (sabahçı-öğleci), alt yapısı uygun olmayan okullarla, çocuklarının yerine hayal kurmaktan vazgeçmeyen ebeveynlerle, sanatı ve bilimi dışlayan zihniyetle nereye kadar aydınlık yarınların düşünü kurabiliriz?...
 
F

faust

Ziyaretçi
Ynt: Hayal kurma dersleri (Yönetimden)

Böyle bir uygulama insanları köreltmek,erken yaşta hayata atılmaktan (makinalaşmadan)başka hiç bir şeye yarar sağlamaz (Akp için oy),geleceğimiz akp elinde kutuplaşıyor,iyi görünen bazı şeylerin alt tarafını göremiyoruz yada görmek istemiyoruz,belkide gerçekten köreldik!
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: Hayal kurma dersleri (Yönetimden)

Önce kitaplar yakıldı. Suçlu bulunmuştu. Kitaplar. Yakılmalıydılar, ki dillerin, dinlerin ve kültürlerin kesintisiz tarihsel süreçlerinde var olan diyalogları kopsun, parçalansın diye...Çocukların düş dünyaları ne kadar gelişkin olursa sözcük dağarcıkları da o kadar fazlalaşacak ve her olguyu sorgulayarak benimseyeceklerdi/red edeceklerdi. Düşünen-tartışan-hoş/görülü bireyler kandırılamayacaklardı. Kültür bir yönü ile doğaya yabancılaşma iken diğer yönden ona dönmeyi öğretecekti. Önce şiddetin, güvensizliğin ve kimsesizliğin simgesine dönüştürülen sokaklara en çok korunması gereken yaştaki çocuklar terk-edilmeyeceklerdi. Suçlu bulunmuştu; kitaplar....
 

chimera

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2008
Mesajlar
463
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
56
Ynt: Hayal kurma dersleri (Yönetimden)

'oku,düşün,paylaş' projesi gibi 2006 yılında da 'hayal kurmak serbest' projesi kapsamında cezaevlerinde bir uygulama vardı.Hayal kurmanın beyin ve zihin aktivasyonundaki önemi ,hızlı öğrenme yetisi ve yaratıcılığı arttırmadaki yeri bilimsel olarakda bilinen bir gerçektir.
''Hayal gücü bilgi gücünden önemlidir.'' Albert Einstein
''En fazla iş başaranlar en çok hayal kuranlar olabilir'' Stephan Leacock
Bu anlamda bu tür projeleri başlangıç aşamasında ,uygulama amacı anlamında neye hizmet edeceği ve kim tarafından uygulandığını değerlendirmekden ziyade projenin bilimselliği ve uygulamadaki gelişimini gözlemleyerek bunları tartışmak ve değerlendirmek daha doğru bir yaklaşım olur diye düşünüyorum.Değerlendirme ve eleştirilerde tek başına tümden gelim yada tüme varım yeterli değildir.
 
F

faust

Ziyaretçi
Ynt: Hayal kurma dersleri (Yönetimden)

Çocuklar zaten bulunduğu konum içerisinde bir hayal dünyasında değillermidir,ebevenyler etkisinde yaşama adapte olmaları sağlanır,bunun üzerine bir hayal kurma metodu yada uygulaması,çok yanlış yerlere götürebilir,uygulamaya şiddetle karşı çıkıyorum.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: Hayal kurma dersleri (Yönetimden)

Çocukların hayal dünyalarına yapılan her türlü müdahalenin yanlış olduğu konusunda Sayın Diyalektist_İsmail'e aynen katılıyorum. Özgür bireyler yetiştirmek istiyorsak onların önünü açmak dışında yapacağımız tüm müdahaleler özgür düşüncelerinin krılmasına neden olacaktır.
 

chimera

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2008
Mesajlar
463
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
56
Ynt: Hayal kurma dersleri (Yönetimden)

Metod ve müdahale olarak nitelendirmenizin alt yapısını projenin amaçlarında ve açıklamalarınızda göremedim.Proje ile ilgili
-Zaten biz çocuklara 'Hayalin nedir?' değil, 'Ne olmak istiyorsun?' diye soruyoruz. Ne eğitim sistemimiz ne de ailelerimizin yapısı çocuklarımızı hayal kurmaya yöneltmiyor. Biz bu kalıpları kırmaya çalışıyoruz," diyor.
-Hayal kurmak ve bu hayallerini gerçekleştirecek projeler yapabilmek özgüveni geliştirir."
-Geleceğin liderlerini ortaya çıkarmak ve sorgulayıcı olmayı, farklı düşünceler üretmeyi ve bu farklılıklar ile yaşamayı öğretmek amacı ile müfredata konulan "Oku, düşün, paylaş" dersi,
gibi sunum ve tesbitleri değerlendirdiğimde amaçsal olarak eleştireceğim bir nokta olmadığı gibi,özgür bireylerin yetişmesinde yeterli olmasada olumlu bir adım olarak görüyorum.
Eğitim sistemi ve ebeveynler etkisinde ne kadar yaşama adapte olabildikleri,yada ne kadar özgür düşündükleri ortadadır.Özgür düşünme yetisinin sistemsel olarak engellendiği bir toplumda(kalliope arkadaşımız bu sistemi güzel özetlemiş),hangi özgür düşünce böyle bir müdahale ile kırılırki?
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: Hayal kurma dersleri (Yönetimden)

çocuklar neden okula gitmekte isteksiz?
neden kar-tatili vb. tatilleri özlüyor?
neden okumak - geniş anlamda - ona yük geliyor?
neden geleceğini göremiyor?
neden korkuyor?
çocukların düşüncelerini geliştirmeleri ve düş-dünyalarını zenginleştirmelerini sağlamanın yolu onlara hayal kurmasını öğretmekle mi mümkün olacak? yoksa her olguyu enine-boyuna tartışarak öğrenmeleri için olanak sağlanmakla mı olacak? Tarihsel bellek ile doğan bireyin düş-dünyası zaten zengindir. Düşünceden korkan/kitaplardan korkan bireylere neyin hayalini kurması öğretilecek?
suçlu bulunmuştu; kitaplar...
suçlu bulunmuştu;öğreti dışında okumak...
suçlu bulunmuştu;kendince hayal kurmak...

katılmıyorum
 

chimera

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2008
Mesajlar
463
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
56
Ynt: Hayal kurma dersleri (Yönetimden)

nejdet ' Alıntı:
çocuklar neden okula gitmekte isteksiz?
neden kar-tatili vb. tatilleri özlüyor?
neden okumak - geniş anlamda - ona yük geliyor?
neden geleceğini göremiyor?
neden korkuyor?
çocukların düşüncelerini geliştirmeleri ve düş-dünyalarını zenginleştirmelerini sağlamanın yolu onlara hayal kurmasını öğretmekle mi mümkün olacak? yoksa her olguyu enine-boyuna tartışarak öğrenmeleri için olanak sağlanmakla mı olacak? Tarihsel bellek ile doğan bireyin düş-dünyası zaten zengindir. Düşünceden korkan/kitaplardan korkan bireylere neyin hayalini kurması öğretilecek?
suçlu bulunmuştu; kitaplar...
suçlu bulunmuştu;öğreti dışında okumak...
suçlu bulunmuştu;kendince hayal kurmak...

katılmıyorum

Benim ise sisteme yukarıdaki eleştirilerinize katıldığım,aşağıdaki açıklamalarımda gayet net.Katılmadığınız kısım olan çocukların yetişmesinde hayal gücünün gelişmesinin önemi anladığım kadarıyla,bu konuda bende size katılmıyorum.Teşekkürler..
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Ynt: Hayal kurma dersleri (Yönetimden)

aynı eleştirileri farklı açılardan yapıyoruz; ben de sizin eleştirilerinize ve önerilerinize katılıyorum aslında; Özgür bireyler için çabalıyoruz...sevgi ve saygılarımla
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Ynt: Hayal kurma dersleri (Yönetimden)

Hayal kurmadan yaşanılan bir hayat düşünülemez gibi geliyor bana.İnsanlar her nekadar inkar ederlerse etsinler hayal kurmadıklarını,hiç farklı şeyler düşünmediklerini söyleyemezler.
Ama şuda bir gerçekki insanlar hayal kurmaktan uzaklaştırılıyorlar.İnsanlar bir soru karşısında düşünmek,hayalde betimlemek yerine doğrudan cevabı bulmak için bir bilgi birikimine yöneliyor,elbette bu bilğiye yönelmenin bunu doğru kaynaktan öğrenmenin bir sıkıncası yok.Sakıncalı olan bu işi düşünmeden sörekli kısa yol arama isteğidir.Doğruyu,önce kendi bilgilerimizle sınamalı ve en son olarakta doğru sayılan bilgiye ulaşmalıyız diye düşünüyorum.Elbetteki burada teknoloji ye yüklendiğim anlaşılıyordur sanırım,teknoloji doğru kullanılmadığında düşünmeyi kendi doğrularını bulmayı zora sokuyor.
 

Fairy

Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Nis 2009
Mesajlar
111
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2023
Ynt: Hayal kurma dersleri (Yönetimden)

Günümüz ebevynleri çocukları yetiştirme konusunda daha sağlıklı hareket ediyorlar eskiye göre hayal kurmak içsel birşeydir yöneltmek bi nebze yararlı olabilir fakat bence bu tür diretmeler eğitimler kavramlar bireyleri sınırlamakla kalır..Hayal edebilicekleri kurgulayacakları kavramlarda cömert davranmaktan alıkoyar ve korkutur..
 

fsm1453

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
5 Haz 2009
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2023
Ynt: Hayal kurma dersleri (Yönetimden)

Acaba apartmanlarda neredeyse hiç dışarı çıkamadan dünyayı sadece camdan, balkondan ve televizyondan gördüğü kadarıyla bilerek büyüyen bireylerden ne kadar hayal gücü beklemeliyiz. farklı hayallr kurmak için önce farklı hayatlar görmek gerekmezmi. Sanki kendi memleketinde insanlar açlıktan ölüyormuş gibi 3 tane büyük şehre koşup giden ve oralarda çocuklarını apartman dairelerinde TV ve bilgisayara mahkum eden aileler çocuklarının hayal güclerine ne kadar katkı sağlıyorlardır...
 
K

kuzeys

Ziyaretçi
çocukların hayal kurması bence hiç önemli değil çünkü onların önünde çok daha büyük bir sorun var. Yetişkinler; bir çocuğun doğası gereği kuralları yasaları ve sınırları yoktur. Onlar çitlerin tellerin ayrımların yabancılkaşmanın olmadığı bir ortamda yaşarlar ve bu yüzden saf ve masumdurlar.Çocuklar belirli bir yaşa kadar genel itibari ile hep serbest bırakılır ve sonra o süreç gelince sus bakim kızım ağzına biber çalarım- ağlarsan çingenelere vereceğim derken o yavrucağız bir gün parkta elma şekerini yere attığı için yada başka çocuklara verdiği için azar işitmektedir..

efendim bence kimse kimseyi kandırmazsın çocukların önündeki en büyük engell biz yetişkinleriz bu anlamda yetişkinlerin hayal dünyalarını açacak uğraşlar içerisinde bulunmalıyız. Mesela devlet tiyatrolarında neden senelerce bıkmadan son 10 senenin oyunlarını oynalarar yeni oyunlar yazamıyorlarmı diye sorup haldun tanerin önünde topluca işime eylemi filan yapmalıyız. İşte biz bunu yaparsak çocuklarımızın dünyasını, özgürlüğünü hatta hayal gücünü düşünün.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
eski bir binanın rölövesini alacaktık. bunu için de avlu cephesinin krokisini çizmeye başladım. aradan yarım saat geçti,,, arkamda tıkırtılar duymaya başladım. herhalde mahallenin çocukları toplanmaya başladı dedim, umursamamaya çalıştım... on dakika sonra bak bak baaak..." sesleri gelmeye başladı... allah allah deyip arkama baktım,,,
ne göreyim 10-15 tavuk beni seyrediyorlar!!! sıraya dizilmişler öylece krokiye bakıyorlar, korkmuyorlar... elimi kaldırıp kış dedim elime bakmaya başladılar... çiftlik tavukları koca koca... çocuklardan beter çıktılar, nereye kaçsam peşime geliyorlar,, kağıtları falan yemeye çalışıyorlar... aynı adam gibi suratıma bakıyorlar bir de... kovalıyorum kaçamıyorlar bile,,, gene toplanıp başıma dikiliyorlar... neyse ki evin sahibi gelip kümese soktu hepsini. inanamazsınız sanki tutuklular gibi hapislerine girdiler itiraz etmeden. tavukların bakışları gözümün önünden gitmiyor,,, yemin ederim insan gibi bakıyorlardı...!
 

SenexIratus

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Kas 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
77
Yonetimler caglar boyunca vatandaslarini duzen ugruna baski altinda tutmaya calismislardir. Buna karsilik teoride insanlar dusuncelerinde ozgur gozukmektedir. Fakat pratikte bu turden ozgurluklerin de onune gecilmeye calisilmistir. Basin-yayin organlari, cesitli sanat eserleri, kitaplar, vs uzerinden yonetimler kendi propagandalarini yapmaya, tek tiplestirme calismalarina devam ederler.


Bizim yonetimlerin bu turden girisimlerini normal karsilamamiz gerekir, ayni zamanda yonetimlerin de insanin cok komplike bir canli oldugunu ve bireylerin dusunce dunyalarina asla disaridan hakim olunamayacaginin farkinda olmalari ve aykiriliklari susturma yoluna gitmek yerine hosgoru ile karsilamalari gerekir.


Unutulmamali ki en gucsuz canli bile koseye sikistirildiginda yani kacacak yeri kalmadiginda, savasir. Dolayisiyla yonetimler insanlara kendilerini ifade edebilecekleri acik alanlar vermeli, kendilerini ozgur hissetmelerini saglamali. Amerika buna iyi bir ornektir, hem devlet olarak en guclu kontrol mekanizmasina sahip ulkedir hem de vatandasina kendini ozgur hissettirmeyi basarabilmektedir.


Gercek anlamda ozgur olamayacagimizi hepimiz bilsek de bunun surekli yuzumuze vurulmasi (telefon dinlemeleri, basin yayin organlarindaki beyin yikama calismalari, turkiyenin en ucra koselerinin bile mobese kameralariyla donatilmasi ve diger cesitli baski araclari gibi) tansiyonlarin yukselmesine sebep olur. Ornegin;


Ingilterede bir adam evinden isine 15 dk.lik yurume mesafesinde 600 adet kamera tespit etmis. Ama sadece bununla sinirli degil. Bu adam ofisindeki hucresinde de patronu tarafindan surekli izlenmekte. Telefonu herkesinki gibi devlet tarafindan dinlenmekte ve yine cep telefonu sayesinde dunya uzerinde nerede olursa olsun telefonu kapali bile olsa konumu devletce bilinmekte. Kullandigi internetteki veri akislari surekli kayit altinda, girdigi tum siteler devletce bilinmekte. Kredi kartlari sayesinde tum harcamalari yine devletce bilinmekte. Oyle bir penetrate durumu var ki kacacak yerimiz yok. Dunya uzerinde olup biten hersey "sistem"in bilgisi dahilinde gerceklesmekte.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
SenexIratus desenize devlet tanrıyı oynuyor. hal bu olunca söylediğiniz şeyler olması gerekenler oluyor, sisteme uygun çocuklar-insanlar-hayvanlar... değişen çok bişey yok aslında eskiden doğanın sistemi vardı allah görürdü herşeyi, şimdi devletin sistemi var ve yönetim görüyor her şeyi... artık çiftliklerde sadece hayvanları değil insanları da yetiştirmeye başladılar,,,
peki nereye varacak bunun sonu? büyük bir isyan mı,,, yoksa? belki de iyi olur... :)
 

SenexIratus

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Kas 2009
Mesajlar
138
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
77
Monetary System caginda, tum bireyler FEDe dogustan borcludur. Bu yuzden bireyler borclarini odemek icin sistemin carkinda kendine bir yer edinerek hayati boyunca calisir. Calisamazsa carkin disinda kalir ve insanligi elinden alinir, beserlestirilir. Bu beserlesme surecinin sonu da genellikle olumdur.


Amerikanin bu Monetary Systeminin kolelestirme sureci, aslinda Antik Yunanda M.O.6-7.yy. doneminin gunumuze uyarlanmis bir taklididir. O donem Atina yasasina gore: "herhangi bir vatandas birinden borc alip da o borcu odeyemezse, borclandigi kisinin kolesi olmasi gerekir." Bu donemde ekonomik canlanma olmakla birlikte borcluluk da hatsafhadir. Vatandaslarin onemli bir kesimi kole durumuna gelir. Tarlalar elden gider, ayaklanmalar baslar artik sorunun cozulmesi gerekir. Solon bu ortamda hakem ilan edilir ve su kanunlari getirir:
-mulkiyete sinir (kapitalizm icinde yururluge konmasi mumkun degil, kendiyle celisir)
-vergilerin adaletli sekilde konmasi(bu sistemde bu da mumkun degil)
-borclarin silinmesi


Evet FEDin cok eski baskanlarindan biri, tum dunyanin FEDe olan borcunu silmek anlamina gelen bir girisimde bulunmus fakat ne tesaduf ki bu kisinin baskanligi cok kisa surmus, yerine baskasi gelmis ve cikardigi duzenleme iptal edilmis. Yani artik bu duzeni sistemin en tepesinde olsaniz bile degistiremiyorsunuz. Bununla birlikte sistem, siradan insanlara(sistemin diliyle kolelere) bir miktar para, bir miktar cinsellik, bir miktar da hobi vererek onlari uyutmakta ve ayaklanma turunden olusumlarin onune gecmektedir. Buna bagli olarak gelisen diger bir ayaklanmama sebebi ise insanlarin bu sistemin icine dogmalari ve onu icsellestirmeleridir. Yani insanlar bu sisteme bir alternatif dusunemedikleri icin, zorunlu olarak bir kabullenis soz konusu.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst