Filozoflar, camlara çarpan sinekler gibidir

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe kategorisinde ironi tarafından oluşturulan Filozoflar, camlara çarpan sinekler gibidir başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,054 kez görüntülenmiş, 17 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe
Konu Başlığı Filozoflar, camlara çarpan sinekler gibidir
Konbuyu başlatan ironi
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

ironi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2012
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Merhaba günlük:))

Bugün 01.11.2011

Sabah hemşirelik sınıfına dersim var. Elimde Özdemir Asaf’ın ‘’Çiçek Senfonisi’’…

Bir şiir yazdırmak istiyorum. Kitabı gelişigüzel karıştırıyorum. Bunu ne zaman aldığımı merak edip ilk sayfaya bakıyorum: 11.01.2009…

Öğrencilerle de paylaşıyorum bu tarihsel benzerliği.

Kitapta, aşağıya aldığım şiir dikkatimi çekiyor:

TABLO

Kedi kadının yanındaydı,
Kadın gecenin yanındaydı.

Kedi gitti geceye değdi,
Karardı,
Döndü kadına değdi.

Bir kadın portresi belirdi;
Elinde siyah bir gül vardı,
Kucağında kırmızı bir kedi.

Şiiri seçmemin asıl sebebi; son bölümdü… Siyah gül-kırmızı kedi ikilisi…

Ama bir öğrenci, ilk bölümdeki altı çizili mısraya dikkatimi çekiyor.

Gece, bir zaman birimidir. Karadır. Dış dünyanın, tabiatın, gerçeğin rengidir. Kadın, o zaman diliminin içinde değil, kenarında, evin içinde; daha doğrusu bir tabloda bulunmaktadır.

Ahmet Hamdi Tanpınar’da da aynı imaja rastlamak mümkün:

Ne içindeyim zamanın,

Ne de büsbütün dışında;

Yekpare, geniş bir anın

Parçalanmaz akışında.

Burada şairin bizzat kendisi o tablonun, daha doğrusu rüyanın içindedir. Rüya, zamanın olmadığı; ama yine de bu dünyaya ait bir evrendir.

Bedeninizi zamandan kurtaramazsınız. O, bu dünyada mahpustur. Ruhumuz ise, bu konuda daha şanslıdır. Çünkü sadece bu dünyaya bağlı değildir. Her gece, yataktan çıkar gibi, bedenimizden çıkar ve başka boyutlarda gezintiye çıkar ruh.

‘’İnsanoğlu mutluluğu bulduğunda zaman olmayacak; çünkü zamana ihtiyaç görülmeyecek… Zaman bir cisim değil, düşüncedir. Zihinlerden silinecektir.’’(Dostoyevski - Ecinniler)

Dostoyevski, yazarlığının ötesinde, muhteşem bir filozoftur. Ecinniler’den aldığım bu alıntıda, zaman kavramının olmadığı bir dünya tasvirinden çok; o dünyanın kendisini seriyor önümüze. Mutluluk da o dünyadadır.

George Orwell'ın 1984'ünün insanları, karanlık bir dünyada yaşamaktadırlar. Dünya, savaş halindedir. Oradan aldığım ve çok sevdiğim bir alıntı var; ama önce İngilizcesini yazmaya çalışacağım:

''We will meet where there isn't the darkness.''(Yanlışlarımı düzeltin lütfen)

''Karanlığın olmadığı yerde buluşacağız.''

Karanlık, zamana; dolayısıyla da bu evrene ait bir varlıktır. Kahramanlarımız, mutluluğu, zamanın olmadığı ahir dünyada bulacaklardır.



İŞİM ACELE
Gökte zamansızlık hangi noktada?
Elindeyse yıldız yıldız hecele!
Hüküm yazılıyken kara tahtada
İnsan yine çare arar ecele.

Necip Fazıl’da da aynı sonuca ulaşıyoruz:

zamansızlık=mutluluk

Bu dünyanın sahte mutlulukları, üstada da yetmemektedir. Ölümsüzlük, bu sahteliği uzatmanın hayalidir sadece. O yüzden üstadımızın acelesi vardır.

Hani bir pop şarkısı vardır:

Mutluluğun formülü çok açık

Bir sen, bir ben, bir de bebek…

Ama filozof, şair ve yazarların aradığı mutluluk; şüphesiz ki bunlar olmamıştır.

Onlar hep başka alemler, ütopyalar kurgulamışlardır.

Fakültede bir hocam vardı: Prof.Himmet Uç… Bir gün sınıfımızdaki pencerenin önünde durup dedi ki:

-Filozoflar, camlara çarpan sinekler gibidir.

Asla unutmam bu sözü.

Çünkü gerçek dünya, gerçek mutluluk(!) o betonun dışındadır.

Ben de bazen bunu derim öğrencilerime. Okul hayatı, sınıf ortamı; bunlar gerçek dünya değil. Asıl dünya, bu camların dışında bekliyor sizi, diye.

Çok konuştum yine; saygılarımla efendim:))
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Camlara çarpan sinekler..Camın "dış" ında mı, "iç"inde mi filozof?İçeri mi uçuyor, dışarı mı kaçmaya çalışıyor?Camın farkında olmalı..Cam nerede?Çarpınca anlıyordur..Sinekler filozof, filozoflar sinek olmalı..Platon bunu farketmeliydi..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Camlara çarpan sinekler..Camın "dış" ında mı, "iç"inde mi filozof?İçeri mi uçuyor, dışarı mı kaçmaya çalışıyor?Camın farkında olmalı..Cam nerede?Çarpınca anlıyordur..Sinekler filozof, filozoflar sinek olmalı..Platon bunu farketmeliydi..

Zaten filozoflear, kendi turleri disinda herseyin agzindan konustuklari icin, hersey olabiliyorlar da, bir insan olacak olmalari akillarina gelmiyor. O yuzden de metafizik ve etik ile cebellesip duruyorlar.

Halbuki bunu yapan kendilerinin bir insanoglu olduklarinin farkina varsalar, o zaman kendi turleri disindaki baska algiladiklari yerine konusmak, onlar olmakyerine; kendileri yani insanoglu olurlardi.

Gerci bu farkindalik ve bilinc karanlik cag harici oncesi ve sonrasinda ortaya cikti ama, bu sefer de metafizigin yerini etigin her turlu ayrimci, cikarci, guce otoriteye sapan ve insanoglunca verilen degerleri aldi.
 

ironi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2012
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
bu bir soru mu, yorum mu; yoksa ironi miydi:)))
 

ironi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2012
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
evet, gayet mantıklı...
 

ironi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2012
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
sizinkineydi...
 

ironi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2012
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
sorunuzun yönünü anlayamıyorum... yazıma mı, başlığa mı, sizinkine mi göre cevaplayayım....
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
sorunuzun yönünü anlayamıyorum... yazıma mı, başlığa mı, sizinkine mi göre cevaplayayım....

Ilk soru sizden geldi. Bence ayri ayri ve hepsine gore cevaplayin. Ayrica ben kendi adima, sorunu "bir gozlemdi" olarak cevapladim. Buradaki gozlem, qua felsefesi gozlemidir. Yani gozlemliyenin kendi gorusu taraf olarak gozlemde yoktur.
 

ironi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2012
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
qua mı? hımm , o kadar geniş bir terminolojim yoktur... sizin,, camlar ve sinekler, filozoflar hakkındaki görüşleriniz , gözlem diyelim, değişik ve makuldu.. bakış açınızın genişliğinden kaynaklansa gerek... benim fikrim ise şu:
filozof ve sineğin ortak noktası, dış, aslında gerçek dünyaya ulaşmaya çalışmalarıdır. yani mesele içeride başlıyor. filozof da sinek de içeride.. . gerçekle aralarındaki cama, perdeye çarpıp dururlar.... başka çareleri yok mu? sizin öneriniz vardı bu mevzuda. bence siz, Tanrısal bakış açısıyla yaklaştığınız için olay hakkında ahkam kesiyorsunuz.. unutmayın ki, filozof da sinek de halk edilmiştir. Halık değillerdir...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
qua mı? hımm , o kadar geniş bir terminolojim yoktur... sizin,, camlar ve sinekler, filozoflar hakkındaki görüşleriniz , gözlem diyelim, değişik ve makuldu.. bakış açınızın genişliğinden kaynaklansa gerek... benim fikrim ise şu:
filozof ve sineğin ortak noktası, dış, aslında gerçek dünyaya ulaşmaya çalışmalarıdır. yani mesele içeride başlıyor. filozof da sinek de içeride.. . gerçekle aralarındaki cama, perdeye çarpıp dururlar.... başka çareleri yok mu? sizin öneriniz vardı bu mevzuda. bence siz, Tanrısal bakış açısıyla yaklaştığınız için olay hakkında ahkam kesiyorsunuz.. unutmayın ki, filozof da sinek de halk edilmiştir. Halık değillerdir...

Tanrisal bakis acisi mi, onu da nereden cikardin. Benim bakis acim, kavramsal, insansal, evrensel, bilimsel, bilissel, epistemolojiktir. Qua felsefesini

http://www.felsefe.net/felsefeye-giris/5214-qua-felsefesi-nedir.html

Yukaridan;

evrensel-insan zihniyetini de (Tanri ve varlikdisi olan);

http://www.felsefe.net/antropoloji/5202-evrensel-insan-zihniyeti-3.html

Yukaridan, bulabilirsin.
 

ironi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2012
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
valla şu an çok kötü nezleyim ve sınav kağıtlarını değerlendiriyorum öğrencilerin... uygun bir zamanda okurum ancak... Tanrısal bakış açısı...sizin öğrenmeniz gereken çok şey var anlaşılan:))
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
valla şu an çok kötü nezleyim ve sınav kağıtlarını değerlendiriyorum öğrencilerin... uygun bir zamanda okurum ancak... Tanrısal bakış açısı...sizin öğrenmeniz gereken çok şey var anlaşılan:))

Yukarida koyulastirilmis kismi aciklar misiniz?

bence siz, Tanrısal bakış açısıyla yaklaştığınız için olay hakkında ahkam kesiyorsunuz.. -Alinti-

Yukaridaki cumle size ait degil mi?

Tanrisal bakis acisi, hicbirsey yazmasam da, en son yanasacagim bakisacisidir.

Ogrencilerinizin sinav kagitlarini hangi felsefi bakis acisi ile degerlendiriyorsunuz? :)

Cunku baska bir felsefi bakis acisi ile farkli not alabilirler. :)

Iste qua felsefesi bu degerlendirme de lazim. Yani sizin oznel ve subjektif bakis acinizin icermedigi bir degerlendirme.
 

ironi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2012
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
evet, bana ait o alıntı. Tanrısal bakış açısı, tabir-i caizse, biraz ukala bir yaklaşımdır. Her şeyi bilir. Olaylara dışarıdan bakar. Empati, sempati yapmaz. Şu Qua'nızı öğrenince, daha sağlıklı bir değerlendirme yapacağımı düşünüyorum. Sizi, qua'dan çıkarıp aquarium'a bile atarım belki ..kim bilir:))
Sınav kağıtlarını..hımmm... Bir kasap edasıyla değerlendiriyorum:)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
evet, bana ait o alıntı. Tanrısal bakış açısı, tabir-i caizse, biraz ukala bir yaklaşımdır. Her şeyi bilir. Olaylara dışarıdan bakar. Empati, sempati yapmaz. Şu Qua'nızı öğrenince, daha sağlıklı bir değerlendirme yapacağımı düşünüyorum. Sizi, qua'dan çıkarıp aquarium'a bile atarım belki ..kim bilir:))
Sınav kağıtlarını..hımmm... Bir kasap edasıyla değerlendiriyorum:)

Aksine asil qua felsefe algisi, empati yapabilir. Bak o konuda da baslik var, vaktin olunca bir bakarsin. "Her seyi bilmek" gibi bir iddiam olsa, bunu dile getirirdim, merak etme. Ustelik "herseyi bilmek" bilimsel degildir, cunku bilimsel olarak bilgi yanlisdlanir ve yenilenir. Eger birisi "herseyi bilmek" akilciligi ile yanasirsa da, bilgi yerine fikirci, cagdaslik yerine geri kalmisliga davetiye cikarir.

Sorun zaten akvaryum da, onemli olan akvaryumun disindan akvaryumu gozlemliyebilmektir.

Bu arada unutmayin, ogrenmek; bilmek degildir.
 

ironi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2012
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
doğru. Genç Werther'in Acıları'nı okuduysanız bilirsiniz. Goethe şöyle diyordu:
AH, BİLDİKLERİMİ HERKES BİLEBİLİR! YÜREĞİMDEKİLER SADECE BANA AİTTİR...
Aquarium benzetmesi tuttu galiba:))
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst