Elif Şafak - Uzaktan Sevmek

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde Objectivity tarafından oluşturulan Elif Şafak - Uzaktan Sevmek başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,815 kez görüntülenmiş, 12 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Elif Şafak - Uzaktan Sevmek
Konbuyu başlatan Objectivity
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
"Seni uzaktan seviyorum...." diye düşündü erkek içinden. "Yaklaşmadan, anlatmadan, anlaşılmadan.... Ben seni beklentisiz seviyorum. Hiçbir şey ummadan, talepte bulunmadan, hayal bile kurmadan. Kendi içimde taşıdığım sessiz sedasız bir sır bu. Ben belki de senden çok bu sırrı seviyorum."

Sırrın senden bile güzel çünkü, senden bile özel. Sırrın bir billur kadeh, kırılmasın diye yüreğimde taşıyorum. Sırrın nazenin bir mum alevi, sırf yanmaya devam etsin diye karanlığı gündüze yeğliyorum. Kimse bilmiyor, bilmesi de gerekmiyor. Hem kim ne anlar? Ateş bu, hep düştüğü yeri yakar. Bense ne bir şeyleri değiştirmek peşindeyim, ne bir yere varmak. Ne sahip olmak derdindeyim, ne kendimi kanıtlamak. Her şey olduğu gibi kalsın istiyorum. Ben hep bir sıfır mağlup olayım; sen hep uzak bir hayalden ibaret. Sen olduğun gibi kal. Ulaşılmaz. Dokunulmaz. Koklanılmaz. Ben olduğum gibi. Dünya olduğu gibi. Merkez Efendi´nin dediği gibi, "her şey zaten dengede ve ahenkte, canım efendim. Her şey zaten merkezinde."

Ben senin ismini tarçın kokulu akide şekeri gibi tutuyorum ağzımda, damağımda, ruhumda. Kaygılarını biliyorum, yalnızlıklarını, kırgınlıklarını ve hırslarını da. Kalbinin ritmini duyuyorum; yanında olmasam, elini tutmasam da. Ruhunun en çirkef, suretinin en çirkin, zihninin en çiğ hallerini biliyorum; hiçbirini gözlerimle görmemiş olsam da. Ne bir mükafat verdin bana ne bir ceza. Ama cennetini de biliyorum, cehennemini de.

Seni olduğun gibi sevdim, tüm günahların ve arızalarınla. Uzaktan sevmenin en güzel yanı bu zaten. Kimseyi değiştirmeye kalkmıyorsun. Her şeyi olduğu gibi kabulleniyorsun. Aynı gökkubbenin altında yaşadığımızı bilmek yetiyor bana. Başımızı kaldırdığımızda gördüğümüz sema aynı, yıldızlar aynı, dolunay aynı. Bunu bilmek yetiyor bana. Umurumda değil ki nerede uyuyorsun, kimin yanında.

Bacağında şarapnel parçasıyla yaşayan bir asker gibiyim. Etimde yabancı bir madde, kemiğimde bir metal parçası gibi duruyor aşkın bende. Başkası duysa korkar, "aman" der. "Nasıl olur? Böyle de yaşanır mı?" Halbuki ben alıştım. Rahatsız etmiyor beni, onu anladım. Şarapnel ve ben, gül gibi geçiniyoruz, yanyana ama karışmadan birbirimize.

*
"Seni uzaktan seviyorum...." diye geçirdi kadın içinden ve başını çevirdi. Bakmadı bile ondan yana. Bakması gerekmedi.

Ne güzel uzaktan sevmenin rahatlığı, hafifliği, beklentisizliği. Herkesin habire birbirinin hayatı hakkında konuştuğu bu dünyada "biz" diye bir şey olmayınca, hakkımızda konuşacak bir şey de bulamıyorlar ya, ne güzel. Özgürlük işte!

Sen özgürsün. Dilediğin zaman gidersin aklının estiği yöne. Tutsaksın bir o kadar. Mecbursun kendi sorumluluklarına, alışkanlıklarına, hayatına. Yapışmışsın kabuğuna. Hayalimdeki sen gerçek senden daha özgür aslında. Görsen, hayalimdeki seni kıskanırsın.

Seni sevdiğimi söylememekteki ısrarım bu yüzden. Her şey böyle daha duru, daha güzel. Söylesem büyü bozulur. Zaman ağırlaşır, zaman hantallaşır. Doğallık kaybolur, konuşmalar yapaylaşır. Söylesem dünya durur, bir daha hiçbir şey aynı olmaz. Sen değişirsin. Bir başka hal gelir üzerine. Bir beklenti, bir istek, bir kıvanç, gizliden gizliye bir kibir siner bakışlarına. "Aşıklar kibirli olur" demiş şair. Sevdiklerini fethedilmiş bir kale gibi görmeye kalkarlar. Bense hayat boyu susmaya razıyım, o kibiri gözlerinde görmektense.

"Böyle adama
Yaklaşmaz hiçbir güzellik
Doğduğu günden beri kalbinde bir delik,
Almak için bütün sızıları içine."

Oğuz Atay tanısa, seni anlatmak için söylerdi bunları. Bütün sızıları içine çeken adamsın çünkü. Bir de beni almanı istemem o delik kalbine.

*
Uzaktan sevmek daha güzeldir bazen.
Ne incitir, ne acıtır. Ne yaralar ne kanatır.
Gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun, varlığıyla huzur bulduğun bir denizin yakınında yürümek gibidir böyle sevmek.....
Uzaktan sevmek en güzelidir bazen.

************************

İnsan hiç tanımadığı birini uzaktan sevebilir belki, hatta bir roman kahramanına bile hayran olabilir ve bu durum başkaları tarafından anlayışla da karşılanır.
Peki ya hiç görmediği "Yaradanı" sevmek ya da seveni anlamak bu kadar mı zor gerçekten?

Makamımız AŞK, usulümüz edeptir bizim..
Kapımıza değil, gönlümüze vuran buyursun…
Şems-i Tebrizi

 

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
Abi onu bunu bilmem de uzaktaki birini sevmeyin.Bunu kendinize çektirmeyin.Yanlış anlama dijital ama değil Elif Şafak,Tolstoy gelse resmedemez arasında kilometreler olan sevgilileri.

Ne yaptığını bilmiyorsun,akşam ne yediğini bilmiyorsun;hangi kıyafetini giydiğini,hangi parfümünü sıktığını,hangi şampuanı kullandığını bilmiyorsun.

Bildiğin tek şey gözleri.Onu da telefonuna duvar kağıdı yaptığın fotoğraf sayesinde.O da olmasa tıpkı kendi gibi gözleride olmayacak.

Kime anlatsan "İşine bak oğlum sen zeki adamsın takılma böyle şeylere." diyor.Seninde içinden "Ama duygularımda var benim." diye haykırmak geliyor.

Sadece kurduğun hayallerde birleşebiliyorsun onunla.Bir gün gerçekleşir umuduyla.Lakin olur da gerçekleşmezse:

Yine yok.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Abi onu bunu bilmem de uzaktaki birini sevmeyin.Bunu kendinize çektirmeyin.Yanlış anlama dijital ama değil Elif Şafak,Tolstoy gelse resmedemez arasında kilometreler olan sevgilileri.

Ne yaptığını bilmiyorsun,akşam ne yediğini bilmiyorsun;hangi kıyafetini giydiğini,hangi parfümünü sıktığını,hangi şampuanı kullandığını bilmiyorsun.

Bildiğin tek şey gözleri.Onu da telefonuna duvar kağıdı yaptığın fotoğraf sayesinde.O da olmasa tıpkı kendi gibi gözleride olmayacak.

Kime anlatsan "İşine bak oğlum sen zeki adamsın takılma böyle şeylere." diyor.Seninde içinden "Ama duygularımda var benim." diye haykırmak geliyor.

Sadece kurduğun hayallerde birleşebiliyorsun onunla.Bir gün gerçekleşir umuduyla.Lakin olur da gerçekleşmezse:

Yine yok.

Anlıyorum, en kısa sürede kavuşmanız dileğiyle...Tabii benim burada sorguladığım hiç görmeden birini sevenler garip karşılanmazken, Yaradan'ı seviyorum diyenlere tuhaf bakılmasıydı. Seninki de zor bir durum tabii fakat şöyle de düşünülebilir; "ulaşılamayan daha değerlidir" belki kavuşsanız duygular bu kadar yoğun olmayacak ve tüketeceksiniz her şeyi, bilemiyorum.
 

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
Yok bayağı oldu ya.Edindiğim tecrübeden dolayı dedim ben.

Bir de şunu belirteyim ister Yaradan ister sevgiliniz ister arkadaşınız olsun sevin.Sadece sevin.Hata yapmaktan çekinmeyin."İçimizdeki kötü enerjileri evrene yolluyoruz." gibi boş şeylere inanmayın.Hayatta çıkışların(en iyisinden) olduğu kadar inişlerin de(en kötüsünden) olabileceğini unutmayın.Ebevynlerinizi sevin,saygı gösterin ama onlarda dahil kimsenin etkisinde bir hayat yaşamayın.Yalnız ve yetkin bir birey olarak ufak tefek şeyler de olsa bir şeyler başarabilmenin tadına varın.

Sevgi ile.
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
"Aşk" tasavvufta bir makamıdır. Bu makama eren için dünya anlamını yitirir.

Hak'a kavuşmak cennetim,
Hak'dan ayrı düşmektir cehennemim,
Bilesin ki kör beyaz ateşlerdeyim,
Ödülleri ne edeyim, her iki cihanda da ÂŞK'a özlemim.
Hallac-ı Mansur

Beşeri aşk eskiden değerliydi şimdi onun da bir anlamı kalmadı. Elif Şafak çağımızın kolay tüketilen sevgilerine, aşklarına gönderme yaparken aslında cümle aralarında ilahi aşka da değinmiş. Ne diyelim Allah herkesin gönlüne göre versin.
 

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
Tasavvufçuların Tanrı'nın şahsına duydukları sevginin karşılığında kazandıkları nefsani çıkarları hayalimdeki kadında bulamayacağımı bilsem bile yine de beşeri aşkı tercih ederim.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Tasavvufçuların Tanrı'nın şahsına duydukları sevginin karşılığında kazandıkları nefsani çıkarları hayalimdeki kadında bulamayacağımı bilsem bile yine de beşeri aşkı tercih ederim.

Bu dediğiniz tasavvufta değil de deccaliyette mümkün. Deccalin işidir insanların nefeslerine hitap...dünyada bu kadar çile çekip gitmiş bu insanların böyle bir beklentisi yoktur. Tercih sizin:)
 

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
Bu dediğiniz tasavvufta değil de deccaliyette mümkün. Deccalin işidir insanların nefeslerine hitap...dünyada bu kadar çile çekip gitmiş bu insanların böyle bir beklentisi yoktur. Tercih sizin:)

Kendileri tabiki de gönüllerinden bu istekleri çıkarmışlardır, ama tasavvuf da bulunulan makama göre yaşanılan haz, zevk ve mutluluklar artmaktadır, ayrıca cennete de gidecekler.:)
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Kendileri tabiki de gönüllerinden bu istekleri çıkarmışlardır, ama tasavvuf da bulunulan makama göre yaşanılan haz, zevk ve mutluluklar artmaktadır, ayrıca cennete de gidecekler.:)

Haz ve zevkten kasıt dünyasal bir haz değil tabii ki... dünya bir tarafa bırakılır, vazgeçilir hatta buna dünyayı yenmek denir. Acı da biter, Hallac'a yapılan onca zulüm karşında sadece gülüyordu ama alay etmek için değil Allah'ın yolunda nefret ve öfke yoktur tabii bu anlatılmaz yaşanırmış.

Gelelim beşeri aşka, yine beklenti içindesiniz yani yazıda bahsi geçen "koşulsuz aşk" değil sizin hissettiğiniz, görmeden sevmek onun bu hayatta varlığı ile mutlu olabilmekten bahsediyor, beklentisiz saf ve temiz, hiç yaşanmamış olandan.
Biz insanlar hep beklenti icindeyizdir ve karşılanmazsa çeker gideriz. Sevdiğiniz insan bir gün beklentilerinizi cevap vermez ya da veremezse yine hep sevebilecek misiniz? Allah korusun bir kaza sonucu tanınmayacak hale geldi yine ona aşkla bakabilecek misiniz yoksa kaçıp gidecek misiniz?

Allah her kulunu sever, seçimleri için üzülse de sevse de kıyamaz hiç birine. İnsan ise zalimdir, dünyayı bu hale getiren de kendisidir ve halen suçlu arar. Atalarımızın kötü tercihlerinin bedelini ödüyoruz çünkü ruhsal olarak bir bütünüz, bedenler farklı olabilir ama ruhsal parçamız Allah'ın üflediği o sonsuz parça ve bugün dünyada aşk varsa bunun mimarı insan değil Yaradan'dır.
 

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
Haz ve zevkten kasıt dünyasal bir haz değil tabii ki... dünya bir tarafa bırakılır, vazgeçilir hatta buna dünyayı yenmek denir. Acı da biter, Hallac'a yapılan onca zulüm karşında sadece gülüyordu ama alay etmek için değil Allah'ın yolunda nefret ve öfke yoktur tabii bu anlatılmaz yaşanırmış.

Gelelim beşeri aşka, yine beklenti içindesiniz yani yazıda bahsi geçen "koşulsuz aşk" değil sizin hissettiğiniz, görmeden sevmek onun bu hayatta varlığı ile mutlu olabilmekten bahsediyor, beklentisiz saf ve temiz, hiç yaşanmamış olandan.
Biz insanlar hep beklenti icindeyizdir ve karşılanmazsa çeker gideriz. Sevdiğiniz insan bir gün beklentilerinizi cevap vermez ya da veremezse yine hep sevebilecek misiniz? Allah korusun bir kaza sonucu tanınmayacak hale geldi yine ona aşkla bakabilecek misiniz yoksa kaçıp gidecek misiniz?

Allah her kulunu sever, seçimleri için üzülse de sevse de kıyamaz hiç birine. İnsan ise zalimdir, dünyayı bu hale getiren de kendisidir ve halen suçlu arar. Atalarımızın kötü tercihlerinin bedelini ödüyoruz çünkü ruhsal olarak bir bütünüz, bedenler farklı olabilir ama ruhsal parçamız Allah'ın üflediği o sonsuz parça ve bugün dünyada aşk varsa bunun mimarı insan değil Yaradan'dır.

Karakteri sonradan değişmez, dolayısıyla birbirimize sevgimizde sonradan bir azalma olmaz, evlenirken zaten birbirimizi beğenerek evlenmişizdir, kaza sonrası da birbirimize aynı sevgi ile bakabiliriz, çünkü evlenirken birbirlerimize söz vermiyor muyuz, çevremizde yatalak eşlerine, annelerine, babalarına bakan insanlar var.
 

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
Haz ve zevkten kasıt dünyasal bir haz değil tabii ki... dünya bir tarafa bırakılır, vazgeçilir hatta buna dünyayı yenmek denir. Acı da biter, Hallac'a yapılan onca zulüm karşında sadece gülüyordu ama alay etmek için değil Allah'ın yolunda nefret ve öfke yoktur tabii bu anlatılmaz yaşanırmış.

Şunu anlamıyorum.Bir Yaratıcı var.Evet kabul ediyorum ve bizi bu dünyaya yerleştirdi.Bu dünyada iyi ya da kötü işler yaparak sevap ya da günah kazanmakla mükellefiz.

Buraya kadar iyi,güzel,hoş.Ancak birileri çıkıyor ve "Ben bu dünyadan elimi eteğimi çekiyorum.Rabbime ulaşacağım." diyor.Ya güzel kardeşim senin ulaşmak istediğin Rabbin seni bu dünyaya göndermiş ve yine bu dünyadaki işlerle meşgale olmanı,bunu yaparken de harama bulaşmamanı bulaşırsan da tövbe etmeni istiyor.Senden bu dünyaya komple kötümser bakıp bağını koparmanı isteyen bir Yaratıcı yok.Çok şükür de yok.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Karakteri sonradan değişmez, dolayısıyla birbirimize sevgimizde sonradan bir azalma olmaz, evlenirken zaten birbirimizi beğenerek evlenmişizdir, kaza sonrası da birbirimize aynı sevgi ile bakabiliriz, çünkü evlenirken birbirlerimize söz vermiyor muyuz, çevremizde yatalak eşlerine, annelerine, babalarına bakan insanlar var.

Sözler veriliyor tabii de verdiği sözü tutan kişi sayısı az maalesef.

Şunu anlamıyorum.Bir Yaratıcı var.Evet kabul ediyorum ve bizi bu dünyaya yerleştirdi.Bu dünyada iyi ya da kötü işler yaparak sevap ya da günah kazanmakla mükellefiz.

Buraya kadar iyi,güzel,hoş.Ancak birileri çıkıyor ve "Ben bu dünyadan elimi eteğimi çekiyorum.Rabbime ulaşacağım." diyor.Ya güzel kardeşim senin ulaşmak istediğin Rabbin seni bu dünyaya göndermiş ve yine bu dünyadaki işlerle meşgale olmanı,bunu yaparken de harama bulaşmamanı bulaşırsan da tövbe etmeni istiyor.Senden bu dünyaya komple kötümser bakıp bağını koparmanı isteyen bir Yaratıcı yok.Çok şükür de yok.

Doğru, dünya okulunda pes etmek yoktur belli dönemlerde inziva süreci çok abartmadan yaşanabilir ama aktif olarak hayatın içinde olmaktır önemli olan yoksa her şeyden el ayak çektikten sonra sınavın anlamı kalmaz.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst