Bugün minibüsle çarşıya indim. Hava birden karardı yağmur yağacağı belliydi. Minibüsten indiğim kısa bir süre olduki istasyon girişinin başında tekerlekli sandalye üzerinde dilenci kadın bana seslendi ve kendisini eliyle işaret ettiği yere kadar götürmemi istedi. Bunda bir sıkıntı görmedim birazdan yağmur yağacağı için çaresiz bırakmak istemedim. Gideceğimiz yolun 3 te 1 ine varmışken yağmur yağmaya başladı. Öyle bir zamana denk geldiki etrafta sığınacak yer yok. Yolu yaralıyınca sığınacak bir yer bulduk ve 15 dakka kadar orda kaldık. Yağmur dinince yola devam ettik. Teyzeye şunu dedim. Ah be teyze bu kadar uzun yol yağmur yağacağını bilemedin mi. Oda bana orda kalsaydım sonra Nasıl gelecektim dedi. Bir an hak verdim. Gideceğimiz yere varmamız bekleme haricinde 15-20 dakkayı buldu. Bense iyi niyetle yaklaştığım o ilk an en fazla 1,2 dakkamı alır diye düşünmüştüm. Vardığımız yerde küçük bir kamyonet içinde heralde kocası kestiren bir adam. Orada onları bıraktım ve şunu düşündüm yağmur yağdıktan sonra bu adam onu almaya gelemez miydi şimdi de şu cevap aklıma geldi kamyonet sahibi birinin fakir olduğu düşünülemez o nedenle bu kadar iş yeri çevresinden uzak duruyor ve oraya böyle yaklaşmak istemiyorlar. Sonuçta ben havuza düşmüş kadar ıslak bir halde minibüse binip tekrar eve geldim. Şuanda yatağımda bunları yazıyorum. İyi mi yaptım kötü mü yaptım çelişki içindeyim. tabiki bu kadar uzun yol gidileceğini bilsem bu işe girişmezdim.
İyi miyim? Enayi miyim? Yoksa iyiler enayi midir? Birde şunu yeni öğrendim enayi "en iyi" den geliyormuş.
İyi miyim? Enayi miyim? Yoksa iyiler enayi midir? Birde şunu yeni öğrendim enayi "en iyi" den geliyormuş.