Fethullah Gülen kimdir?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kimdir? kategorisinde asil tarafından oluşturulan Fethullah Gülen kimdir? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,485 kez görüntülenmiş, 17 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kimdir?
Konu Başlığı Fethullah Gülen kimdir?
Konbuyu başlatan asil
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Semih Tufan Gülaltay:
"Fethullah Müslüman Değil,
Bahailerin lideri"

Fethullah-Bahaîlik ilişkisi

Semih Tufan Gülaltay, İleri Yayınları’ndan çıkan “Fethullah Müslüman mı” kitabında Fethullah Gülen’i farklı bir açıdan inceliyor. Kendi kaleminden okuyalım:

“Bu kitaptaki ana mevzu, Fethullah’ın rejim düşmanlığı ya da ABD adına yüklendiği misyon değil... Ben O’nun İslamiyet’in içine sokulmuş bir Truva atı olup olmadığını sorguluyorum. O bir Truva atı mıdır? Fethullah Bahaîler’in gizli lideri midir? Amaç İslam dinini tahrif etmek midir? Gerçek ve halis müslüman kitlemizi Fethullah’tan nasıl koruyabiliriz? Ve benim için işin en önemli yanı 21. asrın en büyük dinamik gücü olan Türkçü gençliğin Türk-İslam sentezi adı altında kandırılmasının önüne geçme yollarının ortaya konmasıdır... Nurculuğun Türk milliyetçilerinin sırtına basarak Tevrat ittifakı kurmasının önüne geçmek, Orta Asya’da misyonerlik okulları açarak İngilizceyi Orta Asya’da tek dil haline getirme çalışmalarına artık dur diyebilecek miyiz?

Fethullah’ın birinci gayesi Türk devletini ele geçirmek, ikinci gayesi ise, geçmişin intikamını almak için İran’ı istila edip İran’la harbe girmektir... O, bu operasyonda Turancıları kullanmayı düşünüyor... Bütün Türk dünyasını ele geçirdikten sonra ise önce aldatmaca bir dinler diyalogu oluşturacak sonra da gerçekte bir Tevrat ittifakı olan Bahaîliğe geçiş sürecini başlatarak bütün dünya dinlerini Bahaîlik altında birleştirme sürecini başlatacaktır... Son merhalesi Fethullah’ın “mesih” ilan edilerek dünya peygamberliğine adım atmasıdır...”

Kitapta Gülaltay, Fethullahçılığın kökeni İran’a uzanan Bahaîlik tarikatının bir kolu olduğunu ve Gülen’in Bahailiğin günümüzdeki lideri olduğunu iddia ediyor.

Gülaltay’a göre, Bahaîlik sıradan bir tarikat veya cemaat değildir. Hatta Bahaîlik İslam içinde bir mezhep de değildir. Bahaîlik, 3 büyük dini, İslamiyeti, Hıristiyanlığı ve Museviliği tek bir pota altında birleştirmeye çalışan bir dinlerüstü mezheptir. İran’da İslam öncesi geleneklerini sürdürmek isteyen ve bu nedenle İslamiyeti diğer dinlerle birleştirmeye ve tahrif etmeye çalışan çeşitli tarikatlara dayanmaktadır. Bahaîliğin ortaya çıkışını 800’lü yıllara kadar götüren Gülaltay’a göre Fethullah’ın Müslümanlık anlayışının ardında aslında kökeni İran’a dayanan bu İslamdışı tarikatlar vardır. Dolayısıyla Fethullah’ın ne kadar Müslüman olduğu sorgulanmalıdır.

Gülaltay kitabında, İran’daki Batınî mezheplerinin her birinin ortaya çıkışını ve birbirini nasıl takip ettiğini anlatıyor ve bu mezheplerin neden İslamdışı sayıldığını örnekleriyle okuyucuya sunuyor. Gülaltay, İran’daki İslamdışı mezhepleri Mazdek’le başlatıyor. Sonra sırasıyla, Hürremiye Mezhebi, Babek, İsmailiye ve Hasan Sabbah, Hurufîler, Cavidaniye, Babilik, Bahaîlik... Gülaltay’a göre bu mezhepler farklı isimler taşımalarına karşın aslında aynı mezhebir devamıdır. Çünkü, sık sık İran Devleti’ne ve Halifeliğe karşı ayaklanan bu mezhepler, başarısız olunca yollarına devam edebilmek için isim değiştirmiştir. Yoksa eylemleri de inançları da farklı değildir.

Bu tarikatların kısa bir tarihin sunduktan sonra Fethullah’ın bu tarikatlarla bağlantısını yapıtlarından örneklerle açıklanıyor. Örneğin Batınî tarikatlarının en önemli özelliği yasak kimliklerini saklayarak takiyye yapmalarıdır. Gülaltay’a göre, Batınîler takiyye yaparak gerçek inançlarını gizlerler, Müslümanlarla kaynaşırlar ve devleti içten içe fethetmeye çalışırlar. Aynen Fethullahçılar gibi...

Batınîlerin Kitabün Nur’undan Saidi Nursi’nin Risale-i Nur’una

Öncelikle Batınîler, şeyhlerinin kitabını Kuran yerine kabul ederler. Cavidanîyeler, şeyhleri Fazlullah’ın Cavidannamesi’ni, Babiler ise şeyhleri Muhammed Bab’ın kitabı Kitab-ün Nur’u Kuran kabul ederler. Ne hikmetse, Saidi Nursî’nin Risale-î Nur’u isim olarak ve cemaatin gösterdiği saygı bakımından, içerik olarak, Kitab-ün Nur’a çok benzemektedir. Türkiye’deki Nurculara göre, Kuran anlaşılması zordur, bu nedenle müritlere Nur Risaleleri önerilir. Risalelere adeta ikinci bir Kuran mualemesi gösteren Fethullah, Gülaltay’a göre bu şekilde Müslümanlığa da aykırı hareket etmiş olmaktadır. Gülaltay, Fethullah’ın şu sözüne dikkat çekiyor: “İlimler sahasında meselenin temel esprisini ise Bedîüzzaman’ın mülahazasında buluruz. Şöyle der o: Allah’ın iki kitabı vardır. Biri kainat kitabı, diğeri Kur-an’ı Kerim.” Gülaltay’a göre Fethullah Gülen, “Kainat kitabı” derken Risaleleri kastetmektedir. Gülaltay, buna benzer pek çok örneği kitabında veriyor ve Nurcuların Risaleleri öne çıkarmasının nedeninin Kuran’ın geçerliliğini ortadan kaldırmak olduğunu söylüyor.

Fethullah isminin kaynağı Gülen’in kimliğini ele veriyor

Fethullah Gülen’in isminin kaynağı da gizli kimliğinin bir başka göstergesi. Gülen’in ismi 1844 yılında İran Şahı’nı öldürmeye kalkışan bir Bahaî fedaisinden gelmektedir: Fethullah Kamî. Fethullah Gülen’in ailesinin İran’dan göçme olduğunu da ortaya koyan Gülaltay, Bahaîlikle bir başka bağlantısını daha ortaya çıkarmaktadır.

Fethullah’ın rumuz olarak kullandığı isimler de eski Bahaî kahramanlara atıftır. Örneğin, “1982 yılının sonlarında DGM savcılığının hakkında başlattığı soruşturmada, Fethullah’m Dahhak kod adını kullanarak kitap yazdığı tespit edilmiş. Bilindiği üzere Dahhak İran mitolojisinde, İran’ı istila edip İran Şahı Cemşit’i testere ile ortadan ikiye böldürten, İran halkına işkenceler, eziyetler yapan bir adammış. İran halkı Dahhak-ı Zalim diye andıkları bu gaddar adamın zulmünden perişan olmuştu.”

Işık evlerinin sırrı: Ev-mabetler

Gülaltay, Babilerin ibadet için camiler yerine evleri tercih etmesiyle Fethullahçıların Işıkevleri arasında da bir bağlantı kuruyor: “Babiler, camilere gitmez, cemaatle namaz kılmazlardı. Bunun yerine evlerde toplanmayı tercih ederlerdi.” Ardından Nur evleriyle ilgili Fethullah Gülen’in şu sözlerine dikkat çekiyor: “Bu ışık evlerinin kendine has özellikleri vardır... Yüreği pek, imanı çelik insanların yetiştiği kutsal mekanlardır... Artık geçmişte camide yapılan dini ruhunun müzakereleri bu evlerde biraraya gelinerek yapılacaktır.” Ve Gülaltay nur evlerinin İslamdışı olduğunu şu şekilde anlatıyor: “Anlaşılacağı gibi Fethullah Gülen, bundan sonra caminin önemli olmadığını söylüyor. Çünkü büyük ustası Kürt Sait de camiye girmezdi. Buradaki amaç ise İslam’ın birliktelik ve cemaat ruhunu yıkmaktır. Kurretü’l-Ayn’ın ve Babi şeyhlerinin vaaz verdiği yerler camiler değildi. Fethullah’ın tabiriyle nur evleriydi. Yine aynı Fethullah, Yeşeren Düşünceler isimli kitabının 164. sayfasında ev-mabet [adıyla] bu ışık evlerini tarif ediyor. Ev-mabet terimi Bahailik dininde mabede verilen addır. Bahailerin mabedlerine ev-mabet adı verilir.”

Gülen’den Bahailere gizli övgüler

Gülaltay, Fethullah’ın kitaplarında Bahaîlere nısal gizlice övdüğünü de ortaya çıkarıyor. Örneğin, Fethullah’ın Hz. Muhammed’i anlattığı sanılan kimi yazılarında aslında Bahaîlerin lideri Molla Muhammed Ali’yi andığını aktarıyor: “Dostların vefasızlığına, düşmanların ardı arkası kesilmeyen istila ve ifsatlarına uğramasaydı, kim bilir daha neler yapacaktı? Keşke, bu mübarek dünya; duygu, düşünce, anlayış ve hayat felsefesiyle hiç değişmeseydi. Onun yiğitliği, sadeliği ve mertliği bu güne kadar dipdiri kalabilseydi. Keşke O muhteşem saray ve yüksek kasırların altın yaldızlı kubbeleri altında, baygın ve mahmur dolaşan hasım dünyanın, talihsiz insanlarının durumuna düşmeseydi.” Gülaltay, bu alıntıda önemli bir çelişkiyi yakalıyor: “Yukardaki metinde anlatılan kasır ve saraylar dönemin İran Şah’ının saraylarıdır. Çünkü Hz. Muhammed devrinde Arabistan’da ne kasır vardı ne saray.”

Gülaltay, bu konuda daha pek çok örnek yakalamış. Gülaltay’a göre, baskı ve zulüm gören insan tasvirleri sanılanın aksine Hz. Muhammed dönemi yaşamış Müslümanlar değil, başarısız ayaklanmalardan sonra yurttan yurda göçürülen Bahailerdir. Örneğin, 1868’de Bahaîler sürgüne gönderilir. Fethullah Gülen’in kitaplarında anlattığı ömür boyu süren büyük göç aslında Bahaîlerin sürgünüdür. Gülaltay’a göre bahsedilen göç sanıldığı gibi Mekke’den Medine’ye Hz. Muhammed’in hicreti değildir.

Başka bir yerde ise Fethullah şöyle diyor: “Bir başka defasında da seni kardeşinle konuşmaktan men etmişlerdi. Hani o güne kadar, bir lahza kendisinden ayrılmadığın kardeşinle konuşmaktan... Savaş meydanlarında omuz omuza, yemek sofralarında diz dize oturduğun kardeşinle konuşmayacaktın.” Gülaltay’a göre burada kastedilen de yine Bahai liderleridir. Çünkü Müslümanların tarihinde kardeşiyle konuşmaktan men edilme gibi bir cezalandırma söz konusu edilmemiştir. Halbuki Abdülaziz’in bir fermanında, Bahaullah’ın çocukları birbirleriyle konuşmamaları kaydıyla sürgüne gönderiliyordu. Fethullah’ın uğruna gözyaşı döktüğü işte bunlardır.

Fethullahçılıkla Bahaî inanışları arasındaki paralellikler

Gülaltay’ın bulduğu çeşitli paralellikleri şöyle sıralayabiliriz:

- Bahaîler cenazelerini İslam inanışının tersine, mermer lahitler içinde gömerler. Saidi Nursî de vasiyetinde cesedinin lahitin içine konulmasını istemiştir.

- Bahaîlerde ibadete başlama yaşı 16’dır. Fethullah Gülen de bir kitabında şöyle demektedir: “16 yaşıma kadarki dönemi çocukluk dönemi sayıyorum.”

- Bahaîlikte el öptürmek kesinlikle yasaktır. Fethullah Gülen de el öptürme konusunda şöyle diyor: “Fevkalade rahatsızlık duyuyorum. El öptürme prensibim hiç yoktur.”

- Bahaîler, camiye girmez, cemaatle namaz kılmaz. Sadece cenaze namazı kılarlar. Gülaltay’a göre, Fethullah Gülen’in de cenaze namazı dışında camiye girip namaz kıldığını şu ana kadar kimse görmemiştir.

- Bahaîlikte kurban kesilmez. Ünlü Fethullahçı bilim adamlarından birisi de katıldığı bir tartışma programında kurban kesmeyi hapvan katliamı olarak nitelendirmiştir.

- Bahaîlikte, herkes malının yüzde beşini, toplumun başında bulunan 19’lar heyetine vermek zorundadır. Fethullahçı organizasyon ve vakıfların başındaki yönetim kurulu da 19 kişidir.

Fethullah ile Bahaîler arasındaki bir başka somut bağlantı ise Saidi Nursi’nin hayatından alınmaktadır. Saidi Nursi, Gülaltay’ın ortaya çıkardığına göre, İran Şahına suikast düzenleyen Babilerin şeyhlerinden Celaleddin Afgani’nin İran’dan kaçıp Abdülhamit’in himayesine girmesi sırasında kuryelik etmişti. Saidi Nursî, yine bir başka Bahaî tetikçi Kirmani’yi de İran-Türkiye sınırında karşılayacak ve İstanbul’a kadar kendisine eşlik edecekti.

Gülen’in sözlerinde gizli anlamlar

Fethullah’ın eserlerinde gizli gizli Bahaîlik propagandası yaptığını da Gülaltay çeşitli örneklerle açıklıyor:

Kapı: Bahaî mezheplerinden Babiliğin kurucusu Muhammed Bab’tır. “Bab” kelimesinin bir anlamı da “kapı”dır.

“Ulu sultan! Canlı-cansız, insan-hayvan, (..) her şey varlığını soluklar.”: Gülaltay bir başka bölümde ise Gülen’in bu sözündeki gizli anlamı ortaya çıkarıyor: Ulu Sultan kelimesi Bahaî Şeyhi Bahaullah’a atfedilmiştir. Hayvanları, eşyaları bile Allah’ın kulları olarak kabul eden ise Muhammed Bab’ın hocası Kazım-ı Reşdi’dir.

Nebiler Sultanı: Gülaltay, Fethullah’ın sık sık kullandığı “Nebiler Sultanı” teriminin de karşılığını buluyor. Gülaltay’a göre, Fethullah’ın burada kastettiği Hz. Muhammed değil, Bahaullah’tır. Çünkü, Bahaullah’ın lakabı döneminde “Sultan”dır.

Nur Asrı: Muhammed Bab’ın Kitabün Nur ile Babiliği yaydığı ilk yıllara da Nur asrı denmektedir.

Timur ve Cengiz düşmanlığı: Fethullah bir kitabında şöyle diyor: “Allah bir zamanlar Cengiz, Hülagü ve Timurlenk’in eliyle hırpaladığı ve ikaz ettiği İslam alemini bugün de Batılılar vasıtasıyla hırpalayıp ikaz etmektedir...” Gülaltay, Fethullah Cengiz, Hülagû ve Timurlenk’e karşı olmasını bu hükümdarların Bahaîlerin önemli önderlerini öldürmüş olmasına bağlıyor. Cengiz Han’ın oğlu Hülagû, Hasan Sabbah’ı; Timurlenk’in oğlu Miranşah ise Fazlullah’ı öldürmüştü.

“Dönmezem” ve “mum gibi yanıp erimek”: Bu kelimeleri de Fethullah sık sık kullanmaktadır. Örneğin: “Çevresinde kol gezen tehlikelere aldırmadan, yüce derslerine devam eden ve hakkında bayağıların bayağısı hükümler kesilip biçilirken. ‘Hançer ile yüreğimi yar! Senden dönmezem’ diyerek hakikati haykıran büyük muzdariplerin ‘Evet hep böyle ızdırap gören ızdırap düşünen ve bir mum gibi yana yana eriyip giden, bu yüce kametlerin arkasında yürüyenler hiçbir zaman aldanmadılar ve hiçbir zaman hayal kırıklığına uğramadılar.’” Tahran Kalesi’nde infaz edilmeden önce “Dönmezem” diye bağıran Bahaîlerin ünlü kadın kahramanı Kurretül-Ayn’dır. O dönem Bahaîlere yapılan işkenceler arasında en yaygın olanı da vücutları hançerle yarıp içlerine mumlar sokulmasıydı.

Fetret Devri ve Rönesans: Fetret devri derken kastedilen Bahailerin yaşadığı uzun sürgün dönemidir. Yeniden diriliş ise Bahaîlerin öğretilerini tüm dünyaya kabul ettirmeleri demektir. Örneğin: “Bu ise uzun bir fetretten sonra, bu mazlumlar ülkesinin yeniden dirilişi ve “Rönesansı” demektir. Kimbilir, belki o zaman batmak üzere olan dün-yanın diğer kesiminin elinden tutup kaldırma fırsatı doğar.”

Kendini peygamber gören Gülen

Bahaîlerin bir başka propagandası şeyhlerinin peygamber olduğudur. Bahai şeyhleri kendi peygamberlikleri altında tüm dünya dinlerini bir arada toplanmaya çağırırlar. Gülaltay, Fethullah’ın kimi yazılarında satır aralarında kendi peygamberliğini nasıl savunduğunu göstermektedir:

“Allah, elbette insanları da peygambersiz bırakmayacaktır.”

“İnsanlar, akıllarıyla kainatta cereyan eden hadiselere bakıp, Allah’ı bulsalar bile yaratılışlarındaki gaye ve hikmeti, nereden gelip, nereye gittiklerini ve ibadetlerinin keyfiyetlerini peygambersiz bilemezler.”

“Hilafete giden yol herkese açıktır.”

“Hak için halkın temsilcisi demek, peygamber mesleğine talip olmak ve onu temsil etmek demektir. Onu yapabilmek için de peygamberane aşk, şevk, gayret, azim, cehd ve irade gerekir.”

Fethullah görüldüğü gibi yeni peygamberlere ihtiyaç olduğunu ve Allah’ın insanları peygambersiz bırakmayacağını söylüyor. Halbuki İslam inancına göre Hz. Muhammed son peygamberdir. Yalnızca bu bile Gülaltay’a göre Fethullahçılığın İslamdışı olduğunun bir kanıtıdır ve bu propagandanın bir sonraki aşaması Fethullah’ın kendisini Mesih ilan etmesi olacaktır.

Fethullah’ın Amerikancılığının Bahailikteki kaynağı

Gülaltay, kitabın sonuna doğru Fethullah’ın gerçek amacının dünya çapında bir Bahaî imparatorluğu kurmak olduğunu ortaya koyuyor. Gülaltay, Avustralya’dan Afrika’ya Asya’dan Amerika’ya milyonlarca Bahaînin bulunduğunu söylüyor. Bahai imparatorluğunun işlevi dünya çapında ABD’yi iktidara getirmek olacaktır. Zaten, Bahailiğin ortak dili de İngilizce olacaktır. Gülaltay’a göre ABD’de bugün 20 milyon Bahaî yaşıyor ve Bahailerin etkinliği oldukça önemli. Zaten Bahailerin kullandığı ev-mabetlerin kubbeleri de Beyaz Saray’ın kubbesine benziyor.

Fethullah’ın Orta Asya’daki misyonu da bu şekilde ortaya çıkıyor. Gülaltay’a göre Bahailer dünya çapındaki iktidarlarında İngilizce’yi resmi dil olarakilan edeceklerdir. Fethullah’ın okullarının tümünde İngilizcenin öğretilmesinin nedeni olarak bunu gösteriyor. Üstelik Fethullah’ın en etkin olduğu Türk Cumhuriyetlerinden olan Yakutistan’ın durumunu da Gülaltay’dan öğreniyoruz. Bu ülkedeki Fethullahçı proje sonunda başarıya ulaşmıştır. Yakutistan’ın resmi dili İngilizce olarak ilan edilmiştir.

Gülaltay, Fethullah Gülen tehlikesinin uluslararası çapta olduğunu bu şekilde olduğunu ortaya koyduktan sonra kitabında tüm Türk milletini uyarıyor ve Fethullah tehlikesi hakkında Devlet üzerine düşeni yapmazsa görevin Kuvayı Milliyeci Atatürkçülere düşeceğini söylüyor:

“Atatürk ve Kuvayı Milliyeci yiğitlerin kurduğu devlet, hiçbir zaman sarsılmayacak, bu sarp kale, tunçtan yığınlar halinde omuz omuza yürüyen Türk gençliğinin sırtında, ulaşılmaz bir kartal yuvası olarak ebediyete kadar var olacaktır.”

-alıntı- TÜRKSOLU
 

lütfiakarçay

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
49
Tepkime puanı
4
Puanları
8
Size daha ilgincini söyleyeyim mi?..

Aslında "Bahailik"den daha çok Hindistan ve Pakistan'da bir dönem

hüküm süren "Kadıyanilik"e benzer FG hareketi..

Kadıyaniliği araştırırsanız bana hak vereceksiniz,eminim..

saygılar..
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Fetullah gulen, emperyalist zihniyetin evengalizminin bir savunucusu ve sunucusudur.
 

lütfiakarçay

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
49
Tepkime puanı
4
Puanları
8
Evanjelizm veya evanjelistlerin bir "ideal"i vardı en azından;
-İncii'in ve Hz.İsa'nın öğretileri etrafında hıristiyan olmayanları vaazlarla
ikna edip insanlığı sadece "hıristiyanlık" çatısı altında toplamak..

FG hareketi tam tersi "peygamber ikonu ve farklılığı"nı yıkarak tüm dinleri ve inançları
"diyalog" yöntemiyle "tek din" altında birleştirmenin adıdır..

Evanjelistler,kendilerinden olmayanları "kafir" olarak görürken
FG Hareketi tam aksine onları "kafir-gavur" olarak itham etmeyip Cennet'e bile sokar..

Kadıyanilik,o açıdan incelendiğinde veya Opus Dei,Moon tarikatları FG hareketi ile
"özdeş" kabul edilebilir..

vesselam..
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Adama sorarlar, 12 yıl boyunca neden övdünüz diye. Bir kişiyi, oluşumu, dini grubu, tarikati, cemaati eleştirmeye eyvallah, hatalarini söylemeye eyvallah lakin dinini bilen hiçbir Müslüman imansızlık yaftasını vuramaz. Yazık, ne diyeyim, kişileri nefret objesi haline getirenler utansın.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Evanjelizm veya evanjelistlerin bir "ideal"i vardı en azından;
-İncii'in ve Hz.İsa'nın öğretileri etrafında hıristiyan olmayanları vaazlarla
ikna edip insanlığı sadece "hıristiyanlık" çatısı altında toplamak..

FG hareketi tam tersi "peygamber ikonu ve farklılığı"nı yıkarak tüm dinleri ve inançları
"diyalog" yöntemiyle "tek din" altında birleştirmenin adıdır..

Evanjelistler,kendilerinden olmayanları "kafir" olarak görürken
FG Hareketi tam aksine onları "kafir-gavur" olarak itham etmeyip Cennet'e bile sokar..

Kadıyanilik,o açıdan incelendiğinde veya Opus Dei,Moon tarikatları FG hareketi ile
"özdeş" kabul edilebilir..

vesselam..

Evengalizm, yahudilerin uc ibrahimi/semavi dini "dinler arasi dialog" siari ile bir araya getirme ideolojisidir.

Burada amac once islam dininin digert iki din arasinda ASIMILIYE EDILMESI, YA DA DIGER IKI DINE ADAPTASYONU; nihayi amacta da ayni asimilasyonun, hristiyanlik icin de uygulanmasi ve uc semavi dinin tek olarak yahudi dini bunyesinde birlestirilmesidir.

---------- Mesajlar Birleştirildi at 20:42 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 20:40 ----------

Adama sorarlar, 12 yıl boyunca neden övdünüz diye. Bir kişiyi, oluşumu, dini grubu, tarikati, cemaati eleştirmeye eyvallah, hatalarini söylemeye eyvallah lakin dinini bilen hiçbir Müslüman imansızlık yaftasını vuramaz. Yazık, ne diyeyim, kişileri nefret objesi haline getirenler utansın.

Diktator ve AKP'nin tum iktidari boyunca once kullandigi ve de onu sucluyarak magduru oynadigi ortaklari daima olmustur.

Iste "paralelciler" denenlerde bunlardan biridir.

AKP'nin bu politikasindaki bugunku ortagi da ulusalcilardir.

Aslinda burada iktidar ekonomik savasimindaki cikarlar soz konusudur.
 

lütfiakarçay

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
49
Tepkime puanı
4
Puanları
8
Evenjalistler,hıristiyanların protestan kolundan olup militan misyonerler
ve aynı zamanda yahudilerin "kadim siyonist düşünceleri"ne de saygı duyup destek olan bir
harekettir..
Beyaz hıristiyan protestanların en üstün ırk olduğuna inanan ve bunu misyon kabul eden
radikal bir akım..
Yahudilikle bir alakaları yok ama hıristiyan siyonizmi de denilebilir..
Yahudilerin de desteğiyle İsa Mesih'in yeryüzüne inceğine ve armegedonun gerçekleşeceğine inanırlar..

Neyse..

Mesele evenjalistler ve evenjalizm değil;

FG hareketini ve misyonunu tanımlamak..
Bu arada X'in de dediği gibi "tekfir" etmek değil amaç ve de olmamalı..
Yanlışın tespiti ve teşhisi..

vesselam..
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Evenjalistler,hıristiyanların protestan kolundan olup militan misyonerler
ve aynı zamanda yahudilerin "kadim siyonist düşünceleri"ne de saygı duyup destek olan bir
harekettir..
Beyaz hıristiyan protestanların en üstün ırk olduğuna inanan ve bunu misyon kabul eden
radikal bir akım..
Yahudilikle bir alakaları yok ama hıristiyan siyonizmi de denilebilir..
Yahudilerin de desteğiyle İsa Mesih'in yeryüzüne inceğine ve armegedonun gerçekleşeceğine inanırlar..

Neyse..

Mesele evenjalistler ve evenjalizm değil;

FG hareketini ve misyonunu tanımlamak..
Bu arada X'in de dediği gibi "tekfir" etmek değil amaç ve de olmamalı..
Yanlışın tespiti ve teşhisi..

vesselam..

Ben burada konuyu soros ideolojisi ile birtlesdtirerek yazmistim.

Neyse konumuz bu degil.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
FG AKP ile çatışmadan önce de ne olduğunu biliyor ve anlatıyorduk ama maalesef kimse inanmıyordu.

Şunu da belirtmek gerekir ki. Halis duygular ile bu harekete gönül vermiş tabanda bulunan kardeşlerim aleyhinde hiç bir söz söyleyemem. Onlar ile kardeşliğimiz arasına hiç bir şey girmemişti-girmedi-giremez.
 

Neo

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2012
Mesajlar
84
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
37
Feto başgan sağ olsun bankasından kredi çıkmıştı :biggrin:
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
FG AKP ile çatışmadan önce de ne olduğunu biliyor ve anlatıyorduk ama maalesef kimse inanmıyordu.

Şunu da belirtmek gerekir ki. Halis duygular ile bu harekete gönül vermiş tabanda bulunan kardeşlerim aleyhinde hiç bir söz söyleyemem. Onlar ile kardeşliğimiz arasına hiç bir şey girmemişti-girmedi-giremez.

FG AKP ile catismiyor.

Her zamanki gibi AKP ve saray diktatorunun "u donusu" soz konusu.

Su anda da bu "u donusu" nu PKK ile yapiyor ve bir once u dondugunu, bir sonra u dondugu ile ozdeslestiriyor.

Bak ne oldu Z.Oz adli savciya?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 19:45 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 19:44 ----------

Feto başgan sağ olsun bankasından kredi çıkmıştı :biggrin:

Bank Asya'mi ? :)
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
FG AKP ile catismiyor.

Her zamanki gibi AKP ve saray diktatorunun "u donusu" soz konusu.

Su anda da bu "u donusu" nu PKK ile yapiyor ve bir once u dondugunu, bir sonra u dondugu ile ozdeslestiriyor.

Bak ne oldu Z.Oz adli savciya?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 19:45 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 19:44 ----------



Bank Asya'mi ? :)

Zekeriya Öz kendi başlattığı hukuksuzluğun içinde boğulmamak için kaçtı galiba zaten çok şey bildikleri için can güvenliklerinin olmadığını da düşünmüş olabilirler. Fuat Avni'nin bu yakalama kararlarını önceden duyurmamış olması da Zekeriya Öz'e yakın biri olduğu anlamına geliyor sanki...Ülke olmuş cadı kazanı, Allah sonumuzu hayır etsin.
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Bugunlerde gecer, gider, biter elbet.

Neleri arlatti bu ulke..
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Zekeriya Öz kendi başlattığı hukuksuzluğun içinde boğulmamak için kaçtı galiba zaten çok şey bildikleri için can güvenliklerinin olmadığını da düşünmüş olabilirler. Fuat Avni'nin bu yakalama kararlarını önceden duyurmamış olması da Zekeriya Öz'e yakın biri olduğu anlamına geliyor sanki...Ülke olmuş cadı kazanı, Allah sonumuzu hayır etsin.

Hukuksuzlugu Z.Oz baslatmadi. Direk dictator baslatti.

Ulusalcilari/Ataturkculeri kumpasa getirmek icin yargi da o zamanlar kankasi ve tarafi oldugu F.Gulen'in gucunu ve yetkisini kullandi. Z.Oz'de bunlardan biriydi.

