Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Felsefenin Amacı

WİTTGENSTEİN

Yeni Üye
16 Şub 2012
3
1
3
Taşlamak istemiyorum tabi. Fakat Felsefenin, pratiğini yapan kişinin kendi ego'sunu tatmin etmeye yaradığını düşünüyorum.. Burada bahsettiğim EGO / BENLİK; Kişinin varlığının gerçek özü olmayan, hayali benlik,( KİŞİ, BİREY. ) Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
felsefe odum olası egoyu tatmine yönelik bi uğraşı olmamıştır; o, egoyu aşkındır...insan egosu-nu da içine alarak onu, egoyu, var-olmayı anlamaya çalışma, yorumlama ve son düzlemde yeniyi yaratabilme uğraşısıdır. bu nedenle varlığın çatlak noktasındaki "ben" bir "ötekidir"...
 

durustluk

Felsefe.net
Moderatör
27 Nis 2019
31
3
8
Taşlamak istemiyorum tabi. Fakat Felsefenin, pratiğini yapan kişinin kendi ego'sunu tatmin etmeye yaradığını düşünüyorum.. Burada bahsettiğim EGO / BENLİK; Kişinin varlığının gerçek özü olmayan, hayali benlik,( KİŞİ, BİREY. ) Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bilgiye sahip olma, güce sahip olma, erke sahip olma vs. sonuç olarak "sahip olma" anlamında felsefe uğraşı ve beklentisi ki insan tümünün en azından çoğunluğunun (belki de doğası/fıtratı gereği ve ister istemez) yönelimi bu olabilir ve bir ölçü de bir bilgi ve episteme telaşı güdüp makul bir bilgi yığını yapabilirler hatta bir ölçü de aydınlanıp bilgi edinebilirler ama bu ben ya da benim gibilerin anladığı biçimde bir bilgi tabanı olmayacak. Onlar bilgiye ve felsefeye (evrensel bir tabana/algıya ya da bir anlamda objekife yakın bir yapılanmaya) erişemeyecek.

Yukarıda (alıntılanan yorumda) söylenen bu anlamda subjektif ve yani kişiye göre doğrudur/geçerlidir, ona göredir bunu eleştiremeyiz bir şey düşünemeyiz, kendi düşüncesidir (kendi içinde) doğrudur.
 

ÜstünKişi

Yeni Üye
21 Ocak 2018
744
114
43
Taşlamak istemiyorum tabi. Fakat Felsefenin, pratiğini yapan kişinin kendi ego'sunu tatmin etmeye yaradığını düşünüyorum.. Burada bahsettiğim EGO / BENLİK; Kişinin varlığının gerçek özü olmayan, hayali benlik,( KİŞİ, BİREY. ) Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu felsefeye özel bir durum değil kişi ne yaparsa yapsın -doğrudan veya dolaylı olarak- kendi egosunu tatmin etmek için yapıyor.

Bunun dışında felsefe yapmanın (düşünce üzerine sistemli bir şekilde düşünmenin) dürtüsel bir temele dayandığını düşünmüyorum. Aksi durumda her insan yüzeysel ve inandırıcı fikirleri kabul edip düşünme sorumluluğundan kurtulmak yerine sürekli bir sorgulayış içine girerlerdi.
 

durustluk

Felsefe.net
Moderatör
27 Nis 2019
31
3
8
İnsanın eylemini (tabi ki) bireysel kazanım, çıkar, gelişim, hırs (başarma hırsı istenci arzu vb), kendini ispat vb güdünün/dürtünün yönetmesi gayet normal. Bunlar egoysa eğer gayet normal.
Bu felsefe için de, bilgi içinde çoğu zaman böyledir.
Bu tarihte bugün filozof adı alan pek çok kişi için de böyledir.

İnsan özünde bencil/kendicil yani kendi çıkarını hesaplayan bir canlı. Varoluşu gereği öyle ya da sosyal yapı ve gerçeklikte öyle. Bireylere ve bireyciliğe bölünmüş durumdayız. Diğeri ya da bunu tersi bir feda ya da tamamen evrensel bir saf bilgelik arayışı, karşılıksız tarafsız evrensel verici alıcılık vb olurdu ki az rastlanan bir şey ama mümkün ve felsefe bence bir ölçü de o arayışı da temsil ediyor ve ya da etmeli.

Bunun dışında bilginin biçemleri çoğu zaman iktidar tarafında denetlenir, kategorize edilir, uyumlanır-uyumlaştırılır, devşirilir ve kontrol edilir. bu felsefe içinde sık rastlanan bir şey çoğu zaman zımni ya da açık böyledir ve çoğu iktidar uğruna felsefe yapar. Bu bilgi içinde böyledir..

ve benlik dediğinizi ve bu konudaki kişisel algınızı biraz daha açmalısınız
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
26 Nis 2009
628
62
28
Felsefenin, pratiğini yapan kişinin kendi ego'sunu tatmin etmeye yaradığını düşünüyorum

Felsefeyi bilgiye ulaşmada düşünceyi aracı kılmak pratiği olarak ele alırsak, bu insan için olmazsa olmaz bir süreçtir. Düşünün dünyaya gelirken tamamen yabancı bir ortama geliyorsunuz ve başınıza ne geleceğini neyin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Kendinizi orada konumlandırmak zorundasınız ve gideceğiniz bildiğiniz başka bir ortam da yok... O halde insan doğumundan ölümüne kadar elindeki tek bilgiye ulaşma yöntemi ( en azından hayatının ilk yıllarında ) olan "DÜŞÜNCE" "yi kullanmak zorundadır.
Çoğu insan görünenlere anlam verebildiğine ve olan tek gerçeğin bu olduğuna kani olduktan sonra, artık söylediğin gibi "EGO" suyla baş başa kalır ve onu tatmin edebilmenin yollarını aramaya başlar. Bu tatmin yollarından biri de belki , etrafındaki insanlara:" - Helal olsun, ne kadar da bilgili bir filozof..." dedirtebilmek olabilir. Bu egoyu tatmin yollarından biri olsa da bu yolla insan "HAKİKAT" yolculuğunu "GÖRÜNEN" de sonlandırmış, sonsuza kadar sürecek olan yolculuğunu bırakıp düşünce deryasının sığ bir köşesinde intihar etmiştir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst