Düşüncelerimizi Ne Belirliyor?

ÜstünKişi' Alıntı:

Peki 1. ve 2. deneğin aynı olaylar karşısınde verdikleri tepkiler, cevaplar, kararlar vb. aynı çıkarsa aslında olacak olan herşeyin büyük patlamadan (tahmin edilebilen ilk başlangıç olduğu için örneğim bu) belli olduğu; aslında özgür irade diye bir şey olmadığı, verdiğimiz kararların ta büyük patlamadan beri belli olduğu çıkarımı yapılabilir mi?

Bu yöntem geliştirlerek gelecek (insanlzrın gelecekteki düşünceleri vb.) tahmin edilebilir mi?

Düşüncelerimi yazıya dökmek zor o yüzden kendimde bu ek açıllamayı yapma ihtiyacı duydum.

Yapılan deneyde 1. deneğin klonu olan yüzlerce klona deneğe aynı deneyin yapıldığını düşünelim ve tüm deneklerin asıl yaşanılan olaya (1. Deneğin hayatı) aynı tepkiyi verdiklerini düşünelim.
Bu bilinçten bağımsız bir kader anlayışı olmaz mıydı? Herşeyin başlangıcından, sonuna kadar herşeyin belli olduğu düşünülmez miydi? Burada yazdıklarımızın, yediklerimizin içtiklerimizinkararlarımızın düşüncelerimizin en başından beri belli olduğu anlaşılmaz mıydı?

Genişletmek için tıkla ...

Lefty' Alıntı:

Aynı yaşanmışlıklar aynı tepkiler doğuracak diye bir kural yoktur. Tek yumurta ikizleri bile her konuda aynı davranışı sergilemiyor. Özgür iradenin devreye girebilmesi için insanın kendisi üzerinde çalışma yapması gerekiyor, otomatik düşünce kalıplarından kurtulmalıyız.

Kendi adıma derin düşünce taraftarayım, spontan düşünceleri kontrol altına almak için çalışmalar yapıyorum. Bildiğiniz üzere beş duyumuz ile algıladığımız bilgilere beyin, veri tabanı üzerinden yanıt verir. Yargılarda bulunur; güzel-çirkin, iyi-kötü, doğru-yanlış v.s. Bu durum doğal olarak duyguları da tetikler ancak beyin ön bölgesinin kontrolü dışında kendiliğinden gelişmiştir. Amacım ise belli çalışmalar ile beyin ön bölgesini aktif tutmak sureti ile Amigdala etkinliğini baskılamaya yani daha dikkatli ve geniş bir persfektiften bakarak bir yargıda bulunmaya çalışıyorum. Sizin "karar alma" başlığında belirttiğiniz istemli düşünce ise belli bir plan doğrultusunda oluşur, hayal kurulur ve karara dönüşür. Bu kararı alırken de yine beyin veri tabanı dikkate alınacaktır. En zor olanı ise tüm düşünce kalıplarından bağımsız sadece AN'ı yakalamaktır ki bu da çok yoğun çalışmalar gerektirir.
Tasavvuf, Nefs Terbiyesi, Reiki, Yoga, Nefes Terapisi, Regresyon, Astral Seyahat v.s. gibi çalışmaların amacı insanı spontan düşüncelerden kurtarıp daha gerçekçi ve sağlıklı bir bakış açısı kazandırmaktır. Çevrenizdeki çoğu insanın fark edemediği detayları ancak o zaman görebiliyorsunuz. "Çok gezen mi bilir çok okuyan mı?" aslında her ikisi de olmalı fakat okumak yetmez, o okuduklarını tecrübe etmeden ya da sindirmeden ortaya gerçek bir düşünce atamazsın.

Genişletmek için tıkla ...

ÜstünKişi' Alıntı:

Deneyi düşünme amacım zaten tamamiyle aynı yaşanmışlıkların aynı tepkiyi verip vermeyecekleriyle ilgili.

Düşündüğüm deneyle tek yumurta ikizlerinin durumları çok farklı.
- Tek yumurta ikizleri iki farklı birey olduğu için birbirinin klonu olan ve tamamiyle aynı olaylarla aynı şartlarda karşılaşmış deneklerle karşılaştırılamaz.

Deneyin yapılış amacı özgür irade denilen kavramı daha da özgür hale getirmek değil, aslında bizim tamamiyle özgür zannettiğimiz düşüncelerin aslında en başından beri belli olup olmadığını anlamak. Yani aslında düşünme eylemininin tamamiyle istemsiz olarak gerçekleşen bir süreç olup olmadığını anlamak.

Karar alma konusunda ise düşüncem; insanın, hissetiklerinin toplamını (zihinsel veri tabanı) işleyen bir makine olduğunu düşünüyorum ve doğru karar almak için çevremizin bize dayattığı düşünce kalıplarının dışında tamamiyle kendi içimizde veri tabanımızdan aldığımız verilerin kullanabildiğimiz kadarını kullanarak kendimize en faydalı olacak düşünceyi seçmemiz gerektiğine inanıyorum. Kısacası tek önceliği doğru karar almak olan ve bunun için verilebilecek tüm olası kararları işleyerek kendisi için en doğru kararı oluşturacak bir bilgisayar gibi olmalıyız diyorum.

Genişletmek için tıkla ...