Ne zaman dictator F.Gulen'in okul ve dersanelerine goz dikti (Oglu Bilal'e TURGEV' i vermek Egitimi tamamen kendi eline gecirmek ve "dindar/kinder nesil yetistirmek" icin) ve fiili uygulamaya gecti, iste o zaman kankaliklari bozuldu ve bu sefer de F.Gulen Z.Oz'u 17-25 Aralik yolsuzluklari/hirsizliklari v.s. icin kullandi.

Boylece ulusalcilar/Ataturkculer kanka olurken, cemaat "paralelci" oldu.

Bugun de 17-25 Araligin kalan izlerini silmek ve kendini kurtarmak Adina, Z.Oz ve digerlerini tutuklama karari aldi.

Yani sadece dersaneleri TURGEV ile takasetmekle kalmadi, yargidaki gucunu ve otoritesini de ortaya koydu.

Kisaca Z.Oz bir emir kuludur ve F.Gulen'cidir.

Aslinda diktatoru, AKP'yi ve her yonlu cikarci ve korkak biatcilarinin ne oldugunu algilama Adina, asagidaki linki okumani oneririm.

Umarim Zubuk romanini okumus, ya da filmini gormussundur.

http://www.felsefe.net/kose-yazarla...n-vazgececegiz-ya-da-daima-zubuk-kazanir.html
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Gülen'e 34 yıla kadar hapis istemi

"Tahşiyecilere kumpas" soruşturması tamamlandı. Savcılık iddianamesinde Fetullah Gülen'in 19 yıldan 34 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Tahşiye soruşturmasında "Paralel Devlet Yapılanması"nın kumpas kurduğu ve usulsüzlük yaptığı iddiasıyla Fetullah Gülen ile Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski emniyet müdürleri Tufan Ergüder, Ali Fuat Yılmazer ve Yurt Atayün'ün de aralarında bulunduğu 15'i tutuklu 33 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulan Paralel Devlet Yapılanması'nın Tahşiye iddianamesinde, Gülen'in "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek" suçundan 15 ile 22,5 yıl, "resmi belgede sahtecilik"ten 3 ile 7,5 yıl ve "iftira" suçundan da 1 ile 4 yıl olmak üzere toplam 19 yıldan 34 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Gülen'in 1 numaralı şüpheli olarak yer aldığı Paralel Devlet Yapılanması'nın Tahşiye iddianamesinde, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski emniyet müdürleri Tufan Ergüder, Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Ömer Köse ve Mutlu Ekizoğlu'nun da aralarında bulunduğu diğer 32 şüphelinin "silahlı örgüte üye olmak", "resmi belgede sahtecilik" ve "iftira" suç larından toplam 11,5 ile 26 yıl altışar ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması talep edildi.

 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
bu adamlara ve sözde cemaat dediklerini örgütlerine hiçbir zaman inanmadım.(küçükken kısa bir süre hariç) hem dünya menfaati peşindeydiler hemde yücelikten bahsediyorlardı. net çelişki. basit düşünmeli ve böyle tiplerin üzerini tek kalemde silmeliyiz. laf kalabalığı ile kafa karıştırırlar dinlerseniz. birde sünni gelenek yok yumuşak ve kuşatıcı. günahkar olabilirlermişte bu müslüman olmadıklarını göstermezmiş falam filam. hadi ya. hem müslüman olup hemde din ticareti nasıl yapılabilir pehh

iman tacirinde iman arama. n.fazıl

Hiç birine inanma dostum, anladıkları hiçbir şey yok, anlasalardı yaşamları bunu gösterirdi ve eylemleri bilgilerini yansıtırdı. kierkegaard
 
Son düzenleme:

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Hayret verici?
Her şey açığa çıkmış oldu,bazıları TIP oynuyor!
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
bir adamın biridir
bir adamın biri olma özelliğine sahip insandır ve
bir adamın biri olma özelliğine sahip insan yavrusudur?

ne değildir ya da kim değildir?
dağda çoban, derede çağıl, övüçte gülünç değildir
masalda ahkam, babada çocuk- çocukta baba değildir....
paraşütteki ikinci ya da birinci, Honolulu da sekizinci tatilini yapan kökten zenci değildir
Şiirde şair şairde şiir ve telli duvaklı masada ergen değildir
64 te şah piyon vezir, karede kumbara ve tımarhane de deli değildir...
sopasını tutan çocuk ve yaşlı teyze değildir
limon satıcısı ve asker değildir
dut ağacındaki ve köprüye karşıdaki manzaradaki değildir....
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst