Erdoğan "Doktor Müsveddesi" Dedi, Çömez Yanıt Verdi!

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Güncel ve Son Dakika Haberler kategorisinde dragon tarafından oluşturulan Erdoğan \"Doktor Müsveddesi\" Dedi, Çömez Yanıt Verdi! başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 235 kez görüntülenmiş, 3 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Güncel ve Son Dakika Haberler
Konu Başlığı Erdoğan \"Doktor Müsveddesi\" Dedi, Çömez Yanıt Verdi!
Konbuyu başlatan dragon
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Tarihçi

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay'daki hastane temel atma törenine yönelik eleştirileri nedeniyle eski doktoru olan İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Turhan Çömez'a isim vermeden "Doktor müsveddesi" sözleriyle tepki göstermişti. Erdoğan'a yanıt veren Çömez, "Ne zaman başın dara düşse, ne zaman sağlıkla bir sıkıntın olsa 'Çabuk bana Turhan'ı bulun' derdin. O zaman makbul bir doktordum. Seni aldım, Amerikalara götürdüm, tedavi ettirdim. Şimdi böyle oldum öyle mi?" dedi.​

Haber Giriş Tarihi: 30.03.2023 14:47
Haber Güncellenme Tarihi: 30.03.2023 14:47
Erdoğan doktor müsveddesi dedi, Çömez yanıt verdi!

İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Turhan Çömez bugün yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün akşam katıldığı televizyon yayınında, Hatay'ın Defne ilçesindeki devlet hastanesi temel atma töreniyle ilgili yaptığı eleştiriler nedeniyle isim vermeden kendisi için söylediği "Çıkmış bir tanesi, doktor müsveddesi, kalkmış konuşuyor. Hayatında acaba senin inşaatla alakan olmuş mu" sözlerine tepki gösterdi.
"TEMEL ATMA TÖRENİNDEN ZİYADE BİR ŞOVDU"
Çömez, sosyal medya hesabında "Doktor müsveddesi öyle mi? Bence sen, papatya çayı iç. 14 Mayıs'tan sonra da ne istersen onu içersin" mesajıyla paylaştığı videoda şunları söyledi; "Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Hatay Defne'de bir hastanenin temel atma törenine katıldı.
Aslında bu, temel atma töreninden ziyade bir şovdu. Çünkü ortada gerçek bir temel yoktu. Bir miktar beton bırakılmıştı toprağa ve üzerine birkaç parça demir çubuğu eklenmişti. Gerçeği ben belgeleriyle, fotoğraflarıyla toplumla paylaşınca AK Parti cephesinde bir panik başladı ve bu sözde temel yerinden kaldırıldı, başka bir yere nakledildi. Erdoğan, dün akşam çıktığı bir televizyon programında, bu ifşa, açıklamaya tepki gösterdi ve beni direkt hedef alarak 'Doktor müsveddesi bir açıklama yaptı' dedi.
"NE ZAMAN BAŞIN DARA DÜŞSE 'ÇABUK BANA TURHAN'I BULUN' DERDİN"
Sayın Erdoğan'a açıkça sesleniyorum; ne zaman başın dara düşse, ne zaman sağlıkla bir sıkıntın olsa 'Çabuk bana Turhan'ı bulun'
derdin. O zaman makbul bir doktordum. İki defa ameliyatına katıldım, o zaman güvenli ve kıymetli bir doktordum.
Seni aldım, Amerikalara götürdüm, tedavi ettirdim. O zaman da çok değerli bir doktordum ve bugün bir doktor müsveddesi oldum, öyle mi? Ben, İstanbul Tıp Fakültesi'ni çok yüksek bir puanla bitirdim. Arkasında göz nuru, alın teri, büyük bir emek var benim diplomamım. Ardından genel cerrahi uzmanı oldum. Milletvekilliği dönemimim sonunda, yine o dönemde de senin yanlışlarını, hatalarını toplumla paylaştım diye bir kumpas davasına beni konu ettin ve ardından tam 12 yıl sürgünde yaşadım.
"İKİ TANE HEKİMLİK LİSANSIM VAR"
Sürgün yıllarımda da boş durmadım. Gittiğim ülkede dil öğrendim, tıp fakültesinin bütün yazılı, sözlü sınavlarını verdim ve yeniden diploma aldım. Bugün iki tane hekimlik lisansım var ve dünyanın her yerinde hekimlik yapabiliyorum.
Doktorluk kalitemi, kariyerimi ve kapasitemi hiç kimsenin tartışmaya hakkı yok. Hele hele diplomasını göğsünü gere gere toplumla paylaşacak cesareti olmayan hiç kimsenin, benim diplomamı ve kariyerimi aşağılamaya, örselemeye ve bana 'doktor müsveddesi' demeye hakkı yok.
"DOĞRU BENİM HAYATIMDA İNŞAATLA ALAKAM OLMADI"
Yine aynı televizyon konuşmasında bana diyorsun ki 'Acaba senin hayatında hiç inşaatla alakan olmuş mu?' Doğru, benim hayatımda inşaatla alakam olmadı. İçinde rant, yolsuzluk, hukuksuzluk ve ahlaksızlık olan, içinde talan olan hiçbir işle, inşaatla benim işim olmadı.
Ama şunun altının çizeyim; Hatay, depremde yerle bir oldu. Devlet hastanelerinin hiçbirisi çalışamaz halde ve sen, bir devlet olarak, Sağlık Bakanlığı olarak orada bir sahra hastanesi bile açmayı becerememişken ben, Sayın Akşener'in himayesinde oraya gittim, gönüllü arkadaşlarımızla, yurtsever, fedakar arkadaşlarımızla tam bir hafta içerisinde bir sahra hastanesi kurdum, binlerce hastayı tedavi ettim. Doğru, benim inşaatla işim yok, ama benim bu millete hizmetkar olmak gibi samimi bir arzum, sevdam ve tutkum var, Sayın Erdoğan.
"ŞU ANDA KORKUYORSUN, KAYGI İÇERİSİNDESİN"
Seni bu ülkede en iyi tanıyan benim, Sayın Erdoğan. Şu anda korkuyorsun, kaygı içerisindesin ve o tutkun olduğun, aşığı olduğun koltuk, altından kayıp gidiyor. Son 45 gün, seçim yaklaştı. İşte ondan dolayı telaşlısın, endişe içerisindesin, kaygı duyuyorsun. Sayın Akşener, çok yerinde bir tavsiyede bulundu, 'Papatya çayı iç' dedi. Hekim olarak katılıyorum. Her akşam papatya çayı iç seçime kadar, iyi gelecektir. 14 Mayıs akşamı sandıklar açıldığında diyeceğim ki ne içersen iç. Bir hikayenin sonuna gelindi ve 45 gün sonra tekrar karşılaşacağız ve devir teslim töreninde görüşmek üzere diyorum, Sayın Erdoğan."

 

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
Bu sayın kişinin doktorluğu tartışmaya kapalı. İki ülkeden tıp diploması var. Hadi Türkiye' yi sayma. Dünya 500-1000 sıralamasında sanırım üniversitemiz yok. Başka bir ülkede sürgün hayatında hayat mücadelesi gerçekten taktire şayan.

Ne ala memileket xallaa...

Milleti kandır, aldat. Daha ortada porje, arsa, ihale yok. Hatta artık hazır beton olmadan yapılabilen bırak büyük kamu inşaatlarını, ev bile yok. Sen ne deniz kumu/ kabuğundan bahsediyorsun? O kum- harc- mıcır karılarak yapılan betonlu günler 20 sene önce de kaldı.
"Deniz kumu(!) değil haaa" diye dini de alet(bismilla..) ederek temel atıyor. Milleti yalanla kandırmaya çalışıyorsun.
Sanki binaların depremde yıkılma sebebi sadece buymuş gibi. Deniz kumuna gelene kadar daha önemli bir sürü sizin sorumluluğunuzda ana faktör var, efendi!. Türkiye cumhuriyet tarihinde en büyük depremini 39 da yaşamışıtır. Bu tarihten sonra büyük devletler bu olaydan ders çıkarırlar. 80-90 sene sonra halen can kaybı yaşamazlar. Bu mümkün değil. Mütaitlere topu atarak bu suç örtülemez. Devlet işlem ve eylemlerrinde kusursuz sorumludur. Bu hukuk ilkesidir. Efendi bu cinayetlerin %100 kusursuz sorumlusu sen ve yönetimin ve hatta senden önceki bürokrat ve siyasilerdir. Devlet vatandaşın ma ve can güvenliği için vardır. Yıkılacak bina yaptırtamazsın. Yapılmışa kontrol etmeden(sorumluluk sende haaa diyerek) yapı kayıt belgesi veremezsin. Can güvenliğine tehtid ise tespit edip, yıkmak zorundasın. Anlamadıysan "müsvette" olmayan(çift farklı anadal diploma artı artı bir yabancı ülke hukuk diploması) bir anayasa, idare hukukcusuna sor sana anlatsın gerçeği...

Hülasa;

Eski akp' li ameliyatlarını yapmış vekil, güvendiğin şahıs, hayali temel atma vakasını ortaya dökünce oluyor size; "müsvette".

Sayın Erdoğan bizim aklımızla alay ediyor.

Öyle ya, "müslüman asla yalan konuşmazmış". Ben demiyorum dinin mucidi diyor.
 
Son düzenleme:

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
12 Şub 2022
Mesajlar
950
Tepkime puanı
148
Puanları
43
Konum
Kime ne
Güç budalası olmak böyle bir şey galiba. Siyasetçiler arasında oldukça yaygın bir durum bu. Dün savunduklarını bugün yalanlayabiliyorlar, dünkü duruşlarını bügün inkâr edebiliyorlar, dünkü dostlarını(!) bugün tanımıyorlar, dün hakaret ettikleri ile bugün sarmaş dolaş olabiliyorlar.

İşin üzücü yanı şu: Ahali siyasetçilerin sergiledikleri bu tutarsızlıkları, başarısızlıkları ve ikiyüzlülükleri ya görmezden geliyor ya umursamıyor ya da unutuyor. Siyasetçiler bunun farkında. Bu nedenle siyasetçiler günü kurtarma peşinde sadece. Eski söylemleri ve duruşları hiç umurlarında deĝil.
 
Son düzenleme:

Tarihçi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Mar 2023
Mesajlar
35
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Yaş
46
Konum
İzmir
Üniversite Bölümü
Tarih
Ünvan
Öğretmen
Hangi Felsefe Akımına Yatkınsınız ?
İdealizm
Yıllar önce Aşık Mahsuni Şerif Deniz Gezmişlein idamını onayladı diye. O zamanın başbakanı Nihat Erime "Erim Erim Eriyesin" diye bir türkü söylüyor ve ardından tutuklanıyor. En azından 8 yıl ceza alması beklenirken. Nihat Erim'in mahkemeye bir yazısı geliyor ve orada aynen şöyle diyor; "Bir halk ozanı başbakanı sevmek zorunda değildir. Ben Aşık Mahsunu Şeriften şikayetçi değilim." Ondan sonra Aşık Mahsuıni Şerif hemen tahliye ediliyor ve berat ediyor. Şimdi herkes bunu örnek alsa ne kadar güzel olur. İnsanlara hakaret vari konuşmak hoş değildir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst